hatice arıkan üroloji / Dr. Hatıce Arıkan - İzmir Üroloji - Online Randevu Al | DoktorUzman.com

Hatice Arıkan Üroloji

hatice arıkan üroloji

Üroloji seçeceğimi söyleyince ’şaşırdın herhalde’ diyorlardı

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Hatice Sıçramaz Arıkan, Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı’nda ihtisasını tamamlayarak "Türkiye’nin İlk Kadın Üroloğu" oldu. Prof. Dr. Adil Esen’in başkanlığında çağdaş ve iyi hizmet veren Üroloji Ana Bilim Dalı’nda göreve başlayan Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan ile bırakın Türkiye’yi, Avrupa’da bile pek yaygın olmayan ’Kadın Ürolog’ olmayı konuştuk.

Doktorluk eğitiminizi nerede aldınız?

 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum. Ankara’dayken, bana uygun kent olmadığına karar verdim, İzmir’de ihtisas yapmaya karar verdim. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde üroloji ihtisası yaptım.

 Üroloji ihtisası yapmaya nasıl karar verdiniz?

 Fakültedeyken de bu bölümü çok seviyordum. Çok sevdiğim bir hocam vardı, belki onun da etkisi olabilir. Uzmanlığımı seçerken ömrümün sonuna kadar yapmaktan mutlu olacağım dal olması gerektiğini düşündüm. Üroloji hep sevdiğim ve meslek mutluluğunu aldığım bir uzmanlık alanı oldu. 

Sizden önce ürolojiyi seçen kadın doktor olmamış mı? 

Tıp fakültesinden sonra ihtisas sınavına girip dal seçiyoruz. Aslında benden önce de birkaç kişi ürolojiyi seçmiş ama ya istifa etmiş, ya farklı yönlere gitmiş. Pek tercih edilmemiş. 

Nasıl yaklaşımlar oldu bu dalı seçtiğinizde?

 Başta, ailem dışında pek destek olan çıkmadı. Herkes olumsuz yaklaştı. "Üroloji seçeceğim" dediğimde "Nöroloji diyecektin, yanlış söyledin herhalde" diyorlardı. Yani kimse onaylamadı başta.

 Aileniz nasıl tepki verdi?

 Ailem her zaman bana destek oldu. Annem, sadece cerrahinin yorucu olup olmayacağı konusunda endişeleniyordu. Onun dışında hep olumlu yaklaştılar.

Avrupa’da bile kadın ürolog sayısı çok az

 Yurt dışındaki konferanslara gittiğinizde üroloji dalında ülkemizi nerede görüyorsunuz?

 Son derece başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Bizim Dokuz Eylül’de yaptığımız gerek cerrahi operasyonlar, gerek hastaya yaklaşım belli bir standartın üstünde ve çok başarılı. 

Yurt dışında kadın ürolog yaygın mı? Sizi görünce ne tepki veriyorlar?

 Var ama orada da az. Mesela 4 yıl kadar önce yurt dışındaki bir toplantıda Avrupa Üroloji Derneği Başkanı’yla tanışmıştım. İnanamadı ve o dönemde Avrupa’da 17 kadın ürolog olduğundan bahsedip hem de Türkiye’den kadın ürolog olmam nedeniyle çok şaşırdı ve herkesin tek kadın ürolog olmamdan dolayı yaptığı "En güzel ürolog" esprisini yaptı. 

Sizce bu tip değişimler topluma nasıl yansıyor?

 Biz doktor olarak toplumu yukarı kaldıracağız ve tüm açılımları yapacağız diye düşünüyorum. Bence tıp fakültelerinde okuyan başta kız öğrenciler, cesur olmalı ve istedikleri bölümleri seçmeliler.

İlk geldiğim zaman herkes dönüp bakardı

 Dokuz Eylül Üroloji Ana Bilim Dalı’na geldiğinizde size nasıl tepki verdiler?

 Şaşkınlıkla birlikte iyi tepki verdiler. Üroloji bölümlerinde erkek egemenliği oluyor. Bir kadının gelmesi giyim odası gibi ufak tefek ayrıntıların bile düzenlenmesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Ama hepsi halloldu. 

Hiç zorluk çekmediniz mi?

 Esas zorluk cerrahide oldu. Çünkü cerrahi zorlu bir asistanlık süreci. Çok fazla efor gerektirir. Bir de cerrahide her zaman bir hiyerarşi işler ve bu her zaman çok kibar olmayabilir. Ben zamanla buna da alıştım. 

İlginç yaklaşımlar oldu mu?

 Asistanlık keyifliydi, ama nereye gitsem; yemekhaneye, servise herkes bakardı, "A, ürolojiye gelen kimmiş" diye merak ederdi.

Amacım kadın ürolojisini geliştirmek

 Üroloji alanında en çok rastlanan rahatsızlık ne?

 Özellikle şişman, çok doğurmuş ve spor yapmayan kadınlarda sık idrar kaçırma. Erkeklerde ise idrar yolu enfeksiyonları yanısıra, prostat ve böbrek taşlarına rastlıyoruz. 

Bu dalda neler yapmak istersiniz?

 Ürolojide kadın hastalar hep başka yönlere gitmişler. Kadın ürolojisini geliştirmek istiyorum. Bölüm başkanımız Prof. Adil Esen de beni buna yönlendirdi. Bence iyi olacak.

Kadın ürolog olmaması biz doktorların cesaretsizliği

 Kadın doktorlar sizce neden ürolojiyi seçmiyor?

 Üroloji böbrekten, idrar çıkışına kadar olan kısmı inceler. Erkekte ve kadında da var ama çıkış organları farklı. Belki erkek cinsel organı rahatsızlık yaratıp kadın doktorların bu dalı seçmemesine neden olabilir. Ama bence bu tamamen doktor kaynaklı. 

Nasıl yani? 

Doktorun hasta karşısındaki duruşu önemli. Ben cesur konuşursam hasta da hemen saygılı yaklaşıyor. Kadın ve erkek, farklı hastalıklar hatta cinsel problemlerle gelebiliyor. Kadını da, erkeği de dinlerken aramda ilk başta bir duvar oluyor. Ama cesur ve net sorduğumda duvar yıkılıyor. Benim için kadın-erkek hasta farkı kesinlikle yok. 

Hastalar sizi görünce nasıl tepki veriyor?

 Halk ayrım yapmıyor. Birkaç kez kapıyı açıp beni görünce donup kalan oldu ama başka tepki olmadı. Bence şimdiye kadar kadın ürolog olmamasının nedeni doktorların cesaretsizliği. 

Hasta olumsuz yaklaşsaydı ne olurdu?

 Sanırım devam edemezdim. Çünkü ben bu mesleği mutlu olmak için seçtim. Ama hastalar beni reddetseydi çok üzülür ve devam edemezdim.

Başka şehirde sıcak bakılmazdı

 Kadın-erkek doktor sayısı farkının bu derece yüksek olduğu başka bir doktorluk dalı var mı?

 Üroloji dışında bu kadar yok. Aslında cerrahilerde de kadın doktor az. Ortopedi de kadın doktorların yoğun tercih ettiği bir dal değil belki ama hiçbiri üroloji gibi değil.

 Türkiye’deki "İlk Kadın Ürolog" olmak size ne hissettirdi?

 Uzman olduğum an çok şey değişti. Bir anda bu kadar tepki, ilgi beklemiyordum. Bana herşey normal geliyor, bu kadar büyütülmemesi gerekli diyorum. Ama öte yandan özel bir durum olduğunun da farkındayım ve bunun da onurunu yaşıyorum açıkçası.

 Bölümdeki doktorlar bu ünvanınızla ilgili ne düşünüyor?

 Hocalarımız, çalıştığım tüm kişiler, asistanlarımız, herkes çok çok iyi yaklaştı. Belki İzmir’de olmamın da etkisi olmuştur. Başka bir şehirde olsam aynı sıcak ve olumlu tepkileri alamayabilirdim. Şu anda Ankara ve Marmara’da çıkacak arkadaşlarım var. Onların da benim gibi olumlu karşılanmalarını umarım.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Hatice Arıkan: Ürolojide ilk kadın doktor

Hatice Arıkan erkeklerin egemen oldu üroloji alanında ilk kadın doktor olmayı başardı. Milliyet gazetesinden Banu Şen ile konuştu, işini, aşkını ve karşılaştığı sorunları anlattı.

Türkiye’nin ilk kadın ürologu Hatice Arıkan: “Hasta kapıyı açıyor, beni görüyor, duruşu klasik. Anlıyorum, ‘Sertleşme probleminiz mi var? diye soruyorum. ‘Evet doktor hanım’ diye anlatıyor sonra. Bu benim için de zor. Hekimin güçlü ve cesur bir şekilde sorması lazım. O zaman hasta ile aranızdaki bütün duvarlar yıkılıyor”

Buluşma yerimizin hastane olmasını pek istemedi. Güzel bir İzmir akşamında, romantik bir havada tam da günbatımında buluştuk. Yanında üç ay önce evlendiği ortopedist eşi de vardı. Sanki röportaj konusu üroloji değil de bahar ya da romantizmdi!
Karşımda Türkiye’de tıp literatürüne girmiş bir kadın vardı. Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimin tamamlayan Hatice Arıkan, Türkiye’nin ilk kadın üroloji uzmanı unvanını aldı.

Bu mesleği seçerken hastaların size muayene olmaktan vazgeçebilecekleri hiç aklınızdan geçmedi mi?
Düşündüm, evet. Hastanın reddedip gitmesi üzücü bir şey olurdu. Ama böyle bir şeyle karşılaşmadım. Karşılaşsaydım bırakırdım herhalde. İzmir’de olmamızdan da kaynaklanıyor olabilir. O benim için bir avantaj olabilir.
Bir doktorun da karşınızda “Aaa.. Sen bayansın. Erkek hasta gelmez” demesini de anlayamıyorum. Diyorum ki; “Eğer sen o hastaya güven verirsen, hasta neden çekinsin?” Aslında hastalar iyi hekime gitmek isterler her zaman.

Erkek hasta odaya girip sizi görünce ne oluyor?
Poliklinikte kapıyı açıyor hasta, beni görüyor, bu hasta duruşu klasik.. Ben anlıyorum ki hastanın sertleşme problemi var. “Buyurun beyefendi, nedir şikayetiniz? Sizin sertleşme probleminiz mi var? diyorum. “Haaa... evet doktor hanım” diye anlatıyor sonra da... Bu benim için de çok zor bir şey. Orada hekimin çok güçlü ve cesur bir şekilde soruyu sorması lazım. Tam açıklıkla. O zaman hasta ile aranızdaki bütün duvarlar yıkılıyor. Ve çok güzel bir iletişim kuruluyor.

“Ben bir doktor olarak ürolojiyi, böbreği, idrar torbasını çok seviyorum”

Hastalarınıza bu soruları sormakta zorlanıyor musunuz?
Bazı soruları sormam lazım onlara. Kendi kendime bile sıkılıyorum. Ancak pratik yaptım. Arkadaşlarıma sordum örneğin. Güçlü bir şekilde hastaya sorabileyim diye. Çünkü aynı şey, o kalın duvar kadın hastada da var. O da bana bana bütün problemlerini aynı anda söylemiyor.

Kadınlar genelde çocuk hastalıkları, jinekoloji gibi alanları seçerler. Siz nasıl karar verdiniz ürolojiye?
Dördüncü sınıftayken, üroloji stajı sırasında kafamda netleşmişti. Çok tatlı bir bölüm başkanımız vardı. Onun yaklaşımları çok hoşuma gitmişti. Üroloji de ilgimi çekmişti. O bölüme olan sempatim de artmıştı. İşte o zaman karar verdim ürolojiyi seçmeye.
Üroloji dendiği zaman böbrekten, idrar çıkışına kadar olan bir sistemden söz ediyoruz. Aynı sistem hem kadında var hem erkekte. Ama ikisinin çıkış noktası farklı yapılardan. Doktorun kendisine organla ilgili seçim koyması diye bir durum yok. Öyle bir gariplik söz konusu değil yani. Sonuçta bu böyle bir organ ve fonksiyonu var. Aslına bakarsanız doktor olarak ben ürolojiyi, böbreği, idrar torbasını çok seviyorum.

Hekim olmayan birinin bunu anlayabilmesi biraz zor tabii. Meslek aşkı dedikleri bu olsa gerek.
Mesela idrar torbasına baktığım zaman, oradan idrarın akışını gördüğüm zaman çok mutlu oluyorum. Gerçekten hasta rahatlıyor. Çok güzel bir şey. Yukarıdan o idrarın süzülüşü... Beni mutlu ediyor. Bir de ben yaşlı insanları da çok seviyorum. Ürolojide de daha çok 50 yaş üzeri hastalar var. Onlara şefkat göstermek, onların problemini tedavi etmek mutlu ediyor. Sevdiğim için yapıyorum. Çok keyif alıyorum yapmaktan. İdrar kaçıran hastanın iyileşip düzenli olması, kuru olması çok mutlu ediyor beni.

“Türkiye tarihinde nasıl kadın ürolog olmaz?”
Ürolojiyi seçerken danıştınız mı kimseye? Ne tepkiler aldınız?
Tabii konuştum arkadaşlarımla, hocalarımla. Hiç kimsenin destekleyici bir tavrını görmedim. Sonuçta herkes çok şaşırarak karşılamıştı. Herkesin yapmadığı bir şey olduğu için dikkat çekiyorum. Ama öyle dikkat çekecek bir seçim de değil. Ben de bunun bu kadar şaşırtıcı olarak karşılanmasını da şaşırarak karşılıyorum. İlk kadın ürolog olduğumu duyduğum zaman; “Nasıl olur?” dedim. Koskoca Türkiye tarihinde bir tane kadın nasıl olamaz?” dedim ve çok şaşırmıştım. Ama benim açımdan da iyi bir şey tabi...

Tek olduğunuza göre sınıfta diğer öğrenciler erkekti. Şaşırmışlar mıydı sizi aralarında görünce?
İlk tanışmaya başladığımız zaman çok şaşırtıcı olmuştu. Hem bölümdeki hocalar “Emin misin?” diye soruyordu. Hatta bölüm başkanı hocamız bana demişti ki; “İsmin bize geldiği zaman şunu düşünmüştük. Hani Deniz olsa deriz ki erkek ismi de olabilir. Ama senin ismin Hatice. Yani ismin erkeği kızı olmaz”. “Eyvah! Ne olacak acaba. Ne yapacak?” da demişler. İlk başlarda zorlandım tabi. Onlar da zorlanmıştır... Alışmış oldukları bir düzen var. Aralarında konuştukları samimi bir ortam var. O bozulmuş olacak. Ama sonuçta çok iyi dostluklarım oluştu benim ürolojide.

Kızdıracak, sinirlendirecek vazgeçme noktasına getirecek olaylar oldu mu?
Yeni başladığımda, daha birinci ayımdı sanırım... Servis doktoruyum ve hastaları yatırıyorlar servise. Yer kalmadı hastanın birine, o da bayan hastaydı. Erkek odası boştu, oraya yatırdım. Bana göre olabilecek bir durumdu. Erkek hastanın yanında yatabilir diye düşündüm. Akşam hoca viziteye geldi, odaya girdi ve şoke oldu. “Nasıl yapabilirsin böyle bir şey? Erkek hastayla kadın hastayı aynı odada nasıl yatırıyorsunuz?” dedi. “Ne yapayım yer yok” dedim ama... “Olmaz öyle şey. Onları ayrı odalara yatıracaktın. Burası Amerika mı? Ne sanıyorsun sen burayı?” dedi. Çok güçlü olmayı da gerektiriyor. Ağlamamak lazım yani. Ben şuna çok dikkat etmiştim. Bana şunu söylemesinler istedim: “Aaa... İşte kız... Ağladı hemen. Bundan cerrah olmaz.” Asistanlık sürecinin güle oynadığı geçtiğini söylersem yalan olur. Ama bunu güzelleştiren neden nedir? Hocaların tavırları, arkadaşlarının tavrı, hastalarına yaklaşımın... Hiç kötü davranışla karşılaşmadım.

Olumsuz bir tavırla karşılaşmış olsaydınız ne olurdu?
O huzursuz ortamda duramazdım. Birkaç hastanın bile bana negatif tavrını görsem, poliklinikte doktorken terk edip gitse bu uzmanlığı geçiremezdim.

“Erkeklerde de rahim yok ama çok iyi erkek jinekologlar var”

Yeni başladığınızda bırakmak istediğiniz zamanlar oldu mu?
Hiçbir zaman pişmanlık yaşamadım. Ama benim dönemimde başlayıp bırakanlar olduğunu duymuştum. Benim bildiğim üç kişi vardı. Şu anda başka yerlerdeler. Şimdi ise devam eden dört-beş kişi vardır. Birkaç yıl önce yurtdışında katıldığım bir kongrede Avrupa’da 17-18 kadın ürolog olduğunu duymuştum.

“Anneannem ‘Başka bir doktor olsan’ dedi”

Sizde olmayan bir organla ilgili teşhis koymak zor değil mi?
Şöyle düşünmek lazım; erkeklerde de rahim yok ama çok iyi jinekologlar var. Üroloji yalnızca erkek bölümü gibi olmuş. O yüzden hastaların çoğu da erkek. Prostat, sertleşme gibi problemlerle geliyorlar. Ben burada problemi doktorda buluyorum, toplumda değil. Sonuçta ürolojiyi istediğimi söylediğim zaman bana sadece doktor arkadaşlarım karşı çıktı. “Nasıl böyle bir şey olabilir?” dedi. Ve benim annem, babam mütevazı insanlar, onlar gayet olumlu karşıladılar. “Ne güzel sen bunu seviyorsan, istiyorsan tabi ki yapacaksın” dediler.

Ailenizde başka şaşıran olmadı mı?
Anneannem bir tek. Anneannem her gittiğimde, “Sen de başka bir doktor olsan. Hanım hanımcık olsan. Ne bu bölümle uğraşıyorsun?” der.

“İlk kadın ürologun eşiyim diye kendimi Sabiha Gökçen’in kocası gibi hissettim”
Dr. Alper Arıkan anlatıyor:
İkimiz de Adanalıyız. Ben Adana’dayken Hatice’yi duyuyordum. “Kadın üroloji asistanı var İzmir’de” diye. Ama kim olduğunu bilmiyordum. Sonra tesadüf, İzmir’e geldim, Dokuz Eylül Üniversitesi’ni kazandım. Ve tesadüfen Hatice’yle tanıştım. Sonra evlendik.
Yadırgamadım ama neden yadırganıyor diye düşündüm daha çok. Doktor olarak baktığınızda erkek cinsel organı ve kadının cinselliği, kadınla erkeğin mahremiyeti sadece belli bölümlerde değil. Yani her yerde siz bir hastanızın mahrem yerlerini görebiliyorsunuz ve onlarla ilgili soru sorabiliyorsunuz. Ama insanlar bunu bilmiyorlar. O yüzden de garip buluyorlar. Oysa garip bulacak hiçbir şey yok.
Kendimi Sabiha Gökçen’in eşi gibi hissettim demiştim. Ben de ilk kadın ürologun eşiyim diye düşünüyorum.
Bir de bir oğlumuz olursa Hatice’nin onu sünnet edeceğini düşünmek de değişik, güzel geliyor. Ben kendi çocuğumu ameliyat edemezdim ama Hatice eder. O daha soğukkanlı duruyor.

haber

İşte Türkiye'nin ilk kadın üroloğu

Dokuz Eylül Üniversitesi, tıpta bir ilki daha gerçekleştirdi. Üroloji Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimini tamamlayan Hatice Arıkan (31) Türkiye'nin ilk kadın üroloji uzmanı unvanını aldı

İşte Türkiye'nin ilk kadın üroloğu

Abone Ol:

Medimagazin google abone ol

İZMİR (İHA) - Dokuz Eylül Üniversitesi, tıpta bir ilki daha gerçekleştirdi. Üroloji Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimini tamamlayan Hatice Arıkan (31) Türkiye'nin ilk kadın üroloji uzmanı unvanını aldı. Erkek egemen bir branşta ilk Türk kadın üroloji uzmanı olarak tarihe geçen Arıkan, “Eğitimim boyunca tercih ettiğim bir bölümdü. Bu mesleği yaptığım için gurur duyuyorum. Üroloji 'çok ayıp' bir alan değil. Kadın üroloji uzmanından utanan erkekler oluyor. Hekim çok ciddi olursa, erkek hastalar da sorunlarını rahatlıkla anlatabilir” dedi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 2001'de mezun olan Arıkan, 2003'te Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı (TUS) kazanarak Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimine başladı. 5.5 yıllık eğitimini başarıyla tamamlayan Arıkan, dün son sınavını da vererek, Türkiye'nin ilk kadın üroloji uzmanı oldu.

Üroloji Anabilim Dalı'nda düzenlenen kokteylde, Arıkan'ı DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Neşe Atabey, Hastane Başhekimi Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu, Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adil Esen ve öğretim üyeleri kutladı. Törende Arıkan'ın fotoğraflarının yer aldığı slayt gösterisinin ardından Prof. Dr. Füzün ve Prof. Dr. Atabey, Türkiye'nin ilk üroloji uzmanı Arıkan'a plaket hediye etti.

Rektör Füzün, “Dokuz Eylül Üniversitesi bir çok ilkleri başaran bir kurum. Hatice ile gurur duyuyoruz” dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Ortopedi Anabilim Dalı'nda asistan doktor Alper Arıkan'la evli olan Hatice Arıkan, ailesinin de bu mesleği seçerken kendisine hep destek verdiğini belirtti. Başarılı uzman, “Üroloji bilim dalını erkek egemenliği altında tutan durum, erkek genital bölgesini inceleyen bir bölüm olması. Erkeğin genital bölgesi ürkütücü olmuş. Kadın doktorları bu alandan uzaklaştırmış. Ben hastaneye başladıktan sonra bayan hasta sayısı arttı. Bence bu konuda hekimin duruşu çok önemli. Muayeneye gelirken utanan erkekler olmuştur. Ayrıca kadınların da ürolojiyi ilgilendiren bir çok hastalığı oluyor. Bu da dikkatten kaçmamalı. Benim dışında Türkiye genelinde 4-5 bayan daha uzmanlık eğitimini alıyor. Ben ilk oldum ama devamı da gelecek” diye konuştu.

Hatice Arıkan'ın eşi olmaktan büyük onur duyduğunu belirten Dr. Alper Arıkan ise duygularını şöyle ifade etti: “Eşimi çok başarılı buluyorum. Kendimi ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen'in eşi gibi hissettim. Bu da mutluluk verici "Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Adil Esen de bölümlerinde ilk kez bir bayan uzmanla çalışacak olmanın DEÜ için ayrıcalık olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Hatice ilk bize geldiğinde 'Hocam ben ürolojiyi kazandım' dedi. Ben yanlış bir tercih dedim. Emin olun ki ilk 6 ayda epey bir zorluk çektik. Acaba ne yaparız diye. Ama Hatice o kadar güzel bir performans gösterdi ki. Üroloji gibi sadece erkeklerden oluşan bir camiada ona hiçbir ayrım yapmadık. Ve Hatice tüm bu koşulları en ufak bir değişiklik yapmadan çok başarılı bir asistanlık dönemi geçirdi. Türkiye'de bayan ürologlara hem kadının Türk tıbbındaki liderliği hem de sağlık açısından çok büyük ihtilacı var. İstiyoruz ki tıp fakültelerini bitirmiş bayanlar ürolojiye daha çok başvursunlar” dedi.

Esen, şöyle devam etti: “Üroloji okyanus gibi bir alan. Bizim üroloji değişik alanlardan oluşuyor. Üroonkoloji, kadın üroloji şeklinde dallar var. Hatice hanım kadın ürolojisi alanında çok başarılı bir performans gösterdi. Emin olun ki kadınların ürolojik sorunları konusunda mükemmel bir şekilde hizmet etti. 10 yıl önce cinsel forksiyonlar bir tabuydu. Medyanın desteği sayesinde erkekler cinsel bozukluklar konusundan kendini ifade eder hale geldi. Hatice'nin kadınların idrar kaçırma gibi şikayetleri açıklamalarında bir ortam oluşturulması ve tedavi edilmesi açısından büyük rolü olacaktır”

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, “Dokuz Eylül Üniversitesi bir çok ilkleri başaran bir kurum. Hatice ile gurur duyuyoruz” dedi.

i̇şte

türkiye'nin

ilk

kadın

üroloğu

Bu haberler de ilginizi çekebilir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası