zayıflama çayı zararları / 'Ottur zararı yoktur' demeyin Bitki çaylarındaki tehlike! - Son Dakika Haber

Zayıflama Çayı Zararları

zayıflama çayı zararları

Zayıflamak için çaylardan medet ummayın!

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akif Vatankulu

'İÇİNDE UYARICI MADDELER VAR '

Bilimsel olarak; yeşil çay dahil, zayıflama çaylarının kilo verdirici etkisi ispatlanamamıştır.
Bu çayların içerisinde metabolizmayı ve kalori yakımını hızlandıran uyarıcı maddeler; sibutramin, kafein, anfetamin türevleri, laksatifler ve idrar sökücüler bulunur. Bu maddeler ise kalp ve diğer organlar için zararlıdır. Bu tarz çaylar, normal sağlıklı insanlarda bile kalp krizlerine, kalp ritim bozukluklarına ve değişik organ yetmezliklerine neden olabilir. Kalp rahatsızlıkları olan hastalarda ise kalp krizi ve ani ölüme neden olabilir.
Genetik kalp rahatsızlığı, kalp ritim bozukluğu ve tiroid gibi diğer organ hastalıklarına sahip olan kişiler, daha fazla risk altındadır. İçerisinde metabolizmayı hızlandırıcı, kalori yakımını artıran maddeler bulunan çaylar ve ilaçlar kullanmak yerine diyet ve egzersiz yoluyla kilo verilmelidir.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yard. Doç. Dr. Engin Türkmen

'KARACİĞERİ ÇÜRÜTEBİLİR'


Merdiven altı firmalar tarafından kurutularak hazırlanan ve internetten tüketiciye ulaştırılan bitki karışımlarının içeriğinde; metabolizmayı hızlandırmak için kafein ve beynin iştah merkezini etkileyen ama kalbe zarar veren sibutramin gibi maddelere rastlanmıştır.
Bitki karışımları; nabzı hızlandırıp kalp ritmi bozukluğuna neden olabilir, aşırı su kaybına yol açıp ciddi halsizlik ve baş dönmesi yapabilir. Ayrıca uykusuzluk, dikkat eksikliği ve zihin bulanıklığı yaratabilir, sindirim bozuklukları, kusma ve ishal, kalp damarlarında kasılmaya yol açarak kalp krizine neden olabilir.
Bitki çayları çok uzun süreli kullanıldığında hiçbir belirti vermeden sinsice karaciğerin çürümesine neden olabilir. Biz bu tabloya hepatotoksisite diyoruz. Şeker, kalp, karaciğer, böbrek, ülser ve tansiyon hastaları ile hamile ve emziren kadınlar; zayıflama çaylarını kullanmamalı.

Acıbadem Göktürk Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey

KARIŞIMLAR TEK BAŞINA ÇARE DEĞİL


Zayıflama uğruna tüketilen bitki çaylarına her gün bir yenisi ekleniyor. Bu çaylara olan rağbetin nedeni; kısa vadede diyet ve egzersizden bağımsız olarak kilo vermeyi vâdetmeleri.
Yıllarca diyet yapıp başarısız olanlar ve diyet döngüsüne girmekten sıkılanlar; tek başına zayıflama garantisi veren zayıflama ve detoks çaylarını son bir umut olarak kullanıyor. Ergenlik çağında, özellikle kızlarda zayıf olmakla ilgili beden algısı değişiyor. Zayıf olmanın arkadaş grubu içine dahil olabilmek için bir neden olması, ideal olanın 'zayıf bir beden olduğu' algısı maalesef yerleşiyor ve gençler bu amaçla önlerine ilk çıkan hiçbir bilimsel dayanağı olmayan popüler diyetleri ve zayıflama çaylarını kullanmaya başlıyorlar.
Zayıflamak için altın kural, davranış değişikliği yaratmaktır. Hiçbir yiyecek ya da içecek tek başına zayıflama etkisi yaratmaz. Bazı bitki çayları ilk kullanıldığı zaman ödem söktürücü etkisiyle zayıflama hissi oluştursa da gerçek yağ kaybı sağlamaz.
Özellikle karışım olarak kullanılan bitkilerin birbiri ile etkileşiminin sonucu bu çaylar, karaciğerde toksitite oluşturmasından kalp ritmini bozmaya kadar sonuçlar doğuruyor. Bitki çaylarının tek başına yağ yakma etkisi yokken, böbreğin yükünü artırıp kalp ritmini bozabiliyorlar. Bitki çaylarının dozunun aşılarak tüketilmesi, geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabiliyor. Kalp hastalığı, yüksek tansiyonu, böbrek hastalığı riski olanların ve gebelerin kesinlikle bitki çaylarından kaçınması gerekiyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz Duman

MUCİZE BİTKİ DİYE BİR ŞEY YOKTUR


Bitkisel destekler; televizyonlardan, radyodan ve internetten kontrolsüzce satılıyor. Kilo problemine çare arayanlar da bu desteklerden medet umuyor. Şifa amacıyla kullanılan tüm bitkisel desteklerin yararı kadar zararı da olabilir. Bir de buna merdiven altı üretimleri eklersek tehlikenin boyutu kat kat artıyor. Bu noktada şu bilinci oturtmak zorundayız: Kilo problemi bir hastalık olarak değerlendirilmeli; hekim ve beslenme uzmanı eşliğinde, hatta bir fizyoterapist ve psikologla birlikte hasta değerlendirilmeli ve takip edilmelidir.
Beslenme programı kişinin kan parametrelerine göre oluşturulmalı ve sağlıklı makul hedefler konularak bu yolda doğru adımlar atılmalıdır. Kişi bu süreci çok uzun bulduğu ve bir an önce fazla kilolarından kurtulmayı amaçladığı için gözü hiçbir şey görmemekte ve internette karşısına çıkan, hızlı kilo verdirmeyi vâdeden ürünler ile hata yapmaktadır. Burada bu hataya düşmemesi için kişilerin bilinçlenmesi kadar denetimlerin de sıkı tutulması gerekmektedir.
Yakın zamanda yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum: Bir danışanım elinde bir bitki kapsülü ile gelip içeriğinde sadece kiraz sapı yazan bu ürün için "Akrabalarım kullanıyor, çok kilo verdiler, hiç acıktırmıyor ve çok susatıyor" dedi. Bunların yasaklı etken madde olan subitraminin belirtileri olduğunu, kesinlikle kullanmaması gerektiğini söyledim. Kısa bir süre sonra yapılan denetimlerde içerisinde subitramin tespit edildi ve ürün toplatıldı. Şu unutulmamalı; mucize bitki, besin ve yöntem yoktur.

'Ottur zararı yoktur' demeyin Bitki &#;aylarındaki tehlike!

Haberin Devamı

Ottur zararı yoktur demeyin Bitki çaylarındaki tehlike

Geçtiğimiz yılarda laboratuvar ortamında yapılan bir çalışmada piyasada satılan poşet çaylar ve bitkisel çayların içinde böcek parçaları, kaş, kirpik gibi yabancı maddeler tespit edilmişti. Açıkta satılan her bitki çayı riskli mi?

Ebru Akdağ: Güvenilir markaların poşet çaylarında böyle olumsuzluklara rastlanmaz ancak açıkta satılan bitki çayları için riskler çeşitli ve büyüktür. Güvenilir markaların poşetli bitki çaylarında ilk adım kaliteli hammaddeye ulaşımla başlar. Bu doğru tohum seçiminden, tohum ekim rotasyonuna ve tarla bakımına, hasat zamanından, doğru hasat, kurutma ile ön hazırlık işlemlerinin uygulanmasına kadar uzanır. Bunları sağlayabilmek için firmalar tohum desteği ve eğitimler verir, sözleşmeli üretim yapar. Ardından hijyenik üretimin sağlanması gerekir. Açıkta satılan bitki çaylarındaki soru işaretlerini bilmemiz gerekir. Şöyle ki:

• Pestisit, ağır metaller, diğer bulaşanlar var mı?

• Taş, toprak, yabancı madde tamamen temizlenebilmiş mi?

• İstenmeyen bitkilerle karışık mı?

• Bitkinin kullanılmaması gereken kısımları ayrılmış mı?

• Böcekler, larvalar ayıklanmış mı?

• Mikroorganizma var mı ya da sonrasında mikroorganizma oluşumunu engelleyecek ortam sağlanabilmiş mi?

• Toplandığı yer, kirli toprak altı suyu veya egzoza maruz kalmak gibi istenmeyen koşullarda mı?

• Uygun şekilde saklanmış mı ve ne kadar zamandır saklanıyor?

Açıkta satılan bitki çaylarını tercih etmek demek tüm bu kuşkuların getirdiği riskleri almak anlamına gelir. Bu da gıda güvenliği ve insan sağlığı açısından kabul edilebilir bir risk değildir.

Açıkta satılan bitkisel çaylarda aflatoksin (zehirli küf mantarı) meydana gelebiliyor. Peki çayı eczaneden almak veya güvenilir firmaların paketlenmiş ürünlerini tüketmek sıfır riskli mi? Güvenerek tüketebilir miyiz?

Ebru Akdağ: Toplanan bitkilere başta kurutma aşaması olmak üzere doğru ön işleme yöntemleri uygulanmaması durumunda zehirleyici aflatoksin oluşumu meydana gelebilir. Bu da sağlığı tehdit eder. Ayrıca açıkta satılan ürünler ne kadar süredir saklanıyor, hangi koşullarda saklanıyor bilinemediği için de oldukça risklidir. Bu risklerden kaçınmanın yolu güvenilir ve bilinen markaların poşetli çaylarını tüketmektir. Bu firmaların üretimlerinde henüz daha çiftlikte başlayan kalite kontrol adımları, üretimin her aşamasında yapılan analizlerle güvenilirliği sağlar. Dolayısıyla, evet, bu ürünleri içiniz rahat olarak tüketebilirsiniz ancak her gıdada olduğu gibi aşırı tüketimden (günde kupa üzeri) kaçınmalısınız.

Ottur zararı yoktur demeyin Bitki çaylarındaki tehlike

'BİTKİSEL, DOĞAL, GELENEKSEL' İBARESİ GEREKSİZ BİR GÜVEN YARATIYOR

Bitki çayı tüketimi nedeniyle organ kaybı yaşanan vakaları duyuyoruz, bu nasıl mümkün oluyor?

Aytaç Karadağ: Bitkilerde de ilaçlarda olduğu gibi aktif etken maddeler vardır. Bunlar çoğunlukla ana detoks organlarımız olan karaciğerden veya böbrekten atılır. Kişinin karaciğeri veya böbreği hassassa atılması gereken bitki yıkım ürünleri atık organlarımızda birikerek yarardan fazla zarar vermiş olur. Metabolizması hızlı olan karaciğer, böbrek, bağırsak, beyin, kalp ve kas dokumuzda organ yetmezliğine gidecek kadar şiddetli hasarlar yaratabilir.

İnsanımızda "bitkisel, doğal ve geleneksel" ibaresi genelde gereksiz bir güven oluşturuyor. Tüketeceğimiz bir gıda bitkisel olmasına karşın bir insana şifa olabilirken, aynı aileden farklı bir bireyin yoğun bakıma alınmasına neden olabilir. Bitki çaylarının öngörülemez bu yan etki değişkenliğine "idiyosinkrazik reaksiyon" diyoruz. Yani piyango gibi, biri defa içer hiçbir problem olmaz, başkası ilk içişinde karaciğer nakline gidecek kadar şiddetli organ hasarı yaşayabilir. 

HAMİLELER, EMZİREN ANNELER DOKTORA DANIŞARAK İÇMELİ

Kronik rahatsızlığı olanların ya da hamilelerin bitki çayı tüketmesi zararlı mı? İlaç kullanırken bitki çayı tüketmek riskli mi?

Aytaç Karadağ: Bitki çaylarındaki metabolitler, kronik hastalığı olan bireylerde hem organlara zarar verebilir hem de kullandığı ilaçlarla etkileşime girerek ilacın etkisini ortadan kaldırabilir ya da tam tersi ilacın tesirini artırarak ilaç zehirlenmelerine yol açabilir. Hamilelerde ve emziren annelerde de plasentaya ve süte geçerek bebeği olumsuz etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki bebek doğduktan sonra dahi boşaltım sistemi 1 yıla kadar gelişmeye devam eder. Bu nedenle atık maddeleri tam olarak uzaklaştıramayan bebekler, zehirlenmelere daha yatkındır. O yüzden kronik hastalığı olanlar, ilaç kullananlar, hamileler, emziren anneler, 6 aydan büyük çocuklar bitki çayı kullananlar muhakkak doktoruna danışmalı ve herhangi bir yan etki durumunda doktorunu bilgilendirmelidir. 6 ayın altındaki bebeklere ise kesinlikle bitki çayı verilmemelidir.

Bitki çaylarının üzerinde fayda ve zararlarının yazması gerekmez mi? Yakın zamanda böyle bir düzenleme yapılacak mı? Yurt dışında bu tarz ürünlerin satışı nasıl yapılıyor?

Ebru Akdağ: Bu konuda gerekli yasal düzenlemeler var ve AB ile de bire bir uyumlu. Bunlara uygun olan bitki çaylarının tüketiminde oluşabilecek riskler ancak tüketici davranışı hatasıyla olabilir. Ancak açıkta satılan ürünler genellikle kontrol dışı ve yasal düzenlemelere uygunluğundan emin olunamayan ürünler; her gıdada olduğu gibi… Dolayısıyla sorumluluk sahibi tüketici oluyor.

Bizim gıda alanındaki ilgili yasal düzenlemelerimiz AB yasal düzenlemeleriyle bire bir uyumlu. Bu alandaki temel sorunlar bitki çaylarının kontrolsüz bir şekilde açıkta ve internetteki satışlarına ek olarak, yine bu satış noktalarında bu çayların mucizevi etki yaratabileceği algısının insanlarda oluşturulması.

BİTKİLER DE İLAÇLAR KADAR KARACİĞERİ YORAR

Bazı karışık bitki çaylarının karaciğeri yorduğu, bu nedenle bağışıklık sistemini güçlendirmek bir yana daha da zayıflatabildiği söyleniyor. Bu doğru mu? Hangi çaylar kesinlikle karıştırılmamalı?

Aytaç Karadağ: Bitki çayları eski dönemlerden beri bağışıklığı kuvvetlendirdiği düşüncesiyle, enfeksiyonların önlenme tedavisinde de kullanılır. Madalyonun diğer tarafına bakacak olursak; bitkisel ürün kullanımı, toksik hepatit denilen ilaca bağlı karaciğer hasarının en sık sebebidir. Çünkü ana detoks organı karaciğer olduğu için bitkiler de ilaçlar da en fazla karaciğeri yorar.

Örneğin bağışıklığı artırmak için kullanılan ekinezya bitki çayı, ilaçların karaciğerdeki yıkımını azaltır. Bu nedenle ilaç daha fazla tesir edebilir, yan etki yapma ihtimali artar. Bağışıklığı artırmak için kullanılan sarımsağın içindeki "allisin" maddesi AIDS hastalarında kullanılan proteaz inhibitörü virüs öldürücü ilaçların etkisini azaltarak hastalığın yayılmasını artırabilir. C vitamininden zengin olduğu için idrar yolu enfeksiyonunda kullanılan turna yemişi, kan sulandırıcıların etkisini artırarak kanın fazla sulanmasına ve kanamalara neden olabilir. 

Zayıflama amacıyla kullanılan karnıyarık otu psikiyatride kullanılan lityum ilacını bağlayıp emilimini azaltır. Aloe vera ishal yaparak digoksin ve varfarin gibi kalp ilaçlarının emilimini azaltır. Zencefil kanama zamanını uzatarak kan sulandırıcı ilaçların etkisini azaltır. Sarımsak ise kan sulandırıcı ilaçların etkisini artırabilir.

TAM BİR RUS RULETİ

bitki çayı satılan yerler nasıl denetleniyor? Denetimler yeterli mi? (Aktarlar, internet siteleri vb.) Bu ürünlerin ruhsatlandırılması ve denetimi nasıl yapılıyor?

Ebru Akdağ: Kontrolsüz ve açıkta satılan bitki çaylarının riskleri yüksektir. Açıkta ve internette satılan bitki çayları güvenilir bir kontrol mekanizması içerisinde yer almıyor. Zaten bunlar genellikle “merdiven altı” tabir ettiğimiz, kayıt ve kontrol dışı ürünlerin yoğun olduğu alanlar. Dolayısıyla buralardan yapılacak seçimler tam bir Rus ruleti, bir diğer deyişle sağlığı tehdit edecek bir kumar diyebiliriz. Kendisinin ve sevdiklerinin sağlığını düşünen hiçbir tüketici, bile bile bu riski almaya gönüllü olmaz. Bu nedenle riskler konusundaki farkındalığımızın artması çok önemli.

AKTARLAR SAATLİK EĞİTİMDEN GEÇECEK

Aktarlar söz konusu olduğunda da, hepsi için geçerli olmasa da, bazılarının yeterli bilgi birikimine ve hijyenik koşullara sahip olmadığı şüphesi uyanıyor. Bu alandaki güncel bir gelişme Ankara Ticaret Odası’nın hazırlanan ve Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından kabul edilen standartların 11 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi oldu. Bu kapsamda halihazırda mesleğine devam eden ve mesleğe yeni adım atacak aktarların saatlik eğitimlerden geçip, yeterlilik belgesi sahibi olması gerekecek.

Sonuçta hem hijyenik gereklilikleri karşılaması hem de doğru bitki cinsleriyle, doğru dozlarda karışımların sağlanması dolayısıyla, bitki çaylarında en doğru seçim güvenilir markaların poşetli ürünleridir. Bu firmalar işletmeye gelen hammaddelerin kontrolü ve üretimin her aşamasında yapılan analizlerle güvenlik ile kalitenin korunmasını sağladığı gibi Bakanlık, rakip firmalar, tüketici başvuruları ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarının kontrol ve denetimleri altında. Bu da tüketiciye güven veren bir durum.

Bitki çaylarının faydalarından maksimum yararlanmak için dikkat edilecek hususlar neler?

Ebru Akdağ: Öncelikle gıda güvenliği sağlanmalı; hiçbirimiz içinde böcek parçaları, larvalar, pestisit kalıntıları olan veya toprak altı suyuna lağım karışmış, etrafı egzoz dumanlarıyla sarılmış bir bitkinin çayını içmek istemeyiz. Bir de kurutulması, saklanması vb. gibi ön aşamalarının hijyenik olmasını bekleriz. O halde açıkta satılan bitki çaylarından kesinlikle kaçınmalıyız.

• Ölçüsünde tüketmek her gıda maddesi için geçerli bir kuraldır; aşırıya kaçmayalım.

• Özel sağlık durumlarında veya ilaç etkileşimleri için doktorumuza danışmamız gerektiğini unutmayalım.

• Bitkiler bizim dostumuzdur, riskli durumları yaratan bizim hatalı seçimlerimizdir. Bilinçli tüketici olalım.

Bu çaylar gerçekten bağışıklığı güçlendiriyor mu ya da kilo vermeye yardımcı oluyor mu?

Aytaç Karadağ: Zerdeçal, zencefil, meyan kökü, ekinezya, ıhlamur, kuşburnu, hibiskus, nane, limon, papatya, yeşil çay gibi bitki çayları doğru kullanımda bağışıklığı güçlü tutup, soğuk algınlıklarını kolay atlatılmasını sağlar. Ama bu bitkiler karışım şeklinde kullanıldığında birbirleriyle etkileşime girip, son derece toksik metabolitlere dönüşebilir ve organlara zarar verebilir. Obezitede etkili olan çemen otu, acı biber, berberis, zencefil, kekik, ginseng, zerdeçal, karabiber, tarçın, yeşil kahve çekirdeği özü, karnıyarık otu, açlık otu, yeşil çay, kimyon, kakule gibi birçok bitkisel ürün vardır. Bunlar kombine olarak alındığında yan etki riski artar.

Ebru Akdağ: Bitkisel ürünlerin bağışıklığa olumlu etkileri vardır ancak hiçbir gıda tek başına mucizevi olarak tanımlanamaz. Benzeri şekilde bitkisel ürünlerin metabolizma üzerinde olumlu etkileri olabilir, fakat tek başına tüketilmesiyle kilo verdirici olduğu inancı yanlıştır. Güçlü bağışıklık sistemi, sağlıklı beslenme, kilo kontrolü dengeli, çeşitli ve bünyeye özel olmalıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası