Japonya anayasal monarşi olup İmparator'un yetkileri oldukça kısıtlıdır. Japonya Anayasası'na göre imparator “devletin ve halkın birliğinin simgesidir” ve egemenlik hakkı olmaksızın sadece törensel bir rol oynar. Egemenlik ise Japon halkına ait olup güç Başbakan ve Diet'in diğer seçilmiş üyeleri tarafından esas tutulur.[64]Akihito'nun çekilmesinden sonra tahta çıkan Naruhito, 'da bu yana Japonya İmparatoru'dur.
Japonya'nın yasama organı Ulusal Diet çift meclisli bir parlamentodur. Diet her dört yılda bir halkoyuyla seçilen sandalyeli Temsilciler Meclisi, altı yıl görev yapan halk tarafından seçilmiş üyelere sahip sandalyeli Danışmanlar Meclisi'nden oluşmaktadır. 20 yaş üzeri yetişkinlerin gizli oyla tüm seçilebilen makamlar[64] için genel oy hakkı bulunmaktadır.[65] Diette sosyal liberal Japonya Demokratik Partisi
kaynağı değiştir]
Japon İmparatorluğunun yılındaki en geniş sınırları
II. Dünya Savaşını kaybettikten sonra Japonya topraklarının işgal güçleri tarafından paylaşımını gösteren harita
10 Mart 'te, Komodor Matthew C. Perry ve Amerika Birleşik Devletleri Donanması'na ait Siyah Gemiler, Kanagawa Sözleşmesi ile Japonya'nın dış dünyaya açılmasını zorladı. Bakumatsu döneminde daha sonra Batı ülkeleri ile yapılan benzer antlaşmalar ekonomik ve siyasi krizler getirdi. Şogunun istifası Boshin Savaşı'na yol açtı ve sonucunda tek bir İmparator'un (Meiji Restorasyonu) yönetiminde merkezi bir devlet kuruldu.[30] Batılı siyasi, adli ve askeri kurumları benimseyen Kabine, Özel Konsey'i organize etti , Meiji Anayasasını tanıttı (29 Kasım ) ve Ulusal Diyet'i topladı.[31] Meiji döneminde (–), Japonya İmparatorluğu , Asya'daki en gelişmiş ülke ve etki alanını genişletmek için askeri çatışma peşinde koşan sanayileşmiş bir dünya gücü olarak ortaya çıktı.[32][33][34]Birinci Çin-Japon Savaşı (–) ve Rus-Japon Savaşı'ndaki zaferlerden sonra (–) Japonya; Tayvan, Kore ve Sahalin'in güney yarısının kontrolünü ele geçirdi.[35] Japon nüfusu yılında 35 milyon iken 'te 70 milyona çıkarak kentleşmeye önemli bir geçiş yaptı.[36][37]
yüzyılın başlarında, artan yayılmacılık ve militarizasyonun gölgesinde kalan bir Taişo Dönemi (–) görüldü.[38][39]I. Dünya Savaşı'na İtilaf devletleri safında katılan Japonya'nın Pasifik ve Çin'deki Alman sömürge imparatorluğu mallarını ele geçirmesine izin verildi.[39] 'ler, devletçiliğe doğru siyasi bir kaymaya, Büyük Tokyo Depremi'nin ardından bir kanunsuzluk dönemine, siyasi muhalefete karşı yasaların çıkarılmasına ve bir dizi darbe girişimine tanık oldu. Bu süreç 'larda hızlandı ve liberal demokrasiye karşı bir düşmanlığı paylaşan ve kendilerini Asya'da yayılmaya adamış birkaç radikal milliyetçi grup doğurdu. 'de Japonya, Mançurya'yı işgal etti ve işgal etti ve işgalin uluslararası kınanmasının ardından iki yıl sonra Milletler Cemiyeti'nden ayrıldı.[40] 'da Japonya, Nazi Almanyası ile Anti-Komintern Paktı'nı imzaladı ve Üçlü Paktı onu Mihver Devletleri'nden biri haline getirdi.[37]
Japonya İmparatorluğu 'de Çin'in diğer bölgelerini işgal ederek İkinci Çin-Japon Savaşı'nı (–) hızlandırdı.[41] 'ta İmparatorluk, Fransız Hindiçini'ni işgal etti ve ardından Amerika Birleşik Devletleri Japonya'ya petrol ambargosu koydu.[37][42] 7–8 Aralık 'de Japon kuvvetleri Pearl Harbor'a ve diğerlerinin yanı sıra Malaya, Singapur ve Hong Kong'daki İngiliz kuvvetlerine sürpriz saldırılar düzenleyerek Pasifik'te II. Dünya Savaşı'nı başlattı.[43] Savaş sırasında Japonya tarafından işgal edilen bölgelerde, yerel sakinlere karşı çok sayıda suistimal işlendi ve kadınlara rahatlatıcı kadınlar (Japonca: 慰安婦 (ianfu)) adıyla zorla cinsel kölelik yaptırıldı.[44] Sonraki dört yıl boyunca, Sovyetlerin Mançurya'yı işgali ve 'te Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası saldırısı ile sonuçlanan Müttefik zaferlerinden sonra, Japonya koşulsuz teslim olmayı kabul etti.[45] Savaş, Japonya'nın kolonilerine ve milyonlarca insanın hayatına mal oldu. Müttefikler milyonlarca Japon yerleşimciyi Asya'daki eski kolonilerinden ve askeri kamplarından geri gönderdiler ve Japon İmparatorluğu'nu ve fethettiği topraklar üzerindeki etkisini büyük ölçüde ortadan kaldırdılar.[46][47] Müttefikler, Japon liderlerini savaş suçlarından yargılamak için Uzak Doğu Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi'ni topladılar.[47]
'de Japonya, liberal demokratik uygulamaları vurgulayan yeni bir anayasa kabul etti.[47] Müttefik işgali 'de San Francisco Antlaşması ile sona erdi [48] ve Japonya'ya 'da Birleşmiş Milletler üyeliği verildi.
Rekor bir ekonomik büyüme dönemi Japonya'yı dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olmaya itti. Bu dönem 'ların ortalarında sona erdi.[49] 11 Mart 'de Japonya'da dünya kayıtlı tarihinin en büyük depremlerinden biri olan Tōhoku depremi ve tsunamisi yaşandı ve bu deprem Fukuşima I Nükleer Santrali kazaları'na sebep oldu. yılında Senkaku Adaları (Çince Diaoyü) nedeniyle Çin ile aralarında ada krizi yaşandı.[50]