kuldan mı sandın şiiri / TÜRKİYE TAKVİMİ

Kuldan Mı Sandın Şiiri

kuldan mı sandın şiiri

seafoodplus.info ERDOĞAN

Kahramanmaraş merkez ilçeleri 14 Ocak Perşembe günü yağan karla beyaza bürünmüştü. Yediden yetmişe tüm Kahramanmaraşlılar mutlu olmuştu. Aynı mutluluk Ocak ayının son günü tekrar yaşandı. Yazdan kalma bir günün ardından 30 Ocak Cumartesi gecesi hava aniden kapandı, gök kızıla boyandı ve saatler 11,00’i gösterirken kar (rahmet) yağmaya başladı…

Gece boyunca aralıklarla yağan kar, 31 Ocak Pazar günü saat ’a kadar devam etti. Kahramanmaraş; ‘beyaz bir gelinlik giymiş’ prensese çevrildi. İnsanlar sabahın ilk saatlerinde çocuklarını alarak sevinçle evlerinden dışarı fırladılar. Çocuklarıyla kardan adam yaptılar, kartopu oynadılar, kızak kaydılar…  

Rahmetli babam aklımızın almadığı halleri açıklarken; ‘Allah isterse ol der, hemen olur’ derdi. Canım Kızım Huriye’nin; ‘baba güneşli bir günün gecesinde kar nasıl yağar? Kar yağarken gök nasıl gürler? Şimşek nasıl çakar, ortalık gündüz gibi nasıl aydınlanır?’ sorunu babam gibi cevapladım. ‘Allah isterse bir yandan kar yağar bir yandan gök gürler bir yandan şimşekler çakar ve ortalık gündüz gibi aydınlanır.’ Allah ne isterse o olur elbet. Aksini düşünmek kimin haddine…

Boğaziçi Üniversitesinde Üç Beş Çakal

Boğaziçi Üniversitesi rektörünün görev süresinin sona erecek olması nedeniyle bu üniversiteye 02 Ocak tarihinde başvuruda bulunan adaylar arasından Prof. Dr. Melih Bulu Hoca Rektör olarak atanmıştı. Bu atamanın ardından üniversiteye çomaklar sokuldu ve öğrenciler kışkırtılarak çeşitli gösteriler yaptırıldı ve yeni atanan rektörü istemedikleri söylettirildi.

Birkaç gün önce öğrenci olduğu söylenen birkaç çakal tarafından üniversitenin önünde sözde bir resim sergisi açılır. Resimlerin biri hariç hepsi sehpalara ve şövalelere konulur. Bir resim ise yere serilir. Yere serilen resim; ‘Müslümanların kutsal mabedi Kabe-i Şerif’in resmidir.’ Dedelerimize Mekke’den veya Medine’den bir mektup bir yazılı kâğıt gelse o beldelere saygılarından ayakta okurlarmış o mektubu. Böyle bir anlayışın hakim olduğu bu topraklarda bu alçaklığı yapanlar bu milletin evladı olamazlar. Bu hainlerce oynanmak istenen oyun da yeni bir oyun değildir…

Daha önce Maraş olaylarında, Sivas’ta, Çorum’da ve Gezi olaylarında yapılmak istenenle Boğaziçi Üniversitesinde yapılmak istenen elbette aynıdır. Amaç; suçsuz ve günahsız insanların kutsallarına saldırarak olaylar çıkarmak, halkın arasında kin, nefret ve düşmanlık yaratmaktır. Bu alçakça davranışı şiddetle kınamalıyız. Ben kınıyorum.

Bu kana susamış üç beş çakala devletimizin kahraman polisi tarafından hak ettikleri had ve ders elbet verilmiş ve verilmeye devam edecektir. Ama ‘üç beş çakaldan ne çıkar’ deyip geçmemeliyiz. Boğaziçi Üniversitesinde okuyan öğrenci kardeşlerimiz anne ve babaları ve vatanperver herkes tarafından sık sık uyarılmalı, bilinçlendirilmeli ve bu çakallara yem olmaktan kurtarılmalıdır. Böylece yazının sonuna geldik. Finali ‘İbrahim Sayar’a’ ait bir şiirle yapalım mı? Hemen yapalım:Formun Altı

 

Her Şey O’ndan

Dil ne bilir şekeri, şerbeti.
Aldığın lezzeti baldan mı sandın?
Ne arı, ne de ağaç verir nimeti.
Elmayı, narı daldan mı sandın?

Baharı gönderir al gelin gibi.
Bir hazine ki görünmez dibi.
O Cemildir; cemal prensibi.
Güzeli yeşilden, aldan mı sandın?

Taktirden öte muradın olmaz.
Çok istesen de inadın olmaz.
O uçurursa kanadın olmaz.
Uçmayı kuştan, kartaldan mı sandın?

O’nun emriyle göktedir varlıklar.
O’nun emriyle yerde kalabalıklar.
O dilerse kavağa çıkar balıklar.
Şu düzenli hayatı faldan mı sandın?

Gördüğün, göremediğin göz O’nun
Bildiğin, bilemediğin öz O’nun
Dediğin, diyemediğin söz O’nun
Kelamı dudaktan, dilden mi sandın?

O dilerse azlar çok olur.
O dilerse varlar yok olur.
O dilerse açlar tok olur.
Tokluğu paradan puldan mı sandın?

Kâh gülersin, kâh dil-hunsun* gözyaşına.
Gün olur tuz bulamazsın aşına.
Dün, bugün ne geldiyse başına
Eden O’dur, eyleyen O; kuldan mı sandın?

Ateşini söndürdün suyunda kaldın.
Sütünü içtin de koyunda kaldın.
Bir ömür yaşadın oyunda kaldın.
Dünyayı evlattan, maldan mı sandın?

Dil ne bilir,sekeri serbeti, Aldigin lezzeti,baldan mi sandin! Ne ari,ne de agaç verir nimeti Elmayi,nari daldan mi sandin! Bahari gönderir al gelin gibi, Bir hazine ki görünmez dibi, O Cemil'dir Cemal O'nun tecellisi Güzeli yesilden,aldan mi sandin! Çok istesen de inadin olmaz, Takdirden öte muradin olmaz, O uçurursa,senin kanadin olmaz, Uçmayi kustan,kartaldan mi sandin! O'nun emriyle göktedir varliklar, O'nun emriyle yerde kalabaliklar O dilerse,kavaga çikar baliklar Su düzenli hayati faldan mi sandin! Gördügün,göremedigingöz O'nun Bildigin,bilemediginöz O'nun Dedigin,diyemediginsöz O'nun Kelami dudaktan,dilden mi sandin! O dilerse, azlar çok olur, O dilerse varlar yok olur, O dilerse açlar tok olur, Toklugu paradan puldan mi sandin! Ibrahim duada Nemrut'un atesinde, Atesler gülzar olur,türlü esrar isinde, Ogul razi kurbandir babasinin pesinde, Kesmeyen biçagi Ismail'den mi sandin! Zulmün kucaginda Musalar dogar, Açilir Bahr-i Ahmer küffari bogar, Sükut edince esbap bildircin yagar, Yoksa nusreti ebabilden mi sandin! Kah gülersin,kah dilhunsun gözyasina, Gün olur tuz bulamazsin asina, Dün,bugün ne geldiyse basina, Eden O'dur,eyleyen Okuldan mi sandin!! Atesini söndürdün,suyunda kaldin Sütünü içtin de,koyunda kaldin, Dünyayi evlattan maldan mi sandin, Bülbülün zarini gülden mi sandin! O'nun sanati varligin nakisinda, O'nun sefkati ananin bakisinda, O'nun rahmeti suyun akisinda, Suyu pinardan gölden mi sandin! Ellerin titrer,fer kesilir gözde, Kapilirsin pek amansiz bir derde, Maraz,musibet ancak bir perde, Kul!Eceli Azrail'den mi sandin! Amele bakarsin atesi tartar, Rahmete bakarsin ümidi artar, Kurtar beni ALLAH'IM kurtar, Gönül Necati amelden mi sandin! Ey gönül sen kurtulusu amelinden mi sandin ?

Dil ne bilir,sekeri serbeti,

Aldigin lezzeti,baldan mi sandin!

Ne ari,ne de agaç verir nimeti

Elmayi,nari daldan mi sandin!

Bahari gönderir al gelin gibi,

Bir hazine ki görünmez dibi,

O Cemil'dir Cemal O'nun tecellisi

Güzeli yesilden,aldan mi sandin!

Çok istesen de inadin olmaz,

Takdirden öte muradin olmaz,

O uçurursa,senin kanadin olmaz,

Uçmayi kustan,kartaldan mi sandin!

O'nun emriyle göktedir varliklar,

O'nun emriyle yerde kalabaliklar

O dilerse,kavaga çikar baliklar

Su düzenli hayati faldan mi sandin!

Gördügün,göremedigingöz O'nun

Bildigin,bilemediginöz O'nun

Dedigin,diyemediginsöz O'nun

Kelami dudaktan,dilden mi sandin!

O dilerse, azlar çok olur,

O dilerse varlar yok olur,

O dilerse açlar tok olur,

Toklugu paradan puldan mi sandin!

Ibrahim duada Nemrut'un atesinde,

Atesler gülzar olur,türlü esrar isinde,

Ogul razi kurbandir babasinin pesinde,

Kesmeyen biçagi Ismail'den mi sandin!

Zulmün kucaginda Musalar dogar,

Açilir Bahr-i Ahmer küffari bogar,

Sükut edince esbap bildircin yagar,

Yoksa nusreti ebabilden mi sandin!

Kah gülersin,kah dilhunsun gözyasina,

Gün olur tuz bulamazsin asina,

Dün,bugün ne geldiyse basina,

Eden O'dur,eyleyen Okuldan mi sandin!!

Atesini söndürdün,suyunda kaldin

Sütünü içtin de,koyunda kaldin,

Dünyayi evlattan maldan mi sandin,

Bülbülün zarini gülden mi sandin!

O'nun sanati varligin nakisinda,

O'nun sefkati ananin bakisinda,

O'nun rahmeti suyun akisinda,

Suyu pinardan gölden mi sandin!

Ellerin titrer,fer kesilir gözde,

Kapilirsin pek amansiz bir derde,

Maraz,musibet ancak bir perde,

Kul!Eceli Azrail'den mi sandin!

Amele bakarsin atesi tartar,

Rahmete bakarsin ümidi artar,

Kurtar beni ALLAH'IM kurtar,

Gönül Necati amelden mi sandin!

Ey gönül sen kurtulusu amelinden mi sandin ?

ŞİİR HER ŞEY O’NDAN

Dil ne bilir şekeri şerbeti,

Aldığın lezzeti baldan mı sandın?

Ne arı, ne ağaç verir nîmeti,

Elmayı, narı daldan mı sandın?
 

Baharı gönderir al gelin gibi,

Bir hazinedir ki, görünmez dibi,

O cemildir, cemal O’nun tecellisi,

Güzeli yeşilden, aldan mı sandın?
 

Çok istesen de inadın olmaz,

Takdirden öte muradın olmaz,

O uçurursa senin kanadın olmaz,

Uçmayı kuştan, kartaldan mı sandın?
 

Gördüğün, göremediğin göz O’nun,

Bildiğin, bilemediğin öz O’nun,

Dediğin, diyemediğin söz O’nun,

Kelâmı dudaktan, dilden mi sandın?
 

Allah dilerse, azlar çok olur,

Allah dilerse, varlar yok olur,

Allah dilerse, açlar tok olur,

Tokluğu paradan, puldan mı sandın?
 

İbrahim duâda, Nemrut’un ateşinde,

Ateşler gülzar olur, türlü esrar içinde,

Oğul râzı kurbandır, babasının peşinde,

Kesmeyen bıçağı İsmail’den mi sandın?
 

O’nun sanatı, varlığın nakışında,

O’nun şevkati ananın bakışında,

O’nun rahmeti, suyun akışında,

Suyu pınardan, gölden mi sandın?
 

Ellerin titrer fer kesilir gözlerde,

Kapılırsın pek amansız bir derde,

Maraz, musibet ancak bir perde,

Ey kul! Eceli, Azrail’den mi sandın?
 

Ameline bakarsın ateşi tartar,

Rahmete bakarsın ümidin artar,

Kurtar bizi, Yâ Rabbim! kurtar,

Gönül, kurtuluşunu amelden mi sandın?
 

İbrahim Sayar (Altınoluk Sayı: )

 

DÜNKÜ CEVAP: Gazoz fıçısı 20 litrelik olanıdır. İlk müşteri , ikinci müşteri litrelik kolaları almıştır.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir