konya şeker çuval fiyatı / Çelikkayalar Online

Konya Şeker Çuval Fiyatı

konya şeker çuval fiyatı

KONYA ŞEKER Toz Şeker 25 kg

KONYA ŞEKER Toz Şeker 25 kg

KARGO BEDAVA

Kurumsal Fatura

Satıcı : ucuzsanalmarket

Koleksiyona Ekle

Son 3 ürün

Tahmini Kargoya Teslim: 9 gün içinde

favori

  • 15 gün içinde ücretsiz iade. Detaylı bilgi için tıklayın.
  • Bu ürün ucuzsanalmarket tarafından gönderilecektir.
  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Konya beyaz şeker toz 25kg
  • Bu üründen en fazla 20 adet sipariş verilebilir. 20 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.

ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ

Ürünün Diğer Satıcıları (1)

Tahmini Kargoya Teslim: 8 gün içinde

Ürün Değerlendirmeleri

Henüz Yorum Yazılmamış.

Ürün Bilgileri

KONYA ŞEKER Toz Şeker 25 kg

  • İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
  • Konya beyaz şeker toz 25kg
  • Bu üründen en fazla 20 adet sipariş verilebilir. 20 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
  • Kampanya fiyatından satılmak üzere 5 adetten az stok bulunmaktadır.
  • Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.

fazla oku

15 Kasım’da yüzde 25 zamlanan şeker fiyatları, yeniden gündemde. 

Bu sefer ki tartışma ise piyasadaki şeker yetersizliği ve hammaddesi şeker olan gıda üreticilerinin üretimde zorlandığı iddiaları… 

Konuyu gündeme taşıyan Cumhuriyet Gazetesi’nin 19 Mart tarihli haberine göre Türkşeker, iç pazara şeker arzını kısmış durumda. 

İstanbul’daki, İzmir’deki, hatta Gaziantep’teki tatlı ve şekerli ürün üreticileri, şekerin karaborsaya düştüğünü belirtiyor. 

" liralık çuval karaborsada lira"

Cumhuriyet’e konuşan İzmir Şekerciler, Pastacılar ve Yufkacılar Esnaf Odası Başkanı İhsan Esen, fabrikada lira olan bir çuval (50 kilogram) şekerin, karaborsada lirayı aştığını söylüyor. 

Şekerpancarında bir sıkıntı olmamasına rağmen sınırlı üretim yapıldığını belirten Esen, “Bunun sebebi Türkiye şeker fabrikalarının iç piyasaya şeker vermemesidir. Türkiye şeker fabrikaları imalatçıya, üreticiye neden şeker vermiyor? İç piyasaya şeker vermeyerek neden paniğe sebep oluyor? Böyle yaparak krize giren iç piyasada diğer özel şeker fabrikalarında fiyatı artırmasına neden müsaade ediliyor?” sorularını yöneltti. 

Aydın Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyesi Belgin Çekmen Altay’a göre ise şekerli ürün üreten güçlü ve tekeli elinde bulunduran büyük gıda firmaları zamlardan sonra stoklarını artırdı. Bu da piyasadaki şeker miktarını azalttı ve küçük üreticilerin hammaddeye ulaşımını zorlaştırdı. 

"Taahhüde bağlı üretimlerde işletmeler zarar ediyor"

Bir açıklama da baklavanın başkenti Gaziantep’ten geldi. 

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Tuncay Yıldırım, şeker kullanan sanayiciler ve gıda toptancılarının şekere ulaşamadıklarını ve artan şeker fiyatlarından ötürü zor durumda olduklarını söyledi. 

GTO’nun internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Ne yazık ki son yıllarda yaşanan salgın, enerji ve hammadde maliyetleri, enflasyon, savaş gibi birçok etken işletmelerimizi her zamankinden daha fazla sorunla mücadeleye zorladı” dedi ve Türkiye Şeker Fabrikalarının üreticiye destek olması çağrısında bulundu.

Yıldırım, şeker fiyatlarındaki artış nedeniyle işletmelerin yeni fiyatlama yapamadığını, taahhüde bağlı üretimlerde işletmelerin zarar ettiğini söyledi.

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı’nın açıklamasına göre bu durum, ürün fiyatlarına yansırsa satışlar da düşebilir, enflasyon olumsuz da etkilenebilir. 

(Konuyla ilgili olarak Türkşeker'in cevap hakkı her daim saklıdır. Açıklama yapılması durumunda bu kısma eklenecektir)

Toz şeker fiyatında yüzde 'ün üzerinde artış

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) şubat verilerine göre şeker fiyatı, son bir senede bile yüzde 45 ila yüzde 65 artmış durumda.

Son 10 yılda ortalama şeker fiyatlarındaki değişim (*)
Toz şeker (kg)Küp şeker (kg)
2,563,89
2,933,23
3,223,50
3,373,67
3,714,03
4,064,39
4,234,57
4,354,59
4,554,69
5,325,66
5,646,10
8,2410,04
(*) Her yılın şubat ayı verileri alınmıştır/ Kaynak: TÜİK


1) Şeker için belirlenen fiyat nereden nereye geldi?

Tabloya göre 'den bu yana toz şekerin ortalama fiyatı yüzde 'ün, küp şekerin ortalama fiyatı ise yüzde 'nin üzerinde arttı. Bu değerler piyasadaki şeker satışının ortalaması. 

Şeker sektörünün en büyük ismi, kamu şirketi Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin (TÜRKŞEKER), belirlediği fiyat ise daha düşük.

15 Kasım'da şeker fiyatına yüzde 25 zam yapıldığını duyuran Türkşeker, kristal (toz) şekerin KDV hariç kilogram fiyatının 3,93 liradan, 4 lira 91 kuruşa çıktığını açıkladı. KDV dahil fiyat ise 5 lira 30 kuruş oldu. 

Böylece kristal şekerin 50 kilogramlık çuval fiyatı da liradan ,28 TL'ye yükselmişti. 

Şirketin internet sitesinde yer alan Sektör Raporu'na göre Türkşeker, yalnızca pancardan elde edilen şekeri üretiyor. (Nişasta bazlı şeker üretiminin detaylarına ileride değinilecek). 

Söz konusu rapora göre Türkşeker'in açıkladığı ortalama KDV hariç pancar şekeri fiyatlarının yıllara göre değişimi ise şu şekilde: 

KDV hariç şeker fiyatı (kg)
/1,94
/2,13
/2,39
/2,54
/2,68
/2,65
/2,94
/3,18
/3,48


Yukarıdaki tablonun yıl yıl değil de iki sene aralığı (/ gibi) şeklinde sıralanmasının bir nedeni var.

Bazı yıllarda şeker fiyatının iki defa belirlenmiş olması, küp şeker ve kristal şeker fiyatlarının birlikte hesaplanması gibi.

Örneğin 1 Ocak- 14 Temmuz arası küp şekerin kilogramı 2,26 liraydı. Bu tarihten sonuna kadar 2,44 lira oldu.

Kristal şeker için ise bu rakamlar, 1,82 ve 1,97 liraydı. 

Kristal şekerin en güncel fiyatı olarak 4 lira 91 kuruşu baz alırsak, 'e göre yüzde daha pahalı tüketeceğimizi söylemek yanlış olmaz. 

2) Türkiye'de şeker fabrikalarının kısa tarihi

Memleketimizde pancar yetiştirilerek, şeker fabrikaları tesis ve ziraatte münavebe (ekim nöbeti) usulünün tevsii (genişletilmesi) ve bu suretle hayvanatımızın ve hububatımızın ıslah ve çoğaltılması gerekmektedir.


Mustafa Kemal Atatürk başkanlığında 17 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlardan biriydi bu. 

Kongre kararlarında yer aldığı gibi "hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dallarının kurulması", ekonomik hakimiyet için elzemdi. 

Kongre'den iki buçuk yıl sonradır ilk şeker fabrikasının kuruluşu. 

Daha sonradan kendisine "Şeker" soy ismi verilecek, Uşaklı çiftçi Molla Ömeroğlu Nuri'ye verilir bu görev.

Nuri bey ve yerel pek çok girişimcinin ortak çabasıyla 6 Kasım tarihinde ilk şeker fabrikasının temeli atıldı. 

Molla Nuri şeker fabrikası

Uşak Şeker Fabrikası'nın kurulmasını üstlenen Molla Ömeroğlu Nuri/ Fotoğraf: Sözcü


Uşak Şeker Fabrikası'ndan yaklaşık bir ay sonra ise Kırklareli'de Alpullu Şeker Fabrikası'nın temel atması gerçekleşti.

Alpullu, 26 Kasım 'da, Uşak Şeker Fabrikası ise 17 Aralık tarihinde işletmeye açıldı. 

"Memleketimizin her müsait mıntıkasında şeker fabrikalarının çoğalması ve bu suretle memleketin şeker ihtiyacının temini mühim hedeflerimiz arasında tanınmalıdır" diyordu Mustafa Kemal, Alpullu Şeker Fabrikası'nı gezdikten hemen sonra. 

Atatürk şeker fabrikası

Mustafa Kemal Atatürk'ün Alpullu Şeker Fabrikası'nı 'daki ziyareti/ Fotoğraf: funduszeue.info


Paşa'nın dediği oldu ve Cumhuriyet'in bu ilk önemli girişimlerini 'te Eskişehir, 'te Tokat Turhal Şeker Fabrikası izledi. 

yıllarını kapsayan dönemde toplam 11 yeni şeker fabrikası (Adapazarı, Amasya, Konya, Kütahya, Burdur, Susurluk, Kayseri, Erzincan, Erzurum, Elazığ, Malatya Şeker Fabrikaları) kuruldu. Bu tarihten sonra işletmeye alınan fabrikalar ise sırasıyla şöyle: 

Ankara Şeker Fabrikası 

Kastamonu Şeker Fabrikası,

Afyon Şeker Fabrikası

Muş ve Ilgın (Konya) şeker fabrikaları

Bor (Niğde) Şeker Fabrikası

Ağrı Şeker Fabrikası

Elbistan (Kahramanmaraş) Şeker Fabrikası

Erciş (Van), Ereğli (Konya) ve Çarşamba (Samsun) Şeker Fabrikaları, 

Çorum Şeker Fabrikası

Kars Şeker Fabrikası

Yozgat Şeker Fabrikası

Kırşehir Şeker Fabrikası

Çumra (Konya) Şeker Fabrikası 

Boğazlıyan (Yozgat) ve Aksaray şeker fabrikaları. 

3) Özelleştirmeler

Bugün Türkiye'de toplam 33 şeker fabrikası bulunuyor. Ancak bunların içinde devlete ait olanların sayısı, zaman içerisinde azaldı. 

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Boğazlıyan ve Kayseri şeker fabrikalarını bünyesinde bulunduran Kayseri Şeker, Konya ve Çumra fabrikalarının çatısı Konya Şeker ve Amasya şeker fabrikalarının sevk ve idareleri ile finansman işleri (mali, idari, teknik, ticari, zirai ve hukuki) 'ların başına kadar Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafından yürütüldü. 

ve 'de ise tüm yetkiler, bugün 1,5 milyon üyesi bulunan Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birliği'ne (Pankobirlik) geçti. 

Şeker fabrikalarının kaderini değiştiren yıl ise 'di.  

yılında yürürlüğe giren sayılı Şeker Kanunu, fabrika kurma iznini ve şeker pancarı fiyatlarını belirleme yetkisini Bakanlar Kurulu Kararı'na bağlıyordu. 

sayılı Kanun'u yürürlükten kaldıran sayılı Şeker Kanunu ise 04 Nisan tarihinde kabul edildi. 

amasya şeker fabrikası

Fotoğraf: funduszeue.info


Yeni yasayla fabrika açma sınırlandırılmaları kaldırıldı, tek fiyat uygulamasından vazgeçildi, fiyatların piyasadaki arz ve talep koşullarına göre belirlenmesi kararı alındı ve şekerin iç piyasadaki satışına kota getirildi. 

"A ve B kotası ile C şekeri" adıyla üç kota belirlendi. Buna göre; 

A kotası, yurtiçi talebe göre üretilen ve pazarlama yılı içinde iç pazara verilebilen şeker miktarını,

B kotası, A kotasının belli bir oranına tekabül eden, üretilen ancak piyasaya sunulmayan, güvenlik amacıyla depolanan şeker miktarını,

C şekeri ise A ve B kotaları dışında üretilen ve yurt içinde pazarlanamayan şeker ile işlenmek üzere ihraç kaydıyla temin edilen ham ve beyaz şekeri açıklıyor. 

Derviş'in 15 günde 15 yasası ve Şeker Kanunu

Yeni Şeker Kanunu, 'de Türkiye'nin borçlarına karşılık IMF ve Dünya Bankası'nın sunduğu "özelleştirme" şartının bir ürünüydü. Aynı Tütün Kanunu'nda olduğu gibi. 

Kemal Derviş Bülent Ecevit AA

– yılları arasında dört kez Başbakanlık görevini üstlenen Bülent Ecevit ve eski Devlet Bakanı Kemal Derviş/ Fotoğraf: AA


Türkiye'nin IMF'ye 18 Aralık tarihli olarak ilettiği niyet mektubunda, 7,4 milyar dolarlık ilave fon kaynağına karşılık, "bankacılıkta alınacak kritik tedbirler", "büyük miktarda döviz girişi için özelleştirmeler" ve "yapısal reformlar" vaat ediliyordu.

Vücut bulması ise mali krizi sonrası, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit tarafından, Dünya Bankası'ndaki görevinden çağırılarak Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevine getirilen Kemal Derviş döneminde oldu. 

13 Mart 'de göreve başlayan Kemal Derviş, nisanda gazetecilere verdiği röportajda şunları söylemişti: 

Türkiye zor günler geçiriyor ancak bu şekilde devam edemeyiz. Son 10 yılda yurtiçi borç, gayrisafi milli hasılaya oranla iki katına çıktı. Yabancı desteğini sağlamak için çalışmalar devam ediyor. Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası'ndan 10 milyar dolar ile 12 milyar dolar arası kaynağı alabilmesi için birkaç güne ihtiyacı var. 


Türkiye'ye gelirken Derviş'in ajandasında olan "15 günde çıkarılacak 15 kanun", Şeker Yasası, Tütün Yasası, Telekom Yasası, Tahkim Yasası gibi önemli kanunları kapsıyordu.  

4 Nisan 'de Derviş öncülüğünde açıklanan "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı''nın "Şeker Kanunu" başlığı altında şu ifadeler yer aldı: 

Şeker üretiminde, fiyatlandırmasında ve pazarlamasında usul ve esaslar getirerek piyasadaki istikrarın sağlanması amaçlanmaktadır. üretim döneminden itibaren Devlet tarafından fiyat açıklanmayacaktır. 

Şeker piyasası, Şeker Kurulu tarafından düzenlenecektir. İhtiyaç fazlası şeker üretimine son verilerek devletin zarara uğraması engellenecektir. 

Üretici ekim öncesinde fiyatı bilerek ekim kararı verecektir. Tüm çiftçilere doğrudan gelir desteği verilerek gelir kaybı giderilecektir. 

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin önü açılacaktır. Türk insanı daha ucuza şeker tüketecektir. 


Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'nın dediği gibi özelleştirmeler başlasa da Türk insanı daha ucuza şeker tüketemedi. Ne kadar güçlü bir ekonomiye geçildiği de tartışmalı. 

14 fabrika satılacaktı, 10'u satıldı 

Önce, Kütahya Şeker Fabrikası, yılında Torunlar Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye, Adapazarı Şeker Fabrikası ise Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi'ne satıldı. 

Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş., 'de özelleştirme programına alındı. 

Türkşeker'e ait, 25 fabrikadan 10 tanesinin (Afyon, Alpullu, Bor, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Kırşehir, Muş, Turhal) satışı, 'de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapıldı. 

20 Şubat tarihinde 14 fabrikanın (Afyon, Alpullu, Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir, Muş, Turhal ve Yozgat Şeker Fabrikaları) özelleştirilmesi için ihale süreci, Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından başlatılmıştı. 

Yukarıda bahsedildiği gibi devir işlemi tamamlanan 10 fabrika dışında Burdur, Yozgat ve Ilgın Şeker fabrikalarının satışı ise 25 Aralık tarihli ve sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile iptal edildi. 

Türkşeker'in Sektör Raporu'nda yer verdiği üzere, satışı gerçekleşen/iptal edilen fabrikalar, satın alan firmalar ve satış bedelleri şu şekilde: 

şeker fabrikaları


4) Özelleştirmeler şeker üretimi ve şeker fiyatlarını etkiledi mi? 

Sektör Raporu'na göre Türkşeker'in yılına kadar bünyesindeki 25 şeker fabrikasıyla yıllık şeker üretim kapasitesi 2 milyon 36 bin tondu. 

'de 10 şeker fabrikasının özelleştirilmesi ile üretim, 1 milyon bin ton'a geriledi. 

'te Türkiye toplam pancar şekeri üretiminin yüzde 74'ü Türkşeker tarafından üretilirken, fabrika sayısının azalması ile bu oran yüzde 30'lara kadar düştü. / pazarlama yılı için bu oran, yüzde  

Bu veriler yalnızca Türkşeker'in üretimine ait. 

Türkiye genelinde ise yılında üretilen 3 milyon tonun üzerinde A kotası ve C şekeri ile tüm zamanların rekoru kırıldı. 

Ekran Resmi png


Türkşeker'in üretimi 'den bu yana azalış gösterirken, özel fabrikaların üretimi 1,5 milyon tondan 1,6 milyon tona çıktı.

TÜİK verilerine göre şekerin ortalama fiyatına bakıldığında ise yılları arasında fiyatı 70 ila 80 kuruş değişen şeker, 'den bu yana yaklaşık 4 ila 5 lira pahalılaştı. 

Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım'a göre şekere yapılan yüzde 25 zam, son değil. Devamı gelecek. Çünkü hem piyasada ikili bir fiyatlama yapısı var hem de şeker pancarı üretiminde azalma. 

Yıldırım, kendisine ait Tarım Dünyası adlı internet sitesinde kaleme aldığı yazısında, kuraklık ve benzeri nedenlerin pancar üretimini olumsuz etkileyeceğini söylüyor. 

TÜİK'in 30 Aralık'ta açıkladığı " Bitkisel Üretim İstatistikleri"ne göre, yılında 23 milyon ton olan şekerpancarı üretimi, 'de yüzde 20,7 gerileyerek yüzde 18,3 milyon ton oldu. 

Bunun yanı sıra bir yanda kamuya ait Türkşeker'in diğer yanda özel fabrikaların olduğu ikili bir yapıda fiyat baskısının oluştuğunu söyleyen Ali Ekber Yıldırım, enflasyon artmasın diye Türkşeker'in iki yıldır fiyat artırmadığını söyledi. 

Ekran Resmi png


Yıldırım'ın açıklamasına göre en ucuzu arzı sağlayan Türkşeker'in fiyat artırmamasıyla özelleştirilen fabrikaların sahipleri, kooperatif şeker fabrikalarının yöneticileri "şeker fiyatı artırılmazsa batarız" diye açıklamalar yapmaya başladı. 

Bunun üzerine özel sektör, yaklaşık bir ay önce şekere önce yüzde 25 sonra da yüzde 16 olmak üzere toplamda yüzde 41 zam yapmak durumunda kaldı. 

"Türkiye Şeker Fabrikaları ise maliyetlerdeki artışa rağmen bu zammı yapmadı. Böylece piyasada ilk kez ikili bir fiyat oluştu" diyen Ali Ekber Yıldırım, şunları söyledi: 

Özel sektör şeker fabrikaları 50 kiloluk şekerin çuvalını liraya satarken, Türk Şeker aynı şekeri liradan satıyordu. 

Doğal olarak marketler, imalatçılar, üretimlerinde şeker kullanan sanayicilerin hepsi Türk Şeker'den şeker almayı tercih edince büyük bir talep oluştu. 

Bir tarafta şeker var ama fiyat yüksek diye talep edilmiyor, diğer tarafta şeker ucuz diye arzın çok üzerinde bir talep var. Rafların boşalması bundandı.


Yıldırım Deutsche Welle'e yaptığı açıklamada da söz konusu ikili fiyat yapısını eleştirerek, "Devletin tüketici daha uygun fiyattan şeker tüketsin diye üretimi sübvanse etme rolü ortadan kalkarken, kotalı üretim nedeniyle üretici istediği zaman istediği miktarda üretim yapamıyor" dedi. 

Ali Ekber Yıldırım, Tarım Dünyası'ndaki makalesinde "Zammın yüzde 31 seviyesinde planlandığı" yönünde duyum aldıklarını ancak zammın yüzde 25 ile sınırlı kaldığını söyledi. 

Yıldlrım'a göre bu, yakın zamanda yeni bir zammın habercisi olabilir. 

5) Türkiye'de nişasta bazlı şeker üretimi 

Başta mısır olmak üzere buğday, patates gibi tarım ürünleri de şeker kaynağı olabiliyor ve adına nişasta bazlı şeker (NBŞ) deniliyor. 

Bir diğer adı "Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu" olan nişasta bazlı şeker, mısır nişastasının yapısındaki glukozun bir kısmının bir enzim ile fruktoza dönüştürülmesi sonucu elde ediliyor. 

Türk Böbrek Vakfı, NBŞ'nin kristal şekere göre yaklaşık 2,5 kat daha tatlı olduğunu, gıdalara katıldığında daha hızlı eridiğini, ucuz olması nedeniyle hükümetlerden daha fazla sübvansiyon aldığını, bu nedenle daha yaygın şekilde kullanıldığını söylüyor. 

NBŞ, alkollü, gazlı, kolalı içeceklerde, tat verici olarak meyve suyu sanayiinde, tadı artırma ve fermante edilebilen özelliği ile de çikolata, şekerleme, tatlı, bisküvi ve unlu mamullerin üretiminde kullanılıyor. 

Türk Böbrek Vakfı'na göre glukoz, vücudun tüm hücrelerinde kullanılırken, fruktoz sadece karaciğer için gerekli. Her gün 15 gram fruktoz tüketimi yeterli kabul ediliyor.

Ancak adı üstünde "Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu", genelde bu miktarın üzerine çıkıyor. 

Fruktozun fazlası, ürik asit düzeyini yükseltirken, obeziteye, alkol-dışı karaciğer yağlanmasına, hipertansiyona, kan yağlarının yükselmesine, metabolik sendroma ve tip 2 diyabete yol açıyor. 

şeker

Fotoğraf: funduszeue.info@viktortalashuk


Bunun yanı sıra pankreas kanseri, siroz, karaciğer kanseri, safra kesesi iltihabı, pankreas iltihabı, koroner kalp hastalığı, diş çürümesi, depresyon, gut, böbrek yetersizliği, migren ve varis gibi hastalıklara zemin hazırlıyor. 

Türkiye'de nişasta bazlı şeker üretimine belli bir kota koyulmuş durumda. 

Şeker Kanunu'na göre NBŞ için belirlenecek toplam A kotası, ülkenin toplam A kotasının yüzde 5'ini geçemez. Cumhurbaşkanı bu oranı, yüzde 50'sine kadar artırmaya veya yüzde 50'sine kadar azaltmaya yetkilidir. 

/ pazarlama yılı için yüzde 5 olarak uygulanan nişasta bazlı şeker kotası, /,  / ve / pazarlama yılları için yüzde 50 azaltılarak yüzde 2,5'e düşürüldü. 

Yani örneğin, / dönemi için hem şeker pancarı hem NBŞ A kotasının toplamı 2 milyon bin tondu. Bunun yüzde 2,5'ine denk gelen 67 bin ton ise NBŞ kotası. Bu değer, / ve / pazarlama dönemleri için de aynı. 

Aşağıda Türkşeker'e ait olan tabloda, şeker pancarı ve NBŞ için belirlenen kotalar yer alıyor: 

Ekran Resmi png


Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verilerine göre ihraç amaçlı dahil üretilen nişasta bazlı şeker miktarı / pazarlama yılında bin ton seviyesinde gerçekleşti. Bu miktarın bin tonu C şekeri, yani ihraç için üretilen kısım. 

Nişasta bazlı şekerin yıllara göre üretim miktarı ise şu şekilde: 

Ekran Resmi png


Şeker Kanunu kapsamında kota tahsisi yapılan beş şirket var. Bunlar: 

- Cargill Tarım ve Gıda San. Tic. A.Ş.: Mısır gibi pek çok üründe küresel pazarı domine eden ABD merkezli Cargill, Türkiye ile ilk işbirliğini 'da yapmış, İstanbul merkezini ise 'de açmıştı. Sektöre yılı geride bırakan şirket, mali yılında 5 milyar dolarlık net gelir ile tarihi bir rekora imza attı. 

- Amylum Nişasta San. ve Tic. A.Ş: 'de kurulan çok uluslu gıda işleme şirketi Archer-Daniels-Midland'ın alt kuruluşu olan Amylum, 'den bu yana nişasta ve glikoz şurubu üretiminde

- PNS Pendik Nişasta Sanayi A.Ş.: yılında Avrupalı nişasta üreticisi Cerestar ve Ülker ortaklığıyla kurularak, 'da üretime başladı. Cargill'in 'de Cerestar firmasını satın alınması ile Tükiye'de Cerestar'a ait olan Pendik Nişasta Sanayi hisselerinin yüzde 50'si Cargill'e geçti.  

- Sunar Mısır Entegre Tesis: 'te Adana merkezli kurulan Sunar Mısır, gıda, tekstil ve kağıt başta olmak üzere bir çok sektöre; glukoz ve izoglukoz, doğal nişasta, modifiye nişasta, dekstrin, poliol, mısır kepeği, mısır özü ve mısır gluteni gibi ürünleriyle hammadde sağlıyor. 

- Tat Nişasta San. ve Tic. A.Ş.: Ticari hayatına yılında başlayan Adana merkezli Tat Nişasta, tamamı yerli sermayeli Tezcanlar Yatırım A.Ş. bünyesinde yer alıyor. 80'den fazla ülkeye ihracat yapan şirket, Coca-Cola, PepsiCo, Unilever, Danone, Mondelez, Nestle, Ferrero, Dr. Oetker gibi lider gıda üreticilerine hammadde sağlıyor. 

Ayrıca kota kapsamı dışında olup, ihraç amaçlı üretim yapan diğer beş NBŞ üreten şirket ise şu şekilde: 

1- Ak Nişasta (Kırklareli) 

2- GSF Gıda Üretim funduszeue.info (Sakarya) 

3- Ay Nişasta (Mardin) 

4- Beşan Nişasta (Gaziantep) 

5- Omnia Nişasta San. Tic. A.Ş. (Adana) 

KONYA PANCAR EKİCİLERİ KOOPERATİFİ GENEL KURULU YAPILDI



Ülkemiz tarım sektörünün lokomotifi olan ve yurt içinde ve yurt dışında kurduğu üretim ve sanayileşme modeli örnek alınıp uygulanan Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’nin Olağan Mali Genel Kurulu Konya Şeker Fabrikasında yapıldı. Tüm kararların oy birliği ile alındığı Olağan Mali Genel Kurul’a yaklaşık 5 Bin kooperatif ortağı katıldı. Seçimli Genel Kurul olmamasına rağmen uzak yakın demeden binlerce üretici salondaki yerini alarak kurumunu sahiplendiğini de gösterdi. Genel Kuruldaki konuşmasına dün Hakkâri’de şehit düşen Beyşehirli kahraman askerimizi anarak başlayan ve Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, ülkemizin yaşadığı ekonomik saldırıdan hasarsız çıkabilmek için gıdada kendine yeterliliğin önemine vurgu yaparak “hepimizin verdiği mücadele üreten ve ürettiği ile kendine yeten bir Türkiye mücadelesidir. Dün ürettiğimizi katma değerli hale getirmek için çıktığımız yolda yalnızdık. Bugün bu kooperatifin yaptıkları Türkiye için yol göstericidir” dedi.

 

BİNLERCE ÇİFTÇİ KONYA ŞEKER’DE BULUŞTU

Çiftçiyi namerde muhtaç etmemek için bütün imkânlarını seferber eden Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinin 66’ncı Olağan Mali Genel Kurulu, Konya Şeker Fabrikasında gerçekleştirildi. Binlerce üretici, çok sayıda belediye başkanı ve sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı Genel Kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Gündem ve divanın teşekkülü ile devam eden programda gündem maddelerinin tümü oy birliği ile kabul edildi.

Genel Kurul’a katılan binlerce çiftçinin coşkulu alkışı ile kürsüye gelen ve Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Konya Şeker’in tarım sektöründe ve şeker sanayinde asırlık ezberleri değiştirdiğini belirterek, “biz ezberleri değiştirdiğimiz için ikinci fabrikayı yapabildik. İkinci fabrikayı yaptık, üretici daha çok pancar üretebildi. Biz ezberleri değiştirdiğimiz için ürettiğimiz şekeri çikolata, bisküvide değerlendirmeye, yani katma değerli ürünler üretmeye başlayabildik. Biz ezberleri değiştirdiğimiz için, etliye sütlüye, yağlıya tuzluya el attık. Ürettiklerimizi pazara çıkarmak için birilerinin ayağına basa basa kendi markamıza, çiftçinin markasına yer açtık. Bunları niye yaptık? Çiftçinin ayakta kalabilmesi için, kendi ürettiği ürünleri işleyecek tesislere de sahip olması gerektiği için yaptık. 10 sene önce çiftçi sütü üretiyordu ancak satacak yer olmadığı için kanallara dökmek zorunda kalıyordu. Sizin besinizi birileri geliyor peşinat verip gerisi birkaç ay sonra deyip toplayıp gidiyordu. O gerisi gelmiyor, siz aldığınız ile kalıyordunuz. Bugün sağlam alıcı olduğu için sizin üretiminiz arttı. Daha da artacak. Ayçiçeğinde Hamyağ Fabrikası kurulduğu için üretim bugün 50 bin tonlardan bin tonlara ulaştı. Elbirliği ile ezberleri değiştirdik ve Türkiye’ye bir model sunduk. Bugün Türkiye’nin, tarım sektörümüzün önünde yol gösteren bir örnek model var” dedi.


Bu modeli daha da ileri taşıyacaklarını söyleyen Başkan Konuk, hem kurumların hem de ülkelerin ekonomide yaşanan dalgalanmalardan daha da güçlenerek çıkabilmesi için duyguyla değil akılla hareket etmeleri gerektiğini belirtirken bir diğer şartın da birliği ve bütünlüğü muhafaza etmek olduğunu vurgulayarak “ülkemiz ekonomisini, milletimizin işini, aşını, hepimizin ekmeğini hedef alan finansal saldırılar nedeniyle biraz endişeli ama çokça da hınçlıyız, öfkeliyiz. Ülkemiz ve ekonomimiz bu badirelerle ilk defa karşılaşmıyor, son defa da karşılaşmayacak. Dün bu badireleri nasıl atlattıysak, bugün önümüze çıkan, yarın önümüze çıkacak tümsekleri de aynı şekilde aşacağız. Peki, bunu nasıl yapacağız? Birincisi akılla. İkincisi birbirimize kenetlenerek. Üçüncüsü ve en önemlisi de neme lazım demeyerek. Bir devlet için de bir millet için de bir şirket için de tehlikenin en büyüğü herkesin neme lazım diyerek kenara çekilmesidir. İçinden geçtiğimiz günler kimsenin neme lazım demeyeceği, diyemeyeceği günlerdir. Hepimizin çok çalışacağı, esen rüzgârlardan etkilenip paniğe kapılmadan işine dört elle sarılacağı günlerdir” şeklinde konuştu.

 

GIDA GÜVENLİĞİ, MİLLİ GÜVENLİKLE EŞ ANLAMLIDIR

Bir ülkenin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını muhafaza açısından gıda güvenliğinin önemini vurgulayan Başkan Recep Konuk, gıdanın, dolayısıyla da tarımın önemli ve stratejik bir sektör olduğunu, ordulara savaş kazandırıp hanedanları yıkabildiğini, bazı devletleri abat ettiğini, bazı ülkeleri çökerttiğini ifade ederek “gıdada kendi kendine yeterlilik bir ülke için hayati önemdedir. Hele hele ekonomik dalgalanmaların olduğu dönemlerde gıda güvenliği milli güvenlikle eş anlamlıdır. Bizim gibi tarihe damga vurmuş ve bize karşı rövanş bekleyenlerin pusuda fırsat kolladığı milletler için gıda güvenliği çok daha önemlidir. O nedenle biz üstümüze düşeni zaten yapıyoruz, sektörü yönetenlerden de bizim bu mücadelemize daha çok destek bekliyor, bunu da kendimiz için değil, ülkemizin istiklali ve istikbali için istiyoruz.

Biz üretici olarak şunu biliyoruz, sizde varsa, o ürün dünyanın her tarafında ucuzdur, sizde yoksa her zaman pahalıdır” dedi.

 

ÜRETECEĞİZ, ÜRETİLENİ PAZARA ÇIKARACAĞIZ

Önümüzdeki yıllarda emtianın ve gıdanın daha da pahalı olduğu bir dönemin yaşanacağını aktaran ve Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ küresel finans krizinden sonra ABD ve Batı ülkeleri durgunluğu aşmak için matbaaları çalıştırdı bol miktarda para bastı. Parayı kullanmanın maliyeti neredeyse sıfıra yaklaştı.  Şimdi parayı basanlar parayı toplamaya başladı, üstüne üstlük bir de ticaret savaşları başladı. O bolluk döneminde özellikle finansçılar sürekli gazetelerde şunu yazdılar çizdiler, televizyonlarda söylediler, pahalı ürettiğimiz ürünleri üretmeyelim, ithal edelim. Nitekim birçok ürün, bu topraklarda üretebileceğimiz birçok ürün ithal ürüne yenik düştü. Mesela, yılında bu ülke 1 Milyar Milyon Doların üstünde yaş sebze meyve ithalatı yapmış. Yine ’de 1 Milyar Milyon Dolarlık canlı hayvan ithal etmişiz. Bitkisel yağda ise durum daha vahim, yağlı tohum, ham ve rafine yağ için 3 Milyar Doların üzerinde ithalat gerçekleştirmişiz. Kime kazandırmışız? Ukrayna çiftçisine, Rus çiftçisine vs. Beyşehir’deki, Seydişehir’deki, Şarkikaraağaç’taki, Bozkır’daki, Hadim’deki, Akşehir’deki, Ereğli’deki elma dalında çürürken, Antalya’daki salatalık toplama maliyeti satış fiyatından düşük olduğu için sürülürken, Şili’den ABD’den elma getirmek gibi bir lüksü kusura bakmayın hiçbir ekonomi uzun süre taşıyamaz. Bu israfı, zahmetsiz para kazanmak isteyen ithalatçı isteyebilir, ancak millet olarak, ülke olarak biz bu yükü taşıyamayız. Ya ne yapacağız? Burada üreteceğiz, üretileni pazara çıkaracağız. Ne diyor Sayın Cumhurbaşkanımız; üretim, üretim, üretim. Yani bu ülkenin çiftçisinin, bizim en iyi bildiğimiz işi işaret ediyor. Biz daha çok üretmeye hazırız, daha çoğunu üretebiliriz değil, üretiriz. Ancak bizim isteğimiz şu; bizim ürünümüzü hiç kimse fiyat üzerinden karşılaştırmasın. Tarımsal üretimde fiyat rekabeti ayrı bir konudur. Tarımsal üretimde esas olan dekara alınan verimdir.” dedi.

 

HAMYAĞ FABRİKASINI KURARAK KISIR DÖNGÜNÜN NASIL KIRILABİLECEĞİNİ İSPAT ETTİK

ve Dönem AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, konuşmasında şu ifadelere de yer verdi: “Türkiye yağlı tohum ve bitkisel yağ ithalatçısı. 3 Milyar Doların üzerinde ithalatı var her sene. Verimde sorunu var mı? Yok. Gümrük ve Ticaret Bakanlığının yılı Ayçiçeği Raporunda yer alan rakamlara göre ayçiçeğinde dünyada hektara alınan ürün miktarı ’da ortalama kilogram olarak gerçekleşmiş. Aynı yıl, Türkiye’de hektardan ortalama kilogram ayçiçeği alınmış. ’da Türkiye dünyadaki hektara verimin bir ton üstünde ürün almış. Buna rağmen, yani hektarda dünya ortalamasının 1,5 katından fazla ürün almamıza rağmen ürünün fiyatlamasında yaşadığımız sorunlar sebebiyle her yıl ürettiğimizden fazla ayçiçeği tohumu ithal etmişiz, Bizim bu verim ortalaması ile bırakın kendi kendimize yetmeyi bu ürün gurubunda konumumuzun ihracatçı olması gerekir. Problem ne? Problemin birincisi fiyatlama. İkincisi üretimi özendirecek üst yapıdaki eksiklerimiz ile tarlayla sanayi sürecindeki organizasyon eksikliğimiz. Biz bu tabloyu gördük ve Hamyağ Fabrikasını kurarak bu kısır döngünün nasıl kırılabileceğini uygulamalı olarak ispat ettik. Şimdi tek sorunumuz, ürünün küresel ölçekte fiyatlanması aşamasında yaşanan sıkıntıdır. İnşallah tarım politikalarımızda fiyat üzerinden kıyas yerine birim alandan alınan ürün miktarı üzerinden kıyaslama metodunu benimseyeceğiz ve ülkemiz fiyatlama nedeniyle savrulduğu ithalata bağımlılıktan yağlı tohumlarda kurtulacak.”

 

BU DÜNYADA ÜRETİMDEKİ GÜCÜN KADAR GÜÇLÜSÜN

Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Pamuk Raporuna göre, Türkiye’nin yılında ihtiyacı olan pamuk lifinin %47’sini ithalatla karşıladığını hatırlatan Başkan Recep Konuk, “’da kullandığımız pamuğun %51’i ithal pamuktur. ’te bu oran %44’tür. Yani tekstil sektörümüzün kullandığı pamuğun hemen hemen yarısını ithalatla karşılayan bir ülkeyiz. Neye rağmen? Dünyada pamuğu hektara en verimli üretebilen ülkelerden biri hatta en üst sıralarda olmamıza rağmen. Bunu ben söylemiyorum Bakanlığın Raporu söylüyor.

Türk çiftçisi, yılında hektardan ton pamuk lifi almış. Dünya’nın en büyük lif pamuk ihracatçısı ülkesi ABD. Hektara aldıkları verim ne kadar biliyor musunuz?  ’de ton. Ama en büyük ihracatçı onlar. Bizim üzerinde oturup düşünmemiz gereken husus şudur, biz hektara daha fazla ürün alırken neden fiyatta rekabet edemiyoruz? Ya da hektara düşük verim alırken fiyatta rekabet edebilecek destekleme politikalarını geliştirmeyi başaranlar katlandıkları maliyetin kat be kat fazlasını bizden ve dünyadan nasıl alıyorlar, ne olarak alıyorlar? Ben size söyleyeyim, oluşturdukları bu bağımlılık ile bazı ülkeleri, o ülkelerdeki sektörleri ve toplumları etkileyebiliyorlar, yönlendirebiliyorlar. 

Sözün özü şudur; bu dünyada üretimdeki gücün kadar güçlüsün. Midende başka ellerden çıkan ekmek varsa o el senin boğazındadır. İstediği zaman sıkar, istediği zaman bırakır. İstediği zaman verir abat eder, istediği zaman vurur berbat eder. Biz ne verilerek ne vurularak yönetilmeyecek, yönlendirilemeyecek, hizaya çekilemeyecek bir Türkiye için mutlaka üretim, mutlak surette üretim diyoruz” ifadelerini kullandı.

 

BAKANLIK, HAVZA DIŞINDAN SU GETİRMEK EKONOMİK

Üretim için suyun olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Başkan Recep Konuk, yılında Göksu’nun suyunun Konya Ovasını Sulaması için Genel Kurul’da çağrı yaptığını hatırlatarak “Üreticinin en büyük problemi sudur. Su, su, su. yılında bu salonda hep beraber haykırdık. Hükümetimiz harekete geçti. Mavi Tünel’de barajların çoğu tamamlandı. Ancak o su Konya Ovasına yetmez. Hızlı trene müteşekkiriz Allah razı olsun. Bu ülkede Konya’da Mevlana Meydanı veya Mevlana Kültür Merkezi denildiği zaman yapılmaz olmaz bir şeydi. Duble yollar hayal bile edilemiyordu. Bunların hepsi yapıldı. Ama üreticinin olmazsa olmazı sudur. Onun için su diyoruz. Eğer su olmazsa ekmek olmaz. Ekmek olmazsa huzur olmaz. Ankara’da, siyasette özellikle suyla ilgili çok büyük mücadelemiz oldu. Karasu, Konya’nın susuzluğunun temel çözümüdür, dedik. Dediler ki Karasu maliyetli biz başka yerlere bakalım. Olur, başka yerlerde varsa ona da bakalım. Diğer alternatiflere baktık. Bunla ilgili çok önemli çalışmalar yapıldı. Burada gerçekten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beye müteşekkirim. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle başka alternatiflere bakıldı. Manavgat Suyu değerlendirilen alternatiflerden biri oldu.  Manavgat Çayının Akçay çıkışı var. Akçay çıkışıyla Ermenek Suyunun Konya Ovasına cazibeyle gelip gelmeyeceğini tespit etmek için Etüt İhalesi yaptık. Orada müthiş bir çalışma oldu. Ermenek Çayı ile Akçay’ın Konya’ya gelebileceği kesinleşti. milyon metreküp su. Göksu’dan yaklaşık milyon metreküp su alacağız. Bunun da hemen hemen milyon metreküpünü Konya Büyükşehir Belediyesi kullanacak. Yani Mavi Tünelden alacağımız suyun hepsi milyon metreküp, burası milyon metreküp. Mavi Tünelden çiftçinin kullanacağı suyun neredeyse 3 katı. Altınekin Ziraat Odası Başkanımız Bekir Bey Bakanlığa yazı yazmış. Bakanlık ona cevap vermiş. Cevapta yapılan çalışmalar neticesinde Ermenek Çayı ve Akçay’dan su getirilmesinin ekonomik olduğu görülmüştür deniliyor. Devlet ilk defa demiş ki başka havzalardan su getirmek ekonomik. Bu mümkün demiş, bu olabilir demiş. Bizim bugüne kadar verdiğimiz en büyük mücadele su getiririz ama ekonomik değil müdafaası ile idi. Bunu aşmış olduk. Konya Ovasına su gelirse kuzeye de güneye de yeter. İnşallah birlikte getireceğiz. Suyu kuzeyde de güldür güldür akıtacağız” dedi.

 

SİZDE ŞEKER OLMAZSA, O ŞEKER DÜNYANIN HER TARAFINDA PAHALI OLUR

Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de değinen Başkan Recep Konuk, “herkese derdimizi anlattık. Önerilerimizi ilgililerle paylaştık. İtirazlarımızı yüksek sesle de söyledik. Yapmayın dedik yapıldı. En başta şunu söyleyeyim, su akar yatağını bulur. Bu özelleştirmede eninde sonunda gerçek mecrasını bulacak ve Türkiye şeker sektöründe üreticinin de içinde olduğu bir modele geçecek. Benim bundan zerre şüphem yok. Çünkü biz doğru modeli burada yaptıklarımızla ispatladık. Buradan, bu salondan Tarım Bakanımızın dikkatini çekmek istiyorum. Sektörde özelleştirilen fabrikaların ham şeker getirip rafine şeker üretmek için çalışma yaptıkları, nabız yokladıkları söylentisi ayyuka çıktı. Bu akıllar akıl değil. Hiç kimse kamış şekerini getirip rafine etme kolaycılığına heveslenmesin. Bir kez daha hatırlatıyorum, siz pancardan vazgeçerseniz ve sizde şeker olmazsa, o şeker dünyanın her tarafında pahalı olur. ’lü yılların sonunda İngiltere’yi Hindistan’da üretilen ipek ve pamuklu kumaşlar istila etmiş. Bunun üzerine İngiliz parlamentosu Eylül ’de Patiska Yasası diye bir yasa çıkarmış. Niye? Üreticisini yani hem yünlü kumaş üreticisini hem de hayvancılığı korumak için. İngiltere dışından getirilen pamuklu ve ipekli kumaşlardan yapılmış giysilerin giyilmesini tüm İngiltere’de yasaklamış. Hatta insanların yünlü kefenden başka kumaşla gömülmesini bile yasaklamışlar. O patiska yasası bugün hala dünyada en çok para ödenen kumaşın İngiliz Kumaşı olmasını sağlayan tedbirdir. Şimdi rehaveti üstümüzden atmamız gereken zamanlardayız. Kendimiz üreteceğiz, dışarıya midemizden bağlı olmayacağız ve karnımız tok başımız dik duracağız. Bu ülkenin karnını tok edecekler de burada, bu salonda. Daha çok üretmek için beklediğimiz sadece ve sadece üretirken gerisine düşmediklerimizin fiyatlarken gerisine düşmememizi sağlayacak tedbirlerin süratle alınması. Yani enerji, gübre, ilaç, tohum, mazot, yem gibi girdileri yarıştıklarımızla eşit şartlarda kullanmak. Konya Şeker olarak bizim yapmaya çalıştığımız budur” dedi.

 

YABANCILARIN ÇİFTÇİNİN CEBİNE TAKTIĞI HORTUMU KESİP ATTIK

Sebepleri düzeltmeden sonuçların etkisini telafi etmeye çalışmanın delik kovaya su doldurmaya benzediğini dile getiren Başkan Recep Konuk, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Üstten siz koyarsınız alttan boşalır. Onun için önce deliği tamir etmek gerekir. Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinin yaptığı da budur. Biz bir taraftan deliği tıkıyor, bir taraftan da kovayı büyütüyoruz. Yani bir taraftan üreticinin çok ödemesini önlüyor, diğer yandan da çok üretmesi ve kazanması için çalışıyoruz. Mesela, çiftçinin pancar parası olarak kovaya koyduğunun önemli bir kısmı sulama borusu için delikten akıp gidiyor, birileri de o deliği sürekli genişletiyor. Ne yapmış Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Panplast’ı kurmuş. O fabrika kurulduğu için damla sulama borularında da yağmurlamada da fahiş fiyat artışları yaşanmadı. Mesela yılına göre plastik boru için kullanılan hammadde fiyatı % ,2 artmış. ’ye göre Panplast’ta üretilen sulama borularındaki fiyat artışı %82’de kalmış, diğerlerinde % olmuş. Yani hammadde artmasına rağmen Konya Şeker sulama borularındaki fiyat artışını önlemiş, baskılamış. Keza, yemin tüm çeşitlerinde diğer markalara göre çuval başına üreticiye 5,5 Liraya kadar avantajlı fiyatla 90 gün vadeli daha kaliteli yem alma imkânı sağlamış. Yani delik tıkamış. Tevzi gübrede, 46 üreyi piyasaya göre üreticisine geçen yılki piyasa fiyatının da altında Lira daha ucuza kullandırmış. Kompoze gübrede piyasa ile Konya Pancar Kooperatifi arasındaki fark ton başına TL’dir. Sülfatta bu fark ton başına TL.  Sülfat, Kompoze ve 46 üre gübrede Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi toplamda 7 Milyon Bin Liranın ortaklarının cebinde kalmasını sağlamış. Yani bir deliği daha tıkamış. Sulama borusunda, yemde, gübrede yaptığımızı, tohumda da, zirai ilaçta da yaptık. Hem piyasanın yükselmesini frenledik hem de kooperatif mağazalarımızdan piyasa fiyatlarının altında satış yaptık. Elimizin erdiği her yere müdahale ettik, delikleri tıkadık, tıkamaya çalıştık. Bu kooperatifin görevini sadece tarla ile de sınırlamadık. Mesela, avans desteğiyle sizin üretmek için finansmana harcadığınız veya harcayacağınız bedeli düşürdük. yılında Konya Şeker, yaklaşık Milyon Lira nakdi avans ödemesi yaptı. Hepiniz biliyorsunuz paranın bir maliyeti var. Bu miktarda bir parayı üretici Ziraat Bankasından kredi olarak kullansaydı bu paraya toplamda ödeyeceği faiz yaklaşık 30,9 Milyon Lira civarında olacaktı. Yani pancar parasını alıp bankaya borcu kapatmaya gittiğinizde fazladan 30,9 Milyon Lirayı Konyalı üretici ödeyecekti. Yani banka sizin kovanıza tası daldırıp payını alacaktı. Biz avans ile kapağı kapattık başkalarının kovaya tasla hücum etmesini önledik.” dedi.

Konuşmasının en başında Beyşehirli Şehide rahmet duasıyla başlayan ve gündemdeki konulara geçmeden önce üreticilerin geçmiş Kurban Bayramı ile Malazgirt Zaferi yıldönümünü tebrik eden Başkan Recep Konuk konuşmasını 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlayarak ve bütün şehitlere rahmet dileyerek tamamladı.




nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası