Kaybolan Yıllar
***KAYBOLAN YILLAR MÜZİĞİ**
***KAYBOLAN YILLAR SESLİ ŞİİR***
Yönetmen
Zeynep Günay
Senaryo Yazarı Sergin Akyaz
Oyuncu Filmdeki Karakteri
Burak Hakkı Ali
Yeşim Büber Ezel
Saruhan Hünel Esmer
Fikret Hakan Süleyman Çesen
Semra Dinçer Rosa
Muhammed Cangören Hasan
Sema Çeyrekbaşı Meral
Sevtap Parman Şükran
Taner Barlas Selçuk
Dilek Serbest Nazlı
Nihal Menzil Fatoş
Sait Genay Güray
Mahir Günşıray Şeref
Levent Güner Timur
Aslı Orcan Yasemin
Ahmet Kaynak Ender
Ali Köroğlu Eyüp
Pelin Budak Bahar Çesen
Canan Hoşgör Nedret
Lami Ateş
Özge Bent Hayal
Senem Betil Bahar
Eser
Sergin Akyaz
Yapımcı Sergin Akyaz
Görüntü Yönetmeni
Vedat Demir
Yardımcı Yönetmen
Uğur Korkut
Sanat Yönetmeni
Berna Öztürk
Genel Koordinatör
Oya Dikişci
Yapım
Base Yapım
Konu
Yetimhanede yolları düğümlenen üç çocuk, Ali, Ezel ve Esmer, küçük yaşlarda birbirlerinden koparılarak ayrılırlar. 20 yıl sonra kader onları yeniden bir araya getirdiğinde her biri artık başka hayatların yolcuları olmuşlardır. Ali, gözünü budaktan sakınmayan bir polis, Ezel işinin ehli bir doktordur. Ezel artık, kendisini evlat edinen ailenin verdiği isimle, Aylin olarak bilinmektedir. Genç kadın, işinde ne kadar mutluysa, evliliğinde o kadar mutsuzdur. Severek evlendiği kocası onun için kocaman bir hayal kırıklığıdır. Esmer ise 20 yıl sonra gücünü yeraltı dünyasından alan Süleyman Çesen’in sağ kolu olarak ortaya çıkar. Esmer, 20 yıl boyunca aramaktan hiç vazgeçmediği Ezel’in, Doktor Aylin olduğunu henüz bilmemektedir. Ali ve Esmer’in yolları birbirlerini tanımadan yeniden kesiştiğinde, Doktor Aylin’e duydukları garip bağlılık, onları bir kez daha karşı karşıya getirir. Tutkunun bilinmeyen şiddeti, yeraltı dünyasının güçlü ağları, zamanla yangına dönen hasret ve kaderin üç insanın hayatına sunduğu tehlikeli seçimler
BÖLÜM ÖZETLERİ
1. Bölüm
Esmer (Saruhan Hünel), Ali(Burak Hakkı), yetimhanede büyütülen ve geçmişlerini bilmeyen iki küçük çocuktur. Esmer ve Ali 6 yaşındayken, yetimhane kapısına bırakılan küçük bebek, iki çocuğun hayatına bambaşka bir renk katar. Küçük Ezel’e (Yeşim Büber) adını koyamadıkları bir sevgiyle bağlıdırlar. Bu sevgi bağı Ezel’in 6 yaşındayken bir aile tarafından, evlat edinilmesiyle bir anda çözülür. Ezel yeni ailesinin evinde, adı ve tüm dünyası değiştirilmiş bir şekilde yaşamaya başlar. Ali ve Esmer bu ayrılığın acısını çıkarmak için yetimhaneyi ateşe verip kaçarlar. Artık evsiz barksız Ezel’siz bir yaşam onları beklemektedir
20 yıl sonra
Ezel’in yetimhaneden ayrılması ve Ali ile Esmer’in İstanbul’un karmaşık sokaklarında gözden kaybolmalarının ardından tam 20 yıl geçer ve yaşam onları hiç beklenmedik bir anda karşı karşıya getirir. Üçünün de bambaşka hayatları vardır.
Adı Aylin olarak değiştirilen Ezel evlenmiş, tıpkı kendisini evlat edinen babası gibi başarılı bir cerrah olmuştur.
Ali, İstanbul’un arka sokaklarında onu kıskıvrak yakalayan sivil polis tarafından büyütülmüş ve bugün organize işlerde başarılarına başarılar katan bir polis amiri olmuştur ve onu büyüten bu ailenin biricik kızları Nazlı ile nişanlıdır.
Esmer ise hayatın karanlık tarafında kalmış, mafyaya hizmet eden, patronu Süleyman Çesen’e (Fikret Hakan) sıkı sıkıya bağlı gözü kara bir adam olmuştur. 20 yıl önce savrulan ve birbirinden bir daha hiç haber alamayan bu üç gencin yolları yıllar sonra yeniden kesişecek ve birbirlerini tanımayan Ali, Esmer ve Ezel, kaderin kendilerini için hazırladığı müthiş bir oyunun kurbanı olacaklardır.
2. Bölüm
Esmer, Ezel’i bulmak için Eyüp’ün verdiği adrese gider ama oradaki genç kadınla karşı karşıya gelince onun yıllardır özlemle aradığı Ezel olmadığını hemen anlar. Genç adam bu arada boynundaki haç kolyenin yerinde olmadığını fark eder. Rosa ise otelde yaşadığı şoktan daha yeni yeni kurtulmuştur ve otelde düşürülen haç kolyenin kime ait olduğunu bulmaya çalışmaktadır. Bu arada Ali de Rosa Otele gelir. Tersanede bulduğu ipucu genç polisi buraya kadar getirmiştir ve Ali yaşadığı kabusun sırlarının bu otelde saklı olduğundan funduszeue.info yanda hastanede ölümle kalım arasında savaş veren Nazlı’yı hayata döndürmeye çalışan Ezel, öte yanda Rosa Otel’de yolları kesişen ve birbirlerine şüpheyle bakan Esmer ile Ali ve avuçlarına bırakılan haç kolyenin, yıllar önce bebeği kaçırılırken boynundan alındığına emin olan Rosa 30 yıllık sır Rosa Otel de çözülecek mi, yoksa yaşanan yeni gelişmelerle bu sır bir kördüğüm haline mi dönüşecek?
3. Bölüm
Otoparkta yaşanan olaylardan sonra Ender, Aylin’le Ali arasında bir ilişki olduğundan şüphelenmektedir. Fakat aileye bu olayı basit bir karı koca kavgası olarak yansıtmayı tercih eder. Öte yandan Nazlı hala komadadır. Ali ise nişanlısına bunu yapanların izini sürmeye devam etmektedir. Ezel’i bulmadan ölmemeye yemin eden Esmer ise hastanede Aylin’le ilgili tanık olduğu olaydan sonra bu genç kadının yıllardır aradığı Ezel olduğundan şüphelenir. Esmer hayatı boyunca izini sürdüğü Ezel’ine kavuşacak mıdır? Üç genç, yaşamın çıkmazları arasında sıkışıp kalmıştır ve çözümler üretmeye çalışırken farkında olmadan birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Ve karanlık bir gecede yolları aniden kesişir.
4. Bölüm
Aylin, Esmer ve Ali otobanda gecenin karanlığında yine karşı karşıyadırlar. Ender ise karısını otobanda bıraktıktan sonra eve dönmüş ve ailesine herşeyi değiştirerek anlatmıştır ve Aylin’in babası Selçuk, kızı eve geldiğinde ona karşı oldukça sert davranır. Aylin tüm bu yaşadıklarının ardından ailesinde de destek görmeyecektir. Nazlı ise hastaneden çıkartılıp eve getirilir. Genç kız yaşadıklarının etkisinden hala kurtulamamıştır. Tüm ailesi ve Ali üzüntü içindedir. Öte yandan Rosa Esmer’in oğlu olduğuna inanmaktadır bunun doğruluğunu kanıtlamak için son bir kez daha huzurevine çocuğunu doğuran ebeye gider. Ebe ölüm döşeğindedir ve doğruları anlatmaya ömrü yetmez. Tüm bunlar olurken Esmer Baharla çekilen fotoğrafların iç yüzünü araştırır ve fotoğrafların nerden, kimin tarafından çekildiğini bulur. Genç adam ustaca planlanmış bir pusunun içine düşürülmek üzeredir ve ona hazırlanan tuzaklar bu kadarla kalmayacaktır. Süleyman Çesen’in de adının karışacağı bu pusunun mimarı kimdir ve Esmer’den ne istemektedirler?
5. Bölüm
Esmer’in seradaki toplantıyı basıp ilk ateşi açmasıyla Süleyman Çesen’in ortaklarıyla hesaplaşması kanlı biter. Süleyman Çesen bu olayın daha da büyüyebileceğini fark eder ve Esmer’e Rosa Oteli boşaltıp, Rosa’yı da evine getirmesini emreder. Esmer Rosa Oteli boşaltmaya çalışırken, Rosa çok faklı şeylerin peşindedir. Esmer’in oğlu olduğuna inanan Rosa bunu daha fazla içinde tutamaz ve Esmer’e söyler. Esmer boynundaki haçla ilgili gerçekleri Rosa’ya anlatamadan otele baskın yapılır. Esmer Rosa ve yardımcılarını otelden kaçırmayı başarır ama kendisi çatışmanın ortasında kalır. Otelde bunlar olurken çocukluğunda kaybettiği Esmer ve Ali’yi artık iyice özleyen Aylin Çocuk Esirgeme Kurumuna gider ve onların ölmüş olduklarını öğrenir. Buna inanmak istemez ve yardım için Ali’ye gider. Emniyette belki de bu üç genç için düğümün çözüleceği an Aylin kendisini şok eden bir haberle karşılaşır ve orayı terk eder. Aylin’le Ali arasında bir ilişki olduğuna tüm aileyi inandıran ender sahtekârlıklarına devam etmektedir. Kocasının tehditlerine ve şantajlarına boyun eğen Aylin’in Ali’yi kendisinden uzak tatmaktan başka çaresi kalmamıştır. Aylin’in bu tutumu birbirlerini yıllar önce kaybeden ve her gün biraz daha fazla özleyen bu üç gencin bir araya gelmelerini bir kez daha engeller! Ezel, Esmer ve Ali birbirlerini bulmak için açılan kapıları farkında olmadan bir kez daha kapatırken Nazlı’nın hastanede Esmer’i görmesiyle genç kadının hafızasının karanlık noktaları birden bire aydınlanır!!!
6. Bölüm
Nazlı, Esmer ile karşılaştığında şok yaşar. Esmer, Nazlı’nın yaşadığı şokla herşeyin açığa çıkacağını düşünüp panikler. Ali, sevgilisi Nazlı’nın yaşadığı korkuya sebebin Esmer olduğunun farkındadır. Ali için artık Esmer takıntı olmuştur. Esmer’in açığını yakalamak için uğraşır. Esmer’in içinde Ezel’e karşı tarif edemediği bir yakınlık hissi vardır. Sürekli Ezel’in yakınında bulunmak ister. Bir tarafta Ezel’e olan yakınlığı diğer tarafta Bahar’ın Esmer’e yakınlığı işleri karıştırır. Bahar’ın esmer’e olan saplantılı aşkı esmer’i çileden çıkarır. Bahar’ın vazgeçmeye niyeti yoktur. Ezel kocası Ender’in tacizlerinden bunalmıştır. Ender’in tüm aileyi yanına almış olması ezel’in durumunu daha da zora sokmuştur. Bir tarafta nefret ettiği kocası diğer tarafta onun bu evliliği sürdürmesini isteyen ailesi. Ezel’in hayatı her geçen gün daha da zorlaşır. Nazlı’nın içinde bulunduğu durum, ailesinin ve ali’nin elini kolunu bağlamıştır. Ali sevdiği kızın tekrar mutluluğu yakalaması için önceden belirledikleri tarihte evlenmeye karar verir. Düğün yaklaşmıştır. Hazırlıklar yapılır ama işler ali’nin umduğu gibi gitmez.
7. Bölüm
Nazlı’yı kaybeden ailesi ve Ali perişan haldedir. Nazlı’yı kaybetmenin acısını yaşayan Ali yine yetimhanedeki gibi yapayalnız kalmıştır. Çaresizdir. Ali’nin bu yalnızlığı Ezel’le arasındaki bağı biraz daha kuvvetlendirecektir. Ali yalnızlığının ve Nazlı’nın intikamıyla hayata devam ederken ona bu acıları yaşatan insanların en başındakine ulaşmak için elinden geleni yapacaktır. Bu arada Ezel de aslında hayatının en güzel haberine bile sevinemeden bu güzel olaydan kurtulma yollarını arayacaktır! Kocasının ardından en yakın arkadaşı Yasemin de genç kadına ihanet edecektir. Sonunda Süleyman Çesen ismine ulaşan Ali, onu savcının karşısına çıkarır. Ama bu olaydan da Süleyman Çesen sessiz sedasız kurtulur. Ancak Süleyman Çesen’in adı bir kere Ali’nin beynine kazınmıştır. Esmer bu olaylar karşısında her zamanki soğukkanlılığını koruyarak üstüne düşen görevi yapacaktır. Ama asıl Esmer’i şaşırtan olay Bahar’ın korkusuzca babasına hamile olduğunu söylemesidir. Esmer şok olmuştur. Ancak Süleyman Çesen’in ondan istediği bir iyilik onu daha da şaşırtacaktır!!!
8. Bölüm
Ezel ve Ender’in kavgasının arasına giren Esmer’i Ender hemen tanır. Süleyman Çesen’in bu kadar yakınındaki birinin karısı tarafından tanınması Ender’i oldukça mutlu etmiştir. Ama bu olaylar sırasında Esmer Kadriye’yi elinden kaçırır ve adı Aylin olarak bilinen Ezel’in onun Ezo’su olup olmadığını yine öğrenemez. Ali ise Nazlıyı kaybetmenin ardından Fatoş annenin ona karşı tavırlarıyla bir kat daha yıkılır. Hatasını anlayan Fatoş, oğlu gibi bildiği Ali’ye gider ve onunla barışır. Ali ise tüm zamanını ve beynini Nazlı’nın katillerini bulmaya adamıştır ve gittiği tüm yollar Esmer ve Süleyman Çesen’de birleşmektedir. Esmer, Süleyman Çesen’in teklifini kabul eder ve Bahar’la evleneceğini açıklar. Süleyman Çesen bu kararı büyük bir mutlulukla karşılar, tabi Bahar da! Bir yanda çocukluğunun Ezo’suna bir gün kavuşma umuduyla yaşayan Esmer, diğer yanda hayata tutunacağı tüm dalları kopmuş Ali ve mutsuz evliliğinin batağına saplanmış Ezel! Bu evlilik kararı, üç gencin yollarını birbirinden biraz daha uzaklaştıracaktır!
9. Bölüm
Yapımcılığını Base Productionun üstlendiği, Zeynep Günay’ın yönetmenliğini yaptığı, Burak Hakkı, Saruhan Hünel, Yeşim Büber, Fikret Hakan, Mahir Günşıray ve Semra Dinçer’in başrollerini paylaştığı ‘Kaybolan Yıllar’ Cumartesi akşamı 9. bölümüyle Star TV ekranında olacak. Ezel’in kocası Ender’e olan nefreti genç kadını gün geçtikçe Ali’ye ve Esmer’e yaklaştırmaktadır. Huzuru, mutluluğu ve güveni bu iki adamda bulan Ezel duygularına bir anlam verememekte ama bir şekilde kendini hep bu iki adamın yanında bulmaktadır.
Ezel yüzünden karşı karşıya gelen Ali ve Esmer de Ezel’den vazgeçememektedir. Esmer’in İstanbul’u kasıp kavuran operasyonundan sonra şehrin yasadışı çevreleri bu genç adamdan nefret etmektedirler ve ondan kurtulmak için yeni bir tuzak kurarlar. Bu seferki tuzağın kurbanlarından biri de Ali’dir. Hayat bu iki adamı yine karşı karşıya getirir ve Esmer, Ali’ye olan can borcunu öder. Artık birbilerine can borçları kalmamıştır ve bu hesaplaşmadan sonra tekrar düşman olurlar. Aslında ikisinin de istediği şey aynıdır. Ezel! Karşılıklı restleşirler ve birbirlerine ‘Ezel’den uzak dur!’ ihtarı yaparlar. Artık birbirlerine iki düşmandırlar. Ezel ise ihtiyacı olan tüm güzel duyguların paylaştırıldığı bu iki adamdan da vazgeçememekte ve ortada kalmaktadır. Ortak geçmişlerden bir haber birbirlerini bulan bu üç insan artık yeni bir çıkmaz ve çözümsüz bir aşk üçgeninin ortasındadırlar ve hayatın anlamı patlamaya hazır bir bombadan başka bir şey değildir.
Bölüm
Base Production’un yapımcılığını üstlendiği, Zeynep Günay’ın yönetmenliğini yaptığı Yeşim Büber, Saruhan Hünel, Burak Hakkı, Fikret Hakan, Mahir Günşıray, Sema Dinçer, Nihal Menzil, Canan Alkan, Taner Barlas ve Sema Çeyrekbaşı’nın başlıca rollerde olduğu ve cumartesi akşamları yayınlanan ‘Kaybolan Yıllar’ bu hafta Hüsnü Şenlendirici’yi de konuk oyuncu olarak kadrosuna dahil ediyor!
Esmer ve Ali, Ezel yüzünden karşı karşıyadır. Aralarında çıkan kavgadan en büyük zararı ise Ezel görür. İki adamı ayırmaya çalışan Ezel dengesini kaybeder ve yere düşer. Yerde hareketsiz yatan Ezel’i hemen hastaneye kaldırırlar. Ender de durumu öğrenir ve hemen hastaneye gelir. Ali ve Esmer olaydan kendilerini sorumlu tutmakta ve büyük bir üzüntü yaşamaktadırlar. Ender ise tüm bunların bir oyun olduğunu ve Ezel’in karnındaki bebekten kurtulmak için bunları planladığını düşünmektedir. Ezel ise bu olaydan sonra bebeğiyle ilgili son kararı verir. Ezel tüm endişelerinden kurtulmuştur. Çocuğunu kaybetme duygusu onda çok farklı endişeler yaratır ve ne pahasına olursa olsun bu bebeği doğurmaya karar verir.
Esmer’i yok etmeye çalışan şehir mafyası genç adama yeni bir tuzak kurar. Bu tuzağın son kurbanı ise Eyüp olacaktır. Boş bir harabede Esmer’e kurulan pusu da Eyüp yaşamını kaybederken Esmer hiç beklemediği bir sürprizle karşılaşır. Dostu Mikail genç adamın hayatını kurtarır. Esmer Mikail’i karşısında görünce çok şaşırır. Mikail son 7 yılını Güneydoğu da geçirmiştir ve onu da Esmer’in parmağında gördüğü yüzük oldukça şaşırtır!
Bölüm Kaybolan Yıllar sezon finali
Base Production’un yapımcılığını üstlendiği, Zeynep Günay’ın yönetmenliğini yaptığı Yeşim Büber, Saruhan Hünel, Burak Hakkı, Fikret Hakan, Mahir Günşıray, Sema Dinçer, Nihal Menzil, Canan Alkan, Taner Barlas ve Sema Çeyrekbaşı’nın başlıca rollerde olduğu Zeynep Günay Tan
Turkish director (born )
Zeynep Günay Tan |
|---|
| Born | Zeynep Günay
(age&#;47&#;48)
Gönen, Balıkesir |
|---|
| Nationality | Turkish |
|---|
| Occupation | Director |
|---|
| Years&#;active | –present |
|---|
| Spouse | Onur Tan |
|---|
| Children | 2 |
|---|
Zeynep Günay Tan (born )[1] is a Turkish director. She noticed her interest in cinema and television during her high school years. She began her theatre training in Italy but returned to Turkey without completing her education. She eventually majored in the Italian Language and Literature. She started working in television sets since her early years at the university. She worked as an assistant for Kartal Tibet, and later became an assistant director to Ziya Öztan, Ömer Kavur and Çağan Irmak. In , she directed her first TV series Güz Yangını, followed by Eşref Saati in In , due to her contract with a production company, she directed ten episodes of Kurtlar Vadisi Pusu. In , she began directing her first long-term drama series Öyle Bir Geçer Zaman ki. The series, which lasted for three seasons, won the Best TV Series award at the 38th Golden Butterfly Awards in It also won the Best Drama Series Award at the 2nd Antalya Television Awards in the same year. After Öyle Bir Geçer Zaman ki she worked as a director in short-term productions, including Kayıp in and Benim Adım Gültepe in In , she directed the first episode of Muhteşem Yüzyıl: Kösem. In , she served as a creative director in the series Arkadaşlar İyidir. Her latest work is İstanbullu Gelin, which premiered in With three seasons in total, it was a nominee for the Telenovela award at the 46th International Emmy Awards.
Life and career[edit]
Early life and career beginnings[edit]
Zeynep Günay Tan was born in in Gönen, Balıkesir. Her parents are lawyers, and she has a younger sister.[1] After studying in Gönen until the 5th grade of elementary school, she enrolled in the İzmir American High School and studied boarding and relocated to İzmir.[2] When she was in the last year of high school, she went to the United World Colleges in Italy with a scholarship she earned from the Ministry of National Education and studied there for two years.[3] There he acted in and directed short films which they prepared in the social clubs of the school, and they also on editing and soundtracks of these films.[1] Günay, who wanted to be an actress since her childhood, realized that she also enjoyed working behind the cameras while she was studying abroad.[3] After high school, she began her theatre training in Italy, but she lost her scholarship following an economic crisis in her homeland and was forced to return to Turkey. When she returned to Turkey, she applied to Mimar Sinan University, but was eliminated during the interview.[3] She couldn't prepare for the university exam as she had studied abroad, and was eventually placed in the language department.[4] Günay is a graduate of Italian Language and Literature from Istanbul University. During her time as a freshman, she started working on the set of different TV series.[1]
While Günay was continuing her education at the university, she started working at Vipsaş, a film company owned by her father's friend. There she worked as an assistant in the production department and was responsible for preparing the scenario of episodes for the table-reading among the actors. After doing this work for a year and a half, she became an assistant to Kartal Tibet.[3] In , she worked as the assistant director in the film Abdülhamid Düşerken, directed by Ziya Öztan.[5] In the same year, she worked as an assistant director in the movie The Encounter directed by Ömer Kavur[6] and served as the general coordinator in the series Serseri Aşıklar.[7] In , she was the assistant director on Ismaël Ferroukhi's film Le Grand Voyage, which was a co-production between France, Morocco, Bulgaria and Turkey.[8] In the same year, she worked as an assistant director in Kanal D's series Çemberimde Gül Oya, directed by Çağan Irmak.[9] Irmak asked Günay to direct an important scene in the 8th episode of the series. Then producer Şükrü Avşar made a proposal to Günay to direct the series Güz Yangını.[3]
–[edit]
The first series directed by Günay is Güz Yangını, starring Fikret Kuşkan anad Cansu Dere. The series, which premiered on Show TV in , focuses on the challenges faced by Dila Hanım, a widow with four children.[10] After the series ended prematurely, Günay started directing Star TV's series Kaybolan Yıllar, starring Burak Hakkı, Yeşim Büber and Saruhan Hünel. It premiered on 1 July [11] Produced by Base Production, the series is about Esmer and Ali, who spent their childhood in an orphanage and come together after 20 years.[12] From episode 28, the series was directed by Gülçin Gülbahçe[13] and concluded with 49 episodes.[14]
In , Günay started directing Eşref Saati, which was produced by Pana Film and premiered on Show TV. The comedy series, starring Yetkin Dikinciler and Yavuz Bingöl, is about the story of two bullies named Sarı Eşref and Kara Eşref living in the same neighborhood.[15]Eşref Saati premiered on 18 October [16] At the end of , due to financial issues between the channel and the production company, the series was forced to conclude with 38 episodes.[17][18] In , Günay started directing another series produced by Pana Film called Kurtlar Vadisi Pusu. She got the position after Sadullah Şentürk left the crew to focus on his cinematic project.[19] Günay directed the series from episode 52 to [20] Columnist Memet Güler criticized the appearance of love and romance in a series that usually featured action scenes and violence and added, "Vadi has headed over heels in love, had made the fans reproach and say, 'Vadi has become a valley of love now.' Behind the Eros arrow stuck in Vadi, of course, there is a woman, Zeynep Günay Tan."[19]
–[edit]
Tan's next project was Kanal D's drama series Öyle Bir Geçer Zaman ki, produced by D Productions. Starring Erkan Petekkaya, Ayça Bingöl and Wilma Elles, the series is a family drama. It premiered on 14 September [21] Tan cast Aras Bulut İynemli in the series after seeing his performance in a commercial.[22] The series reached high viewing numbers following its premiere,[23][24][25] a success linked by Tan to its script, which is "a story that everyone can empathize with." Tan further added that " while all the evils overlap in life, there is constant struggle and hope in the series. It's a job that tells how the characters overcame those challenges and where they came from in life."[26] At the Golden Butterfly Awards, the series won the Best TV Series award.[27] In the same year, Tan won the Best Drama Series Director award at the 2nd Antalya Television Awards.[28] She was nominated in the same category in the following year.[29]Habertürk newspaper wrote in August that the series had a successful first season, but "lost momentum and caused disappointment" with the second season and claimed that the series, which was normally planned to last for 5 seasons, would end with three seasons in total.[30] The series eventually ended on 18 June after three seasons and with episodes in total.[31]
Following the finale of Öyle Bir Geçer Zaman ki, it was reported that Tan would work on another series produced by D Productions called Sırlar and Mete Horozoğlu her previous series was already cast in it.[32] Horozoğlu said that the channel and the director were effective in his decision to join the project. About Tan he said, "In general, the script comes first in this sector, then the team is formed and the series is shot. When asked 'Why are we going to shoot this project?' the directors don't have an answer. But Zeynep always has an answer for this question." He stated that Tan wanted the project to be more American in terms of direction and light.[33]Dolunay Soysert, another cast member, stated that she accepted the offer as she had always wanted to work with Zeynep Günay Tan.[34] The series's title was later changed to Kayıp. Meanwhile, it was announced that the script would be written by Elif Usman Ergüden and the casting process was complete.[35] Starring Horozoğlu, Soysert, Aslı Enver and Kaan Taşaner, the story starts after a boy from a rich family is arrested by the police and subsequently escapes. It premiered on 13 September [36] The first episode was praised by columnist Ali Eyüboğlu, who believed that "despite the familiar way of starting its story, it is a series that can work well with its side stories."[37] In December, it was reported that the series finale would be aired soon.[38] However, Kanal D's then CEO İrfan Şahin announced that the series would continue, adding that in fact, each episode of Kayıp tended to solve all the mysteries as if it were the finale and then a new story would begin in the following episode.[39]Kayıp ended on 27 January with 18 episodes in total.
In July , Tan was announced to be the director of a new series produced by D Productions called Benim Adım Gültepe, which was planned to be broadcast on Kanal D in September and the shootings were due to take place in Konak, İzmir.[40] Starring Horozoğlu, Ayça Bingöl and İlker Kızmaz, the series is set in the s and focuses on the events taking place in a neighborhood called Gültepe.[41] Günay Tan worked for months to prepare the cast members for their roles and "embroidered every character like lace."[42]Ekin Koç, one of the young actors in the series, talked about the preparation process and said, "The main role in this job is the director Zeynep Günay Tan. She is a perfectionist Also, her systematic attention to everything takes us to a very different point."[43] The series premiered on 3 September [44] Columnist Ceren Şehirlioğlu wrote that Benim Adım Gültepe reflects the feeling of grief to the audience "in all its authenticity" and director Günay Tan and writer Vural Yaşaroğlu created a revolution in the history of Turkish television with this work.[45] Ali Eyüboğlu, however, found the series sloppy believing that the director and her team did not pay attention to details.[46] As it did not get the required viewing figures, the series concluded with only 8 episodes.[47]
In May , it was reported that Günay Tan had started working with Timur Savcı and Tims Productions and was expected to work the historical drama Muhteşem Yüzyıl: Kösem. They were said to be looking for an actress to portray Kösem Sultan at the time.[48] It was alleged that the director had problems with the actresses Anastasia Tsilimpiou and Hülya Avşar during the shooting, and therefore left the project.[49] Producer Savcı denied these reports and announced that Tan had left the series for special reasons after the first episode.[50] The series' first episode, which was directed by Tan, Yağız Alp Akaydın, Mert Baykal and Deniz Koloş, aired on 12 November In December , it was reported that Tan had signed a new contract with O3 Medya.[51]
–[edit]
Zeynep Günay Tan's first work with O3 Medya, Arkadaşlar İyidir, was broadcast on Show TV. The project's creative director was Deniz Koloş with whom Tan had previously worked.[52] Starring Aslı Melisa Uzun, İdris Nebi Taşkan and Su Kutlu, the series is centered around the life of five university students and premiered on 28 August [53] It made an early finale with its 10th episode on 30 October , as it was claimed that it could not achieve the "desired rise in the ratings."[54]Milliyet writer Asu Maro reacted to the premature ending of the series, which she thought was "a well-written, well-played and curiously watched project" and congratulated Günay Tan, Koloş and scriptwriter Ekin Atalar for their work.[55] Another columnist, Sina Koloğlu, wrote that Arkadaşlar İyidir is the "most realistic youth series" of recent times and it was a "pity" to see it end.[56]
In January , Tan began shooting a new series for O3 Medya, which was set to be broadcast on Star TV.[57] Starring Özcan Deniz and Aslı Enver, the series İstanbullu Gelin is about a mam who comes from a rich family in Bursa, but falls in love with a singer in Istanbul. It premiered on 3 March [58] Günay Tan worked with Koloş on various episodes of this series. In , İstanbullu Gelin was among the most searched TV series on Google in Turkey.[59] In , it was nominated for the Telenovela award at the 46th International Emmy Awards.[60]İstanbullu Gelin concluded with 3 seasons and 87 episodes in total on 31 May
Style and reception[edit]
"[Directing is like] making something real on paper, like putting the meat on the bone Making people believe in the existence of individuals who do not exist, and even believing it yourself after a point and getting to know other people and touch their lives through these individuals who are not real This sounds magical to me and is very beautiful."
Zeynep Günay Tan describes her profession in an interview.[4]
Zeynep Günay Tan has been described as "one of the most successful names of the young generation" in Turkey.[61] She says that she likes working on projects that "have a story that is worth telling", because if she doesn't like the story " directing the show turns into a civil service after a while. I'd never want that either."[62] She describes her profession as a "dreamer"'s job and sees herself as a storyteller.[4] Soysert, a cast member from Kayıp, described Tan as "A legendary director in the industry. Someone who walks into the undiscovered areas of an actor's talents and reveals his hidden feelings, knows how to make the actor play his role. You feel safe and good when working with her."[34] Enver, who worked with Tan in Kayıp and İstanbullu Gelin, talked about her in a interview and said, "Our director Zeynep Günay Tan is a director who wants everything to be perfect and works for it; she does not want any scene to be empty of meaning."[63] Kaan Taşaner praised Tan's ability in communicating with cast members believed that "Zeynep is a very clever director who shoots every scene when necessary and captures the details you cannot see as an actor. That's why working with her is so enjoyable."[64] While Farah Zeynep Abdullah described Günay Tan as "an extraordinary teacher",[65] Kürşat Alnıaçık said, "Zeynep brings you together with your character in the series based on your personality."[66] Evrim Alasya talked about her initial fears of working with Tan and said, "I was getting comments about Zeynep such as 'You will not be able to work with another director, you will have a hard time'. After I started working with her, I understood better what they meant. You are pushing the boundaries with Zeynep enormously and you enjoy it incredibly."[67]
Personal life[edit]
Zeynep Günay Tan is married to fellow director Onur Tan. The couple have two sons.[1]
Filmography[edit]
As assistant director[edit]
As director[edit]
Awards and nominations[edit]
| Award | Year | Work | Category | Result |
|---|
| 38th Golden Butterfly Awards | | Öyle Bir Geçer Zaman ki | Best TV Series | Won |
| 2nd Antalya Television Awards | Best Drama Series Director | Won |
| Best Drama Series | Nominated |
| 3rd Antalya Television Awards | | Best Drama Series Director | Nominated |
| Best Drama Series | Nominated |
| 4th Antalya Television Awards | | Best Drama Series | Nominated |
| 46th International Emmy Awards | | İstanbullu Gelin | Telenovela | Nominated |
References[edit]
External links[edit]
nest...
70676 70677 70678 70679 70680
