Karınca Pisliği
Karıncaların Ekolojik Önemi
Karıncalar en çok bulunan böceklerden biridir. Toplam karınca popülasyonunun bir katrilyon olduğu tahmin edilmektedir. Bin böcekten biri mutlaka karıncadır! Sayıları, küçük boyutlarını telafi ediyor. Doğadaki varlıkları ve çevreye yönelik eylemleri, içinde yaşadıkları habitatların refahı için çok önemli canlılar dir.
Etkili Temizleyiciler!
Karıncalar organik atıklar, böcekler veya diğer ölü hayvanlarla beslenerek ayrıştırıcı görevi görürler. Çevreyi temiz tutmaya yardımcı olurlar. Yuvalarını ölü veya hastalıklı ağaçlara yapan marangoz karıncalar, ahşabın çürüme sürecini oldukça hızlandırır. Karıncalar ayrıldıktan sonra galerilerde mantar ve bakteriler büyür ve büyük yüzeylerde lignin ve selülozu parçalar.
Karıncalar Yiyor ve Yeniliyor
Karıncalar, diğer böceklerin ve yumurtalarının avcılarıdır. Doğal ortamlarında, ağaçkakanlar ve diğer böcek öldürücü böcekler de dahil olmak üzere birçok omurgasız ve omurgalı için besin kaynağıdırlar. Ayılar, marangoz karıncaların yaşadığı ağaçlara karıncaların larva ve pupa yemek için saldırır.
Toprağa faydaları
Karıncalar galeri ve tünel kazarak toprağı havalandırmaya yardımcı olur. Zirveye çakıl ve parçacıkları getirerek toprağı işlemektedir. Diğer birçok karınca türü gibi marangoz karıncalar da verimli işçilerdir.
Karınca Tepesini Nasıl İnşa Eder?
Karınca Yuvaları Nasıl Oluşturulur?
Karınca yuvaları, yeraltı tünellerini kazan işçi karıncaların bir farklı türüymüş gibilerdir. Aslında karıncalar genel olarak toprak kurtları da dahil olmak üzere diğer organizmalardan daha fazla yer (toprak) hareket ettirirler. İşçi karıncalar koloninin tünellerini kazarken, yer değiştirmiş toprağı koloniden dışarı taşıyarak ve girişin yakınına bırakarak atarlar. Ayrıca kolonide bulunan çöpleri de bu şekilde atarlar. Bu küçük pislik ve çöp parçalarını çenelerinde taşırlar. Genellikle, bu malzeme kombinasyonu karınca yuvasının tepesine bırakılır, bu nedenle, bazı karınca türleri karınca yuvalarına belirli bir şekil kazandırmak için çalışsa da, delikten koloniye geri kaymayacak şekildedir.
Karınca Yuvaları Neden Yapılır?
Karınca yuvaları, bazen çam iğneli , ince toprak, kum veya kil yığınlarından oluşan alanları tercih eder . Bir yuva için tercih edilen yerde bir işçi karıncanın taşıyamayacağı kadar ağır olduğu için içlerinde genellikle herhangi bir kaya veya çakıl taşı yoktur. Bazı karınca türleri, toprak veya kumla karıştırdıkları küçük çubuklar kullanarak, hava şartlarından koruma sağlayan güçlü bir tümsek oluşturur. Çoğu zaman toprak, karınca yuvasının üzerinde filizlenen ve büyüyen, şeklini ve görünümünü etkili bir şekilde gizleyen tohumlar la kaplıdır .
Farklı Karınca Yuvaları Türleri
Tüm karınca tepeleri, tünellerle birbirine bağlanan birçok oda ile iç içe geçmiştir. Bu küçük odalar fidanlıklar, yiyecek depolamak ve hatta işçi karıncalar için dinlenme yeri olarak kullanılmaktadır. Gün boyunca, işçi karıncalar, onları daha sıcak tutmak için larvaları karınca yuvasının tepesine yakın odalara taşır. Geceleri onları yuvanın alt odalarına geri götürürler. Bu karınca yuvalarının tasarımı, karınca türlerine göre değişir. Bazı karıncalar toprak veya kumdan yumuşak, alçak tepeler oluşturabilirler.
Ahmet TAŞÇI
Fotoğraflar : RİLEY J. GRAHAM - seafoodplus.info - WOJCİECH STEPHAN- BBC
Yararlanılan kaynaklar : seafoodplus.info
Tahta Kurusu Pisliği Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz
evi karınca basması
kesinlikle temizlikle pislikle ilgisi olmayandır. obsesif bir hatunla (her gün bağışıklığımızın çökmesi korkusuyla) yaşıyoruz, her yeri ilaçladık bilmem ne ama hala varlar bunlar. of ulen. yürürken üstünden atlayıp geçtiğimiz vatandaşları böyle topluca öldürmek çok üzücü. ya az önce boynumdan çıktı. koynuma girmiş çaktırmadan. yelloz seni.
kaşınıyorum sözlük. çok korkunç ya yemin ediyorum. yok nereye gideceklerini bilemez şekilde dolanmalar, yok şuursuzca milletin koynuna girmeler falan. saf ayağına yatmasınlar sözlük.
karıncaların bir yer belirleyip orada halk kurma kararı almasıyla yaşanabilecek dumur edici olaydır. eski evimin salonunda halk kurmuştu bu abiler. evin bi sakini gibi. *
parkelerin altındalardı. sehpaya çerezdir çer çöptür bırakmayagör. derhal gelir rızıklanırlardı. ben kıyamadım ilaçlamaya falan. ama sonuçta deli ediciydi. yapmayın canım kardeşim bak eşe dosta beni fotoraf ediyosunuz desem de ı ıh.. laftan anlamama huyları var bunların. gözünü seviyim ben köpeğin kedinin. bunlar tın tın be kardeşim. kör göze parmak sokar gibi dadanıyolar en ufak bi kırıntıya aaa.
karınca duası bunlar gitsin diye olabilir mi acaba?
karıncaya sorsan evi dev insanların basması falan der buna pişkin pişkin. çalışkanlarmış bi de. sanki bize çalışıyor pezemenkler.
en azından evde yiyecek bir şeyler bulunduğuna işaret eder. bizim karıncalar en son kediyi yemeğe kalktılar açlıktan, beceremeyince terk ettiler evi.
(bkz: karınca istilası)
(bkz: karınca istilasına karşı topyekün mücadele)
karşı taktik olarak; sürekli teyakkuz halinde olma, aktif savaş, takip et ve yok et* stratejileri gerektiren sancılı ve çaba gerektiren bir durumdur.
deneyimlerime dayanarak, piyasada bu mücadele için bulunabilecek en uygun silah yeşil siyah şişedeki detan maxi veya 44'lük magnum (ikincisi daha karizmatik ama daha az efektif bir yöntem). yalnız üzerinde yazanlara aldanıp, detan maxi'yi karıncanın kulak arkasına sıkıp, sonra yuvasına gidince diğer karıncalara da bulaşacağına dair ölülerin şafağı, 28 days later hayallerine kapılmamak gerekiyor.
ilacın en etkili (belki de tek etkili) kullanım yolu; zararlıların* dairenize giriş yaptığı duvar çatlakları, boru girişi veya dolap kenarlarındaki açıklıklar/çatlaklara bolca püskürtmek. mücadelenizin ertesi günü tekrar karıncayla karşılaşmanız ise, büyük ihtimalle karıncaların giriş* için başka bir nokta bulduğuna işaret eder. işbu nedenle karınca deyip geçmemek, hareket doğrultularını takip etmek, onları anlamaya çalışmak, gerekirse kılık değiştirmek izlenecek en uygun yöntemlerdendir. yalnız bu giriş noktalarının çokluğu, mücadeleyi imkansızlığa götürebilir veya zehirleyerek kendinizi öldürmenizle sonuçlanabilir (sıkılmadık* bir kulak arkanızın kalması gibi).
giriş yaptıkları sınır geçitlerinde uygun önlemleri almak*, vatan sathında* organize bir mücadele yürütmek* ve espiyonaj ile düşman* hakkında bilgi toplamak (favori besinlerini ortada bırakmamak), yöntemleri icra edildiğinde, birkaç ay süreyle karınca görmemeniz olasıdır. ilacın etkisinin kaybolmasıyla, birkaç ay sonra aynı mücadele yeniden alevlenir.
dolayısıyla 'evi karınca basması'na karşı mutlak bir çözüm yoktur. sev*, terket* veya aktif savaş* yegane seçilebilir çözümlerdir.
(bkz: entry'de rts tadı yakalamak)
bu tip durumlarda ben kendi evimdeki karınca kolonisini maşa olarak kullanıyorum bazen komşu dairelerden evi basmaya gelen karıncalar oluyor, onlarla benim evde ikamet eden karıncaları kapıştırıyorum kardeşi kardeşe kırdırıyorum
biz bu sayede (birbirimizden faydalanarak) birlikte yaşamaya alıştık hem evimde yatıp kalkan karıncaların ne oldukları, kaç kişi oldukları falan da belli yani kontrol bende en azından
(bkz: karıncalar yönetime el koydu)
normal bir doğa olayı olarak karşılanamayacak olaydır, çünkü önce sevgiyle karşıladığınız karınca kardeşlerin* bir süre sonra sizi ısırdıklarını ve oturduğunuz yerde sizi yemeye başladıklarını fark edersiniz. yazı sıcak hava dalgası ile evde parti verme aşamasını geçip ziyafet vermektedirler :)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
Karınca bir gün yine rızkının peşinde iken Bok Böceği ile karşılaşmış. Bok böceği, herhalde karıncanın çok çalıştığından mütevellit onun bir gariban olduğunu düşünerek müstehzi bir şekilde: Selamun Aleyküm karınca kardeş gel hele bi çayımızı iç, demiş.
Karınca: Aleyküm selam da tanıyamadım kusuruma bakma, diyerek elindeki çuvalı bırakıp Bok böceğinin yanına ilişmiş.
BB: Nasıl tanıyamazsın karınca kardeş biz aynı mahallenin evladıydık, tabi sonra biz taşındık, babamın durumu düzelince karşı mahalledeki siteden bir daire aldı da.
Karınca: Yav sen ne kadar değişmişsin, önceden zayıftın hem sen karınca değil miydin? Annen-baban da karıncaydı bildiğim kadarıyla?
BB: Yav karınca kardeş sen de hiç değişmemişsin küçükken de saftirik bir çocuktun, şartlar değişti biz de meslek icabı ayak uydurduk haliyle, biraz da göbek yaptık, bakma benim böyle göründüğüme, benim babam karınca ha, annem de tesettürlü hem. (o arada karıncaya bir çay, bok böceğine bir soda gelir)
Karınca: Peki neden bu işi yapıyorsun, (biraz çekimser) yani bok taşıyorsun?
BB: Ne, bok mu taşımak, sen de mi onlardansın yoksa, yani bizim muhalifimiz orman hainlerinden?
Karınca: Estağfurullah kardeş bizim safımız bellidir. Benim demek istediğim
BB: O zaman muhalefet ağzıyla konuşma karınca kardeş, senin o bok dediklerin bizim ormanlar kralımızın dışkıları, düşmanlarımız kralımızı tahtından etmek istiyor. Biz onları temizlemezsek onu yalnız bırakmış oluruz. Herkes tarafını belli edecek karınca misali.
Karınca: Benim demek istediğim, bok taşımadan da kralı müdafaa edebilirsin. Yanlış yaptığında yanlışını gösterirsin. Zaten ortalığı her pislettiğinde üç beş kişi tarafından pisliği mislik zannettirilerek duracaksa makamında, durmasın insin. Ha yanlış anlama beni, biz daha iyi olmasını istiyoruz, kendisini düzeltmesini.
BB: Madem sen de destekliyorsun yanımızda ol kardeş, sen de yolunu bulursun, baksana kemiklerin sayılıyor, sağ olsun kralımız avladığı hayvanlardan bize de birer parça veriyor.
Karınca: Sağ ol kardeş ama ben karıncalığımdan memnunum, bu yaştan sonra bok böceği kabuğu giyecek değilim.
BB: Yahu ne kadar vefasız adamlarmışsınız, ormanlar kralımız başımızda olmasa huzurla karınca duasını okuyabilir miydik? Bak benim annem zamanında tesettürlü olduğu için ormandan kovulmuş ama şimdi şartlar değişti, bir anlatamadık size reel politiği, iç güçler ve dış güçler ile reel politik sayesinde…
Karınca: Evet karınca misali demiştin dimi az önce, kıssadaki atamız, ağzında su taşıyan yalnız karınca, Nemrut’a itaat etmemişti hani.
BB: (şaşkın) Ha?! Çayını içmemişsin soğuttun.
Karınca: Sağ ol kardeş size afiyet olsun.
Karınca kalkar gider, düşünür: Şükür Rabbime, bize bunların kesesinden bir çayı bile nasip etmedi. Biz karınca kararınca kazanıp yiyelim. Nasıl olsa hepimiz bir gün göçeceğiz, atamız karınca gibi. Adam gibi yaşadı adam gibi öldü, derler ardımızdan; İbrahim’in yanındaydı en azından, Nemrut’un değil…
nest...
Tahta Kurusu Pisliği Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz
evi karınca basması
kesinlikle temizlikle pislikle ilgisi olmayandır. obsesif bir hatunla (her gün bağışıklığımızın çökmesi korkusuyla) yaşıyoruz, her yeri ilaçladık bilmem ne ama hala varlar bunlar. of ulen. yürürken üstünden atlayıp geçtiğimiz vatandaşları böyle topluca öldürmek çok üzücü. ya az önce boynumdan çıktı. koynuma girmiş çaktırmadan. yelloz seni.
kaşınıyorum sözlük. çok korkunç ya yemin ediyorum. yok nereye gideceklerini bilemez şekilde dolanmalar, yok şuursuzca milletin koynuna girmeler falan. saf ayağına yatmasınlar sözlük.karıncaların bir yer belirleyip orada halk kurma kararı almasıyla yaşanabilecek dumur edici olaydır. eski evimin salonunda halk kurmuştu bu abiler. evin bi sakini gibi. *
parkelerin altındalardı. sehpaya çerezdir çer çöptür bırakmayagör. derhal gelir rızıklanırlardı. ben kıyamadım ilaçlamaya falan. ama sonuçta deli ediciydi. yapmayın canım kardeşim bak eşe dosta beni fotoraf ediyosunuz desem de ı ıh.. laftan anlamama huyları var bunların. gözünü seviyim ben köpeğin kedinin. bunlar tın tın be kardeşim. kör göze parmak sokar gibi dadanıyolar en ufak bi kırıntıya aaa.
karınca duası bunlar gitsin diye olabilir mi acaba?karıncaya sorsan evi dev insanların basması falan der buna pişkin pişkin. çalışkanlarmış bi de. sanki bize çalışıyor pezemenkler.
en azından evde yiyecek bir şeyler bulunduğuna işaret eder. bizim karıncalar en son kediyi yemeğe kalktılar açlıktan, beceremeyince terk ettiler evi.
(bkz: karınca istilası)
(bkz: karınca istilasına karşı topyekün mücadele)
karşı taktik olarak; sürekli teyakkuz halinde olma, aktif savaş, takip et ve yok et* stratejileri gerektiren sancılı ve çaba gerektiren bir durumdur.
deneyimlerime dayanarak, piyasada bu mücadele için bulunabilecek en uygun silah yeşil siyah şişedeki detan maxi veya 44'lük magnum (ikincisi daha karizmatik ama daha az efektif bir yöntem). yalnız üzerinde yazanlara aldanıp, detan maxi'yi karıncanın kulak arkasına sıkıp, sonra yuvasına gidince diğer karıncalara da bulaşacağına dair ölülerin şafağı, 28 days later hayallerine kapılmamak gerekiyor.
ilacın en etkili (belki de tek etkili) kullanım yolu; zararlıların* dairenize giriş yaptığı duvar çatlakları, boru girişi veya dolap kenarlarındaki açıklıklar/çatlaklara bolca püskürtmek. mücadelenizin ertesi günü tekrar karıncayla karşılaşmanız ise, büyük ihtimalle karıncaların giriş* için başka bir nokta bulduğuna işaret eder. işbu nedenle karınca deyip geçmemek, hareket doğrultularını takip etmek, onları anlamaya çalışmak, gerekirse kılık değiştirmek izlenecek en uygun yöntemlerdendir. yalnız bu giriş noktalarının çokluğu, mücadeleyi imkansızlığa götürebilir veya zehirleyerek kendinizi öldürmenizle sonuçlanabilir (sıkılmadık* bir kulak arkanızın kalması gibi).
giriş yaptıkları sınır geçitlerinde uygun önlemleri almak*, vatan sathında* organize bir mücadele yürütmek* ve espiyonaj ile düşman* hakkında bilgi toplamak (favori besinlerini ortada bırakmamak), yöntemleri icra edildiğinde, birkaç ay süreyle karınca görmemeniz olasıdır. ilacın etkisinin kaybolmasıyla, birkaç ay sonra aynı mücadele yeniden alevlenir.
dolayısıyla 'evi karınca basması'na karşı mutlak bir çözüm yoktur. sev*, terket* veya aktif savaş* yegane seçilebilir çözümlerdir.
(bkz: entry'de rts tadı yakalamak)bu tip durumlarda ben kendi evimdeki karınca kolonisini maşa olarak kullanıyorum bazen komşu dairelerden evi basmaya gelen karıncalar oluyor, onlarla benim evde ikamet eden karıncaları kapıştırıyorum kardeşi kardeşe kırdırıyorum
biz bu sayede (birbirimizden faydalanarak) birlikte yaşamaya alıştık hem evimde yatıp kalkan karıncaların ne oldukları, kaç kişi oldukları falan da belli yani kontrol bende en azından(bkz: karıncalar yönetime el koydu)
normal bir doğa olayı olarak karşılanamayacak olaydır, çünkü önce sevgiyle karşıladığınız karınca kardeşlerin* bir süre sonra sizi ısırdıklarını ve oturduğunuz yerde sizi yemeye başladıklarını fark edersiniz. yazı sıcak hava dalgası ile evde parti verme aşamasını geçip ziyafet vermektedirler :)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
Karınca bir gün yine rızkının peşinde iken Bok Böceği ile karşılaşmış. Bok böceği, herhalde karıncanın çok çalıştığından mütevellit onun bir gariban olduğunu düşünerek müstehzi bir şekilde: Selamun Aleyküm karınca kardeş gel hele bi çayımızı iç, demiş.
Karınca: Aleyküm selam da tanıyamadım kusuruma bakma, diyerek elindeki çuvalı bırakıp Bok böceğinin yanına ilişmiş.
BB: Nasıl tanıyamazsın karınca kardeş biz aynı mahallenin evladıydık, tabi sonra biz taşındık, babamın durumu düzelince karşı mahalledeki siteden bir daire aldı da.
Karınca: Yav sen ne kadar değişmişsin, önceden zayıftın hem sen karınca değil miydin? Annen-baban da karıncaydı bildiğim kadarıyla?
BB: Yav karınca kardeş sen de hiç değişmemişsin küçükken de saftirik bir çocuktun, şartlar değişti biz de meslek icabı ayak uydurduk haliyle, biraz da göbek yaptık, bakma benim böyle göründüğüme, benim babam karınca ha, annem de tesettürlü hem. (o arada karıncaya bir çay, bok böceğine bir soda gelir)
Karınca: Peki neden bu işi yapıyorsun, (biraz çekimser) yani bok taşıyorsun?
BB: Ne, bok mu taşımak, sen de mi onlardansın yoksa, yani bizim muhalifimiz orman hainlerinden?
Karınca: Estağfurullah kardeş bizim safımız bellidir. Benim demek istediğim
BB: O zaman muhalefet ağzıyla konuşma karınca kardeş, senin o bok dediklerin bizim ormanlar kralımızın dışkıları, düşmanlarımız kralımızı tahtından etmek istiyor. Biz onları temizlemezsek onu yalnız bırakmış oluruz. Herkes tarafını belli edecek karınca misali.
Karınca: Benim demek istediğim, bok taşımadan da kralı müdafaa edebilirsin. Yanlış yaptığında yanlışını gösterirsin. Zaten ortalığı her pislettiğinde üç beş kişi tarafından pisliği mislik zannettirilerek duracaksa makamında, durmasın insin. Ha yanlış anlama beni, biz daha iyi olmasını istiyoruz, kendisini düzeltmesini.
BB: Madem sen de destekliyorsun yanımızda ol kardeş, sen de yolunu bulursun, baksana kemiklerin sayılıyor, sağ olsun kralımız avladığı hayvanlardan bize de birer parça veriyor.
Karınca: Sağ ol kardeş ama ben karıncalığımdan memnunum, bu yaştan sonra bok böceği kabuğu giyecek değilim.
BB: Yahu ne kadar vefasız adamlarmışsınız, ormanlar kralımız başımızda olmasa huzurla karınca duasını okuyabilir miydik? Bak benim annem zamanında tesettürlü olduğu için ormandan kovulmuş ama şimdi şartlar değişti, bir anlatamadık size reel politiği, iç güçler ve dış güçler ile reel politik sayesinde…
Karınca: Evet karınca misali demiştin dimi az önce, kıssadaki atamız, ağzında su taşıyan yalnız karınca, Nemrut’a itaat etmemişti hani.
BB: (şaşkın) Ha?! Çayını içmemişsin soğuttun.
Karınca: Sağ ol kardeş size afiyet olsun.
Karınca kalkar gider, düşünür: Şükür Rabbime, bize bunların kesesinden bir çayı bile nasip etmedi. Biz karınca kararınca kazanıp yiyelim. Nasıl olsa hepimiz bir gün göçeceğiz, atamız karınca gibi. Adam gibi yaşadı adam gibi öldü, derler ardımızdan; İbrahim’in yanındaydı en azından, Nemrut’un değil…