faizden kurtulmak istiyorum / Bireysel | Kampanyalar | Yapı Kredi

Faizden Kurtulmak Istiyorum

faizden kurtulmak istiyorum


Sual: Dinimizde faizin hükmü nedir?
CEVAP
Bugün faizin, içkinin, zinanın haram olduğunu bilmeyen müslüman yoktur. Haramlar zamanla helal olmaz. Şu kadar var ki, (Zaruretler, haram olan bir şeyi mubah kılar), fakat zaruret bitince haramlığı devam eder. Mesela susuzluktan ölecek kimsenin, şaraptan başka içecek bir şey bulamazsa, ölmeyecek kadar şarap içmesi caiz olur. Daha fazla içmesi caiz olmaz. Açlıktan ölecek kimsenin leş yemesi de böfunduszeue.info ve benzeri durumlar haricinde faize helal denmez. Faiz hakkında Tergib’deki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Helak eden yedi şeyden biri faiz almaktır.) [Buhari](Yedi büyük günahtan biri faiz yemektir.) [Bezzar](Faiz alana da verene de lanet olsun!) [Müslim](Vücuduna dövme yapana, yaptırana, faiz alıp verene lanet olsun.) [Buhari](Allahü teâlâ, dört kimseyi Cennete koymaz: Bunlar, devamlı içki içen, faiz alan, yetim malı yiyen ve ana-babasına asi olandır.) [Hakim](Faiz 73 kısımdır. En aşağısı, kişinin anası ile zina etmesi gibidir.) [Hakim](Bir dirhem faiz alıp vermek otuz zinadan günahtır.) [Taberani](Hep faiz yiyen sonunda fakirliğe düşer.) [İbni Mace](Kıyamet yaklaştıkça, faiz, zina, ve içki çoğalır.) [Taberani]

Gayrimüslim diyarında
Faiz hakkında pek çok hadis-i şerif vardır. Kur'an-ı kerimde Bekara suresi âyet-i kerimesinde, (Alışverişin helal, faizin haram) olduğu funduszeue.info ülkelerde, müslümanların, gayrimüslimlere ödünç verip, onlardan faiz almalarının caiz olduğu Mülteka’da yazılıdır. Mecmaül enhür ve Dürer’deki hadis-i şerifte, gayrimüslim ülkelerde, müslümanların kâfirlerden faiz almalarının caiz olduğu bildirilmiştir. Bundan başka zaruret dışında faiz her yerde her zaman haramdır. (Cevhere)
Faiz yalnız İslam dininde değil, semavi dinlerin hepsinde haramdı. Fetava-i Hayriyyede buyuruluyor ki:
(Zimmi [gayrimüslim] zimmiye elli lira ödünç verip, faizi ile birlikte ellibeş lira alsa, beş lirayı geri vermesi gerekir. Çünkü, faiz her dinde haramdır.)Faiz, ödünç vermekte, rehinde ve alışverişte olur. Fıkıh kitaplarında faizin yetmişten fazla çeşidinin olduğu bildirilmektedir. Bunun için alışveriş ve başka sözleşme yapacak kimselerin, hangi hallerde faiz olduğunu iyice öğrenmesi gerekir. Bu bilgileri öğrenmek farz-ı ayndır. Bilmeyen kimse farkında olmadan faiz alıp verir, böylece büyük günaha girmiş olur. Haram olduğunu bilmediği için tevbe funduszeue.info-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Daha fazlasını ödemesi şartı ile ödünç vermek faizdir. Haram anlaşma ile ele geçen malın hepsi haram olur. Mesela, 12 kile ödemesi şartı ile, on kile buğday ödünç verilse, 12 kilenin hepsi haram olur. Fazladan alınan 2 kilesi kul hakkı olduğu için, geri verilmesi gerekir. On kilesi de haram olduğu için fakire sadaka olarak funduszeue.info teneke sütün içine konan bir bardak idrar sütün tamamını necis eder. Faizle ödünç verilen paranın, faizini, ana parasından ayırmak mümkün olmaz. Sütte olduğu gibi tamamı kirlenmişfunduszeue.info: Almanya’da bazıları, (Avrupa İslam diyârı değildir, dâr-ül-harbdir) diye, bazı şeyler yapıyorlar. Kanunlara uymak, faiz almak, sigorta yaptırmak, sakal kesmek, Cuma kılmamak, haç takmak, yalan söylemek gibi şeyler caiz midir?
CEVAP
Dâr-ül-harbde de olsa, İslam bilgilerinin yaygın olduğu yerde, müslümanların çoğunun bildiği şeyleri bilmemek, öğrenmemek özür olmaz, günah olur. Küfre sebep olan bir işi, bilerek yapmak küfür olur. Beline, zünnar denilen papaz kuşağını bağlamak, haç takınmak ve küfre mahsus şey giymek de böyledir.Kâfirlerin bayram günlerinde, o güne mahsus şeylerini, onlar gibi kullanmak da küfür olur. Bunları mizah için, başkalarını güldürmek için, şaka için kullanmak da küfre sebep olur. İtikadının doğru olması fayda vermez. Fakat bunları harbde düşmana karşı, barışta zalime karşı, hile olarak kullanmak küfür olmaz. Peygamber efendimiz, (Harb hiledir) funduszeue.info da üç yerde caizdir. Biri harbdedir. Din düşmanlarından korunmak veya müslümanları korumak için yalan caizdir. (Uyun-ül besair, Hadika)
Kâfir ülkede, müslümanların seçeceği imamın, Cuma kıldırması makbuldür. (Redd-ül Muhtar)
Ehl-i kitabın kesmiş olduğu hayvan, aksi sabit olmadıkça, temiz kabul edilir. (Eşbah)İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
(Gayrimüslim ülkelerde, onların kanunlarına itaat etmek [karşı gelmemek] zarureti vardır. Mallarına, canlarına, ırzlarına saldırmak asla caiz değildir.) [Redd-ül Muhtar kadılık bahsi]Abdülgani Nablusi hazretleri buyuruyor ki:
(Hükümet mubah bir işi yasak ederse, bu emre itaat vacip olur. Kendini tehlikeye atmak caiz olmaz.) [Hadika s]Muhammed Hadimi hazretleri buyuruyor ki:
(Hükümetin emrettiği her mubahı yapmak millete vacip olur.) [Berika s]
Bu üç eserde de görüldüğü gibi, müslüman, dünyanın neresinde olursa olsun, ister müslüman ülkelerde, ister gayrimüslimlerin bulunduğu yerlerde, onların kanunlarına karşı gelmemeli, güzel ahlakı ile herkese örnek olmalıdır.Müslümanların kıyafetleri
Kâfirlere veya kadınlara benzemek için sakalı kazımak haramdır. (İbni Âbidin)Sakal kazımak, ateşe tapanların âdetidir. Kâfirlere teşebbüh haramdır. (Bahr, Tahtavi)
Sakalı bir tutam uzatmak sünnettir. [Dâr-ül-harbde veya zulüm görmemek, nafakadan olmamak, emr-i maruf yapabilmek, müslümanlara ve İslamiyet’e hizmet edebilmek, dinini, namusunu koruyabilmek için sakalını kazımak caiz, hatta lazım olur. Özürsüz olarak kısaltmak ve kazımak mekruhtur. Sakal sünnetine önem vermeyen kâfir olur.] (Berika)
Dâr-ül-harbde, kâfirlerin mal, can ve ırzlarına saldırmak haramdır. Kâfir kadınların başlarına, kollarına, bacaklarına bakmak haramdır. Kâfirin malını almak, kalbini kırmak, müslümanın malını almaktan daha büyük günahtır. Kâfirlerin haklarına dokunmamak, kimseyi dolandırmamak, müslümanlık icabıdır. Kâfirlerden de gasp, hırsızlık gibi gayrimeşru yol ile alınan şey, mülk-i habistir, kullanılması haramdır, sahibi bulunmazsa, fakirlere sadaka olarak vermek lazımdır. Hayvan hakkı, insan hakkından, kâfirin hakkı da, hayvan hakkından daha büyük günahtır. Başkasının malını ondan izinsiz alıp, kullanıp, zarar yapmadan yerine bırakmak da haramdır. (Hadika)
Gayrimüslim vatandaşlara da, dünya işleri için, dargın olmak caiz değildir. Onların da, güler yüzle, tatlı dille gönüllerini almak, incitmemek, haklarını ödemek lazımdır.Müslüman olsun, kâfir olsun, nerde olursa olsun, hiç bir insanın malına, canına ve ırzına, namusuna dokunmak caiz değildir. Kâfir turistler, muamelatta, müslümanların hak ve hürriyetlerine mâliktir. Kendi dinlerinin icaplarını yapmakta, ibadetlerini yapmakta serbesttirler. İslamiyet, kâfirlere de, bu hürriyeti vermiştir.Müslüman, yabancıların kanunlarına karşı gelmemeli, suç işlememelidir.

Fitne çıkmasına sebep olmamalı, hiç kimseye zulüm, işkence yapmamalıdır.

Müslümanlığın güzel ahlakını, şerefini, her yerde herkese göstermeli, her milletin İslam dinine sevgili ve saygılı olmasına sebep olmalıdır. (İslam Ahlakı)
Kâfire ücret ile hizmet etmek mekruhtur. Fakat Dâr-ül-harbde caizdir. Kâfir ülkesinde, onların kanunlarına karşı gelmemek zarureti vardır. Hükümet mubahı da yasak etse, buna uymak vaciptir. Kendini tehlikeye atmak caiz olmaz. (Redd-ül Muhtar, Hadika, Berika)Avrupa’da faiz meselesi
Dâr-ül-harbde, müslümanın, kâfirlere ödünç vererek, onlardan faiz almasının caiz olduğu bütün kitaplarda yazılıdır. Dâr-ül-harbde, gayrimüslimlerin mallarını faiz, kumar, fâsid bey’ ile almak helaldir. Bu yollarla müslümanın zarar etmesi ise, helal değildir. (Redd-ül Muhtar)
İmam-ı a’zam ve imam-ı Muhammed, (Dâr-ül-harbde, müslüman ile kâfir arasında faiz olmaz) buyurdu. (Mültekâ)
Dâr-ül-harbde, bir müslümanın, kazanmak şartı ile, kumar, faiz ve sigorta yolu ile, para kazanmasının caiz olduğu, (Kuduri, Cevhere, Vikâye, Hindiyye, Mebsut, Dürr-ül Muhtar, Redd-ül Muhtar) gibi muteber eserlerde yazılıdır. Aynı husus Mecma’ul-enhür ve Dürer’de de, (Lâ ribâ beynel müslimi vel harbiyyi fi daril harbi = Dâr-ül-harbde, müslüman ile kâfir arasında faiz yoktur) hadis-i şerifi ile bildirilmektedir. Çünkü, onların malını rızaları ile almak mubahtır. Fakat, mallarına saldırmak, zorla almak caiz değildir. Diyanet Ansiklopedisi’nin faiz maddesinde de böyle yazmaktadır.Dâr-ül-harbde, yalnız kâfirlerden faiz alan bir bankaya para yatıran bir müslümanın, bu paranın faizini alması helal olur. Bu bankadan ödünç para alıp faiz verenlerin hepsi müslüman ise, bankaya yatırılan paranın faizini almak haram funduszeue.infoan para alıp faiz verenler, müslüman ve harbi kâfir karışık ise, o bankadan alınan faiz ve hizmet karşılığı alınan maaş mekruh olur. Müslüman müşterisi çok ise, harama yakın, harbi kâfir müşterisi çok ise, helale yakın mekruh olur. Meşihat-i islamiyyenin çıkardığı Ceride-i ilmiye kitabının sayısının sayfasında yazılı fetvada da, (Dâr-ül-harbde kâfir bankasına para yatırıp, bankadan faiz almak, şer’an helal olur) funduszeue.infoacı ile Dâr-ül-harbde sözleşme yapmak ve vereceği paraları almak helal olur. (İbni Âbidin)Diyanet Ansiklopedisi’nde ise şöyle diyor:
Ebu Hanife ve imam-ı Muhammed’e göre dâr-ül-harbde müslümanla harbi arasında faiz muamelesi caizdir. Aynı şekilde Hanefi mezhebine göre, fâsid kabul edilen alışveriş ve ticari muameleler, bahse girmek ve kumar oynamak da caizdir. Ancak müslümanın bu işlemlerden kazançlı çıkması şarttır. (Faiz maddesi s)
Bu vesikalardan da anlaşıldığı gibi, faiz almak caiz olan yerlerde, banka reklamı yapmak da caizdir. Üstelik bankalar, sadece faizli işlem yapmaz, fabrikalara, şirketlere hissedar olmak, bina yapıp satmak, alacaklıların senedini tahsil etmek, para havalesi yapmak gibi birçok faizsiz işlem de yapar. Böyle kazancı haram-helal karışık bir kimsenin verdiği hediyeyi almak, onunla alışveriş ve kira işlemleri yapmak caiz olur. (Hadika)
Dâr-ül-harbde, kazanmak şartı ile bahse girmek, yani bir nevi kumar oynamak da caizdir. Rum suresinde, (Rumlar, en yakın bir yerde yenilgiye uğradılar. Halbuki onlar, bu yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir) buyurulmaktadır.Müşriklere göre ise, bu, inanılacak şey değildi. Halbuki Allahü teâlânın vaadi mutlaka gerçekleşecekti. Hazret-i Ebu Bekir, sure-i celilenin inişinden sonra, müşriklere, (Bu galibiyet, sizi sevindirmesin. Birkaç yıl sonra Roma, Farsa mutlaka galip gelecektir) demişti. Müşrikler, (Bu birkaç yıl ne kadar zaman?) diye sordular. Üç yıl diye cevap verdi. Übeyy ibni Halef, (Yalan) diyerek, on deveye Hazret-i Ebu Bekir ile bahse tutuştu. Hazret-i Ebu Bekir, durumu Resul-i ekreme haber verdikleri zaman, Peygamber efendimiz, (Birkaç yıl, yıl arası demektir. Deve adedini çoğalt ve müddeti de uzat) funduszeue.info-i Ebu Bekir, Übeyy’i arayıp buldu. Übeyy, (Ne o, pişman mı oldun?) dedi. Hazret-i Ebu Bekir, (Hayır pişman olmadım. Seninle bahsi artıralım. Yüz deve yapalım. Müddeti de dokuz yıla çıkaralım) dedi. Übeyy, durumdan çok emindi. Romalıların hiçbir vakit, yeniden savaş edebileceklerine ihtimal vermediği için, (Peki yüz deve, dokuz yıl olsun) funduszeue.info yıl sonra, Bedir’de Müslümanlar, müşriklere Allahü teâlânın yardımı ile galip geldikleri sırada, Romalılar da Farslılarla, tekrar giriştikleri savaştan muzaffer olarak çıkmışlardı. Hazret-i Ebu Bekir bahsi kazanmıştı. Fakat develerini bizzat Übeyy’den isteyemedi. Übeyy, Uhud’da yaralanmış ve Mekke’ye dönüşünde ölmüştü. Develeri Übeyy’in vârislerinden aldı. Bu durum müşrikleri iyiden iyiye düşündürdü. İçlerinden birçoğu, müslümanlığı kabul etti. Böylece Kur’an-ı kerimin bir mucizesi daha meydana çıktı. (Medarik,Tibyan)
Mekke-i mükerreme, o zaman İslam ülkesi olmadığı ve Hazret-i Ebu Bekir’in kazanması garanti olduğu için bu bahis işi caiz görülmüştü. Bunun için İmam-ı a’zâm ile İmam-ı Muhammed’e göre, ribâ ve kumar gibi şeylere ait fâsid akidler, dâr-ül-harbde, müslümanlar ile kâfirler arasında caizdir, yapılabilir. (Mülteka)
Dâr-ül-harbde, kazanmak şartı ile bahse girmenin caiz olduğunu gösteren bir misal daha verelim:
Meşhur bir pehlivan olan Rükâne, koyunlarının üçte birini bahse koyarak Peygamber efendimize güreş teklifinde bulundu. Resulullah efendimiz, defalarca Rükâne’yi yenip koyunların tamamını aldı. Sonra da ihsan ederek hepsini geri verdi. Rükâne müslüman oldu. (Mebsut, Mevahib-i ledünniyye, Şevahid-ün-nübüvve)Sual: Kuyumcu dükkanım var. Biliyorsunuz altın alıp satıyoruz. Neye dikkat etmem lazım?
CEVAP
Sarrafların ve bunlardan alışveriş yapanların bilmesi gereken hususlardan bazıları şunlardır:
1- Altın, altın ile değiştirilirken, birinin ağırlığı biraz fazla olursa haram olur. Mesela gram ağırlığındaki Reşat altını verip bunun yerine 7 veya 8 gram bilezik almak, faiz olur haram olur. Ağırlıklarının eşit olması lazımdır Altını altına satarken, ağırlıkları aynı olsa bile biri veresiye olursa yine haram olur. Mesela kuyumcuya, bir Hamit lira verilip yerine bir adet Elgazi istenilse, kuyumcu da, şimdi Elgazi yok, yarın vereyim dese haram olur Altında ayar farkı nazarı itibara alınmaz. Mesela on gram 24 ayar altın ile on gram 14 ayar altın değişirse, iki taraftan biri, fazla bir şey alırsa, haram olur Hurda altın, işlenmiş altın, antika altın, birbiri ile değişirken eşit ağırlıkta olması lazımdır. Mesela Hamit verip de yerine Reşat alınırken ayrıca bir şey almak haramdıfunduszeue.infoıda bildirilen haramlara düşmemek için şunları yapmalıdır:
a- Hurda altın getirip yerine işlenmiş altın almak isteyen, önce hurda altınlarını kağıt para ile satar. İşlenmiş altınları da kağıt para karşılığı satın alırsa hiç mahzuru olmaz.b- Altını, altın karşılığı değil de, kağıt para veya başka mal karşılığı veresiye satmakta da hiç mahzur yoktur. Mesela kuyumcudan bir Reşat altın veresiye bir ton oduna satılabilir. Altın ve gümüş olmayan madeni veya kağıt paralarla da veresiye satmak caizdir.c- Altını veya herhangi bir malı veresiye pahalı satmak caizdir. (Dürer, Hindiyye, Erba'in-i Selmâni)Faizli alışverişler
1-
5 gr 14 ayar ile 5 gr 24 ayar altını değişmek caizdir. Biri fazla ise veya veresiye ise faiz olur. Hadis-i şerifte, (Altın altına, gümüş gümüşe, hurma hurmaya, buğday buğdaya, tuz tuza, arpa arpaya misli misline satılırken, biri fazla olursa faiz olur. İkisi de peşin olmak şartı ile, altını gümüşle [veya başka şey ile] fazla veya eksik fiyatla, alınıp satılabilir) buyuruldu. (Tirmizi)2- Hurda altın, çok değerli antika bir altınla bile değiştirilirken eşit ağırlıkta olmalıdır. Antikadır, değeri yüksektir diye fazla altın almak faiz olur. Faiz olmaması için, antika altının yanına mesela bir de kalem konursa, bu kalemle birlikte antika altına çok yüksek fiyat istenebilir. Diyelim ki 7 gr antika altın için, yanında başka mal da olduğundan dolayı, bir kg işlenmiş altın istemek caiz olur Hurda altın yerine işlenmiş altın almak isteyen, hurda altınlar ile işlenmiş altınların fiyatı hesap edilir. Diyelim hurda altın 80, işlenmiş altın da  TL tuttu ise, 20 TL fark istenir. Veya hurda altın çok olup , işlenmiş altın da 80 TL tutmuş ise, 20 TL fark verilir Altını, kağıt para veya başka mal karşılığı veresiye çok pahalı satmak caizdir Bir teneke kaliteli buğdayı, bir teneke kalitesiz buğdayla değişmek caizdir. Biri fazla olursa faiz olur.5 teneke kalitesiz buğday verip, 4 teneke kaliteli buğday almak faiz olur. 4 teneke buğdayın yanına başka cins bir mal mesela bir kalem veya bir kitap konur, bununla birlikte satılırsa caiz olur Bir şey kendi cinsi ile, [mesela arpa arpaya, altın altına] veresiye satılınca faiz olur Ortak bir malı, ölçmeden veya tartmadan paylaşmak faiz olur. [Mesela kurban etini tartmadan bölüşmek faiz olur. 4 hisseye birer ayak, bir hisseye baş, ötekine de deri konursa faiz olmaz.]8- Bir malı, mesela 2 ay sonra teslim etmek üzere sattıktan sonra, noksan olarak, daha önce vermek faiz olur. [Çek, senet kırdırmak da faiz olur. Vadesi gelmemiş borcu birkaç ay önce öderken eksik ödemek faiz olur. Faiz olmaması için hepsi ödenir. Sonra alıcı fazlasını borçluya hediye eder.]9- İki kişi, birer çuval buğdayı, ölçmeden, karıştırıp un yaptırdıktan sonra, ikiye bölüşseler faiz olur İki kişinin ortak bir ineği olsa, sütünü bir gün biri, bir gün öteki alsa faiz olur. Her günkü sütü eşit bölüşmek gerekir. [Bunun gibi iki kişinin kirada bir evi olsa, kirasını bir ay biri, bir ay öteki alsa caiz olmaz. Her ay alınan parayı ikiye taksim etmek gerekir. Altın günü, dolar günü, TL günü veya başka bir mal günü yapıp, her seferinde birine altın, Dolar, TL veya başka mal vermek caiz olmaz.] İki kişi, arabalarını, her biri kullanmak üzere, muayyen bir zaman için değişseler faiz olur Bir şeyi ucuz satın almak veya ona pahalı satmak şartı ile ödünç vermek faiz olur Bir şeyi, aldatmak suretiyle pahalı satmak veya ucuz almak da faiz olur. Aldatmadan pahalı satmak veya ucuza almak caizdir.
[Bu maddeler, (Erbain-i Selmani) kitabından alınmıştır.]Faiz çok büyük günahtır. Ancak faizden bahseden çok kimse, faizin ne olduğunu bilmiyor. Sadece faizin bir iki çeşidini biliyor. Halbuki faiz çeşidi çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Faiz yetmiş üç çeşittir.) [Hakim](Faiz, genel olarak veresiyede olur.) [Müslim](Bir zaman gelecek, insanlar, helali haramı düşünmeyecek, sadece paranın gelmesini düşüneceklerdir.) [funduszeue.infoıhin]Ödünçte bile faizin olduğunu çok kimse bilmez. Mesela iki ay sonra vermek üzere bir lira ödünç almak faiz olur. Hamza Efendinin Bey ve Şir’a risalesinin şerhinde, (Ödünç verirken zaman tayin etmek faiz olur) funduszeue.infon kurtulmak için alışveriş bilgisini iyi öğrenmek gerekir. Alışveriş bilgileri, toplu halde Tam İlmihal Seadet-i Ebediyye kitabında vardır.

Sual:
Evimi bir arkadaşa verdim. Bana ödünç bin lira verdi. Ben de dedim ki, (Evimden kira almıyorum, sen de parandan faiz alma. Paran bende kaç sene durursa, o kadar sene evde kirasız otur) dedim. Yani para faizsiz, ev kirasız oluyor. Dinimizce bir sakıncası var mı?
CEVAP
Evet. Açıkça faizdir. Evde paranın faizi karşılığı oturmaktadır. Peygamber efendimiz, (Menfaat getiren ödünç faizdir) buyuruyor. Size verdiği ödünç karşılığı evde oturuyor. Arkadaş size ödünç vermeseydi, kirasız otur der miydiniz? Deseniz bile, bu şekilde bir anlaşma faizdir. Faiz ise çok büyük günahtır.

Sual: Faiz helal, riba haramdır diyorlar doğrusu nedir?
CEVAP
Faiz ile riba aynıdır. Faiz yedi büyük günahtan biridir. (Buhari)Kur'an-ı kerimde de faizin haram olduğu bildirilmiştir. (Bekara )Faizin haram olduğunu bildiren birçok hadis-i şeriflerden biri şöyle:
(Miraç gecesi, karınları ev gibi, içleri yılan dolu insanlar gördüm. Bunların kim olduğunu Cebrail aleyhisselama sordum. Faiz yiyenler olduğunu bildirdi.) [İbni Mace]

Her ihtiyaç zaruret değildir
Mecelle
’de diyor ki:
Zaruretler, memnu olanı mubah kılar. Yani yasak olan şeylerin, zaruret devam ettiği müddetçe yasaklığı kalkar. (Madde 21)
Bazı kimseler, Mecelle’nin bu maddesini gerekçe gösterip, (Her ihtiyaç zarurettir. Zaruret karşısında da haramlar mubah olur) diyerek haramları mubah gibi işliyorlar. Zaruret nedir, ne değildir?Zaruret: Kendinin veya nafakasını vermesi gerekenlerin, aç, susuz, çıplak veya sokakta kalarak hasta olması demektir. (Eşbah)
Zaruret, zor ile, başka şey yapmaya imkan olmadığı hallerde olur. (Kamus tercümesi)
Görüldüğü gibi, insanı bir şey yapmaya zorlayan, insanın elinde olmayan semavi sebebe zaruret denir. Kısacası, dinimizin emrettiği veya yasakladığı bir işte, başka bir şey yapamama mecburiyeti funduszeue.infoti birkaç misal ile açıklayalım:
Bir günlük yiyeceği olanın dilenmesi haramdır. Çalışmaktan aciz olup açlıktan ölecek kimse, ödünç arar. Ödünç veren olmazsa dilenir. Dilendiği halde, kimse bir şey vermezse, leş yiyebilir saat yemek yemeyen kimse açtır. Bu açlığı ihtiyaçtır. Çünkü ölecek bir durum yoktur. Böyle bir kimsenin leş yemesi haram olur. Burada görüldüğü gibi, zaruret, bütün kapıların kapanması halinde yapılacak son çfunduszeue.infoılmadığı zaman helake sebep olan yasak şeyi kullanmak zaruret olur. Kullanılmaması sıkıntıya, meşakkate sebep olursa, ihtiyaç denir. Mesela günlerce aç kalıp yiyecek bir şey bulamayanın ölmeyecek kadar leş yemesi zarurettir. (Uyun-ül-Besair s)
Ölmeyecek kadar yemek zaruret; fakat doyuncaya kadar yemek zaruret değildir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(İhtiyaç başka, zaruret başkadır. Zaruret halinde caiz olan şey, ihtiyaç olunca caiz olmaz. (İhtiyacı olana faiz haram olmaz) demek, Kur'an-ı kerimin emrini değiştirmek olur. Maide suresinin 3. âyet-i kerimesinde (femenidturra fi mahmasatin) buyuruluyor.[Mahmasa,açlıktan ölme hâlidir. Muztar, sıkışık, zaruret halinde olan çaresizliktir.]Âyet-i kerimenin meali, (Ölüme sebep olan sıkışık hâle düşen) demek olur.
Bu âyet-i kerime, zaruret halinde haramdan affolunacak özrü beyan buyurmaktadır. Faiz ile ödünç almak için her ihtiyaç özür olsaydı, faizin haram edilmesinin sebebi kalmazdı. Çünkü faiz ödemeyi ancak ihtiyacı olan kabul eder. İhtiyacı olmayan, açıktan para vermek istemez. Allahü teâlânın bu yasak emri, yersiz lüzumsuz olurdu. Allahü teâlânın kitabına böyle iftira edilemez. Helale haram, harama helal diyen kâfir olur. Her ihtiyaç zaruret sayılırsa, faizin haram olacağı yer kalmaz. Faizin haram edilmesi, abes, lüzumsuz bir emir olur. Hatta oruç kefaretini, yemin kefaretini ödemek niyetiyle, fakirleri doyurmak için faiz almak da caiz değildir.) [Müjdeci Mektublar ]

Öldürmek için silah çekene karşı kendini korumak, meşru müdafaa olur. (Mecelle şerhi)

Saldırıya uğrayanın, kendisini korumak için, meşru savunmaya geçip, saldırganı zararsız hâle getirmesi caizdir. Ancak bir kimse, sırf korkutmak için (seni öldürürüm) derse, hemen onu öldürmeye kalkması caiz olmaz.

Kişiye ve yere göre farklı hükümler
Sual:
Fıkıh kitaplarından habersiz biri, (Dinin hükümleri, ibadetler ve haram ve helaller kişiye veya bölgeye göre değişmez. Bir şey haram ise her yerde ve herkese haram, helal ise, her yerde, herkese helaldir) diyor. Bunların istisnası olmaz mı, herkesi aynı kalıba sokmak doğru mu?
CEVAP
Elbette her hükmün istisnaları olur. Birkaç örnek verelim:1- İslam’ın farzı zengine beş iken fakire dört veya üçtür. Zekât vermek fakire farz değildir. Gücü yetmezse hacca gitmesi farz değildir. Abdestin farzı sağlam insana dört iken, ayakları olmayana üçtür.2- Namaz ve orucun hükümleri, ekvatordakiler ve kutuplardakiler için aynı değildir. Ekvatorda gündüz oruç tutulur, gece yiyip içilir. Ama kutuplarda gündüz bazen 6 ay bile gündüz olur. Altı ay insan aç duramaz. Namaz vakitleri de güneşe göre tayin edilmez.3- Sağlam bir insanın kıldığı namaz ile hasta, sakat olanın kıldığı namaz aynı olmaz. Ayakta durmak farz iken, ayakta duramayan oturarak kılar, oturarak da kılamayan yatarak kılar.4- Yıkanınca hastalanacak kimse, gusletmek yerine teyemmüm eder.5- Yolcuya, kadına, hastaya, esire, hapiste olana cuma namazı farz olmaz.6- Ağzına, burnuna un tozu girenin orucu bozulur. Fakat un işinde çalışanın bundan sakınması zor olacağı için orucu bozulmaz.7- Savaşta vatanını ve dinini muhafaza için düşman askerini öldürmek caiz iken, barışta kâfirin kalbini kırmak bile büyük günahtır.8- Bahse girmek, kumar oynamak haram iken, gayrimüslim diyarında % kazanmak şartı ile oynamak caizdir. Nitekim Mekke henüz İslam ülkesi değil iken, Hazret-i Ebu Bekir, Resulullah efendimizin emrine uyarak Übeyy ibni Halef ile bahse girmiş ve bahse konan yüz deveyi almıştır.9- Domuz ticareti şiddetli haramken, gayrimüslim turistlere öldürülen birkaç vahşi domuzu satmak caizdir. Faiz alıp vermek büyük günahtır. Ama faiz almanın gayrimüslim ülkelerde caiz olduğu Dürr-ül Muhtar, Redd-ül Muhtar, Mülteka, Mecmaul-enhür, Dürer ve Gurer, Kuduri, Cevhere, Vikaye, Fetavayı Hindiyye, Fethul-kadir, Ceride-i ilmiyye gibi birçok fıkıh kitabında yazılıdır. Mecmaul-enhür ve Dürer’deki (La riba beynel müslimi vel harbiyyi fi daril harbi = Dar-ül-harbde, Müslüman ile kâfir arasında faiz yoktur) hadis-i şerifini bilmeyenlere ne vesika gösterilse faydasızdır.


Katılım bankaları
Sual:
Katılım bankalarıyla diğer bankaların çalışmaları aynıdır. Zerre kadar fark yoktur. Katılım bankaları, kâr ortaklığı adı altında kâr payı veriyorlar. Diğer bankalar da, buna kâr demiyor, faiz diyorlar. Sadece isim farkıyla, biri caiz, öteki haram olur mu?
CEVAP
Önemli olan sözleşmedir, çalışma tarzlarının aynı olması bir şeyi değiştirmez. Mesela, bir erkeğin yabancı bir kadınla ücretli veya ücretsiz beraber olması zina olur, ama iki şahit yanında nikâh yaparak beraber olması, helal olur. Yapılan iş aynı ise de, sözleşme farklıdır.

Bir banka, bin lira için, bir lira faiz alsa haram olur. Fakat aldığı fazlalık para için muamele masrafıdır dese caiz olur, faiz derse haram olur. Burada yapılan iş aynı ise de, anlaşma, söz farklıdır. Katılım bankaları da, kâr zarar ortaklığı derse, mahzuru olmaz. Sadece kâra ortak denirse, diğer bankalardan bir farkı kalmaz.

Altın günü yapmak
Sual: arkadaş, tasarruf yapmak için, altın günü yaparak, toplanan altınları kur’a çekerek her hafta veya her ay birine vermek caiz midir? Caiz değil ise, çıkar yolu nasıldır?
CEVAP
Kitaplarda bunun caiz olmadığı, faiz olduğu bildiriliyor. Yine fıkıh kitaplarında şu örnekler de veriliyor:İki kişinin ortak bir ineği olsa, sütünü bir gün biri, bir gün öteki alsa faiz olur. Her günkü sütü eşit bölüşmek gerekir. Bunun gibi iki kişinin kirada bir evi olsa, kirasını bir ay biri, bir ay öteki alsa caiz olmaz. Her ay alınan parayı, ikiye taksim etmek funduszeue.infoın gününün caiz şekli, şöyle olabilir:
Sohbet etmek için, önce hangi evlere gidileceği, kur'a ile veya anlaşarak tespit edilir. Sonra, her gidilen evin sahibine, mesela bir çeyrek altın hediye edilir. Böyle hediyeleşme usulü ile yapılırsa, caiz olur. Denilebilir ki, bizim niyetimiz hediyeleşmek değil, tasarruf etmektir. Evet, niyet tasarruf olsa da, hediyede, alışverişte, nikahta söze itibar edilir, niyet geçersizdir. Niyeti ne olursa olsun, bunu sana hediye ettim der de, öteki kabul ederse, hediye sahih olur.

Faiz ve ticaret
Sual:
(İslamiyet’te faiz yasak edildiği için ticaretimiz aksadı, geri kalmıştık) diyenlere ne söylemeli?
CEVAP
(Faiz, uzun yıllardan beri serbesttir. Buna rağmen niye kalkınmadık?) demek yeterli funduszeue.infon, Müslüman tüccar, zenginlerden ödünç alır, böylece, tefeciden kurtulurdu. Ödünç alamayan tüccar, hisse senetleri çıkarıp, Müslümanları kendine ortak yapardı. Kâra ortak olmak için, zenginler tüccara çok para verirlerdi. Paralarını bankaya değil, ticarete yatırırlardı. Böylece, yurtta ticaret, sanat gelişir, ülke kalkınırdı. Hem de, tefeciler kimseyi soyamaz, millet refaha kavuşurdu.

İşlem masrafı
Sual:
Banka, müşterilerine, borç para da veriyor, ancak belli bir miktar işlem masrafı alıyor. Bu şekilde borç almak caiz midir?
CEVAP
İşlem masrafı diyorsa mahzuru olmaz. Faiz diyorsa caiz olmaz, çünkü dinde, böyle işlerde söze bakılır, niyete bakılmaz. Niyete bakılan yerlerde de söze bakılmaz. Söz ve niyetin yerleri değişiktir.

Malın kıymetini gizlemek
Sual: S. Ebediyye'de, (Satılan şeyin ayıbını ve satın alınan şeyin kıymetini gizlemek fâiz olur) deniyor. Bir kimse sattığı malı kaça aldığını söylemek mecburiyetinde midir?
CEVAP
Sorana, malın alış fiyatını değil, piyasa değerini söylemelidir. Piyasa değeri demek, bu maldan anlayan bilirkişilerin, eksperlerin verdikleri fiyat demektir, alış fiyatı değil. Bir kimse bir malı çok ucuza alsa da, rayiç fiyattan satabilir. Mesela 50 liraya alınan bir mal, piyasada lira ise, (Bu malın değeri liradır) diyerek satmak caiz olur. (Bu malın değeri lira, ama sana liraya satıyorum) demek, müşteriyi kandırmak caiz değildir.

Almanya’da faiz
Sual:
Buradaki bir hoca, (Faizin haram edilmesinin hikmeti karşıdaki kişiyi sömürmektir. Mesela lira isteyen kişiye, “10 lira faiz isterim” diyerek onu zor duruma sokmaktır. Bankaya para yatırılınca, banka zor duruma düşmüyor. Banka kazandığı paranın bir kısmını bize veriyor. Mesela 10 lira kâr ediyorsa, “5 lirası senin, 5 lirası benim olur” diyor. Biz bankayı sömürmüyoruz. Bunun için, Almanya gibi gayrimüslim ülkelerde bankadan paranın faizini almak caizdir, günah değildir) diyor. Hocanın dediği gerekçe uygun mudur?
CEVAP
Almanya gibi gayrimüslim bir ülkede, öyle gerekçeler olsun olmasın, paranın faizini almak caizdir. (Kuduri, Cevhere, Vikaye, Redd-ül Muhtar, Hindiyye, Mebsut, Mecmaul enhür, Dürer)

Faizci ebedî Cehennemde mi kalır?
Sual:
Başta Diyanet’inki olmak üzereokuduğum her mealde, Bekara sûresinin âyetinde, (Faiz yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Zaten alışveriş de faiz gibidir" demelerindendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi haram kıldı. Kime Rabbinden bir öğüt gelir de, faizcilikten geri durursa, geçmişi kendisinedir, onun işi Allah'a aittir. Kim faizciliğe dönerse, işte onlar cehennemliktir, onlar orada temelli kalacaklardır) deniyor. Diğer meallerde de ebedî kalır, sonsuz kalır deniyor. Günah işleyen niye ebedî Cehennemde kalıyor?
CEVAP
Tefsirden, mealden din öğrenilmez. Faiz haramdır, haram işleyen ebedî Cehennemde kalmaz. Hadis-i şerifleri bile okuyanlar böyle yanlış hükme varırlar. Mesela, (Zina edenden iman çıkar), (İçki içenin imanı gider), (Namaz kılmayan kâfirdir) hadis-i şeriflerini okuyan da, bu günahları işleyenlere kâfir der.

Faiz de büyük günahtır. Faiz alıp verene kâfir denmez. Faizin haramlığına inanmayan kâfirdir ve ebedî Cehennemde kalır. Faiz alıp verdiği için değil, faizi helâl saydığı için ebedî Cehennemde kalıyor. Ali Fikri Yavuz’un mealinde, (Kim de, haram olan bu ribayı helâl diye yemeye dönerse, işte onlar cehennemliktir, o ateşte ebedî olarak kalacaklardır) deniyor. Böyle açıklamalı yazılınca, yanlışlığa fırsat verilmemiş oluyor. Bir şeyin hükmü mealden değil, fıkıh kitaplarından öğrenilir. Bu bakımdan fıkıh ilmini bilmeden âyet ve hadis okumak çok yanlıştır.

Bankada çalışmak
Sual: Bankada çalışanın aldığı maaş helal midir?
CEVAP
Evet, haram helal karışık işler yapanın verdiği maaşı, hediyeyi almak helaldir.

Faizli alışverişlere dikkat
Sual:
Faiz olabilecek alışverişlere birkaç örnek verebilir misiniz?
CEVAP
Alışverişte faiz, genelde ağırlık veya hacimle ölçülen bir cinsten olan malların birbirleriyle takas edilmelerinde oluyor. Faiz olan ve olmayan alışverişlere bazı örnekler verelim:
Faiz olur: Bir teneke buğdayı, bir teneke buğdaya veresiye satmak faiz olur. Buğdaylardan birinin kaliteli, ötekinin kalitesiz olması fark etmez. Biri bir tenekeden az veya fazla olursa peşin satmak da faiz olur.

Faiz olmaz: İki şarttan biri bulunup biri bulunmazsa, farklı miktarda peşin satmak caiz olup, eşit miktarda olsalar da, veresiye satmak yine faiz olur. Bir teneke buğdayı, iki teneke arpaya peşin satmak caiz olur. Beş yumurtayı altı yumurtaya peşin satmak caiz olur. Para bozdurmak, mesela lira verip iki 50 lira almak caiz olur.

Faiz olur: Beş metre basmayı, beş metre basmaya veresiye satmak faiz olur. Üç yumurtayı, veresiye üç yumurtaya satmak da faiz olur. Bozdurmak için lira verilse, bozan kimse de, 50 lirasını şimdi verse, diğer 50 lirasını veresiye verse faiz olur.

Faiz olmaz: Yarım altın verip, yarım altın ağırlığında iki çeyrek verilse satış caiz olur. Altın ve gümüş, ağırlıkla ölçülür. Basılı altın liraların ağırlığı belli olduğu için, bunları sayı ile de kullanmak caiz olur. Ancak kullanırken, ağırlıklarını düşünmek gerekir.

Faiz olur: 5 gram 18 ayar altını, 4 gram 22 ayar altına satmak faiz olur.

Faiz olmaz: Kâğıt parayla altını, peşin de, veresiye de, satın almak faiz olmaz.

Faiz olur: Altın ve gümüşü, ayrılmadan önce almak ve vermek şarttır. Yani birbirinin eline vermek gerekir. Ayrıldıktan bir iki dakika sonra verse, satış sahih olmaz.

Faiz olmaz: (Bu bir teneke buğdayı, bir teneke tohumluk buğdaya sattım. Bu bir teneke buğdayı, bir teneke taze arpaya sattım) diyerek sözleşmek caiz olur. Fakat sözleşme yerinden ayrılmadan, tohumluk buğdayı veya taze arpayı teslim almak gerekir.

Faiz olur:
Altın ve gümüşten başka madenlerde, sanat, işçilik farkı olabilir. Bir bakır semaveri, daha ağır bakır semaver karşılığı satmak caiz olur. Çünkü altından ve gümüşten başka madenler, üzerinde işleme yapıldığından, sanat yönüyle, ağırlık ölçüsünden çıkıp, tane ile veya götürü usulüyle satılabilir. Fakat bunları ağırlıkla satmak âdet olan yerlerde, ağırlık farkı yine faiz olur.

Faiz olmaz: Eski bakırı, yeni bakırla aynı ağırlıkta ve peşin değişmek caiz olur. Yeni bakır hafifse, bununla az miktar başka mal veya para da, peşin verilince caiz olur, faiz olmaz.

Faiz olur: Buğdayı buğdaya peşin satarken, birinin hacmi fazla olursa faiz olur. Hacimleri eşit, fakat biri veresiye ise yine faiz olur.

Faiz olmaz: Arpayı buğdaya satarken, hacimleri aynı olsa da veresiye satmak faiz olup, hacimleri farklı olsa da, her ikisi peşin caizdir.

Faiz olur: Ağırlıkları eşit, fakat biri veresiye ise, faiz olur. Ağırlık veya hacimleri eşit olmayan peşin satışta, faizden kurtulmak için, ağırlık veya hacmi az olan malın yanına, aynı cinsten olmayan, başka az bir şey de ilave edip, iki şey bir arada iken, pazarlıkla alınmalı. Böylece faiz olmasa da, ilave edilen şeyin kıymeti azsa, tahrimen mekruh olur.

Faiz olmaz: Birkaç kimse arasında müşterek olan, ölçek veya ağırlıkla ölçülen bir malı, ölçmeden paylaşmak faiz olur. Fakat, her biri diğerlerine bir defter, ikincisi bir mendil, kalem gibi şeyler de verip helâlleşilirse caiz olur. Vermeden helâlleşmekle caiz olmaz. Mesela üç kişinin on kilo kadar ortak buğdayları olsa, yaklaşık üçe bölseler faiz olur. Göz kararıyla böldükten sonra, birinci ortak ikinci ortağa bir kalem verse, ikinci ortak üçüncüye bir mendil verse caiz olur.

Faiz olur: Ağırlıkla ve kile ile ölçülen ve ölçülmeyen her şey, kendi cinsiyle veresiye satılınca, miktarı aynı olsa da faiz olur.

Faiz olmaz: Maddeleri veya kullanış yerleri aynı olmayan veya insanlar tarafından sıfatları değiştirilen şeyler, aynı cinsten değildir. Mesela elma sirkesi ile üzüm sirkesi, koyun etiyle sığır eti, buğdayla ekmek aynı cinsten değildir.

Faiz olur: Miktarları eşit olsa da, hacimle veya ağırlıkla ölçülen bir şeyi, kendi cinsi karşılığı, ölçmeden toptan satmak faiz olur. Çünkü böyle şeylerin satışında, söz kesilirken, ölçülerek, miktarlarının aynı olduğunu bilmek, alışverişin sahih olması için, şarttır.

Faiz olmaz: İmam-ı Muhammed’e göre, ekmeği taneyle ve ağırlıkla ödünç vermek faiz olmaz.

Faiz olur: Buğdayı, buğday ununa aynı hacimde de satmak faiz olur. Çünkü buğdaydan, aynı hacimde un hâsıl olmaz.

Faiz olmaz: Unu ve buğdayı, ekmeğe satmak faiz olmaz. Çünkü ekmek, başka cinsten olmuştur ve sayı ile ölçülür.

Faiz olur: Hacimle veya ağırlıkla ölçülen bir malı, ölçmeden ödünç vermek veya almak faiz olur. Ödünç verilen şey, hediye olarak verilirse, böyle bir tehlike olmaz.

Faiz olmaz: Susam, zeytin gibi yağ çıkarılan cisimler, kendi yağları karşılığı satıldığı zaman, yağ, cisimdeki yağ miktarından fazlaysa caizdir ve yağın aynı miktarı yağ karşılığı olup, fazlası posa karşılığı olur. Fazla değilse, az veya eşitse veya belli değilse faiz olur.

Faiz olur: Bir malı, on liraya satıp, müşteriye teslim ettikten sonra, parayı teslim almadan, malı müşteriden, dokuz liraya geri satın almak faiz olur. Parayı tamam alınca, satın alabilir. Bir malı sattıktan sonra, parasının hepsini tamam teslim almadan, o malla birlikte başka bir şeyi, aynı fiyatla geri satın almak faiz olur.

Faiz olmaz: İki kişinin kirada ortak bir evi olsa, kirasını her ay bölüşseler faiz olmaz. Fakat bir ay biri, diğer ay biri alsa faiz olur.

Faiz olur: İki kişinin ortak bir ineği olsa, sütü bir gün biri, bir gün diğeri sağsa faiz olur. Her gün çıkan sütü paylaşmaları gerekir. İki kişi, mesela bir otomobili, arabayı her biri kullanmak üzere, belli bir zaman için değişseler faiz olur.

Faizden gelen para
Sual:
Almanya’da yaşıyorum. Buradaki bazı hocalar, (Bankaların verdiği faizi yiyecek içecekte kullanmamalı, başka ihtiyaçlara vermeli) diyorlar. Bazı hocalar da, (Eğer bankaların verdiği faiz haramsa, nereye harcanırsa harcansın haram olur; helâl ise her şeye harcanabilir) diyorlar. Hangisi doğrudur?
CEVAP
Birinci hocalarınki yanlış, ikinci hocaların söyledikleri doğrudur. Yani haramdan gelen para, nereye harcanırsa harcansın yine haramdır. Ancak İslâmiyet'le idare edilmeyen Almanya gibi yerlerde bankaların verdiği faizin haram olmadığı (Kuduri, Cevhere, Vikâye, Hindiyye, Mebsut, Dürr-ül Muhtar, Redd-ül Muhtar) gibi muteber eserlerde yazılıdır.

Abduhcunun hezeyanları
Sual: Mezheplerin birleştirilmesini savunan ve her mezhepten aklına uygun gelen hükmü alan Mason Abduh’un çömezi bir yazar, özetle diyor ki:
(Fransa, İtalya gibi Dar-ül harb denilen ülkelerde, kâfirlerden faiz alınmaz. Faiz, alın teri dökmeden ve yorulmadan para kazanıldığı için haramdır. Eğer faizi bankadan alıyorsa, bu daha büyük haramdır. Biz, dünyadaki hiçbir gayrimüslim ülke ile savaş hâlinde değiliz, hepsiyle barış hâlindeyiz. Buna ben (Dar-ül sulh) diyorum. Savaş hâlindeki gayrimüslim ülkelerden faiz almak caiz olmadığı gibi, hele barış hâlindeki gayrimüslimlerden de faiz almak hiç caiz olmaz.)
Faiz elbette haramdır. Ancak yazarın dediği gibi, (Alın teriyle kazanılmadığı için haramdır) demek çok yanlış değil mi? O zaman alın teriyle kazanılmayan birçok meslek vardır. Altın veya döviz satanların yahut komisyonculuk yapanların kazandıkları haram mı oluyor?
CEVAP
Bu Abduhcunun hezeyanlarına vesikalı bir cevap vermeye kalkarsak koca bir kitap olur.

Mezhepsizler, her haramın akıllarına göre bir hikmetini bulmaya çalışırlar. Genelde hepsi de yanlış veya eksik olur. Bir mezhepsiz hoca, (Domuzun haram edilmesinin hikmeti, içindeki zararlı trişinlerden dolayıdır) demişti. Ateist bir genç, (O zaman biz domuz etini yüz derecenin üstünde kaynatır, içindeki trişinleri öldürür, domuzu helâl olarak yeriz) demişti. O gence, şöyle demiştik:
(Hayır, sadece trişinden dolayı haram edildiğini söylemek yanlış olur. Besmelesiz kesilen kuzu eti de haramdır. Kuzu etinin sağlığa ne zararı var? Dinimiz haram etmişse, hiç hikmetini araştırmadan, onun haramlığını kabul etmelidir. Bir damla alkol sağlığa zararlı olmasa da, haramdır. Bir damla idrar da öyledir.)

Abduh’un çömezi, faizin haram ediliş sebebini zahmetsizce kazanmaya bağlıyor. Diyelim, faizci, karda kışta, köylere, iş yerlerine, dükkânlara giderek, faizle para verse, arabanın benzinine ve şoförüne para harcadığı, çok yorulduğu için alacağı faiz helâl mi olur? Aksine miras malı da, hiç zahmetsizce gelse helâldir. Hediye alıp vermek helâldir. Zahmet çekilmediği için haram denir mi?

Mezhepsizliğin özelliğinden galiba, (Allah, haram ettiği için haramdır) diyemiyorlar. Müşrikler imkânsız sanarak miracı inkâr etmişlerdi. Günümüzdeki Hamidullahcı mezhepsizler de, (Ta oralara nasıl gider?) diyorlar, onlar da, miracı inkâr ediyorlar. Hazret-i Ebu Bekir, (O, dediyse doğrudur) buyuruyor. Haram olan bir şey için de, Kur’an-ı kerimde veya hadis-i şeriflerde bildiriliyorsa yahut mezhebimiz “haramdır” demişse, hiç tereddüt etmeden ve hikmetini falan araştırmadan haram olduğuna inanmalıdır.

Dâr-ül-harbde, kâfirlere ödünç vererek, onlardan faiz almanın caiz olduğu bütün kitaplarda yazılıdır. Birkaç örnek verelim:
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Dâr-ül-harbde, gayrimüslimlerin mallarını faiz yoluyla almak helâldir. (Redd-ül-muhtar)

İmam-ı a’zam ve imam-ı Muhammed, (Dâr-ül-harbde, Müslümanla kâfir arasında faiz günahı olmaz) buyurdu. (Mültekâ)

Dâr-ül-harbde, bir Müslümanın, faiz yoluyla para kazanmasının caiz olduğu, (Kuduri, Cevhere, Vikâye, Hindiyye, Mebsut, Dürr-ül Muhtar, Redd-ül-muhtar) gibi muteber eserlerde yazılıdır.

Aynı husus Mecma’ul-enhür ve Dürer’de de, (Lâ ribâ beynel müslimi vel harbiyyi fi daril harbi = Dâr-ül-harbde, Müslümanla kâfir arasında faiz yoktur) hadis-i şerifiyle bildirilmektedir. (Faiz yoktur) demek, (Faizli alış verişler caiz olur) demektir

Diyanet Ansiklopedisi’nde de şöyle diyor: Ebu Hanife ve İmam-ı Muhammed’e göre dâr-ül-harbde Müslümanla harbi arasında faiz muamelesi caizdir. (Faiz maddesi s)

Abduhcu, (Bankadan almak daha büyük günah olur) dese de, Meşihat-i İslamiyyenin çıkardığı Ceride-i İlmiye kitabının sayısının sayfasında yazılı fetvada da, (Dâr-ül-harbde kâfir bankasına para yatırıp, bankadan faiz almak, şer’an helâl olur) buyuruluyor.

Her şeyi bir hikmetle, bir sebeple açıklayan başka bir hoca da, kâfir bankasından faiz almanın caiz olduğuna şöyle bir örnek veriyor:
(Faizin haram edilmesinin hikmeti, karşıdaki kişiyi sömürmektir. Mesela lira isteyen kişiye, “50 lira faiz isterim” diyerek onu zor duruma sokmaktır. Bankaya para yatırılınca, banka zor duruma düşmüyor. Banka kazandığı paranın bir kısmını bize veriyor. Mesela 20 lira kâr ediyorsa, “10 lirası senin, 10 lirası benim olur” diyor. Biz bankayı sömürmüyoruz. Bunun için, İtalya, Fransa gibi gayrimüslim ülkelerde bankaların verdiği faizi almak caizdir, günah değildir.)

Hâlbuki kâfir bankasından faiz almanın caiz olduğu din kitaplarında yazılıdır. Böyle aklî bir örneğe hiç ihtiyaç yoktur. Fakat aklını ölçü alanlar için, akla zıt da değildir. Nakle zıt olmadığı için söylemekte mahzur yoktur.

Abduhcu yazarın, (Dar-ül sulh = Barış ülkesi) diye bir tâbir uydurmasının dinde yeri yoktur. Hiçbir İslâm âlimi öyle bir tâbir bildirmemiştir. Bir ülke, ya İslâmiyet'le idare edilir veya gayri İslâmî şekilde idare edilir. İkisinin arasında başka idare şekli yoktur. Yani bir ülke ya (Dar-ül-İslam) veya (Dar-ül harb) olur. Kelime mânâsına bakarak Dar-ül harb için (Savaş yapılan ülke) denmez. Vehhâbîler de, hep böyle kelime üzerinde durarak yanlışlıklar yapıyorlar. Deyimlerde, tâbirlerde kelimeye bakılmaz. Bir başka husus da, bugün bir ülke, kendine, (İslam idaresi) dese, o ülke (Dar-ül-İslam) olmaz. Bir kimsenin adı Veli olsa, o kimseye evliya zat denmediği gibi, bu da öyledir.

Faiz borcuna giren, Allah’tan nasıl yardım istemeli?

Değerli kardeşimiz,

Faiz konusu İslam’ın en fazla üstünde durduğu haramlardan biridir. Hatta faizin haram kılındığı ayetlerde bunu bile bile faizli iş yapmaya almaya / vermeye devam eden kişiye Allah ve Resulünün kendisine savaş açacağını belirtmekte ve bu hâl üzere ölürse de -ayeti yalanlamış olmasından dolayı- devamlı cehennemde kalacağı ifade edilmektedir. (bk. Bakara 2/) 

Peki, bunu bile bile bir Müslüman nasıl olur da -sebep ne olursa olsun- faiz alır veya verir? İmanı tam olan, dinini en azından ilmihal seviyesinde bilen bir Müslüman bunu yapamaz.

Peki, ama nasıl oluyor da bir Müslüman faize bulaşıyor?

Bunun tek cevabı var; o da gaflet ve nefse de vesvese vererek, bunu çok iyi kullanan şeytan. Zaten içinde yaşadığımız dünya da tamamen faizli sömürü düzenine dayanan bir ortam… Biraz da gaflet olunca bir bakmışız dediğiniz gibi kredi borcuna girmişiz.

Peki, böyle bir duruma düşmüşsek ne yapacağız?

Evvela, tövbe istiğfar edip bir daha böyle bir gaflete düşmeyeceğimize dair Rabbimize söz vereceğiz ve ondan yardım isteyeceğiz; samimi isek Rabbimiz inşallah beklemediğimiz bir anda beklemediğimiz bir yerden bir imkân nasip edecektir.

Akabinde;

- Bu kredi borcunun tamamını veya bir kısmını ödeyecek, menkul, kıymetli maden ve/veya nakitimiz varsa (veya oluştuğunda) hemen bunu kapatacağız.

- Bunu yapamıyorsak, faizsiz borç alabileceğimiz birisinden borç alıp kapatacağız.

- Bunu da yapamıyorsak taksitler geldikçe ödeyeceğiz ve bu illetten inşallah kurtulacağız.

Şunu da sakın unutmayalım ki Allah’ın yardımı ile bu borcu kapattıktan sonra, imtihan gereği, zehirli bal gibi kağıt üstünde çok cazip ve karlı gibi görünen faizli işlerle imtihan edileceğiz. Buralarda çok dikkatli olup, Rabbimize verdiğimiz sözümüzü ve tövbemizi hatırlamamız lazım.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Banka kredisi ile ev satın aldım; bu günahımdan kurtulmak için

- Faiz ile iş yapanlar kafir midir?

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

Faizli Muameleler- Borçtan ve İhtiyaçtan Kurtuluş Duaları

FAİZLİ MUAMELELER- BORÇTAN VE İHTİYAÇTAN KURTULUŞ DUALARI

Cilt Durumu:Ciltsiz

Basım Tarihi:Mart

Basım Yeri:Türkiye

Boyutlar,50 x 19,50 cm

Basım Dili:Türkçe/Arapça

Kağıt Tipi:Şamua

Sayfa Sayısı

"Ey iman etmiş olan kimseler! Allâh’tan hakkıyla sakının ve faizden kalmış olan (ala-cağınız)! bırakın. Eğer (gerçekten) mümin kimseler olduysanız (böyle yapmanız gerekir. Çünkü imanın delili, inandığınız Allâh’m emir-lerini tutmaktır).

''Eğer (faizi bırakma işini) yapmazsanız, Allâh ve Rasûlü (ciheti)nden (faizcilere karşı açılmış olan) büyük bir harb (içine girdiğinizi)
İyice bilin." (Bakara Sûresi,’dan)

ÖNSÖZ


Faiz gibi ferde ve kamuya zarar veren muâmeleleri haram kılarak biz kullarına büyük iyilik eden Allâh-u Te'âlâ’ya sonsuz hamd-ü senâdan ve bu haramları bize tebliğ eden Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e ve al-i ashâbına sınırsız salât-ü selamdan sonra!
Bilinmelidir ki selef-i sâlihînden olan Ebû Hanîfe, Süfyân-ı Sevrî, Fudayl ibni 'Iyâz, Dâvûd-u Tâî ve Şâfi'î (Radıyallâhu Anhüm) gibi zevât-ı kirâm şöyle demişlerdir: "îman, namaz, zekât, hac, oruç, abdest ve güsul meselelerini öğrendikten sonra alış-veriş, nikâh-talâk gibi şeriatta ahkâmı bulunan konulan öğrenmek de farzdır."
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)"İlim tahsili her Müslüman üzerine farzdır" (İbni Mâce, îmân: 17, no, 1/81; Ebû Ya'lâ, el- Müsned, no, 5/) hadîs-i şerifinde kastedilen ilim de bunları bilmektir.
Zira hangi konuda şeriat bir farz tâyin etmişse onu öğrenmek de farz olur. Bunu tahsil etmeyen harama düşer. Nitekim Ali ibni Ebî Tâlib(Radıyallâhu Anh)
"Dinde fıkıh ilmini tahsil etmeden ticaret ya-pan faize batar, faize düşer, faizde boğulur gider" demişfunduszeue.infoys es-Semerkandî,Tenbîhü’l-ğâfılîn, sh)
Yine bu nedenle Ömer ibni Hattâb (Radıyallâhu Anh) "Dinde fıkıh tahsil etmemiş olanlar ve ölçüyü tartıyı tamamlamayanlar bizim bu çarşılarımızda alışveriş yapmasın" diyerek câhilleri ticaretten menetmiştir.

FAİZLİ MUAMELELER- BORÇTAN VE İHTİYAÇTAN KURTULUŞ DUALARI


Şu bilinsin ki; katıldığım televizyon sohbetlerinde bendenize sürekli faizle ilgili sorular yöneltiliyordu.
Özellikle de kredi kartı, borsa, sigorta, finans kurumlan, kâr payı, altın hesabı, kasko ve leasing gibi konularda sual ediliyordu. Bu fakir bu sorulara vakit elverdiği kadar cevap vermeye çalışıyordum fakat bu cevaplarım "Caizdir" veya "Caiz değildir" şeklinde olmayıp tafsilatlı oluyordu, bazı konularda ise "Şöyle olursa caiz, değilse caiz olmaz" şeklinde taksimatlı oluyordu ki altın hesabı gibi bazı konuları 1 saat kadar anlattığım da olmuştu.
Tabi ki bu cevaplarımın dinleyicilerin kafasında kalması mümkün olmayacağından, hem faizin ne büyük bir haram olduğunu, hem de faizle irtibatlı olma tehlikesi mevcut olan konuları teker teker ele alıp izah etmeyi, böylece bu mühim mevzuların ses kaydı dinlenerek değil de yazılı kayıt okunarak anlaşılmasını istedim ve bu risaleyi kaleme aldım.
Allâh-u Te'âlâ cümlemizi helal rızıklarla merzûk eyleyip, faiz gibi haramlara ve faiz şüphesi olan diğer muâmelelere bulaşmaktan muhafaza eylesin. ve Acirc;mîn!
Şevval / l-Eylül

İÇİNDEKİLER


Önsöz 5
BİRİNCİ BÖLÜM
FAİZİN M ve Acirc;HİYETİ, ÇEŞİTLERİ VE YASAKLANMASININ HİKMETLERİ 9
Ribânın (Faizin) Mahiyeti 13
Faizin Çeşitleri 14
İstikraz (Borç Alıp Verme) Meselesi 21
Faiz Muamelesini Ortadan Kaldıracak Karz-ı Hasen Amelinin Faziletini Beyan Eden ve Acirc;yet-i Kerîme,
Hadîs-i Şerif ve Rivayetler 23
Borcu Bağışlamanın Hayırlı Olduğu 36
Borç Vermenin ve Zor Durumda Kalmış Kimseye Ödemesi İçin Süre Tanımanın Fazileti Hakkmdaki Hadîs-i Şerifler 38
Faiz Gibi Günahlara Sevk Etme Tehlikesi Bulunan Borç Alma İsteğine Sebebiyet Veren Hırs ve Tamahın Zemmi ve Bu Günahlardan Kurtarıcı Vasıf Olan Kanaatin Faziletleri 46
Faizin Haram Edilmesindeki Hikmetler 58
Ekonomide Faize İhtiyaç Olduğunu Söyleyenlerin Allâh’a Karşı Geldikleri 68
İKİNCİ BÖLÜM
FAİZİN HARAM OLUŞUNU VE FAİZ YİYENLERİN İKİ CİHANDAKİ KÖTÜ DURUMUNU AÇIKLAYAN ve Acirc;YET-İ KERÎMELER 73
Faiz Yiyenlerin Mahşere Şeytan Çarpmış Kimseler Gibi Çıkacakları 77
ve Acirc;yet-i Kerîmenin Tahlili 79
"Faiz Yeme" İfadesinden Maksat Nedir? 79
Faizcilerin Yanlış Kıyası 80
Faiz Yiyenlerin Mahşerdeki Feci Durumu 81
Vaaz Dinleyip Faizi Bırakanların Bağışlanacağı 90
Faizi Terk Edip Tekrar Dönenlerin Cehennemdeki Durumu 91
Allâh-u Te'âlâ’nm Faizin Bereketini Mahvetmesi 94
Faiz Yiyen Kişinin Dünyada Birçok Yönden Mahvolacağı 96
Faizin ve Acirc;hirette Açığa Çıkacak Bereketsizliği İki Türlüdür 99
Sadakalann Büyütülmesi Birkaç Yönlüdür
Faizi Terk Etmeyenlerin Allâh ve Rasûlü İle Harp İçinde Oldukları
Faiz Yiyenlerin Kâfirler İçin Hazırlanan Cehennem İle Tehdit Edildiği
Faizin Geçmiş Ümmetlere De Haram Edildiği
Faizli Mallara Şeytanın Ortak Olduğu
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
FAİZİ NEHYEDEN VE FAİZ YİYENLERİN KÖTÜ HALLERİNİ BEYAN EDEN HADÎS-İ ŞERÎF VE RİVAYETLER
Faiz Yiyenin De Yedirenin De Lânetlenmiş Olduğu
Faiz Yemenin Helak Edici Yedi Kebâir (Büyük) Günahtan Biri Olduğu
ve Acirc;hir Zamanda Faiz Belasının Herkese Bulaşacağı
Faizin ve Zinanın Belirginleştiği Topluma Mutlaka Azap Geleceği
Faizin Baş Gösterdiği Toplumlann Kıtlığa Mâruz Kalacağı
Faiz Yiyenin Cennete (Azapsız) Giremeyeceği
Faiz Yiyenlerin Kan Irmağında Yüzdürüleceği
Faiz Yemenin Zinadan Büyük Günah Olduğu
Faiz Yemenin Deccal’ın Çıkışının Alametlerinden Olduğu
Faiz Sebebiyle ve Acirc;hir Zamanda Bazılarının Maymuna ve Domuza Döndürüleceği
Faiz Yemenin Yere Batırılma ve Gökten Taş Yağdırılma Gibi Azaplara Sebebiyet Vereceği
Faiz Yiyenlerin Mi'râc Gecesi Rasûlüllâh
(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)Q Çok Kötü

FAİZLİ MUAMELELER- BORÇTAN VE İHTİYAÇTAN KURTULUŞ DUALARI


Sûrette Gösterildiği
Faiz Konusu Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve in Vefatına Yakın Nâzil Olduğundan Bazı Detayları Açıklanmamış Olabileceği İhtimaline Binaen Şüpheli Şeylerden Sakınılması Gerektiği
Faizin De Aralarında Bulunduğu 9 Büyük Günahtan Sakınanların, Namaz ve Zekat Vazifelerini Yerine Getirmek Şartıyla Cennette Rasûlüllâh
(Sallâllâhu Aleyhi Ve Sellem)Q Komşu Olacakları
Faiz Yiyenlerin Mahşere Çarpılmış Vaziyette Çıkacaktan
Faiz Yiyenlerin Şeytanın 10 Dostundan Biri Olduğu
Faiz Yiyenlerin, Başları Üzerine Ters Çevrilmiş Olarak Mahşere Getirileceği
Faiz Gibi Haramları Yiyenlerin Hac Dahil Hiçbir İbadet ve Dualannın Kabul Olunmayacağı
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
KREDİ KARTI, SİGORTA, KASKO VE BORSA GİBİ İŞLEMLERDEKİ FAİZLİ MU ve Acirc;MELELER
Vade Farkı-Faiz İlişkisi
İslam Fıkhı Açısından Finans Kurumlan
Finans Kurumlannın Tarihi Seyri ve Tanımı
İslam Fıkhına Göre Finans Kurumlannın Durumu
Kâr Payı Konusu
Leasing
Altın Hesabı
Sigorta - Kasko
İslam Hukukuna Göre Kredi Kartları
Kredi Kartının Tanımı
Borsa
Borsanm Günümüzdeki İşleyişi
Tahvil ve Hazine Bonolarının Fıkhî Hükmü
Hisse Senedinin Dînî Hükmü
BEŞİNCİ BÖLÜM
BORÇTAN VE İHTİYAÇTAN KURTULUŞ DUALARI
Borçtan ve İhtiyaçtan Kurtuluş Duaları
Borçtan ve İhtiyaçtan Kurtulmak İçin
Okunacak Esmâ-i İdrîsiyye
İkinci İsm-i Şerîf
Dördüncü İsm-i Şerîf
Beşinci İsm-i Şerîf
Onuncu İsm-i Şerîf
On Birinci İsm-i Şerîf
On İkinci İsm-i Şerîf
On Üçüncü İsm-i Şerîf
On Dördüncü İsm-i Şerîf.
On Altıncı İsm-i Şerîf.
On Yedinci İsm-i Şerîf
On Dokuzuncu İsm-i Şerîf
Yirminci İsm-i Şerîf
Yirmi Birinci İsm-i Şerîf
Yirmi Dördüncü İsm-i Şerîf
Yirmi Altıncı İsm-i Şerîf
Yirmi Sekizinci İsm-i Şerîf
Otuz İkinci İsm-i Şerîf
Otuz Üçüncü İsm-i Şerîf
Otuz Yedinci İsm-i Şerîf.
Otuz Sekizinci İsm-i Şerîf
Borçtan ve İhtiyaçtan Kurtulmak İçin Okunacak Esmâ-i Hüsnâ
Fihrist

FAİZLİ MUAMELELER- BORÇTAN VE İHTİYAÇTAN KURTULUŞ DUALARI

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası