tarık akan kars filmi / Deli Deli Olma - Vikipedi

Tarık Akan Kars Filmi

tarık akan kars filmi

Son Güncellenme:

"" ve "O Çocukları" filmlerinin yönetmeni Murat Saraçoğlu’nun yöneteceği "Deli Deli Olma" filminin Aralık ayında Kars’ta başlayacak çekimleri öncesinde, yönetmen ve oyuncular Nişantaşı City’s’de gazetecilerle bir araya geldi.

Haberin Devamı

Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan TarıkAkan, birkaç yıl aradan sonra yeniden bir sinema filminde rol alacağını belirterek, "Deli Deli Olma" filmini tercih etme sebebini "Meseleleri çok farklı bir biçimde anlatan çok özel bir senaryo önüme geldi" şeklinde açıkladı.

Kars’ta geçen filmde kendisinin bir Malakan’ı oynadığını dile getiren Akan, Malakanların, Ortodoks Ruslar’dan ayrılmış ve Kars’a yerleştirilmiş bir kavim olduğunu anlattı.

Filmde, ’de Türk hükümetinin çıkardığı yasaya karşı çıkarak Rusya’ya geri dönmeyen tek Malakan’ı oynadığını belirten Akan, "Şerif de yine benim sevgilimi oynuyor. Bu, bir türlü birleşemeyen umutsuz bir aşk. Filmde tamamıyla aşk var. Türkiye’de klasikleşen iki önemli film; Yılmaz Güney’in ’Sürü’ ve ’Yol’ filmlerinde kemikleşmiş aşk ve sevgi üzerine sarılmış olaylar yumağı anlatılır. Burada da aynı şekilde" diye konuştu.

Haberin Devamı

Çekimlerin Kars’ta karlar altında gerçekleşeceğinin hatırlatılması üzerine Akan, sıcaklığın dereceyi bulacağı Kars’ta daha önce birçok kez film için bulunduğunu, bu yüzden çalışma tekniğini bildiklerini kaydetti.

-GENÇLİKLERİNİ ÇOCUKLARI CANLANDIRACAK-

Filmdeki gençlik sahnelerini oğlu Barış Üregül’ün, Şerif Sezer’in gençliğini ise Sezer’in kızı Deniz Arna’nın canlandıracağını söyleyen Akan, üniversiteyi yeni bitiren ve ABD’ye yüksek lisans yapmaya gidecek olan büyük oğlu Barış’a teklifi götürdüğünde hemen kabul ettiğini, ancak oğlunun bundan sonra sinemaya girip girmeyeceğini kendisinin bileceğini aktardı.

Akan, "Türkiye o kadar değişti ki artık öyle bir filmde oynayarak ünlü olunmuyor. Sırada bekleyen, üniversitesini okumuş bir sürü kişi var. Barış eğer severse, gider eğitimini alır" dedi. Film yapmanın kolektif bir iş olduğunu ifade eden Akan, "Hepimiz senaryoyu aylar öncesinde aldık. Özenle çalıştık. Oyuncular da çok iyi seçilmiş" diye konuştu.

Günümüz Türk sinemasıyla ilgili bir soru üzerine de Akan, Türk filmlerinin iş yapmasının kendisini mutlu ettiğini, ancak çok sayıda Türk filminin dünyaya açılamamasına üzüldüğünü söyledi.

Haberin Devamı

-ÇEKİMLER YAKLAŞIK 6 HAFTA SÜRECEK-

Filmin diğer başrol oyuncusu Şerif Sezer de senaryoyu çok beğendiği için filmde rol almayı tercih ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Öncelikle senaryo beni çok etkiledi. Yola çıkmak üzereyken senaryo acele elime ulaştırıldı. Gittiğim yerde okudum, çok beğendim. İnsanların çoğu biliyormuş. Bir senedir çekilmeyen bir hikayeymiş. Dilini anlamam zaman aldı. Azeri dilinde yazılmıştı. Daha sonra sadeleştirildi. Son zamanlarda okuduğum en etkileyici senaryoydu."

Film için çalışmalara 2 ay önce başladıklarını ve filmin çekimleri için Kars’a gideceklerini hatırlatan Sezer, "Kars’ta geçen iki film yaptım. Kars çok güzel bir yer. Çekimler için hafta kadar oradayız" dedi.

-"BENİ MUTLU EDEN, BABAMLA ÇALIŞMA İMKANI"-

Tarık Akan’ın oğlu Barış Üregül de gazetecilerin, sinemayı seçip seçmeyeceğine yönelik soruları üzerine, "Bu film benim için kısa bir iş. Zaten ABD’ye MBA yapmaya gideceğim. Beni mutlu eden şey, babamla çalışma imkanı" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

’da vizyona girmesi planlanan film için düzenlenen basın toplantısına, yönetmen Murat Saraçoğlu, oyuncular Tarık Akan ve oğlu Barış Üregül, Şerif Sezer ve kızı Deniz Arna’nın yanı sıra filmin diğer oyuncuları Zuhal Topal, Levent Tülek, Merve Altınkaya, Halil Kumova ve filmin minik oyuncusu Cemile Nihan Turhan da katıldı.

-FİLMİN KONUSU-

"Deli Deli Olma" filminin konusu özetle şöyle: 93 Harbi sonrasında Çar’ın Rusya’da yaşamasını istemediği Malakan
kavminin bir kısmı Kars’a göçe zorlanır. Göç edenler arasında Mişka’nın (Tarık Akan) ailesi de vardır. Filmde Mişka 70’li yaşlardadır. Bir zamanlar köyün değirmenini işleten Mişka, modern makineler çıktıktan sonra işini yapamamış ve maddi sıkıntıya düşmüştür.

Köyün huysuz ihtiyarı Popuç (Şerif Sezer), Mişka’dan nefret eder ve köyde yaşamasını istemez. Köylüler bir zarar görmedikleri hatta sevdikleri, kendi halinde, barışçı, yardımsever Mişka ile Popuç arasında kalmışlardır. Popuç, oğlu Şemistan (Levent Tülek), gelini Figan (Zuhal Topal) ve üç torunuyla yaşar. Torunlarından en küçüğü Alma, dik başlı, sevecen bir kızdır ve doğuştan iyi bir müzik kulağına sahiptir. Alma’nın öğretmeni Metin, Alma’daki
yeteneği fark etmiştir ve kesinlikle değerlendirilmesi gerektiğini düşünür. Alma ve Mişka arasında sıcacık bir dostluk vardır. Metin öğretmenin uğraşları sonucunda Alma konservatuvar sınavlarına girer.

Haberin Devamı

Mişka hastadır. Köyde Mişka’nın yakında öleceği konuşulur. En sonunda iki yaşlı geçmişlerini sorgularlar ve aralarındaki büyük sır ortaya dökülür.

Yazar: Lale Düşnar

Murat Saraçoğlu’nu ‘’ ve ‘O Çocukları’ ile tanımıştık.

Murat Saraçoğlu’nu ‘’ ve ‘O Çocukları’ ile tanımıştık. Yeni filmi ‘Deli Deli Olma’, kolay kolay belleklerden silinmeyecek bir öykü: Nefrete dönüşmüş ama asla tükenmemiş ‘imkânsız’ bir aşk, biraz tarih, biraz azınlık olmak, biraz yürekten gelen sevgi Malakanları bu film sayesinde öğrenmiş olmak ise benim için ayrı bir kazanım. Dahası Cannes Altın Palmiye ödüllü, sansürlü (!) Yol filminden yıllar sonra Tarık Akan ve Şerif Sezer’i yan yana görmek başlı başına bir hoşluk. Üstelik gençliklerini canlandıran kendi çocuklarıyla birlikte.

Kars’ta, karlar altında bir dağ köyü ve bir avuç insan. Kış gecelerinde saz âşıklarının atıştığı, fakir, ama hayata tutunan bir köy. Aslında filmin başrol oyuncuları bir piyano ile küçücük bir kız, Alma. Son Malakan Mişka ile eli sopalı Popuç’un akıl almaz ilişkileri ve Mişka ile Alma arasındaki sıcaklık etrafında şekilleniyor öykü. Köyün deli ninesi Pobuç, oğlu, gelini ve torunlarıyla yaşıyor; O’na rağmen neşesini kaybetmeyen bir aile içinde. Yapayalnız ‘kâfir’ Mişka’dan ise nefret ediyor, köyü terk etmesini isteyecek kadar. Pobuç’un şerrinden korkan köylüler, sevgi ve saygıda kusur etmedikleri, kendi halinde, sevimli ‘Yeke kişi’ Mişka’ya (yeke iri, uzun boylu demekmiş) nasıl davranacaklarını şaşırıyorlar.&#;

En küçük torun Alma başına buyruk, meraklı ve sevecen bir kız. Umursamıyor köyün belalısı ninesini ve arkadaşı Tavşan’la birlikte ‘ölümcül düşman’ Mişka ile dost olmayı başarıyor. Çok iyi bir müzik kulağına da sahip Alma. Bunu farkeden yardımsever öğretmeni, gerekli girişimlerde bulunuyor ve küçük kız, sinir küpü ninesine rağmen konservatuar sınavlarına giriyor. Bu süreçte bir piyano koşuşturmacası başlıyor köyde. Bir zamanlar köyün değirmencisi olan Mişka, ekonomik durumu iyice kötüleşince borcu karşılığında geçmişten kalan tek servetini, baba yadigârını Alma’nın bakkal babasına veriyor. ‘Cin işi’ piyano bir at arabasında oradan oraya savrulup duruyor; kah ahırda inekler ve samanlarla, kah tavuklar ve yumurtalara kümes olarak, kah yüklük işlevi görerek.

&#;

Yaşlı ve hasta Mişka, Alma’ya belki de verebileceği en güzel, en anlamlı hediyeyi sunuyor: Piyano çalmayı öğretiyor ona. Bu, Popuç’u iyice çileden çıkarıyor. Aksi mi aksi, herkesin çekindiği bu kadının Mişka’ya duyduğu kin şaşırtıyor gerçekten. Farklı bir dinden ve etnik gruptan olmak, aynı toprakları paylaşan iki insan arasında nasıl böyle bir husumete, böylesi bir gerilime, tepkiselliğe yol açar ki? Tarihle birlikte bugünü de sorguluyoruz. yıl öncesine ait bir kesit gibi görünse de farklı olmak, öyle güncel bir sorun ki&#; Her gün yeniden yeniden yaşıyoruz ötekileştirmeyi: din, etnisite, cinsel yönelim ve cinsiyet ayrımcılığını. Akıl almaz bir şekilde, farklılığın düşman olmakla eş anlama gelebildiği günlerden geçiyoruz. Kabulleniş ve empati o kadar zor mu gerçekten? Azınlık diye bir grubu yalnızlaştırmak ve kendinden olmayanı dışlamak bu kadar sıradan ve kolay mı?

&#;

Öyle yoğun ve dinmeyen bir nefret ki Pobuç’unki, ‘Bunun altında ne yatıyor?’ diye meraklanıyorsunuz. Mişka ile ölümünden hemen önce nihayet iletişim kurmayı başarıp geçmişlerini sorguluyorlar. O zaman anlıyoruz bu öfkeyi, kavuşamayan aşıkların yürek derinliklerindeki fırtınayı, kapanmayan yarayı.. Meğer aşkla nefret arasındaki karmaşık bağın, kimsenin bilmediği ortak bir geçmişin yansımasıymış bütün bunlar. Engelleri aşamayan iki sevgilinin hayal kırıklığı ya da kısaca, yaşanmamış bir aşk. Anlıyoruz bir ömür boyu süren bu nefretin, terk edilmişliğin acısını çıkarma olduğunu. Pobuç’un, bu karlı köyün suskun ve acılı kadını olduğunu.

&#;

Slav kökenli bir Ortodoks tarikatının mensupları olan Malakanlar, 93 savaşında zorunlu göçle gelmişler Kars’a. Savaş karşıtı olan, devlet otoritesini bile reddeden (total retçi) bu topluluğu, sürmüş Rusya topraklarından. Dini inançları gereği, kan dökmek en büyük suç olduğu için savaşmayan Malakanlar, kültürlerini ve mesleki tekniklerini de taşımışlar yanlarında; kaşar peynirinden, değirmene, yeni tarım yöntemlerine kadar. Tahmin edileceği üzere bütün azınlıklar gibi içe dönük yaşamışlar. Ne yazık ki Kars’ta da tutunamamışlar. Kazım Karabekir döneminde bir kez daha topraklarını terk etmek zorunda kalmışlar; 20 bin kişi, yine yollara düşmüş. Askerlik yapmayı kabul ederek Türkiye’de kalan küçük bir grup ise, en son ’de ayrılmış Kars’tan (Meraklıları için: Ayşe Hür imzasıyla yayımlanan bir araştırma yazısında bu cemaatle ilgili derli toplu bilgilere ulaşabilirsiniz).

&#;

Mişka’nın söylediği ‘Sarmaşık olmak isterdim’ adlı şarkı da, azınlık halleri açısından çok anlam taşıyor. O üstü örtülü dramı, yüzünden gülümseme eksik olmayan Mişka’nın derin yalnızlığını anlatıyor: sarmaşık olmak isterken ayrık otuna dönüşenleri, sürgün sonucu kök salamayanları, hiç bitmeyen yalnızlıkları Köylülerin Mişka’ya saygıda kusur etmezken bile onu ayrı bir yere koymaları gibi. Ötekileştirmeyi, yargıları, önyargıları ve tabuları aşmaya iyi niyet bile yetemiyor bazen. İki dünya arasında aslında olmayan duvarı sadece Alma aşabiliyor bu öyküde. Çünkü önyargıları yok Alma’nın, öteki algısı yok. Ve doğal olan gerçekleşiyor: sevgi dolu bir bağ..

&#;

İki star dışında diğer oyuncular: Cemile Nihan Turhan, Levent Tülek, Zuhal Topal, Korel Cezayirli. ‘Deli Deli Olma’ (‘aklını başına al’ demekmiş o yörede), ilk dakikalardan itibaren seyirciyi sürükleyip götürüyor. Akan-Sezer ikilisini de özlemişiz. Hele de oyunculuğun ne olduğunu. Sözlere ihtiyaç duymuyorsunuz duyguları, akıldan geçenleri, ne olup bittiğini anlamak için. Mişka’nın hüzünlü sessizliği, sağduyusu ya da Pobuç’un deliliğinin ardındaki kederi hissediyorsunuz, sadece gözlerden yola çıkarak.&#;

&#;

Bir yandan komik, umut dolu, masum, samimi, bir yandan iç acıtıcı olan ve cenaze ile başlayıp yine cenaze ile sonlanan filmin sıcacık ve çarpıcı bir senaryosu var, duyguları coşturan. Yaşanmış bir olaydan yola çıkmış senarist Hazel Sevim Ünsal; O da Kars’ın bir köyündenmiş. Pobuç karakteri de halasıymış. Eşmeyazı köyünde ila arasında çekilen bu film sayesinde Tarık Akan piyano çalmayı ve çorap örmeyi öğrenmiş. Oyuncuların ‘Terekeme ağzı’ ile konuşmayı başarması da senarist Ünsal sayesinde olmuş. Malakanların göç sahnesinin çekildiği Ani Harabeleri ise ilk kez bir film mekânı olarak kullanılmış.&#;

&#;

Bu topraklardan kim bilir daha ne öyküler çıkacak&#;&#;



Etiketler:kültür sanat

Tarık Akan ve Şerif Sezer aynı filmde!

Son Dakika Haberler

K&#;lt&#;r SanatTarık Akan ve Şerif Sezer aynı filmde!

-

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası