Bugs Bunny Yüz Ifadesi

Bu yaz da gene aynı korku filmini seyrettirdiler bize. Akıl almaz çevre tahribatlarının acı örnekleriyle dolu bir gündem yaz rehavetini yardı geçti. Binlerce ağaç kesip, dağlarımıza siyanür zerk ettiler, cayır cayır yanan yeşil yamaçlarımızı bir türlü söndürmeyi beceremediler, bir deli yağmurla kaynayan çılgın nehirlere dönüşen sokaklarımızda can pazarları kurdular. Bu durum, toplumsal organizasyonumuzun ne denli kırılgan olduğunu, kurumların nasıl iş yapamaz hale geldiğini ve yönetenlerin ataletini göstermesi açısından ibret verici bir manzara koydu önümüze. Bununla birlikte, yaşananlar toplumsal çevre vicdanının uyanması adına bir nebze tetikleyici oldu. Çevre hareketi, politik gündemi belirleme ve kamusal söylemde kendine geniş yer açma potansiyeline sahip olduğunu gösterdi, bu da işin tesellisiydi. Bu sayede topraklarımızda at koşturan çıkar çetelerine dair bolca bilgi sahibi olduk, ağaçların adını öğrendik ve bizden habersiz kendi halinde ama çağıl çağıl akan derelerin serinliğini keşfettik. Son bir, bir buçuk ayda doğa tahribatı ve çevre bilinci üzerine birçok yazı kaleme alındı, çokça kelam edildi. Bunlar arasında, insanın tarih içindeki yolcuğu boyunca doğayla kurduğu ilişkinin, bu ilişkideki dönüşümlerin/kırılmaların ve bunun kültürel semptomlarının irdelenmesi açısından, Tayfun Atay'ın T24'te son bir kaç haftaya yayılan yazıları kalıcı bir etki bırakacak nitelikteydi. İnsanlık tarihini en rafine haliyle, 'kısa cümleler'de hayat bulan diyalektik metaforlar aracılığıyla özetleyen bu yazılar, şimdi okuduğunuz bu satırlarda tartışmak istediğim benim kendi 'kısa cümlemi' kurmama yardımcı oldu. Tarihsel yolculuğumuzda 'insanı doğalaştıran' bir kültürel gelenekten, 'doğayı insanlaştıran' bir yöne doğru evrilişimize dair birkaç şey söylemek istedim.

Bu kısa cümleyi, toplumların birlikte oluşturdukları yaşantıların ve kültürel deneyimlerin hem temeline oturan hem de bunları sürekli yeniden üreten mitler üzerinden okumak aydınlatıcı olabilir. Doğayı kendine bir rakip, engel veya düşman olarak görmeyen eski toplumların sembolik üretimleri boyunca kısa bir gezintiye çıktığımızda 'insanın doğalaşma' eğiliminin temsilleri görünür hale gelir. Kabile şeflerinin hayvan kılığında arz-ı endam ettiği, başlıklarına yırtıcı kuşların tüylerini iliştirip, ayı postuna büründüğü bir dünyadır bu. Bir yanda kıvır kıvır saçları yılanlardan müteşekkil Medusa vardır, öte yanda denizlerin evladı sirenler. Coğrafya atladığımızda yılan gövdeye iner, Şahmaran denen güzel bir kadına vücut olur. Daha ötede nehirler kutsal, inekler tanrıdır. Ikarus'un çarpıcı hikayesi uçan varlıklara duyulan hayranlığı ve onlara benzeme, hatta dönüşme arzusunu dile getirir. Bir boğayı dizginlediğinde Boğaç Han adını alır kahramanlar, kendi adlarını boğaya vermek yerine. İmparatorluklar güçlerini perçinleyen sembolleri doğadan seçmişlerdir. Armalarda, bayraklarda; aslanlar, kartallar, kurtlar ve hilaller geçit resmi yaparlar. Bu, insanın doğaya karşı duyduğu korkuyla karışık saygının ifadesidir. İnsan, doğayı bozmaktan ziyade onu taklit etme eğilimindedir, çünkü doğaya benzediği, ona uyum sağladığı, onunla bütünlük içinde olduğu müddetçe hayatta kalacağını bilir. Korkular, arzular ve hükümler… Hiç birisi doğanın işleyişinden ve kurallarından bağımsız addedilemezler.

İnsanın yolculuğunda 'doğanın insanlaştırılması'nın temsilleri ise modern zamanlarda tedavüle sokulmuştur. Sanayi devrimi, doyurulamayan kazanları, makinaları, durmak bilmeyen üretim bantları ile kursağından habire mamul mal püskürten bir canavar yarattığında. Doğayı algılama biçimimizi kökünden değiştiren bu dönemeçte çevrenin değeri bu canavara besin olmasıyla bir prestij ögesine dönüşmesi arasında sıkışıp kalır. Çevre en değerli addedildiği yerde dahi yalnızca bir fon oluşturmaktadır artık. İnsan büyüyen kibri ve doyuramadığı egosuyla doğanın bir parçası olduğunu unutmaya başlar ve onu bitmeyen gösterisinde kendi yazdığı senaryonun işlevsel bir unsuru olarak görmeyi öğrenir. Materyal çıktılarıyla olduğu kadar sembolik olarak da bir metadır artık doğa. Modern mitolojinin harman yeri olan popüler kültür ürünleri bu zihniyetin çarpıcı örnekleriyle bezelidir. Anlatılar kibirli tavşanlarla, hilekar tilkilerle, tembel cır cır böcekleriyle, insan gibi konuşan, yürüyen, yaşayan tekmil varlıkla dolup taşar. Disney'in kahramanları kimi zaman insanlardan daha sevimli olsalar da, insanlığın kaybedilen masumiyetine dair artık çok derinlerde sızlayan bir vicdanı sömürmekten başka bir işe yaramazlar. Yarattıkları hiper-gerçeklikte modern insanın son duygusal kalesi olan romantizme ve nostaljiye olta sallamaktadırlar. Doğayı kendisine tabi kılan insanın elinde, bunun kaçınılmazlığını göstermek için her türlü teknik donanım mevcuttur. Bir tıkta Bugs Bunny yuvasından çıkıp sahaya iner ve Michael Jordan'la basketbol oynamaya başlar. Sanki tavşan gibi zıplayan asıl Jordan değilmiş gibi, uçan basketbolcuya dönüşen bir tavşan çıkar karşımıza. Ya da, süngerlerden, mürekkep balıklarından, yengeçlerden ve deniz yıldızlarından müteşekkil deniz varlıkları 'suyun dibinde' küçük bir Amerikan yaşam tarzı prototipi kurarlar ve kapitalist insanın kar hırsıyla şekillenmiş çılgın evrenine karışırlar.

İş, masallardan çıkıp, insanın doğayla giriştiği kıyıcı mücadeleye geldiğinde ise bambaşka bir resim belirir önümüzde. Tüm dengeleri alt üst edilmiş doğanın çıldırdığı anlar geldiğinde o sevimli kahramanların yerini bir canavar imgesi alır. Böyle durumlarda anlatıların ağırlık merkezi birden doğanın hiddetine ve canavarlığına kayıvermiştir. Onun çılgın başkaldırıları karşısında çaresizce çırpınan masum insanların draması devreye sokulur o zaman. Selin ortasında bir ağaca sarılmış kurtarılmayı bekleyen bir adamın korku dolu gözlerine zoom yapar kameralar. Fırtınanın kilometrelerce uzağa savurduğu eşyaları arasında işe yarar bir şeyler aramak için eşinen felaket mağdurları göze çarpar. Depremlerde, saatlerce kurtarılmayı bekleyen insanların tonlarca betonun altından çıkarıldıklarında yaşadıkları sarsıntıda acıma duygumuza tavan yaptırılır. Böylesi her durumda, ayrıcalıklı addettiğimiz varoluşumuzun kırılganlığıyla yüzleşiriz, ama doğayla aramıza koyduğumuz derin mesafeyi korumayı da ihmal etmeyiz. Anlatının kurgusu mağdurun ve kurbanın hep insanoğlu olduğuna ikna eder bizi. Gene bütün kibrimizle doğanın acımasızlığından dem vurup kendimizi rahatlatmaya çalışırız. Kendini beğenmiş, egosuyla sakatlanmış bu insan -alemin en değerlisi, kendine asla toz kondurmak istemez.

Doğaya karşı işlediğimiz suçların cezasını kesen bu korkunç yaz, bize şunu öğretmiş olsa bari: Doğanın şiddeti ve yıkıcılığına maruz kaldığımız her durumda aslında kendi nobranlığımızla yüzleşmekteyiz, gerisi masal, gerisi hikaye Doğanın tıslayıp sillesini yapıştırırken gösterdiği o canavarca yüz aslında bizim kendi çirkin sıfatımızdır. Doğayı kendimize benzetelim derken ortaya çıkan şey neyse, o biziz işte! Böylesi korkunç yıkım anlarında, kaçacak delik ararken, pısarak ve ürküntüyle baktığımız şeyin bir aynadan başkası olmadığını hatırlatalım. Kendi hamurumuzdaki kötülükleri nasıl da insafsızca doğanın bünyesine taşıdığımızı gösteren bu aynada dile gelen onu 'insanlaştırma' gayretiyle malul çirkin medeniyetimizdir.

Konya Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, ’Yasadışı Bahis, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerinin Aklanması’ suçlarını işledikleri tespit edilen 38 şüpheli hakkında çalışma başlattı. 8 aylık teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için harekete geçildi. ’Bugs Bunny’ adı verilen operasyonda polis, 17 Temmuz günü Konya merkezli İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin ve Balıkesir illerinde daha önceden tespit edilen adreslere eş zamanlı baskınlar düzenledi. Operasyonda 3’ü kadın 26 şüpheli gözaltına alındı. 8 şüphelinin yurt dışında olduğu, 4 şüphelinin de arandığı belirlendi. Şüphelilerin iş ve evlerinde ele geçirilen çok sayıda bilgisayar ve dijital materyale el konuldu.

YASA DIŞI BAHİS SİTELERİNE YÖNLENDİRMİŞ

Operasyonda gözaltına alınan ve örgüt lideri olduğu ileri sürülen Kürşat Tavşan’ın yasal bir bahis sitesinde tahminci olduğu, bu siteye oynamak için girenleri örgüt elemanları tarafından kullanılan resmi olmayan sitelere yönlendirdiği, oradan kazanılan paradan da komisyon aldığı tespit edildi. Tavşan’ın ayrıca çalıştığı resmi sitede yaklaşık 1 milyon takipçisi olduğu ve en çok para kazandıran tahmincilerden olduğu belirtildi. Örgüt içerisinde kendilerini ’cebci’ olarak tanımlayan bir grubun da sitelerde bahis oynayanların yatırdıkları paraları bankamatiklerden hemen çektikleri belirlendi.

PARAVAN ŞİRKETLER KURUP PARALARI AKLAMIŞLAR

Örgüt üyelerin yasadışı bahis sitelerinden kazandıkları paraları aklamak için sahte paravan şirketler kurdukları belirlendi. Örgütün bu paravan şirketleri iflas etti gibi gösterip ellerindeki paraları gayrimenkule yatırdıkları da ortaya çıktı. Örgüt üyelerinin evlerinde yapılan aramalarda milyon lira para, bin lira değerinde altın ve pırlanta ele geçirilirken, örgütün milyon değerindeki 65 gayrimenkulüne, 20 otomobile el konuldu. Ayrıca örgüt üyelerinin kullandığı banka hesabına da tedbir konuldu.

ÖRGÜT LİDERİNİN EŞİ DE SOYAL MEDYA HESAPLARINI YÖNETMİŞ

Operasyon kapsamında örgüt lideri Kürşat Tavşan’ın eşi Nesrin Tavşan da gözaltına alındı. Nesrin Tavşan’ın örgütün kurduğu sosyal medya hesaplarını yönettiği belirtildi. Türkiye’de bugüne kadar yapılan yasa dışı bahis operasyonlarında en çok para ve gayrimenkulün bu operasyonda ele geçirildiği de öğrenildi.

LİDER VE EŞİ TUTUKLANDI

Operasyon kapmasında gözaltına alınan 3’ü kadın 26 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden aralarında Kürşat ve Nesrin Tavşan’ın da olduğu 21 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, 5 şüpheli adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

Yıllar boyunca hem televizyon ekranlarında hem de filmlerde gördüğümüz Looney Tunes karakterlerinin olduğu dönem Amerikan animasyonunun altın çağı olarak biliniyordu. Video oyunlara, çizgi romanlara ve uzun metrajlı filmlere konu olan bu harika karakterler Warner Bross tarafından yaratıldı. Çizgi diziler Bross&#;un ilk kısa tiyatral serisi olma özelliğini taşıyor. Kütüphanede çizilen siyah beyaz bir eskiz ile başlayan bu harika çizgi seri herkes tarafından bilinen ve sevilen popüler bir televizyon işine dönüştü. Biz de size bu keyifli seri hakkında henüz duymamış olabileceğiniz gerçeklerden bahsedeceğiz. Bakalım efsanevi Looney Tunes karakterleri hakkındaki ilginç gerçekler neler?

Çizgi film seyretmekten keyif alıyorsanız, birbirinden keyifli 40 harika çizgi film karakterini listelediğimiz yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

1. Looney Tunes serisinin sevimli Tweety karakteri başlangıçta pembe düşünülmüştü

Başlangıçta Tweety pembeydi. İsmi ise Orson&#;du. İlk görünüşü, &#;deki kısa A Tale of Two Kitties&#;de yer aldı. Yönetmenin ikinci kısa filmi Birdy and the Beast&#;de ise Tweety olarak isimlendirildi. Sarı tüyler, orijinalinde çıplak olan kuşa yönelik eleştirilere yanıt olarak sonradan çizildi.

2. Looney Tunes karakterleri aslında gerçek dünyayla iç içeydi

Looney Tunes karakterleri her ne kadar bir hayal ürünün eseri olsa dai çizgi filmlerde yer alan ögeler gerçek hayattaki nesnelerin bir yansımasıydı. Arabalar, yemekler, kredi kartları&#; Daha spesifik olarak, Slyvester&#;ın çizgi filmlerinde yediği mama 9Lives kedi mamasıydı. Bu mama, &#;da piyasaya sunulmuştu. Yani çizgi filmde aslında reklam yerleştirme yapılmıştı.

3. &#;Yosemite&#; olarak bilinen Sam aslında tahmin ettiğinizden daha çok takma isme sahip

Looney Tunes kurgusal karakterlerinden Sam genellikle &#;Yosemite&#; olarak bilinmesine rağmen Chilkoot Sam, Square-deal Sam, Riff Raff Sam, Sam Schulz, Seagoin &#;Sam, Shanghai Sam ve Hessian Sam Von Schamm dahil olmak üzere pek çok takma ada sahip bir adam.

4. “The Censored Eleven” serisi çekildi fakat satışa sunulmadı ve Amerikan televizyonunda hiç yayınlanmadı

&#;The Censored Eleven&#;, satışa sunulmayan ve Amerikan televizyonunda hiç yayınlanmayan 11 Looney Tunes ve Merry Melodies çekimini ifade ediyor. &#;den önce izleyici kitlesi tarafından genel olarak kabul gören ağır basmakalıp karakterleri içeriyor. Irksal önyargılara dayalı şakalar içeren bu serinin DVD&#;si ise şimdilerde bir sorumluluk reddi beyanıyla satışa sunuluyor;

&#;Görmek üzere olduğunuz karikatürler, kendi zamanlarında çekilmiş bölümler, ABD toplumunda yaygın olan bazı etnik ve ırksal önyargıları tasvir edebilirler. Bu tasvirler o zamanlar yanlıştı ve bugün de yanlış. Aşağıdakiler, Warner Bros&#;un bugünün toplumuna bakışını temsil etmese de, bu karikatürler başlangıçta yaratıldıkları gibi sunuluyor, çünkü başka türlü yapmak, bu önyargıların asla var olmadığını iddia etmekle aynı şey olacaktır. &#;

5. Speedy Gonzales&#;in ilk versiyonunun fareye benzer ön dişleri vardı ve bunlardan biri altındı

Speedy Gonzales karakteri kurgusal ve keyifli bir karakterdi. Karakterin ilk versiyonu yaratılırken fareye benzer iki ön diş düşünüldü üstelik dişlerden biri parlak altından yapılmıştı.

6. Pepe kokarcaya benzeyen her şeyi kovalasa da asıl peşinde olduğu kedi Penelope&#;dir

Pepe Le Pew, kokarcaya benzeyen her şeyi (talihsiz bir chihuahua dahil) kovalayacak olsa da, Pepe&#;nin peşinde olduğu dişi kedinin resmi adı Penelope&#;dir. Ayrıca Fifi, Fabrette ve Feline olarak da anılıyor. Seri boyunca ikilinin komik ve romantik maceraları göze çarpıyor.

7. Loneey Tunes serisinin Marslı lideri Marvin&#;in köpeğinin adı &#;Kaptan K-9&#;

Looney Tunes&#;un sevimli karakterlerinden biri olan Marvin&#;in köpeğinin adı Kaptan K Marslı lider Marvin&#;in tek amacı dünyayı yok etmek çünkü Mars onun için çok kıymetli. Marslı Marvin, köpeği K-9 ile dünyayı yok etme planları yapar.

8. Speedy Gonzales&#;in abartılı İspanyol aksanı Meksika&#;yı rahatsız etti ve proje Cartoon Network&#;ten kaldırıldı

&#;Meksika&#;nın en hızlı faresi&#; olarak ünlenen Speedy Gonzales abartılı bir İspanyol aksanıyla konuşuyor. Büyük boy bir fötr şapka takıyor, beyaz bir gömlek, pantolon giyiyor (geleneksel bir Meksika topluluğunu temsil ediyor) ve boynuna kırmızı bir mendil takıyor. &#;da, tüm Speedy Gonzales karikatürlerinin Meksika halkını haksız bir şekilde klişeleştirdiği yönündeki endişeler nedeniyle çizgi dizi Cartoon Network&#;ten kaldırıldı. Ancak, birçok kişi rahatsız olmadıklarını söyleyerek protesto etti, aksine Speedy&#;yi Meksika&#;nın bireyselliğinin olumlu bir temsili, rol ve modeli olarak gördüler. Aslında, aynı çizgi filmde yer alan diğer fareler (özellikle Speedy&#;nin kuzeni &#;Slowpoke&#;) genellikle yavaş ve tembel olduğu için daha fazla insanda tepki uyandırdı. yılında, binlerce kişi karakteri funduszeue.info mesaj panolarına kaydettikten ve Birleşik Latin Amerika Vatandaşları Birliği adlı bir Hispanik-Amerikan hakları örgütü Speedy&#;yi &#;kültürel simge&#; olarak etiketledikten sonra, Speedy Gonzales çizgi filmleri bir kez daha gündeme geldi ve yayın için yeniden düzenlendi.

9. Warner Bros,&#;Who Framed Roger Rabbit&#; çizgi dizisinde karakterlerinin eşit sürede ekranda kalması konusunda ısrarcıydı

Who Framed Roger Rabbit, şimdiye kadar yapılmış tüm zamanların en büyük çizgi filmlerinden biridir. Canlı aksiyon ve animasyon karakterlerini harmanlayan bu film Amerikan animasyonunun altın çağına bir imza niteliğinde. Film en çok Walt Disney ve Warner Bros karakterlerini aynı filmde bir araya getirmesiyle biliniyordu. Filmin haklarını satın alan Disney, Warner Bros&#;u onlara bazı klasik karakterlerini ödünç vermesi için ikna etti. Warner Bros kabul etti ancak karakterlerinin Disney karakterleriyle eşit sürede ekranda gösterilmesini istedi. Bugs Bunny ve Mickey Mouse&#;un sık sık sahnelerinin paylaşılmasının bunun yanında Donald Duck ve Daffy Duck&#;ın piyano düellolarında eşit derecede değerli görünmelerinin nedeni budur. Filmde yer alan diğer Looney Tunes karakterleri arasında Porky Pig, Tweety Bird, Sylvester ve Yosemite Sam bulunuyor.

Looney Tunes, 2 akademi ödülüne layık görüldü

Looney Tunes çizgi filmleri oldukça sevilmesinin yanı sıra kendi sektöründe de fazlasıyla saygı görüyor. Looney Tunes, En İyi Kısa dalında iki Akademi Ödülü aldı. Ödülü ilk kazanan film, ’un &#;For Scent-imental Reasons&#; filmiydi. İkinci Oscar galibiyeti ise tarihli “Knighty Knight Bugs” a ait.

Wile. E Coyote ve Road Runner bazı kurallara uymalıydı

Looney Tunes ve Merrie Melodies tarihindeki en unutulmaz çizgi filmlerden biri de şüphesiz Wile. E Coyote ve Road Runner&#;ın maceralarıydı. Başlangıçta Tom & Jerry gibi diğer çizgi filmlerin parodisini yapmak için tasarlanan bu seri, kısa sürede inanılmaz derecede popüler oldu. İlginç bir şekilde, yazarlar bu çizgi seri için bir dizi kural koymak zorunda kaldılar. Ek olarak, Coyote tarafından kullanılan tüm malzemeler, aletler, silahlar ve cihazlar kötü şöhretli ACME Corporation&#;dan temin edilmek zorundaydı. Zaman zaman bazı kurallar ihlal edilse de, bu kadar fantastik ve eğlenceli bir dizinin de belirli kurallara uymayı başardığını düşünmek inanılmaz.

Looney Tunes ikonik karakteri Bugs Bunny &#;Nemrut&#; kelimesine yeni bir anlam getirdi

Çok sık bu kelimeyi duymasanız da, “nemrut” kelimesini popüler hale getiren ve bu süreçte farkında olmadan anlamını değiştiren Looney Tunes oldu. Bu kelime sık sık Bugs Bunny tarafından, Bugs&#;ın her zaman kolayca kaçıp aşağılayabildiği beceriksiz avcı Elmer Fudd&#;u tanımlamak için kullanıldı. İzleyiciler bunun alaycı bir yorum olduğunu kavrayamadılar. İncil&#;deki Yaratılış Kitabına göre, Nimrod (Nuh&#;un torunu) &#;güçlü bir avcı&#; idi ve bu Fudd&#;un kesinlikle olmadığı bir şeydi. Bununla birlikte, şaka açıkça halkın kafasını karıştırdı ve kısa süre sonra aptal, yavaş veya karamsar bir kişiyi tanımlamanın bir yolu olarak kullanıldı.

Looney Tunes karakteri Taz sadece 5 kısa filmde görüldü

Looney Tunes düşünüldüğünde, Bugs Bunny genellikle akla gelen ilk karakterdir. Daha sonra muhtemelen Daffy Duck, Tweety Bird, The Tasmanian Devil veya Taz&#;ı aklınıza getireceksiniz. Hem görsel olarak hem de davranışları bakımından gerçek hayattaki hayvana benzeyen Taz, vahşi, çabuk huylu ve devasa bir iştaha sahip ek olarak ilkel dilbilgisi kullanarak büyük ölçüde homurdanır ve İngilizce aracılığıyla iletişim kurar. Taz, Looney Tunes&#;daki en popüler ve unutulmaz karakterlerden biri olarak kabul edilse de, şaşırtıcı bir şekilde, aslında stüdyolar kapanmadan hemen önce &#;te çıkış yaptı ve sadece beş kısa filmde göründü. Bununla birlikte, Taz &#;larda diğer televizyon gösterileri, ağır satış ve pazarlama nedeniyle popülaritesini artırdı ve sonunda ona kendi şovu olan Taz Mania&#;yı bile kazandırdı. Kısıtlı ekran süresine rağmen Taz’ın popülaritesi farkedilebilir çünkü şimdiye kadar yaratılmış en eşsiz, vahşi ve ekstrem çizgi film karakterlerinden biri.

Mel Blanc’ın mezar taşında “That&#;s all folks” yazısı dikkat çekiyor

Looney Tunes&#;a ilgi duyanlar, Amerikalı seslendirme sanatçısı Mel Blanc&#;ın Daffy Duck, Porky Pig, Tweety Bird, Kedi Sylvester, Yosemite Sam, Marvin de dahil olmak üzere düzinelerce klasik karakterin seslendirmesini üstlendiğinden dizi için ne kadar önemli olduğunu biliyor. Marslı, Foghorn Leghorn, Speedy Gonzales ve tabii ki Bugs Bunny, Blanc&#;ın bir seslendirme sanatçısı olarak üretken çalışmasının kanıtı. Bu durum ise onu belki de ses oyunculuğu endüstrisindeki en etkili figür yapıyor. Looney Tunes&#;a yaptığı muazzam katkılara ek olarak, The Flintstones, The Jetsons ve Tom da dahil olmak üzere diğer birçok animasyon dizisi için ses çalışması yaptı Blanc. yılında vasiyetinin bir parçası olarak, mezar taşında (Hollywood Forever Mezarlığı&#;nda bulunan) en sevilen karakterlerinden biri olan Porky Pig&#;in ticari marka sloganına atıfta bulunarak “that&#;s all folks” ( bütün halklar için) yazıyor. 

Bugs Bunny, dünyada en çok canlandırılan 9. film karakteri ünvanına sahip

Bugs Bunny, tartışmasız bir kültürel simge ve tüm zamanların en kısa sürede tanınan karakterlerinden biri. Kendisi klasik bir çizgi film karakteri olmanın yanında Bugs, Warner Bros&#;un kurumsal maskotu oldu. Ayrıca, Hollywood Bulvarı&#;nda kendi yıldızı bile var. Bugs, dünya çapında çok ünlü, önemli bir figür ve sonuç olarak, Adolf Hitler, Tanrı, İsa Mesih, Grim Reaper, Şeytan&#;ı içeren kısa bir listenin arkasında, dünyanın en çok canlandırılan dokuzuncu film karakteri olarak ününü koruyor.

Kaynak: 12