Karadeniz Turu Gezi Rehberi

Son zamanların Türkiye’de gezilecek yerler listesinin başını Karadeniz turu çekiyor. Karadeniz turlarına bu kadar revaç olması sayesinde artık yaylalar, dereler, şelaleler ziyaretçi akınına uğrar durumda.

Bizler de size bilgi ve doğru kaynak olması için bu özel Karadeniz turu planlamasını ile Karadeniz turu yapacaklar için önerilerde bulunmak istedik.

Karadeniz turu planlaması yaparken en ince detayına kadar plan program gitmeden yapıldı. Bu yolculuğa hazır hale gelindi. Ve iki çılgın yollara düşüldü.

Instagram Youtube Facebook

Uyarı : Karadeniz turumuzu eğer kendinize güvenmiyorsanız, daha önceden hiç yayla yol deneyiminiz olmadıysa tek, arkadaşınızla veya eşinizle yapmaya kalkışmayın. Rotamız yoğun tempo, bozuk yollar ve dirayet gerektirmektedir. Gittiğimiz yolların hiçbirine kefil olmadığımızı bilmenizi isteriz. Biz gittik hadi siz de gidin diye ısrarcı da değiliz. Gittiğinizde arkamızdan sallamanızı istemeyiz 🙂

Karadeniz Turu İçin Ön Hazırlık

Öncelikle işinize ilk yarayacak zaruri şey 4&#;4 bir araç olmalı,

Eğer yoğun sezonda Karadeniz turu gerçekleştirecekseniz önceden otel rezervasyonu, çünkü % doluluk oranıyla çalışıyorlar,

Mutlaka aracınızda bol su ve yiyecek bulundurmalısınız,

Rakım olarak metre ve üzerine çıkılacağı için termal mont, trekking ayakkabısı gereklidir,

Offline harita (biz funduszeue.info kullanıyoruz)

Karadeniz Turu Rota Tavsiyemiz

Bize soracak olursanız bu sınırlayamayız. Çünkü Karadeniz her köşesinde farklı güzellikler bulabileceğiniz bir bölge. Tarihi yapıları, kaleleri, şelaleleri, taş köprüleri, dereleri, zirveleri, yaylaları ve olmazsa olmaz Kaçkar Dağları’yla dönmek istemeyeceğiniz bir coğrafya.

Turunuz öncesi gün gün program çıkarmanız vakit kaybı yaşamanızı önleyecektir. Yaptığımız rota kamp atacaklara göre bir program olmayıp, aracıyla seyahat edecekler için uygundur. Hem kamp atacak kadar yeterli vaktimiz yoktu hem de yanımızda kamp konusunda deneyimli bir arkadaşımız. Zaten kamp rotaları çok ayrı oluyor. Belki onu da bir gün yaparsak detaylı anlatırız.

Karadeniz turu yaptım demeniz için en az 3 gece kalmanız gerekiyor. Rize-Trabzon veya Rize-Artvin şeklinde iki şehri içine alan rotalar yapmak mümkün.

Bizim yılı Eylül ayında yaptığımız rota 3 gecelik bir programla 2 gecesi Rize Çamlıhemşin, 1 gecesi yayla konaklaması şeklindeydi. 3 gece 4 günlük program dahilinde 3 gün Rize, 1 gün Artvin’i gezdirdiğimiz unutulmaz güzel bir seyahatimiz olmuştu.

Size tavsiye edeceğimiz rotalar kalacağınız gün sayısına göre şu şekildedir;

2 günlük Tavsiye : Cuma Gidiş Pazar Dönüş

Eğer haftasonuna gidecekseniz size acımak yok 🙂 koşturun bakalım biraz.

1.gün : Cuma akşam uçağıyla Trabzon havalimanına ulaşır ulaşmaz vakit kaybetmeden direk Çamlıhemşin’e gidip burada konaklamalısınız. Ucuz olması açısından Rize merkez de olur.

2.gün : Şenyuva, Palovit Şelalesi, Hazindağ Yaylası, Pokut ve Sal Yaylası

3.gün : Zilkale, Gito Yaylası, Elevit Yaylası, Tar Şelalesi, Huser Yaylası / akşam dönüş

5 Günlük Tavsiye

1.gün : Çamlıhemşin, Şenyuva ve Yaylalar

2.gün : Palovit Şelalesi, Yaylalar ve Huser Yaylasında günbatımı

3.gün : Rize Yaylaları

4.gün : Artvin’de bulunan Çifte köprü, Mençuna Şelalesi, Karagöl

5.gün : Uzungöl, Trabzon merkezdeki müzeler ve tarihi yapılar, Sümela Manastırı

Karadeniz’de Konaklama

Yayla Konaklaması

Demiştik ya Karadeniz yaylaları gitgide Türkiye turizmin de önemli bir yer haline geldi diye. Hal böyle olunca da ziyaretçiler yayla ziyaretlerinin yanı sıra bir yayla evinde konaklamak istiyor. Yayla evlerinde en başta otel konforu aramamanız gerektiğini bilmelisiniz. Tam bir köy evi konseptinin hakim olduğu evler bir kaç oda, ortak oturma alanı ve ortak banyolardan ibarettir. Dağın başında samimi ortam arayanlar için biçilmiş kaftan adeta. Sabah camınızı araladığınızda tertemiz havayı içinize çektikten sonra şöyle bir manzarayı seyre durursunuz. Sonra bulutlar ayağınızın altında hayatınızda bir ilk olacak kahvaltı keyfi yaşarsınız. Bundan daha fazla ne ister ki bir insan.

Şehir Konaklaması

Merkez noktanızı şehir belirleyip. Her gün bu noktadan hareket etmek şartıyla günlük programlar çıkarabilirsiniz kendinize. Trabzon, Rize, Artvin gibi şehir merkezlerinde hatta bu illerin ilçelerinde oldukça güzel ve temiz oteller bulma imkanınız var. Eğer seyahatinizde ağırlığı Rize yaylarına verecekseniz kalınacak en mantıklı yer Çamlıhemşin’dir. Fırtına Vadisi boyunca pek çok otel bulunmaktadır. Fakat sakın rezervasyonunuzu son ana bırakmayın. Açıkta kalma ihtimaliyle karşılaşmanız çok yüksek. Tavsiyemiz seyahatinizden bir kaç önce otel rezervasyonunuzu yaptırmanız yönündedir.

Karadeniz’e Gitmek İçin En İyi Mevsim

En İyi Zaman : karadeniz bölgesi için en iyi dönem Haziran ve Ekim aylarıdır. Hem yaz yoğunluğu olmamış oluyor hem de hava olarak sizleri memnun ediyor. Bahsettiğimiz dönemlerde hava şartları gezmeniz için en elverişli zamandır.

İyi Zaman : Haziran ayından Ekim ayı sonuna kadar dönem içerisinde herhangi bir ay Karadeniz geziniz için idealdir.

Karadeniz’de yağmur hususuna değinmek gerekirse. Malum bu kadar yeşilliği içinde barındıran bölgenin en büyük özelliği bölge olarak yoğun yağmur yağışı almasından kaynaklanıyor. Karadeniz’de yağmurun ne zaman yağacağını kimse kestiremez. Hava günlük güneşlik bir haldeyken bir bakmışsınız yağmur yağmış. Ama Karadeniz’i de karadeniz yapan yağışları değil midir!

Karadeniz Yemekleri

Lahana ve mısır üzerine yaygın yemekleriyle nam salan Karadeniz’de yemeden dönmemeniz gereken ana yemekler mıhlama/kuymak ve karalahana sarması, karalahana çorbası ve mısır ekmeği olmalıdır.

Diğer tatlar ise meşhur Laz böreği, kurufasulye, sütlaç, karadeniz pidesidir. Rize’de ne yenir yazımızı okuyarak daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

Karadeniz’de Ne Yapılır?

Heliski Yapın

Heliski bir dağ kayağı sporudur. Normal kayakla arasındaki fark zirvedeki pistlere ulaşımın teleski yerine helikopter ile sağlanmasıdır. Türkiye, kayağın bu haliyle sonrasında tanışmıştır. Profesyonel eğitmenler, dağ rehberleri ve pilotlarla birlikte yapılmaktadır. Profesyonel rehberler ve kayakçıların bir araya gelerek beraber yaptıkları yüksek adrenalin içeren spordur. Çok pahalı olduğu için daha çok bu spora talep gösterenler Avrupalı kayakçılardır.

Fırtına Vadisinde Rafting

57 km uzunluğu ile maviyle yeniliğin buluştuğu, çay bahçelerine komşu olan Karadeniz’in en güzel deresinde rafting yapmak hem adrenalin anlamında hem de manzara anlamında bu sporu yapacak olan macera severlere müthiş deneyim ve doyumsuz görüntüler sunar.

23 km’lik parkur boyunca yer yer taşlık bölgelerden geçerek, fırtına deresinin hırçın sularında süzülmek benzeri olmayan aktivitelerden biridir.

Zipline

Zipline, Karadeniz’in özellikle Rize’nin olmazsa olmaz etkinliklerinden biri haline gelmiş durumda. Bir yamaçtan diğerine bağlanan demir halatlar eşliğinde Fırtına deresi üzerinden bir kuş gibi süzülerek özgürlüğün tadına varabileceğiniz bir aktivitedir.

Yolunuz Çoruh nehrinden geçerse Çoruh nehri üzerine yapılmış tek yönü metre uzunluğa sahip ziline deneyimini de yaşayabilirsiniz. Ama doğal güzellik olarak kıyaslamak gerekirse Çoruh nehri daha kurakken Fırtına deresi daha yeşil ve daha doğal ortama sahiptir.

Kaçkarlar’a Tırmanın

Türkiye’nin en yüksek dördüncü dağına çıkmak dağcılar için müthiş bir deneyimdir. Kaçkar dağlarının en yüksek zirvelerinden olan Altıparmak dağları, Verçenik ve Kavron en iyi tırmanış rotalarındandır. Tırmanışınız esnasında mutlaka yanınızda profesyonel dağcılar olmalıdır. Kendi başınıza tırmanış yapmanızı tavsiye etmiyoruz. Bunun için de tırmanış turları almanız sizin yararınıza olacaktır.

Buzul göllerine girin

Kaçkarlar’a çıkarken geçeceğiniz yaylalarda ve zirvelerde karşınıza büyüleyici güzelliğe sahip buzul gölleri ile karşılaşacaksınız.
Ziyaret edebileceğiniz göllerden bazıları şunlardır; Karadeniz Gölü, Büyükdeniz Gölü, Çermeşk Gölü, Yedigöller, Ovit Dağbaşı Gölü, Avusor Gölü, Eyrisu Gölü, Verçenik Kapılı Göller, Tombamzga Gölü, Tatos, Buzul Gölü, Kavrun Gölü

Örnek rotalar:

Eğrisu Yaylası-Eğrisu Gölü-Eğrisu Yaylası (gidiş-dönüş 7 km)

Avusör Yaylası-Büyük Göl-Avusör Yaylası (gidiş-dönüş 4 km)

Çaymakçur Yaylası-Göller-Yukarı Kavron Yaylası (7 km)

Kavron Yaylası-Derebaşı Gölü-Kavron Yaylası (gidiş-dönüş 10 km)

Verçenik Yaylası-Buzlu Göller-Verçenik Yaylası (gidiş-dönüş 5 km)

Karadeniz Ulaşım

Trabzon havalimanına indikten sonra havalimanından çıkıp ana caddedeki köprüden karşı şeride geçmelisiniz. Buradan düzenli olarak geçen minibüsler ile Trabzon merkeze ve otogara gidebilirsiniz. Bu noktadan sonra diğer illere servis yapan araçlara binebilirsiniz.

Bizim tavsiyemiz sınırlı vakti olanlar için araç kiralaması yönündedir.

İLGİNİZİ ÇEKECEK DİĞER YAZILARIMIZ 

Merhaba arkadaşlar, sizlere Konya çıkışlı Doğu Karadeniz ve Batum turumuzu saatli şekilde anlatmaya çalışacağım. Bu tur boyunca güzergahımız sırasıyla Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Batum ve Artvin olacak.   

1. Gün: Ordu

Saat 'da Konya’dan yola çıkıyoruz. İlk şehrimiz Ordu ve ilk durağımız Yason Burnu ve Yason Kilisesi.

/ Yason Burnu ve Kilisesi / km / 8 saat 15 dakika
Yason Burnu Yarımadası: Doğal görünüme sahip bir yarımadadır. Ordu ilinin en kuzey kısmıdır. Eski Ordu - Samsun Karayolu üzerindedir. Burada gün batımı izlemek çok güzel oluyormuş ama bizim programımızda sabah saatine denk geldiği için gün doğumu izledik. Manzara en az gün batımı kadar güzeldi… Ordu’ya giderseniz kesinlikle görmenizi tavsiye edeceğim bir yer bu Yarımada.

Yason Kilisesi: Yason Burnu Yarımadası’nda bulunuyor. Bulunduğu alan yapılaşmaya açılmamış olduğundan doğal güzelliği bozulmamış ender yerlerden biridir. yılında inşa edilmiş olan Kilise görülmeye değer güzellikte. (Yason Burnu ve Yason Kilisesi için mola süresi 45 dakika) 

/ Fatsa – Gaga Gölü / 30 km / 35 dakika
Gaga Gölü yol kenarında görülüp geçilecek bir yer, fazla bir özelliği yok. Açıkçası programda olmasa da olur, biz fotoğraf çekmek için çok az mola verdik. (Mola süresi 15 dakika)

/ Gaga Gölü – Çamaş Kanyonu / 18 km / 35 dakika
Çamaş Kanyonu yeni yeni düzenlenmeye başlamış, çok meşhur olmayan güzel bir kanyondur. Çamaş çok aktif olmadığı için yürüyüş parkuru bulunmuyor, bir tane kafe tarzı çay içebileceğiniz mekan var. Tamamen doğal ortam; toprak, taş, çamur ve buz gibi akar su… Güzel bir doğa yürüyüşü sizleri bekliyor. Biz burada sabah kahvaltımızı yaptık ve sonrasında doğa yürüyüşü gerçekleştirdik. (Mola süresi 2 saat)

/ Çamaş Kanyonu – Perşembe Yaylası / 66 km / 1 saat 36 dakika
Ordu’nun Aybastı ilçesine 17 km uzaklıkta bulunan rakımlı Perşembe Yaylası. Yaz mevsiminde yeşile bürünen doğası ve birbirinden ilginç menderesleriyle insanları büyülüyor. Yayla’ya girişte bulunan doğal göl de manzaraya güzellik katıyor. Bu yaylada temmuz aylarında yayla şenlikleri de düzenleniyor. (Mola süresi 1 saat)

/ Perşembe Yaylası - Ulugöl Tabiat Parkı / 48 km / 1 saat 33 dakika  
Gölköy ilçe merkezine 17 km mesafede bulunan krater gölüdür. 26,5 hektar büyüklüğündeki alan da Ulugöl Tabiat Parkı’dır. Doğal yapısı itibariyle yüksek peyzaj değerine sahiptir. Özellikle güz mevsiminde yaprakların sararmasıyla oluşan renk armonisi görenleri büyülemektedir. Alan içerisinde üç adet heyelan set gölü bulunmakta; göllerden birisi büyük diğer ikisi ise sazlıkla kaplı küçük yapıda göllerdir. (Mola süresi 2 saat)

/ Ulugöl – Ordu Boztepe Teleferik / 83 km / 1 saat 55 dakika      
Ordu merkeze gelip biraz şehir turu yaptık. Şehrin meydanında biraz yürüyüşün ardından teleferiğe binerek Ordu’nun en yüksek tepesi olan ve Ordu’yu baştan sona gören Boztepe’ye çıktık. Boztepe’de mükemmel manzaralarla karşılaşabilirsiniz, Boztepe’ye teleferik korkusu olanlar arabayla da çıkabilirler ama yolu uzun ve yokuştur. Yaklaşık 20 dakika kadar yokuş çıkmanız gerekecek. Teleferik ücreti ise 9 TL. (Mola süresi 2 saat 45 dakika)

/ Ordu Teleferik – Giresun Otel / 48,5 km / 50 dakika
Giresun’da otele geçtikten sonra akşam şehir meydanını gezme fırsatımız oldu.

2. Gün: Giresun

/ Kahvaltı yapıp otelden ayrılıyoruz.

/ Giresun Otel – Giresun Kalesi / 1,5 km / 10 dakika
Giresun Kalesi, Giresun'un gezilebilecek tarihi mekânlarındandır. Kale’de çay bahçesi gibi mekanlarda bulunmaktadır. Giresun Kalesi kentin kuzeyindeki yarımadanın kente hakim tepesi üzerinde yer almaktadır. Kale’nin günümüze kadar gelebilen kalıntıları merkez kule ve ona bağlı güneydeki sur duvarlarıdır. (Mola süresi 40 dakika)

/ Giresun Kalesi – Giresun Adası / 6 km / 12 dakika
Giresun Adası’na gidilebilecek sadece 1 tane tekne var. Ada turu yapıyor gitmeden önce, internetten numarasına ulaşıp arayabilirsiniz. Çünkü her zaman tur düzenlenmiyor, arayıp öğrenin ve saati size uyuyorsa katılın. Bize saati uymadı o yüzden iptal ettik. Buradan kalan süremizi başka yerlerde değerlendirdik. Tekne turu 2 saat civarında sürüyormuş ve fiyatı da 30/40 TL arasında.

/ Giresun Adası – Hasantepe / 7 km / 15 dakika
Hasantepe Çay Bahçesi, Giresun’u uçtan uca görebileceğiniz seyir terasıdır. Giresun’da mutlaka görülmeye değer bir yerdir. Yolları ilk başta size kötü gibi gelebilir ama aslında o kadar da kötü değilmiş. İleriki günlerde yayla yollarını görünce bu yol çok güzel görünebilir. :) (Mola süremiz 30 dakika)

-Normalde mola süremiz yarım saatti ama biz Giresun Adası’nı çıkardığımız için vaktimiz boldu. 1 saat 30 dakika doğanın ve manzaranın tadını çıkardık.

/ Hasantepe – Kuzalan Şelalesi ve Mavigöl / 51 km / 60 dakika
Mavigöl ve Kuzalan Tabiat Parkı aynı yol üzerinde ve aralarında metre mesafe var. Öncelikle Kuzalan Şelalesi geliyor. Şelale’ye girişler ücretli, araç başı 12 TL. Şelale’nin aktığı yere mutlaka çıkın, güzel bir yeşillik içinde yürüyüş yapıyorsunuz ve Kuzalan’ın diğer bir güzelliği olan travertenleri görüyorsunuz. Pamukkale’yi andıran ama ince uzun bir şekilde olan, toplamda metre uzunluğundaki travertenler Dünyanın 2. en uzun traverteni olma özelliğine sahip. metresini araçla çıkıyorsunuz sonrasını yürümeniz gerekiyor. Bence gidebildiğiniz yere kadar gidin, güzel manzaralar göreceksiniz.

Kuzalanı bitirdikten sonra dağdan tekrar yola inip aynı yol üzerinde metre ileride Mavigöl çıkacak karşınıza. Mavigöl’ü mutlaka görmelisiniz. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde sodalı suyun dere halinde aktığı tek yer olma özelliğine sahip Mavigöl'de özellikle belirli aylarda turkuaz rengine bürünen su, ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Burayı görmek içinde aracınızı yol üstünde park edip yürümeniz gerekecek. Ama bu sefer yukarı değil çok dik merdivenlerden aşağıya doğru metre civarında bir mesafe ineceksiniz. Fakat manzarayı görünce yorgunluğu unutacaksınız. :)  (Mola süremiz 2 saat)

/ Mavigöl – Kümbet Yaylası / 29 km / 45 dakika
Kümbet Yaylası Giresun’un en meşhur yaylası. Yayla’nın havası, doğası ve manzarası mükemmel. Kesinlikle burayı görmeden geri dönmeyin! (Mola süremiz 45 dakika)

-Normalde mola süremiz 45 dakika ama biz bir sonraki durağımız olan Koçkayası Mesire Alanı’nı yağmur yağdığı için iptal ettik. Ve buradaki manzarayı da kaçırmak istemedik, o yüzden molayı 1 saat 30 dakikaya çıkardık. Koçkayası’na gitmedik, siz de kendi tercihinizi belirleyebilirsiniz.

/ Kümbet Yaylası – Koçkayası Mesire Alanı / 5 km / 10 dakika
Koçkayası Mesire Alanı, Kümbet Yaylası’nın yakınında 10 dakikalık bir mesafede. Görülmeye değer güzel bir alan… (Mola süremiz 45 dakika)

-Biz gidemedik ama vaktiniz kalırsa ve hava güzel olursa mutlaka uğrayın derim.

/ Koçkayası – Akçaabat Otel / km / 2 saat 40 dakika
Otel’e girmeden önce akşam yemeğini meşhur Akçaabat köftecilerinden birinde yedik. Ardından Akçaabat’ta çok ufak bir yürüyüş yaptık.

3. Gün: Trabzon

/ Kahvaltı yapıp Otel’den ayrılıyoruz.

/ Akçaabat Otel – Çal Mağarası / 37 km / 50 dakika
Çal Mağarası boyunca altınızdan sular akıyor ve küçük bir gölet bulunuyor. Yaz aylarında bile içeride üşüyorsunuz. Mağaraya giriş ücreti 9 TL.  (Mola süremiz 40 dakika)

/ Çal Mağarası – Sera Gölü / 40 km / 50 dakika
Sera Gölü, Trabzon'un Akçaabat ilçesi sınırları içerisinde bulunan bir heyelan set gölüdür. Göl, Yıldızlı ve Derecik Belediyeleri’nin arasında yer alan Derecik Vadisi'nde oluşmuştur. İsmini hudutları içerisinde bulunduğu Yıldızlı'nın eski adı olan Sera'dan almıştır. Uzungölü andıran bir yapısı vardır. (Mola süremiz 40 dakika)

/ Sera Gölü – Ayasoyfa Müzesi / 10 km / 15 dakika
Trabzon Ayasofya Müzesi, Trabzon'un Ayasofya Mahallesi’nde bulunan tarihi müzedir. 28 Haziran , Cuma günü vakit namazının kılınmasıyla birlikte 52 yıl sonra yeniden Müslümanların ibadetine açılmıştır. (Mola süremiz 30 dakika)

/ Ayasofya Müzesi – Atatürk Köşkü / 4 km / 15 dakika
Trabzon Atatürk Köşkü, Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alır. yüzyılın hemen başında yaptırılmış, 'ten sonra hazineye kalmıştır. Atatürk, ve yıllarındaki Trabzon ziyaretlerinde bu Köşk’te konuk edilmiştir. (Mola süremiz 30 dakika)

/ Atatürk Köşkü – Boztepe / 6,5 km / 15 dakika
Boztepe, Trabzon’da bir seyir terasıdır. Şehri tepeden göreceğiniz güzel manzaralı bir yerdir. (Mola süremiz 1 saat)

/ Boztepe – Uzungöl / 95 km / 1 saat 30 dakika (45 dakika de girişte trafik vardı.)
Uzungöl çok meşhur. Artık Trabzon’un simgesi sayılabilir. Trabzon deyince akla ilk gelen yerlerden ve maalesef bu yüzden eski doğallığı kalmadı. Turistik bir pazar alanına dönmüş, doğallık kalmamış ve çok kalabalık. Biz bayramda gittiğimiz için yoğunluk daha da fazlaydı. Giriş için dik rampada 45 dakika araç sırası bekledik. (Mola süremiz 1 saat 30 dakika)

/ Uzungöl – Karester Yaylası / 10 km / 45 dakika
Karester Yaylası, Uzungöl’ün tepesindeki Uzungöl manzaralı yayladır. Kesinlikle görülmeye değer ama yolu çok dik ve zemini toprak. Zeminde çukurlar mevcut. Biz burada arabamızın azizliğine uğradık, çıkamadık… Buraya çıkmak için 4x4 arazi aracı lazım maalesef. Buradaki vaktimizi Rize Merkez’de kullandık. Merkezi gezdik ve akşam yemeğini orada yedik. (Mola süremiz 1 saat 30 dakika)

/ Karester Yaylası – Rize Otel / 82 km / 2 saat 5 dakika
Karester’e çıkamadığımız için Rize Merkezi gezme fırsatı bulduk.

4. Gün: Rize 

– Kahvaltı yapıp Otel’den çıkıyoruz.

/ Rize Otel – Akasya Rafting (Fırtına Deresi) / 59 km / 60 dakika
Akasya Rafting, Fırtına Deresi’nin yanında bir restoran. Rafting ve zipline gibi çeşitli aktiviteler yapıyor. Biz rafting için gittik, sabah erken saatlerde olduğu için çok kalabalık değildi. Buraya gittiğinizde o günün hava şartlarına ve derenin akış hızına göre 4 farklı parkurda rafting yapılabiliyor. Biz gittiğimizde dere çok hızlı akıyordu, o yüzden en sakin parkurda rafting yaptık. Dolayısıyla çok fazla aksiyon yaşamadık ama eğlendik. Rafting ücreti 60/70 TL. Zipline ücreti 15/20 TL. (Mola süremiz 2 saat 45 dakika)

-Burası için normalde 2 saat 45 dakika mola süresi ayırmıştık ama biz raftingi en sakin parkurda yapmak zorunda kaldığımız için erken bitti. 1 saat 45 dakikada raftingten çıktık ve kalan dakikalarımızı diğer yerlerde değerlendirdik.

/ Rafting – Şenyuva (Çinçiva) / 18 km / 20 dakika
Çinçiva, Sevdaluk dizisinin çekildiği ve Fırtına Deresi’nin yanında bulunan küçük bir köy ve dere üzerinde görünümü çok güzel. Bir de taş köprü var. Dizide de olan Çinçiva Kahvehanesi’nde çay molası verdik. (Mola süremiz 30 dakika)

/ Şenyuva – Zil Kale / 6 km / 10 dakika       
Zilkale, Çamlıhemşin ilçesinin 12 km güneyinde bulunuyor. Fırtına Vadisi'ndeki bir geçide hakim, yüksekçe bir tepe üzerinde konumlanmış, 8 burç ve 1 gözetleme kulesinden oluşan ve savunma hendeği durumundaki Zil Deresi’ne merdivenle inilen bir kale olup kesin yapım tarihi bilinmemektedir. (Mola süremiz 30 dakika)

/ Zil Kale – Gito Yaylası / 19 km / 50 dakika (+ 55 dakika)
Zil Kale’den Gito Yaylası’na gitmek kısa bir yolculuk gibi görünebilir, zira 19 km. Biz de öyle düşünüyorduk… Hatta Google harita Zil Kale’den Gito Yaylası’na çıkış süresini 50 dakika olarak gösteriyordu.

Ama yol o kadar kötü ki… Hayatımda gördüğüm en kötü yol olabilir. Orada bulunan kişiler 4x4 olmadan Gito’ya çıkamazsınız demişlerdi, ama biz denemek istedik ve çıktık. 19 km’nin 4 km’si düz yol, son 15 km’si dik rampa. Toprak ve çamur yolda tek araba zor gidiyor, ayrıca yolun bir kenarı uçurum. Yolda çukurlar ve taşlar var. Çoğu yerde arabanın altı değmesin diye arabadaki yükü indirip öyle geçtik engelleri. 15 km’lik yolda hızımız 10 km’ yi geçemedi maalesef. Zirveye geldiğimizde ise bulutların eşliğinde mükemmel bir manzara bizi bekliyordu, çıktığımız bütün yola değdi… (Mola süremiz 1 saat) 

-O kadar eziyetli yolu çıktıktan sonra günü burada tamamladık. Diğer yerlere gitmedik, hava kararmadan yola çıktık. Siz bu program saatlerine uyarsanız yetiştirebilirsiniz listeyi, biz molayı 3 saat kullandık ve günü burada bitirdik.

/ Gito Yaylası – Palovit Şelalesi / 20 km / 1 saat 5 dakika
Palovit Şelalesi, Rize ilinin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bir şelaledir. Şelale 15 metre yüksekten akmaktadır. Rize'de bulunan debisi en yüksek şelalelerinden biridir. (Mola süremiz 35 dakika)

/ Palovit Şelalesi – Pokut Yaylası / 24 km / 1 saat 5 dakika    
Pokut’a gidemedik, internetten gördüğüm kadarıyla çok güzel bir manzaraya sahip. (Mola süremiz 1 saat)

/ Pokut Yaylası – Hopa Otel / 88 km / 1 saat 40 dakika
Hopa Merkez’de akşam meydanı gezme fırsatımız oldu.

5. Gün: Batum 

/ Kahvaltı yapıp Hopa Otel’den çıkıyoruz.

/ Hopa Otel – Sarp Sınır kapısı / 20 km / 30 dakika
Biz kiralık araçla gittiğimiz için Gürcistan’a araçla giriş yapamıyoruz. Sizin de aklınızda bulunsun, araç ruhsatında kimin adı yazıyorsa o kişi araçla geçebiliyor. Aracımızı gümrük kapısının hemen yanında bulunan otoparka koyduk. 24 saate kadar 25 lira otopark ücreti var. Gürcistan’a arabayla geçemeyeceğimiz için saatli bir şekilde gezi planı yapamayacağız.

Bizim gittiğimiz tarihte Gürcistan para birimi olan Lari TL’ydi. Gideceğiniz tarihte Lari ne kadar olur bilemiyorum. Sınır kapısından yeni kimlikle geçebiliyorsunuz. Kapıdan 15 liralık pul ücreti ödedikten sonra bir form dolduruyorsunuz ve önce Türk polisi tarafından sonra da Gürcü polisi tarafından olmak üzere toplamda 2 farklı kapıdan geçiyorsunuz.

Sınırdan taksiyle Batum’a 20 km, bu da yaklaşık 20/25 Lari yani 45/55 TL civarında. Bu arada Gürcistan’daki taksilerde bizimkilerdeki gibi taksimetre yok. Binmeden gideceğiniz yeri söyleyin, ne kadar tutacağını sorun ve kesinlikle pazarlık yapın. Dillerini bilmiyorum diye zorlanacağınızı sanmayın, çoğu kişi Türkçe biliyor. Kapıdan geçince döviz büroları var, paranızı oradan bozdurmamanızı tavsiye ederim. Taksiciye merkezdeki dövizcilerin önünden geçmesini isteyin ve merkezden bozdurun kesinlikle. Taksi paranız da oradan çıkacaktır. Kapıdaki dövizciler çok düşük fiyattan bozuyorlar, biz merkezden bozdurduk ve kapıdan merkeze gidiş ücretimiz oradan çıktı.

Batum’da sahil kenarındaki çoğu yer görülmeye değer. Bu yüzden taksiden iniş yeriniz Ali&Nino Heykeli olabilir ve sahil kenarında yürüyebilirsiniz. Bütün görülecek yerler oraya yakın. Öğle yemeğini de herhangi bir yerde yiyebilirsiniz, biz pideci gibi bir şey bulduk ve orada yedik.

(Sahil kenarına yakın olan görülebilecek yerler: Ali&Nino Heykeli Kilise, White Restoran, 6 May Park, Batumi Boulevard (Batum Bulvarı), Europe Square (Avrupa Meydanı), Alfabe Kulesi, Argo teleferik.)

Son olarak, Batum Botanik Parkı’na gideceğiz. Burası diğer yerlerden biraz uzak, o yüzden tekrar taksiye bineceğiz merkezden. Botanik Park’a 15/20 Lariye (33/44 TL) gidebilirsiniz. Botanik Park görebileceğiniz en büyük doğal park olabilir, içini komple gezmek 3 saatinizi alabilir. Giriş ücreti kişi başı 15 Lari. İçeride golf arabası tarzı araçlarla gezi yapıyorlar, önemli yerlerde fotoğraf molası veriyorlar. Biz onu sonradan öğrendik, yürüyerek gezmeye kalktık ama parkın 4’te 1’ini ancak gezebildik. O araçlarla gezmek isterseniz onun ücreti de 5 Lari. Kapıdan bileti alırken onu söylemeniz gerekiyor, araçlı bilet alıyorsunuz o da girişle birlikte toplam 20 Lari yani 33 TL’ye denk geliyor.

Botanik Park’tan sonra Batum’u bitirdik ve Botanik Park’tan taksiyle Sarp Sınır Kapısı’na 35 Lariye geldik (yaklaşık 77 TL). (Gürcistan’dan tahmini ayrılma zamanımız, saat )

/ Sarp Sınır Kapısı – Artvin Kalesi / 85 km / 1 saat 30 dakika
Yol üstü olduğu için otelimize giderken Artvin Kalesi’ne de uğruyoruz. (Mola süremiz 45 dakika)

/ Artvin Kalesi – Artvin Otel / 5,5 km / 15 dakika
Akşam Artvin Merkez’i gezmek için vaktimiz kaldı. Otele giriş saatimiz erken oldu çünkü çıkış saatimiz diğer günlere göre daha geç olacak. Zira ertesi gün Artvin’i gezip uykusuz bir şekilde geri dönüş yoluna çıkacağımız için iyice dinlenmemiz gerekecek.)

6. Gün: Artvin

/ Kahvaltı yapıp Otel’den ayrılıyoruz.

/ Artvin Otel – Atatepe / 4 km / 10 dakika
Atatepe, dev bir Türk bayrağı dalgalanan çok büyük bir Atatürk anıtıdır. Bir tarafında Çoruh Nehri, diğer tarafında Artvin şehir merkezi manzarasına sahip. Tepe tam uç noktaya yapılmış ve çok güzel huzur dolu bir seyir terasıdır. (Mola süremiz 20 dakika)

/ Atatepe – Borçka Karagöl / 62 km / 1 saat 30 dakika
Borçka Karagöl sadece Karadeniz’in değil Türkiye’nin en iyilerinden. Mükemmel manzaralı Artvin’e gelip de görülmeden kesinlikle dönülmemesi gereken bir yer. Artvin’de bir de Şavşat Karagöl var. Orası da en az burası kadar güzel ve görülmeye değer.
Ama vaktimiz kısıtlı olduğu için biz Borçka Karagöl’e gideceğiz. Burada doğanın güzelliğinin tadını çıkarın. Vaktimiz olsa burada kesinlikle 1/2 saat geçirebilirdik, huzur verici bir doğası var. Parka araç giriş ücreti 12 TL. (Mola süremiz 2 saat 30 dakika)

/ Borçka Karagöl – Çiftekemer köprüsü / 86,5 km / 1 saat 50 dakika
Çiftekemer Köprüsü, Mençura Şelalesi’ne giderken Kamilet Vadisi içinde bulunan Kamilet Deresi’nde yüzyıl da Osmanlılar tarafından inşa edilmiş. Çiftekemer Köprüsü’nün özelliği ayrı iki derenin birleşim yerinde yan yana çift olarak inşa edilmiş olması. (Mola süremiz 30 dakika)

/ Çiftekemer Köprüsü – Kamilet Vadisi
Çiftekemer Köprüsü’nden Mençuna Şelalesi’ne giderken Kamilet Vadisi’nin içinden geçerek gideceksiniz.

/ Çiftekemer Köprüsü – Mençuna Şelalesi / 4 km / 8 dakika
Mençuna Şelalesi’ne; Çiftekemer Köprüsü’nden sonra araçla 4 km kadar devam edip, sonrasında aracı bırakıp biraz yürüyerek ve son olarak ise zorlu bir yoldan 1 km civarında bir tırmanış yaparak ulaştık. Ama tüm bu zorluğu o manzarayı görünce unutacaksınız. Çünkü 1 haftalık gezimizin son durağı olarak basit bir yere gidemezdik, gittiğimiz en güzel yerlerden biri burası olabilir. (Mola süremiz 1saat 30 dakika)

/ Mençura Şelalesi – Konya / km / 14 saat Geri dönüş için yola çıkıyoruz. Toplamda km yol kat ettik.

Bu yazı Gezimanya üyelerinden Türker Güzel tarafından yazılmıştır. Yazılarınızı sitemizde yayınlamak isterseniz üye olabilirsiniz.

Borçka Karagöl

Merhaba Sevgili Arkadaşlarım:) Geçen hafta yaklaşık gün boyunca hem kendi blog sayfamı, hem de sizlerin blog sayfalarını ziyaret etme fırsatı bulamadım. Sebebi ise; Hayalini uzun zamandır kurduğum Doğu Karadeniz gezisini Ağustos tarihleri arasında seyahat acentesi vasıtasıyla yapmış olmamdı. Instagram hesabımı takip eden arkadaşlar da muhtemelen sayıca abarttığım hikayelerimle benimle gezmiş kadar olmuşlardır:))) Halen takip etmeyen arkadaşlar varsa hesabım; hayat40tansonra 

Instagram

Aslına bakarsanız Doğu Karadeniz'de ki bazı şehirleri geçmiş yıllarda ziyaret etme şansım oldu. Trabzon'da 20 gün, Rize'de 4 gün kalıp, bu zaman zarfında az da olsa bazı yerleri görme imkanım oldu. Fakat tamamen gezi maksatlı gitmek ile biraz farklıydı tabi:)

Ağustos, Uzungöl Trabzon

Yazı dizisine başlamadan önce, gezi ile ilgili kısa bir bilgilendirme yazısı yazıp, gezinin genel hatlarını anlatmaya, gördüğüm bölgeye yönelik kısa bilgiler vermeye çalışacağım. İlerleyen günlerde gelecek yazı dizilerinde genel tavsiyeler vermek yerine, onları bu yazıda kaleme alıp, diğer yazıları metin olarak az, görsel olarak fazla tutacak ve sizleri sıkmadan tamamlamaya çalışacağım:) En azından şu anki niyetim bu yönde:)

Doğu Karadeniz Turu benim için 26 Ağustos'u 27'sine bağlayan gece yarısı İzmit'ten otobüse binmem ile başladı. 

27 Ağustos Cuma günü (1nci Gün); 

Ordu/ Boztepe

Ordu'da Çotanak Fabrika Satış Mağazası alış-verişi ve Boztepe,

Giresun/ Mavi Göl

Giresun'da Kümbet Yaylası, Mavi Göl ve Kuzalan Şelale ziyaretleri sonrasında konaklama için Trabzon. 

28 Ağustos Cumartesi (2nci Gün);

Trabzon/ Ayasofya Camii

Trabzon'da Atatürk Köşkü, Ayasofya Camii, Telkari Gümüş Atölyesi, Sürmene Bıçakçısı, İki Çay Çay Fabrikası ve Uzungöl,

Ayder Yaylası

Rize'de Gelin Tülü Şelalesi ve Ayder Yaylası ziyaretleri sonrası yine Rize'de Fırtına Deresi'ne sıfır konumdaki bir butik otelde konaklama.

29 Ağustos Pazar (3üncü Gün);

Arhavi Mençuna Şelale Köprüsü

Artvin'de Arhavi Mençuna Şelalesi, Borçka Karagöl, 

Çinçiva Köprüsü

Rize'de Çinçiva Köprüsü, Zilkale ve Palovit Şelalesi ziyaretleri sonrası bir önceki gün kalınan otelde konaklama.

30 Ağustos Pazartesi (4üncü Gün);

Rize Çaylık

Rize'de, Rize Bezi Fabrikası ve Çay Bahçesi ziyareti sonrası geri dönüş yolculuğu. 

Ve 31 Ağustos sabaha karşı eve varış ile Doğu Karadeniz turunu kazasız, belasız tamamlamış oldum:)

Kısa bir tur özeti sonrası geçelim Doğu Karadeniz ile ilgili benim şahsi görüşlerim ile genel tavsiyelerime;

Tur kapsamında gezdiğim yerleri yukarıda yazdım ama Doğu Karadeniz'de en az bunlar kadar daha görmediğim yer var (bunları da tavsiye olarak yazı dizilerine ekleyeceğim). Bu sebeple Karadeniz turu için gün kesinlikle yeterli değil. Ancak günü geçen gezi turu da korona sebebiyle yok. Eskiden 7 güne varan turlar olurmuş ama şu an en fazla 5 gün. Zaten bu sürelerde Doğu Karadeniz için yeterli değil:) Bu sebeple turlarla geziden ziyade, maddi imkan ile zaman kısıtlaması yoksa, güzel bir planlama ile bireysel geziyi tavsiye ederim. Ayrıca bireysel gezi yapacaksanız, tur şirketlerinin güzergahlarından mutlaka faydalanmanızı öneririm.

Sözde Ayder Yaylası:)

Benim yapmış olduğum tur; zaman olarak 3 gece-4 gün, ulaşım, sabah kahvaltı ve akşam yemekleri ile konaklamanın ücrete dahil olduğu, ancak bazı özel noktalara ulaşımın ve öğle yemeklerinin ekstra ücretli olduğu tarzdaydı. Turun fiyatı TL, ulaşım ekstraları ise TL. civarındaydı. Öğle yemekleri ise her öğün için en fazla 50 TL. civarında tuttu. Burada bilmeniz gereken, eğer tura benim gibi yalnız katılıyorsanız konaklama için ekstra para vermeniz gerektiği. Bu turdan tura değişen bir miktar. Ayrıca bazı tur şirketleri otobüs yolculuğunda tek oturma karşılığında da ekstra ücret talep ediyor. Ancak bu turda böyle bir şey yoktu.   

Mevsim Doğu Karadeniz için çok ama çok önemli. Nasıl denk geldi bilmiyorum ama gezi boyunca başımıza tek damla yağmur düşmediği gibi sıcaklık ta derece arasında dolanıp durdu:) Yanıma aldığım kalın kıyafetlerde çantadan çıkmadan, öylece eve geri döndü:) Bildiğiniz gibi her doğa olayının zaman zaman riski olsa da, bu bölgede özellikle yaz bittikten sonra ki mevsim şartları gerçekten sıkıntılı. Kaldı ki Karadeniz'de her mevsim yaşanan sel olaylarını sizlerde yakından takip ediyorsunuz.. Zaten tur şirketleri Eylül sonrasında bölgeye tur düzenlemiyor. Sizde mümkünse bu aydan sonra bireysel olarak gezi maksatlı gitmeyin:) Görülecek yerlerin büyük çoğunluğunun doğa ile iç içe olduğunu düşünürseniz ve buralara ulaşım için kullanılan yolların durumunu biliyorsanız zaten buna hiç niyet etmezsiniz:)

Trabzon/ Uzun Göl

Hazır mevsimden bahsetmişken, yanınıza almanız gerekenlerden de kısaca bahsetmekte fayda var. Bu bölgedeki gezi için otobüs bagajında/ otel odasında duracak valizin yanı sıra bir sırt çantası mutlaka yanınızda olmalı. Biz her ne kadar gün boyunca yağmura denk gelmemiş olsak da siz bu kadar şanslı olmayabilirsiniz. Yaz mevsimi dahi olsa mevsimlik mont, sweat shirt, yedek t-shirt ve çorap mutlaka sırt çantanızda olması gereken kıyafetler. Ayrıca su geçirmez ayakkabı, yoksa giydiğiniz haricinde yedek bir ayakkabı da valizinizde olmalı. Çünkü ayakkabınızın da ıslanma ihtimali yüksek:) Tabi tek kullanımlık muşamba yağmurluk tarzı uzun bir şeyde sırt çantanızın olmazsa olmazlarından:)

Fotoğrafçı arkadaşlara ise tavsiyem, yükseklerde hava ısısı düşüşüne bağlı çabuk batarya tüketme ihtimalinizin yüksek olduğu için yanınızda yedek batarya bulundurmanız önemli. Yoksa harika doğa manzaralarını sadece izlemekle yetinebilirsiniz:) Ayrıca makine için bir çanta yada koruma şart. Lens olarak tele objektifler ideal olsa da her objektifi rahatça kullanabilirsiniz.

Giresun/ Kümbet Yaylası

Tarihi yerlere merakı olan arkadaşlar için hayal kırıklığı olabilecek bir bölge. Her ne kadar bölge köklü medeniyetlere ev sahipliği yapmış olsa da benim şahsi fikrim bu coğrafya tamamen doğa tutkunlarına hitap eden bir bölge. Tabi hiç yok değil ama ülkemizin diğer bölgeleri ile kıyaslandığında çok zayıf.

Bu yazacağıma karşı çıkanlar yada alınanlar olacaktır ama ben de bir Karadenizli olarak, bizim oraların yemek kültürünün diğer bölgelere göre biraz zayıf olduğunu düşünüyorum. Bugün Doğu yada Güneydoğu Anadolu'da ki yemek kültürü yada Ege'de ki meze kültürü ile kıyaslamak pek doğru olmaz fikrindeyim.. Burada yemek olarak kabul edilen bir çok yöresel lezzet bence ana yemekler yanında aperatif olarak kabul edilecek şeyler. Ne bileyim kuymak/ mıhlamayı biz belki yemek olarak kabul ediyoruz ama sizce bir yemek mi:))? Yada mısır ekmeği, karalahana dolması? O yüzden Karadenizli olmayanlar, diğer yörelere göre yemek anlamında çok memnun kalmayabilir:) Benim denenmesini özellikle tavsiye edeceğim yemeklerin başında Çayeli Kuru Fasulyesi ve Akçaabat Köftesi geliyor.

Tur rehberi tarafından bizlere oteller konusunda çok beklentiye girmememiz konusunda uyarı yapıldı ve gerçekten de oteller çok üst seviyede yada özellikli yerler değildi. Ama rahatsız edici de bir durum yoktu. Sonuçta bireysel gitmeniz durumunda otel tercihi size kalacağından daha iyi seviyede yer bulma ihtimaliniz var:) Doğu turlarında gördüğüm taştan/ tarihi otellere burada rastlamanız pek mümkün değil. Şehir merkezlerinde ki oteller her yerde olan zincir oteller. Turistik bölgelerdekiler ise yayla evi yada butik otel tarzında ama lüksü pek fazla yok. Herkesin kalmayı tercih edeceği tarzda değil.

Yol Manzaraları

Geziler boyunca en büyük problem, gidilecek yerlerin yollarının çok sıkıntılı olması. Öncelikle yollar çok dar ve bir tarafı sürekli ya uçurum ya da dere:) Bir çok yerde yol yapım çalışması başlamış olsa da halen zirvelerde yollar sıkıntılı. Turla gitmeniz durumunda sizi yoracak konu ise; tura başladığınız otobüsler büyük olduğu için bu tarz yollara giremiyor ve sürekli bir araç değiştirme, transfer için yollarda uzun zaman geçirmeniz gerekiyor. Tabi birde Karedeniz şoförlerinin tez canlı ve çılgın yönlerini de dikkate alınca, bu da haliyle insanı yoruyor. Bireysel gelmeniz durumunda da çok zorlanacağınızı bilmenizi isterim çünkü yollar gerçekten sıkıntılı. Muhtemelen çok sık sel durumu olduğundan yolların durumu da pek iyi değil. Bu yüzden mevsimi yine dikkate almanızı dile getirmek durumundayım:)

Daha önceki tur gezimde bahsettiğim zaman kısıtlaması ne yazık ki bu turda da başıma geldi. Hatta daha fazlasını yaşadım ve tadını alamadığım yerler oldu. Belki saat geçirilmesi gereken yerler, tur programına uyulması için dakika ile geçiştirildi. Bunda ki en büyük etken ise tur şirketlerinin yemek, alış-veriş için anlaşmalı oldukları yerlerden zaman için taviz vermemeleri, hatta zamanı aşan vakitleri oralarda geçirmeleri oldu. Bu sebeple tur şirketi seçimi yaparken kesinlikle bu tarz (alış-veriş, yeme-içme) yerlerin çok olduğu firmaları seçmeyin. Çay fabrikasında 1 saat mi? Yoksa Mavigöl'de 1 saat mi? Çay Fabrikasına 1 saat ayrılıp, doğa güzelliğine 20 dakika ayıran şirketleri kesinlikle tercih etmeyin. Ve anlaşmadan önce mutlaka detaylı tur programı talep edin. Tur her ne kadar güzel geçmiş olsa da benim bu gezi için tercih ettiğim firma bu konuda biraz zayıftı ve açıkçası ben yer sayısının fazlalığına aldandım. Yani alış-veriş için tur programına yazılan anlaşmalı yerleri, gezi yeri zannettim:)

Trabzon Atatürk Köşkü

Bunlar bu gezi için aklımda kalanlar, genel olarak şahsi fikir ve tavsiyelerim:) Doğu Karadeniz turu düşünen arkadaşlar için umarım faydalı bir yazı olmuştur. Varsa sorularınız yorumlarda cevaplamak isterim:)

Birkaç gün içinde de Karadeniz Gezisi 1inci Gün başlığı ile yazı dizisine başlayacağım. Sağlıcakla kalın:)

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi ve Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler 

Doğu Karadeniz gezi rehberi ve Doğu Karadeniz gezilecek yerler yazımıza başlamadan önce Karadeniz için duygularımıza tercüman olan bir şey var! Karadeniz için ‘Özgür bir dalgadır, hür bir sudur’’ demiş Kazım Koyuncu, ne de güzel demiş! 

Bundan seneler önce Özcan Alper’in Hopa’da geçen Sonbahar filmini izleyip ve çok etkilenip soluğu Hopa’da almıştık…O zamanlar Hopa’da bir yayla evinde günler geceler geçirip geri dönmüştük. Karadeniz’le ilk tanışmamız böyle olmuştu. Tam bir ilk görüşte aşk..! 🙂 Ondan sonra Karadeniz’e hep tekrar gitmek, ve bu sefer Karagöl’ü, Çamlışhemşin’i, Macahel’i görmek çok istedik. Geçtiğimiz Nisan ayında da artık daha fazla ertelemeden soluğu Karadeniz’de aldık. 

Rize’den Artvin’e bir Karadeniz yol hikayemiz olsun istemiştik. Karadeniz insanının sıcaklığı, doğanın yeşili ve dağlarda olmanın güzelliği bu yolculuğu unutulmaz kılacakmış meğer! 

Karadeniz’i heyecanla ve ilk günkü duygularımızla anlatmaya geldik. 

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi

Doğu Karadeniz Gezi Rehberimiz, Doğu Karadeniz’e nasıl gidilir, Doğu Karadeniz Gezisine nereden başlanmalı, Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler, Doğu Karadeniz Konaklama, Doğu Karadeniz kaç günde gezilir, Doğu Karadeniz’e ne zaman gidilir, Ayder Yaylası, Gito Yaylası ve Karadeniz’de yeme içme ile ilgili detaylıca bahsettik. Buyrun Doğu Karadeniz Gezi Rehberimiz ve 6 günde Rize’den Artvin’e nereleri gezdiğimize! ☺ 

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Doğu Karadeniz Gezi Planı 

Her şeyin başı plan! ☺ Malum Karadeniz dediğimiz coğrafya kocaman bir hırçın deniz. Her bölgesine her zaman ulaşılamıyor. O yüzden Karadeniz planınızı gideceğiniz mevsime göre yapmak ve araç kiralayacaksanız, aracı mevsimine uygun kiralamak ve yanınızda doğru kıyafetleri götürmek önemli.

Bizim Doğu Karadeniz rotamız aşağıdaki gibiydi;

1.gün: İstanbul’dan erken saatte Trabzon’a iniş. Trabzon&#;da Araç kiralama. İlk durak Çeçeva Köyü, sonra oradan Çamlıhemşin. Çamlıhemşin’de Taş Köprü, Konaklar Mahallesi ve merkezi gezme. Öğle yemeği Çamlıhemşin’de Yeşil Vadi Restorant’ta. Akşam yemeği Cugal Kafe’de. Çamlıhemşin&#;de Konaklama Ada Bungalov.

2.gün: Çamlıhemşin’de Zil Kale ve Palovit Şelalesi. Oradan akşam Çinçiva’da öğle yemeği. Akşam Çamlıhemşin konaklama Seyr-i Cennet Dağ Evleri.

3.gün: Gito Yaylası’na çıkış. Öğlen Gito Konak’ta öğle yemeği. Akşam Gito Yaylası konaklama Yessi Bungalov.

4.gün: Artvin’e doğru yola çıkış. Öğleden sonra Artvin Macahel’e ulaşma ve Maral Şelalesi’ni ziyaret. Akşam Artvin konaklama Macahel İremit Pansiyon.

5.gün: Sabahtan Borçka Karagöl. Sonra Arhavi’ye geçiş. Arhavi’de Çifte Köprü ve Mençuna Şelalesi’ni gezme. Akşam Rize’ye dönüş ve Rize’de konaklama. Öğle yemeği Hopa’da Kristal Pide’de. Akşam Rize’nin meşhur Liman Lokantası’nda.

6.gün: Trabzon’a dönüş. Biraz merkezi geziş ve öğlen uçağıyla dönüş.

Siz Karadeniz’deki zamanınıza göre bu yukarıda saydığımız yerleri genişletebilir, kısaltabilir, yeni rotalar ekleyebilirsiniz tabii ki, ya da gezdiğiniz mevsime göre daha çok yayla ziyareti yapabilirsiniz, biz sadece 6 günde yaptıklarımızı bir özet geçtik ve şu an kendi rotamızı içimiz rahat önerebiliriz. 

Karadeniz Yaylalara Ne Zaman Çıkılır?

Doğu Karadeniz rotası planlaması derken yaylalardan da bahsedelim. 

Bir de biz Nisan ayının son haftası Karadeniz’deydik ve yaylalar için biraz erken bir tarihti. Gito Yaylası’nın karlı ve sakin haline her ne kadar bayıldıysak da, yaylaların yeşili için gideceklerin en azından Mayıs ortasına kadar beklemesi gerekiyor. 

Gito Yaylası, Pokut Yaylası, Sal Yaylası ve Ayder Yaylası Karadeniz’in şu an en çok ziyaret edilen yaylaları diyebiliriz. Ayder Yaylası Çamlıhemşin’e çok yakın ve yaz kış çıkabiliyor, fakat artık 5 yıldızlı otelleri olan bir yaylaya ne kadar çıkmak istersiniz funduszeue.info Ayder’i Karadeniz planımıza almamıştık ve şimdi iyiki de almamışız diyoruz. Gito Yaylası ve Pokut Yaylası’na ise Nisan sonundan itibaren çıkılabiliyor, yeşillerin görülmesi ise Mayıs ortasını buluyormuş. Yaylalara nasıl çıkılır ondan yazının ‘ulaşım’ kısmında daha detaylı bahsedeceğiz. Birçoklarına göre Karadeniz yaylarının en güzel zamanı Haziran ve Ekim ayları

Doğu Karadeniz’de Ulaşım: 

Doğu Karadeniz’de ulaşım konusuna şöyle başlayabiliriz; Rize’de havaalanı yok. ☺ O yüzden eğer Rize-Çamlıhemşin-Hopa-Artvin rotası planladıysanız en kolayı ya Trabzon’a ya da Hopa’ya uçmak. 

Trabzon Havaalanı – Çamlıhemşin arası arabayla yaklaşık 3 saat, Çamlıhemşin – Hopa arası da yaklaşık 2 saat sürüyor. 

Trabzon&#;da Araç Kiralama

Trabzon’da araç kiralama, Doğu Karadeniz gezisi planlıyorsanız size önerimiz (şansınız varsa) mutlaka araç kiralamanız yönünde. Doğu Karadeniz gezilecek yerler oldukça dağınık ve araç kiralamak size geziniz sırasında kesinlikle özgürlük sağlıyor. 

Doğu Karadeniz İçin Ne Tür Araç Kiralanmalı

Karadeniz’de Kasım – Nisan ayları arasında gidiyorsanız SUV tarzı altı yüksek bir araç kiralamanız gerekebilir. Biz SUV tarzı bir Peugeot kiralamıştık. Özellikle Macahel yolunda dağlardan geçerken iyi ki bunu kiralamışız dedik. Yaylalara kışın çıkmak için ise 4&#;4 araç kesinlikle gerekli çünkü yollar karlı ve buzlu oluyor. Mayıs &#; Ekim ayları arasında ise 4&#;4 araç kiralamanıza gerek yok, normal binek araçlar da çıkabilir. Ancak işinizi garantiye almak isterseniz bizim tavsiyemiz altı hafif yüksek SUV tarzı araç tercih etmeniz.

Biz aracımızı her zaman funduszeue.info üzerinden kiralıyoruz. İçimiz rahat önerebiliriz.  

Eğer araç kiralama şansınız yoksa günlük turları düşünebilirsiniz. Özellikle Çamlıhemşin’de çok sayıda günlük tur şirketi var ve programları oldukça esnek. Grup tur isterseniz grup tur, günlük şöför gibi kullanmak isterseniz o da var. Google’dan ufak bir araştırmayla bu şirketlerin telefonlarına ulaşabilirsiniz.

Bir de ek olarak eğer yaylalardan birisinde konaklayacaksanız, yaylalardaki dağ evlerinin çoğunun ulaşım hizmeti de var. Gitmeden önce bunu konuşmakta fayda var.

Doğu Karadeniz’de Konaklama 

Bizim için Karadeniz gezimizin en güzel ayrıntılarından birisi, geceleri konakladığımız yerler oldu. Normalde gezilerimizden önce konaklama seçeneklerine bakmak için çok zaman ayırmıyoruz fakat Çamlıhemşin’de ve Artvin’de öyle güzel bungalovlar vardı ki! En azından 2 gecemizi böyle bir yerde geçirmezsek olmaz dedik. Geziden keyif aldığımız kadar, akşamları kaldığımız yerlerde insanlarla sohbet etmekten, çay içmekten de keyif aldık. Karadeniz’in insanı gerçekten bir başka.. 

Çamlıhemşin’de Konaklama

Birince gece Çamlıhemşin’de konaklamamız Ada Bungalov’da oldu. Yeri çok merkeziydi ve sahipleri çok hoş sohbetti. Akşam ortak alanda soba karşısında sohbet muhabbetle geçiyor. Biz çok keyif aldık. Fiyatı döneme göre değişiyor, biz Instagram sayfalarına yazıp fiyat almıştık. Siz de öyle yapabilirsiniz.

Çamlıhemşin’de ikinci gece konaklama Seyr’i Cennet Dağ Evleri’nde kaldık(buranın sahibi de çalışanları da harikalardı). Aynı şekilde leziz yemekleri, muhteşem bir dağ manzarası olan ve çok sıcakkanlı sahipleri olan bir oteldi. Yolda bi’ Blog burayı da sevgiyle öneriyor. ☺

Gito Yaylası Konaklama

3.gün Gito Yaylası ve yaylada karların içinde, tek başına duran şu fotoğraftaki Gito Bungalov’da kaldık! Aynı fotoğraftaki gibi, bungalov Gito Yaylası’nın sonunda tek başına öylece duruyor ve biz bir yazar olsak, gelir kitabımızı yazmak için burada ay geçirirdik. Öyle sakin, öyle huzurlu bir yer. Tüm akşamı burada da soba kenarında çay içerek geçirdik. Karadeniz’den beklentimiz tam olarak buydu galiba.. ☺

Gito Yaylası ile ilgili kısa bir not: Burada muhabbetlerine bayıldığımız Gito Konak&#;ı da söylemeden edemeyeceğiz. Yemekleri ve muhabbetleri güzel bir yer 🙂

Macahel’de Konaklama

4.gün Macahel’e geçtik ve yine çok önceden gözümüze kestirdiğimiz, tüm pencereleri komple bakir doğaya bakan İremit Pansiyon’da kaldık. Artık paragrafın gerisini tahmin edebilirsiniz…tüm gece çay – sohbet ve sakinlik… ☺ O kadar tatlı insanlardı ki, bir gece geçirdikten sonra uzun zamandır tanıyormuş gibi hissettiğiniz insanlar vardır ya, öylelerdi. 

İremit Pansiyon’un bir de böyle karşılıklı iki divan ile ortasında Macahel’in bakir doğasına açılan bir pencereden oluşan köşesi var ki, son 10 senedir sırf o köşenin fotoğrafını çekmek için fotoğrafçılar gelip gidiyormuş. Bizden de bir övgü daha, inanın söylendiği kadar var! 

5.gün Rize merkezdeydik ve ilk 4 gün yeterince güzel yerlerde konaklayabildiğimiz için, merkezde rastgele uygun bir otel seçip kaldık. Geceliğine toplam TL vermişiz. O kadar da memnun kalmadık, o yüzden adını söylemeyelim. ☺

Başka alternatifler değerlendirmek isterseniz, araştırıp kaydettiğimiz bir kaç yeri de sayalım; 

Doğu Karadeniz&#;de bir diğer konaklama alternatiflerimiz;

Çamlıhemşin Konaklama: Kıyı Bungalov ve Makrevis Pansiyon. 

Pokut Yaylası Konaklama: Doğa Konuk Evi. 

Borçka Karagöl Konaklama: Adaş Dağ Evi. 

Gito Yaylası Konaklama: Gito Konak

Rize Konaklama ise Naliya Otel. 

Son olarak da eğer Airbnb&#;de konaklamak isterseniz de şöyle bir link bırakalım. Bu linkle Airbnb’ye üye olursanız ilk konaklamanızda geçerli lira gibi bir kredi kazanıyorsunuz ve Airbnb kullanmaya devam ettikçe, Airbnb sizi daha çok sevmeye başlayıp bir anda hesabınıza süpriz krediler yükleyebiliyor.

Galiba ön bilgiler tamam, artık Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler kısmına geçebiliriz! 

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi &#; Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler 

Doğu Karadeniz kocaman yemyeşil bir coğrafya, ve eminiz ki gezilecek yerleri sonsuz! Biz burada kendi rotamızda gezdiklerimizden, ve çok turistik olmasına rağmen gezmediğimiz iki yerden bahsedeceğiz. 

Haremtepe Köyü Çeçeva Villa Çamlık / Çay Bahçesi 

Burası Trabzon’da arabayı aldıktan sonra ilk durağımızdı. Resmen Çaya Giriş A! Çayeli’nin ilerisinde, Haremtepe Köyü’nde köylünün tamamen el birliğiyle oluşturduğu bir çay tarlası. Esas amaç bölgenin tanıtılması olduğu için giriş ücretsiz. Son zamanlarda Doğadan sponsor olmuş ve daha da iyi korunmaya başlamış.

Biz gittiğimizde ise tarla çalışanları gelen gidenlerden biraz şikayetçiydi. Sırf fotoğraf daha güzel çıksın diye çiçekleri ezip üzerine çıkanlar ve ses yapıp bağırıp çağıranlar çok oluyormuş. İnsan bazen gerçekten hayret ediyor.

Çamlıhemşin

Çamlıhemşin, uçsuz bucaksız bir yeşile bakan, neredeyse her daim sisler içinde olan ve ülkemizdeki bir takım politikacıların ‘Karadeniz’in mikrobu’ dediği Rize’nin en güzel ilçelerinden birisi. Bunu demelerinin sebebi Çamlıhemşinlilerin çoğunluğunun sosyal demokrat olması diye düşünüyoruz. Artık kim dediyse 🙂

Hem yaylalara giden yol üzerinde olduğu için, hem de Zil Kale, Palovit Şelalesi gibi mutlaka görülmesi gereken noktalara yakın olduğu için, hem de derin ve sisli vadilerle bölünmüş dereleriyle, eski taş köprüleriyle, Doğu Karadeniz’de görülmesi gereken yerler, hatta ölmeden görülmesi gereken yerler listesinde bizim için. 

Çamlıhemşin’in en popüler mahallesi ise Şenyuva Köyü. 

Biz Çamlıhemşin’de iki gün geçirdik ve son yılımızın en huzurlu günleriydi diyebiliriz. 

Çamlıhemşin’de gezilecek yerler belli başlı olarak şöyle; 

Fırtına Deresi üzerideki Taş Köprü, ve Taş Köprü’nün hemen yanındaki Café Yolun Dibi’nde sütlaç yemek. ☺

Eğer hava uygunsa arabayla Konaklar Mahallesi’ne çıkmak. Zamanında nasıl çalışmaya Almanya’ya gidiliyorsa, Karadenizliler de Rusya’ya gitmiş ve orada bol para kazanmayı başaranlar bu mahallede konaklar yaptırmış. Şimdi çoğunun hatta neredeyse hepsinin içi boş olsa da manzaralar harika. Mahallenin en sonundaki Deli Emet Konağı’nın ise manzarası fotoğraftaki gibi. ☺

Cugal Kafe’de öğle yemeği yiyip, sonrasında da Zua Café’de kahve molası vermek. Ve tabii Zil Kale ve Palovit Şelalesi’ni görmek. 

Cugal Kafe’de yediğimiz kavurma + kara lahana dolması + kara lahana çorbası + muhlama + sütlaça 80 lira civarı ödemişiz. 

Ek olarak Çamlıhemşin’de en çok önerilen kafelerden birisi olan Çinçiva Kafe’yi sevmedik, teleferikle çıkılan ‘Kendini Koruyan Mahalle’ye ise gitmeye zamanımız kalmadı notunu düşüp, biraz Zil Kale ve Palovit Şelalesi’nden bahsedelim. ☺

Doğu Karadeniz Gezilecek Yerler deyince akla mutlaka Zil Kale ve Palovit Şelalesi geliyor!

Zil Kale 

Zil Kale vakti zamanında İpek Yolu üzerinde bulunan bir savunma kalesiymiş , özellikle vakti zamanında diyoruz çünkü yapım yılı bilinmiyor. ☺

Kalenin içinden ziyade kalenin o vadide hiçliğin ortasındaki manzarası gerçekten mükemmel. Vadiden akanın derenin sesi, Çamlıhemşin’in yemyeşil manzarası derken size yetiyor da artıfunduszeue.info bu manzaradan alacağımızı almışız ki kalenin içini bile gezmedik..

Kalenin içini gezmek isterseniz giriş 3 TL ve müze kart geçmiyor.

Palovit Şelalesi

Zil Kale’yi geçtikten sonra dar yolu takip ediyorsunuz, gidiyorsunuz gidiyorsunuz ve bir bakıyorsunuz şelale pat diye karşınızda! Normalde bu büyüklükte ve güzellikte bir şelaleye gitmek içinde ormanların içinden yürümeniz, bir yerlere tırmanmanız gerekir fakat Palovit’e ulaşmak oldukça kolay.

Her şey bu kadar tozpembe demek isterdik ama maalesef değil. Zil Kale ve Palovit Şelalesi son senelerde çok popüler hale geldiği için turlar buraya akın akın turist getiriyor ve hem tur şirketleri, hem de gelenler o kadar saygısız ki. Bizle aynı anda şelaleye o dar yollardan geçerek 30 tur otobüsü aynı anda yaklaştı ve inenler, binenleri şelaleyi görmek için adeta çiğniyordu. Biz saygısız kalabalık olunca hemen negative enerji doluyoruz. O yüzden şelaleyi izlemeye pek fırsatımız olmadan geri döndük açıkçası.

Palovit Şelalesi’ni geçtikten sonra karşınıza Şimşir Ormanı çıkıyor. Buraya ise bayıldık! Kimseler yokken arabayla buradan geçmek ve Şimşir Ormanı’ndaki ağaçları seyre dalmak çok güzeldi! 

Tabii bu kadarla bitmiyor, en heyecanlı yerlere yeni geliyoruz! 

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi: Yaylalar

Biz geziyi Nisan’ın son haftası planlamıştık ve yaylalara çıkıp çıkamayacağımızdan emin değildik. 

Şansımıza, yaylaların yolu biraz risk alıp çıkanlar için açıktı ve bir gecemizi Gito Yaylası’nda geçirebildik. Hem de her yer bembeyazken! Şimdi sizin yayla deyince aklınızda yemyeşil sahneler canlanıyordur, bizim ise bembeyaz bir resim canlanıyor. ☺ 

Bir diğer görmek istediğimiz yayla ise Pokut Yaylası’ydı fakat hem Gito’da planladığımızdan biraz fazla kaldığımız için, hem de kendimize artık ‘koştur koştur’ gezmeyeceğimiz sözünü verdiğimiz için Pokut’a gitmedik, fakat yine de yaylalarla ilgili araştırdıklarımızı burada hemen yazalım.

Doğu Karadeniz&#;in En Güzel Yaylaları

Pokut, Gito, Badara, Sal ve Huser yaylası Rize’nin en sevilen 5 yaylası diyebiliriz.

Gito Yaylası

Gito Yaylası, Çamlıhemşin merkezden yaklaşık ,5 saat sürüyor. Yaz zamanı altı hafif yüksek bir arabayla çıkabilirsiniz. 

Gito Yaylası konaklama önerimiz Gito Yessi Bungalov ve Gito Konak. Bizi burada en çok etkileyen insanların sıcakkanlılığı oldu. Bir yeri sizin için güzel insanlar 5 kat güzel yapıyorlar. Gito Yaylası konaklama için bir de en meşhurlarından, şu meşhur salıncağın olduğu ‘Hozbuncuk Dağ Evi’ var fakat onlar artık tok esnaf olmuş.

Gito’da tüm oteller genelde sabah kahvaltısı + akşam yemeği dahil seçenekler sunuyor. Böylece akşam yemeğini otelde yiyorsunuz. Eğer günübirlik gelirseniz de yaz zamanı otel restoranları oluyormuş. Biz gittiğimizde sadece Gito Konak açıktı ve onlar kendileri için ne pişirdilerse biz de onu paylaştık. ☺

Badara Yaylası

Gito Yaylası’na günübirlik gelip, aynı gün içinde hemen dakika içinde Badara Yaylası’na geçebilirsiniz. Badara Yaylası, Gito’nun daha minik ve içinden bir adet de gölü olan versiyonu gibiymiş. 

Pokut Yaylası

Pokut Yaylası o meşhur evlerin yeşilde sıralandığı manzaraya karşı kahvaltı yapabildiğiniz meşhur yayla! Bir kez daha Karadeniz’e gelirsek yazın gelip Pokut’u görmek istiyoruz. Sosyal Medya’da gördüğünüz o evlere karşı kahvaltı ise Pokut Dağ Konuk Evi’nin kahvaltısı. Kahvaltı fiyatı Mayıs itibariyle kişi başı 80 TL ve yaz zamanı gidiyorsanız rezervasyon şart.

Sal Yaylası

Sal yaylası ise Pokut Yaylası’nın hemen karşısında ufacık tefecik bir yayla. Pokut’a kadar gelmişken yürüyerek Sal Yaylası’na geçebilirsiniz.

Huser Yaylası

Huser Yaylası ise belki onlarca kişiden duyduğumuza göre Dünya’nın gün batımını en güzel izleyebileceğiniz yerlerden birisi ve tam bir bulut şov!

Yaylalara Ne Zaman Gidilir?

Yaylalara ne zaman gidilir diye sorarsanız bizce en güzeli Haziran ve Eylül ayları. Bu aylarda yaylalar yeşillenmiş, havalar ısınmış fakat çılgın kalabalıklar ya tam başlamamış, ya da biraz dağılmış oluyor. Temmuz ve Ağustos ayları ise havanın çok güzel olduğu fakat kalabalıkların arşa çıktığı aylar diye duyduk. Uzun lafın kısası, siz ne zaman müsaitseniz ve hangi ayda giderseniz gidin bizce yaylaları çok seveceksiniz! ☺ Yeşil her zaman herkese iyi gelir. ☺ 

Yaylalarda En İyi Çeken Telefon Operatörü

Yaylalara eğer yolu bilen birisiyle çıkarsanız işiniz kolay, fakat yolu bilmiyorsanız tabelalara çok çok dikkatli bakmanız, ve kesinlikle acele etmeden yavaş yavaş gitmeniz gerekiyor. Yol bazen çok çukurlu ve kavisli olabiliyor. Telefon ise dağlarda yaylalara doğru giderken yüzde 90 çekmiyor fakat yaylalara çıkınca çekiyor. İtiraf etmeliyiz ki zerre hazzetmediğimiz Turkcell en iyi çekiyordu. Bizim Vodafone hatlarımızın boynu bükük kaldı. 

Ayder Yaylası

Aslında hiç adını bile anmayacaktık ama biraz Ayder Yaylası&#;ndan bahsedelim. Ayder Yaylası, Ayder’in son 10 yıldır ziyaretçi kitlesi olan ırktan bağımsız olmak üzere, neredeyse yeşili yok etme konusunda rekora koşar durumda. Üzerine 5 yıldızlı oteller, ATM (!), büfeler vs. inşa edilmiş ve Karadeniz insanı Ayder’in bugünkü durumundan utanıyor. Bir yayla düşünün kentsel dönüşüme funduszeue.info zaten artık lokal insanlar Ayder’e uğramıyor. 

Bu yüksek fiyatlı ‘otantizm’den şimdi birileri para kazanıyor ve yaylaya para için asfalt dahi döşüyor, 25 liraya çay satıyor fakat 10 sene sonra ne olur bilmiyoruz. Huzur bulmak için yaylalarda kafamı dinlerim diyorsanız orası Ayder olmayabilir…deyip negatifliğimize bir son veriyoruz ve Artvin gezilecek yerlere geçiyoruz! ☺

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi – Artvin’de Gezilecek Yerler 

Artvin Gezi Rehberi ve Artvin Gezilecek Yerler

Artvin Gezilecek Yerler kısmına girmeden önce şunu söylemek istiyoruz; Artvin dediğimiz yer uçsuz buçaksız bir doğa ve yüzlerce görülecek doğa harikası olan bir coğrafya. Bizim 2,5 günde gezebildiklerimiz ise Artvin gezilecek yerlerden sadece bir kuple oldu haliyle. O yüzden biz yazalım, siz de düşününkü Artvin’in bizim yazdıklarımızdan azı yok, fazlası var! 

Nerede kalmıştık, Gito’dan sonraki gün Artvin’e doğru yola düştük ve uzun zaman önce gözümüze kestirdiğimiz İremit Pansiyon’a gitmek için Macahel’e doğru yola düştük. 

Borkça’nın bir ilçesi Macahel, Borçka Karagöl’e yaklaşık 40 km mesafede, Karadeniz’in bittiği yerde, hatta dağlarda kaybolsanız yanlışlıkla Gürcistan’a geçebileceğiniz, kocaman yemyeşil bir vadide boylu boyunca uzanıyor. 

Macahel’e gitmek için önce arabayla dağlara çıkıp, sonra inmeniz gerekiyor ve 20 dakika içinde hem yazı hem kışı yaşıyorsunuz. Dağların bembeyazından sonra karşınıza yemyeşil bir doğa çıkıyor. Karadeniz’e yolunuz düşmüşken 1 geceyi Macahel’de, hatta mümkünse İremit Pansiyon’da geçirmenizi öneriyoruz. Ruh tedavisi böyle bir şey olsa gerek.☺

Macahel’in en ünlü yeri Maral Şelalesi. 64 metreden akan ve Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden birisi olan Maral Şelalesi sizde ufak bir İzlanda etkisi yaratacak! Maral’ı da gördüyseniz artık Borçka tarafına geçmeye hazırsınız demektir.

Doğu Karadeniz Gezi Rehberi &#; Borçka Karagöl 

Borçka Karagöl 

Artvin’e gideceğimiz belli olunca, çocukluktan beri duyduğumuz ama bir türlü yolumuzu düşüremediğimiz Borçka Karagöl Tabiat Parkı’nı görmeyi kafaya koymuştuk tabii ki! Böyle bir eli öpülesi doğa olur da kaçırır mıyız..

Borçka Karagöl nerede derseniz, Artvin’in 60 km ilerisinde bir doğal güzellik kendisi. Arabayla gölün çok yakınına kadar gelebiliyorsunuz, o yüzden ulaşımı kolay diyebiliriz. Aynı zamanda gölün üst tarafında kamp yapılabildiği için yaz zamanı pek sevilen bir yer. Yazın gidip kamp yapmak cook isterdik! Fakat tabii kirletmeden, dökmeden, çöplerimizi toplayarak ve bizden sonrakileri de düşünerek. Böyle diyoruz çünkü gölün etrafın bırakılmış çöpleri görseniz bizim gibi ağlayasınız gelirdi. Gölün kenarında bir tesis, bir de mangal yapma alanı olması da insanların gelip gidip çöp bırakmasına sebep oluyormuş. Bu dünya hepimizin diyip konuyu kapatıyoruz.

Borçka Karagöl’ün güzelliği ile ilgili hislerimize gelirsek, inanın çok güzel. Yaz zamanı sandal kiralayıp gölün üzerinde gezebilir, göl kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Bizim gibi ara mevsimde gelirseniz de sessizliğin tadını çıkartıp bir kez daha Karadeniz’in doğasına hayran kalabilirsiniz..

Borçka Karagöl Tabiat Parkı’nın içerisinde konaklama seçeneği olmadığı için, en yakın konaklama seçeneği Karagöl yolu üzerindeki tesisler. Ya da bizim gibi Macahel’de kalabilir, Artvin’de kalabilir ya da günübirlik Çamlıhemşin’den gelebilirsiniz. 

Biz Borçka Karagöl’den direkt Arhavi’ye geçtiğimiz için gezemediğimiz, ve içimizde kalan Artvin’in yaylaları oldu. Ama sözümüz var, Artvin’e bir kez de yazın gelip yaylaları mutlaka gezeceğiz. ☺