talus kemiği kırığı iyileşme süresi / Kayseri Ortopedi Doktoru - seafoodplus.info Fatih KARAASLAN

Talus Kemiği Kırığı Iyileşme Süresi

talus kemiği kırığı iyileşme süresi

TALUS KIRIKLARI

Doktor Mehmet Subaşı

Talus ayak bileği eklemini oluşturan ayak kemiklerinden birisidir. Motorlu taşıt kazaları, yüksekten düşme ve kayak yaralanmaları sonrası sık görülür.

Hastalarda ayak bileğinde şişlik, ödem, ağrı ve ayak üstüne basamama şikayetleri mevcuttur. Ayak bileğin şişliği özellikle sıkı takip edilmelidir. Talus kırıkları talus başı, talus boynu ve talus cisim kırıkları olmak üzere 3 bölümde incelenir. Özellikle talus boyun kırıkları acildir ve acil ameliyat edilmelidir.

Talus kırıkları sonrası sıklıkla avasküler nekroz dediğimiz kemiğin kanlanmasının bozulması ile kemikte ortaya çıkan yıkım tablosu gözlenir. Bunun yanında ayak bileği ekleminde osteoartrit dediğimiz kireçlenme, kaynamama ve kronik ayak bileği ağrısı gözlemlenebilir.

Talus kırıklarında tanı sıklıkla X-ray ve tomografi ile konur.

Talus kırıklarının tedavisinde anatomik redüksiyon gereklidir. Ayrılmamış kırıklarda alçı uygulamaları, ayrılmış kırıklarda cerrahi tedavi seçenekleridir. Ayak bileği eklemi hafta eklem hareketsiz tutulur ve takip grafilere göre ilerleyen süreçte ayak bileği egzersizlerine ve yük vermeye izin verilir.

PİLON KIRIKLARI

Doktor Mehmet Subaşı

Ayak bileği, baldırın ana kemiği tibianın alt ucu, baldırın ince kemiği

HUMERUS KIRIKLARI

Doktor Mehmet Subaşı

Humerus kemiği omuz ile dirsek arasında yer alan kol bölgesinin kem

ÖN KOL ÇİFT KIRIĞI

Doktor Mehmet Subaşı

Ön-kol kemiğini oluşturan Radius ve ulna kemiklerinin ikisinin bera

DİRSEK ÇIKIKLARI

Doktor Mehmet Subaşı

Dirsek eklemi bir adet kol (humerus) kemiği ve iki adet ön kol (Rad

OMUZ ÇIKIĞI

Doktor Mehmet Subaşı

Omuz vücudumuzun en esnek eklemidir. Top fırlatmak, sırtımızı kaşım

DİZ ÇIKIKLARI

Doktor Mehmet Subaşı

Diz bağlarının, diz eklemini çevreleyen eklem kapsülün&

TALUS KIRIKLARI

Doktor Mehmet Subaşı

Talus ayak bileği eklemini oluşturan ayak kemiklerinden birisidir. Motor

Ortopedik TravmaÇocuk OrtopedisiKemik TümörleriArtroplasti (Eklem Protezi)Spor YaralanmalarıEl CerrahisiOmurga Hastalıkları

Kemiğin Yapısı ve Kemik Kırığı İyileşme Süreci

Kemik yapısı ve kemik kırığı

Kemikler; çeşitli hücrelerden, protein, mineral ve vitaminlerden oluşan, kan damarları ile beslenen canlı dokulardır. Kemiklerin bu dinamik ve canlı yapısı büyüme ve kendini onarma yeteneği sağlar.

Oldukça aktif, sert ve aynı zamanda esnek yapısıyla kemikler yüksek fiziksel güce dayanıklılık gösterir. Ancak, kemik üzerine uygulanan kuvvet çok fazla olduğunda veya osteoporoz (kemik erimesi) gibi kemiğin gücünü kaybettiği durumlarda kemik kırığı meydana gelebilir. Kemikler, kendiliğinden iyileşme yeteneğine sahiptir ve doğal süreçte kırık bir kemik, uygun koşullar altında kendi kendini onarabilir.  

Bu yazımızda; Kemiğin yapısı nedir?Kemik çeşitleri nelerdir? Kemik kırıklarına ne iyi gelir? Kırık kemik kaynarken ağrı yapar mı? Kırık kemikte yanma hissi neden olur ve kemik kaynaması belirtileri nelerdir? Sorularının cevaplarına ulaşabilirsiniz.

İçindekiler:

Kemiğin Yapısı

Kemikler; kemik dokusu, kemik iliği ve bunları çevreleyen kemik zarından (periosteum) oluşan, damarlı ve sinirlerle donatılmış yapılardır. Bir bebek dünyaya geldiğinde yaklaşık yumuşak kemiğe sahiptir. Çocukluk ve ergenlik döneminde bu yumuşak kemik dokuları büyümekte ve yavaş yavaş sert kemik halini almaktadır. Daha sonra ise bu kemiklerin bazıları birleşerek kemikten oluşan yetişkin iskeletini oluşturmaktadır. Vücudumuzdaki kemiklerin bir kısmı Resim 1’de yer almaktadır.

İskelet sistemi

Kemiğin temel görevi; iskeletin hareketi ve hayati organların korunabilmesi için gerekli olan sertliği sağlamaktır. Kemik yapısının diğer önemli işlevleri ise; kan hücrelerinin oluşumunu (hematopoesis) ve depolanmasını sağlamak, mineral maddeler (kalsiyum ve fosfor gibi), büyüme faktörleri ve sitokinler için depo görevi üstlenmektir.

Kemiğin yapısı

Kemiğin yapısında; kortikal (kompakt, sıkı) kemik, spongiöz (kansellöz, trabeküler, süngerimsi) kemik, subkondral doku, periosteum (kemik zarı) ve medüller kanal (ilik boşluğu) yer almaktadır.

-Sert (Kortikal, Kompakt, Sıkı) Kemik

Kemiğin sert ve pürüzsüz dış dokusudur. İskelet sisteminin %80’nini oluşturan kemik olup uzun kemiklerin gövdesinde; diğer kemiklerin ise dış yüzeyinde yer almaktadır. Kalsiyum, fosfat, kalsiyum karbonat ve magnezyum fosfatın birikmesinden dolayı sert bir yapıya sahiptir.

Sert kemiklerde kan damarları ve sinirlerin geçmesini sağlayan kanallar bulunmaktadır. Kanallardan boyuna olana “havers kanalları”, bu kanalları birbirine bağlayan yan kanallara da “volkmann kanalları” denilmektedir.

-Süngerimsi (Spongiöz, Trabeküler) Kemik

Kemiklerin içindeki süngerimsi dokudur. Uzun kemik yapısının baş, diğer kemik yapılarının ise iç kısımlarında bulunur. Sert kemiğe oranla daha yumuşaktır ve gözenekli bir yapıya sahiptir. Süngerimsi kemik dokunun arasındaki boşluklarda (gözenek) kırmızı kemik iliği bulunmaktadır. Bu kırmızı kemik iliğinde ise kan hücreleri üretilmektedir.

-Subkondral Doku

Kemiklerin uçlarındaki kıkırdak ile kaplı olan dokudur.

-Periosteum (Kemik Zarı)

Kemikleri kaplayan sert, ince dış zara periosteum denir. Periosteumun sert dış kabuğunun altında, kemik için besin taşımak üzere kan ve lenfatik damarların geçtiği tüneller ve kanallar bulunmaktadır.

-Medüller Kanal (İlik Boşluğu)

Kırmızı (aktif) veya sarı (aktif olmayan) kemik iliğini içeren ilik boşluğudur.

Kemik Yapısı Neden Oluşur?

Kemiğin yapısı, hücreler ve ara maddeden oluşmaktadır. Kemik hücreleri osteosit olarak adlandırılırken; kemik doku ara maddesi ise osein olarak ifade edilmektedir. Osteositler (kemik hücreleri) birbirlerine sitoplazmik uzantılarla bağlanmakta ve lagün adı verilen boşluklarda yer almaktadır. Peki, kemiğin yapısında hangi maddeler yer almaktadır?

Kemik dokusunun; % 25’i su, % 30’u organik madde ve % 45’i ise inorganik ara maddeden oluşmaktadır.  Ara maddenin organik kısmını; tip I Kollajen ve proteoglikanlar (kondroitin-4 sülfat, kondroitin-6, keratan sülfat), glikozaminoglikanlar (hiyaluron asit) ve glikoproteinler (osteonektin) oluşturmaktadır.

İnorganik ara maddenin bir kısmını hidroksiapatit kristalleri şeklinde bulunan kalsiyum ve fosfor iyonları; bir kısmını ise magnezyum, sodyum, potasyum ve florür iyonları oluşturmaktadır. Ayrıca kemik dokusu vücutta bulunan kalsiyumun hemen hemen tümünü (%99) depolayarak günlük kalsiyum ihtiyacını buradan karşılamaktadır.

Organik maddeler kemik dokunun dayanıklılığını arttırırken inorganik maddeler ise kemiğin sertliğini sağlamaktadır. Ancak bu noktada inorganik ve organik maddelerin dengesi önemlidir. Örneğin, bir kemikten tüm organik ara maddeler (kollajen) çıkartıldığında kemik kolayca parçalanmaktadır. Tersine, tüm inorganik ara maddeler (mineraller) çıkartıldığında ise kemik aşırı esnek hale gelerek ağırlık taşıyamabilmektedir.

Ayrıca kemik dokudaki mineral tuz miktarı arttığında yani inorganik madde arttığında kemik dokunun sertliği yani kemiğin kırılganlığı da artmaktadır. Özellikle yaş ilerledikçe organik maddenin azalması ve inorganik maddenin artmasına bağlı olarak yaşlılarda kemik kırıkları meydana gelebilmektedir.

Kemik Çeşitleri Nelerdir?

Uzun Kemikler

Uzun kemik yapısının iki ucundaki şişkin kısımlara baş bölgesi; ortada kalan kısma ise gövde bölümü denir. Uzun kemiklerin baş kısmındaki süngerimsi kemiğin gözeneklerini kemik iliği doldururken; gövdesinde bulunan kanal şeklindeki boşluğu sarı kemik iliği doldurmaktadır. Sarı kemik iliği sadece uzun kemiklerde bulunmaktadır.

uzun kemik yapısı

Uzun kemiklerin başı ile gövdesi arasında kemiğin boyuna uzamasını sağlayan ve kıkırdak dokudan oluşan tabaka “epifiz plağı (büyüme plağı)” olarak adlandırılmaktadır. Epifiz plağı, ergenlik dönemi sonrası kapanmakta ve kemiklerde uzama durmaktadır.  Ayrıca vücut hareketleri genellikle uzun kemikler aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Örneğin; ön kol, dirsek, pazı, uyluk, kaval, baldır ve parmak kemikleri uzun kemiklerdir.

Kısa Kemikler

Kısa kemikler dıştan kemik zarı ile sarılmıştır. Kısa kemiklerde kemik kanalı ve sarı kemik iliği bulunmazken kırmızı kemik iliği bulunmaktadır. Genellikle el bileklerinde ve ayak tarsuslarında yer almaktadırlar.

kalkaneus ve skafoid kemiği

Yassı Kemikler

Kalınlığı, eni ve boyundan az olan kemiklerdir. Yassı kemiklerin kemik zarı altında sıkı kemik dokusu ve bunun ortasında ise süngerimsi kemik dokusu yer almaktadır. Kemik kanalı ve sarı ilik bulunmamaktadır. Bu tip kemiklerin temel işlevi beyin, kalp ve pelvik organlar gibi iç organları korumaktır. Kafatası, kürek kemikleri, kaburgalar, göğüs kemiği yassı kemiğe örnek olarak gösterilebilmektedir.

kafatasi ve kürek kemiği

Düzensiz Kemikler

Genellikle birkaç kemikle bağlantı kuran ve içyapıların (organların) korunmasına yardımcı olan kemiklerdir. Omurga kemikleri ve pelvis kemikleri düzensiz kemiklere örnek olarak gösterilebilmektedir.

Omur gövdesi- korpus omurları

Sesamoid Kemikler

Tendonların kesiştiği üst ve alt ekstremitelerdeki uzun kemiklerin sonunda bulunmakta olup genellikle küçük ve oval şekle sahiptirler. Sesamoid kemiğin ana işlevi, sürtünmeyi azaltarak tendonları aşırı stres ve aşınmadan korumaktır. Dizdeki patella kemiği veya el bileğinin pisiform kemiği sesamoid kemiklere örnektir olarak gösterilebilmektedir.

Patella (diz kapağı) kemiği görseli

Kemik Kırıkları

Kemikler sert bir yapıda olmalarına rağmen, dışarıdan bir kuvvet uygulandığında bükülür veya eğilebilirler. Bununla birlikte, uygulanan kuvvet şiddetli ise, tıpkı bir ağaç dalı gibi aşırı eğilme sonucu çatlayabilir veya kırılabilmektedirler.

Kemik kırığı genellikle düşme, araba kazaları veya spor yaralanmaları gibi travmalardan kaynaklanmaktadır. Ancak aşırı kullanım veya tekrarlayan hareketler kasları yorabilir ve kemiğe daha fazla baskı uygulayarak stres kırıklarına neden olabilmektedir. Bu durum sporcularda daha yaygındır.

Ayrıca osteoporoz yani kemik erimesi de kemiklerin zayıflamasına neden olarak kırık olasılığını artırmakta olan bir diğer nedendir. Sağlıklı kişilerde 50 yaşına kadar kemik oluşumu ve kemik yıkımı dengeli bir şekilde devam etmektedir. Ancak, özellikle 50 yaşından sonra, bu denge bozulabilir ve kemik yıkımı, kemik oluşumunun önüne geçerek kemiklerin zayıflamasına neden olabilmektedir. Yaşlanma sürecinin bir sonucu olan bu durum ise kemiğin içeriğini, yapısını ve işlevini bozarak osteoporoza (kemik erimesi) zemin hazırlamaktadır.

Özellikle kadınlarda yaş ilerlemesiyle birlikte görülen menopoz dönemi kemikler için önemli olan östrojen hormonu miktarının azalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, menopoz dönemi ve sonrasında kemikler daha zayıf bir hale gelebilmektedir. Ancak unutmayın ki, yaşla birlikte kemik yoğunluğu azalabilse de kemik erimesi ve ağrılı kemik kırıkları ile yaşamak doğal bir yaşlanma süreci değildir. Osteoporoz (kemik erimesi), önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

kemik yoğunluğu

Yaygın olarak görülen kırık türleri ise şunları içermektedir:

  • Kısmi kemik kırıkları: Kemik bütünlüğü kısmi olarak bozulan; ancak tek parça halinde olan yani yer değiştirmemiş kemik kırıklarıdır. Kemikte çatlak olarak da adlandırılabilmektedir.
  • Basit kemik kırıkları: Kemik bütünlüğü bozulan ve iki parçaya ayrılan kemik kırığıdır. Kırık oluşmasına rağmen kemikler birbirine yakın konumdadır.
  • Açık kemik kırıkları: Açık kemik kırıklarında kırılan kemikler birbirinden uzaklaşmakta ve kırılan kemiğin uç kısımları cilt dışına çıkmaktadır. Bu tür kırıklarda kanama ve enfeksiyon görülme riski bulunmaktadır.
  • Parçalı kemik kırıkları: Kemik bütünlüğünün bozulduğu ve kemiğin birden fazla yerden kırıldığı ciddi kemik kırığıdır.

Kemik kırıkları vücudumuzda meydana geldikleri bölgeye göre sınıflandırılabilmektedir:

  • Göğüs kısmını, kolları ve üst vücudu etkileyen kırıklar şunlardır; köprücük kemiği kırığı, omuz kırıkları, üst kol kemiği/humerus kemik kırığı, dirsek kırığı ve kaburga kemiği kırığıdır.
  • Ellerini veya bileklerinizi etkileyebilecek bazı kırıklar; el bileği kemik kırıkları ve tarak kemiğinin küçük parmak ile eklem yaptığı bölgede meydana gelen metakarpal kırıklardır.
  • Alt vücutta ve bacaklardaki kemiklere zarar veren kırıklardan bazıları; leğen kemiği kırığı, kalça kemiği kırığı, uyluk kemiği kırığı, femur başı kırığı, patella kırığı, tibia ve fibula kemiği kırığıdır.
  • Ayak ve ayak bileklerini etkileyen kırıklardan bazıları ise şunlardır; tarak kemiği kırığı, talus kırıkları, metatarsal kemik kırığıdır.

Kemik Kırığı Belirtileri Nelerdir?

Kemik kırığının en yaygın belirtisi şiddetli ağrı ve kırığın meydana geldiği bölgenin hareket ettirilememesidir. Yaygın görülen diğer belirtiler ise şunlardır:

  • Kemik kırığının çevresinde şişlik ve hassasiyet,
  • Kırığın meydana geldiği bölgede kızarıklık, morarma ve yanma hissi,
  • Bir uzvun yerinden çıkmış gibi görünmesi (deformite).

Kemik Kırığı Nasıl Teşhis Edilir?

Ortopedi ve Travmatoloji doktoru tarafından kişinin genel durumu ve yaralanmanın boyutunu değerlendirmek için dikkatli bir fiziki muayene yapılarak tıbbi geçmişiniz ve kırığın nasıl meydana geldiğine yönelik sorular sorulmaktadır.

Ayrıca kırığın doğrulanması ve kemikte oluşan hasarın teşhis edilmesi için doktorunuz tarafından röntgen görüntüleme yöntemine veya çevre dokularda oluşabilecek hasarın değerlendirilmesi için Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramasına başvurulabilmektedir.

Kemik Kırıklarına Ne İyi Gelir?

Derideki bir kesiğin zamanla iyileşmesi gibi, bir kemik de kendi kendini onarıp iyileşebilmektedir. Kemik kırığından sonra kemik kaynaması sürecini desteklemek, iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Kemiğin iyileşmesini desteklemek için kullanılan alçılar; kırık kemikleri birkaç hafta boyunca hizada ve birbirine yakın tutmaktadır. Kemik kırığı bacaktaysa, iyileşme sürecinde olan kemiğin ağırlığını korumak için genellikle koltuk değneği ve tekerlekli sandalye kullanılabilmektedir.

Kemik kaynamasını desteklemek için göz önünde bulundurulması gereken birkaç faktör vardır. Bunlar:

İmmobilizasyon (Hareketsiz hale getirmek)

Kırığın meydana geldiği kemiğin hareket etmesini engellemek, hızlı ve güvenli iyileşmede önemli bir faktördür. Kemiği hareketsiz hale getirmek için genellikle bir alçı kullanılır ve bazı durumlarda cerrahi bir seçenek olan; kemiği yerinde tutmak için vidalar, plakalar veya teller kullanılabilir.

Beslenme

Sağlıksız bir beslenme ve kemikler için önemli olan besinlerin eksikliği, kemik kırığının iyileşmesi için geçen süreyi etkileyebilmektedir. Protein, kalsiyum, D ve C vitamini dâhil olmak üzere vitamin ve mineraller kemik sağlığı için gereklidir. Süt ürünleri, yeşil sebzeler, bazı yağlı balıklar ve yumurta gibi besinlerce zengin bir diyet, kemik sağlığını artırmaya ve iyileşmeyi hızlandırmaya yardımcı olabilir.

Sigara ve alkol

Sigara ve aşırı alkol tüketimi, kemik sağlığını olumsuz etkiler ve kırık kemiklerin daha yavaş bir şekilde iyileşmesine neden olabilmektedir.

Fizik Tedavi

Sağlıklı bir kan dolaşımı, kemik onarımı için gereklidir. Bu nedenle, kan akışını hızlandıran fizik tedavi egzersizleri, kemiklerin iyileşmesine yardımcı olabilmektedir. Fizik tedavi, kırılan kemik henüz alçıdayken, hafif hareket egzersizleriyle başlayabilmektedir. Bu hafif egzersizler, kasların güçlü kalmasına yardımcı olur ve dolaşımı iyileştirir.

Fizik tedavi, kemik hareketsizken güvenli bir şekilde hareket edebilmenize de yardımcı olarak kemiklerin iyileşme sürecini desteklemekte ve meydana gelebilecek diğer yaralanmaları önleyebilmektedir. Ayrıca kemik yeterince iyileştiğinde uygulanan fizik tedavi, güç ve dengenin yeniden kazanılmasına da yardımcı olabilmektedir.

kemik kırıklarına ne iyi gelir

Hangi Kemik Kırıkları İçin Ameliyat Gerekir?

Kemiklerin kendi kendine sağlıklı bir şekilde iyileşebilmesi için, kırılan kemik parçalarının birbirine yakın olması yani yer değiştirmemiş olması gerekmektedir. Kemiklerin birbirine yakın konumda bulunmadığı kemik kırıklarında kemik kendini onaramamaktadır. Bu durumlarda, kemikleri doğru konumlandırmak için; iç sabitleme (kemiğin içine yerleştirilmiş metal çubuklar veya pimler), dış sabitleme (vücudun dışında bulunan metal çubuklar veya pimler) veya protez ameliyatı uygulanmaktadır.

Kemik Kaynaması Nasıl Olur?

Kemik kaynaması belirli adımları içeren karmaşık bir biyolojik süreçtir. Kemikte kırık yaşandığında vücut bu yaralanmayı düzeltmek için hemen harekete geçmektedir. Kemik kaynaması için geçen süre, kişinin yaşı ve kırığın yeri gibi birçok faktöre bağlıdır.

Kemiklerin kaynaması sürecinin 4 aşaması vardır:

İnflamatuar Aşama

Kemik kırıldıktan hemen sonra inflamatuar yanıt başlar ve birkaç gün sürer. Kemik kırılması; hasar gören bölgede kanama, inflamasyon ve kan pıhtısı (hematom) oluşmasına neden olur. Kemiğin kırık uçlarındaki kopmuş kan damarları, pıhtılaşma ile kapatılır. Bu kanama ve inflamatuar yanıt, yeni kemik üretmek için ilk adımı oluşturur.

Kan pıhtısı oluşumu

Kemik Oluşumu

Kırıktan birkaç gün sonra meydana gelen kan pıhtısının içinde yer alan ve fagosit adı verilen özel hücreler, kırılan kemik parçalarını temizlemeye ve hasar gören bölgedeki mikropları öldürmeye başlar. Bağ dokunun temel hücresi olan fibroblastlar ve henüz olgunlaşmamış kemik hücresi olan osteoblastlar bölgeye toplanır ve kemiği yeniden oluşturmaya başlar. Fibroblastlar, kırık kemik uçlarını birbirine bağlayan kollajen lifleri üretirken, osteoblastlar süngerimsi kemiği oluşturur.

Süngerimsi kemik oluşumu

Kemikli Kallus Oluşumu (Onarım)

Kemik kırığı ve kan pıhtısı çevresinde, kallus denilen bir onarım dokusu oluşur. İlk başta yumuşak olan kallus, zamanla daha sert olan kemikli kallusa dönüşür. Yumuşak kallus, zamanla sertleşir ve hafta içinde yeterli sertliğe ulaşır.

Kemikli Kallus Oluşumu

Kemiğin Yeniden Şekillenmesi

Sert dokuyu oluşturan kemikli kallus daha sonra kemik hücreleri tarafından yeniden şekillendirilir ve normal kemiğe dönüştürülür. Osteoklast adı verilen özel kemik hücreleri; kemik tamamen iyileşene kadar kırığın etrafındaki fazla kemiği parçalamaya devam eder. Kemik şekillenmesi, onarım evresinin ortasından başlayıp hafta sürerken; şekillenme kaynama süreci yıllar boyunca da devam edebilmektedir.

iyileşmiş kırık

Kırık Kemik Kaynarken Ağrı Yapar Mı?

Genel olarak, kemik kırılması sonrası oluşan ağrının üç aşaması vardır. Bunlar akut (ani) ağrı, subakut (geçici) ağrı ve kronik ağrı olarak adlandırılmaktadır. Akut ağrı genellikle yaralanmadan hemen sonra ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık bir veya iki hafta sonra ağrı genellikle geçmektedir. Ağrılar hafiflese dahi kırık kemiğin kaynama aşamasında da ağrılar görülebilmektedir. Bu süreçte oluşan ağrılar subakut ağrı olarak ifade edilmektedir. Ancak herkes de görülmemekle birlikte iyileşme tamamlandıktan sonra ortaya çıkabilecek kronik yani devam eden ağrılarda mevcuttur.

Kemik Kaynaması Belirtileri Nelerdir?

Kemik kaynaması belirtileri; azalan ağrı, hareket aralığının artması, kırığın oluştuğu bölgedeki şişliklerin ve morarmaların azalması şeklinde sıralanabilmektedir. Peki, kırık kemikte yanma hissi neden olur? Kemik kırığından hemen sonra yanma hissi olarak da bilinen iltihaplanma meydana gelmektedir. Kırık kemikte oluşan bu yanma hissi, erken iyileşmenin bir işareti olan hücre üretiminin ve kas içindeki kanamanın değişmesinden kaynaklanmaktadır.

Kemik Kaynaması Ne Kadar Sürer?

Kemiklerin kaynama yani iyileşme süreci, bireyler arasında farklılık göstermektedir. Kemik kaynaması için gereken süre; kırığın tipi, hastanın yaşı, altta yatan tıbbi durumlar ve beslenme durumu gibi birçok faktöre bağlıdır. Çoğu kemik kırığı haftada iyileşir, ancak bu süreç kemikten kemiğe büyük ölçüde değişmektedir.

Çocuklarda; kemiği saran ve besleyen doku, yetişkinlere göre daha kalındır. Bu nedenle çocuklarda kemik, yaşlı insanlara göre daha hızlı iyileşme görülebilmektedir. Ayrıca el ve bilek kırıkları genellikle haftada iyileşirken, kaval kemiği kırığı 20 hafta veya daha uzun sürede iyileşebilmektedir.

Kemik kırığı yaşayan her hastanın iyileşme süreci yani kemik kaynaması farklı ilerler. Kırığın türü, kemik yapısı, yaş, hastanın genel sağlık durumu ve uygulanan tedaviler, kemik kırıklarının iyileşme sürecini etkiler.

Ayrıca; yaşlılık, şeker hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklar, uzun süreli kullanılan ilaçlar da (kortizon gibi) kemik iyileşmesini olumsuz etkileyip iyileşme süresini uzatabilmektedir.

Özellikle osteoporoz (kemik erimesi) nedeniyle daha zayıf olan kemikler, kırık oluşumda daha büyük risk taşımaktadır. Kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesi ile osteoporoz riskiniz belirlenebilir ve erken teşhis yapılabilir. Siz de kemik mineral yoğunluğu değerlendirmesi yaptırarak kemik sağlığınızı korumada ilk adımı atabilir; detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Ayak Bile&#;i K&#;r&#;&#;&#;

Ayak bileği kırıkları her yaştan insanı etkilemektedir. Doktorlar, geçtiğimiz 30 ila 40 yıl boyunca daha yaşlı olan &#;yüksek doğum&#; popülasyonuna bağlı olarak, kırık ayak bileklerinin sayısında ve şiddetinde bir artış olduğuna işaret ettiler.

Ayak Bileği Anatomisi

Üç eklem, ayak bileği eklemini oluşturur:

  • Tibia &#; Kavalkemiği
  • Fibula &#; Alt bacağın daha küçük kemiği
  • Talus &#; Topuk kemiği (calcaneus) ile tibia ve fibula arasında duran küçük bir kemik

Tibia ve fibula, ayak bileğini oluşturan belirli parçalara sahiptir:

  • Medial malleol &#; Tibia&#;nın iç kısmı
  • Posterior malleol &#; Arka kısmı
  • Lateral malleol &#; Fibula sonu

Doktorlar ayak bileği kırıklarını kırık kemik bölgelerine göre sınıflandırır. Örneğin, fibula sonundaki kırığa yanal malleol kırığı, ya da hem tibia hem de fibula kırılırsa, bimalleolar kırığı olarak adlandırılır.

Ayak bileği kırıklarında iki eklem yer alır:

  • Ayak bileği eklemi &#; Tibia, fibula ve talusun buluştuğu yer
  • Syndesmosis eklemi &#; Bağlar tarafından bir arada tutulan tibia ve fibula arasındaki eklem

Birden fazla bağ, ayak bileği ekleminin stabil olmasına yardımcı olur.

Ayak Bileği Kırığının Nedenleri Nelerdir?

  • Bileğinizi bükmek veya döndürmek
  • Ayak bileğini döndürmek
  • Açma veya düşme
  • Bir araba kazası sırasındaki etki

Ayak Bileği Kırığı Belirtileri

Ciddi bir ayak bileği burkulması kırılmış bir ayak bileği ile aynı şekilde hissedilebildiğinden, her ayak bileği yaralanması bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.

Kırık bir ayak bileği için ortak belirtiler şunlardır:

  • Şişme
  • Morarma
  • Ani ve şiddetli ağrı
  • Bileğin hassaslaşması
  • Yaralanan ayağa ağırlık konulamaması
  • Özellikle ayak bileği eklemi çıkık ise deformite olması

Tedavi: Lateral Malleolus Kırığı

Yanal malleol kırığı, fibula kırığıdır. Fibula&#;nın kırılabileceği farklı seviyeler vardır. Kırığın seviyesi tedaviyi belirler.

Cerrahi Olmayan Tedavi

Ayak bileğinizin stabil olması durumunda ameliyat gerekmeyebilir, bu da kırık kemiğin yerinde olmadığı veya neredeyse yerinden çıktığı anlamına gelir. Ayak bileğinin stabil olup olmadığını görmek için stres röntgeni yapılabilir. Gereken tedavi tipi kemiğin nerede kırıldığına da bağlı olabilir.

İyileşirken kırığı korumak için birkaç farklı yöntem kullanılır. Yüksek tenis ayakkabısından kısa bacak alçıya kadar bir çok yöntem kullanılabilir. Bazı doktorlar hastaların hemen bacağına ağırlık yüklemesine izin verirken, diğerleri 6 hafta beklemişlerdir.

Kırık parçalarınızın iyileşme sürecinde yerinden çıkmadığından emin olmak ve ayak bileği röntgenlerinizi çektirmek için doktorunuza düzenli olarak kontrole gitmelisiniz.

Cerrahi Tedavi

Kırık yerinde değilse veya ayak bileğiniz stabil değilse, kırığınız ameliyatla tedavi edilebilir. Bu tip bir işlem sırasında, kemik parçaları ilk önce normal olması gereken yerlere yeniden konumlandırılır. Kemiğin dış yüzeyine tutturulmuş özel vidalar ve metal plakalar ile birleştirilirler. Bazı durumlarda, kemik parçalarını iyileşirken bir arada tutmak için kemiğin içindeki bir vida veya çubuk kullanılabilir.

Tedavi: Medial Malleolus Kırığı

Medial malleol kırığı, alt bacağın içindeki tibiada bir kırılmadır. Kırıklar medial malleolün farklı seviyelerinde ortaya çıkabilir.

Medial malleol kırıkları sıklıkla fibula kırığı (lateral malleol), tibia sırtının kırığı (posterior malleol) veya ayak bileği ligamentlerinde yaralanma ile ortaya çıkar.

Cerrahi Olmayan Tedavi

Kırılma yerinde değilse veya çok küçük parçalarda çok düşük bir kırılma ise, ameliyat olmadan tedavi edilebilir.

Kırık ve ayak bileğinin stabil olup olmadığını görmek için bir stres röntgeni yapılabilir.

Kırık kısa bacak dökümü veya çıkarılabilir bir destek ile tedavi edilebilir. Genellikle yaklaşık 6 hafta boyunca bacağınıza ağırlık vermekten kaçınmanız gerekir.

Kırığın pozisyonunun değişmediğinden emin olmak ve röntgen için doktorunuzu düzenli olarak görmeniz gerekmektedir.

Cerrahi Tedavi

Kırık yerinde değilse veya ayak bileği stabil değilse, ameliyat önerilebilir.
Bazı durumlarda, kırık yerinde olmasa bile ameliyat düşünülebilir. Bu, kırılma riskini azaltmak ve ayak bileğini daha erken hareket ettirmenizi sağlamak için yapılır.

Bir medial malleol kırığı, ayak bileği ekleminin çarpılmasını veya girintilenmesini içerebilir.  Gömülü bir kırığı onarmak için kemik grefti gerektirebilir. Bu greft, yeni kemiğin büyümesi için bir iskele görevi görür ve daha sonra artrit geliştirme riskini azaltabilir.

Kırığa bağlı olarak, kemik parçaları vidalar, bir plaka veya farklı teknikler kullanılarak sabitlenebilir.

Ayak Bileği Kırıkları

Ayak Bileği Kırıkları Ankara

Ayak bileği kırıkları Ankara, ayak bileğindeki bir ya da birden fazla kemiğin ve çevre bağ dokularının (ligamentlerin) hasar görmesi ile olabilir. Ayak bileği kırıkları hem genç hem de yaşlı hastalarımızda görülebilir. Genellikle düşme ya da çarpma sonucu oluşurlar. Tedavisinde ise kişinin ihtiyaçlarına ve ayak bileğindeki kırığın durumuna göre atel, alçılama ya da cerrahi tercih edilebilir.

Ankara ayak bileği kırıkları ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi almak için Prof. Dr. Ertuğrul Akşahin ile iletişime geçebilirsiniz.

Ayak Bileğinin Yapısı Nasıldır?

Ayak bileği kırıklarını anlamak için öncelikle ayak bileği anatomisini tanımak faydalı olacaktır:

Ayak bileğinin tepe kısmı incik kemiği (tibia)kaval kemiği (fibula) ve ayak bileği kemiği (talus) olmak üzere üç kemikten oluşur. Ayak bölgesinde bulunan kemikler, ayak bileği ekleminin tepesinde, yuvarlak bir bölgeye oturmuş şekilde bulunurlar. Ayak bileği ekleminde, fibröz dokudan oluşan üç ligament, kemikleri birbirine bağlar. Böylece eklemin stabilitesini korur.

Ayak bileğini oluşturan bu kemikler hasar görüp, kırıldığında ise “ayak bileği kırığı”ndan söz edilebilir.

Ayak Bileği Kırığı Neden Olur?

Ayak bileği kırıkları birçok nedenle ortaya çıkabilir. Özellikle yaşlı ve kemik erimesi olan kişilerde görülme sıklığı çok daha fazladır. Yaşlandıkça kemik ve kas gücü de azaldığı için basit bir çarpma bile kırıklara neden olabilir. Bununla birlikte gençlerde de kaza, spor yaralanmaları, düşme ve travmalar sonucunda kırıklar ortaya çıkabilmektedir.

Ayak Bileği Kırığı Belirtileri Nelerdir? 

Ayak bileği kırığının en belirgin semptomu; ayak bileğindeki yoğun ağrı ve hareket sorunlarıdır. Bununla birlikte;

  • Şişme
  • Morarma
  • Bileğe dokununca artan hassasiyet
  • Ayağın üzerine basamama
  • Ayak bileğinde şekil bozukluğu şikâyetleri de görülebilir.

Kırık ağrıları, taze iken çok yoğun hissedilmeyebilir. Ancak kazanın üzerinden zaman geçtikçe ağrının şiddeti de artacak, dayanılmaz hâle gelecektir.

Ayak Bileği Kırıkları Ankara Nasıl Anlaşılır?

Ankara ayak bileği kırığının kesin tanısı ortopedi uzmanları tarafından konulabilir. Bu nedenle düşme, çarpma ve kazaların sonucunda oluşan şiddetli ayak bileği ağrılarının hafife alınmaması gerekir. Ayak bileği kırıkları, genellikle röntgen görüntülemesi ile kolayca anlaşılabilir. Ancak kırığın yapısını ve durumunu daha detaylı incelemek için tomografi ve kemik taraması da gerekebilir.

Ankara Ayak Bileği Kırığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ayak bileği kırıkları hem konservatif (cerrahi olmayan) hem de cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir:

  • Eğer kırık stabilse yani ligament hasarı yoksa, alçı ve atel ile tedavi mümkündür. Bu hastalarda önce uzun bacak alçıları daha sonra ise kısa alçılar tercih edilebilir.
  • Kırık ile birlikte ayak bileği ligamentlerinde (çevre dokularında) da hasar varsa ve eklemde gevşeklik söz konusuysa ameliyat tercih edilebilir.

Ankara Ayak Bileği Kırığı Ameliyatları Nasıl Yapılır?

Ayak bileği kırığı ameliyatlarında amaç; cerrahi ile kemikleri uygun pozisyonlara getirerek, kemiklerin kaynamasını sağlamaktır. Bunun için plaklar, vidalar, teller ve gerilim bantları kullanılabilir. Ayak bileği ameliyatlarından sonra, eklemin yeniden eski gücünü kazanması için, fizik tedavi desteği de gerekebilir. Ankara ayak bileği kırığı ameliyatları hakkında daha fazla bilgi için kliniğimizi arayabilir ve randevu alabilirsiniz.

Ayak Bileği Kırıkları Ankara Ne Zaman İyileşir?

Kırık iyileşmesini etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Bunların birincisi; kişinin yaşıdır. Yaşlandıkça kemik kalitesi azalır ve dokuların iyileşme hızı düşer. Bu nedenle kırığın kaynaması da daha uzun sürebilir. Gençlerde ise kırıklar daha çabuk kaynar. Bununla birlikte kişinin yaşam alışkanlıkları da iyileşme sürecini etkiler. Şeker hastalığı, kemik erimesi olan, sigara kullanan hastalarımızda kırıkların kaynaması daha uzun zaman alabilir. Genel olarak söyleyecek olursak; ayak bileği kırıkları 1 – 2 ay içerisinde iyileşmektedir.

Ankara Ayak Bileği Kırığı Tedavisi

Ayak bileği kırıklarında, kişiye uygun tedavi yönteminin seçilmesi oldukça önemlidir. Çünkü kırıklar hatalı kaynadığında ya da kaynama olmadığında, kişinin yaşam kalitesi ciddi oranda düşer. Özellikle ayak bileği ekleminin günlük yaşantımızdaki yerini ve önemini düşündüğümüzde tedavinin önemi de anlaşılmaktadır. Alanında uzman ve deneyimli ortopedi uzmanları tarafından yapıldığında, ayak bileği tedavilerinin başarı oranı da oldukça yüksektir. Ankara ayak bileği kırığı tedavisi için kliniğimizi arayabilir, Prof. Dr. Ertuğrul Akşahin’den randevu alabilirsiniz.

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir