postmodernizm roman nedir / Postmodern edebiyat - Vikipedi

Postmodernizm Roman Nedir

postmodernizm roman nedir

kaynağı değiştir]

Dünya çapında tanınan postmodern yazarların en özgün örneği olarak Italo Calvino (Bir Kış Günü Eğer Bir Yolcu kitabıyla), Umberto Eco (Gülün Adı ve Foucault Sarkacı adlı kitaplarıyla), aynı zamanda postyapısalcı felsefenin öncüsü olan, felsefi sorunları edebiyat aracılığıyla işleyen Jacques Derrida (özellikle Kartpostallar kitabıyla) ilk başta anılabilir. Ancak postmodern romanın temsilcisi olan yazarların listesi bir hayli kabarıktır. Bunların bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

Ayrıca bakınız[değiştir kaynağı değiştir]

Bu roman türünde yazar, dış dünyayı birebir yansıtmaktan özellikle kaçınır. Postmodern romanın kökleri incelenmek istediğinde bu köklerin sanıldığından çok daha eskilere uzandığı görülür. Bunların belli başlıcaları şöyle zikredilebilir.

Postmodern romanın kökleri, öncelikle postmodern durumun ve postmodern düşüncenin ortaya çıkmasından çok daha eskilere gider. Daha klasik roman olarak adlandırılan roman geleneği içinde bile postmodern romana ait ögelerin görülmesi söz konusudur. Hatta roman türünün öncü metinlerinde postmodern romanın özellikleri olarak kabul edilen girişimler görülüseafoodplus.info Parla, Don Kişot’un bir anlatı türü olarak romanın öncüsü olduğu kadar, üst-kurmaca, temsilin sorunsallaştırılması, parodi, ironi ögelerini de barındırdığını, bu bakımdan Miguel de Cervantes’in ve kitabının modernitenin öncü yazarlarından ve yapıtlarından olduğu kadar postmodernizmin de habercisi olduğunu belirtir.

Bir başka köken, geç dönem modernist romanlarda görülür. Postmodern romana ait olduğu kabul edilen ögelerin çoğunun bizzat modernist roman içinde ortaya çıkması söz konusudur. Meselâ, Thomas Mann, Robert Musil, James Joyce, Virginia Woolf, Samuel Beckett gibi yazarlar, hem işledikleri konular hem de işleyiş biçimlerindeki yenilikleriyle postmodern romanın köklerinde yer alıseafoodplus.info modernist romancılar, belirli bir ölçüde sanatçı olan okurları hedeflemelerine rağmen, postmodern yazarlar bir anlamda metnin okumalarını çoğaltırlar. Modernist roman okurun belirli bir yoruma ulaşmasını zorlaştırmak için elinden geleni yaparken, postmodernist roman, belirli bir evrensel yoruma yol açabilecek anlam bütünlüklerine kuşkulu bakışı dolayısıyla anlamın sürekli kaybolduğu ya da ertelendiği metinler olarak üretilir.

Postmodern romanın köklerinden birisi de Beat Kuşağı olarak adlandırılan yazarlara uzanıseafoodplus.info Kerouac ve Allen Ginsberg’in bu kuşağın ruhunu yansıtan avangard yapıtları ve William Burroughs'un kitapları , anlatı geleneğinde sürrealizme benzeyen bir eğilim olarak belirginleşir. Macera, coşku ve cinsel fantezilerdeki yoğunluk, sanat-dışılık ve toplumu ve onun taleplerini reddedişteki bireysel radikallik bu kuşağın özellikleri olarak bilinir; yazınsal alanda da tam bu şekilde bir içerik ve söylem yapısı kullanmışlardır. Postmodern romanlarda bu tür etkileri görmek mümkündür.

Kendi yapıtlarını başka yapıtların bir parçası olarak tanımlayan Fransız yazar Georges Perec postmodern romanın köklerinde bulunan yazarlardan biri olarak değerlendirilebilir. Perec'in neredeyse konularından daha çok kitaplarının teknik yönleri ilginçlikler barındırır. Postmodern romanlarda görülen zevk ya da okumanın amacı ve gerekçesi olarak zevk ögesini Perec'in metinlerinde görürüz. Onun lipogramlara dayanan metinleri bir ilginçlik örneğidir. Kayboluş adlı romanını Perec hiç "e" harfi kullanmaksızın yazmıştır.

Jorge Luis Borges ise, postmodern romancılar arasında değilse bile köklerinde tartışmasız bir şekilde yer alır. Üst-anlatı, parodi, anlamın sorunsallaştırılması, çoğulluk ögeleri Borges’in hemen bütün metinlerinde görülen özelliklerdir. Bunun yanında, gerçek/gerçek-dışı onun metinlerinde sürekli birbirine geçiştirilir, gerçeklik sürekli olarak yeniden yorumlanabilir şekilde kurgulanır. Fantezi Borges anlatılarının vazgeçilmez ögelerinden biridir.

Genel özellikleri[değiştir

POSTMODERN EDEBİYAT NEDİR?

Yirminci yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan ve ele aldığı konuları çoğul bakış açıları ile tam manasıyla gerçekliğe bağlamadan hazcı bir yaklaşımla işleyen edebi eserlere denir. 

Modernliğin kendi içindeki eleştirilerinde ortaya çıkan ve bir anlamda onun devamı olan postmodern durum, Toynbee'nin (ö. ) 'ların başlarında bu terimi kullanması ile gündeme girmiş, yüksek kapitalizm, yeni teknolojiler ve yeni medya üzerinden hızla yayılmıştır. Postmodern dünya, anlamın ve gerçekliğin kaybolduğu hipergerçeklik ve Baudrillard'ın simülasyon dediği bir benzetim dünyasıdır. Özellikle ideolojilerin sonu, büyük anlatıların ve kahramanın ölümü gibi iddialarla kendi alanını oluşturmuştur. Postmodern edebiyat denilince öne çıkan türler roman ve öyküdür. Modernist tutumun kurgudaki seçkinciliği ve ciddiyeti yerine postmodern alabildiğince geniş bir alandan ve serbestçe konuşur. Özellikle fantastiğin sularında ve polisiye olay örgüsünün etrafında her şeyin yer bulabildiği (karnaval) bir genişlik taşır. Buna bağlı olarak kurgusal metinlerde determinist gerçekliği dikkate almadan sadece oyun amacıyla üstkurmaca ve metinlerarasılık üzerinde konumlanan bir anlatma biçimi tercihi vardır. 

Üstkurmaca, anlatıcının oyunlarına yaslanan bir kavramdır. Anlatıcı çoğulluğu, kurgunun içinde tekrar kurgunun yer alması bu tekniğin esasıdır. Böylelikle modernin belirliliği yerine belirsizlik, gerçeğin neden sonuçla ilişkisi veya parçalı gerçekliğin derinliği yerine gerçeğin kırılması, ortadan kalkması sağlanır. Metinlerarasılık, daha önce yazılmış bir eserin çeşitli tekniklerle, anlatıya dahil edilmesidir. Bu tekniklerle her metnin daima kendinden öncekilerden bir parça olduğu vurgulandığı kadar seçkinci yaklaşımın anlamsızlığı da vurgulanmak istenilir. Metinlerarasılığa bağlı olarak pastiş tekniği, seçkin bir sanat eserinin biçim, üslup gibi özelliklerini taklit eder. İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası romanında destan ve geleneksel anlatıların giriş formellerini kullanması buna örnek verilebilir. Metinlerarasılıktaki parodi tekniği ise yine bilinen bir eserin bütününü, kahramanını veya bir cümlesini gülünç duruma getirmek demektir. Yine aynı romandaki Descartes'ın (ö. ) Metot Üzerine Konuşma kitabının adının "Zagon Üzerine Öttürmeler" adıyla çevrilmesi bir parodidir.

Postmodern kurgudaki ironi ise gerçekliğin bozulmasına yardım ettiği kadar yazarın ciddiyet mesafesini, metnin mesajını ortadan kaldıran bir tercihtir. Bu aslında modern edebiyatla beraber gelişmiş bir anlatım tarzı iken postmoderndeki gerçeğin yitimiyle çıkışsız bir alay unsuruna dönüşmüştür.

Postmodern temalar denilince duygu ve düşünce ağırlıklarından uzaklaşmış ironi ve oyun içinde kalmış kavramlar söz konusudur. Örneğin aşk, savaş, ölüm, yoksulluk, göç vb. birçok tema fantastik zaman ve mekanlarda eğlenceli olay parçalarına dönüştürülerek anlatılır. Bu oyunsu yapı içerisinde acı, sevinç, heyecan gibi birçok duygu ya da varlık, amaç gibi fikirler basitleştirilir.

Postmodernle beraber öznenin ya da yazarın ölümü tartışılmaya başlanmıştır. Buna bağlı olarak anlatılardaki kişiler de merkez rollerini kaybederler. Kurgularda merkezi bir figürün bulunması parçalı ve akışkan yapıya ters olduğu için çok sayıda kişi, figür bulunur. Hatta bu figürlerin fiziki, psikolojik özellikleri de derinleştirilmez. Zaman zaman figürler arasına yazar da karışarak anlatıya dahil olur.

Dünyada 'lar itibarıyla yaygınlık kazanan postmodern edebiyat, Umberto Eco'nun (ö) Gülün Adı, Patrick Süsskind'in Koku'su, Peter Handke'nin Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi, Paul Auster'in Cam Kent'i, Italo Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu'su, Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık'ı gibi eserlerle dikkati çekmiş ve bir okur kitlesi oluşturmaya başlamıştır. Türk edebiyatında yaygınlık kazanması ise sonrasıdır. Orhan Pamuk'un Beyaz Kale (), Latife Tekin'in Sevgili Arsız Ölüm (), Adalet Ağaoğlu'nun (ö. ) Romantik Bir Viyana Yazı (), Hasan Ali Toptaş'ın Bin Hüzünlü Haz (), İhsan Oktay Anar'ın Puslu Kıtalar Atlası () romanları bu tarzın öne çıkan eserleridir.

Modernin gerçeklik düşüncesinin başka bir dönüşümü olan postmodern durum, edebiyatta çoğulcu bakış açıları, fantastiğin zenginliği, kahramanların idealden ziyade sıradanlığı ve yazarın ironik tutumuyla geniş bir çerçeve kurarak yaygınlığını sürdürmektedir.

YAZAR

Ertan Örgen

 

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir