İstinaf, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı Yargıtaydan önce başvurulan itiraz merciidir. Önceki uygulamada istinaf mahkemeleri kurulmadan önce ilk derece mahkemelerince verilen kararlar doğrudan Yargıtay’a taşınmaktaydı. Ancak bu durum uyuşmazlıkların sayısının artması ve dolayısıyla Yargıtay’ın iş yükünün artması ve yargılama süreçlerinin uzamasına neden olmaktaydı. Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak 3 dereceli bir teşkilat sistemine geçilmiştir. İstinaf Türk yargı sistemine yılında girmiştir. İstinaf, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararların hem usul yününden hem de esas yönünden bir üst derece mahkemesince incelenmesi anlamına gelir. İstinaf incelemeleri istinaf mahkemelerince yapılır. Her ilde istinaf mahkemesi yoktur. Mevcut istinaf, yani Bölge Adliye Mahkemesi sayısı en son Denizli, Malatya ve Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemelerinin de açılması ile 18’e yükselmiştir. Son düzenlemeyle beraber ülkemizde şu illerde Bölge Adliye Mahkemesi bulunmaktadır:
yılında istinaf sınırı TL, istinaf sonrası temyiz sınırı TLdir. TL altındaki bir parasal karar kesindir ve üst mahkemeye başvurulamaz. (Resmi sınırlar değildir. %,93 Yeniden Değerleme Oranı kullanılarak hesaplanmıştır.)
İstinaf, ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı Yargıtaydan önce başvurulan itiraz merciidir. Önceki uygulamada istinaf mahkemeleri kurulmadan önce ilk derece mahkemelerince verilen kararlar doğrudan Yargıtay’a taşınmaktaydı. Ancak bu durum uyuşmazlıkların sayısının artması ve dolayısıyla Yargıtay’ın iş yükünün artması ve yargılama süreçlerinin uzamasına neden olmaktaydı. Yargıtay’ın iş yükünü azaltmak 3 dereceli bir teşkilat sistemi kurmak amacıyla çeşitli adımlar atılmış ve bu adımlar neticesinde yılında istinaf mahkemeleri kurulmuştur. yılı itibarı ile il ve ilçe mahkemelerinin vermiş olduğu ilk derece mahkemelerinin kararlarına karşı bağlı bulunduğu bölge adliye mahkemesine başvurulabilmektedir.
İstinaf incelemesi şekli inceleme ve esas inceleme olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar:
İstinaf – Hukuk Mahkemeleri – Kesinlik Sınırı | ₺ |
İstinaf – İş Mahkemeleri – Kesinlik Sınırı | ₺ |
İstinaf – İcra Hukuk Mahkemeleri – Kesinlik Sınırı | ₺ |
Temyiz – Hukuk Mahkemeleri | ₺ |
Temyiz – İş Mahkemeleri | ₺ |
Temyiz – İcra Hukuk Mahkemeleri | ₺ |
Temyizde Duruşma Talep Sınırı – Hukuk Mahkemeleri | ₺ |
Karar Düzeltme Sınırı – Hukuk Mahkemeleri | ₺ |
Senetle/Tanıkla İspat Sınırı | ₺ |
Vergi Davaları, Tam Yargı Davaları ve İdari İşlemlere Karşı Açılan İptal Davalarında İstinaf – Kesinlik Sınırı | ₺ |
Vergi Davaları, Tam Yargı Davaları ve İdari İşlemlere Karşı Açılan İptal Davalarında Temyiz Sınırı | ₺ |
Tam Yargı ve Vergi Davalarında Duruşma Talep Sınırı | ₺ |
İdari Yargı – Tek Hakimle veya Kurul Halinde Çözülecek Davalarla İlgili Üst ve Alt Sınırlar | ₺ |
İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiştir. HMKya göre aleyhine istinaf yoluna kural olarak gidilebilecek davalar:
İlk derece mahkemesince verilen kararlar kural olarak istinafa tabidir. Ancak bu kuralın istisnaları mevcuttur. İstisnalar ise şunlardır:
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda hangi sebeplerden dolayı istinaf yoluna başvurulabileceği tek tek sayılmamış olup ilgili maddelerden hangi kararların istinaf yoluna götürülebileceği çıkarılmaktadır. Genel olarak istinaf sebebi olarak maddi hukukun ve usul hukukunun yanlış uygulanması olduğu kabul edilebilir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu maddesine göre: Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
İstinaf mahkemesi tarafından aşağıda belirtilen durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak duruşma yapılmadan karar verilebilir;
İstinaf incelemesinin içinde yer alan kural olarak istinaf yoluna başvurulacak kararlar hakkında, ilk derece mahkemesinin olaylara, delillere, hukuki sebeplere ilişkin değerlendirmesi konusundaki eksilik ve yanlışlıklar istinaf sebebi olabilir, yani, vakıaların tespit ve değerlendirmesindeki hatalar ile hukukun yanlış uygulanmasından kaynaklanan hatalar istinaf sebebi olacaktır. Yargılamaya etki etmeyen, tamamen lehine karar verilen tarafın, tek başına istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararın olmaması gibi hukuki yararın olmadığı konular ve yazı veya hesap hatası gibi, yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, denetim gerektirmeyen maddi hataların ilk derece mahkemesinde de düzeltilmesi sebebiyle (HMK m) istinaf konusu yapılması söz konusu olmaz.
İstinaf yoluna başvurma dilekçeyle yapılır. İstinaf başvuru dilekçesinde,
İstinaf dilekçesinde, istinaf sebeplerinin ve gerekçelerinin ayrıntılı ve açık bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. Aksi halde hak kaybına uğranılabilir. Usul hukuku ve maddi hukuka ilişkin iddia edilen yanlışlıkların tek tek belirtilmesi gerekir. Çünkü kural olarak istinaf mahkemesi taleple bağlı olarak inceleme yapacaktır. İstinaf dilekçesinde talepte açıkça belirtilmelidir.
İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye ya da kararı veren mahkeme dışında başka bir yer mahkemesine de verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verilir. Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece gerekli işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhal mahkemesine bildirilir.
İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda, HMK ’inci madde hükmü uygulanır. Bu madde uyarınca; taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.
İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğden itibaren iki hafta içinde, cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verebilir (HMK m). Kararı veren mahkeme, dilekçeler verildikten veya bunun için belli süreler geçtikten sonra, dosyayı dizi listesine bağlı olarak ilgili bölge adliye mahkemesine gönderir.
İstinaf yoluna başvuruda bulunan, dilekçeyi verirken, tebliğ giderleri de dahil olmak üzere gerekli harç ve giderleri ödemek zorundadır (HMK m) Bunların hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, kararı veren mahkemece bir haftalık kesin süre verilmesi, ödemenin bu süre içinde tamamlanmaması halinde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirilmesi esası benimsenmiştir. Bu bildirime rağmen; bir haftalık kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, istinaf yoluna başvurulmamış sayılır. Bu yükümlülüğe uymamanın sonucunu belirlemek, başvuruya konu teşkil eden kararı vermiş olan ilk derece mahkemesine aittir.
İstinaf yoluna başvururken maktu başvuru harcı alınmaktadır. Bu maktu harcın yanında dava konusuna göre maktu veya nispi karar ve ilam harcı alınmaktadır. Başvurunun yapılmamış sayılmasına ilişkin karara karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.
İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bütün geçici hukuki koruma kararları için değil, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz bakımından istinaf yoluna başvurmak mümkündür. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz dışında kalan delil tespiti, defter tutulması ve mühürleme işlemi yapılması gibi geçici hukuki korumalar için istinaf yoluna başvurma imkânı yoktur.
Özel kanunlarında ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz anlamında bir geçici hukuki koruma düzenlenmişse, bunlara ilişkin kararlar hakkında da ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî hacze ilişkin kanun yolu hükümleri uygulanabilir. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü hâlinde, itiraz imkânı bulunduğundan önce bu yola başvurulması, itiraz üzerine verilecek kararlar hakkında istinaf yolunun açılması kabul edilmişken, talebin reddi hâlinde; itiraz imkânı söz konusu olmayacağından doğrudan istinafa başvurulması kabul edilmiştir.
Hukuk mahkemeleri kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulması, ilk derece mahkemesi kararının icra edilebilir niteliğini ortadan kaldırmamaktadır. Başka bir deyişle, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olması ilke olarak kararın icrasını durdurmayacaktır (İİK m). İstinaf incelemesi devam ederken kural olarak mahkeme kararı icra edilmeye devam edecektir. Böylece, istinaf yoluna başvurulması kendiliğinden hakkın yerine getirilmesini geciktirici bir etki doğurmamaktadır.
İstinaf yoluna başvurulması nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verme yetkisi, tek dereceli sistemde temyiz yoluna başvurulmasında olduğu gibi, bölge adliye mahkemesine tanınmıştır. Böylece, istinaf yoluna başvurulmasının bütünüyle haksız olduğunun anlaşıldığı durumlarda, icranın geri bırakılması isteminin reddedilmesi olanağı bölge adliye mahkemesindedir. Kişiler ve aile hukukuna, taşınmaz mala ve bunlar üzerindeki ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu kararlar için icranın durması için İİKnın maddesine göre icranın geri bırakılması kararı alınmalıdır.
İİKnın maddesine gore: “İlama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmi bir merciye depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak mali mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk halinde uzatılabilir.”
İstinaf başvurusunda temyizden farklı olarak teminatın iadesi kararın bozulması halinde bozmanın mahiyetine göre karar verilirken, istinafta, istinaf başvurusunu haklı bulan bölge adliye mahkemesi teminatın geri verilip verilmeyeceğine kendisi karar verir (İİK m/5). Bu yönü ile istinaf ve temyiz farklılık göstermektedir. Nafaka kararları için ise icranın geri bırakılması kararı verilemez (HMK m). Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması (veya temyizen bozulması) halinde icra muamelelerini olduğu yerde durdurur (IIK m/1).
Bir ilam hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ise (ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse), ayrıca hükme gerek kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade edilir. (İİK m/2). Fakat böyle bir durumda üçüncü şahısların hüsnüniyetle kazandıkları haklara halel gelmez (İİK m/2).
Kural olarak ilk derece mahkemesi dilekçeyi inceleme yetkisi yoktur. Fakat ilk derece mahkemesinin üç hususta başvuruyu inceleme hakkı vardır (HMK m, HMK m). Aşağıda belirtilen bu üç hususu inceleyip başvuruyu kabul etmeme yetkisi vardır. Bu üç husus:
Gerekli harç ve giderler hiç yatırılmamışsa istinaf dilekçesi ilk derce mahkemesi tarafından kabul edilmeyecektir. Fakat harç ve giderlerin ödenmediği ada eksik ödendiği daha sonra anlaşılır ise bir haftalık süre verilecek ve yukarıda belirtildiği gibi işlem yapılacaktır.
İstinaf yoluna başvurunun kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin olan bir karara ilişkin olması hâlinde istinaf dilekçesi reddedilir. Bu ret kararı yatırılan giderlerden karşılanmak suretiyle ilgiliye tebliğ edilir. Ret kararına karşı ilgilinin bir hafta içinde istinaf yoluna başvurma hakkı vardır. Süresinde başvuru yapıldığı ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmediği takdirde, yeniden dilekçe verilmesine gerek kalmaksızın, ilk istinaf dilekçesine göre inceleme yapacaktır.
İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri varsa, bu özel hükümler uygulanacaktır. Mesela iş mahkemelerinde iş Mahkemeleri Kanununa göre istinafa başvuru süresi kararın tefhim ve tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür ( sayılı Kanun m.8/2). İcra ve iflas Kanununa göre icra mahkemesi kararlarına karşı tefhim ve tebliği tarihinden itibaren on gündür.
İstinaf süresinin zaman zaman kaçırılması durumu ortaya çıkmaktadır. Ancak bu halde dahi kişilerin istinaf başvuru hakkı ortadan kalkmamaktadır. İstinaf süresini kaçırmış olan taraf, karşı tarafın istinaf dilekçesine vereceği cevapla katılma yolu ile istinaf yoluna başvurabilir. Elde olmayan sebeplerle, istinaf süresinin kaçırılması halinde, eski hâle getirme talebinde bulunabilir (HMK m).
İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, süresi içinde cevap vermekle yetinmeyip bu cevap dilekçesiyle kendine özgü nedenler ileri sürerek istinaf yoluna başvurabilir. Bu başvuru, asıl başvuruya bağımlı bir istinaf yolu başvurusudur. Bu nedenle katılma yolu ile istinaf yoluna başvuru, asıl başvuran taraf başvurusundan feragat eder veya istemi esasa girilmeden önce reddedilirse, hüküm doğurmaz. Çünkü kural olarak asıl istem incelenmezse, ona bağlı olan istemin de incelenmemesi gerekir.
İstinaf yoluna başvuran tarafın istemi esasa girildikten sonra reddedilirse, bu durum katılan tarafın isteminin incelenmesine engel olmaz. Bunun gibi, taraflar bölge adliye mahkemesindeki uyuşmazlığı sona erdirirlerse, katılma yolu ile istinaf yoluna başvuru da etkisini kaybeder. Asıl istinaf yoluna başvuru isteminin esasına girilip inceleme yapılmadan, katılan tarafın istemi hakkında bir inceleme yapılamaz.
Kötüniyetli olarak istinaf yoluna başvuran taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Kötüniyetli olarak istinaf yoluna başvuran taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına mahkûm edilebilir
İstinaf hakkı doğmadan taraflar istinaftan feragat edemezler. İstinaf hakkı dolmadan bir hak mevcut olmayacağından feragatte edilemez. İstinaf hakkı doğduktan sonra feragat edilebilir. İlk derece mahkemesinde görülmüş olan davanın taraflarının, istinaf yoluna başvurma hakkından feragat edebilmeleri için; ilâmın kendilerine tebliğ edilmiş olması şartını öngörülmüştür. Böylece, bir hak doğmadan ondan feragat edilemez.
İstinaf hakkı bulunan taraf kanuni süre içerisinde istinaf yoluna başvurmayarak bu hakkından feragat edebilir ya da istinaf yoluna başvurmayacağını açıkça belirterek de feragat edebilir. Bu durumda herhangi bir istinaf başvurusu söz konusu olmayacaktır. Bu şekilde istinaf hakkından feragat edilir ve karşı taraf da istinaf etme hakkını kullanmaz ya da istinaf hakkından feragat ettiğini beyan ederse dosya kesinleştirilir.
İstinaf başvurusu yapıldıktan sonrada feragat edilebilir. İstinaf yoluna başvurduktan fakat bölge adliye mahkemesine gönderilmeden önce feragat edilir ise ilk derece mahkemesi feragat nedeni ile istinaf başvurusunu reddedecektir. İstinaf başvurusu üzerine dava dosyası bölge adliye mahkemesine gönderilmiş, fakat henüz karara bağlanmamışsa istinaf mahkemesi feragat nedeniyle reddedecektir. Yani istinaf mahkemesi dava dosyasını ilk derece mahkemesine göndermeden kendisi ret kararı verecektir.
Hukuk davası istinaf incelemesi şu aşamalardan oluşur:
İstinaf incelemesi şekli inceleme ve esas inceleme olmak üzere iki aşamadan oluşmaktadır. Ön incelemede esasa girmeye engel teşkil edecek hususların olup olmadığı incelenirken; esas incelemede ise istinaf başvurusunun haklı olup olmadığı ve yeniden inceleme yapılıp yapılmaması gerektiği incelenecektir.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda mahkeme:
HMKnın maddesine göre istinaf dilekçesinin, kanuni süre geçtikten sonra verilmesi, kesin olan bir karara ilişkin olması ve gerekçeli harç ve giderlerin yatırılmaması halinde kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar vermelidir. Şayet kararı veren ilk derece mahkemesi bu hususları gözden kaçırışa ya da yanlış bir karar verebilme ihtimaline karşı istinaf mahkemesi de ön inceleme aşamasında bu hususları incelemelidir.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır. İnceleme sırasında gereken hallerde başka bir bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir, Bölge idare mahkemesi başka yargı çevresindeki işlemleri yaptırabilmesi için istinabe mecburidir. Fakat kendi yargı çevresindeki ilk derece mahkemesinden istinabe talebinde bulunmak mecburi değildir.
Aksine hüküm bulunmayan hallerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, bölge adliye mahkemesinde de uygulanır (HMK m). Şayet ilk derece mahkemesinde yazılı yargılama usulü ön görülmüş ise yazılı yargılama; basit yargılama usulü ön görülmüş ise basit yargılama usulü uygulanacaktır. İstinafa ilişkin özel düzenlemeler var ise mutlaka öncelikli olarak bunlar uygulanmalıdır.
Bazı durumlarda bölge adliye mahkemesi esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. Bu hallere örnek olarak,
Yukarıda belirtilen haller dışında inceleme, duruşmalı olarak yapılır. Bu durumda duruşma günü taraflara tebliğ edilir.
İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde, başvurunun esastan reddine, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmesine rağmen yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında davanın esasıyla ilgili olarak duruşma yapılmadan karar verilir.
Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince inceleme, davanın özelliğine göre; heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır. Buradaki incelemeden kasıt; tahkikattır. Ancak, burada ilk derecedeki tahkikattan farklı olarak, bölge adliye mahkemesince, hem denetim çerçevesinde hem de gerekirse yeniden dava konusu hakkında inceleme yapılacaktır.
Bölge adliye mahkemesi, incelemesini istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplere bağlı olarak yapacaktır. Bunun için istinaf dilekçesinde, istinaf sebepleri tek tek gösterilmelidir. Kamu düzenini ilgilendiren hususlarda, bölge adliye mahkemesi istemle bağlı olmaksızın resen inceleme yapar. Mesela; kamu düzenini ilgilendiren görev kuralına aykırılık bölge adliye mahkemesince resen incelenir. Yine dava şartlarının var olup olmadığı, bölge adliye mahkemesince resen araştırılır. Bunun gibi, resen araştırma ilkesinin geçerli olduğu davalarda, bölge adliye mahkemesi tarafların istemiyle bağlı olmaksızın ilk derece mahkemesinin kararını inceler.
HMKnın maddesine göre: Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda;
Bölge adliye mahkemesinde gerektiğinde tahkikat (soruşturma) yapılabilse de, ilk derece mahkemelerinden farklı olarak, karşı dava açılamaz, davaya müdahale talebinde bulunulamaz, davanın ıslahı ve HMK inci maddenin birinci fıkrası hükmü saklı kalmak üzere davaların birleştirilmesi istenemez. Bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz.
Bölge adliye mahkemesinin yetkisi kesin yetki olup kamu düzenindendir. Bölge adliye mahkemesi için yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK m). Fakat taraflar ilk derece mahkemesi için kural olarak yetki sözleşmesi yapabileceklerinden (kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde) dolaylı olarak bölge adliye mahkemesi için yetki sözleşmesi yapmış olacaklardır.
Bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi olarak davaya baktığı sınırlı haller dışında, bu mahkemeye doğrudan dava açılamayacağından karşı dava da açılamaz. Davaya müdahale, hakkı veya borcu bir davanın sonucuna bağlı olan üçüncü kişinin taraflardan birisine katılması ve ona yardım etmesi olduğundan, müessese niteliği itibarıyla ancak, ilk derece mahkemesinde yarar sağlayacağı öngörülerek bölge adliye mahkemesinde davaya katılma olanağı yoktur.
Bölge adliye mahkemesi ancak, ilk derece mahkemesince karara bağlanan davalara bakabileceğinden, başka ilk derece mahkemesinde henüz karara bağlanmamış dava ile birleştirme söz konusu olamayacaktır, bölge adliye mahkemesinde davaların birleştirilmesi istenemez. Bölge adliye mahkemelerinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, bu konuda yetki sözleşmesi yapılamaz. Islah ilk derece mahkemesinde hüküm ifade edeceğinden, bölge adliye mahkemesinde ıslah kabul edilmemiştir.
Bölge adliye mahkemesi iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırılığı kendiliğinden gözetir. Tarafların, ilk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak ileri sürmediği deliller de bölge adliye mahkemesinde incelenemez. Ancak; ilk derece mahkemesinde usulüne uygun olarak ileri sürüldüğü halde, haksız olarak reddedilip incelenmeyen veya ilk derece mahkemesinde mücbir bir sebeple gösterilebilme olanağı bulunmayan ya da tarafın geç ileri sürmesinde bir kusurun bulunmadığı deliller, bölge adliye mahkemesinde incelenebilir. Bunun gibi, bölge adiye mahkemesince kendiliğinden incelenecek hususlar, şüphesiz taraflarca da ileri sürülebilir.
Kural olarak istinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılır. Bu durumda duruşma günü taraflara tebliğ edilir (HMK m). HMKnın maddesinde sayılan hallerde duruşma yapılmasına gerek yoktur. Duruşma yapılması gereken hallerde duruşma yapılmaması temyiz sebebi oluşacaktır. Bölge adliye mahkemesinde yapılacak duruşma için taraflara gönderilecek davetiyelerde nerede ve ne zaman hazır bulunmaları gerektiği, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde tahkikatın yolluklarında yapılarak karar verileceği bildirilir.
Bölge adliye mahkemesine başvuran tarafa gönderilecek davetiyede, yapılacak tahkikatla ilgili olarak belirlenen gideri duruşma gününe kadar yatırması istenir. Bu giderler, daha sonra yapılacak tebligatlar da düşünülerek yeteri kadar avans olarak alınmalıdır. Başvuranın kabul edilebilir bir mazereti varsa, bunu süresi içinde bölge adliye mahkemesine bildirdiği takdirde, bu mazereti kabul edilirse, giderlerini yatırmak şartıyla, yeni bir duruşma günü belirlenerek taraflara tebliğ edilir.
Başvuran, kendisine usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı halde duruşmaya gelmezse ve kabul edilebilir bir mazeret de bildirmezse ya da gerekli avansı süresi içinde yatırmazsa, inceleme dosya üzerinden yapılarak mevcut durumuna göre karar verilir. Ancak, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilemiyorsa, başvuru reddedilir. İlk derece mahkemesinden farklı olarak usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına kararı verilmez.
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilir.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ () HUKUK DAİRESİNE
Sunulmak üzere
ANKARA … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
Dosya No : …./…..E. ……/…….K.
İstinaf Yoluna
Başvuran Davacı : Adı ve Soyadı, (T.C. Kimlik No) Adres
Vekili :Av. Umur Yıldırım Adres
Davalı : Adı ve Soyadı, (T.C. Kimlik No) Adres
Vekili : Avukat Adı ve Soyadı Adres
Tebliğ Tarihi /…/
Talep Konusu : Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesinin /./.tarih ve E K.. Sayılı kararının bozulması istemi ile istinaf nedenlerimizin sunulmasıdır.
İstinaf Nedenleri :
Müvekkilim adına açmış olduğumuz dava bir alacak davasıdır. Açmış olduğumuz davada sunmuş olduğumuz deliller ve dinletmiş olduğumuz tanıkların tamamı bizim iddiamızı ispat etmektedir. Oysa Ankara … Hukuk Asliye Mahkemesinin.././ Tarih ve Esas, Karar sayılı kararı ile davamız reddedildiğinden istinaf yoluna müracaat etme zarureti hasıl olmuştur.
Hukuki Sebepler: Sayılı HMK m ve ilgili mevzuat.
Talep Sonucu : Yukarıda kısaca açıklanan ve resen dikkate alacağınız nedenlerle, Ankara .. Asliye Hukuk Mahkemesinin tarih ve sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini, saygılarımla arz ve talep ederim/./..
İstinaf Yoluna Başvuran Davacı Vekili
Av. Umur Yıldırım
Bu içeriğimizde, İstinaf mahkemesi nedir ? İstinaf yolu nedir ? İstinaf dilekçesi nedir ? İstinaf masrafı nedir ? İstinaf incelemesi nedir ? şeklindeki sorularınıza cevap vereceğiz. Uygulamada istinafa dair çok sayıda tereddüt ve soru ile karşı karşıya kalındığından istinaf hakkında etraflı bir bilgi verilmesi gerektiği kanaati hâsıl olmuştur.
Bu sebeple istinaf kanun yolunu mümkün olan en açık ve net ifadelerle anlatmaya çalışacağız. Sözlük anlamı “yeniden başlama” olan istinaf, hukuk terminolojisinde sözlük anlamına benzer, fakat kısmen farklı bir manaya sahiptir.
Kısaca ifade etmek gerekirse “istinaf yolu” ilk derece mahkemelerince verilmiş olan kararlara karşı başvurulan ve söz konusu kararların ikinci derecedeki yargılama makamlarınca gerek vakıa ve gerekse hukukî açıdan incelenmesi sürecine verilen isimdir. İstinaf kanun yolunun temyiz kanun yolundan en önemli farkı, istinaf merciinin kimi durumlarda ilk derece mahkemesinin yerine geçerek esastan karar verebilmesidir.
İlgili: Ceza İstinaf Dilekçesi
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemelerince verilmiş olan kararları ikinci derecede (istinâfen) inceleyen yargı merciidir. İstinâf incelemesini yapacak merci, tarihli sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ile “Bölge Adliye Mahkemeleri” olarak belirlenmiştir.
Bölge Adliye Mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur. Bölge adliye mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine, değiştirilmesine veya bu mahkemelerin kaldırılmasına Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca karar verilir. ( S.K, m. 25)
Bölge adliye mahkemeleri, başkanlık, ceza daireleri başkanlar kurulu, hukuk daireleri başkanlar kurulu, daireler, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, bölge adliye mahkemesi adalet komisyonu ve müdürlüklerden oluşur. ( S.K, m. 26)
Bölge adliye mahkemeleri, hukuk ve ceza dairelerinden oluşur. Her bölge adliye mahkemesinde en az üç hukuk ve en az iki ceza dairesi bulunur. Gerekli hâllerde dairelerin sayısı, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca artırılıp azaltılabilir. Dairelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. ( S.K, m. 29)
Başlangıçta 7 ilde kurulmuş olan bu mahkemelerin sayısı yılındaki son değişikliklerle artmıştır. yılı itibariyle 15 ilimizde Bölge Adliye Mahkemesi kurulmuş bulunmaktadır. Bunlar İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Sakarya, Konya, Antalya, Adana, Kayseri, Samsun, Gaziantep Trabzon, Diyarbakır, Erzurum ve Van Bölge Adliye Mahkemeleridir.
Bu Bölge Adliye Mahkemeleri’nin bünyesinde mevcut bulunan hukuk ve ceza daire sayısı Mahkemelerin yoğunluğuna göre değişmektedir. Mesela Ankara’da 17’si faal 31 Ceza Dairesi, 27’si faal 48 Hukuk Dairesi bulunmakta iken; Erzurum’da 5’i faal 9 kurulu Ceza Dairesi, 6’sı faal 10 kurulu Hukuk Dairesi bulunmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemeleri sadece kendi yargı çevrelerinde bulunan ilk derece mahkemelerinin karlarını inceleme yetkisini hâizdirler. Bunun yanında daireler arası işbölümü ilişkisi uyarınca her daire kendi işbölümüne denk düşen dava türlerine bakmak durumundadır.
İstinaf, ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu ve kanunda yazılı şartları taşıyan nihai kararlara karşı başvurulan bir kanun yoludur.
“İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar
MADDE (1) (Değişik/7//34 md.) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:”
Bu madde hükmü kapsamında, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın hukuka uygunluğunun denetlenmesi amacıyla Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurulması kararıistinaf etmek anlamına gelir.
İlk derece mahkemelerinin vermiş olduğu bütün kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. İlk derece mahkemelerinin verdiği kararlardan kesinleşmemiş olanlara karşıkarşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Miktar veya değeri sekiz bin ( yılı için) Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin verilen kararlar verildiği anda kesindir. Bu kararlara karşı istinaf kanun yolu kapalıdır. Buna karşılık, bu miktarı aşan malvarlığı davalarına ilişkin verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Manevi tazminat davalarında verilen kararlarda ise, miktar veya değere bakılmaksızın istinafa başvurulabilir.
Ceza Yargılamasında da ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu kesin kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak CMKm/3 hükmüne göre, hapis cezasından çevrilen adli para cezaları hariç, kanunda belirlenen parasal sınırı aşmayan mahkumiyet hükümlerine, beş yüz günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren beraat hükümlerine ve kanunlarda kesin olduğu belirtilen hükümlere karşı istinaf yolu kapalıdır, yani istinafa başvurulamaz.
İstinaf başvurusu, ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu nihai kararın, tekrar değerlendirilmesi için bir üst mahkemeye taşınmasına olanak sağlayan hukuki bir çaredir. İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilecek bir istinaf dilekçesi ile yapılır. İstinaf kanun yoluna başvurma süresi iki haftadır.
Dosyanın istinafta olması, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu bir karara karşı istinafkanun yoluna başvurulmuş olduğu ve dosyanın halihazırda Bölge Adliye Mahkemesinin incelemesinde olduğu ve henüz karar verilmediği anlamına gelmektedir.
Kanun yollarına başvurma hakkı
Madde – (1) Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.
Savcı, ceza muhakemesinde kamu adına hareket ederek adalete hizmet etmekle yükümlü bir makamdır. Bu kapsamda, savcı bir suç şüphesinin varlığını öğrendiğinde kamu adına dava açmakla yükümlü olduğu gibi, adaletin yerine getirilmesi için mahkeme kararına karşı da sanık lehine ya da aleyhine istinaf kanun yoluna başvurmakla yükümlüdür.
İstinaf başvurusunun esastan incelenmesi neticesinde, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kısmen kabul edilmesidir.
İlk derece mahkemelerinin verdiği kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulur. İstinaf mahkemesinin vermiş olduğu kararlara karşı gidilecek kanun yolu ise temyiz kanun yoludur. İstinaf incelemesinde, ilk derece mahkemesi gibi inceleme yapılırken temyiz kanun yolunda ise yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapılır. Ayrıca, istinaf kanun yolunda yapılan inceleme neticesinde istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesi gibi karar verilebilirken temyiz mahkemesi ancak istinaf mahkemesi kararını bozabilir ya da onayabilir.
İstinaf mahkemesi esastan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu ret kararını kaldırarak davanın kabulüne ya da kısmen kabulüne; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kabul kararını kaldırarak davanın esastan reddine ya da kısmen reddine karar verebilir.
İstinaf mahkemesi yeniden yargılama yapılmasına gerek olamayan basit hatalara ilişkin durumlarda yeniden esas hakkında karar vermeksizin ilk derece mahkemesinin kararını düzeltir.
İstinaf mahkemesi, inceleme sonucunda verilen kararda usule ya da esasa ilişkin herhangi bir hata görmezse istinaf başvurusunu reddeder.
Gerekçeli istinaf dilekçesi, istinaf başvurusuna konu sebeplerin gösterildiği dilekçedir. Ceza yargılamasında yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye dilekçe verilmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunulur. Savcı hariç olmak üzere, istinaf başvurusunda gerekçe gösterilmesi gerekmemektedir. Daha sonrasında, ilgililer tarafından gerekçeli istinaf dilekçesi verilebilir.
İstinaf mahkemesi, istinaf başvurusu neticesinde öncelikle usule ilişkin bir inceleme yapar. Usule ilişkin inceleme sonucunda bir eksiklik görmezse kararı esas bakımından incelemeye geçer. Esastan inceleme neticesinde verilecek kararlardan biri de istinaf başvurusunun esastan reddidir. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararda herhangi bir usule ya da esasa ilişkin hukuka aykırılık görmezse istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir. Yani, istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesince verilen kararı yerinde gördüğü anlamına gelmektedir.
İstinaf incelemesi, yukarıda da ifade edildiği üzere ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması hâlinde yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemelerince gerek olay ve gerekse hukukî açıdan incelenmesi sürecidir.
Adli yargıda Ceza Mahkemelerince verilmiş olan kararlar Bölge Adliye Mahkemelerinin Ceza Dairelerinde, buna karşılık Hukuk Mahkemelerince verimli olan kararlar ise Bölge Adliye Mahkemelerinin Hukuk Dairelerinde istinaf incelemesine tâbi tutulur.
Bu sebeple istinaf incelemesi, hukuk ve ceza yargılamaları bakımından ayrı ayrı ele alınmak durumundadır.
Ceza yargılamasında istinaf kanun yolu sayılı CMK’nın Maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bu sürecin ilk adımı, ilk derece mahkemeleri tarafından verilmiş olan kararlara karşı, tefhim/tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılan istinaf başvurusu ile başlar. Süresi içerisinde yapılmayan başvurular ilk derece mahkemelerince verilen kararın kesinleşmesine sebep olur. Bununla birlikte yasal olarak istinaf kanun yoluna götürülemeyen kararlar da vardır:
Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bunun dışındaki kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
İlk derece mahkemesince verilen kararlara karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık, katılan ve suçtan zarar görmüş bulunan kişiler (katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş olsa bile katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olan kişiler) istinaf kanun yoluna başvurma hak ve yetkisine sahiptirler (CMK m. ).
Bunun yanında gerek katılan vekili ve gerekse sanık müdafii olsun avukatlar da – müvekkilin açık arzusuna aykırı olmamak koşuluyla müvekkilleri namına kanun yoluna başvurma hak ve yetkisine sahiptirler (CMK m. ). Ayrıca şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşi de şüpheli veya sanığa açık olan kanun yollarına süresi içinde kendiliklerinden başvurabilme hakkına sahiptirler. (CMK m. )
İstinaf kanun yoluna başvurduktan sonra bu talepten vazgeçmek imkânı da mevcuttur. Ancak bu vazgeçme, inceleme mercii tarafından karar verilmeden önce gerçekleşmelidir. Avukatların istinaf başvurundan vazgeçmeleri için bu konuda özel olarak yetkilendirilmiş olmaları şarttır (CMK m. ).
Bölge Adliye Mahkemesi istinaf incelemesi yaparken hem vaka incelemesi hem de hukukî inceleme yapma yetkisini hâizdir. İnceleme neticesinde “Esastan red”, “Düzelterek esastan red”, “Bozma ve ilk derece mahkemesine gönderme”, “Davanın yeniden görülmesi ve duruşma hazırlığı işlemlerinin başlatılması” kararı verebilir.
Usulüne göre yapılan bir istinaf başvurusu üzerine görevli ve yetkili Bölge Adliye Mahkemesi hem vaka incelemesi hem de hukukî inceleme yapma yetkisini hâizdir. İnceleme neticesinde aşağıdaki kararlardan birisini vermesi mümkündür:
Eğer Bölge Adliye Mahkemesi yapmış olduğu inceleme neticesinde, ilk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptarsa istinaf başvurusunun esastan reddine karar verecektir.
Bazı durumlarda ise ilk derece mahkemesinin kararında ispat bakımından değerlendirme doğru yapılmıştır, yine delillerde veya işlemlerde de herhangi bir eksiklik yoktur. Fakat bazı hukukî eksiklikler söz konusudur. Bununla beraber söz konusu hukukî eksiklikler kararın bozulmasını gerektirmemektedir. Özetle karar doğrudur, fakat bazı eksikliklerin düzeltilmesi gerekli ve yeterlidir. İşte bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi “düzelterek esastan red kararı” verir.
Aşağıda yer verilen durumlardan birisi varsa,Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozar ve dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderir. Yani davayı duruşma açarak bizzat çözmez.
Yukarıda sayılanların dışındaki durumlarda eğer Bölge Adliye Mahkemesi ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğu kanaatinde ise, davanın yeniden görülmesine karar verir ve duruşma hazırlığı işlemlerini başlatır.
Sanık, müdafii, katılan ve vekilinin davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde duruşmaya devam edilerek sanığın sorgu tutanakları anlatılmak suretiyle dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, sanık hakkında verilecek ceza, ilk derece mahkemesinin verdiği cezadan daha ağır ise, sanığın mutlaka dinlenmesi gerekir. (CMK m. /1-f)
Yapmış olduğu duruşma sonrasında bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu:
Eğer istinaf kanun yoluna yalnız sanık lehine başvurulmuşsa, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz. (CMK m. )
Hukuk yargılamalarında istinaf kanun yolu sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Maddeleri arasında düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemelerinden verilmiş bulunan kararlara karşı tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmak gereklidir (HMK m. ) Bununla beraber tüm kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Sadece:
İstinaf başvurusu yapılırken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. (HMK, m. )
Ceza yargılamasının aksine istinaf kanun yoluna başvurma, kural olarak kararın icrasını durdurmaz. Ancak kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Öte yandan İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36 ncı maddesi hükmü saklıdır. Ancak nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez. (HMK, m. )
Bu sorunun cevabı istinaf başvurusunun ceza davasına ya da hukuk davasına yönelik olmasına göre değişmektedir.
Anayasa Mahkemesi tarih /54 E., / K. sayılı kararı ile ceza davaları özelinde istinaf ve temyiz başvurularında harç alınmasını aşağıdaki gerekçe ile Anayasa’ya aykırı bulmuş ve iptal etmiştir:
“Ödeme gücü olmayanlara etkili adlî yardım sağlayacak bir sistem itiraz konusu kuralla birlikte düzenlenmediği gibi, genel olarak ceza yargılaması alanında da, harçlar dâhil “yargılama giderlerinden muafiyet” sağlayan adlî yardım düzenlemesi bulunmamaktadır. Yine hukukumuzda adlî yardıma ilişkin tek düzenleme olan sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümlerinin, kuralla getirilen temyiz harcı bakımından da uygulanmasını sağlayacak herhangi bir atıf yapılmamıştır. Dolayısıyla kural, ödeme gücü olmayanlar bakımından mahkemeye erişim hakkını engelleyecek niteliktedir.”
Dolayısıyla, ceza yargılamaları bakımından istinaf ve temyiz başvurularında harç alınması söz konusu değildir.
Bununla birlikte hukuk yargılamalarında istinaf kanun yoluna başvuru esnasında belli bir harç bedeli ve masraf ödenmektedir. Nitekim sayılı HMK’nın ’üncü maddesinde:
“İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” Düzenlemesi yer almaktadır.
yılı itibariyle Bölge Adliye Mahkemelerinin Hukuk Dairelerine yapılacak istinaf başvuruları için ,60 TL harç bedeli ödenmesi öngörülmüştür.
İlgili: Araç Değer Kaybı Başvuru Dilekçesi Örneği
İstinaf dilekçesi, ilk derece mahkemesince verilen kararın tebliğinden itibaren yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine sunulan istinaf talepli dilekçeyi ifade eder.
Önemle ifade etmek gerekir ki, kararın yüze karşı okunduğu (tefhim edildiği) durumlarda istinaf kanun süresi bu andan itibaren başladığından –bu aşamada henüz gerekçeli karar tebliğ edilmemiş olsa dahi- mutlak surette süre tutum dilekçesi verilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde verilen karar yasal sürenin hitamında kesinleşmiş olacaktır.
Aşağıda biri Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi’ne biri ise Hukuk Dairesi’ne hitaben yazılmış iki dilekçe örneği sunulmaktadır:
…… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek Üzere
…. ASLİYE/AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO : (Bu kısma kararın Esas ve Karar Numarası Yazılmalıdır)
İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN KATILAN/SANIK : (Bu kısma TC Kimlik Bilgileri, İsim ve Adres yazılmalıdır)
VEKİLİ : Av. Fatih TAHANCI
Çukurambar Mahallesi Sokak No:2 Besa Kule İş Merkezi A Blok Kat Daire No, Çankaya/Ankara
SANIK/KATILAN: (Bu kısma –varsa- karşı tarafın TC Kimlik Bilgileri, İsim ve Adresi yazılmalıdır)
SUÇ : (Bu kısma sanık hakkında hükmolunan cezaya konu suç yazılmalıdır)
KONU : ……. Asliye/Ağır Ceza Mahkemesi’nin ………tarih, Esas……, Karar…… sayılı dosyasıyla sanık hakkında verilen karara ilişkin gerekçeli istinaf dilekçesinin arzıdır.
AÇIKLAMALAR:
……. Asliye/Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih .. Esas ve … Karar sayılı kararına ilişkin olarak ……. tarihinde vermiş olduğu karar tarafımıza ….. tarihinde tebliğ edilmiştir. Gerekçeli karar incelendiğinde bahse konu kararın aşağıdaki gerekçelerle usul ve yasaya ayır olduğu açıkça görülmektedir:
2-
3-
NETİCE ve TALEP:
Yukarıda gerekçeleri izah edildiği üzere; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple,
Gereğini saygılarımızla arz ederiz …./…./……
Katılan Vekili/ Sanık Müdafii
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRESİ’NE
Gönderilmek Üzere
ANKARA…. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
DURUŞMA TALEPLİDİR
DOSYA NO :
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN
DAVACI :
VEKİLİ : Av. Fatih TAHANCI
ADRES : Çukurambar Mahallesi Sokak No:2 Besa Kule İş Merkezi A Blok Kat Daire No, Çankaya/Ankara
DAVALI :
VEKİLİ :
ADRES :
KARAR TEBLİĞ TARİHİ:
İSTİNAF TALEBİNİN KONUSU : ……funduszeue.info Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… E. …../… K. sayılı kararının istinaf incelemesi talebinden ibarettir.
GEREKÇE VE AÇIKLAMALAR: (Bu kısımda usul ve esas ilişkin itiraz sebepleri maddeler hâlinde delillerle ilişkilendirilerek sıralanacaktır.)
2-
3-
NETİCE VE TALEP :
Yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere, ……funduszeue.info Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… E. …../… K. sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır. Bu sebeple,
1- ……. Hukuk Mahkemenin …/…/… tarih ve …/… E. …../… K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde KALDIRILARAKyeniden yapılacak duruşmalı yargılama neticesinde talebimiz doğrultusunda DAVAMIZIN KABULÜNE karar verilmesini;
Bilvekale arz ve talep ederiz. …./…../…..
Davacı Vekili
Av. Fatih TAHANCI
İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemelerince verilmiş olan kararları ikinci derecede (istinâfen) inceleyen yargı merciidir.
Kısaca ifade etmek gerekirse “istinaf yolu” ilk derece mahkemelerince verilmiş olan kararlara karşı başvurulan ve söz konusu kararların ikinci derecedeki yargılama makamlarınca gerek vakıa ve gerekse hukukî açıdan incelenmesi sürecine verilen isimdir.
Bu sorunun cevabı istinaf başvurusunun ceza davasına ya da hukuk davasına yönelik olmasına göre değişmektedir.
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası