1960 ingilizce okunuşu / Tarihler İngilizce olarak nasıl yazılır?

1960 Ingilizce Okunuşu

1960 ingilizce okunuşu

kaynağı değiştir]

Diyalektologlar, genellikle dilbilgisi, kelime dağarcığı ve telaffuz kalıpları açısından birbirinden farklı bölgesel çeşitlere atıfta bulunan birçok İngilizce lehçeyi tanımlar. Belirli alanların telaffuzu, lehçeleri ayrı bölgesel vurgular olarak ayırır. İngilizcenin ana yerel lehçeleri, dilbilimciler tarafından genellikle İngiliz İngilizcesi (BrE) ve Kuzey Amerika İngilizcesi (NAE) olmak üzere son derece genel iki kategoriye ayrılır.[82] İngilizce çeşitlerinin üçüncü bir ortak ana grubu da vardır: en belirgin olanı Avustralya ve Yeni Zelanda İngilizcesidir.

İngiltere ve İrlanda[değiştir
1470-2864 arası İngilizce Kelime Yazılışı, Okunuşu ve Anlamı
NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1470 Last lest 1471 Late leyt 1472 Laugh laf 1473 Launch launç 1474 Laundry londıri 1475 1476 1477 1478 levıtıri lou loufıl louyır Lavatory Law Lawful Lawyer 1479 Lay ley 1480 Lazy leyzi 1481 Lead led 1482 Lead liıd 1483 Leader 1484 Leadership 1485 Leaf liidır liidırşip liif 1486 Lean liin 1487 1488 1489 1490 1491 1492 1493 1494 lörn liist ledır liiv left leg legisi ligıl Learn Least Leather Leave Left Leg Legacy Legal TÜRKÇE ANLAMI 1.SON, SONUNDA, GEÇMİŞ 2. DEVAM ETMEK, SÜRMEK, YETERLİ OLMAK 1.GEÇ 2.SONU (Late September: EYLÜL SONU) GÜLMEK 1.ROKET ATMAK 2.GEMİYİ SUYA İNDİRMEK 3.PİYASAYA SÜRMEK YIKANACAK ÇAMAŞIR, ÇAMAŞIRHANE TUVALET YASA, KANUN YASAL AVUKAT KOYMAK (bir şeyin üstüne), YATIRMAK TEMBEL 1.KURŞUN (metal) 2.KURŞUN KALEM UCU ÖNDERLİK ETMEK, ÖNDE GİTMEK, YOL GÖSTERMEK ÖNDER, LİDER ÖNDERLİK YAPRAK 1.İNCE, YAĞSIZ 2.EĞİLMEK YASLANMAK ÖĞRENMEK EN AZ DERİ TERK ETMEK 1.SOL 2.KALAN BACAK MİRAS YASAL NO 1495 1496 1497 1498 İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU Lemon Lend Lens Less lemın lend lenz les 1499 Lessen lessen 1500 1501 1502 1503 1504 1505 1506 1507 lesın let ledıl letır letır baks levıl layıbıl libırıl Lesson Let Lethal Letter Letter Box Level Liable Liberal 1508 Liberate libereyt 1509 Liberty 1510 Library 1511 Licence libırti laybrıri laysıns 1512 Lie laı 1513 Life layf 1514 Lift lift 1515 1516 1517 1518 1519 1520 1521 1522 1523 1524 1525 layt layk laykli layn link lip likuit list lisın literali litıl Light Like Likely Line Link Lip Liquid List Listen Literally Little TÜRKÇE ANLAMI LİMON ÖDÜNÇ VERMEK LENS DAHA AZ KÜÇÜLMEK, KÜÇÜLTMEK, AZALTMAK DERS BIRAKMAK ÖLDÜRÜCÜ MEKTUP, HARF MEKTUPLUK DÜZEY, SEVİYE EĞİLİMİNDE, ÇABUK ETKİLENEN LİBERAL SALIVERMEK, SERBEST BIRAKMAK SERBEST OLMAK, ÖZGÜRLÜK KİTAPLIK, KÜTÜPHANE LİSANS (ehliyet vb.) 1.YALAN, YALAN SÖYLEMEK 2.YATMAK YAŞAM, HAYAT 1.ASANSÖR 2.YUKARI ALDIRMAK 1.IŞIK 2.AÇIK (renklerde) 3.HAFİF 1. HOŞLANMAK 2.YAPMAK 2.ÇEŞİT 1.ANLAMAK 2.İDDİA ETMEK, İLERİ SÜRMEK 1.MAKYAJ YAPMAK 2.UYDURMAK, YAKIŞTIRMAK ERKEK KÖTÜ/YETERSİZ BESLENME ADAM YÖNETMEK, KONTROL ETMEK YÖNETİM, İDARE YÖNETİCİ, MENAJER TAVIR, GÖRGÜ, DAVRANIŞ BİÇİMİ İMAL, YAPIM BİRÇOK HARİTA 1.MARŞ 2.YÜRÜYÜŞ 3.MART ayı AZ MİKTARDA, ÖNEMSİZ DERECEDE İŞARETLEMEK, İŞARET PAZAR, PİYASA EVLENMEK ŞAHANE, HARİKA MASKE KÜTLE, KİTLE, KALABALIK UZMAN, ŞEF, SAHİP, HOCA 1.UYMAK, UYUŞMAK 2.MAÇ 3.KİBRİT 1.MALZEME, KUMAŞ 2.MADDİ, FİZİKSEL NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1585 Matter metır 1586 1587 1588 1589 mey meybi mi miıl May May Be Me Meal 1590 Mean miin 1591 1592 1593 1594 1595 1596 1597 1598 1599 1600 1601 1602 1603 1604 1605 1606 1607 1608 miining miins miintaym miinvayıl mejır miit mekanik medıl medisin midiivıl miit miiting melodi melın melt membır memırıbıl memırendım Meaning Means Meantime Meanwhile Measure Meat Mechanic Medal Medicine Medieval Meet Meeting Melody Melon Melt Member Memorable Memorandum 1609 Memorial memoriıl 1610 1611 1612 1613 1614 memırayz memıri men mend mentıl Memorize Memory Men Mend Mental TÜRKÇE ANLAMI 1.KONU, MESELE 2.ÖNEMLİ OLMAK 3.HATTA, BİLE MAYIS ayı BELKİ BANA, BEN YEMEK 1.ANLAMINA GELMEK, İSTEMEK, PLANLAMAK 2.CİMRİ 3.ORTALAMA ANLAM 1.STİL, YOL, YARDIM 2.DEĞİRMEN 2.İMALATHANE TAKLİT ETMEK (birini) 1.AKIL 2.BİRİNE BAKMAK, DERT ETMEK 1.BENİM 2.MADEN OCAĞI 3.MAYIN ENAZ 1.BAKAN 2.BÜYÜKELÇİ YARDIMCISI AZINLIK EKSİ (-) 1.DAKİKA 2.ÇOK KÜÇÜK 3.ZABIT ÖNEMSİZ, UFAK, MİNÖR AYNA 1.BAYAN 2.ÖZLEMEK 3.KAÇIRMAK 4.KAYIP FÜZE, FIRLATILAN CİSİM NO İNGİLİZCE KELİME 1644 Mission 1645 1646 1647 1648 Mistake Misunderstand Misuse Mix 1649 Mobilize 1650 1651 1652 1653 1654 1655 1656 1657 1658 1659 1660 1661 1662 1663 1664 1665 1666 1667 1668 1669 1670 Model Moderate Modern Modest Moment Momentary Monday Money Monkey Month Moon More Morning Mortal Mosque Most Mother Motor Mountain Mouse Mouth 1671 Move 1672 Movement 1673 Much 1674 Mud OKUNUŞU TÜRKÇE ANLAMI ÖZEL BİR GÖREV İÇİN YOLCULUK,MİSYON misteyk 1.HATA 2.YANLIŞ ANLAMAK misandırsitend YANLIŞ ANLAMAK misus SUİSTİMAL ETMEK miks KARIŞTIRMAK, KARIŞMAK SEFERBER ETMEK, mobilizay SAVAŞ DURUMUNA GEÇMEK, SEFERBERLİK madıl MODEL (model araba,manken vb.) madırıt ILIMLI, ORTADA madırn MODERN, ÇAĞDAŞ modıst ALÇAKGÖNÜLLÜ, ILIMLI moumınt AN momıntıri ANLIK, GEÇİCİ mandey PAZARTESİ mani PARA manki MAYMUN manth AY (takvim ayı) muun 1.AY (gök cismi) 2.TIRNAK 2.ÇİVİ İSİM DAR ULUS ULUSAL YERLİ DOĞAL DOĞA YAKIN GEREKLİ GEREKLİLİK BOYUN, ENSE GEREKSİNİM, İHTİYAÇ İĞNE, ŞİŞ İHMAL ETMEK, ALDIRMAMA KOMŞU HİÇBİRİ NE O.. NE ÖBÜRÜ ERKEK YEĞEN SİNİRLİ YUVA, KUŞ YUVASI 1.AĞ 2.TAM, NET (brütün tersi) HİÇBİR ZAMAN, ASLA BUNA RAĞMEN, HALA, AMA YENİ HABER GAZETE EN YAKIN, BİR SONRAKİ, ERTESİ HOŞ NO 1709 1710 1711 1712 1713 1714 1715 1716 1717 1718 1719 1720 1721 1722 1723 1724 İNGİLİZCE KELİME Niece Night Nil No Noble Nobody Noise None Noon Normal North Nose Not Notable Note Nothing OKUNUŞU niis nayt nil no noubıl noubadi noiz nan nuun normıl north nouz nat notıbıl not nathing 1725 Notice noutis 1726 1727 1728 1729 1730 1731 1732 1733 1734 1735 1736 notisibıl notifay nouriş novembır nau nauıdeyz nouveır nuuzıns nambır numeraus nörs Noticeably Notify Nourish November Now Nowadays Nowhere Nuisance Number Numerous Nurse 1737 Nut nat 1738 Oak 1739 Obey 1740 Object ook obey ıbcekt TÜRKÇE ANLAMI KIZ YEĞEN GECE SIFIR, BOŞLUK HAYIR SOYLU HİÇ KİMSE GÜRÜLTÜ HİÇBİRİSİ ÖĞLE ZAMANI NORMAL KUZEY BURUN DEĞİL DİKKATE DEĞER 1.NOT 2.KAĞIT PARA 3.NOTA HİÇBİR ŞEY 1.DUYURU, İLAN 2.DİKKATİNİ ÇEKMEK, GÖZÜNE İLİŞMEK DİKKATİ ÇEKER ŞEKİLDE BİLDİRMEK, HABER VERMEK BESLEMEK, YEDİRİP İÇİRMEK KASIM ayı ŞİMDİ BUGÜNLERDE HİÇBİR YER SIKINTI, DERT SAYI, NUMARALANDIRMAK ÇOK SAYIDA, SAYISIZ HEMŞİRE, HASTABAKICI 1.KURUYEMİŞ (FINDIK vb.) 2.SOMUN MEŞE SÖZ DİNLEMEK, İTAAT ETMEK İTİRAZ ETMEK NO 1741 1742 1743 1744 1745 1746 1747 1748 1749 İNGİLİZCE KELİME Object Objective Oblige Observation Observe Obtain Obvious Occasion Occupation OKUNUŞU abcekt objektiv oblig abzıveyşın ıbzörv ıbteyn ıbvıyıs ıkeyjın aküpeyşın 1750 Occupy aküpay 1751 Ocean ouşın 1752 Occupy ökupay 1753 Occur ökur 1754 1755 1756 1757 1758 1759 1760 1761 1762 1763 1764 1765 1766 1767 oktobır od ov of kors of ıfens ıfend ofır ofis ofisır ofişıl ofın oyıl old October Odd Of Of Course Off Offence Offend Offer Office Officer Official Often Oil Old 1768 Omit omit 1769 On 1770 Once 1771 One an vans van TÜRKÇE ANLAMI NESNE, OBJE, AMAÇ HEDEF, AMAÇ YÜKÜMLÜLÜK, MECBURİYET GÖZLEM GÖZLEM YAPMAK TEDARİK ETMEK, SAĞLAMAK AŞİKAR, AÇIK, ANLAŞILIR FIRSAT, DURUM 1.MESLEK 2.İŞGAL İŞGAL ETMEK, OTURMAK, KAPLAMAK, MEŞGUL ETMEK OKYANUS İŞGAL ETMEK, KAPLAMAK, MEŞGUL ETMEK OLUŞMAK, MEYDANA GELMEK, OLMAK, AKLA GELMEK EKİM ayı ACAYİP, GARİP, TUHAF, SIRADIŞI “NIN” iyelik eki ELBETTE YOK OLMAK, EKSİLMEK 1.YASADIŞI İŞ 2.SALDIRI KIZDIRMAK, İNCİTMEK (birini) TEKLİF ETMEK OFİS SUBAY, MEMUR RESMİ SIK SIK YAĞ, PETROL ESKİ, YAŞLI ATLAMAK, İHMAL ETMEK, YANLIŞLIKLA UNUTMAK ÜZERİNDE 1.BİR KEZ 2.BİR AN ÖNCE BİR NO 1772 1773 1774 1775 1776 1777 1778 1779 1780 1781 1782 1783 1784 İNGİLİZCE KELİME One Piece Only Open Operate Operation Operator Opinion Opportunity Opposite Opposition Optimist Or Orange OKUNUŞU van piis ounli oupın opıreyt opıreyşın opıreytır opinyın aporçüniti apızit opozişın aptimist or orınc 1785 Order oordır 1786 Ordinary oodnıri 1787 Organ orgın 1788 Organize orgınayz 1789 Origin 1790 Other oricin adır 1791 Otherwise adırvayz 1792 1793 1794 1795 1796 1797 1798 1799 1800 1801 1802 oot aar aut aut ov deyt autlayn autput autsayd outveyt avın ouvır ouvıkam Ought Our Out Out Of Date Outline Output Outside Outweigh Oven Over Overcome TÜRKÇE ANLAMI TEK PARÇA SADECE, YALNIZCA AÇIK, AÇMAK ÇALIŞMAK 1.OPERASYON 2.AMELİYAT OPERATÖR, İŞLETMEN DÜŞÜNCE FIRSAT ZIT, TERS MUHALEFET, DİRENME, RAKİP İYİMSER YA DA, VEYA 1.PORTAKAL 2.TURUNCU 1.EMİR 2.SİPARİŞ 3.DÜZEN, SIRA SIRADAN, NORMAL, OLAĞAN 1.ORG 2.ORGAN 3.ORGANİZASYON, KURULUŞ ORGANİZE ETMEK, DÜZENLEMEK, ÖRGÜTLEMEK KÖKEN, ORİJİN DİĞER 1.BAŞKA TÜRLÜ 2.YOKSA, AKSİ TAKTİRDE -MELİ -MALI eki BİZİM DIŞARI MODASI GEÇMİŞ, ESKİ ANA HAT, ÖZETLEMEK ÇIKTI, ÜRETİM DIŞARI DAHA ÖNEMLİ OLMAK FIRIN 1.ÜSTÜNDE 2.BİTMEK ÜSTESİNDEN GELMEK, YENMEK NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1803 Overestimate ovıristimıt 1804 Overlook ovırluk 1805 Overrate ovıreyt 1806 Overwhelming ovırhelming 1807 1808 1809 1810 1811 1812 1813 1814 1815 1816 1817 1818 1819 1820 1821 1822 ou on ounır oks pek pekıt peyc peyn peynful peynt peyntır peyır pelıs peyıl pen penik Owe Own Owner Ox Pack Packet Page Pain Painful Paint Painter Pair Palace Pale Pan Panic 1823 Paper peypır 1824 1825 1826 1827 1828 1829 1830 1831 1832 perıdays perıgıraf paralel parsıl pardın perınt park parlımınt perıt Paradise Paragraph Parallel Parcel Pardon Parent Park Parliament Parrot TÜRKÇE ANLAMI ABARTMAK, ÇOK FAZLA DEĞER BİÇMEK FARKINA VARAMAMAK, GÖZDEN KAÇIRMAK ÖNEMSEMEK, DEĞERİNİ ABARTMAK ÇOK KUVVETLİ, KARŞI KONULMAZ BORÇLU OLMAK SAHİP OLMAK SAHİP BOĞA PAKETLEMEK PAKET SAYFA 1.ACI, AĞRI 2.ÜZÜNTÜ AĞRILI BOYAMAK, BOYA 1.RESSAM 2.BOYACI ÇİFT SARAY SOLUK, SOLGUN (renk) TAVA PANİK 1.KAĞIT 2.GAZETE 3.EVRAK, KİMLİK CENNET PARAGRAF EŞDEĞERLİ ŞEY PARÇA PARDON ANA BABA 1.PARK 2.PARK ETMEK PARLAMENTO PAPAĞAN NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1833 Part 1834 Part-Time 1835 Particular part part taym pırtikülır 1836 Particularly partikularli 1837 1838 1839 1840 1841 1842 1843 1844 1845 1846 partnır parti pes pesiıc pesincır pasport pasvörd pest peyşıns peyşınt Partner Party Pass Passage Passenger Passport Password Past Patience Patient 1847 Pattern patern 1848 1849 1850 1851 1852 1853 pey peymınt piis piık peır piküliır Pay Payment Peace Peak Pear Peculiar 1854 Pen pen 1855 1856 1857 1858 1859 1860 1861 1862 penılti pensıl piipıl pepır pör pörsiv pörfekt pörform Penalty Pencil People Pepper Per Perceive Perfect Perform TÜRKÇE ANLAMI KISIM, BÖLÜM ,AYIRMAK YARIM GÜN YALNIZ, ÖZEL, TİTİZ ÖZELLİKLE, BİLHASSA, AYRINTILI OLARAK 1.ORTAK 2.PARTNER PARTİ GEÇMEK, GEÇİRMEK PASAJ YOLCU PASAPORT PAROLA GEÇMİŞ SABIR, TAHAMMÜL 1.SABIRLI 2.HASTA 1.ÖRNEK, MODEL, KALIP 2.ÖRNEK, İDEAL 3.ÖRNEK ALMAK, ÖRNEĞE GÖRE YAPMAK ÖDEMEK ÖDEME BARIŞ ZİRVEYE ÇIKMAK ARMUT GARİP 1.TÜKENMEZ-DOLMA KALEM, 2.AĞIL CEZA KURŞUN KALEM HALK BİBER HER SEZMEK, GÖZLE SEÇMEK KUSURSUZ, YETKİN 1.ÇALIŞMAK 2.UYGULAMAK NO 1863 1864 1865 1866 1867 1868 1869 1870 1871 İNGİLİZCE KELİME Performance Perhaps Permission Permit Perpetual Person Personality Persuade Petrol OKUNUŞU pörformıns pörheps pörmişın pörmit pörpişıl pörsın pörsınelıti pörsveyd petrıl 1872 Phenomenal fenominıl 1873 1874 1875 1876 1877 1878 1879 1880 1881 1882 1883 1884 1885 1886 1887 1888 1889 1890 1891 1892 1893 1894 1895 1896 foun foutou pieno pik pikpakıt piknik pikçır pay piıs pig picın payl pil paylıt pin payn paynepıl pink payp piti pleys pıleyn pılen pıleyn Phone Photo Piano Pick Pickpocket Picnic Picture Pie Piece Pig Pigeon Pile Pill Pilot Pin Pine Pineapple Pink Pipe Pity Place Plain Plan Plane TÜRKÇE ANLAMI PERFORMANS BELKİ İZİN 1.İZİN VERMEK 2.İZİN KAĞIDI SÜREKLİ, DAİMİ KİŞİ KİŞİLİK İKNA ETMEK, İNANDIRMAK PETROL OLAĞANÜSTÜ, FEVKALADE, ŞAŞIRTICI TELEFON FOTOĞRAF PİYANO TOPLAMAK, SEÇMEK YANKESİCİ PİKNİK RESİM PASTA, BÖREK PARÇA DOMUZ GÜVERCİN ÜST ÜSTE KOYMAK HAP PİLOT TOPLU İĞNE ÇAM ANANAS PEMBE 1.BORU 2.PİPO 3.FLÜT ACIMAK YER, YERLEŞTİRMEK AÇIK, ORTADA, DÜZ PLAN, PLANLAMAK UÇAK NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1897 Plant pılent 1898 Plantation 1899 Plate pılenteyşın pıleyt 1900 Play pıley 1901 Player 1902 Pleasant pıleyır pılezınt 1903 Please pıliiz 1904 1905 1906 1907 1908 1909 1910 1911 1912 1913 1914 1915 pılejır pılenti pılau pılag pılas pakıt poiım poiıt poiıtri point poizın pıliis Pleasure Plenty Plough Plug Plus Pocket Poem Poet Poetry Point Poison Police 1916 Policy palısi 1917 1918 1919 1920 1921 1922 1923 1924 1925 1926 1927 poliş pılayt pılitikıl polıtişın palitiks poluyt puul puur papüleyşın pork port Polish Polite Political Politician Politics Pollute Pool Poor Population Pork Port TÜRKÇE ANLAMI 1.BİTKİ, BİTKİ EKMEK 2.FABRİKA, TESİS EKİLİ YER TABAK 1.OYNAMAK 2.ÇALMAK (teyip vb. müzik aletini) OYUNCU, ÇALAN KEYİFLİ, ZEVKLİ 1.LÜTFEN 2.MUTLANDIRMAK ZEVK, HAZ, NEŞE ÇOK SAYIDA TOPRAĞI SÜRMEK FİŞ, BANYO TIKACI ARTI CEP ŞİİR ŞAİR, OZAN ŞİİRLER, ŞAİRLİK, ŞİİRLE İLGİLİ NOKTA, UÇ, KONU, HUSUS ZEHİR POLİS 1.POLİÇE 2.YÖNETİM İLKESİ, POLİTİKA PARLATMAK KİBAR POLİTİK POLİTİKACI POLİTİK KİRLETMEK (Hava, Su, Deniz, Çevre) HAVUZ 1.YOKSUL 2.ZAVALLI NÜFUS DOMUZ ETİ LİMAN NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1928 Pose poz 1929 1930 1931 1932 1933 1934 pızişın pazitiv pızes pızeşın pasıbilıti pasıbıl Position Positive Possess Possession Possibility Possible 1935 Post poust 1936 1937 1938 1939 1940 1941 1942 1943 1944 1945 pospon pot poteyto poor pirekaujın pirepeyır paudır pauır paurfıl pırektikıl Postpone Pot Potato Pour Precaution Prepare Powder Power Powerful Practical 1946 Practice pırektis 1947 1948 1949 1950 1951 1952 1953 1954 1955 1956 pıreyz pırey pıriiç pırıdikt pırıför piregnınt pırecıdis pırepıreyşın pıripeır pırezıns Praise Pray Preach Predict Prefer Pregnant Prejudice Preparation Prepare Presence 1957 Present pırezınt 1958 Present pirizent TÜRKÇE ANLAMI ORTAYA ÇIK(AR)MAK, NEDEN OLMAK DURUM, KONUM 1.EMİN, KESİN 2.OLUMLU SAHİP OLMAK SAHİPLİK OLASILIK OLASI, MÜMKÜN 1.POSTA 2.İŞARET 3.DEVRİYE GEZMEK (askerde) ERTELEMEK TENCERE PATATES DÖKMEK, AKITMAK ÖNLEM, TEDBİR HAZIRLAMAK, YAPMAK TOZ, PUDRA GÜÇ GÜÇLÜ PRATİK 1.ALIŞTIRMA 2.ALIŞTIRMA YAPMAK ÖVMEK DUA ETMEK VAAZ VERMEK TAHMİN ETMEK YEĞLEMEK, TERCİH ETMEK HAMİLE ÖNYARGI HAZIRLIK HAZIRLAMAK VARLIK (bir yerde varlığı) 1.ARMAĞAN 2.BURADA, MEVCUT, ŞİMDİKİ SUNMAK, TAKDİM NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1959 Preserve piresörv 1960 President pirezidınt 1961 Press pires 1962 Pressure pireşır 1963 Presume piresüm 1964 Pretend 1965 Pretty piritend piriti 1966 Prevail pireveyl 1967 1968 1969 1970 1971 pirivent piriviıs pırays pırayd piriıst Prevent Previous Price Pride Priest 1972 Primary piraymıri 1973 Prince pirins 1974 Principal pirinsipıl 1975 Print pirint 1976 Prior pırayır 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 pirizın piriznır pırayvıt pırayz pırabıbıl pırablım pıroses Prison Prisoner Private Prize Probable Problem Process TÜRKÇE ANLAMI 1.KORUMAK, MUHAFAZA ETMEK 2.KONSERVE YAPMAK 3.KONSERVE BAŞKAN 1.BASKI 2.ÜTÜLEME 3.BASIN 4.BASKI YAPMAK, BASMAK 1.BASINÇ, BASKI, TAZYİK, ZORLAMA 2.BASKI YAPMAK, ZORLAMAK FARZETMEK, VARSAYMAK, İHTİMAL VERMEK GİBİ GÖZÜKMEK, TAKLİT YAPMAK 1.SEVİMLİ 2.OLDUKÇA YENMEK, BAŞARMAK, BASKIN ÇIKMAK ÖNLEMEK, ENGEL OLMAK ÖNCEKİ, EVVELKİ FİYAT ONUR,GURUR RAHİP 1.BAŞLICA, TEMEL, BİRİNCİL 2.ANA RENK PRENS 1.EN ÖNEMLİ 2.PRENSİP 3.ANA PARA (borçta) 1.BASMAK (harfler vb.) 2.İZ 1.ÖNCE, ÖNCELİKLİ 2.DİNİ KURULUŞ YETKİLİSİ HAPİS 1.MAHKUM 2.ESİR ÖZEL, ŞAHSİ ÖDÜL OLASI SORUN, PROBLEM METOT, YÖNTEM, YOL NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 1984 Produce pırodyus 1985 1986 1987 1988 1989 pırıdak pırodakşın pırofes pırofeşın pırofit Product Production Profess Profession Profit 1990 Profound pırofond 1991 Programme 1992 Progress 1993 Promise pırougrem pırougres pıromis 1994 Pronounce pıronauns 1995 Proof 1996 Prolific 1997 Proper pıruuf pırolifiık pırapır 1998 Property pırapıti 1999 Proposal pıropouzıl 2000 Propose pıropouz 2001 Protect pırıtekt 2002 Protest pırotest 2003 2004 2005 2006 pıraud pıruuv pırovayd pab Proud Prove Provide Pub TÜRKÇE ANLAMI 1.ÜRETMEK, YAPMAK 2.ÜRÜN, MAHSÜL, SONUÇ ÜRÜN ÜRETİM AÇIKÇA SÖYLEMEK, İDDİA ETMEK MESLEK KAR 1.DERİN, TAM, EKSİKSİZ 2.ANLAŞILMASI ZOR PROGRAM GELİŞME, İLERLEME, YÜKSELME SÖZ VERMEK OKUNUŞUNU ÇIKARTMAK, TELAFFUZ ETMEK KANIT VERİMLİ, ÜRETKEN UYGUN, DOĞRU, TAM MAL, EŞYA, MÜLK (bir kişinin sahip olduğu) 1.ÖNERİ, TEKLİF 2.EVLENME TEKLİFİ 3.ÖNERGE, TASARI 1.ÖNERMEK, TEKLİF ETMEK, İLERİ SÜRMEK 2.EVLENME TEKLİF ETMEK KORUMAK, SAVUNMAK, GÖZETMEK, HİMAYE ETMEK, SAHİP ÇIKMAK 1.PROTESTO, İTİRAZ 2.İTİRAZ ETMEK, KARŞI ÇIKMAK, PROTESTO ETMEK GURURLU KANITLAMAK, İSPAT ETMEK SAĞLAMAK, TEDARİK ETMEK PAB, BİRAHANE NO 2007 2008 2009 2010 İNGİLİZCE KELİME Public Puplic Sector Publish Pull OKUNUŞU pablik Pablik sektır pabliş pul 2011 Pullover pulouvır 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 2019 pamp panç paniş pupiıl papıt papi pörçıs pörpıl Pump Punch Punish Pupil Puppet Puppy Purchase Purple 2020 Purpose pörpıs 2021 2022 2023 2024 2025 2026 2027 2028 2029 2030 2031 2032 2033 2034 2035 2036 2037 2038 puş put put forvırd pazıl pıcaamız kualıti kuantıti kuarıl kuortır kuiin quesçın küu kuik kuayıt kuayt kuiz rebit reys Push Put Put Forward Puzzle Pyjamas Quality Quantity Quarrel Quarter Queen Question Queue Quick Quiet Quite Quiz Rabbit Race TÜRKÇE ANLAMI HALK DEVLET SEKTÖRÜ BASIM (bir yayını) ÇEKMEK 1.KAZAK 2.ARABAYI DURDURMAK, KENARA ÇEKMEK POMPA 1.DELMEK 2.YUMRUKLAMAK CEZALANDIRMAK 1.ÖĞRENCİ 2.GÖZBEBEĞİ KUKLA GENÇ KÖPEK SATIN ALMAK MOR 1.AMAÇ, MAKSAT, NİYET 2.AMAÇLAMAK İTMEK KOYMAK ÖNE SÜRMEK, İDDİA ETMEK BULMACA, PROBLEM PİJAMA NİTELİK, KALİTE MİKTAR TARTIŞMAK, ATIŞMAK ÇEYREK KRALİÇE SORU, SORMAK SIRA, KUYRUK ÇABUK SESSİZ, SAKİN, HUZURLU HEMEN HEMEN, YAKLAŞIK OLARAK KÜÇÜK TEST TAVŞAN 1.YARIŞMAK 2.IRK NO 2039 2040 2041 2042 2043 2044 İNGİLİZCE KELİME Radiator Radio Rail Railway Rain Raincoat OKUNUŞU reydieytır reydio reyıl reyılvey reyn reynkout 2045 Raise reyz 2046 Range 2047 Rank reynıc renk 2048 Ransom rensım 2049 2050 2051 2052 2053 2054 repid reyır reyt radır rov reyzır Rapid Rare Rate Rather Raw Razor 2055 Reach riiç 2056 2057 2058 2059 riekt riid redi riıl React Read Ready Real 2060 Realize riılayz 2061 2062 2063 2064 2065 2066 2067 riıli riizın riiznıbıl rikol risiit risiiv riizınt Really Reason Reasonable Recall Receipt Receive Recent 2068 Reception risepşın TÜRKÇE ANLAMI RADYATÖR RADYO RAY TREN YOLU YAĞMUR YAĞMURLUK 1.YÜKSELTMEK 2.YETİŞTİRMEK 3.ZAM YAPMAK ARALIK, ALAN 1.SIRA 2.RÜTBE 3.SOSYAL SINIF 1.FİDYE, KEFARET 2.FİDYE KARŞILIĞI BIRAKMAK ÇABUK, HIZLI NADİR 1.HIZ 2. ORAN EPEY, ÇOK DEĞİL 1.HAM 2.ÇİĞ USTURA, TRAŞ MAKİNESİ ERİŞMEK, ULAŞMAK, VARMAK, UZANMAK, YETİŞMEK TEPKİ GÖSTERMEK, KARŞILIK OKUMAK HAZIR GERÇEK, HAKİKİ FARK ETMEK (idrak etmek), ANLAMAK GERÇEKTEN 1.NEDEN 2.AKIL MAKUL ANIMSAMAK, HATIRLAMAK MAKBUZ 1.ALMAK 2.KARŞILAMAK YAKIN ZAMANDA OLAN 1.RESMİ DAVET 2.RESEPSİYON NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2069 Recession reseşın 2070 Reckless reklıs 2071 Reckon rikon 2072 Recognize rekıgnayz 2073 Recollect 2074 Recommend 2075 Record rekolekt rekımend rekord 2076 Recover rikavır 2077 Recruit rikruit 2078 Red red 2079 Reduce ridyus 2080 Refer 2081 Reflect riför riflekt 2082 Refrain refreyn 2083 Refuge reafyüuc 2084 Refugee refyuuc 2085 Refuse refyuz 2086 Regard rigard 2087 Regret rigret 2088 2089 2090 2091 2092 2093 regulır ricekt rileyt rıleyşın rıleyşınşip relıtiv Regular Reject Relate Relation Relationship Relative TÜRKÇE ANLAMI DURGUNLUK (iş alanında), DÜŞÜŞ, GERİLEME UMURSAMAZ, DÜŞÜNCESİZ, ALDIRIŞSIZ HESAPLAMAK, HESAP ETMEK TANIMAK, KABUL ETMEK, FARKETMEK, ONAYLAMAK HATIRLAMAK, ANIMSAMAK TAVSİYE ETMEK, ÖĞÜTLEMEK 1.KAYIT 2.PLAK 3.REKOR 1.İYİLEŞMEK 2.BULMAK (kaybedilen bir şeyi) 1.ACEMİ, ACEMİ ASKER, YENİ ÜYE 2.ASKERE ALMAK, TOPLAMAK KIRMIZI, KIZIL AZALTMAK, DÜŞÜRMEK, İNDİRMEK BAŞVURMAK, DEĞİNMEK YANSITMAK 1.KAÇINMAK, SAKINMAK 2.NAKARAT REFÜJ, GÜVENLİ YER KAZAZEDE, MÜLTECİ, SIĞINAN KİMSE REDDETMEK, GERİ ÇEVİRMEK 1.DİKKAT 2.DÜŞÜNCE 3.BAKMAK 4.İNANMAK 1.ÜZGÜN OLMAK, ÜZÜLMEK 2.PİŞMANLIK, ÜZÜNTÜ DÜZENLİ, OLAĞAN KABUL ETMEMEK İLGİLİ OLMAK, BAĞLI OLMAK 1.İLİŞKİ 2.AKRABALIK İLİŞKİ, İLETİŞİM 1.AKRABA 2.GÖRECELİ NO 2094 2095 2096 2097 2098 2099 İNGİLİZCE KELİME Relax Release Relevant Relief Relieve Religion OKUNUŞU rileks rilis relivınt riliif riliiv rilicın 2100 Relish riliş 2101 Rely rilay 2102 Remain rimeyn 2103 Remark rimark 2104 Remarkable 2105 Remember 2106 Remind rimarkıbıl rimembır rimaynd 2107 Remote rimuut 2108 Remove rimuuv 2109 2110 2111 2112 rent ripeır ripey ripiıt Rent Repair Repay Repeat 2113 Replace ripleys 2114 2115 2116 2117 2118 ripleysmınt riplay riport reprızent reprızentıtiv Replacement Reply Report Represent Representative TÜRKÇE ANLAMI RAHATLAMAK, GEVŞEMEK SERBEST BIRAKMAK, GEVŞETMEK UYGUN, ALAKALI, KONU İLE İLGİLİ RAHATLAMA UZAKLAŞTIRMAK (ağrıyı vs.) DİN 1.HOŞLANMAK, TADINI ÇIKARMAK, ZEVKLE YEMEK 2.ZEVK, LEZZET, AĞIZ TADI GÜVENMEK, İTİMAT ETMEK 1.KALMAK, SÜRDÜRMEK, GERİYE KALMAK, AYNEN KALMAK 1.BELİRTMEK, SÖYLEMEK, YORUM YAPMAK 2.DÜŞÜNCE, YORUM, DİKKAT DİKKATE DEĞER UNUTMAMAK, ANIMSAMAK ANIMSATMAK, HATIRLATMAK 1.UZAK, ÜCRA, SAPA 2.SOĞUK, MESAFELİ 3.REZERV, KAYNAK, STOK 2.REZERVASYON YAPTIRMAK, AYIRTMAK İSTİFA ETMEK KARŞI KOYMAK ÇÖZMEK, GİDERMEK, HALLETMEK, KARAR VERMEK 1.BAŞVURMAK 2.ÇARE, BAŞVURMA 3.TATİL YERİ, MESİRE 1.KAYNAK, İMKAN 2.BECERİ, MARİFET SAYGI DUYMAK SAYGIDEĞER SORUMLU YANITLAMAK, CEVAP VERMEK, KARŞILIK VERMEK SORUMLULUK, YÜKÜMLÜLÜK, MESULİYET, GÜVENİLİRLİK 1.DİNLENMEK 2.GERİYE KALAN TUTMAK, UNUTMAMAK, KAYBETMEMEK RESTORAN, LOKANTA NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2142 Restore ristor 2143 Result rizalt 2144 2145 2146 2147 ritayır ritörn rivenc reveniyu Retire Return Revenge Revenue 2148 Reward rivord 2149 2150 2151 2152 2153 2154 2155 rivording rib ribın rays riç rayd ridikulıs Rewarding Rib Ribbon Rice Rich Ride Ridiculous 2156 Right rayt 2157 Ring ring 2158 Ripe rayp 2159 Rise rayz 2160 2161 2162 2163 2164 2165 risk riski rivır roud roor roust Risk Risky River Road Roar Roast 2166 Rob rob TÜRKÇE ANLAMI 1.ONARMAK, RESTORE ETMEK, YENİLEŞTİRMEK 2.GERİ VERMEK, İADE ETMEK 1.SONUÇ, NETİCE 2.SONUCU OLMAK EMEKLİ OLMAK GERİ DÖNMEK ÖC ALMAK, İNTİKAM DEVLET GELİRİ, VERGİ GELİRİ 1.ÖDÜL, MÜKAFAT 2.ÖDÜLLENDİRMEK FAYDALI, KÂRLI, YAPMAYA DEĞER KABURGA KURDELA, ŞERİT PİRİNÇ ZENGİN ATA, BİSİKLETE BİNMEK GÜLÜNÇ, SAÇMA 1.HAK 2.DOĞRU, HAKLI 3.SAĞ TARAF 1.YÜZÜK, HALKA 2.ÇALMAK (zil çalması), TELEFON ETMEK OLGUN, HAM DEĞİL 1.YÜKSELMEK, ARTMAK, ÇIKMAK, DOĞMAK (Güneş, Ay vb.) 2.ARTIŞ, YÜKSELİŞ, DOĞUŞ RİSK RİSKLİ NEHİR YOL KÜKREME ROSTO, FIRINDA PİŞİRMEK SOYMAK, ÇALMAK, SOYGUN YAPMAK NO 2167 2168 2169 2170 2171 2172 2173 2174 İNGİLİZCE KELİME Rock Role Roll Roof Room Root Rope Rose OKUNUŞU rak roul rol ruuf ruum ruut roup rouz 2175 Rosy rozi 2176 Rough ra'f 2177 2178 2179 2180 2181 2182 2183 2184 raund rou rou royıl rab rabiş ruud ruul Round Row Row Royal Rub Rubbish Rude Rule 2185 Ruler ruulır 2186 Rumble rambıl 2187 Rumour ruumır 2188 Run ran 2189 Runaway 2190 Rush 2191 Sabotage ranıvey raş sebıtaj 2192 Sack sek 2193 Sad 2194 Saddle sed sedıl TÜRKÇE ANLAMI 1.KAYA 2.SALLANMAK ROL YUVARLANMAK ÇATI ODA KÖK HALAT, İP 1.GÜL 2.PEMBE 1.GÜL RENKLİ, PEMBE 2.ÜMİT VERİCİ KABA, PÜRÜZLÜ, SERT, İŞLENMEMİŞ YUVARLAK 1.SIRA 2.GÜRÜLTÜ KÜREK ÇEKMEK KRALİYETE AİT SÜRMEK, SÜRTMEK, OVMAK 1.ÇÖP 2.SAÇMA KABA 1.YÖNETMEK 2.KURAL 1.KURAL KOYUCU, YÖNETİCİ 2.CETVEL GÜRLEMEK 1.SÖYLENTİ, DEDİKODU, RİVAYET 2.YAYMAK, DEDİKODUSUNU ÇIKARMAK 1.KOŞMAK 2.ÇALIŞTIRMAK -fabrika,şirket vb 1.KAÇAK 2.KONTROL DIŞI ÇABUK DAVRANMAK SABOTAJ 1.KOVMAK, İSTİFAYA ZORLAMAK 2.ÇUVAL ÜZGÜN, MUTSUZ EĞER NO 2195 2196 2197 2198 2199 2200 2201 2202 2203 2204 2205 2206 İNGİLİZCE KELİME Safe Sail Sailor Sake Salad Salary Sale Salt Same Sand Sandal Sandwich OKUNUŞU seyf seyıl seylır seyk selıd selıri seyıl solt seym send sendıl sendviç 2207 Sanitary seniteri 2208 Satisfy 2209 Saturday setısfay setırdey 2210 Save seyv 2211 Say sey 2212 Scale sıkeyıl 2213 Scarce sıkers 2214 Scarlet sikarlıt 2215 Scheme sikiim 2216 2217 2218 2219 sıkuul sayıns sizıs sıkoor School Science Scissors Score 2220 Scrape sıkreyp TÜRKÇE ANLAMI 1.GÜVENLİ, EMİN 2.KASA DENİZ YOLCULUĞU DENİZCİ HATIR, UĞRUNA SALATA MAAŞ SATIŞ TUZ AYNI, FARKSIZ KUM SANDALET SANDVİÇ SIHHİ, SAĞLIKLA İLGİLİ, HİJYENİK, TEMİZ TATMİN ETMEK CUMARTESİ 1.KORUMAK 2.TASARRUF ETMEK DEMEK, SÖYLEMEK 1.ÖLÇEK 2.TARTMAK 3.TERAZİ GÖZÜ, KEFE KIT 1.KIPKIRMIZI 2.NAMUSSUZ, İFFETSİZ 1.PLAN, DÜZEN, TASARI 2.ENTRİKA, KOMPLO 3.TASARLAMAK, DÜZENLEMEK 4.ENTRİKA ÇEVİRMEK, KOMPLO KURMAK OKUL BİLİM MAKAS SKOR 1.KAZIMAK, SÜRTMEK, 2.ARTIK, PİSLİK NO 2221 2222 2223 2224 2225 2226 2227 2228 2229 İNGİLİZCE KELİME Scratch Scream Screen Screw Sea Search Seashore Season Seat OKUNUŞU sıkreç sıkriim sıkriin sıkru siı sörç siişor siizın siıt 2230 Second sekınd 2231 2232 2233 2234 sikrıt sekrıtıri sekşın sekyulır Secret Secretary Section Secular 2235 See sii 2236 Seed 2237 Seek siid siik 2238 Seem siim 2239 Seize siiz 2240 2241 2242 2243 2244 2245 2246 seldım sılekt sılekşn selfiş sell semi send Seldom Select Selection Selfish Sell Semi Send 2247 Sense sens 2248 Senseless 2249 Sensible 2250 Sensitive sensılıs sensibıl sensitiv TÜRKÇE ANLAMI 1.TIRMALAMAK 2.KAŞIMAK ÇIĞLIK 1.EKRAN 2.PERDE, PERDELEMEK VİDALAMAK, VİDA, KAZIKLAMAK DENİZ ARAŞTIRMAK DENİZ KIYISI MEVSİM, SEZON OTURULACAK YER 1.SANİYE 2.İKİNCİ GİZ, SIR SEKRETER KISIM, BÖLÜM LAİK, DÜNYEVİ, DİNSEL OLMAYAN 1.GÖRMEK 2.FARK ETMEK 3.ANLAMAK 1.TOHUM 2.ÇEKİRDEK ARAMAK, SORUŞTURMAK GİBİ GÖRÜNMEK, İZLENİM VERMEK KAPMAK, HIZLA BİR ŞEYİ ELE GEÇİRMEK ARA SIRA, SIK DEĞİL SEÇMEK SEÇİM BENCİL SATMAK YARI GÖNDERMEK 1.DUYU, HİS, ALGI 2.ANLAMAK, HİSSETMEK 1.APTALCA 2.BİLİNÇSİZ AKILLI DUYARLI, ALINGAN NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2251 Sentence sentıns 2252 2253 2254 2255 2256 2257 seprıt septembır siriıl siriıs sörmın sörvınt Separate September Serial Serious Sermon Servant 2258 Serve sörv 2259 Service sörvis 2260 Set set 2261 Settle setıl 2262 2263 2264 2265 2266 setılmınt sevrıl siviır sou şeyd Settlement Several Severe Sew Shade 2267 Shadow şedou 2268 Shake şeyk 2269 2270 2271 2272 2273 2274 2275 2276 2277 2278 2279 şeym şeyp şeyır şarp şiip şiit şel şeltır şayn şip şört Shame Shape Share Sharp Sheep Sheet Shell Shelter Shine Ship Shirt TÜRKÇE ANLAMI 1.CÜMLE 2.HÜKÜM GİYME, MAHKUM OLMA AYRI, AYIRMAK EYLÜL SERİ (TV, radyo, hikaye vb.) CİDDİ VAAZ HİZMETÇİ 1.HİZMET ETMEK 2.SERVİS YAPMAK SERVİS AYARLAMAK, YERLEŞTİRMEK, HAZIRLAMAK 1.DURUP DİNLENMEK 2.ALIŞMAK 3.YERLEŞMEK ANLAŞMA BİR KAÇ SERT, CİDDİ DİKİŞ DİKMEK GÖLGE, GÖLGELEMEK 1.KARANLIK, GÖLGE 2.GİZLİCE İZLEMEK SARSMAK, SALLAMAK, ÇALKALAMAK UTANÇ ŞEKİL, FORM PAYLAŞTIRMAK, PAYLAŞMAK, PAY 1.KESKİN 2.TAM TAMINA 3.ZEKİ KOYUN, KOYUNLAR 1.ÇARŞAF 2.İNCE TABAKA 1.KABUK 2.BOMBALAMAK SIĞINMAK PARLAMAK, PARLATMAK GEMİ, GEMİYLE YOLLAMAK GÖMLEK NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2280 Shock 2281 Shoe şak şuu 2282 Shoot şuut 2283 Shop şap 2284 Shopping 2285 Shore 2286 Short şaping şoor şort 2287 Shortly şortli 2288 2289 2290 2291 şat şouldır şaut şou Shot Shoulder Shout Show 2292 Shower şauır 2293 2294 2295 2296 2297 2298 2299 2300 2301 2302 2303 2304 2305 2306 2307 2308 şat şat ap şay siık sayd saydifikt say sayt sayn signıl signıçır signifikıns saylıns saylınt silk simplifay Shut Shut Up Shy Sick Side Sideeffect Sigh Sight Sign Signal Signature Significance Silence Silent Silk Simplify TÜRKÇE ANLAMI ŞOK, ŞOK ETMEK AYAKKABI 1.ATEŞ ETMEK 2.ŞUT ATMAK 3.FİLM ÇEKMEK 4.TOMURCUK 1.DÜKKAN 2.ALIŞVERİŞ YAPMAK ALIŞVERİŞ KIYI 1.KISA 2.ANİDEN 1.KISA BİR ZAMAN SONRA 2.KISACA ATIŞ OMUZ BAĞIRMAK GÖSTERMEK, GÖSTERİ 1.DUŞ, DUŞ ALMAK 2.SAĞANAK YAĞMUR KAPATMAK (kapı, pencere vb.) ÇENENİ KAPA, SUS UTANGAÇ HASTA KENAR, YAN TARAF 1.YAN ETKİ 2.TARAF TUTMAK DERİN NEFES ALMAK GÖRÜŞ 1.İŞARET 2.İMZALAMAK SİNYAL VERMEK, SİNYAL İMZA ÖNEM, ANLAM, DEĞER 1.SESSİZLİK 2.SUSTURMAK SESSİZ, SAKİN İPEK BASİTLEŞTİRMEK NO İNGİLİZCE KELİME 2309 Sin 2310 Since 2311 2312 2313 2314 2315 Sing Single Single-minded Sink Sir 2316 Sister 2317 2318 2319 2320 2321 2322 2323 2324 2325 2326 2327 2328 2329 2330 2331 Sit Situation Size Skate Skateboard Skeleton Ski Skill Skin Skirt Sky Slang Slave Sleep Sleepy 2332 Sleeve 2333 Slide 2334 Slight 2335 Slim 2336 Slip 2337 Slope OKUNUŞU sin TÜRKÇE ANLAMI GÜNAH 1.-DEN BERİ 2.ÇÜNKÜ sins 3.ŞİMDİYE KADAR sing ŞARKI SÖYLEMEK singıl 1.TEK 2.BEKAR 3.TEK KİŞİLİK singıl mayndid TEK AMAÇLI, TEK FİKİRLİ sink 1.BATMAK 2.EVYE sör BEYEFENDİ, BAYIM, EFENDİ 1.KIZ KARDEŞ 2.HEMŞİRE sistır 3.RAHİBE sit OTURMAK siçueyşın DURUM, KONUM, YER sayz BÜYÜKLÜK sikeyt BUZ PATENİ, PATEN AYAKKABISI sikeytboord KAYKAY sikelıtın İSKELET sikii KAYAK, KAYAK YAPMAK sikil YETENEK sikin DERİ sikört ETEK sikay GÖKYÜZÜ sleng ARGO sileyv KÖLE siliip UYUMAK, UYKU siliipi UYKULU, SAKİN ELBİSE KOLU siliiv Sleeveless: KOLSUZ -elbise, bluz vb. 1.KAYDIRAK, KAYDIRMAK -parkta sılayd 2.SLAYT 3.DİA (fotoğrafçılıkta) silayt ÖNEMSİZ, KÜÇÜK 1.İNCE, ZAYIF sılim 2.ZAYIFLAMAYA ÇALIŞMAK YUVARLANMAK, sılip KAYMAK, DÜŞMEK sıloup EĞİM NO 2338 2339 2340 2341 2342 İNGİLİZCE KELİME Slow Small Smash Smell Smile OKUNUŞU sılou sımol sımeş sımel sımayl 2343 Smoke sımouk 2344 2345 2346 2347 2348 2349 2350 sımuuth sıneyl sıneyk sıniiz sınif sınoor sınou Smooth Snail Snake Sneeze Sniff Snore Snow 2351 So sou 2352 2353 2354 2355 2356 2357 2358 2359 2360 soup sısayıti sakıt soufı soft soyil soulciır salımn solid Soap Society Socket Sofa Soft Soil Soldier Solemn Solid 2361 Solution soluşın 2362 2363 2364 2365 2366 2367 2368 2369 solıv sam sambadi samvan samtaymz samveiır san song Solve Some Somebody Someone Sometimes Somewhere Son Song TÜRKÇE ANLAMI YAVAŞ, YAVAŞLAMAK KÜÇÜK, UFAK ÇARPIP KIRMAK KOKU, KOKLAMAK GÜLÜMSEMEK 1.TÜTÜN İÇMEK (sigara vb.) 2.TÜTMEK 3.DUMAN DÜZGÜN, YUMUŞAK SÜMÜKLÜBÖCEK YILAN HAPŞIRMAK BURNUNU ÇEKMEK HORLAMAK KAR 1.ÖYLEYSE, BU YÜZDEN 2.BU ŞEKİLDE 3.ÇOK SABUN SOSYETE, ÇEVRE, TOPLUM SOKET, PRİZ DİVAN , SOFA YUMUŞAK TOPRAK ASKER 1.CİDDİ 2.BAYILTICI KATI, SERT 1.ÇÖZÜM, CEVAP, ÇARE 2.SOLÜSYON, ERİYİK ÇÖZÜM BULMAK, ÇÖZMEK 1.BAZI, BİRKAÇ 2.YAKLAŞIK BİRİSİ BİRİ BAZEN BİR YER ERKEK ÇOCUK, OĞUL ŞARKI NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2370 Soon suun 2371 Sophisticated sofistikeytıt 2372 2373 2374 2375 2376 soor sarou sori sort soul Sore Sorrow Sorry Sort Soul 2377 Sound saund 2378 2379 2380 2381 2382 2383 Soup Sour Source South Sow Space suup sauır soors sauth sou sipeys 2384 Spade sipeyd 2385 Spare 2386 Speak 2387 Special sipeyır sipiık sipeşıl 2388 Specialized sipeşılayzt 2389 2390 2391 2392 sipişiiz sipesifik sipiiç sıpiid Species Specific Speech Speed 2393 Spell sıpel 2394 Spend 2395 Spider sıpend sıpaydır 2396 Spirit sıpırit TÜRKÇE ANLAMI YAKINDA (zaman açısından) GELİŞMİŞ, ÇOK YÖNLÜ, KÜLTÜRLÜ, ÇOKBİLMİŞ AĞRI VERİCİ ÜZÜNTÜ ÜZGÜN 1.ÇEŞİT 2.SIRALAMAK RUH 1.SES 2.MANTIKLI 3.TOPLAM 4.GİBİ GELMEK ÇORBA EKŞİ KAYNAK GÜNEY TOPRAĞA EKMEK 1.UZAY 2.BOŞLUK 3.YER 1.MAÇA (oyun kartlarında) 2.KÜREK EKSTRA, FAZLA, BOŞ, YEDEK KONUŞMAK 1.ÖZEL 2.EN İYİ UZMANLAŞMAK, ÖZELLEŞTİRMEK TÜR, ÇEŞİT, CİNS BELİRLİ, KESİN KONUŞMA HIZ, HIZLI GİTMEK 1.HECELEMEK, HARFLERİ KODLAMAK 2.BÜYÜLÜ SÖZCÜKLER PARA HARCAMAK, HARCAMAK ÖRÜMCEK 1.RUH, RUHSAL DURUM 2.ALKOLLÜ İÇKİ 3.İSPİRTO NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2397 Spite sıpayt 2398 Splendid 2399 Split sıplendid sıplit 2400 Spoil sıpoyıl 2401 Spoon 2402 Sporadic 2403 Sport sıpuun sıporeadik sıport 2404 Spot sıpat 2405 Spread sıpriıd 2406 Spring sıpring 2407 2408 2409 2410 2411 2412 2413 sıpay sıkueyır sıtabilayz sıtaaf siteyc siteyn siteyr Spy Square Stabilize Staff Stage Stain Stair 2414 Stamp sitemp 2415 Stand sıtend 2416 2417 2418 2419 2420 sıtend in sıtandırd sıtar sıteyır sıtart Stand in Standard Star Stare Start 2421 State siteyt TÜRKÇE ANLAMI 1.RAĞMEN 2.BİRİSİNE ZARAR VERME İSTEĞİ NEFİS, HARİKA İKİYE BÖLMEK 1.ZARAR VERMEK 2.ŞIMARTMAK KAŞIK TEK TÜK, ARALIKLI, ARA SIRA SPOR 1.KÜÇÜK YUVARLAK İŞARET 2.BEN, CİLTTEKİ LEKE 3.LEKELEMEK 4.TANIMAK, AYIRMAK YAYILMAK, YAYMAK 1.İLKBAHAR 2.YAY 3.ÜSTÜNE ATLAMAK 4.PINAR CASUS KARE DENGELEMEK, DENGEDE TUTMAK ELEMAN, MEMUR 1.EVRE SAFRA 2.SAHNE LEKELEMEK MERDİVEN 1.PUL, DAMGA, 2.DAMGALAMAK 3.AYAKLA BASMAK, EZMEK AYAKTA DURMAK,BULUNMAK DUBLÖRLÜK YAPMAK STANDART YILDIZ UZUN SÜRE BAKMAK BAŞLAMAK, BAŞLANGIÇ 1.DEVLET 2.DURUM 3.SÖYLEMEK VEYA YAZMAK NO 2422 2423 2424 2425 2426 İNGİLİZCE KELİME Station Stay Steady Steal Steam OKUNUŞU siteyşın sitey sıtedi sitiıl sitiim 2427 Steer sitiir 2428 Stem sitem 2429 Step sitep 2430 Stick sitiık 2431 Stiff sitif 2432 Still sitil 2433 Stir sitör 2434 Stock sıtok 2435 Stocking 2436 Stomach sıtoking sıtomak 2437 Stone sıtoun 2438 2439 2440 2441 2442 2443 sıtap sıtoor sıtori sıtouv sitreyt sitreync Stop Store Story Stove Straight Strange 2444 Straw sıtrow 2445 Strawberry sıtrowbri TÜRKÇE ANLAMI İSTASYON, DURAK KALMAK SABİT, SÜREKLİ, İSTİKRARLI ÇALMAK BUHAR 1.YÖNLENDİRMEK, SÜRMEK (bisiklet, motor, sandal, vb.) 2.ÖKÜZ, DANA 1.KÖK, SAP, AĞAÇ GÖVDESİ 2.DURDURMAK, ENGELLEMEK 1.ADIM, ADIM ATMAK 2.ÜVEY 1.YAPIŞTIRMAK, DEĞDİRMEK, YAPIŞMAK 2.SOPA, BASTON KOLAY BÜKÜLMEYEN, SERT 1.HAREKETSİZ, DURGUN 2.YİNE, HALA 1.KARIŞTIRMAK (çay v.b) 2.HAREKET ETTİRMEK 1.STOK, STOK YAPMAK 2.HİSSE SENEDİ KADIN ÇORABI MİDE 1.TAŞ 2.MEYVE ÇEKİRDEĞİ 3.(6.3) Kg. STOP, DURMAK, NOKTA, DURAK DÜKKAN, DEPOLAMAK ÖYKÜ, HİKAYE SOBA DÜZGÜN, EN KISA YOLDAN GARİP, TUHAF 1.SAMAN 2.HASIR 3.KAMIŞ (bardak için vb.) ÇİLEK NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2446 Stream 2447 Street 2448 Strength sıtriim sıtriit sıtrength 2449 Stress sitres 2450 Stretch sitreç 2451 Strict sitrikt 2452 Strike sıtrayk 2453 String 2454 Strip sitring sitrip 2455 Stripe sıtrayp 2456 2457 2458 2459 2460 2461 2462 2463 2464 2465 sıtrouk sıtrong sıtragıl sitad sıtudınt sıtadi sıtaf sıtüupid sabcıkt sabmıriin Stroke Strong Struggle Stud Student Study Stuff Stupid Subject Submarine 2466 Submit sabmit 2467 Subsidize sebsidayz 2468 Substance sabstıns 2469 Substitute sabstitiyuud 2470 Suburb 2471 Subway sabörb sabwey TÜRKÇE ANLAMI AKARSU, IRMAK, DERE SOKAK, CADDE GÜÇ, KUVVET BASTIRMAK (üzerine basa basa konuşmak), STRES 1.GERİNMEK,GERMEK 2.BİR KEREDE 3.TOPRAK PARÇASI KATI (katı kuralları olan) 1.GREV YAPMAK, GREV 2.VURMAK İP, TEL SOYMAK, SOYUNMAK 1.ŞERİT, ÇİZGİ 2.KIRBAÇ CEZASI 1.ÇARPIŞ 2.FELÇ 3.OKŞAMAK GÜÇLÜ 1.KAVGA ETMEK 2.ÇABA 1.DAMIZLIK 2.YAKA DÜĞMESİ ÖĞRENCİ ÇALIŞMAK, OKUMAK, İNCELEMEK 1.CİSİM, ŞEY 2.TIKIŞTIRMAK APTAL 1.KONU 2.ÖZNE DENİZALTI SUNMAK, BOYUN EĞMEK, İTAAT ETMEK, ARZETMEK TESLİM ETMEK, MALİ DESTEK SAĞLAMAK 1.MADDE, CİSİM 2.ÖZ, İÇERİK, ESAS, ANA FİKİR 1.VEKİL, TEMSİLCİ, YEDEK OYUNCU 2.YERİNE GEÇMEK, YERİNİ ALMAK BANLİYÖ ALT GEÇİT , ALT YOL NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2472 Succeed sıksiid 2473 2474 2475 2476 2477 2478 2479 sıkses sıkseşın sıksesiv saç sak sadın safır Success Succession Successive Such Suck Sudden Suffer 2480 Sufficient safişınt 2481 Sugar 2482 Suggest 2483 Suggestion şugır sıcest sıcesşın 2484 Suit suut 2485 2486 2487 2488 2489 2490 2491 2492 2493 2494 2495 2496 Suitable Sum Summer Summit Sun Sunday Sunshine Suntan Super Superb Superstition Supper suyitibıl sam samır sameıt san sandey sanşayn santen suupır supörb supısitişın sapır 2497 Supplement saplimınt 2498 Supply sıplay 2499 Support sıport 2500 Suppose 2501 Supreme sıpouz supriim TÜRKÇE ANLAMI 1.BAŞARMAK 2.YERİNİ ALMAK BAŞARI ARDARDA, DEVAMLI ARDIŞIK, PEŞPEŞE 1.BUNUN GİBİ 2.BU KADAR EMMEK ANİ ACI ÇEKMEK 1.YETERLİ, KÂFİ 2.YETERLİ KALİTE ŞEKER ÖNERMEK ÖNERİ 1.YAKIŞMAK, UYGUN GELMEK 2.TAKIM ELBİSE UYGUN, MÜNASİP TOPLAM YAZ ZİRVE, DORUK, TEPE NOKTA GÜNEŞ PAZAR (günü ) GÜNEŞ IŞIĞI BRONZ RENGİ (ciltte) SÜPER HARİKA, ÇOK GÜZEL BATIL İNANÇ YEMEK (günün son yemeği) 1.EK, İLAVE 2.EKLEMEK, TAMAMLAMAK SAĞLAMAK, MİKTAR TAŞIMAK, YARDIM ETMEK, TARAF TUTMAK, DESTEKLEMEK SANMAK YÜCE, ULU, EN YÜKSEK, EN ÜSTÜN NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2502 Sure şuır 2503 Surface sörfıs 2504 Surname 2505 Surprise 2506 Surround sörneym sıprayz sıraund 2507 Survive sörvayv 2508 Suspect 2509 Swallow sıspekt sıvalou 2510 Swear siveır 2511 2512 2513 2514 2515 2516 2517 2518 siviip siviit sivel sivim siving siviç sood simbıl Sweep Sweet Swell Swim Swing Switch Sword Symbol 2519 Sympathy simpati 2520 2521 2522 2523 2524 2525 simptam sistım teybıl teyıl teylır teyk Symptom System Table Tail Tailor Take 2526 Take Off teyk of 2527 2528 2529 2530 teylınt tolk tolkıtiv tool Talent Talk Talkative Tall TÜRKÇE ANLAMI EMİN, KESİN 1.YÜZEY, YÜZEYSEL, DIŞ GÖRÜNÜŞ 2.YÜZEYE ÇIKMAK, ORTAYA ÇIKMAK SOYADI 1.ŞAŞIRTMAK 2.SÜRPRİZ ÇEVRELEMEK HAYATTA KALMAK, SAĞ KALMAK, DAYANMAK ŞÜPHELENMEK 1.YUTMAK 2.KIRLANGIÇ 1.YEMİN ETMEK 2.KÜFRETMEK SÜPÜRMEK TATLI ŞİŞMEK, KALINLAŞMAK YÜZMEK 1.SALLANMAK 2.GÜÇLÜ RİTİM AÇMAK, KAPATMAK (düğme) KILIÇ SEMBOL SEMPATİ, ACIMA, İLGİ, DUYGU BİRLİĞİ BELİRTİ, BULGU, SEMPTOM SİSTEM 1.MASA 2.TABLO, LİSTE KUYRUK (kedi, uçak vb.) TERZİ TUTMAK,ALMAK 1.ELBİSE ÇIKARMAK 2.UÇAK KALKMASI YETENEK KONUŞMA, KONUŞMAK KONUŞKAN UZUN NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2531 Tame teym 2532 Tank tenk 2533 Tap tep 2534 2535 2536 2537 2538 2539 2540 2541 2542 teyp task teyst teks teksi tii tiiç tiiçır tiim Tape Task Taste Tax Taxi Tea Teach Teacher Team 2543 Tear tiır 2544 2545 2546 2547 2548 2549 2550 teligırem telifoun teliskoup telivijn tel tempır tempriçır Telegram Telephone Telescope Television Tell Temper Temperature 2551 Tempt tempt 2552 Tend tend 2553 Tender tendır 2554 Term törm 2555 Terrible teribıl TÜRKÇE ANLAMI EVCİL, EVCİLLEŞTİRMEK 1.TANK (depo) 2.TANK (araç-silah) 1.MUSLUK 2.TIKLATMAK BANT, SELOTEYP GÖREV, İŞ TATMAK, TAD VERGİ TAKSİ ÇAY ÖĞRETMEK ÖĞRETMEN TAKIM, GRUP 1.GÖZYAŞI 2.DELİK (kumaş, kağıtta vb.) 3.YIRTMAK TELGRAF TELEFON TELESKOP TELEVİZYON ANLATMAK, SÖYLEMEK 1.RUHSAL DURUM 2.KIZGIN SICAKLIK AKLINI ÇELMEK, AYARTMA, BAŞTAN ÇIKARMAK BAKMAK, YÖNELMEK, EĞİLİMİ OLMAK 1.KOLAY ÇİĞNENEBİLEN 2.YUMUŞAK, İYİ HUYLU 3.İHALE 1.ZAMAN DİLİMİ 2.SÖZCÜKLER 3.SÖMESTIR KORKUNÇ, KÖTÜ NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2556 Terrific tırifik 2557 Terror 2558 Test terır test 2559 Testimonial testimoniyıl 2560 2561 2562 2563 2564 2565 2566 2567 den tenk tenks det tiıtır teır tem thiim Than Thank Thanks That Theatre Their Them Theme 2568 Then ten 2569 2570 2571 2572 2573 2574 2575 2576 2577 2578 2579 2580 2581 2582 2583 2584 2585 2586 2587 teer deırfoor diiz dey tik tiif tin ting tink törsti dis tarou douz dou toot tired tiret tiretın tırout There Therefore These They Thick Thief Thin Thing Think Thirsty This Thorough Those Though Thought Thread Threat Threaten Throat TÜRKÇE ANLAMI 1.KOCAMAN 2.ÇOK GÜZEL 1.BÜYÜK KORKU 2.TERÖR SINAMAK, DENEMEK, TEST BONSERVİS, TAKDİRNAME, BAŞARI BELGESİ -DEN -DAN eki TEŞEKKÜR ETMEK TEŞEKKÜRLER ŞU TİYATRO ONLARIN ONLARI TEMA, KONU, İÇERİK 1.ÖYLEYSE 2.O ZAMANDA 3.ONDAN SONRA, DAHA SONRA 1.ORADA 2.VAR OLMAK DOLAYISIYLA BUNLAR ONLAR (çoğul üçüncü kişi zamiri) 1.KALIN 2.SIK HIRSIZ İNCE ŞEY DÜŞÜNMEK SUSAMIŞLIK, SUSATAN BU 1.TÜMÜYLE 2.DİKKATLİ ONLAR NEDENSE DÜŞÜNCE İP, İPİ İĞNEYE TAKMAK TEHDİT, TEHLİKE, KORKUTMA TEHTİD ETMEK GIRTLAK, YEMEK BORUSU NO 2588 2589 2590 2591 2592 2593 2594 2595 İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU Through Throw Thunder Thunderstorm Thursday Thus Ticket Tidy tıruu tırou tandır tandıstorm tözdey das tikıt taydi 2596 Tie tay 2597 Tight 2598 Till tayt til 2599 Time taym 2600 Timetable 2601 Tin taymteybıl tin 2602 Tip tip 2603 2604 2605 2606 2607 tayır tayırd tişuu taytl tu Tire Tired Tissue Title To 2608 Toast toust 2609 2610 2611 2612 2613 2614 2615 2616 2617 2618 tıbakou tıdey tou tıgedır tımarou tang tınayt tuu tuuth tap Tobacco Today Toe Together Tomorrow Tongue Tonight Too Tooth Top TÜRKÇE ANLAMI İÇİNDEN, BAŞTAN SONA FIRLATMAK GÖK GÜRÜLTÜSÜ FIRTINA PERŞEMBE BÖYLE, BÖYLECE BİLET DÜZENLİ, DERLİ TOPLU 1.BAĞ, BAĞLAMAK, BERABERE 2.BOYUNBAĞI, KRAVAT SIKI, KOLAY AÇILMAZ 1.KADAR 2.YAZAR KASA 1.ZAMAN 2.KERE 3.ZAMANLAMAK ZAMAN TARİFESİ -gemi, uçak vb. 1.TENEKE 2.KONSERVE 1.BAHŞİŞ, BAHŞİŞ VERMEK 2.ÖNERİ,TAVSİYE 3.UÇ, TEPE YORMAK YORGUN KAĞIT MENDİL 1.BAŞLIK 2.UNVAN -E KADAR 1.TOST, TOST YAPMAK 2.KADEH KALDIRMAK TÜTÜN BUGÜN AYAK BAŞ PARMAĞI BİRLİKTE YARIN DİL BU GECE 1.ÇOK 2.-DE -DA eki DİŞ EN YÜKSEK, EN İYİ, ÜST, KAPAK NO 2619 2620 2621 2622 2623 2624 2625 2626 2627 2628 2629 2630 2631 2632 2633 2634 İNGİLİZCE KELİME Topic Total Totally Touch Tour Tow Towards Towel Tower Town Toy Trace Track Trade Tradition Traffic OKUNUŞU tapik toutıl toutıli taç tuır tov tıvordz tauıl tauır taun toy tireys tirek tireyd tıredişın tirefik 2635 Train tireyn 2636 2637 2638 2639 2640 2641 2642 2643 tireyning tiranzakşın tirensför tirenzleyt tirensport tirevıl tirey tirejır Training Transaction Transfer Translate Transport Travel Tray Treasure 2644 Treat tiriit 2645 Treaty 2646 Treatment 2647 Tree tiriiti tiriitmınt tirii 2648 Trend tirent 2649 Trial tırayıl TÜRKÇE ANLAMI KONU TOPLAM BÜTÜNÜYLE DOKUNMAK TUR 1.ÇEKMEK 2.KITLIK DOĞRU (ona doğru, akşama doğru) HAVLU KULE KASABA OYUNCAK İZ, İZ SÜRMEK İZ SÜRMEK, TAKİP ETMEK 1.TİCARET 2.İŞ GELENEK, ADET TRAFİK 1.TREN 2.EĞİTMEK 3.STAJ YAPMAK EĞİTİM, ÖĞRETİM İŞLEM, MUAMELE TRANSFER ÇEVİRİ, TERCÜME TAŞIMACILIK YOLCULUK YAPMAK TEPSİ HAZİNE 1.DAVRANMAK, MUAMELE ET2.TEDAVİ ETMEK 3.İKRAM ANLAŞMA, MUKAVELE 1.DAVRANIŞ 2.TEDAVİ AĞAÇ 1.EĞİLİM, AKIM, GİDİŞAT, YÖN, 2.YÖNELMEK, EĞİMLİ OLMAK 1.DENEME, TEŞEBBÜS 2.DURUŞMA NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2650 Trialbalance 2651 Tribe tırayılbalans tırayb 2652 Trick tirik 2653 2654 2655 2656 2657 tirip tırayamf tırabıl tırauzız tıruu Trip Triumph Trouble Trousers True 2658 Trunk tırang 2659 2660 2661 2662 2663 tırast tıruth tray tüub tüuzdey Trust Truth Try Tube Tuesday 2664 Tune tüun 2665 Tunnel 2666 Turkey tanıl törki 2667 Turn törn 2668 Twice 2669 Twin tivays tivin 2670 Twist tivist 2671 Type tayp 2672 2673 2674 2675 2676 tipikıl agli altimiıt ambırela aneybıl Typical Ugly Ultimate Umbrella Unable 2677 Unanimous yunanimıs TÜRKÇE ANLAMI MİZAN KABİLE 1.HİLE, HİLE YAPMAK 2.OYUN (kağıt oyunları vb.) 1.GEZİ 2.ÇELME TAKMAK ZAFER, UTKU DERT, DERT ETMEK PANTOLON DOĞRU, GERÇEK 1.AĞAÇ GÖVDESİ 2.SANDIK 3. FİL HORTUMU GÜVENMEK GERÇEK DENEMEK, DENEME TÜP, TELEVİZYON SALI 1.AKORD ETMEK, AYARLAMAK 2.EZGİ, MELODİ TÜNEL 1.HİNDİ 2.TÜRKİYE DÖNMEK, DÖNÜŞ It's your turn: SIRA SENDE İKİ KEZ İKİZ ÇEVİRMEK (kuvvetlice), KIVIRMAK, BURKULMAK 1.TİP, TÜR, CİNS, MODEL, ÖRNEK 2.DAKTİLOYLA YAZMAK TİPİK ÇİRKİN NİHAİ, SON, EN YÜKSEK, EN SON ŞEMSİYE MUKTEDİR OLMAMAK OYBİRLİĞİYLE VERİLMİŞ, AYNI FİKİRDE, MÜTTEFİK NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU TÜRKÇE ANLAMI 2678 2679 2680 2681 2682 2683 2684 2685 2686 2687 2688 2689 2690 2691 2692 2693 2694 2695 2696 2697 2698 2699 2700 2701 2702 2703 Uncle Unconscious Under Underclothes Underground Understand Undue Unemployed Unemployment Unfair Unfavourable Unhappy Unhealthy Uniform Union Unite University Unknown Unless Unlikely Unload Unlock Until Up Up To Date Upper ankıl ankanşıs andır andıkloudz andırgıround andısitend andüu animpiloyıd animpiloymınt anfeir anfeyvırıbıl anhepi anhelthi yuniform yunyın yunayt yunivörsıti announ anles anlaykli anloud anlok antil ap ap tu deyt apır DAYI, AMCA BİLİNÇSİZLİK ALTTA, ALTA İÇ ÇAMAŞIRI YERALTI ANLAMAK AŞIRI, YERSİZ, USULSÜZ, KANUNSUZ İŞSİZ, BOŞTA İŞSİZLİK ADALETSİZ HOŞA GİTMEYEN MUTSUZ SAĞLIKSIZ 1.ÜNİFORMA 2.TEK TİP 1.SENDİKA 2.BİRLEŞME BİRLEŞMEK ÜNİVERSİTE BİLİNMEYEN OLMADIKÇA AZ İHTİMALLE BOŞALTMAK (yük boşaltmak) KİLİDİ AÇMAK KADAR (belli bir zamana kadar) 1.YUKARI 2.DİKİNE 3.TÜMÜYLE BUGÜNE KADAR ÜST 1.ENDİŞELENDİRMEK 2.DEVİRMEK ÜST KAT, YUKARISI YUKARIYA DOĞRU KENTSEL, ŞEHRE AİT 1.DÜRTÜ, İSTEK, ARZU 2.ISRAR ETMEK, ZORLAMAK, TEŞVİK ETMEK ACİL 2704 Upset apset 2705 Upstairs 2706 Upward 2707 Urban apsteız apvıd örbın 2708 Urge örc 2709 Urgent ööcınt NO 2710 2711 2712 2713 2714 2715 2716 İNGİLİZCE KELİME Us Use Use Useful Usual Utilize Vacant OKUNUŞU as yuus yuuz yuusfıl yujıl yutilayz veykınt 2717 Valid valiıd 2718 Vain 2719 Valley 2720 Valuable veyn veli velyubıl 2721 Value velyu 2722 Vandal 2723 Vanish vendıl veniş 2724 Variable veriyibıl 2725 2726 2727 2728 2729 2730 2731 2732 2733 2734 2735 2736 2737 2738 2739 verayıti veırıis veri vectıbıl viikıl veri viitou viktım viktır viktri viu vilı vilıc vayn vaylıns Variety Various Vary Vegetable Vehicle Very Veto Victim Victor Victory View Villa Village Vine Violence 2740 Violent vaylınt TÜRKÇE ANLAMI BİZE 1.KULLANIM 2.FONKSİYON KULLANMAK KULLANIŞLI OLAĞAN KULLANMAK, YARARLANMAK 1.BOŞ 2.AÇIK (bir iş yerinde) GEÇERLİ, YÜRÜRLÜKTE, GEÇERLİ, MANTIKLI, YERİNDE GEREKSİZ, BOŞUNA VADİ DEĞERLİ, KIYMETLİ, FAYDALI 1.DEĞER, KIYMET, ÖNEM 2.DEĞER VERMEK, PAHA BİÇMEK BARBAR, YIKICI GÖZDEN KAYBOL-, YOK OLMAK 1.DEĞİŞKEN, KARARSIZ 2.ÇELİŞKİ, TUTARSIZLIK 1.FARK 2.ÇEŞİTLİLİK, ÇEŞİT DEĞİŞİK, ÇEŞİTLİ DEĞİŞTİRMEK, DEĞİŞMEK SEBZE TAŞIT ARACI -kamyon,tır, araba vb. ILIK, ILINDIRMAK 2.SEVECEN UYARMAK, İKAZ ETMEK 1.YIKAMAK 2.KİRLİ ÇAMAŞIR 1. GEREKSİNİM DUYULMAYAN ARTIK 2.BOŞA HARCAMAK 1.İZLEMEK, SEYRETMEK, BAKMAK 2.KOL SAATİ SU, SULAMAK ŞELALE NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2772 Wave veyv 2773 2774 2775 2776 2777 2778 2779 2780 2781 2782 2783 2784 2785 2786 vey vi viik velth vepın veır vedır venizdey viik veyt velkam vel vel noun vest Way We Weak Wealth Weapon Wear Weather Wednesday Week Weigh Welcome Well Well-Known West 2787 Wet vet 2788 2789 2790 2791 vat vat e piti vatevır ven What What a pity Whatever When 2792 Whenever venevır 2793 2794 2795 2796 2797 2798 2799 2800 2801 2802 veır vayl vip visıl vayt hu huevır houl houlseyıls huuz Where While Whip Whistle White Who Whoever Whole Wholesales Whose TÜRKÇE ANLAMI 1.DALGA, ( deniz, radyo) DALGALANMA 2.EL SALLAMAK YOL, ROTA, YÖN BİZ ZAYIF, ERKSİZ SERVET SİLAH GİYMEK 1.HAVA 2.İKLİM ÇARŞAMBA HAFTA AĞARLIK, TARTMAK 1.AĞIRLAMAK 2.HOŞ GELDİN 1.İYİ 2.KUYU ÜNLÜ, BİLİNEN BATI 1.NEMLİ, ISLAK, YAŞ 2.ISLATMAK 3.RUTUBET NE NE YAZIK (acıma sözü) HERNEYSE NE ZAMAN 1.HERHANGİ BİR ZAMAN 2.NE ZAMAN Kİ... NEREYE, NEREDE BU ARADA KIRBAÇ ISLIK, ISLIK ÇALMAK, 1.BEYAZ, AK 2.BEYAZ TENLİ KİM HERKİMSE TÜM, BÜTÜN TOPTAN SATIŞ KİMİN NO İNGİLİZCE KELİME OKUNUŞU 2803 Why vay 2804 Wide vayd 2805 2806 2807 2808 vıdou vayf vig vayd Widow Wife Wig Wild 2809 Will vil 2810 2811 2812 2813 2814 2815 2816 2817 2818 2819 2820 2821 vin vaynd vind vindou vayn vintır vayp vayır vayılıs vayz viş vith Win Wind Wind Window Wine Winter Wipe Wire Wireless Wise Wish With 2822 Withdraw vithdırou 2823 Within vidin 2824 Without vidaut 2825 2826 2827 2828 2829 2830 2831 2832 2833 vitnıs vulf vumın vandır vandıfıl vuud vuul vööd vörk Witness Wolf Woman Wonder Wonderful Wood Wool Word Work TÜRKÇE ANLAMI NEDEN, NİÇİN 1.GENİŞ, YAYGIN, KAPSAMLI, 2.ARDINA KADAR, TAMAMEN DUL EŞ, KARI, HANIM PERUK VAHŞİ 1.İRADE 2.İSTEK 3. VASİYET 4.GELECEK ZAMAN EKİ KAZANMAK SARMAK, KURMAK (saat vb.) RÜZGAR PENCERE ŞARAP KIŞ SİLMEK, KURULAMAK -havluyla vb. 1.TEL 2.TELGRAF TELSİZ ZEKİ, AKILLI İSTEK, İSTEMEK İLE 1.ÇEKMEK 2.GERİ ÇEKİLMEK 3.SIZMAK İÇİNDE SAHİP OLMAYARAK, YANINDA OLMADAN TANIK, TANIKLIK ETMEK KURT KADIN 1.MERAK ETMEK 2.VERİM, ÜRÜN, KAZANÇ 2.ÜRÜN VERMEK 3.KARŞI KOYMAMAK YOĞURT YUMURTANIN SARISI GENÇ SENİN, SİZİN GENÇLİK, DELİKANLI SIFIR FERMUAR, VIZILTI 1.BÖLGE, KUŞAK, MINTIKA HAYVANAT BAHÇESİ
kaynağı değiştir]

Hintli dilbilimci Braj Kachru, İngilizce konuşulan ülkeleri üç daire modeliyle ayırmıştır.[18] Onun modelinde,

Kachru, modelini İngilizcenin farklı ülkelerde nasıl yayıldığının, kullanıcıların İngilizceyi nasıl edindiğinin ve İngilizcenin her ülkede kullanım alanlarının geçmişine dayandırdı. Üç daire üyeliği zamanla değiştirir.[19]

Anadili İngilizce olan geniş topluluklara sahip ülkeler (iç halka), çoğunluğun İngilizce konuştuğu İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Kanada, İrlanda ve Yeni Zelanda ile önemli bir azınlığın İngilizce konuştuğu Güney Afrika'yı içerir. En çok anadili İngilizce olan ülkeler, azalan sırayla Amerika Birleşik Devletleri (en az 231 milyon),[20] Birleşik Krallık (60 milyon),[21][22][23] Kanada (19 milyon),[24] Avustralya (en az 17 milyon),[25] Güney Afrika (4,8 milyon),[26] İrlanda (4,2 milyon) ve Yeni Zelanda (3,7 milyon).[27] Bu ülkelerde, anadili İngilizce olanların çocukları, ebeveynlerinden İngilizce öğrenirler ve diğer dilleri konuşan yerel halk ve yeni göçmenler, mahallelerinde ve işyerlerinde iletişim kurmak için İngilizce öğrenirler.[28] İç çevre ülkeleri, İngilizcenin dünyadaki diğer ülkelere yayıldığı temeli sağlar.[19]

İkinci dili ve yabancı dili İngilizce konuşanların sayısına ilişkin tahminler, yeterliliğin nasıl tanımlandığına bağlı olarak 470 milyondan 1 milyarın üzerine kadar büyük farklılıklar gösteriyor.[29] Dilbilimci David Crystal, anadili olmayanların sayısının artık ana dili konuşanlardan 3'e 1 oranında daha fazla olduğunu tahmin ediyor.[30] Kachru'nun üç daire modelinde, "dış daire" ülkeleri Filipinler,[31]Jamaika,[32]Hindistan, Pakistan, Singapur,[33]Malezya ve Nijerya gibi ülkelerdir.[34][35][36]

Bu ülkelerde, İngilizce temelli bir kreolden daha standart bir İngilizce versiyonuna kadar değişen milyonlarca anadili lehçesi vardır. Özellikle eğitim dilinin İngilizce olduğu okullara gidiyorlarsa, büyüdükçe ve günlük kullanımla ve yayınları dinleyerek İngilizce öğrenen çok daha fazla İngilizce konuşmacısı var. Anadili İngilizce olmayan ve İngilizce konuşan ebeveynlerden doğanların öğrendiği İngilizce çeşitleri, özellikle gramerlerinde, bu öğrenciler tarafından konuşulan diğer dillerden etkilenebilir.[28] Bu İngilizce çeşitlerinin çoğu, iç çevre ülkelerde anadili İngilizce olan kişiler tarafından çok az kullanılan kelimeleri içerir,[28] dilbilgisi ve fonolojik olarak iç çember çeşitlerinden de farklılıklar gösterebilirler. İç çevre ülkelerinin standart İngilizcesi, genellikle dış çevre ülkelerdeki İngilizcenin kullanımı için bir norm olarak alınır.[28]

Üç daire modelinde Polonya, Çin, Brezilya, Almanya, Japonya, Endonezya, Mısır gibi ülkeler ve İngilizcenin yabancı dil olarak öğretildiği diğer ülkeler "genişleyen daire"yi oluşturmaktadır.[36] Birinci dil, ikinci dil ve yabancı dil olarak İngilizce arasındaki farklar genellikle tartışmalıdır ve belirli ülkelerde zaman içinde değişebilir.[36] Örneğin, Hollanda'da ve diğer bazı Avrupa ülkelerinde, ikinci dil olarak İngilizce bilgisi neredeyse evrenseldir ve nüfusun yüzde 80'inden fazlası İngilizce'yi kullanabilir,[37] ve bu nedenle İngilizce rutin olarak yabancılarla ve genellikle yüksek öğrenimde iletişim kurmak için kullanılır. Bu ülkelerde, İngilizce devlet işleri için kullanılmasa da, yaygın kullanımı onları "dış daire" ile "genişleyen daire" arasındaki sınıra yerleştirir. İngilizce, kullanıcılarının kaçının anadili değil, ikinci veya yabancı dil olarak İngilizce konuşanlar olması nedeniyle dünya dilleri arasında sıra dışıdır.[38]

Genişleyen çevredeki birçok İngilizce kullanıcısı, onu genişleyen çevredeki diğer insanlarla iletişim kurmak için kullanır, böylece anadili İngilizce olanlarla etkileşim, dili kullanma kararlarında hiçbir rol oynamaz.[38] Yerel olmayan İngilizce türleri, uluslararası iletişim için yaygın olarak kullanılır ve bu türden bir türün konuşmacıları genellikle diğer türlerin özellikleriyle karşılaşır.[39] Bugün dünyanın herhangi bir yerindeki İngilizce bir sohbette, birçok farklı ülkeden konuşmacılar dahil olsa bile, anadili İngilizce olan hiç kimse olmayabilir. Bu özellikle matematik ve bilimlerin ortak söz dağarcığı için geçerlidir.[36]

Çok merkezli İngilizce[değiştir

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası