7143 matrah artırımı zamaninda ödenmezse ne olur / VERGİ BORÇLARI YAPILANDIRMALARINI İHLAL ETMENİN SONUÇLARI - MÜKELLEFHABER

7143 Matrah Artırımı Zamaninda Ödenmezse Ne Olur

7143 matrah artırımı zamaninda ödenmezse ne olur

\n

Matrah ve vergi artırımından yararlanabilmek için bu ayın sonuna kadar artırıma ilişkin beyanda bulunmak gerekiyor.

\n

Yapılandırmadan yararlananlara/yararlanacaklara bazı uyarılarım var.

\n

Matrah/vergi artırımı için hesaplanan vergileri süresinde ödemeyenler kanundan yararlandırılmıyor

\n

Matrah/vergi artırımından yararlanmak için başvuran mükellefler, hesaplanan vergileri yapılandırma kanununda öngörülen süre ve şekilde (yani peşin veya 6 eşit taksitte) ödemek zorundalar.  Eğer bu ödemeler yapılmazsa, artırım hükümlerinden yararlanma hakkı kaybediliyor. Bunun anlamı, artırımın sağladığı vergi incelemesi ve tarhiyata muhatap olmama avantajının (yani korumanın) ortadan kalkması.

\n

Üstelik ödeme şartının ihlali nedeniyle korumadan yararlanılamadığı halde artırım nedeniyle tahakkuk ettirilen vergilerin gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam ediliyor. Ödenmeyen vergilere ilk taksit ödeme süresinin son günü (1 Kasım ) vade kabul edilerek gecikme zammı hesaplanıyor.

\n

Daha önceki yazılarımda da bu durumu eleştirmiştim. Çünkü matrah artırımından, sağladığı inceleme ve tarhiyat muafiyeti nedeniyle yararlanılıyor. Kanuna uygun ödeme yapılmaması nedeniyle bu avantaj/hak kaybedilince, bu vergilerin tahsilinden vazgeçilmesi -yani terkini- gerekir. Bu durumun yeni uyuşmazlıklara neden olacağını düşünüyorum.

\n

\n

Son iki yapılandırma kanununda bu şartın getirilmesinin nedeni, geçmişte matrah artırımında bulunup hiç ödeme yapmayan kişilerin bulunmasıydı. Maliye bu durumu önlemek istiyor olabilir, bu anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir yaklaşım, ancak ödeme yapmayan mükellefleri hem kanundan yararlandırmayıp hem de vergileri gecikme zammıyla birlikte tahsil etmeye çalışmak adil değil! Benim eleştirdiğim nokta bu…

\n

Bu risk nedeniyle önerim, eğer artırım nedeniyle tahakkuk eden vergileri ödeyemeyecekseniz hiç artırımda bulunmayın! Karşılığında hiçbir fayda sağlayamadığınız bir vergi borcu ile karşı karşıya kalabilirsiniz…

\n

Ödemeleri unutma vs. gibi nedenlerle aksatma olasılığına karşı peşin ödemenin tercih edilmesini öneririm. Üstelik bu yapılandırma kanunu öncekilerin aksine peşin ödeme yapanlara indirim sağlıyor.

\n

Matrah veya vergi artırımı nedeniyle tahakkuk eden vergilerin tamamının, ilk taksit ödeme süresi içerisinde (1 Kasım tarihine kadar) peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde 10 indirim yapılıyor ve taksitle ödeme yapılmadığı için katsayı uygulanmıyor. Yani toplam avantaj taksitli ödemeye nazaran yüzde 19 civarında oluyor.

\n

Hem ödeme riskini ortadan kaldırmak hem de indirim kazanmak için peşin ödeme avantajlı görünüyor!

\n

Matrah ve vergi artırımının hatalı yapılması hangi sonuçlara neden olabilir?

\n

Değer okurlar, matrah ve vergi artırımına ilişkin hesaplamalar ve beyan öyle sanıldığı kadar kolay değil. Özellikle birden fazla gelir türünün bulunduğu durumlarda gelir vergisi matrah artırımı ile katma değer vergisinde her dönemde hesaplanan KDV’nin bulunmadığı durumlar epey karmaşık.

\n

Bu nedenle Maliye 15 Eylül’de internet sitesinde yayınladığı bir rehber ile birden fazla gelir unsuru için nasıl gelir vergisi matrah artırımı yapılacağını çok sayıda örnekle açıklamak zorunda kaldı. Bu rehbere ilişkin değerlendirmelerimi 16 Eylül tarihli yazımda bulabilirsiniz.

\n

sayılı yapılandırma kanununda bu duruma ilişkin şöyle bir hüküm var: Matrah veya vergi artırımı ile ilgili olarak doğru beyan yapılmaması veya vergi hataları nedeniyle eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılır ve bu kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilir.

\n

Önceki kanunlarda da bu hüküm vardı. Ancak matrah artırımını düzenleyen son iki yapılandırma kanunu ( ve ) hariç ödeme şartını ihlal kanundan yararlanma hakkını ortadan kaldırmadığı için sorun yaratmıyor, sonradan vergi dairesinin tespit ettiği eksiklikler ödenerek artırımdan yararlanmak mümkün oluyordu. Yani matrah artırımı iptal edilmiyordu.

\n

Son iki kanunda, ödemeleri bu kanuna göre yapmamak artırımdan yararlanma hakkını ortadan kaldırdığı için, ödenecek vergideki eksikliğin geç tespit edilmesi ödeme şartının ihlali sonucunu doğurabilir. Bu da artırımdan yararlanma hakkının kaybedilmesine neden olabilir.

\n

Tebliğde bu husus aşağıdaki gibi açıklanıyor:

\n

Matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin, matrah ve vergi artırımlarının, sayılı Kanun hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı vergi dairelerince araştırılabilecektir. Kanun hükümlerine göre, doğru beyan edilmeyen veya vergi hataları nedeniyle eksik beyan edilen matrah ve vergi artırımları ile ilgili olarak eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılacak ve Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilecektir.”

\n

Gördüğünüz gibi tebliğ kanundaki hükmü tekrarlıyor. İlave bir açıklama yok!

\n

Burada, eksikliğin ne zaman ve nasıl tamamlanması halinde yapılandırma hakkının devam edeceği Maliye tarafından açıklığa kavuşturulmalıdır.

\n

Diyelim ki hatalı matrahın esas alınmasından ya da yüzde 20 yerine indirimli yüzde 15 vergi oranının kullanılmasından dolayı eksik vergi tahakkuk etmiş olsun. Vergi dairesi bu eksikliği ilk taksit ödeme süresi sonuna kadar tespit ederse sorun yok, farklar mükellefin ödeme tercihine göre peşin ödeme tutarına veya taksitlere eklenerek doğru ödeme yapılması sağlanabilir.

\n

ANCAK eksiklik taksit süreleri içinde veya sonradan tespit edilirse ne olur?

\n

Kanunda geçen “…Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilecektir” ifadesi ne anlama geliyor?

\n

Kanuna göre ödeme, peşin veya 6 taksitle yapıldığına göre, kanaatimce eksiklikler 6 taksit ödeme süresi içinde tespit edilir ve (ilk taksit ödeme süresi sonunda tahakkuk etmiş sayılarak) gecikme zammı ile birlikte son taksit süresi sonuna kadar ödenirse, yapılandırma hakkı kaybedilmez, kaybedilmemelidir.

\n

Tespitin taksit süreleri bittikten sonra yapılmasını ise sıkıntılı bir durum olarak görüyorum.

\n

Görüldüğü gibi, matrah/vergi artırımına ilişkin vergiyi süresinde ödemek kadar doğru tutarda ödemek de önemli. Bu nedenle önerim, sonrasında bir sürpriz ile karşılaşmamak için, beyanın doğru yapılıp yapılmadığı konusunda vergi dairesinin kontrolünü, mümkünse ilk taksit ödeme süresi içinde, değilse taksit süreleri bitmeden sağlamaya çalışmak

\n

Son uyarı: Kanunun matrah ve vergi artırımına  ilişkin hükümlerinden yararlanmak üzere beyanda  bulunanlar, başvuru süresinin sonuna kadar bu beyanlarını düzeltebilir (dolayısıyla iptal edebilir) ve ödeme seçeneklerini değiştirebilirler. Eski beyanlarını artırmak isteyenler ilk beyanlarını iptal edip, yeni beyanda bulunmak suretiyle bunu sağlayabilirler.

\n

VERGİ BORÇLARI YAPILANDIRMALARINI İHLAL ETMENİN SONUÇLARI

VERGİ BARIŞI YASALARI KAPSAMINDA YAPILAN YAPILANDIRMA VE MATRAH ARTIRIMI İHLALLERİNİN SONUÇLARI NELERDİR?

 GİRİŞ

Vergi barışı uygulamaları kapsamında vergi mükelleflerine birtakım haklar ve ödeme kolaylıkları sağlanmaktadır. Kuşkusuz bu kolaylıklardan yararlanmak için vergi barışı yasalarında öngörülen şartların süresinde yerine getirilmesi gerekmektedir.

tarihli ve sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunla kesinleşmiş vergi ve ceza borçları başta olmak üzere, sigorta prim borçları, idari para cezaları, öğrenim ve katkı kredisi borçları gibi bir çok kamu alacağının yapılandırılması amaçlanmıştı.

Başvuru tarihi tarihi itibariyle sona eren kanun kapsamında 7 milyon bin mükellef yapılandırmaya başvurmuş ve milyar tutarında borç yapılandırılmıştır.

Yapılandırma hükümlerinden yararlanabilmek için öncelikle ilk iki taksitin süresinde ve tam ödenmesi gerekmektedir. Aksi halde yapılandırma bozulacaktır. sayılı Bazı Alacakların Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda değişiklik Yapılması Hakkkında Kanun ile vergi borçlarını yapılandıran ve ödeme koşullarını yerine getirmeyen mükellefler ile Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla matrah ve vergi artırımında bulunup, süresinde ödeme yapmayan mükelleflerin durumu çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır.

1-VERGİ BORÇLARININDA YAPILANDIRMA

YAPILANDIRILAN BORÇLARIN ÖDENMESİ

Gerek sayılı kanun gerekse sayılı Kanunla yapılandırma kapsamında ortaya çıkan borçların peşin veya ikişer aylık dönemler hâlinde taksit ile ödenmesi konusunda mükelleflere tercih hakkı tanınmış ve  6, 9,12 ve 18  eşit taksitte ödeme yapma imkanı getirilmiştir. Ayrıca; Peşin ödemede indirim, ilk iki taksit ödeme süresi içinde yapılan ödemede indirim, kredi kartı ile ödeme ve mahsuben ödeme gibi avantajlar da sağlanmıştır.

Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi halinde katsayı uygulanmayacağı ve fer&#;i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacağı tutarların %90&#;ının tahsilinden vazgeçileceği yapılandırılmış idari para cezalarından %25 indirim yapılacağı belirtilmiştir. Yapılandırılmış alacağın sadece fer&#;i alacaktan ibaret olması halinde fer&#;i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan %50 indirim yapılacağı hükmü ile yine hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde katsayı uygulanmayacağı ve fer&#;i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar üzerinden %50, yapılandırılmış idari para cezalarından %12,5 indirim yapılacağı ve yapılandırılmış alacağın sadece fer&#;i alacaktan ibaret olması halinde fer&#;i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan %25 indirim yapılacağı hükmüne her iki kanunda da yer verilmiştir.

 

YAPILANDIRILMIŞ BORÇLARIN SÜRESİNDE ÖDENMEMESİ

Gerek sayılı gerekse sayılı Kanunda;  Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir .”  hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam olarak ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında en fazla iki taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacak ve ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının borçlunun başvuru sırasında tercih ettiği taksitlendirme süresinin son taksitini izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır.

Dolayısıyla, Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden; İlk ikisinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi hâlinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

 

İhlal Sayılmayan Eksik Ödemeler

Kanun’a göre ödenecek taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk Lirası’na (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz ve süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarları ise en geç son taksit (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi halinde ilk taksit) izleyen ay sonuna kadar ödenebilecek ve ödemede gecikilen süre için gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı tahsil edilecektir hükmüne yer verilmiştir.

 

İhlal Durumunda Kanun Hükümlerinden Faydalanma

sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında ve sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, Kanun kapsamına giren alacakların belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçluların ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanacağı belirtilmiştir.

 

İhlal Halinde Alacakların Takibi

Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmeyen alacakların, yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak takip işlemleri ilgili mevzuat kapsamında yapılacağı ve bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlamış olan takip işlemleri geçerliliğini koruyarak kaldığı yerden devam edeceği, dolayısıyla, alacakların Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle yapılandırılması bu alacakların niteliğini değiştirmediğinden, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmeyen alacakların yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak, daha önce yapılan takip işlemleri yenilenmeksizin, bu işlemlere kaldığı yerden devam edileceği belirtilmiştir.

 

2-MATRAH ARTIRIMI

Hatırlanacağı üzere, tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan sayılı Kanununla mükelleflere matrah ve vergi artırımı imkanı getirilmişti.

sayılı Kanunla yapılan matrah artırımına ilişkin yasal düzenleme, önceki matrah artırımı kanunlarından farklı olarak matrah artırımı sonrasında ortaya çıkan taksitlerin ödenmemesi halinde, matrah artırımında bulunanlara tanınan vergi incelemesine muhatap olunmama yönündeki ayrıcalıktan mahrum kalınacağına ilişkin bir hüküm içermektedir. Bu hükme göre Sayılı Kanun ile matrah artırımında bulunup süresinde ödeme yapmayan/yapamayan mükellefler hem incelenebilecek hem de matrah artırımı nedeni ile ödeme planına bağlanan tutarlar terkin edilmeyecek ve ihlal tarihine kadar yapılan ödemeler de iade /mahsup konusu yapılmayacaktır.

sayılı Kanunun 5. maddesinde matrah ve vergi artırımında bulunup, süresinde ödeme yapmayan mükelleflerin matrah ve vergi artırımları ile taksitlendirmelerinin bozulacağı bu mükelleflerin matrah artırımı yaptığı dönemler içinde vergi incelemesi yapılabileceği, beyan etmiş oldukları matrah ve vergi artırımı nedeniyle adlarına tahakkuk etmiş olan vergileri de ödemek zorunda oldukları belirtilmiş olmasına rağmen sayılı kanunun, ödemelerle ilgili ortak hükümleri içeren maddesinde  “İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir.” hükmüne yer verilmiştir.

11/05/ tarihli ve sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 5. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “…ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ibaresinin Anayasa’nın 2., ve maddelerine aykırılığı ileri sürülmüş,  Anayasa Mahkemesi söz konusu kuralın  ana yasaya  aykırı olmadığına karar vermiştir.

(Anayasa Mahkemesi’nin gün ve E/ K/62 sayılı kararı. seafoodplus.info)

 

Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi

Kural, Anayasa’nın , ve maddeleri yönünden incelenmiştir.

Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 5. maddesinde matrah veya vergi artırımı sonucu tahakkuk eden verginin ödenmemesi hâlinde sayılı Kanun’un maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunacağı ancak sayılı Kanun’un 5. madde hükmünden yararlanılamayacağı düzenlenmektedir. Bu itibarla matrah ve vergi artırımından yararlanma koşullarını yerine getirmeyen mükellef hakkında itiraz konusu kuralın yer aldığı maddenin sağladığı inceleme muafiyeti kaldırılarak vergi incelemesinin ve tarhiyatının yapılması mümkün hâle gelmektedir. Anılan kurallar gözetildiğinde sınırlamanın ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir bir kanun hükmüyle yapıldığı sonucuna varılmaktadır.

Kamu alacağı niteliğindeki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin ödenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve bu kapsamda gerekli ve uygun araçların seçilmesinde kanun koyucunun geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır. Kanun koyucunun bu konudaki takdir yetkisini kullanırken ödeme koşullarının yerine getirilmemesi durumunda hem matrah ve vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden ancak ödenmeyen vergilerin sayılı Kanun uyarınca takip edilmesini hem de aynı döneme ve aynı vergi türüne ilişkin olarak vergi incelemesi veya tarhiyat yapılmasını mümkün kıldığı anlaşılmaktadır. İtiraz konusu kuralla, ödeme koşullarının yerine getirilmemesi durumunda mükellef hakkında vergi incelemesi yapılabilmesi imkânı öngörülmek suretiyle vergi borcunun doğru ve eksiksiz bir şekilde ödenmesinin ve böylece kamu alacağının tahsilinin güvence altına alınmasının amaçlandığı görülmektedir.

Bu çerçevede vergi idaresi matrah ve vergi artırımına konu vergi alacağının tahsili amacıyla anılan işlemlerden her ikisine aynı anda başvurabilecektir. Ancak aynı dönem için iki farklı vergilendirme işleminin yapılması suretiyle mükerrer vergilendirmeye yol açılacağını söylemek mümkün değildir. Zira kuralda, matrah ve vergi artırımından yararlanma koşullarına uymayan mükellef hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucunda vergi tarhiyatı yapılması durumunda, matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergilerin dikkate alınmasına engel olacak bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Öte yandan matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin süresinde veya öngörülen şekilde ödeme yapmaması durumunda hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmaması imkânının ortadan kaldırılması, mükellefin kendi kusurunun yol açacağı bir sonuçtur. Kanun koyucunun amacının, matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin Kanun’da öngörülen koşullara uymaması hâlinde, kendilerine sağlanan imkânlardan yoksun bırakılması olduğu anlaşılmaktadır.

Bunun yanı sıra kuralın uygulanmasından doğacak uyuşmazlıklara karşı yargı yoluna başvurulması da mümkündür. Ayrıca sayılı Kanun gereği mükelleflerin vergi işlemlerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilmesi mümkündür. Bu yöndeki başvurunun reddedilmesi durumunda ise mükellefler, ret işlemine karşı idari yargı yoluna başvurma imkânına sahiptir.

Bu durumda kuralla mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmiş ise de bunun kişilere şahsi olarak aşırı bir külfet yüklememesi için gerekli ve yeterli güvenceler sağlanmıştır.

Anayasa’nın maddesinde; herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü bulunduğu belirtilerek vergi ödevinin temel ilkeleri gösterilmiştir. Kaynağını Anayasa’dan alan bu ödev gereği mükelleflerin yükümlülüklerini zamanında, usulüne uygun ve eksiksiz yerine getirmesi gerekir.

Kanun koyucunun vergilendirme ödevinin zamanında yerine getirilmemesi dolayısıyla uygulama yetkisine sahip olduğu yaptırımlardan vazgeçebilmek ve buna ilişkin koşulları belirlemek konusunda anayasal sınırlar içinde kalmak şartıyla takdir yetkisi bulunmaktadır.

Kanun’un açıkça mükellefe yüklediği yükümlülüğe aykırı davranılması nedeniyle idarenin matrah ve vergi artırımında bulunulan döneme ilişkin inceleme yapması ve gerektiğinde vergilendirme işlemi tesis etmesi hususunda idareye makul bir yetki tanınmasında anayasal vergilendirme ilkelerine aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine oy çokluğuyla karar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi gün ve E/ K/62 sayılı kararıyla özetle;

 

“Vergi barışı kapsamında matrah artırımında bulunup ancak şartların ihlali durumunda (ödeme koşullarının yerine getirilmemesi) bu mükellefler hakkında hem matrah ve vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden ancak ödenmeyen vergilerin sayılı Kanun uyarınca takip edilmesi hem de aynı döneme ve aynı vergi türüne ilişkin olarak vergi incelemesi veya tarhiyat yapılması mümkündür.” Görüşüne varmıştır

SONUÇ

Yapılandırma Kanunları mükellefler için borçlarını ödeyebilmeleri için yeni bir fırsat sunmaktadır. Vade tarihi geçmiş borçların faizleri silinmekte, enflasyon katsayısı kullanılarak borçlar yeniden yapılandırılmakta bunun yanında mükellefe ödeme konusunda da bazı kolaylıklar sağlanmaktadır. Matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler ise haklarında vergi incelemesi/tarhiyat yapılamaması avantajından faydalanmaktadır. Yapılandırma, matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin ilgili kanunlardaki haklarını kaybetmemek için mezkur kanunlardaki şartlara özenle uymaları gerekmektedir. Yapılandırma Kanunları kapsamında matrah artırımında bulunan ancak ödeme şartlarını süresinde yerine getirmeyen mükellefler hem vergi incelemeden korunma gibi avantajları kaybederken beyan edilen tutarlarında sonradan ödenmesi mükellefiyetiyle karşılaşmaktadırlar. Ayrıca, yapılandırma kanunları kapsamında amme borçlarının yeniden yapılandırılması nedeniyle amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere ödeme planına bağlanması tahsil zamanaşımı keserek yeni bir tahsil zaman aşımı süresinin başlamasına sebep olacaktır.

 

Vergi Uzmanı Gülay Ergül

 

 

Sorularınız için: [email protected]

Yasal Uyarı: Yazılar tamamen yazarın kişisel görüşleri olup başka hiçbir kişi veya kurumu bağlamaz. Sitemizde yayınlanan yazılar telif hakları nedeniyle izin alınmaksızın ve atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Yapılan atıflarda, MÜKELLEFHABER / seafoodplus.info adreslerinin belirtilmesi zorunludur.

ETİKETLER: MATRAH ARTIMII, ödeme emri, vergi barışı, vergi incelemesi

)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemizekayıt olun.

>> Vergi Affı Rehberi ( Soru - Cevap) Ücretsiz E-Kitap:hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı?

Son y&#;llarda matrah art&#;r&#;m&#;n&#; içeren çe&#;itli yasal düzenlemeler (örne&#;in , , ve say&#;l&#; Kanunlar) yap&#;lm&#;&#;t&#;r. Söz konusu düzenlemeler, mükelleflere önceki y&#;llarda beyan ettikleri vergi veya matrahlar&#; gönüllü (!) olarak art&#;rmalar&#; kar&#;&#;l&#;&#;&#;nda art&#;r&#;m yap&#;lan y&#;l ve vergi türleri aç&#;s&#;ndan vergi incelemesinden muaf olma imkan&#; tan&#;m&#;&#;t&#;r. Di&#;er bir ifadeyle, mükellefler kendi beyanlar&#;n&#; art&#;rmalar&#; kar&#;&#;l&#;&#;&#;nda matrah art&#;r&#;m&#; yapt&#;klar&#; y&#;l ve vergi türleri aç&#;s&#;ndan bir çe&#;it incelenmeme sigortas&#; veya dokunulmazl&#;k sat&#;n alma imkan&#; elde etmi&#;lerdir. Son y&#;llarda her seçim öncesinde yap&#;lan bu tür düzenlemelerin birer vakay-&#; adiye haline gelmesinin vergi ahlak&#;n&#; ve normal dönemlerde vergiye gönüllü uyumu (!) olumsuz etkiledi&#;i konusunda ku&#;ku bulunmamaktad&#;r.

say&#;l&#; Kanunla yap&#;lan matrah art&#;r&#;m&#;na ili&#;kin yasal düzenleme, öncekilerden farkl&#; olarak matrah art&#;r&#;m&#; sonras&#;nda ortaya ç&#;kan taksitlerin ödenmemesi halinde, art&#;k matrah art&#;r&#;m&#;na tan&#;nan vergi incelemesine muhatap olunmama yönündeki imtiyazdan mahrum kal&#;naca&#;&#;na ili&#;kin bir hüküm içermektedir. &#;&#;te bu yöndeki hüküm Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin önüne gelmi&#; ve AYM, tarihli ve / E., /62 K. say&#;l&#; karar&#;yla konuyu Anayasa aç&#;s&#;ndan de&#;erlendirmi&#;tir.

&#;nceleme konusu olay, resen tarh edilen KDV ve kesilen vergi ziya&#;na kar&#;&#; vergi mahkemesinde aç&#;lan bir davada, matrah art&#;r&#;m&#;na ili&#;kin düzenleme yapan say&#;l&#; Kanun’un 5/4.a maddesinde geçen “ ancak bu madde hükmünden yararlan&#;lamaz.” ifadesinin Anayasa’ya ayk&#;r&#; oldu&#;u iddias&#;n&#; ciddi bulan vergi mahkemesinin konuyu AYM’ye intikal ettirmesi üzerine de&#;erlendirilmi&#;tir.

&#;ptali istenen hükmün içinde geçti&#;i madde &#;u &#;ekildedir: “Matrah ve vergi art&#;r&#;m&#;n&#;n bu Kanunun yay&#;m tarihini izleyen üçüncü ay&#;n sonuna kadar bu maddede öngörülen &#;ekilde yap&#;lmas&#;, hesaplanan veya art&#;r&#;lan gelir, kurumlar ve katma de&#;er vergilerinin pe&#;in veya ilk taksiti bu Kanunun 9’uncu maddesinin birinci f&#;kras&#;n&#;n (b) bendinde belirtilen sürede ba&#;lamak üzere iki&#;er ayl&#;k dönemler halinde azami alt&#; e&#;it taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve &#;ekilde ödenmesi &#;artt&#;r. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen &#;ekilde ödenmemesi halinde, say&#;l&#; Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zamm&#;yla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlan&#;lamaz.” Kanun özetle, matrah art&#;r&#;m&#; yap&#;l&#;p taksitler ödenmezse, ödenmeyen taksitlerin say&#;l&#; Kanun uyar&#;nca takibine devam edilece&#;i, ayr&#;ca vergi incelemesine al&#;nmama yönündeki ba&#;&#;&#;&#;kl&#;ktan da yararlan&#;lamayaca&#;&#;n&#; düzenlemektedir.

AYM, konuyu öncelikle mülkiyet hakk&#;n&#;n ihlali yönünden de&#;erlendirmi&#;tir. Mahkeme, Anayasan&#;n maddesinde temel bir hak olarak düzenlenen mülkiyet hakk&#;na yap&#;lacak müdahalenin yine Anayasan&#;n maddesinde düzenlenen &#;artlar dahilinde yap&#;laca&#;&#;n&#; hat&#;rlatt&#;ktan sonra, birçok karar&#;nda yapt&#;&#;&#; gibi ilgili düzenlemeyi kanunilik, me&#;ru amaç ve ölçülülük (elveri&#;lilik, gereklilik ve orant&#;l&#;l&#;k) testlerine tabi tutmu&#;tur.

Yüksek Mahkeme, matrah ve vergi art&#;r&#;m&#;ndan yararlanma &#;artlar&#;n&#; yerine getirmeyen mükellefin inceleme muafiyetinin kald&#;r&#;lmas&#;na ili&#;kin düzenlemenin ula&#;&#;labilir, belirli ve öngörülebilir bir kanun hükmüyle yap&#;ld&#;&#;&#; gerekçesiyle kanunilik testini geçti&#;ini; ayr&#;ca kamu alaca&#;&#;n&#;n tahsili amac&#;yla matrah ve vergi art&#;r&#;m&#;nda bulunmas&#;na ra&#;men ödeme &#;artlar&#;n&#; yerine getirmeyen mükellef hakk&#;nda vergi incelemesi ve tarhiyat yap&#;lmas&#;nda kamu yarar&#;na dayal&#; me&#;ru bir amac&#;n mevcut oldu&#;unu söylemektedir.

AYM, itiraz konusu kuralla, ödeme &#;artlar&#;n&#;n yerine getirilmemesi durumunda, mükellef hakk&#;nda vergi incelemesi yap&#;labilmesi imkan&#; öngörülmek suretiyle vergi borcunun do&#;ru ve eksiksiz bir &#;ekilde ödenmesinin ve böylece kamu alaca&#;&#;n&#;n tahsilinin güvence alt&#;na al&#;nmas&#;n&#;n amaçland&#;&#;&#;n&#;; bu amaca ula&#;ma yönünden matrah ve vergi art&#;r&#;m&#;na ili&#;kin ödeme &#;artlar&#;na uymayan mükellef hakk&#;nda vergi incelemesi ve tarhiyat yap&#;lmas&#;n&#;n elveri&#;li ve gerekli bir araç oldu&#;unu söylemektedir.

Yüksek Mahkeme, devletin kamu alaca&#;&#; niteli&#;indeki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin do&#;ru ve eksiksiz ödenmesi için gerekli tedbirlerin al&#;nmas&#; konusunda geni&#; bir takdir yetkisinin oldu&#;unun dikkate al&#;nmas&#; gerekti&#;ini; ödenmeyen taksitler nedeniyle say&#;l&#; Kanun uyar&#;nca takip yap&#;lmas&#; ile ayn&#; dönemler için vergi inceleme yap&#;lmas&#;n&#;n mükerrer vergilemeye yol açmayaca&#;&#;n&#;, zira kuralda matrah ve vergi art&#;r&#;m&#;ndan yararlanma ko&#;ullar&#;na uymayan mükellef hakk&#;nda yap&#;lacak vergi incelemesi sonucunda vergi tarhiyat&#; yap&#;lmas&#; durumunda, matrah ve vergi art&#;r&#;m&#; üzerine tahakkuk eden vergilerin dikkate al&#;nmas&#;na engel olacak bir düzenlemeye yer verilmedi&#;ini söylemektedir. Di&#;er bir ifadeyle AYM, bir vergi incelemesi olmas&#; halinde bulunacak matrah/vergi fark&#;ndan art&#;r&#;lan matrah/verginin indirilmesi gerekti&#;ini dolayl&#; olarak söylemektedir.

Mahkeme, ayr&#;ca kural&#;n uygulanmas&#;ndan do&#;an uyu&#;mazl&#;klara kar&#;&#; yarg&#; yoluna ba&#;vurunun mümkün oldu&#;unu, yarg&#; incelemesinde mükellef hakk&#;nda yap&#;lan tarhiyat s&#;ras&#;nda, matrah ve vergi art&#;r&#;m&#; sonucunda tahakkuk eden ve say&#;l&#; Kanun uyar&#;nca takip ve tahsiline devam edilen vergilerin dikkate al&#;n&#;p al&#;nmad&#;&#;&#;, yani mükerrer vergilendirmeye yol aç&#;l&#;p aç&#;lmad&#;&#;&#; hususunun da incelenebilece&#;ini belirttikten sonra; belli bir vergilendirme dönemi için ayn&#; matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesinin vergi hatas&#; olmas&#; nedeniyle bu i&#;lemlerin düzeltilmesinin vergi idaresinden istenebilece&#;ini, ba&#;vurunun reddi halinde yarg&#; yoluna gidilebilece&#;i tespitini de yapm&#;&#;t&#;r.

AYM bu de&#;erlendirmeler üzerine, iptali istenen kuralla mülkiyet hakk&#;na bir s&#;n&#;rlama getirilmi&#; ise de bunun ki&#;ilere &#;ahsi olarak a&#;&#;r&#; bir külfet yüklememesi için gerekli ve yeterli güvencelerin mevcut oldu&#;unu, bu çerçevede kuralla ula&#;&#;lmak istenen amaca ili&#;kin kamu yarar&#; ile mülkiyet hakk&#;na yönelik ki&#;isel yarar aras&#;nda bulunmas&#; gereken makul dengenin gözetildi&#;ini; bu itibarla da kural&#;n orant&#;s&#;z bir s&#;n&#;rlamaya neden olmad&#;&#;&#;, dolay&#;s&#;yla mülkiyet hakk&#;na ölçüsüz bir s&#;n&#;rlama getirmedi&#;i sonucuna ula&#;m&#;&#;t&#;r.

AYM, düzenlemeyi Anayasa’n&#;n maddesi aç&#;s&#;ndan da de&#;erlendirmi&#; ve kanun koyucunun, Anayasa'ya ayk&#;r&#; olmamak kayd&#;yla, vergilendirilecek alanlar&#;n seçiminde yetkili oldu&#;u gibi bu vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsiline ili&#;kin kurallar&#; belirleme yetkisine de sahip oldu&#;unu; bu ba&#;lamda kanun koyucunun kamu hizmetlerinin finansman&#; için ki&#;ilerden ald&#;&#;&#; vergi, resim ve harçlar&#;n tamam&#;n&#;n veya bir k&#;sm&#;n&#;n tahsilinden ve vergilendirme ödevinin zaman&#;nda yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi dolay&#;s&#;yla uygulama yetkisine sahip oldu&#;u yapt&#;r&#;mlardan vazgeçebilmek ve buna ili&#;kin ko&#;ullar&#; belirlemek konusunda anayasal s&#;n&#;rlar içinde kalmak &#;art&#;yla takdir yetkisi bulundu&#;unu belirtmi&#;tir. Mahkeme, Kanun'un aç&#;kça mükellefe yükledi&#;i yükümlülü&#;e ayk&#;r&#; davran&#;lmas&#; nedeniyle idarenin matrah ve vergi art&#;r&#;m&#;nda bulunulan döneme ili&#;kin inceleme yapmas&#; ve gerekti&#;inde vergilendirme i&#;lemi tesis etmesi hususunda idareye makul bir yetki tan&#;nmas&#;nda anayasal vergilendirme ilkelerine ayk&#;r&#; bir yön bulunmad&#;&#;&#; ve düzenlemenin vergide meydana gelebilecek kay&#;p ve kaça&#;&#;n önlenmesi yan&#;nda anayasal bir yükümlülük olan vergi ödevini yerine getirenler ile bu yükümlülü&#;ü yerine getirmeyenler aras&#;nda vergi adaletinin sa&#;lanmas&#;n&#; hedefledi&#;i sonucuna varm&#;&#;t&#;r.

AYM’nin karar&#; kanaatimce yerindedir. Her&#;eyden önce matrah art&#;r&#;m&#;nda bulunup taksitleri ödemeyen kötü niyetli mükelleflere vergi incelemesinden ba&#;&#;&#;&#;kl&#;k sa&#;lanmas&#; hakkaniyetli bir durum olmayacakt&#;r. Di&#;er taraftan, kararda bir vergi incelemesinde ortaya ç&#;kacak matrah/vergi fark&#;ndan mükellefçe art&#;r&#;lm&#;&#; olan matrah/verginin mahsubunun yap&#;lmas&#; gerekti&#;ine vurgu yap&#;lmas&#; önemli olup mükelleflerin hak kayb&#;na u&#;ramas&#;n&#;n önüne geçecektir. Bu karar sonras&#;nda, matrah art&#;r&#;m&#;nda bulunan ama taksitlerini ödemeyen mükelleflerden vergi incelemesi geçirenler ad&#;na yap&#;lan tarhiyatlarda mükelleflerin art&#;r&#;mda bulunduklar&#; matrah ve vergiler dikkate al&#;nmam&#;&#;sa, bu mükelleflerin Vergi Usul Kanunu uyar&#;nca düzeltme-&#;ikayet ba&#;vurusu yapmalar&#;, ba&#;vurular&#;n&#;n reddi halinde ise yarg&#;ya gitmelerinin yolu aç&#;lm&#;&#;t&#;r.

Sözün özü: Sözün dönenin ka&#;&#;&#;&#; k&#;r&#;l&#;r.

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir