Özgecan Aslan In Katilini Öldüren Adam Ifadesi

Özgecan Aslan'ın katil zanlısı hükümlü Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmittin Altındöken 11 Nisan 'da, cezaevinde kaldıkları koğuşta mahkum Gültekin Alan'ın tabancalı saldırısına uğradı. Saldırıda Ahmet Suphi Altındöken öldü, babası yaralandı. Saldırıyla ilgili başlatılan soruşturmada Gültekin Alan, ona yardım ettiği iddiasıyla infaz koruma memuru Hacı Ahmet Ö., silahı cezaevine soktuğu iddia edilen hükümlü Hüsamettin B. ve eşi Gamze B., diğer tutuklular Ahmet Tekin B. ve Ferat Y. ile Serkan A. hakkında Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Mahkeme dosya içeriği ile ilgili yayın yasağı getirdi.

YARGITAY KARARI BOZMUŞTU

Mahkeme heyeti, Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Gültekin Alan'ı 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Ayrıca, Alan'a 'tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten' 18 yıl, 'hakaretten' 1 yıl 4 ay, 'yasak eşyaları cezaevine sokmak, Sayılı Yasaya Muhalefet' suçlarından 6 yıl, 'infaz koruma memurlarını hürriyetlerinden alıkoymadan' da 4 yıl 5 ay 10 gün olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası daha verildi. Diğer sanıklar delil yetersizliğinden beraat etti. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ve Alan'ın 'ayrıntılı ifade vereceğim' şeklindeki dilekçesi üzerine Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu.

YENİDEN YARGILANDI

Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nin bozma kararı üzerine Adana 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanık Gültekin Alan ile başka suçtan tutuklu sanıklar Ahmet Tekin B. ve Hüsamettin B. tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Hacı Ahmet Ö. ile sanık avukatlarının da geldiği duruşmaya diğer tutuksuz sanıklar katılmadı. Mahkeme savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Gültekin Alan'ın, 'Tasarlayarak öldürme', 'tasarlayarak öldürmeye teşebbüs', 'ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', sanık Ahmet Tekin B.'yi de 'Tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme', 'tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme', 'infaz kurumuna yasak eşya sokma' suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Söz hakkı verilen sanıklar ve avukatları son savunmalarını yaptı.

AVUKAT VE MEMURLARI SUÇLADI

Özgecan Aslan'ın katilini cezaevinde öldüren, babasını da öldürmeye teşebbüs ettiği öne sürülen sanık Gültekin Alan, davanın içeriğini bütün sanıklardan daha çok kendisinin en iyi bildiğini öne sürerek, olayla ilgili olarak sanıklardan Ahmet Tekin B., Ferhat Y. ile mahkemeye gönderdiği dilekçesinde isimlerini belirttiği avukat ve memurları suçladı. Sanık Ahmet Tekin B. ise savunmasında, olayı televizyondan öğrendiğini iddia ederek suçlamayı kabul etmedi. Diğer sanıklar Hüsamettin B. ve Hacı A.Ö. ise olayla ilgilerinin olmadığını belirtip, beraatlarını istedi.

AYNI CEZAYI ALDI

Son sözleri sorulan sanıklardan Gültekin Alan'ın, sanık Ahmet Tekin B.'nin yalan söylediğini öne sürmesi ve birtakım iddialarda bulunması üzerine mahkeme salonunda Ahmet Tekin B.'nin yakını olduğu öğrenilen ve Alan'a bağıran iki kişi mahkeme başkanı tarafından salondan çıkarıldı.

Mahkeme heyeti, sanık Gültekin Alan'a 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Alan, ayrıca 'tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten' 18 yıl, 'hakaretten' 1 yıl 4 ay, 'yasak eşyaları cezaevine sokmak, Sayılı Yasaya Muhalefet' suçlarından 6 yıl, 'infaz koruma memurlarını hürriyetlerinden alıkoymadan' 4 yıl 5 ay 10 gün olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildi.

Diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etti.

Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın 11 Şubat 'te öldüren Ahmet Suphi Altındöken’i cezaevinde öldürdüğü iddia edilen katil zanlısı Gültekin Alan’ın, ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıl 9 ay 10 gün ceza aldığı dava Yargıtay’ın bozma kararından sonra yeniden görüldü.

Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu sanık Gültekin Alan ile başka suçtan tutuklu sanıklar Ahmet Tekin Baykal ve Hüsamettin Bağlar tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Savcı cezalandırılmasını istedi

Mahkeme savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Gültekin Alan'ın, "Tasarlayarak öldürme, tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", Ahmet Tekin Baykal'ın da "Tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme, tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme, infaz kurumuna yasak eşya sokma" suçlarından cezalandırılmasını talep etti.

Özgecan Aslan'ın katilini cezaevinde öldüren, babasını da öldürmeye teşebbüs ettiği öne sürülen Gültekin Alan, davanın içeriğini bütün sanıklardan daha çok kendisinin en iyi bildiğini öne sürerek, olayla ilgili olarak Ahmet Tekin Baykal, Ferhat Y. ile mahkemeye gönderdiği dilekçesinde isimlerini belirttiği avukat ve memurları suçladı.

Sanık Ahmet Tekin Baykal ise savunmasında, olayı televizyondan öğrendiğini iddia ederek suçlamayı kabul etmedi.

Diğer sanıklar Hüsamettin Bağlar ve Hacı A.Ö. ise olayla ilgilerinin olmadığını belirtip beraatlerini istedi.

Aynı cezaya çarptırıldı

Mahkeme heyeti, sanık Gültekin Alan'a "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Alan, ayrıca "tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten" 18 yıl, "hakaretten" 1 yıl 4 ay, "yasak eşyaları cezaevine sokmak, Sayılı Yasaya Muhalefet" suçlarından 6 yıl, "infaz koruma memurlarını hürriyetlerinden alıkoymadan" 4 yıl 5 ay 10 gün olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildi.

Diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etti.

Cezaevinde saldırıya uğradılar

Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın 11 Şubat 'te bindiği minibüste öldürülmüştü. Cinayetin ardından yakalanan katil zanlısı Suphi Altındöken "nitelikli cinsel saldırı ve canavarca hisle öldürme", babası Necmettin Altındöken "canavarca his ve eziyetle kasten öldürme" ve Fatih Gökçe "canavarca his ve nitelikli cinsel saldırıyla kasten öldürme", suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.

Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na konulan Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken, 12 Nisan 'da Gültekin Alan'ın silahlı saldırısına uğramıştı. 

Saldırıda Ahmet Suphi Altındöken hayatını kaybetmiş, babası ise yaralanmış, soruşturma kapsamında Alan ile olaya karıştıkları iddia edilen Ahmet Tekin Baykal, Hüsamettin Bağlar, Gamze B, Hacı A.Ö. ve Ferat Y. tutuklanmış, S.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 

Yargılama sürecinde Alan ağırlaştırılmış müebbet ve 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmış, diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığının talebi ve sanığın "ayrıntılı ifade vereceğim" şeklindeki dilekçesi üzerine Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozmuştu.

Independent Türkçe, ajanslar

Mersin'in Tarsus İlçesi'nde 11 Şubat günü ortadan kaybolan ve 13 Şubat'ta yakılmış cesedi bulunan Özgecan Aslan'ın öldürülmesi, tüm Türkiye'yi ayağa kaldırırken, katil zanlısı Suphi Altındöken, sorgusunda suçunu itiraf edip cinayeti nasıl işlediğini soğukkanlılıkla en ince detayına kadar anlattı.

Anlattıklarıyla sorguyu yapan görevlilerin bile kanını donduran katil zanlısı Suphi Altındöken, Özgecan Aslan ile kız arkadaşını Tarsus'taki AVM önünden aldığını, diğer kızın yolda indiğini belirterek, hava kararmak üzereyken vahşete uzanan korkunç dakikaları şöyle anlattı:

"Özgecan 'Mersin'e gideceğim' dedi. Ben D karayolu yerine Hal Kavşağı'ndan otoban istikametine gittim. Özgecan ters yöne gittiğimi daha sonra fark etti, bana bağırmaya başladı. Ben de biraz gittikten sonra aracı kenarda durdurdum tecavüz etmek amacı ile saldırdım. Ancak boğuşmaya başladık, bu sırada cebinden çıkardığı biber gazını yüzüme sıktı, tırnakları ile de yüzümü parçaladı. Direnerek tecavüz etmemi engelledi. Bu sırada tırnaklarıyla yüzümü parçalayarak canımı çok yaktı. Bir anda kendimi kaybettim. Araçta bulunan bıçağımı rastgele sallamaya başladım. Sinirden korkudan ne yaptığımı hatırlamıyorum. Kaç defa sapladığımı hatırlamıyorum. DNA testinde delil bırakmamak için de iki elini bileklerinden kestim, cesedi yaktım."

"Bıçakladıktan sonra ölmediğini gördüm ve araçta bulunan levye ile kafasına defalarca vurmaya başladım. Öldükten sonra da aracın içerisine gizlediğim cesetle tekrar Tarsus şehir merkezine geldim. Babamı ve arkadaşımı alarak, cesedin ortadan kaldırılması ve geride hiçbir ipucu bırakmamak için de yakmamız gerektiğini söyledim. Babam Necmettin ve arkadaşım Fatih Gökçe ile eski Ankara D karayolu Çamalan Köyü'nün yakınlarında bulunan Alman Mezarlığı bölgesine gittik. Babam ve arkadaşımın yardımıyla araçtan cesedi indirip Cin Deresi kenarına bıraktık. Üzerine benzin döküp, çakmağı çaktım. Cesedi ortadan kaldırmak için yaktım. Çünkü gömmeye zamanımız yoktu. Cesedin yakılmasını ben istedim, çünkü bulununca tanınmaz diye düşündüm."

İfadesinde cesedi yaktıktan sonra dönüşte trafik denetimi yapan jandarmayla karşılaştıklarını belirten Suphi Altındöken, son olarak şunları anlattı: "Jandarma aracını görünce çok panikledik. Yakalanmamak için de sakin olmak için aramızda konuştuk. Kontrol noktasına geldiğimizde otobana nereden çıkacağımızı sorduk. Jandarma erinin tarif ettiği yön yerine başka tarafa gitmeye karar verdik. Bu sırada arkamızdan gelen jandarma, aracı kenara çekip, neden tarif edilen yön yerine başka yöne gittiğimizi sorup aşağıya indirdi. Aracın içinde bir yerinde kan lekesi gören jandarmaya, 'İki müşteri kavga etti, bu nedenle onların kanı' dedik. Ancak, kuşkulandıkları için gözaltına alıp Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürdüler. Jandarma yaptığı araştırmadan sonra Sabah saat 'te bizi serbest bıraktı. Daha sonra aracı babama teslim edip onlardan ayrıldım.

İNTERNETTEN OKUYUNCA PANİKLEDİM

Öğle saatlerinde ise telefonumdan internete girince babamın ifadesi ile Özgecan'ın cesedinin bulunduğunu öğrendim. Çok aşırı panikledim. Gün boyunca şehirde gezdim. Akşam saatlerinde yakalandım."

SORUŞTURMA ÇOK YÖNLÜ SÜRÜYOR

Geçmişte kuyumculuk yapan babası mal varlığını kaybedince minibüste şoförlük yaptığı öğrenilen zanlı Suphi Altındöken ile ilgili soruşturma çok yönlü sürüyor.