islamda kadının kocasına karşı sorumlulukları / İslami evlilikte karı koca hakları! Evlilikte eşlerin hakları ve görevleri - Aile Haberleri

Islamda Kadının Kocasına Karşı Sorumlulukları

islamda kadının kocasına karşı sorumlulukları

Kadının aile içerisindeki sorumlulukları ve kocasına karşı görevleri nelerdir?

Değerli kardeşimiz,

Kadının Kocasına Karşı Vazifeleri: 

1. Kanaat. Çünkü kanaatkar olmak kalp rahatlığının sebebidir. Bir kadın arsızlık ve açgözlülük ederek efendisini, kendisinden ve evinden soğutmaktan sakınmalıdır. Kanaat; kafi gelecek miktar ile yetinmek, tamahkarlık etmemek demektir.

2. Kocaya itaat. Peygamberimiz (a.s.m.) 

"Bir kadın kocası kendisinden memnun olarak ölürse cennete girer." (İbn Mace, Nikah, 4)

buyurmuşlardır.

3. Temiz olma. Kocanın göreceği yerlere itina ile dikkat etmek ve temizlemek. Bilinmelidir ki, güzellik ve temizliği getiren şeylerin en güzeli sudur. Daima güzel kokular sürünmeli.

4. İhtiyaçların karşılanması. Kocanın yemek yiyeceği vakte dikkat etmek, uyku saatini geçirmeme. Kocanın âdeti nasılsa o zamanlarda yemek ve yatağını hazırlamak

5. Malın korunması. Kocanın mal ve eşyasını korumak, çünkü mal ve eşyayı korumak iş bilmekten geçer.

6. Akrabaya saygı. Kocanın akrabasına ve yakınlarına hürmet etmek. Çünkü kadının kocanın akrabasına ve yakınlarına hürmet etmesi, güzel idare ve tedbirden ileri gelmektedir.

7. Sır saklanması. Kadın kocasından edindiği sırrını hiç kimseye duyurmaması. Eğer duyuracak olursa kocasının itimadını kaybeder. Kadında ondan emin olamaz.

8. Saygı ve hürmet. Kocanın emrini yerine getirmek. Ona karşı çıkmama ve asi olmamak. Eğer ona karşı gelecek olunursa onu kendine kinlendirip düşman yapma ihtimali yüksektir.

Ayrıca bir koca hanımını istediği şeye zorlaması da caiz değildir ve kadın bu gibi şeyleri dinen yapmak zorunda değildir. Mesela, bir kadın yemek yapmak veya kendi çocuğuna bakmak zorunda değildir. Ama ailenin huzuru ve selameti için, aile fertleri arasında karşılıklı hürmetin tesisi için, kadının meşru ve müspet olanı (kendi hoşuna gitmese de) yapması elbette güzeldir.

Aile İçinde Karı Kocanın Görev Paylaşması 

İslam'da aile, korunması gereken kutsalların başında yer alır. Bu sebeple aile başı boş bırakılmamış, bireylerini koruyacak biri aile reisi olarak en başta sorumlu tutulmuştur. Bu sorumlu kimse, sözünü dinletecek güç ve kuvvette olmalı ki, ailede haddi aşanları meşruluk çizgisinde muhafaza edip sözünü dinletebilsin. Bu da aile içinde etkisini herkese kabul ettirecek güçte olan baba ve koca olacaktır.

İslam’da ailenin bu reisi, başına buyruk kimse değildir. Tam aksine reisi olduğu ailenin sorumluluklarını olanca ağırlığıyla yüklenen, geçimini temin etme görevini de omuzlarına alan kimse demektir; yani baba ve kocanındır dışarıda çalışıp ailenin geçimini temin etme sorumluluğu. Hanım aile reisi gibi dış işlerinde çalışarak , geçim temin etme zorunda değildir.

Efendimiz (asm) Hazretleri, kızı Fatıma (ra) ile damadı Ali (ra)’yi evlendirdiği sırada, evin iç işlerini kızı Fatıma’ya, dış işlerini de damadı Ali’ye verirken şu tavsiyede bulunmuştur:

"Çeşmeden su getirmek, hamur yoğurup ekmek yapmak, evin temizliğini yapıp iç işlerini düzenlemek Fatıma’ya aittir. Dış işleri de Ali’nin sorumluluğundadır!.."

Bununla beraber, bey ev işlerine de yardım edebileceği gibi, hanımın da dış ilerinde beye destek olması da caiz görülmüştür. Nitekim Efendimiz (asm) Hazretleri ev işlerinde ailesine yardım etmiş, hatta evdeki bu yardımın ümmetine de sünnet olduğu kitaplarımızda ifadesini de bulmuştur.

Kadın Kocasına Yemek Yapmak Zorunda mıdır?

Kadının yiyecekleri, elbisesi, oturacağı yerden ibaret olan nafakası, meşrû şartlar dâhilinde kadının nikâhlı kocasına aittir. İsraftan sakınmak gerekir. Zira Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, “Kocanın malından, iyilikle sana ve çocuğuna yetecek kadar al.” buyurmuşlardır.

Hanımların yemek ve ekmek pişirmesi, elbise yıkaması, oda süpürmesi, ev işlerini tertip ve düzenlemesi, kocasının yükünü hafifletmeye çalışması ahlaki birer görevdir ve şerefli bir hizmettir. (Hukuku İslamiyye Ö. N. Bilmen 2/)

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem kızı Fatıma'ya: "Kızım sen ev işlerini, Ali de dış işleri görsün." buyurdu.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem her şeyde olduğu gibi aile hayatında bize en güzel örnektir. Bu günkü aile sıkıntılarımızın başında Kur'an ve sünnetten ayrılmamız gelir.

Anne Çocuğu Emzirmeye Zorlanır mı?

“Çocukların, annelerinin nafakaları ve elbiseleri kendileri için çocuk doğurdukları (kocaları) üzerinedir." (Bakara, 2/)

Bir anneye doğurduğun çocuğu emzir diye cebrolunmaz. Ancak çocuk anasından başka kadınları emmez ise cebrolunur. Allah Teala Kur'an-ı Kerim'de: "Anneler çocuklarını tam iki sene emzirirler.”(Bakara, 2/) buyurmuştur. Bu ayet-i kerime, kadınların çocuklarını emzirmelerine delildir.

Annesi çocuğunu emzirmediği müddetçe babası ücretle bir sütanne tutup, annesinin yanında çocuğu emzirir. Zira çocuğu koruma ve terbiye etme hakkı annenindir.

Çocuğunu emzirmek, anne üzerine diyaneten lazımdır. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de geçen, "Anneler çocuklarını tam iki sene emzirirler." ifadesi, haber sigası ile tekitli emirdir.(Mevkufat, 1/)

Kadın Eşinin Ailesine İyi Davranmalı

Müslüman bir hanımın eşine iyi davranmasının bir diğer yönü de, eşinin anne ve babasına karşı iyi davranması, onlara hürmeti ve takdiri elden bırakmamasıdır. Kadın, kayınvalidesine yardımcı olarak kocasına ikram ve iyilikte bulunur. Dolayısı ile koca da bu durumu göz önünde bulundurarak hanımına ve onun annesine karşı iyi davranır. Kadın bunu yapmakla aslında kendine iyilik yapmış olur. Zira Allah Teâlâ, "İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir?” (Rahman, 55/60) buyuruyor.

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor:

"İnsanların hayırlısı, insanlar için hayırlı olandır."

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ümmetine öğrettiği merhamet, sadece yakınlarını değil bütün insanlığı kucaklamaktadır. Bir hadis-i şerifte şöyle ifade edilmiştir:

"İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.” (Buhâri, Tevhid 2, Edeb 27; Müslim, Fedail 66, Tirmizi, Birr 16)

"Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin." (bk. Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 16)

Merhamet bazı kimselerin sandığı gibi, sadece bir acıma duygusu değildir. Sevgiyle gelişen yardım ve fedakârlıkla büyüyen şümullü bir histir. Eğer bir kalpte merhamet duygusu yoksa o kalp hastadır.

Zamanımızda bazı kişiler "Kadın, erkeğinin çamaşırını yıkamak zorunda değildir, çocuğunu emzirmek mecburiyeti yoktur." diyerek, aile hayatının yaşanmaz hale gelmesine vesile oluyorlar. Her ne kadar kazaen mecbur değilse de işin bir de dinî yönü, insanî yönü, merhamet boyutu vardır.

Memure kadın, alacağı para karşılığında tanıdığı, tanımadığı insanlara günlük en az sekiz saat hizmet ederken kocasına, çocuğuna, kocasının anne, babasına neden itaat etmesin. Bu garip düşünceler ve benzeri yanlışlar nice ailelerin çözülmesine ve huzursuzluğa vesile oluyor. Aileler her şeyden fazla muhabbete muhtaçtırlar.

Ailelerin dünya ve ahiret saadeti için önce Allah ve Rasulü’ne itaat etmesi birbirlerine meşrû zeminlerde itaatleri gerekir. Masiyette hiç kimseye itaat gerekmez.

Diğer taraftan, herkesin birbirlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri ailenin mutluluğunu sağlar. Aksi halde aile hayatı yaşanmaz hale gelir. Bir diğer yönü ise, hayat sadece bu dünya ile sınırlı değil, bir de asıl hayat olan ahiret hayatı vardır. Biz öyle bir aile ortamı oluşturalım ki haramlrdan uzak, Kur’an ve sünnet ikliminde, cennetî bir hayat yaşanan aklıselim sahibi insanların hayatı olsun. Zira Allah Teala güzel davranışta bulunanları sever.

Çalışan kadın iş gereği, işin zaruri kıldığı ölçüler içinde erkeklerle beraber ve yan yana olabilirler. Ancak, bu beraberlik zaruret sınırını aşmamalı ve ihtilat (karışım) çerçevesine girmemelidir. İş yerlerinde amirler bu ölçüye özen göstermeli, Müslüman (dindar ) kadınları gereksiz ihtilata zorlamamalı, bunun için baskı yapmamalı, iş arkadaşları da kadınlara anlayış göstermelidirler.

Şehirler arası seyahatlerde kadınlarımızın yanına yabancı erkeklerin oturtulmaması, ikinci bir kadın bulunamadığı zaman koltuğun maddi fedakarlık yapılarak boş bırakılması takdire şayan bir davranıştır. Bu titizliğin devlet dairelerinde ve iş yerlerinde de gösterilmesini beklemek Müslüman (inandığını yaşamak isteyen) kadınların hakkıdır.” (Hayreddin Karaman, Kadın ve Aile, s, 98)

Evet, İslam’ın aile anlayışındaki ölçü aşağı yukarı böyledir: Bey evin dış işlerini ve ihtiyaçlarını karşılamalı, hanım da iç işlerini ve hizmetlerini görmelidir. Aralarında yardımlaşma her zaman mümkündür. Ancak hanım dış işte çalışma zaruretini duyarsa, bunun şartlarını beyiyle konuşup birlikte karar vermeli, çalışma mekân ve şartları müsait değilse bunda ısrarcı olmamalı, ailenin mutluluğunu en başta tutmalıdır

“Erkek, kadın, inanmış olarak kim iyi iş işlerse ona hoş bir hayat yaşatacağız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.” (Nahl, 16/97)

“ Ben sizden erkek ya da kadın olsun çalışan hiç kimsenin amelini zayi etmeyeceğim. Hep birbirinizdensiniz” (Âl-i İmran, 3/)

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Şükrü Başarıkan

Kur’an-ı kerimin nisa suresi Ayeti kadınla erkeğin görevlerini yani üsleneceği sorumlulukları belirlemektedir. Burada erkeğin sorumluğunu yerine getirirken evine ve hanımına karşı itaat ediyor, bu aslında Allah’a itaat etmiş oluyor, çünkü bu itaati Allah istediği için yapılmaktadır. Aynı ayetin devamında da kadının evine ve erkeğine itaati gerçekleşirken, yine kadın bu itaatini Allah istediği için gerçekleştirmiş oluyor. İşte eşler her hususta İslam dinine göre yaşamlarını düzenlerse huzur ve mutlu bir aile olarak yaşarlar, yalnız bunun zıddı heva ve isteklerine göre yaşamak isterlerse o zaman aile cehennem hayatına dönüşür.

Kadınlar, kocalarının evin reisi olduğunu iyi bilmelidir.  Ona karşı vazifelerini mümkün olduğunca güzel ve zamanında yerine getirmelidir. Kadının efendisine itâat etmesi ve onun meşrû emirlerini yerine getirmesi, Allah tarafından belirlenmiş kocasına olan görevleri arasındadır.

Allah Teâlâ bu konu da şöyle buyurmakta: “…Sâliha (iyi) kadınlar, itâatkârdır. Allah’ın, kendilerini (haklarını) korumasına karşılık, gizliyi (kimse görmese de namuslarını)koruyucudurlar.”[1] Âyetteki; “gizlide” ifadesinde: kocanın malı, namusu, âile sırları gibi şeylerdir ve hatta buna kadının karnındaki çocuk da dâhildir. Kadının bunları muhafaza etmesi ve karnında ki çocuğunu düşürmemesi, hamileliğini saklayıp kocasının haberi olmadan kürtaj felâketini irtikâp etmemesi lâzımdır. İşte bunları muhafaza eden kadın “iyi kadınlar” sınıfına dâhil edilmiştir. Kadın bunları yapmakla, Cenabı Hakkın rızâsına mazhar olduğu gibi, kocasının da sevgisini kazanır.

Şu hâlde kadın, evvela mevkiini ve sorumluluklarını bilmeli, evin reisi ve kendisinden sorumlu olan efendisine İslam ölçüleri dâhilinde daima itâat etmeli, sevgi ve saygı ile ona candan bağlanmalıdır. Kadının efendisine itâat etmesi öylesine önemli ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Kıyamet gününde kadınlara önce namazdan, sonrada efendisine itâat edip etmediğinden sorulacaktır.”[2]

İslâm ahlâkı, hayatın tüm alanlarında olduğu gibi aile kurumunda da başıbozukluğu kabul etmez. Bu sebeple, bir sosyal kurum olması itibariyle, aile içinde de bir düzenin hakim olması gerekir. İslâm, bu yetki ve sorumluluğu, belli şartlar içinde “erkeğe vermiştir.” Bu durumda, aile düzeninin huzur ve saadetinin sağlanması için, her mesuliyet sahibine olduğu gibi, aile reisine de saygılı olmak, kadının başta gelen sorumluluğudur.

Muaz b. Cebel (r.a.)’den: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Canımı kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, kadın, kocasının hakkını yerine getirmedikçe, Rabbinin hakkını (emrini) yerine getirmiş olmaz.”[3] Yine hadisi şerifte bildirildiğine göre erkek ailede yöneticidir ve yönetiminden sorumludur, fakat kocasının olmadığı zaman: “…Kadın da kocasının evinde yöneticidir ve elinin altındakilerden sorumludur.”[4]


[1]     Nisâ Sûresi, 4/

[2]     İslam’da İzdivaç ve Âile S

[3]     Süneni İbn Mâce, Nikâh 1

[4]     Buhârî, Cum'a 11; Müslim, İmaret 20

Bu yazı toplam defa okunmuştur

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası