Seboreik Dermatit Ne Yememeli

Egzama Diyeti: Ne Yemeli Ne Yememeli?

Egzama deride kaşıntı, tahriş ve lekeler ile belli olan bir cilt rahatsızlığıdır. Egzamanın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak çevresel faktörlerin ve genetiğin egzama oluşumunda etkili olduğu düşünülmektedir.

Egzama tedavisi, stresten uzak durma, ilaç kullanımı, cilt bakımı ve beslenme düzenini sağlamak ile gerçekleştirilir. Egzamada beslenme kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir konudur.

Egzamanız varsa bazı besinleri yemek cildinize iyi gelebilir. Bazı besinler ise egzamanızı tetikleyip cildinizi daha kötü hale getirebilir. İşte egzamalı cildi olanların tüketmesi ve tüketmemesi gereken besinler…

Egzama Diyeti: Egzama Hastalarına Beslenme Tedavisi

1) Turpgiller

• Egzamada itici faktör karaciğer fonksiyonunun zayıflığıdır. Karaciğer, sindirim sistemine gelen kanı filtre etmekle görevlidir.
• Karaciğer toksinlerle dolduğunda işlevi tam olarak yerine getiremez.
• Vücutta toksin birikmesi egzamaya dönüşen bir iltihaplanmaya sebebiyet verebilir.
• Yapılan çalışmalarda egzamaya sahip olan kişilerin karaciğer fonksiyonlarının anormal olduğu ve besinler ile egzama arasındaki ilişkinin çocuklarda büyüyen bir problem olduğu ortaya çıkmıştır.
• Turpgillerden oluşan sebzelerin yenilmesi karaciğerin ve detoksifiye eden enzimler üretmesini sağlar. Bu da karaciğerinizin daha iyi çalışmasını destekler.
• Sindirim sistemini düzenler ve egzamaya sebep verebilecek iltihabı azaltır.
• Egzama diyeti içine ekleyebileceğiniz turpgiller rahatsızlığın kötüleşmesini engelleyebilir ve egzamanın daha hafif geçmesine yardımcı olur.

Turpun Faydaları ve Çeşitleri Nelerdir? 

2) Omega 3 Yağ Asitleri, Vitamin ve Mineraller

• Egzama beslenme ilişkisi ile yakından alakalıdır.
• Bağışıklık sistemini destekleyen besinler alerji ve egzama riskini de azaltabilir.
• Omega 3 yağ asitleri de bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Omega 3 açısından zengin besinler; balık, keten tohumu, kuru fasulye, ceviz, semizotu, nohut ve Brüksel lahanasıdır.

Omega 3 Faydaları ve Görevleri, Omega 3 İçeren Besinler Listesi

Sadece omega 3 yağ asitleri değil A vitamini, C vitamini, selenyum, mineral, çinko ve folik asit de egzama riskini azaltmaya yardım eder:

• A vitamini içeren bazı gıdalar: Çilek, yumurta ve süt ürünleridir.
• C vitamini içeren bazı gıdalar: Çilek, lahana, yeşil biber, turunçgiller, ıspanak, kuşburnu ve domatestir.
• E vitamini içeren gıdalar: Yeşil yapraklı sebzeler, zeytinyağı ve kuru yemişlerdir.
• Selenyum ile çinko içeren besinler: Kırmızı et, kuru yemişler ve deniz ürünleridir.
• Folik asit bulunan besinler; yeşil yapraklılar, tahıllarda ve baklagillerdir.

3) Prebiyotik

• Egzama için beslenme listenize mutlaka prebiyotik içeren besinler eklemelisiniz.
• Prebiyotik besinler bağışıklık sisteminin destekler ve bağırsaktaki zararlı bakterilerin gelişmesinin engeller.
• Yapılan araştırmalar sonucunda bağırsaklarda artan prebiyotik bakteri varlığı egzamaya karşı korumada etkilidir.
• Prebiyotikler bağışıklık sistemini destekleyerek egzamanın iki ana sebebi olan iltihabı azalar ve egzamaya karşı sizi korur.
• Yoğurt, kefir, süt ve süt ürünleri bol miktarda prebiyotik içerir. Sarımsak, kuşkonmaz, pırasa, kereviz ve enginar gibi sebzeler ve çilek, elma, muz ile üzüm gibi meyveler prebiyotik içerir.

Prebiyotik Nedir? 5 Faydası, Prebiyotik Besinler

4) Zerdeçal

• Zerdeçal daha çok Asya mutfağında kullanılan bir baharattır.
• Zerdeçal egzama tedavisinde sıklıkla kullanılan antioksidan ve antienflamatuar özelliklere sahip olan kurkumin içerir.
• Kurkumin egzama da dahil olmak üzere otoimmün bozukluklarının tedavisine yardım eder.
• Çorba, salata ya da yemeklere ekleyeceğiniz zerdeçal egzamaya karşı koruyucu bir etki oluşturur.
• Ayrıca apiterapi denilen arı sütü, polen ve bal gibi ürünlerin tüketilmesi de bağışıklık sistemini güçlendirmede ve egzamadan korumada etkilidir.

Zerdeçalın Faydaları: Az Bilinen 11 Özelliği

5) D Vitamini

• D vitamini, bağışıklık sisteminin düzgünce sistemli çalışmasını destekler. Bu sayede egzama oluşumu engellenebilir.
• D vitamini doğrudan güneşe maruz kalınarak salgılanabilir. D vitamini tereyağı ya da bazı mantarlarda da bulunmaktadır.

D Vitamini Nelerde Var? Vitamin Kaynağı 7 Doğal Besin

Egzaması olan kişilerin tüketmemesi gereken besinler:

Egzamayı tetikleyen ve kötüleştiren besinler de vardır ve egzama hastaları kesinlikle bu besinlerden uzak durmalıdır. Egzaması olan hastalar alerji ve immünoloji uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Hastanın tükettiği hangi besinlerin egzama şikayetlerini arttırdığı tespit edilmeli ve bu besinler artık hasta tarafından tüketilmemelidir.

Egzamayı tetikleyebilecek besinler:

• Yer fıstığı
• İnek sütü
• Greyfurt, mandalina ve limon gibi asidik meyveler
• Kaju
• Buğday
• Soya
• Ceviz
• Katkı maddeleri çok olan paketli gıdalar

Ayak Egzamasına İyi Gelen 10 Doğal Çözüm

Egzamaya Ne İyi Gelir? Evde 10 Bitkisel Çözüm

Saç Egzaması Nasıl Geçer? Evde 8 Bitkisel Çözüm

Cilt Mantarı Nedir? Çeşitleri, Belirtileri ve Tedavisi

Egzama Nedir? Neden Olur? Ne İyi Gelir? Belirtileri ve Tedavisi

Seboreik dermatit, sık karşılaşılan bir cilt hastalığıdır. Genellikle saç derisinde, burun kenarlarında, kaşlarda, iki kaşın arasında, dış kulak yolunda, kulak arkalarında ve göğüs çevresinde görülmektedir.

Seboreik Dermatit Nedir?

Seboreik dermatit, yorgunluğa, strese, düzensiz beslenmeye, alerjik besinler tüketmeye, hava değişikliklerine bağlı olarak ortaya çıkabilen ama kesin nedeni belirlenemeyen bir hastalıktır. Yağlı egzama ya da seboreik egzama hastalığı olarak da bilinmektedir. Hayatı boyunca bir kez bu hastalığı geçiren bir insanın, kalan yaşamında hastalığı tekrar etmesi muhtemeldir.

Seboreik dermatit hücrelerin deforme olmasıdır. Ancak bu deformasyon diğer çevre hücrelere sıçramaz. Gland yağ hücreleri olarak bilinen hücrelerin fazla çalışmasına bağlı olarak oluşan bir rahatsızlıktır. En çok saçlarda, yüzün T bölgesinde, göğüs aralığında ve sırtta görülmektedir. Bilimsel çalışmalar, bu yağ hücrelerinin aşırı çalışmasına bağlı olarak bir mantar oluşumu olduğunu ortaya koymaktadır. Hemen hemen her insan seboreik dermatite yakalanabilir. Ancak kadınlarda daha sık rastlanıldığı görülmüştür. Hastalığın fazla ilerlemesi, hastaların bağışıklık sisteminin güçsüz olduğunu göstermektedir.

Seboreik Dermatit Belirtileri

Bu hastalığa sahip olan insanlarda, kırmızı renkli lekelenmeler ortaya çıkar. Bu da cilt görüntüsünün bozulmasına neden olur. Özellikle yüzde seboreik dermatit çıkması, kişilerde ciddi estetik kaygılar doğurabilir. Hastalığın insandan insana bulaşmadığı bilinmektedir. Bilimsel çalışmalar, hücreden hücreye sıçrama yapmadığını da ortaya koymuştur. Ancak vücudun belli bir bölgesini tamamen kaplayacak şekilde yayılabilir. Bu yayılma, bulaşma şeklinde değildir. Komşu hücrelerde de belirli bozuklukların ortaya çıkması şeklinde görülür. Ortaya çıktığı bölgeleri kurutan bir hastalık olmasından dolayı, kaşıntı gibi belirtiler de gösterebilmektedir. Saç derisinde ortaya çıkması, seboreik dermatit saç dökülmesi rahatsızlığına neden olabilir. Hastalığın ilerleyişi, hastanın bağışıklık sistemi gücüne bağlıdır.

Seboreik Dermatit Tedavisi

Hastalığın tedavisinde çeşitli kremler ve haplar kullanılır. Vücuttaki sebum seviyesinin kontrol edilmesi büyük önem taşır. Hastalığın yakıcı etkisini azaltacak ilaçlar doktorlar tarafından verilmektedir. Tedavi aşamasında bol bol su içmek çok önemlidir. Bu hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyen belirli yiyeceklerden ve içeceklerden söz edilir. Seboreik dermatiti bulunan hastaların aşağıdaki besinleri tüketirken dikkatli olması gerekmektedir:

• Yumurta
• Deniz ürünleri
• Çikolata
• Soda
• Buğday
• Çilek
• Süt
• Domates
• Mısır
• Turunçgiller

Bu gıdalar alerjik reaksiyonlar geliştirmeleriyle ünlü gıdalardır ve bu hastalığa da neden olabileceği düşünülmektedir. Henüz bilimsel olarak net kanıtlar ortaya konmamış olsa da doktorlar, seboreik dermatit hastalarının bu gıdalardan olabildiğince uzak durmasını tavsiye ederler. Bu hastalık 3 yaş grubundaki çocuklarda da sık sık görülebilmektedir. Kafada çıkan türüne konak adı verilmiştir. Ancak bebeklerde bu hastalığın, başka hastalıklarla da karıştırıldığı gözlemlenir. Tedavi edilebilen ve korkulmaması gereken bir hastalıktır. Ancak tedavisi bittikten belli bir süre sonra yeniden ortaya çıkabilen bir hastalık olması, hastanın bundan sonraki yaşamında bir takım değişiklikler yapması gerektiğini gösterir.

Tanı Yöntemleri

Hastalığın teşhisi için herhangi bir test yaptırmaya gerek bulunmamaktadır. Hastaların şikayetleri ve doktor muayenesiyle tanı koymak mümkündür. Ancak doktorunuz, seboreik dermatite eşlik eden bir rahatsızlıktan şüphelenirse, çeşitli kan, idrar ya da alerji testleri isteyebilir. Tedavi edilemeye bir seboreik dermatit ile karşı karşıya kalınması halinde, doktorunuz cilt biyopsisi yapmak gerektiğini söyleyebilir.

Sonuç

İyileşme ve yeniden alevlenme süreçleriyle kendisini gösteren bu hastalığın mutlak tedavisi bulunmamaktadır. Ancak hastalığı kontrol altında tutmak mümkündür. Avicenna Ataşehir Hastanesi Dermatoloji (Cilt Hastalıkları) bölümü uzman dermatologları, uygun cilt bakımı rutininizi ve tedavi sürecinizi planlayacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Avicenna Hastanesi Dermatoloji – Cildiye (Deri Hastalıkları) Bölümü Doktorları