çiçek asisi / Türklerde çiçek aşısı | Bilim ve Ütopya

Çiçek Asisi

çiçek asisi

Salgının sonunu getiren çiçek aşısı

Maymun çiçeği virüsü dünya çapında yayılmaya devam ediyor. Başta İngiltere olmak üzere İspanya, Portekiz, Kanada, Almanya, Fransa ve Hollanda vaka sayılarının en fazla olduğu ülkeler.

’li yıllarda keşfedilen maymun çiçeği virüsü endişe yaratsa da insanlık koronavirüste olduğu kadar çaresiz değil. Bilim insanları bir zamanlar dünyayı kasıp kavuran çiçek hastalığına karşı geliştirilen aşının, bu virüse karşı yüzde 85’e kadar koruma sağladığını ifade ediyor. Hatta bir zamanlar çiçek aşısı yaptıranların bugün bile maymun çiçeği virüsüne karşı çok yüksek olmasa da bağışıklık sahibi olduğu ifade ediliyor.

Salgının sonunu getiren çiçek aşısı

Tarihin en büyük salgınlarından biri olan çiçek, aynı zamanda aşıyla yok edilen ilk hastalıktı. Ancak bu aşıyı bulma süreci kolay olmadı. Çiçek aşısının nasıl ortaya çıktığını ve hastalığı bitiren aşının hikayesini Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuran Yıldırım TRT Haber’e anlattı.

Fotoğraf: Çiçek hastalığı salgını /Fotoğraf: Getty Images[Fotoğraf: Çiçek hastalığı salgını /Fotoğraf: Getty Images]

Çiçek yaralarından aşı yapımı

Çiçek hastalığına çare bulma arayışlarının oldukça eski zamanlara uzandığını söyleyen Prof. Dr. Yıldırım, “Bu hastalığı geçirenlerin bir daha yakalanmadığını fark eden insanoğlu, çiçek yaralarının irinlerini ya da kabuklarını sağlıklı kişilere sürmekle hafif bir çiçek hastalığı meydana geldiğini fark etmiş ve bunun için çeşitli yöntemlere başvurmuş” diyor.

Bunun bir örneği Hindistan’da denendi. M.Ö. yılları arasında çiçek yaralarına batırılan çöpler kurutulduktan sonra sağlıklı çocukların kolunda yapılan çiziğe sürüldü. Yine Çin’deki bir yönteme göre çiçek yaralarından düşen kabuklar bir süre bekledikten sonra toz haline getirilip çocukların burunlarına üflenirdi.
Prof. Dr. Yıldırım, bu aşının daha sonra Kuzey Afrika’da da uygulandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Variolasyon adı verilen bu aşılama, çiçek çıkarmış birisinin yarasından alınan irini, sağlıklı bir kişinin vücudunda yapılan yüzeysel bir kesiye sürerek bulaştırma esasına dayanmaktaydı. Fakat yöreden yöreye kesilerin aşı yapıldığı yer değişiyordu.”

Salgının sonunu getiren çiçek aşısı

“Türk usulü çiçek aşısı”

Avrupalı gezginler seyahatnamelerinde Kafkasya’da Çerkez, Abhaz ve Gürcülerin küçük kızlarını çiçek hastalıklarına karşı aşıladıklarını gördü. Öyle ki Kafkasya’da çiçek çıkartan bir çocuktan alınan apse, altı aylık kız çocuklarının görünmeyen yerlerine yapılan çiziğe bulaştırılır, üzerine melek otu yaprağı kapatılır ve bir parça kuzu derisiyle sarılırdı. “Bu yöntemin, Kafkas esir tüccarları tarafından İstanbul’a getirildiği kabul ediliyor” diyen Prof. Dr. Yıldırım, aşının İstanbul’dan dünyaya nasıl yayıldığını ise şöyle anlatıyor:

“İnsan çiçek yaralarından alınan virüsle/aşı maddesiyle yapılan aşılamayı/variolasyonu Edirne’de gören İngiliz sefirinin eşi Lady Mary Wortley Montagu, izlenimini İngiltere’deki arkadaşına yazdığı mektupta anlatıyor. Oğlunu aşılatan Lady Montagu, İngiltere’ye dönünce bu çiçek aşısının tanıtımı için uğraşmış. Kraliyet ailesiyle ilişkileri sayesinde ’de mahkumlar üzerinde denenen aşı başarılı bulundu ve hekimler tarafından uygulanmaya başladı. ‘Türk usulü çiçek aşısı’, ‘Türkiye’de uygulanan çiçek aşısı’ adlarıyla meşhur olan bu yöntem İngiltere’den Avrupa’ya ve daha sonra bütün dünyaya yayıldı. Türk usulü çiçek aşısı 60 yıl kadar insanlığın çiçek hastalığına karşı tek umudu oldu.”

Aşıyla ilgili başka bir gelişme de İngiltere’de yaşandı. İngiliz doktor Edward Jenner daha güvenilir bir yöntemle aşı üretmeyi başardı. Jenner yöntemi kısa sürede Avrupa’ya yayıldı.

Salgının sonunu getiren çiçek aşısı

Çiçekle sistemli mücadelede aşı

Tüm dünyada olduğu gibi aşılama çalışmaları Osmanlı topraklarında da yapıldı. Osmanlı Devleti, çiçek hastalığıyla sistemli mücadeleyi, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de faaliyete geçen Aşı İdaresi’yle ’da başlattı. Prof. Dr. Yıldırım, Osmanlı'da aşılama çalışmalarıyla geçen süreci şöyle anlatıyor:

“8 Temmuz ’de yürürlüğe giren ilk Aşı Nizamnamesi ile çiçek aşısı tutanlara 'aşı şehadetnamesi' (aşı sertifikası) verilmeye başlandı. Bu nizamnameye göre, aşı şehadetnamesi olmayan çocuklar okullara kabul edilmeyecekti. Devlet hizmetine, medreselere, askerliğe ve zaptiyeye girecekler aşılı olmak mecburiyetindeydi. Yine çiçek aşısı üretimi ’de kurulan Telkihhane-i Şahane’ye (aşı evi, aşı enstitüsü) devredildi.”

II. Meşrutiyet’ten sonra, Telkihhane-i Şahane’nin adı “Telkihhane-i Osmani” oldu. Cumhuriyet ilan edildikten sonra da “İstanbul Telkihhanesi” adıyla faaliyetine devam etti. Daha sonra, “İstanbul Çiçek Aşısı Müessesesi” adını aldı. Modern bir aşı enstitüsüydü bu kuruluş. Her sene milyon doz çiçek aşısı üretip bütün ülkeye dağıtıyordu. Bu sayede ara sıra vakalar görülse de ülkenin hiçbir yerinde çiçek salgınları çıkmıyordu. Ancak buna rağmen Cumhuriyet döneminde, ’te yürürlüğe giren Umumi Hıfzısıhha Kanunu’yla çiçek aşısı mecburiyeti devam etti.

Fotoğraf: Getty Images[Fotoğraf: Getty Images]

Dünya çapında aşılama

Prof. Dr. Yıldırım, o yıllarda dünyada alınan önlemleri şöyle anlatıyor:

“Dünya Sağlık Örgütü yılında çiçek hastalığının yeryüzünden silinmesi için dünya ölçeğinde yoğun aşılama programı başlattı. Bu aşılama faaliyetleri ile yılında, çiçek hastalığının bulunduğu ülke sayısı 16’ya düşürüldü. Hastalığı yok etmeye yönelik istikrarlı çalışmalar sonunda, Dünya Sağlık Örgütü, 8 Mayıs 'de çiçek hastalığının küresel olarak bütün dünyadan yok edildiğini ilan etti. Çiçek hastalığının dünyadan silinmesinin ardından Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi üzerine bütün ülkeler çiçek aşısı üretimine son verdi. Türkiye de bu öneriye uyarak, ’dan itibaren yıldır aralıksız sürdürmekte olduğu çiçek aşısı üretimine son verdi.”

Çiçek hastalığı sona erse de bilinen tüm çiçek virüsleri Dünya Sağlık Örgütü’nün onayladığı laboratuvarlarda koruma altında tutuluyor.
 

kaynağı değiştir]

Eskiden büyük salgınlar yapan ve pek çok kişinin ölümüne yolaçan çiçek hastalığından korunmak için aşılanma yapılır. Bu arada yıl arasında değişen bağışıklık salgılar.

'da WHO'nun başlattığı kampanya sonucu tüm Dünya ülkelerinde çiçek aşısı yapılarak, hastalık görünmez oldu ve çiçek aşısı zorunlu aşı programından çıkarıldı. Ancak 'da Etiyopya ve Somali'de iki çiçek olgusu bildirildi. Çiçek hastalığı, bildirimi zorunlu hastalıklardandır.

Yakalandığı çiçek hastalığı sonucunda güzelliği bozulan Lady Mary Wortley Montagu (d. - ö. ), hem çok yönlü kişiliği, hem de değişik tür ve üsluplarda yazdığı mektuplarıyla ünlüdür. Lady Montagu, İstanbul'da bulunduğu sırada çiçek aşısını öğrenmiş ve bu yöntemin İngiltere'de tanınmasına öncülük etmiştir.

Ayrıca bakınız[değiştir kaynağı değiştir]

Çiçeğin etkeni Poxvirus grubundan bir virüstür (Çiçek virüsü); hastalık yaralarının içinde bulunur ve hastanın eşyalarıyla, hastaya yaklaşmayla, sineklerle ve virüslü havanın solunmasıyla bulaşır. Kuluçka dönemi gündür. Ani ve şiddetli belirtilerle başlayan hastalıkta baş ve sırt ağrısı, kusma, kas sertleşmesi ve &#;°C'ye varan ateş görülür. gün süren bu başlangıç dönemini vücutta kırmızılık izler, ateş düşer. Önce yüzde, ardından baş, göğüs, sırt, kol ve bacaklarda sert kabartılar durumunda küçük kırmızı lekeler belirir. Bunların içi sıvı doludur, daha sonra bunlar sivilce biçiminde cerahatli kesecikler durumuna dönüşür. Bu sırada ateş yeniden yükselir. gün dolayında sivilceler patlar, gün dolayında da sivilcelerin üzeri kabuklaşır. 2. ve 3. haftalarda kabuklar yerlerinde çukur bırakarak düşerler.

Süreç[değiştir kaynağı değiştir]

Hastalığın gidişatı değişik biçimlerde olabilir; buna göre üç tip çiçek hastalığı tanımlanır:

Tedavi[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir