enfeksiyon kapan yara nasıl tedavi edilir / İltihaplı yara nasıl tedavi edilir? - Beden Sağlığı

Enfeksiyon Kapan Yara Nasıl Tedavi Edilir

enfeksiyon kapan yara nasıl tedavi edilir

Kanda Enfeksiyon Belirtileri Nelerdir? Kandaki Enfeksiyon Nasıl Atılır, Nasıl Ge&#;er?

 Sepsis Nedir?

 Vücuttaki enfeksiyon kan yolu ile dağılırsa buna sepsis denmektedir. Bu durumda septik şok gibi durumlara yol açabilir. Bakteri gruplarının bir organizma üzerinde enfeksiyon oluşturması için geçiş yapabilecekleri bir yere ihtiyaçları vardır. Bakterilerin kimi zaman kana geçişi söz konusu olur. Kan yolu ile bakteri tüm vücudu dolaşır. Kan bir nevi nakil yolu olur.

 Kanda Enfeksiyon Belirtileri Nelerdir?

 Kanda enfeksiyon oluşması sonucu vücutta bazı belirtiler oluşmaktadır. Bu belirtilerden bir veya bir kaçını yaşayan kişilerin doktora başvurması gerekir. Kanda enfeksiyon yaşanması sürecinde ilk aşamada görülecek belirtiler şu şekilde olacaktır;

  • Nefes almada zorluk                                     
  • Kalp atım hızının artması
  • Solunum hızının sıklaşması
  • Üşeme ve vücutta titreme yaşanması
  • Ateşin 38 derece ve üzerinde olması

Bu belirtiler kandaki enfeksiyonun ilk aşamasıdır. Enfeksiyon ilerledikçe vücutta oluşan belirtilerde farklılaşmaktadır. Kişinin hastalık ile ilgili tablosu ağırlaşır. İleri aşamada yaşanan sorunlar şunlardır;

  • Cilt renginin değişmesi ve soluk cilt rengi oluşması
  • Kandaki trombosit oranlarının değişmesi
  • Kişinin zihinsel karışıklığı yaşamaya başlaması
  • İdrara çıkarken sorun yaşanması
  • Kalpte ritim bozukluklarının yaşanmaya başlaması
  • Kilo kaybetme eğilimin ortaya çıkması
  • Solunum problemleri
  • Kan basıncında düşme yaşanması
  • Kanda laktik asit oranının normalin üzerine çıkması

 Kandaki Enfeksiyonun Yayılmasının Sonuçları

 Kandaki enfeksiyon tespit edilir edilmez müdahale edilmesi gerekir. Kandaki enfeksiyon oranı arttıkça fonksiyonlar üzerinde hayati tehlikeler ortaya çıkar. Kandaki enfeksiyon zaman içerisinde tüm organlara sıçrayabilir. Vücutta böbrekler, karaciğer ve kalp etkilenir. Ayrıca deride tahribat oluşur.

 Atardamarlara yayılma durumu söz konusudur. Kanda enfeksiyon oluşumu söz konusu olduğunda bazen kendiliğinden iyileşme görülebilir. Bağışıklık sistemi güçlü olan bireyler bu durumu kısa sürede atlatabilirler. Ama kandaki enfeksiyon oranı yüksek olursa o zaman organlara zarar verebilir.

 Kandaki Enfeksiyon Neden Olur?

 Kandaki enfeksiyon vücutta oluşan bir enfeksiyon kaynağından yayılmaktadır. Bu enfeksiyon bakteri, virüs veya parazit kaynaklı olabilir. Vücutta tedavi edilmeyen bir enfeksiyon kandaki enfeksiyon haline dönüşecektir. Bazen tam olarak tedavi edilmeyen enfeksiyonlarda, kanda enfeksiyona neden olurlar. Menenjit, apandisit gibi durumlar kandaki enfeksiyona kadar ilerleyebilir. Ya da vücuttaki bir yara kandaki enfeksiyona kadar ilerleyebilir.

 Kandaki Enfeksiyon Nasıl Atılır?

 Bağışıklık sisteminin güçlü olması son derece önemlidir. Bağışıklık sistemi güçlü olan kişiler pek çok hastalığı da kolay bir şekilde atlatabilirler. Vücut bazen kandaki enfeksiyonu kendiliğinden atabilir. Bu her zaman mümkün olmayabilir. Kişi kandaki enfeksiyon nedeniyle sorun yaşamaya başlarsa bir doktora başvurması gerekmektedir. Yapılacak bazı tetkikler ile kişinin durumu tespit edilir. Enfeksiyonunun kökken belirlenir. Daha sonra antibiyotik tedavisi uygulanması söz konusudur.

 Kandaki Enfeksiyon Nasıl Geçer?

 Kandaki enfeksiyon için doktorun tavsiye edeceği bir antibiyotiği kullanmak gerekmektedir. Bunun dışında oluşumunu önleyecek bazı tedbirler almak faydalı olacaktır. Antibiyotik tedavisine hızlı bir şekilde başlanmalıdır. Bazı durumlarda serum yolu ile alınabilir. Enfeksiyonun oluştuğu ilk nokta tespit edilmelidir. Tedavi buna göre yapılırsa daha hızlı sonuç alınabilmektedir. Grip veya menenjit gibi rahatsızlıklara karşı aşı olmak gerekir. Hastalığı önleyici tedbirler şunlar olabilir;

  • Elleri düzenli bir şekilde yıkamak
  • Yemekleri temiz ve düzgün bir şekilde yıkamak
  • Temiz su tüketmeye özen göstermek
  • Sebze ve meyveleri iyice yıkamak
  • Mekanlarda hijyene önem vermek

El Enfeksiyonları

enfeksiyon

Elin yüzeysel enfeksiyonlarının ciddiyetine göre penisilin G procain, ampisilin-sulbaktam tablet, amoksisilin-klavulonat tablet, oral veya parenteral sefalosporinler, klindamisin, trimetoprim/sulfametaksazol güvenle kullanılabilir.

Topikal olarak kullanılabilecek ajanlar ise basitrasin, neomisin, polimiksin krem, gentamisin krem ve mupirosin kremdir.

HERPETİK DOLAMA

Herpetik dolama elin en sık görülen viral enfeksiyonudur. Genellikle hasarlı cilt üzerinde tip 1 veya 2 virüsün yerleşimi ile gelişir. Ağız salgılarına maruz kalan sağlık çalışanları (özellikle temas önlemlerine uymuyorlar ise) risk altındadırlar. Klinik belirtiler ani başlayan ödem, kızarıklık ve bölgesel ağrıdır. Ateş, dirsek ve koltuk altı lenf bezelerinin şişmesi tabloya eşlik edebilir. İlk günlerde içi berrak olan kabarcıklar, zamanla birleşerek apse benzeri bir görünüm kazanabilir. Herpetik dolama özellikle parmak ucunda gelişirse paronişi veya felon ile karışabilir. Genellikle iki-üç hafta içerisinde kendiliğinden iyileşmesi beklenir. Lezyonun gelişmesini takiben ilk 48 saat içerisinde asiklovir, famsiklovir veya valasiklovir başlanabilirse enfeksiyonun şiddeti ve süresi kısalabilir. Vezikül sıvısı virüs içerdiğinden, yayılımı engellemek amacı ile kuru bez ile kapatılmalıdır. Lezyona yapılacak cerrahi müdahaleler viremi (virüsün kana karışması) ve bakteriyel enfeksiyon riskini arttırdığından, önerilmez. Vakaların % si tekrarlayabilir, yılda üç veya daha fazla enfeksiyon olması durumunda uzun süreli baskılayıcı tedavi düşünülebilir.

PİYOJENİK FLEKSÖR TENOSİNOVİT

Tendonlar; kolumuzdaki kasların uç kısımlarıdır. Daha doğrusu kasların kemiklere yapışmasını ve gücünü iletmesini sağlayan ip şekli almış dokulardır. Tendonları, parmaklarımızın hareketini sağlayacak şekilde kasların gücünü parmak kemiklerine ileten iplere benzetebiliriz. Tendon adı verilen ipler parmaklara ulaştıktan sonra etrafını çevreleyen bir kılıf içerisinde hareket ederler. Tendon bu kılıfın içerisinde tünelin içinde giden tren gibi hareket eder. Bu kılıfa sinovya adı verilir. Piyojenik fleksör tenosinovit, tendonun ve kendisini çevreleyen kılıfın bakteriyel enfeksiyonuna verilen addır. Tüm tünel boyunca kola kadar yayılım riski olduğundan, erken cerrahi müdahale gerektirir. Bu hastalık dört ana klinik bulgu ile kendini gösterir (resim 5):

4h

1) Parmakta simetrik (iki tarafı eşit) olarak şişlik gözlenir.

2) Dinlenme esnasında parmak bükülü iken (fleksiyonda) rahat ve ağrısızdır.

3) Parmağın avuç içine bakan kısmında yaygın duyarlılık vardır.

4) Parmağın başkası tarafından düzeltilmeye çalışılması (pasif ektansiyon) ağrılıdır.

Genellikle travma veya delici yaralanmaları takiben gelişirse de, bazı patojenlerin kan yolu ile yayılımı sonucunda da oluşabilir (Neisseria gonorrhea gibi). Erken tanı tendon ölümünü, yapışıklıkları önlemek ve enfeksiyonun derin dokulara yayılımını engellemek açısından önemlidir.

El Enfeksiyonları Tedavisi

Bu tip enfeksiyonlara yaklaşımda üç ana prensibe sadık kalmak önemlidir:

1-Enfeksiyonun kontrolünde (özellikle lokal yayılım, lenfanjit ve septisemi varlığında) uygun antibiyotiğin doğru dozda verilmesi.

2-İltihabın boşaltılması ve ölü dokunun temizlenmesi için yapılacak cerrahi girişimin mümkün olan en az doku hasarı ile tamamlanması.

3-Enfeksiyon devam ettiği sürece, eli atel ile yüksekte tutarak dinlendirmek.

Çok erken dönemde atel, yüksekte tutarak dinlendirmek ve damar yolu ile antibiyotik tedavisi yeterlidir. Ultrason tetkiki (US) ile enfeksiyonun evresini ve sınırlarını belirlemek ve apseyi ekarte etmek mümkündür. Uygun antibiyotik tedavisi gram pozitif bakterilere yönelik olmalıdır. Diyabet veya diğer bağışıklığı baskılayıcı durumların varlığında, enfeksiyonun birden fazla bakteri tarafından oluşturulduğunu (polimikrobiyal) kabul etmek gerekir. Bu durumda başlanacak antibiyotik anaerop adı verilen bakterilere de etkili olmalıdır. Antibiyotik tedavisine 72 saat içinde yanıt alınamaması durumunda cerrahi müdahale düşünülmelidir. Bağışıklığı baskılanmış hastada doku yayılımı ve kan yolu ile yayılım (bakteriyemi-sepsis) riski yüksek olduğundan cerrahi girişime daha erken karar verilebilir. Antibiyotik tedavisi güne tamamlanmalıdır.

ISIRIK ENFEKSİYONLARI

İnsan veya hayvan ısırığı ile yumruk atma sonrası oluşan hasarlara ait enfeksiyonlar tipik olarak el sırtında gözlenir (resim 6). milimetrelik cilt yaralanmasını takiben, ağız veya cilt florasına ait bakteriler enfeksiyonu oluşturur. Acil servis başvurularının yaklaşık %1’inin ısırıklara ait olduğu bildirilmektedir. Genel olarak her beş ısırıktan birinde enfeksiyon olduğu gözlenmiştir. Görüntüleme yöntemleri ile enfeksiyon zemininde kırık, yabancı cisim, gaz, apse veya osteomyelit olmadığının gösterilmesi gerekir. Bu enfeksiyonların varlığında, yara serum fizyolojik ile debride edilerek temizlenmeli ve derin dokudan kültürler alınmalıdır. Yara dikilerek kapatılmamalı, kendiliğinden iyileşmeye bırakılmalıdır (resim 6). El, pansuman sonrası atel yardımı ile istirahata alınmalı ve yüksekte tutulmalıdır. Bu enfeksiyonların erken tedavisinde ağızdan antibiyotik kullanılabilir. Ancak aşağıdaki koşulların varlığında hasta hastaneye yatırılarak, damar yolu ile tedavi başlanmalıdır:

5h

1) Diyabet veya tıkayıcı damar hastalığı,

2) Baskılanmış bağışıklık sistemi (ilaç, hastalık vb),

3) 24 saatten eski yara,

4) Eklem kapsülü veya kemik hasarı,

5) Tedaviye uyumsuz hasta,

6) Sistemik bulgular (ateş, kanda lökosit artışı vb),

7) Selülit (yumuşak doku enfeksiyonu) varlığında.

Tedavi tenosinovit tanısında üç hafta, osteomyelit tanısında altı haftaya tamamlanmalıdır.

Tüm ısırık vakalarına tetanos immünglobulin ve tetanos toksoidi, aşı karnesi görülmeyen ısırıklarda da kuduz profilaksisi önerilmektedir.

SELÜLİT VE ERİZİPEL

Ciltte oluşan sıyrık, kesi veya ekzema gibi deri hastalıklarının yol açtığı giriş yerlerinden bakterilerin cilt altına ulaşması ve enfeksiyon oluşturmasına verilen addır. El sırtından açılan damar yolları ve girişimler de giriş yeri olabilir. Selülit orta yaş ve yaşlı nüfusta daha sık görülürken, erizipel pediatrik veya yaşlı nüfus gibi uç yaşlarda daha çok görülür.

BELİRTİLER

Selülit ve erizipel, altta bir odak olmaksızın gelişen kızarıklık, ödem, ısı artışı ve duyarlılık ile kendini belli eder (resim 7). Erizipelde yara sağlam deriden belirgin bir hat ile ayrılmış, kabarık ve portakal kabuğu görünümündedir. Erizipel, selülite göre daha kısa sürede gelişen akut bir tablodur. Selülit ise klinik belirtileri günler içerisinde ilerleyen, daha sinsi bir enfeksiyondur. Her iki enfeksiyonda en sık bacaklarda gözlenir, nadiren kollar, göz, baş, boyun gibi bölgeler de tutulabilir.

6h

TANI NASIL KONUR?

Tanı çoğunlukla klinik görünüm ile funduszeue.info kültürleri, iğne aspirasyonu ve punch biyopsi örnekleri genellikle yardımcı değildir. Kan kültür pozitifliği %5’den azdır. Biyopsi örneğinden bakteri elde edebilme olasılığı %’dur. Yara yüzeyinden alınan örnekler bulaşma nedeni ile geçerli kabul edilmezler. Radyolojik görüntüleme, nekrotizan fasiyit hastalığını (apse, gaz ve osteomyelit) ekarte etmek için istenmelidir.

TEDAVİ NEDİR?

Ampirik antibiyotik tedavisi β-hemolitik streptokoklar ve S. aureus’a yönelik olmalıdır. Tekrarlayan enfeksiyonlarda, altta yatan hastalığı olanlarda, daha önce MRSA üremesi olan hastalarda tedavi MRSA’yı da kapsamalıdır. Etkenin MRSA olması durumunda teikoplanin, linezolid,çoklu bakteri (polimikrobiyal) olması durumunda da tigesiklin iyi birer seçenektir. Tedavi 7- 12 güne tamamlanmalıdır.

NEKROTİZAN ENFEKSİYONLAR

TANIM

Çok hızlı ilerleyen, ani doku ölümlerine neden olan, kan yolu ile yayılarak(sepsis)hayatı tehdit eden yumuşak doku enfeksiyonları nekrotizan enfeksiyonlar (NF) olarak adlandırılırlar. Yüksek ölüm (mortalite) riski ile bilinir.Doku hasarı hızlı ve derin olduğundan erken cerrahi tedavi hayat kurtarıcıdır.

SEBEBİ NEDİR?

Vakaların %85’inde kronik bir hastalığın eşlik ettiğini bildiren yayınlar mevcuttur. Diyabet, yüksek tansiyon, damarsal yetmezlik, obesite, alkol/ilaç bağımlılığı, bağışıklığı baskılayıcı tedavi ve HIV enfeksiyonu NF için tanımlanan temel riskleri oluşturur. Bu hastalıklar arasında diyabet (%57) en sık görülen kronik hastalıktır. Toprakta oluşan deri sıyrıkları ve cerrahi kesiler de bakterilerin giriş yeri olabilir.

TANI NASIL KONUR?

Tüm dünyada artan bildirim ile önemli enfeksiyon acillerinden biri olan nekrotizan fasiyit (NF), cilt altında hava kabarcıklarının oluştuğu (krepitasyon), ödem, bül (cilt altında su toplanması) ve doku ölümünün ön planda olduğu kan zehirlenmesi (sepsis) tablosudur. İlk belirtisi genellikle analjeziklere cevap vermeyen derin doku ağrısıdır. Hastalığın ilerlemesi ile selülit gibi başlayan enfeksiyona deri ve fasiyal nekroz, büller, his kaybı eklenir (resim 8 ve 9).

7h8h

Tanı amacı ile kullanılan görüntüleme yöntemleri direkt grafi, manyetik rezonans inceleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT)’dir. Tüm bu tetkiklerde kas dokusunda hava varlığı aranır. Kan kültür pozitifliği % arasındadır.

Kan kültürünün pozitif olması durumunda dahi, yumuşak dokuda daha fazla sayı ve çeşitte bakteri etken olabilmektedir. Bül sıvısı, doku aspirasyonu ile alınan örnekler ile kültür ekilebilir ancak derin doku kültürleri kadar değerli değildirler.

CERRAHİ TANI VE TEDAVİ

Nekrotizan fasiyit tanısı cerrahi olarak konur. yılında tanımlanan bir skorlama sistemi (LRINEC) tanı koyma amacı ile kullanılmaktadır.

Nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonlarının tedavisi acilen açılan kesi ve cerrahi olarak ölü dokuların temizlenmesi (debridman) ile başlar. Cerrahi temizlik ile birlikte antibiyotik tedavisi ve hemodinamik destek başlanmalıdır. Görüntüleme yöntemlerinin tanıyı desteklemesi önemlidir, ancak negatif olması tanıyı ekarte ettirmez.

CERRAHİ TEDAVİ NASIL BİR SÜREÇ İZLER, BENİ NELER BEKLİYOR?

Elin nekrotizan enfeksiyonlarında cerrahi girişim hayat kurtarıcıdır. Debridman genellikle nekroz bitene kadar günlük olarak yapılmalıdır. Lokal anestezi altında yapılan 2 santimetrelik bir kesikten, eldivenli işaret parmağı ile derin dokuların (fasiyanın) yoklanması (Parmak testi), hasta başında uygulanabilecek bir başka tanı yaklaşımıdır. Kanamanın olmaması, kötü kokulu iltihap ve dokuda direnç kaybı olması durumunda test pozitif kabul edilir. Cerrahi tanı, açılan yumuşak dokunun tozlu gri renkte olması, akıntının kötü kokulu karakterde olması ve kanamanın olmaması ile konur.

HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ

Hiperbarik oksijen (HBO); normal atmosfer basıncının (1 ATA = mm cıva) üzerinde, 3 ATA’ya kadar yükseltilen basınç altında, kapalı silindirik bir oda içinde hastaların % oksijen solumaları yoluyla gerçekleştirilen sistemik bir tedavi yöntemidir. Hastanın durumuna ve hastalığına göre yapılan protokollere uygun olarak günlük bir ya da iki seans uygulanan HBO ile aşağıdaki faydaların sağlanması beklenir:

1) Kan ve doku oksijen yoğunluğu artar. Bunun sonucu olarak yükselen doku oksijen basıncı altında bakterilere ait toksin üretimi baskılanır ve bakteriyostaz gelişir,

2) Enfeksiyona maruz kalmış doku, ödem ve perfüzyon azalması nedeni ile düşük oksijen yoğunluğuna sahiptir. HBO tedavisi ile doku oksijen seviyeleri artar, böylece beyaz küre fonksiyonları düzelir. Ayrıca kılcal damar (kapiller) çoğalması için destek sağlayan kollajen üretimi ile fibroblast bölünmesinde artış sağlanır. Böylece enfeksiyona maruz kalmış, açık ampütasyon güdüğü veya doku nakli uygulanmış (greftlenmiş) kemikte veya dokuda damardan zengin yatak oluşumu hızlanır. Damarsal zenginleşme ve doku oksijen yoğunluğu artışı ile bölgesel perfüzyon yetmezliğinde, enfekte ülserlerde kronik osteomyelitte, kompartman sendromunda, parçalı enfekte kırıkta iyileşme hızının artması beklenir.

3) Hipoksik ve infekte dokuda tam fonksiyone olmayan lökositlerin fagositoz yeteneklerinde artma oluştuğu gibi, fagositlerin içine aldıkları bakterileri öldürme hızlarında da artış meydana gelir,

4) vankomisin, siprofloksasin gibi, hipoksik ortamda etkinliği azalan antibiyotiklerin etkinliğini arttırır.

HBO tedavisi alan hastalarda, ilk debridmanı takiben yara kapanma hızının 28 gün ile anlamlı olarak daha kısa olduğu ( 48 güne nazaran) gösterilmiştir.

Diyabetik Ayak Enfeksiyonları ve Tedavisi

diyabetik ayak enfeksiyonu

Diyabet, yüksek kan şekeri seviyeleri ile ilişkili kronik bir metabolik hastalıktır. Kontrol altında olmayan bir diyabet böbrek, kalp, gözler, ayaklar gibi birçok organ üzerinde ciddi yan etkilere neden olabildiği gibi vücudun enfeksiyonla savaşma yeteneğini azaltabilir.

Diyabetik ayak enfeksiyonlarıdiyabetli hastalarda en sık görülen problemler arasındadır ve genellikle ayağın alt kısmında yara oluşumu ile kendini gösterir. Diyabetik ayak enfeksiyonlarının şiddeti yüzeysel ve hafif enfeksiyonlardan kemiğe kadar ulaşan derin enfeksiyonlara (osteomyelit) kadar farklılık gösterir. Diyabetik ayak enfeksiyonları genelde tedavi edilmeyen ayak ülserleri ile başlar. Diyabetik ayak ülseridiyabetle ilgili ampütasyonların (uzvun kesilmesi) yaklaşık yüzde 85’ini oluşturan bir problemdir. Diyabetik ayak ülserlerinin erken tedavisi genellikle sorunun şiddetlenmesini önleyebilir ve ampütasyon riskini ortadan kaldırabilir. Tüm ayak ülserleri enfekte değildir; ancak ayak bakımına ve hijyene dikkat edilmezse enfeksiyon meydana gelebilir. Bir ülserin enfekte olmasını önlemek için, kan şekeri seviyelerini sürekli kontrol etmek, yara bölgesini temiz ve çıplak ayakla yürümekten kaçınmak gerekir.

diyabetik ayak ülseri

Diyabetik Ayak Enfeksiyonları Nasıl Oluşur?

Diyabetli hastalar özellikle nöropati nedeniyle ayak sorunlarına daha duyarlıdır. Periferik nöropati; beyne, omuriliğe ve vücudun geri kalanına mesajlar taşıyan sinirler hasar gördüğünd e ortaya çıkan bir hastalıktır. Periferik nöropati, diyabetik ayak enfeksiyonunun gelişmesinde merkezi bir role sahiptir ve bu durum diyabetli hastaların yaklaşık %’sinde görülür. Diyabetli hastalar, periferik nöropati nedeniyle; sıcaklık ve ağrı duyularını kaybedebilirler ve bu nedenle ayaklarında bir yara meydana geldiğinde bu yaraları fark etmezler. Fark edilmeyen yaralar zamanla patojenik (hastalığa neden olan) organizmalar tarafından enfekte edilir. Bu nedenle, diyabetli hastaların sık sık ayak kontrollerini yapması çok önemlidir.

Diyabetik Ayak Enfeksiyonlarının Patofizyolojisi ve Antibiyotik Direnci

Diyabetik ayak enfeksiyonlarının patolojik özellikleri, enfekte olan dokuya göre farklılık gösterir. Hafif enfeksiyonlara; Stafilokok veya Streptokok bakterileri neden olur. Ancak ayakta meydana gelen yaranın derinliği ve şiddeti arttıkça diğer birçok patojenik organizmanın (gram-negatif ve anaerobik organizmalar gibi) neden olduğu ciddi bir enfeksiyon meydana gelir.

Antibiyotikler, enfeksiyonları önlemek için sıkça kullanılan tedavilerden biridir, ancak kontrolsüz kullanımları antibiyotik direncine neden olur. Diyabetik ayak enfeksiyonları için uygulanacak antibiyotik tedavisinde, ilk önce enfeksiyona neden olan bakterinin antibiyotik direnci tespit edilir ve daha sonra uygun tedaviye başlanır. Diyabetik ayak enfeksiyonlarına neden olan patojenler genellikle birçok antibiyotiğe dirençlidir; bu durum çoklu ilaç direncine neden olur. Çoklu ilaç direncine sahip bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisi ise zorlaşır.

diyabetik ayak şema

Diyabetik Ayak Enfeksiyonlarının Tedavisi

Diyabetik ayak enfeksiyonlarının tedavisinde öncelikli amaç bir an önce enfekte dokuyu iyileştirmektir. Diyabetik ayak enfeksiyonu tedavisinde; antibiyotik tedavisi, cerrahi drenaj, ölü dokunun debridmanı ve uygun yara bakımı gerekir. Uygun tedavi diyabet kontrolü, varsa hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve kalp hastalığı gibi diğer faktörlerin kontrolü ve yara bakımı ile başlar. İyileşme süresi yaranın durumu, yürüme veya ayakta durma nedeniyle yara üzerinde oluşan basınç, şişme, dolaşım, kan şekeri seviyeleri ve yara bakımı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. İyileşme haftalar içinde gerçekleşebilir veya birkaç ay sürebilir.

Antibiyotik Tedavisi

diyabetik ayak ve antibiyotik

Diyabetik ayak enfeksiyonudiyabet hastalarının hastaneye yatış nedenlerinden en yaygın olanıdır. Diyabetik hastalarda ayak enfeksiyonları, debridman ve yara bakımına ek olarak, dikkatle seçilmiş bir antibiyotik tedavisi gerektirir. Antibiyotik seçimi yaranın tipine ve yaralı dokudan alınan örneğin laboratuvar sonuçlarına göre yapılır. Diyabetik ayak enfeksiyonlarında en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır çünkü, yumuşak dokudaki enfeksiyon hızlıca derin dokulara yayılabilir, bu da tedavinin daha güç hale gelmesine neden olur. Tedavi süresi, bir haftadan (hafif yumuşak doku enfeksiyonları için) 6 haftaya (osteomiyelit için) kadar değişir. Enfeksiyon belirtileri düzelene kadar antibiyotik tedavisine devam edilmelidir.

Cerrahi Tedavi

Ayağın yapısal ve fiziksel bütünlüğünü korumak, enfeksiyonu kontrol etmek ve iyileşmeye elverişli bir ortam yaratmak için yaralı dokunun çıkarılması, diyabetik ayak enfeksiyonlarının tedavisinde cerrahi müdahalenin temel amacıdır. Diyabetik ayak enfeksiyonları için cerrahi tedavi, basit kesi ve drenajdan (yaradaki sıvının boşalması), cerrahi debridmana ve ampütasyona kadar çeşitlilik gösterir. Debridman, kalan sağlıklı dokunun iyileşme potansiyelini geliştirmek için ölü, hasarlı veya enfekte olmuş dokunun tıbbi olarak uzaklaştırılması anlamına gelir. Zamanında yapılan bir cerrahi debridman ile ampütasyon riski azaltılabilir. Debridman, iyileşmeyi desteklemek için birden fazla kez yapılabilir.

Yara Tedavisi (Pansuman)

Diyabetik ayak enfeksiyonlarında, yara düzenli olarak temizlenmelidir. Böylece yara üzerinde enfeksiyona neden olan patojenler uzaklaştırılabilir, yara nemlendirilebilir ve kuruyan akıntılar temizlenebilir. Bazı yaralar, günde bir kez, bazıları birkaç günde bir temizlenmelidir. Yarayı temizledikten sonra üstünü kapatmak gerekir. Bu şekilde mikroplara karşı koruyuculuk sağlanır.

Bakteriyofaj Tedavisi

bakteriyofaj

Diyabetik ayak yaralarının iyileşmesi, meydana gelen enfeksiyon nedeniyle büyük ölçüde gecikebilir. Antibiyotik tedavisi çoğu enfeksiyonda olduğu gibi diyabetik ayak enfeksiyonlarında da ilk başvurulan tedavilerden biridir. Fakat uzun süreli antibiyotik kullanımı ile oluşan antibiyotik direnci nedeniyle daha farklı tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Bakteriyofaj tedavisi, diyabetik ayak yaralarında umut verici bir tedavi haline gelmiştir. Bakteriyofaj uygulanırken ilk olarak enfeksiyona neden olan bakteri türü belirlenir ve bu türe uygun bakteriyofaj seçilir. Tedavide  ilk olarak yara dokusu temizlenir ve hazırlanan bakteriyofaj çözeltisi yara boşluğuna uygulanır. Tedavi hafta veya tedaviye bağlı olarak daha uzun süre devam eder ve tedavi süreci sürekli olarak kontrol edilir.

Diyabetik Ayak Enfeksiyonlarını Önlemek

Diyabetli hastalarda meydana gelen ayak ülserinin tedavisi geciktiğinde enfeksiyon riski artar ve daha ciddi bir durum haline gelebilir. Diyabeti kontrol altında tutmak ve ayak bakımına dikkat etmek, diyabetik ayak enfeksiyonunu önlemede ilk adımdır. Diyabetik ayak enfeksiyonundan kaçınmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları:

Günlük ayak kontrollerinizi yapın.

Herhangi bir sıyrık, çürük, şişlik ve yara olup olmadığını kontrol etmek için her gün ayaklarınızı kontrol edin, ayaklarınızın alt kısmındaki deriye dokunun ve inceleyin. Ayaklarınızın altını göremiyorsanız, bir ayna kullanın veya yardım isteyin.

Çıplak ayakla dolaşmayın.

Diyabetin neden olduğu yüksek kan şekeri seviyeleri sinir hasarına ve his kaybına neden olabilir. Çıplak ayakla dolaşmak, ayağı daha savunmasız bir hale getirir ve his kaybı nedeniyle ayağın aldığı herhangi bir darbe hissedilmeyebilir. Küçük bir sıyrık bile, daha sonra ciddi enfeksiyonlu yaralar oluşmasına neden olabilir.

Ayaklarınızı düzenli olarak ılık suyla yıkayın, sıcak su kullanmayın.

Ayaklarınızı düzenli ve özenli bir şekilde yıkayarak hijyen koşullarını sağlamak ayak bakımı için son derece önemlidir. Ayaklarınızı yıkadıktan sonra, ayak parmakları arasını dikkatlice kurulayın. Cildinizin kurumasını veya çatlamasını önlemek için nemlendiriciler kullanın.

Uygun ayakkabılar giyin.

Doktorunuzun size önerdiği ayakkabıları kullanın. Ayakkabıları giyerken, ayaklarınıza batacak veya zarar verecek herhangi bir şey olup olmadığını kontrol edin.

Sıkı çoraplar giymeyin.

Kan akışını azaltabileceği için sıkı çoraplar giymekten kaçının. Çoraplarınızı günlük olarak değiştirin.

Tırnaklarınızı düz bir şekilde kesin ve tırnakların köşelerini kesmekten kaçının.

Ayak parmaklarınızda duyu kaybı yaşıyorsanız kendi tırnaklarınızı kesmekten kaçının ve yardım alın.

Düzenli ve doğru beslenin.

Doktorunuz, yeterli ve dengeli beslenmenizi sağlayacak şekilde sizin için uygun bir beslenme düzeni belirtecektir. Bu diyete uymaya özen gösterin.

Diyabetinizi Yönetin!

Sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşamın temel taşıdır. Diyabetli kişiler, yiyeceklerin kan şekeri seviyelerini nasıl etkilediğini konusunda daha dikkatli olmalıdır. Fiziksel aktivite, diyabet yönetiminin bir başka önemli parçasıdır. Düzenli fiziksel aktivite vücudunuzun insülini daha verimli kullanmasına yardımcı olur. Diyabeti; sağlıklı beslenme, yaşam tarzında değişiklikler, düzenli egzersiz ve ayak bakımı ile yönetmek, ayak ülseri ya da enfeksiyonlarla karşılaşma riskini azaltmaya yardımcı olur.

Ayağınızda fark ettiğiniz küçük bir kabartı bile birkaç gün içinde ciddi bir yaraya dönüşebilir. Diyabetik ayak ülserlerinde enfeksiyon riski yüksektir ve doktorunuzun uygulayacağı tedavi kadar sizin de tedaviye özen göstermeniz önemlidir. Diyabet, yaşam boyu süren ve kontrol gerektiren bir hastalıktır. Ayaklarınıza iyi bakın, diyabete yenilmeyin!

Diyabetik Ayak Merkezi’nde diyabete yönelik ayak sağlığı ve bakımına dair tüm sorunlara çözüm bulabilir ve yenilikçi yaklaşımlar ile sizin için en uygun tedaviye ulaşabilirsiniz. Unutmayın ki alacağınız önlemler sizi diyabetik ayak yaraları ve yan etkilerinden kurtarabilir.

İltihaplı yara nasıl tedavi edilir?

İltihaplı yara, bakım ve tedavi sürecinde oldukça hassas davranılması gereken yara tiplerindendir. İltihabın yayılma olasılığından dolayı iltihaplı yaraların daha da riskli olduğunu belirten Yara Bakım Hemşiresi Deniz Yahcı, iltihaplı yaralar hakkında bilgi verdi:

"İltihaplı yara, genel olarak vücudumuzu çevreleyen derinin şekil bütünlüğü olarak hasar görmesi sonucu deri kısımında bütünlük olarak parçalanması ve tahrip görmesi sonucu oluşan yaralardır. Virüsler, bazı mantar türleri, ve bakteriler gibi canlı organizmaların etkisiyle ya da bazı ilaçlar, asitler ve zehirler gibi kimyasal etmenler sebebiyle vücutta oluşan zararın göstergesidir. Bu etmenler belli bir süre sonra dokulara zarar vermeye başlar. Dokular da bu zarara karşı yanıt verir. Verilen bu yanıt, iltihap oluşumudur.

HİJYENİK OLMAYAN DURUMLAR İLTİHABI ARTIRIYOR

Cilt üzerinde oluşan iltihaplı yaraların belirgin sebepleri arasında hijyen kurallarına dikkat edilmemesinden geçer. Cerrahi müdahale gören bir hastanın ameliyatında kullanılan malzemelerin steril koşullara uygun olmaması, hasta tedavi sürecinde taburcu olmadan önce hastane enfeksiyonu gibi riskler, taburculuk sonrası ev bakımında yetersizlikler ciltteki yaranın enfeksiyon kapmasına sebep olabilir. Hasar görmüş cilt dokusu bazı bakteri türleri için oldukça elverişli bir beslenme yeri gibidir. Çünkü bakteri ihtiyaç duyduğu besine açık cilt dokusundan rahatlıkla ulaşır.

HAYVAN ISIRIKLARINA DİKKAT!

Kesici alet yaralanmalarında ise bahsi geçen bu bakteriler cilt altı dokusuna kadar yerleşim gösterebilir ve ileriki süreçte tedavi konusu ciddi sıkıntılar oluşturabilir. Çünkü bakterilerin çoğalma hızı, uygun koşullar bulduğunda inanılmaz seviyelere yükselir. Hayvan ısırması sonucu da iltihap oluşabilir. En büyük risk grubunu kedilerden bulaşan bakteriler oluşturur. Kedilerin ağız kısmında bol miktarda bakteri florası vardır. Alınan ısırık darbesiyle hemen enfeksiyon kapma riskiniz var."

HANGİ DURUMLARDA İLTİHAP ARTABİLİR?

- Diyabet hastalarında,

- Hayvan ısırıklarında,

- Kesici ve delici alet yaralanmalarında,

- Cerrahi operasyonlar sonrasında hastanede,

- Hijyenik olmayan her ortam ve yaranın temiz tutulmaması.

İLTİHAPLI YARA NASIL TEDAVİ EDİLİR?

İltihaplı yaraların, genel olarak iyileşme süreçlerine bağlı olarak çeşitlendirilmesi yapılır. Bu iyileşme süreçleri ilk olarak bakterileri yok etmek amacıyla antibiyotik tedavisiyle gerçekleşir. Bu süreç uygun görülen antibiyotik tedavisinden cerrahi müdahalelere kadar ilerleyebilir. İltihabın antibiyotik tedavisi sonrası kapanmaması durumunda yara bakım tedavisi için en yakın sağlık kuruluşundan destek almanız gerekir" dedi.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası