doğa zıt anlamlısı nedir / Doğal zıt anlamlısı nedir? Doğal kelimesinin zıt anlamlıları ile örnek cümleler - Mynet Eğitim

Doğa Zıt Anlamlısı Nedir

doğa zıt anlamlısı nedir

Platon

Platon veya Eflatun
Plato Silanion Musei Capitolini MCjpg

Silanion tarafından Akademi için yapılmış büstün Roma dönemi kopyası (y.&#;MÖ ), Musei Capitolini

Tam adı Platon veya Eflatun
Doğumu Πλάτων
MÖ / veya /
Atina, Yunanistan
Ölümü MÖ / (y.&#;80 yaşlarında)
Atina, Yunanistan
MilliyetiYunan
ÇağıAntik Yunan felsefesi
BölgesiBatı felsefesi
OkuluPlatonizm
İlgi alanları
Önemli fikirleri

Platonizm

Etkiledikleri

  • Hemen hemen sonraki tüm Batı ve Orta Doğufelsefesi ile teolojisi, özellikle Platonculuk, Aristotelesçilik dahil, Eski Akademi, Akademik kuşkuculuk, Orta Platonculuk, Neoplatonizm, Kilise Babaları ve Hristiyan Platonizmi, Keldani Kahinleri, Gnostisizm, Hermetizm, İslami Platonizm, Bizans felsefesi, Floransa Akademisi ve Rönesans Platonizmi, Cambridge Platonizmi, Modern Platonculuk, Gelenekçi Okul

Platon veya Eflatun (Yunanca: Πλάτων, Plátōn; MÖ / veya / – /), Antik Yunanfilozofu ve bilgesi.

Dünyada üniversite düzeyindeki ilk kurumlardan biri olan (ve bu kurumlara günümüzdeki adını veren) Akademi'nin kurucusu olan ve düşünce tarihinde bir dönüm noktası teşkil eden Platon, felsefe ve bilim tarihindeki pek çok tartışmanın temellerini atmış, Hristiyanlık ve İslam gibi pek çok dini de derinden etkilemiştir. Hocası Sokrates ve öğrencisi Aristoteles ile birlikte felsefe tarihinin en etkili ismidir ve iddialarının büyük bir kısmı bugün hâlâ önemini korumakta, tartışılmakta ve çoğu düşünceye katkıda bulunmaktadır. İngiliz matematikçi ve filozof Alfred North Whitehead "Avrupa felsefe geleneğiyle ilgili yapılabilecek en güvenilir genel nitelendirme, Platon'a ait bir dizi dipnottan oluştuğudur.", demiştir.[2]

Çağdaşlarının aksine, eserlerinin tahminen hepsi günümüze kalabilmiş olan Platon genellikle kendi çevresinden (ya da kendi için önemli) karakterlerden oluşan, belirli bir mekanda ve zamanda geçen, bir konu etrafında insanların tartıştığı ve birbirlerine karşı argümanlar vererek iddialarını çürütmeye veya ispatlamaya çalıştığı, çeşitli şakalar ve göndermeler de içeren, tiyatro metinlerine oldukça yakın kurgusal diyaloglar yazmıştır. Çoğunun ana karakteri Sokrates olan bu diyaloglar uzunluk, konu ve işleniş açısından büyük farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle Platon'un etik, estetik, metafizik, politika gibi farklı alanları işlediği bu metinlerde pek çok düşünceyi hayatı boyunca tekrar tekrar değerlendirdiği, düşüncelerini değiştirdiği veya yeniden ele aldığı düşünülmüş, diyalogların kronolojisi, nasıl yorumlanması gerektiği, hangi iddiaları Platon'un kendisinin savunduğu, ya da Platon'un diyaloglarında yazmadığı düşünceleri olup olmadığı tartışma konusu olmuştur[3] ve olmaya devam etmektedir.

Politik felsefenin kurucusu kabul edilen Platon'un, sadece akıl aracılığıyla bilinebileceğini iddia ettiği tümel gerçekler olan "idealar" teorisi, ruhun akıl, duygular ve arzulardan oluşan üç parçası olduğu ve bu parçalar arasında aklın yönetimine dayanan bir uyum kurulması gerektiği iddiası ve bu teoriler üzerine kurduğu etik ve politik düşünceleri tarih boyunca akıl, ruh, beden, tümeller, ahlak ve devlete dair tartışmalarda oldukça etkili olmuştur. En sık okunan ve temel düşüncelerinin çoğunu açıkladığı düşünülen diyalogları Devlet, Sokrates'in Savunması, Phaidon, Şölen, Theaetetus, Menon, Parmenides, Protagoras ve Timaeus olan Platon'un bunlar dışında asıl Sokrates'in bir konu hakkında konuştuğu kişinin verdiği cevapları çürüterek o insanı kendini sorgulamaya ve böylece felsefe yapmaya yönlendirme sürecini tasvir ettiği eğlenceli diyalogları tarih boyunca oldukça popüler olmuşlardır. Sokrates'in yanı sıra kendinden önce gelen Heraklit, Parmenides, Pisagor gibi filozoflardan da etkilenen Platon'un bu filozoflara yer verdiği metinleri aynı zamanda haklarında günümüze çok az şey kalmış olan bu filozoflara tanıklık ederek kaynak oluştursa da, Platon'un metinlerinin kurgusal metinler olduğu unutulmamalıdır.

Platon'un aşk üzerine Şölen adlı bir diyaloğu ve diğer diyaloglarında bu konuda çeşitli iddiaları bulunsa da, hiçbiri günümüzdeki anlamıyla "Platonik aşka" karşılık gelmemektedir. Platon gerçek aşka bedensel hazlara yönelerek değil ruhsal bir yolla gerçeğin, güzelin, iyinin kendisine dönük bir yönelimle ulaşıldığını iddia ettiği için zaman içerisinde 'Platonik aşk' terimi günümüzde 'romantik ya da cinsel bir karşılık beklenmeyen aşk' anlamı kazanmıştır, oysa Platon cinselliğe ya da romantik ilişkilere karşı çıkmamaktadır.

Hayatı[değiştir kaynağı değiştir]

Toplumun doğru işleyişi açısından Platon aklın ve mantığın temel alınması gerektiğini ve varlığın gerçeğine uygun olarak hareket edilmesi gerektiğini iddia eder, aynı şekilde her insanın da kendi doğasına uygun olan işlevi yerine getirerek yaşaması gerekmektedir. Platon bu noktada şairleri oldukça suçlu bulur (o dönemde şairler sadece şiir değil komedi ve trajedi de yazıyorlar, şarkılar besteliyorlar, oyunlarının yapımlarını üstleniyorlardı) ve ideal şehirden dışarı sürer, çünkü şairler yanlış görünümleri gerçek gibi göstermekte, mağaranın içindeki insanlara dışarıdaki gerçeği gördükleri hissini vermekte, çok derinlikli şeyler söylüyormuş gibi görünseler de ne söylediklerini bilmemektedirler. Platon ideal şehirdeki eğitimin nasıl olması gerektiğini tartışırken uzun uzun gençlerin beden, müzik, şiir eğitimlerinin nasıl yapılması gerektiğini oldukça detaylı biçimde inceler çünkü bedeni fiziksel ve sanatsal aktivitelerle biçimlendirmenin insanın bedeniyle ruhu arasındaki ilişkiye yönelik olduğunu, dolayısıyla ruhun doğasına uygun biçimde yaşamını sürdürebilmesi için bedenin de ruhun eğilimlerine uygun olarak şekillendirilmesi gerektiğini söyler. Şairler oldukça güzel "görünümler" üretmektedirler ancak bunları gerçeklerden farksızmış gibi sundukları için insanları kandırmaktadırlar.

Bu anlamda Platon belki de tarihte ilk defa sanatsal güzellik deneyimiyle bilimsel gerçeklik deneyimi arasında temel bir bağ olduğunu iddia etmiş ve estetik deneyimlerle gerçek arasındaki ilişkiyi felsefenin bir problemi haline getirmiştir. Platon'a göre doğru sanat gerçeğe ulaşmaya çalışan, onu "taklit eden" (mimesis), gerçeği görünümlerde, algılanan şeylerde yeniden üreten sanattır. Algıladığımız şeylerle oynayıp sanki doğru bir şey söylüyormuş gibi yapan şairler Platon'un ideal şehrinden kovulurlar. Aslında Platon'un zamanında (hatta neredeyse yüzyıla kadar) günümüzdeki anlamıyla "sanat" ve "sanatçı" kavramları yoktur ve Platon pek çok yerde bir şey "yapmaktan" bahsederken örneğin marangoz, ressam, şair ve at yetiştiriciliğini bir tutar çünkü hepsinin bir çeşit "tekhne" yani "iş" olduğunu, hepsinin kendine ait bir ideası, dolayısıyla bilgisi olduğunu iddia eder. Fakat, şairlere yanlış görünümleri gerçek gibi gösterdikleri için kızarken, bir anlamda gerçekle bir ilişki kuran özel bir "yapma" deneyimi olarak sanatı diğer "iş"lerden ayırt etmekte, "sanat" ve "sanatçı" kavramlarının temelini atmaktadır. Platon sanatın gerçekle özel bir ilişki kuran, gerçeği deneyimlememize imkân sağlayan özel bir üretim olduğunu varsaymaktadır. Nitekim bu nedenle de Platon'un eserleri sanat eseri olarak okunmalıdır, çünkü Platon çok büyük ihtimalle doğru biçimde sanat yapmaya çalışmakta, yani gerçeğe en yakın görünümler üretmeye çalışmaktadır. Ancak felsefe dışında hiçbir çaba gerçekten doğruya ulaşamaz, yalnızca onu taklit edebilir. Dolayısıyla Platon kendi metinlerinin "felsefe" olduğunu düşünmemektedir, bu metinler ancak felsefenin gerçeğinin, yani insanların birbirlerinin düşüncelerini tartışarak ortak bir gerçeğe varmaya çalıştıkları sürecin birer taklididir.

Varlık, Metafizik, Bilgi[değiştir

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.