velayet davası adli tatilde görülür mü / Adli Tatilde Dava Açılması » Avukat Kemal Kaya istanbul Hukuk Bürosu

Velayet Davası Adli Tatilde Görülür Mü

velayet davası adli tatilde görülür mü

➡️ Adli Tatilde Görülen Dava ve İşler-HMH Madde

➡️ Anlaşmalı boşanma davası adli tatilde görülebilir mi?

➡️ İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davalar adli tatilde de görülebildiğinden temyiz süresi adli tatil içinde işlemeye devam eder.

➡️ İşverenin açtığı alacak davasının HMK&#;nun maddesinde sayılan adli tatilde görülecek dava ve işlerden olmadığı&#;

➡️ Adli tatil süresi içerisinde yapılan tebliğ geçerli olup, tebliğin adli tatilde yapılması halinde süreler işlemez ve temyiz süresi adli tatilin bittiği günden itibaren başlar.

  • ÖZET;
  • ➡️ Dava, velâyetin değiştirilmesine ilişkin olup,  içerisinde görülebileceğinden süreler  işlemeye devam eder.
  • ➡️ Davacı vekiline karar tarihinde tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karara karşı yasada öngörülen iki haftalık süre geçtikten sonra tarihinde verilen dilekçe ile temyiz talebinde bulunulmuştur. Böyle olunca süresinde olmayan davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Karar İçeriği

Yargıtay2. Hukuk Dairesi         

/ E.  ,  / K.


&#;İçtihat Metni&#;

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden; davalı tarafından ise yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacının velâyetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
Dava, velâyetin değiştirilmesine ilişkin olup,  içerisinde görülebileceğinden süreler  işlemeye devam eder. Davacı vekiline karar tarihinde tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karara karşı yasada öngörülen iki haftalık süre geçtikten sonra tarihinde verilen dilekçe ile temyiz talebinde bulunulmuştur. Böyle olunca süresinde olmayan davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının kişisel ilişkinin süresine ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince verilen kişisel ilişkiye ilişkin hüküm, davacı tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle, davacının kişisel ilişkiye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmitir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün yukarıda 3. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. (Pzt.)

İlgili

Adli Tatilde Dava Açılması

Ülkemizde adalet teşkilatının yargı faaliyetlerine ara verdiği dönem olarak belirlenen  ve 20 Temmuz’da başlayıp 31 Ağustos’a kadar süren adli tatil dönemlerinde kural olarak yargısal faaliyetler yapılmamakta ve bu ara yargı mensupları için zorunlu kılınmaktadır. Ancak adli tatil döneminde de her adliyede bir nöbetçi mahkeme bulunmakta ve yargı faaliyetlerinin gecikmemesi için görev yapmaktadır.

Genellikle aciliyeti olan davalara bakan bu görevli mahkemeler boşanma davalarına da bakabilmekte, boşanma davası açmak isteyen kişilerin bireysel veya bir boşanma avukatı ile bu dönemde de dava açabilmesi mümkün olabilmektedir. Örneğin;

  • Nafakayı konu edinen her dava tatil zamanında nöbetçi mahkeme eliyle görülebilmektedir. Nafaka artırım davası, nafakanın kaldırılması davası, nafaka davası vb. davalar adli tatilde görülebilmektedir.
  • Velayet ve vesayet ile ilgili davalar da aynı şekilde adli tatilde görülebilmektedir. Yani çocuğun velayeti davası, velayet hakkının kötüye kullanılması, vasiye ilişkin işler nöbetçi mahkeme önünde yargılamaya konu edilebilir.

Adli Tatilde Boşanma Davası Açılabilir mi?

Boşanma davası Aile Mahkemesi’nde görülen bir dava türü olup adli tatilde görülecek davalar arasında sayılmamıştır. Ancak bu durumun da istisnaları bulunur. Adli tatilde boşanma duruşması görülmese bile dava dilekçesi verilebilmekte, karşı dava dilekçesi verilebilmekte, her türlü tebligat yapılabilmektedir.

Boşanma dava ve duruşması görülememesinin de bir istisnası bulunmaktadır. Mahkeme eğer söz konusu boşanma davası için muacceliyet kararı verirse adli tatilde bu boşanma davasının görülmesini sağlayabilir. Muacceliyet kararının verilerek boşanma davasının adli tatilde görülebilmesi için tarafların da buna onay vermesi gerekmektedir. Yani anlaşmalı boşanma davası olması durumunda adli tatilde boşanma davasının dahi görülmesi mümkündür.

Boşanma Avukatı Adli Tatilde Çalışır mı?

Avukatlık mesleği mensupları her ne kadar kamu hizmeti görüyor olsa da memur değildir. Adli tatil kapsamında çalışmama gibi bir durumları da söz konusu değildir. Dolayısı ile adli tatilde boşanma avukatı ve hukuk büroları çalışır. Bu nedenle adli tatilde yapılacak hukuki işlemlerin deneyimli bir İstanbul boşanma avukatı eşliğinde sürdürülmesi önem taşımaktadır. Çünkü kişiler normal süreçten farklı olan bu tatil sürecinde boşanma avukatı olmadan hatalı işlemleri ile veya ihmal ettiği işlemler ile haklı iken haksız duruma düşebilmekte ve telafisi zor zararlar doğmasına neden olabilmektedir.

Detaylı bilgi ve danışma için [email protected] adresine mesaj gönderebilir veya tel: + numaralı telefondan bizi arayabilirsiniz.

Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

HMK Madde

(1) Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:

a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi.

b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.

c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.

ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.

d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.

e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.

f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.

g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.

ğ) Çekişmesiz yargı işleri.

h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.

(2) Tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, yukarıdaki iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilir.

(3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır.

(4) Bu madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanır.



HMK Madde Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

HMK Madde Gerekçesi

Madde, sayılı Kanunun ncı maddesini kısmen karşılamakla birlikte, bazı farklı hükümler içermektedir.

Birinci fıkranın (a) bendinde, adli tatilde verilebilecek bazı geçici hukukî koruma tedbirleri örnekleme yoluyla sayıldığından “gibi” ifadesi kullanılmıştır. Başka örnekler olarak; sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 6 ncı maddesindeki, hâkimin koruyucu, eğitici ve sosyal önlemler alması, sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1 inci maddesindeki, hâkimin ailenin korunmasına ilişkin yetkisi ve sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 22 nci maddesindeki koruma önlemleriyle ilgili hükümler gösterilebilir.

Birinci fıkranın (c), (d), (e), (f) ve (g) bentleri, sayılı Kanunun ncı maddesine benzer şekilde düzenlenmiş olup, esaslı bir değişiklik içermemektedir.

(b) bendinde, şahsın hukuku ve aile hukuku kapsamında yer alan bazı davalar sayılmış, “dava” ile birlikte “işler” de özellikle vurgulanmıştır. Çünkü bu bentteki uyuşmazlıkların bir kısmı çekişmesiz yargı işleri kapsamında olup, çekişmesiz yargıya dikkat çekmek açısından bu ifade kullanılmıştır.

Birinci fıkranın (ğ) bendinde (Tasarıda bulunmayan “ğ) Çekişmesiz yargı işleri” maddeye eklenerek yasalaştığından (h) bendinde), kanunlarda ivedi olduğu belirtilen işlerin yanında “taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler” de sayılmıştır. Bu bentteki düzenlemenin önemli bir fonksiyonu vardır. Çünkü bu maddede sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler, adli tatilde görülecek işler kapsamından çıkartılmıştır. Sulh hukuk mahkemesinin baktığı her işin, ivedi sayılmasına, yani adli tatilde bakılmasına gerek görülmemiş, taraflardan birinin herhangi bir mahkemede talepte bulunması, mahkemenin de bu talebi haklı bulur ise davaya adli tatilde bakması şeklinde bir düzenlemenin daha uygun olacağı düşünülmüştür.

Maddenin üçüncü fıkrasında, adli tatilde görülemeyen dava ve işlerle ilgili olarak, mahkemeye dava veya cevap dilekçesi verilmesi veya her türlü tebligat gibi usul işlemlerinin yapılabilmesine imkân tanınmıştır. Ancak, karşı tarafın bu dilekçelere vereceği cevap veya yapacağı işlemler açısından süre işlemeyecektir. Bu sürelerin işlemesi “Adli tatilin sürelere etkisi” başlıklı uncu madde hükmüne tâbidir.


HMK (Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler) Emsal Yargıtay Kararları


YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

Davalı vekiline yargıtay ilamı tarihinde, davacı idare vekilinin karar düzeltme dilekçesi de tarihinde tebliğ edildiği halde davalı tarihinde karar düzeltme yoluna başvurmuştur.

sayılı Kanunla değişik sayılı Kamulaştırma Kanununa dayalı olarak açılan davalar, maddede yazılı işlemler ve süreler nedeniyle ivedi işlerden olup, HMK.’nun /h maddesi gereğince adli ara vermede de bakılır. HUMK.’nun maddesi uyarınca, yargıtay ilamlarına karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabilir.

Bu nedenle süresi geçtikten sonra davalılar vekili tarafından verilen karar düzeltme dilekçesinin reddine,

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre karar düzeltme isteği HUMK’nun maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirine uymadığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE, davacıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 17/04/ gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : /20 Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı … ve kayyım vekillerince temyiz edilmiştir.

Davalı … vekiline gerekceli karar kalemde bizzat tarihinde tebliğ edilmiş, karar ise e-imza tarihli olarak ve aynı tarihte harcı yatırılmak suretiyle temyiz edilmiştir.

sayılı Kanunla değişik sayılı Kamulaştırma Kanununa dayalı olarak açılan davalar, maddede yazılı işlemler ve süreler nedeniyle ivedi işlerden olup, HMK.’nun /h maddesi gereğince adli ara vermede de bakılır. HUMK.`nun maddesi uyarınca, verilecek nihai kararlara karşı gerekceli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Bu nedenle yasal süre geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Kayyım vekilinin temyizine gelince;

Dosyadaki bilgi ve belgelere, mahkemenin gerekcesine göre, bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Kayyım vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/01/ gününde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin 15/09/ - 08/08/ tarihleri arasında davalılara ait iş yerinde şoför olarak çalıştığını, müvekkilinin iş akdinin ekonomik sebepler gerekçe gösterilerek haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı işverenin öne sürdüğü gerekçelerin gerçekçi olmadığını, davalılar arasında alt üst işveren ilişkisi mevcut olduğunu beyan ederek, müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı … AŞ vekili; müvekkili ile diğer davalı arasında taşeronluk sözleşmesi mevcut olduğunu, davacının müvekkiline dava yöneltmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının diğer davalının kadrosunda çalıştığını, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, ayrıca davalı … şirketinin davacıyı işe geri almak için talepte bulunduğunu, ancak davacı adresini değiştirdiği için tebligat yapılamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … AŞ vekili; davacının iş akdinin geçerli nedenlerle feshedildiğini, müvekkili şirketin, diğer davalı şirketten aldığı işe göre işçi çalıştırdığını, müvekkili şirketle diğer davalı arasında yapılan sözleşme kapsamında nakliye işlerinde düşüş yaşadığını, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece bilirkişi heyeti ve davalı taraf davanın süresinde açılmadığını beyan etmişlerse de, 1 aylık hak düşürücü süre sonunun adli tatile denk geldiği, son günü adli tatile denk gelen davaların adli tatilin bitiminden itibaren 5 gün içinde açılabileceği kabul edildiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının iş sözleşmesinin ekonomik sebeplerle feshedilmişse de fesih dönemi ve sonrasında davalı …’ın çok sayıda araç alarak üzerine tescil ettirdiği davacıdan sonra işçiler alındığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- sayılı İş Kanunu`nun maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.

sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun maddesine göre “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.”

Öncelikle mahkemece son günü adli tatile denk gelen davaların adli tatilin bitiminden itibaren beş gün içinde açılabileceği, bu sürenin beş gün olduğu yönündeki değerlendirmesi kanuna aykırıdır. Bu süre maddeye göre bir haftadır.

Ayrıca maddedeki düzenleme adli tatile tabi olan dava ve işler için getirilmiş düzenlemedir. Aynı Kanun’un maddesinde adli tatilde hangi işlerin görüleceği hüküm altına alınmıştır. Söz konusu maddenin birinci fıkrasının “ç” bendinde “Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar”ın adli tatilde görüleceği düzenlendiğinden maddedeki süre uzatımının mevcut davada uygulanması usul ve yasaya aykırıdır.

Davacı, harç tarihli dava dilekçesinde iş sözleşmesinin tarihinde feshedildiğini iddia etmiştir. Dosyaya sunulan yazılı fesih bildiriminin sonunda “” tarihi yazmaktadır. Ayrıca dosyaya sunulan ibraname belgesinde işten çıkış tarihi “” olarak gösterilip ibranamenin altında tarihi bulunmaktadır. Buna göre davacıya söz konusu belgeler gösterilerek beyanının alınması, fesih bildirimi altında tanık olarak belirtilen kişilerin dinlendikten sonra davanın süresinde açılıp açılmadığı değerlendirilip süresinde ise esasa girilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın süresinde açıldığı kabul edilerek karar verilmesi hatalıdır.

2- Yukarıdaki fıkra hükmüne göre değerlendirme yapıldıktan sonra davanın süresinde olduğu kabul edilirse, yargılama sırasında davalı … Nakliyat A.Ş. fesihten sonra davacıyı işe davet ettiklerini ve tarihinde tekrar işe aldıklarını beyan etmiş bu konuda işe giriş bildirgesini sunmuş, davacı vekili de tarihli dilekçesinde bunu doğrulamış, müvekkilinin boşta geçen süre alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Mevcut uyuşmazlıkta yargılama sırasında işverenin işçiyi işe başlatması işverenin iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğini kabul anlamına gelmektedir. Buna rağmen dosyada gereksiz bilirkişi raporu alındığı görülmektedir. Davacı işe başlatıldığından işe iade ve işe başlatmama tazminatı talepleri konusuz kalmaktadır. Davacının iş sözleşmesinin feshi tarihi ile işe başlatıldığı süre 4 aydan fazla olduğundan yalnızca kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin gerektiği yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/12/ tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

… Asliye Hukuk Mahkemesinin / D.iş E. - / K. sayılı dosyasında verilen 09/07/ tarihli karar, davalı vekiline tarihinde kalemde elden imzalı beyanı ile tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 36/A maddesinde öngörülen (7) günlük yasal süre geçirildikten sonra davalı tarafından havale tarihli dilekçe ile aynı gün temyiz harcı yatırılmak suretiyle verilmiştir.

Hakimin reddi talepleri sayılı HMK`nın /1-h maddesinde belirtilen acele işlerden olup, adli tatilde görülür. Bu nedenle, adli tatil içinde de sürelerin işleyeceği gözönünde bulundurularak süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceği ve süresinden sonra temyiz isteminde bulunulduğundan temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/01/ gününde oy birliği ile karar verildi.


YARGITAY HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

Dava, hayali reçete nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş, davacı avukatının yokluğunda verilen karar, davacının avukatına tarihinde usulünce tebliğ edildikten sonra tarihinde davacı avukatınca verilen temyiz dilekçesi, mahkemenin tarihli ek kararı ile hükmün temyizi için yasal 8 günlük sürenin geçtiğinden bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ve bu ek kararın davacı avukatına tarihinde tebliği sonrasında davacı avukatının tarihli dilekçesi ile ek kararı temyiz ettiği anlaşılmaktadır.

Hükmün ve ek kararın davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Hüküm, iş mahkemesinden verilmiştir. sayılı İş Mahkemeleri Kanunu`nun funduszeue.infoine göre, iş mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanır. funduszeue.infoine göre, iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyizinin yapılması gerekir ise de;

tarihinde yürürlüğe giren sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun;

Adli tatil süresi başlıklı maddesi, “Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir eylülde başlar.”

Adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı maddesi, “(1)Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:… ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar… h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler… (3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır….”

Adli tatilin sürelere etkisi başlıklı maddesi, “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.”

Diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler başlıklı maddesi, “Diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde, bu Kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır.” düzenlemelerini içermektedir.

Bu yasal mevzuat çerçevesinde artık, (icra mahkemesinde görülenler hariç) basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacaktır.

Başka bir ifade ile basit yargılama usulüne tâbi davalar da adlî tatile tâbi olacaktır.

Basit yargılama usûlünün uygulandığı sulh hukuk mahkemeleri ile iş mahkemeleri adlî tatilden yararlanacaktır.

sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu`nda ise basit yargılama usûlüne tâbi olan davalar adlî tatilde görülmeye devam edilmekte idi (m. /11).

Adli tatilde görülemeyen basit yargılama usûlüne tâbi olan davalarla ilgili bir süre, adlî tatil süresi içinde sona ererse, adlî tatilden sonra ek bir süreden yararlanacaktır. Ancak Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler adlî tatilde görülmeye devam edilecektir. Dikkat edilirse burada yargılama usûlü değil, dava veya işin ivedi olması ya da mahkemenin ivedi olduğuna karar vermesi önemlidir.

Bu nedenle mahkeme yazılı ya da basit yargılama usûlüne tâbi bir dava ya da işin ivedi olduğuna karar verirse, bu dava veya işin adlî tatilde de görülmesine karar verebilir. Adlî tatilde bakılmayan iş ve davalarla ilgili sürelerin sonu, adlî tatil dönemine rastlarsa, bu süreler adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır. (Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Muhammet Özekes, Medeni Usûl Hukuku, Bası, s. , )

Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında Adlî tatilde bakılmayan iş ve davalarla ilgili sürelerin sonu, adlî tatil dönemine rastlarsa, bu süreler adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır.

2-) İşin esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce, yargılamanın her aşamasında re`sen ele alınması gereken bir husustur.

İş Mahkemeleri, sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. sayılı Kanunun maddesi, bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır.

Uyuşmazlığın, taraflar arasındaki sözleşmeye (protokol) aykırılıktan kaynaklandığı belirgin olup, bu yönde, davada sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın sayılı Kanunun uygulanmasından kaynaklandığını ortaya koyacak yasada başka bir hüküm de mevcut değildir. Aksine, sözleşme hükümlerine aykırılıktan kaynaklanan bu davanın yasal dayanağının sayılı Türk Borçlar Kanununun maddesi ( sayılı Borçlar Kanununun maddesi) ve devamı maddeleri olduğu anlaşılmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında, mahkeme tarafından öncelikli olarak görev yönü üzerinde durularak, karar verilmesi gerekirken; işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa tarihli sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında “Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete`de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin”, aynı maddenin (2.) fıkrasında da, “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar sayılı Kanunun ile madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı” öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır.

Dava velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir.

Bu davalar adli tatil içinde görülecek dava ve işlerdendir ( sk. HMK. mad.). Bu nedenle temyize ilişkin sürelerde adli tatilde işlemeye devam eder.

Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK. m. ) onbeş günlük süre geçtikten sonra tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir.

Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun sayılı kanunla değiştirilen maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki Asliye Hukuk (Aile) mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay’a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun sayılı kanun ile değişik /funduszeue.infoine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay`ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca ( gün ve /3 esas, /4 kara sayı ile) karara bağlanmıştır.

Bu durumda gösterilen sebeple temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple ( REDDİNE ), işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas : / Karar : / Tarih :

  • HMK Madde

  • Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler

Sayılı HMK’nun geçici 3. madde 1.fıkrasına göre; “ Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/ tarihli ve sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmi Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, sayılı Kanun’un temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. “ 2.Fıkrasına göre; Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar sayılı Kanunun 26/09/ tarihli ve sayılı Kanunla değişiklikten önceki ile `üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.

sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesine göre, İş mahkemesinden verilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde temyiz olunabilir. Bu süre içinde temyiz dilekçesinin hakime havale edildikten sonra temyiz defterine kaydının yaptırılması ve harcının yatırılması gerekir. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi ve temyiz defterine kaydedilmiş, ancak harç yatırılmamış ise, harç ve temyiz giderlerinin yatırılması için ilgili tarafa HUMK’nun /3. maddesi gereği 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. 8 günlük süre içinde temyiz edilmeyen (HUMK’nun /4), temyiz defterine kaydı yapılmayan (HUMK`nun /3) kararlar kesinleşmiş olur.

Öte yandan süre tefhimle başladığından gerekçeli kararın ayrıca sonradan tebliğ edilmiş olması tefhimle işleyen sürenin hukuksal sonuçlarını doğurmasına engel değildir. HMK`nun / maddesi gereğince hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar adli tatilde görülecek işlerden olduğundan adli ara vermede geçen günler süreye dahildir.

Somut olayda karar davalı vekiline 17/06/ tarihinde usulüne uygun olarak tefhim edilmiştir. Davalının temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 25/06/ tarihi geçtikten sonra 22/07/ tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin mahkemece verilen karar HUMK`nun maddesine uygun olduğundan mahkemenin 21/07/ tarihli kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmelidir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının ( ONANMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.

Makale Yazarlığı İçin

Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere [email protected] adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

Hukuk Davaları Bakımından Adli Tatil ve Süreler

Adli tatil, tüm yargı mensuplarının doğal hâkim ilkesi gereği dinlenmeleri için tabi oldukları kanunlar kapsamında belirlenen süreler içinde toplu izin kullanımı olarak tanımlanabilir. Adli tatilde bir takım yargı işleri devam ederken, bir takım yargı işleri ise duraklar. Mahkemeler bu dönemde adli tatil sebebiyle kanunda belirtilen işler haricindeki işlemleri yapmazlar.

Adli tatil döneminde kural olarak dava ve işlemlere bakılmadığından adli yargıda geçerli sürelerin bu dönemde işleyip işlemediği, hangi sürelerin adli tatilde duracağı, yeni açılacak davalar için adli tatilin dava açma sürelerini durdurup durmayacağı önem arz etmektedir. Adli tatilde yargılama tamamen durmamaktadır. Belirli mahkemelerdeki davalarda duruşma yapılmaya devam edilmekte, dosyalarda bazı hukuki işlemler sürmekte, nöbetçi mahkemeler vasıtasıyla hizmet verilmeye devam edilmektedir.

Peki adli tatilin süresi ne kadardır? tarihinde yürürlüğe giren sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Adli tatil süresi” başlıklı maddesine göre adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl ise bir eylülde başlamaktadır.

Adli tatilde görülebilecek davalarda yine aynı kanunun maddesinde sıralanmıştır. Bu madde sadece hukuk davaları için ifade edilmiş olduğundan, diğer yargılarda yani ceza yargısında ve idari yargıda adli tatil içinde görülebilecek iş ve davaların kendi kanunlarında ayrıca ifade edildiği dikkate alınmalıdır.

Kanunun “Adli tatilde görülecek dava ve işler” başlıklı maddesi adli tatilde görülebilecek olan hangi dava ve işlerin adli tatilde görüleceğini düzenlemektedir. Buna göre;

·         İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi,

·         Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler,

·         Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları,

·         Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar,

·         Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri,

·         İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar,

·         Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler,

·         Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler,

·         Çekişmesiz yargı işleri,

·         Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.

Eğer yukarıda belirtilen bu dava ve işlerin tarafları aralarında anlaşırsa veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, bu iş ve davalara bakılması adli tatilden sonraya bırakılabilir.

Ayrıca söz konusu madde de gösterilenler dışında kalan dava ve işlere ilişkin verilen dava dilekçesi, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunların cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilamın verilmesi, her türlü tebligatın ve dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri de adli tatil döneminde yapılır.

Bu kanunun madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanmaktadır.

Adli tatil de dava açılıp açılmaması konusuna gelecek olursak, bu dönemde idari yargı dışındaki diğer davalar için dava açma süresi üzerinde adli tatilin bir etkisi bulunmamakta ve süreler işlemeye devam etmekte, durmamaktadır. Bu nedenle adli tatil sürerken hukuk davaları ve ceza davaları açılması mümkündür.

Örneğin boşanma davası, soybağı gibi davalar adli tatilde açılabilmektedir. Ayrıca bu dönemde cevap dilekçesi verilmesi, masraf yatırılması, icra takibi yapılması, ihtiyati tedbir kararı alınması gibi işlemler de yapılabilmektedir.

sayılı Kanun’un “Adli tatilin sürelere etkisi” başlıklı maddesinde “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemenin sadece sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda tayin edilen süreleri durdurduğu unutulmamalıdır.

Buna göre, adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi adli tatil zamanına rastlar ise bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacaktır.

Sonuç olarak, sürelerin son günü adli tatile rastlarsa hukuk yargısı bakımından bu süreler adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta uzayacaktır.

                                                                                                                                                                                                                                                            Av. Belgin Aksoy

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası