özel hastaneler yoğun bakım ücretli mi / Özel Hastane Ücretlerine Dikkat! Paranızı Geri Alabilirsiniz... - Foto Galeri - Memurlar.Net

Özel Hastaneler Yoğun Bakım Ücretli Mi

özel hastaneler yoğun bakım ücretli mi

İndependent Türkçe – Artan Maliyetler Nedeniyle Birçok Özel Hastanenin Yoğun Bakım Ünitesinin Kapısına Kilit Vuruluyor – 9 Mart 2023

Artan Maliyetler Nedeniyle Birçok Özel Hastanenin Yoğun Bakım Ünitesinin Kapısına Kilit Vuruluyor
Pandemi döneminde devletin yaptığı ödemenin azaltılması ve artan maliyetler nedeniyle özel hastaneler yoğun bakım servisleri ya küçültülüyor ya da personel bulamadığından çalıştırılmıyor. OHSAD Başkanı Bahat yaşanan sıkıntıyı anlattı
Her yaşanan afet ve salgın on binlerce insanın yaralandığı hastanelerin kapasitesinin ne kadar önemli olduğunu her seferinde gözler önüne seriyor.
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem başta olmak üzere afetlerde bazı hastanelerde hasar görebildiğinden kimilerinden faydalanmak mümkün olmuyor. Bu nedenle alternatiflerin fazla olması gerektiği ifade ediliyor. Özel hastaneler, vatandaşların bütçelerini zorlayabilen fiyatlarına rağmen bu alternatiflerden kabul görüyor. Tabii ki çok sayıda kişinin müdahaleye ihtiyaç duyduğu bir ortamda faydalı olabilmeleri için de yeterli tıbbi alt yapıya ve yoğun bakım servislerine sahip olmaları şart.
Türkiye’de özel hastanelerin sayısı 600’e yaklaşıyor.
Ancak son aylarda özel hastanelerin çoğu, yoğun bakım servislerini ya kapatıyor ya da küçültüyor.
Gerekçe ise artan maliyetlerden dolayı yoğun bakım servislerinin giderlerini karşılayamamaları.

Türkiye’nin yoğun bakım potansiyelinin yüzde 40’ını özel hastaneler karşılıyor
Bu durumu Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Dr. Reşat Bahat, Independent Türkçe’ye değerlendirdi.
“Özel hastanelerin yoğun bakım servislerini kapattığı iddia ediliyor. Böyle bir durum var mı” sorumuza Bahat, “Kesinlikle var” diye cevap verdi.
Bahat’ın verdiği bilgiye göre Türkiye’nin yoğun bakım potansiyelinin yüzde 40’ını özel hastaneler karşılıyor. Bunların çekilmesi halinde bu açığın devlet hastanelerince tam anlamıyla karşılanması kolay değil.
“Maliyetler çok arttı”
Sıkıntının birinci nedenin artan maliyetler olduğunu belirten Bahat, “İşçi maliyetlerimiz yüzde 55, enerji maliyetlerimiz yüzde 300 arttı. Tıbbi malzeme ve ilaç giderlerimizdeki artış oranı ise yüzde 150’yi buldu” dedi.
Sağlık uygulama tebliğ (SUT) fiyatının yüzde 50 düştüğünü ifade eden Bahat, “Kovid-19’dan dolayı bir ödeme yapılıyordu. Onu da aşağıya çektiler. Bu durumda yoğun bakıma aldığımız her hasta için en az devletin verdiği kadar cepten veriliyor” diye konuştu.
“Sorun pandemide yapılan ödemeler yarı yarıya azaltılınca kriz başladı”
Bahat, sorunun pandemi ödemelerinin kalktığı 8 ay önce başladığını belirterek, “Biz bunu her defasında anlattık. Çünkü yarıya indirildi fiyat. Zaten maliyetlerimiz korkunç derecede artmış. Verdikleri ve zar zor yeten parayı da düşürdüler. Artık işletmeler ne kadar zarar ettiklerini gördüler. İşin kötü tarafı zararlarını telafi edecek bir kaynakları yok” ifadelerini kullandı.
“3 aydır artış bir türlü imzalanmıyor”
Özel hastanelerin yoğun bakım yataklarını kamunun yetmediği anlarda kamudan hasta almak için fazladan bulundurduklarını hatırlatan Bahat, şunları kaydetti:
“Şu anda her hastane artık yoğun bakım yataklarını sadece kendi ihtiyaçları kadar bulundurma yoluna gitmeye başladı. Biz bu halk sağlığını tehdit eden durumu defalarca Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve Maliye Bakanlığı’na söyledik. Cüzi bir artış için bir çalışma yaptılar ama 3 aydır bu artış bir türlü imzalanamıyor. Cumhurbaşkanlığımızdan da çıktığı söyleniyor ama bir türlü imzalanamıyor. Garip bir şey var yani.”

“En az 300 hastane servisleri küçülttü, diğerleri de personel sıkıntısı yaşıyor”
Bahat’a göre bilinen 25 büyük özel hastanenin kısmi anlaşma yasaklandığı için SGK anlaşmasından çıktı. Bunlar yoğun bakımlarını da küçülttü. Diğer 550 hastaneden de muhtemelen en az 300 tanesi yoğun bakım yataklarını azalttı.
Azaltmayan hastanelerinde çalıştıracak personel bulamadığını ya da doktor tutamadığını öne süren Bahat, yaşanan sorunu şöyle anlattı:
‘’Yani yatak ve cihaz var. Fakat personelin giderini karşılama ve maaş ödememe sorunu nedeniyle yoğun bakım ünitelerinde personel azaltılıyor. Doktor görevlendirmede sorunlar yaşanıyor. Kamuda bir yoğun bakım doktoruna net 60-65 bin veriliyor. Onun brütü bize 120 bin liraya ulaşabiliyor. En az üç vardiya halinde üç doktor çalıştırmak lazım. Her doktora 3 kişilik ekip kurmak lazım. Bir hastaya iki hemşire düşüyor. Ortama steril hava üflüyorsunuz. Şartlandırılmış havası var. Oranın enerji maliyetleri var. Makinelerinin giderleri var. Amortisman giderleri var. Yüksek teknoloji var. Oksijeni, başka gazları, antibiyotikleri, kan ürünleri var. Büyük bir maliyeti var. Bunları almaya kurumların gücü yok. Yani aldığımız para bunu karşılamıyor. Biz yoğun bakım yataklarını yine itibar için bulundururuz ama aldığımız her hasta için günlük 1500 lira da cebimizden harcıyoruz. Bunu aylardır, yıllardır koyuyoruz. Yani diğer alanlarda da kazanamıyoruz artık. Kovid’den sonra denge bozuldu.’’
“Fiyatların güncellenmesi lazım”
“Peki çözüm nedir?” Bahat’a göre bunu cevabı net. Öncelikle sosyal güvenliğin ödediği fiyatları güncellemesi lazım. Yoğun bakımların düzgün denetlenmesi gerekiyor. Gerçekten yoğun bakımlık olan hastaların yoğun bakımda tutulması şart. Özellikle kamunun yoğun bakım için gönderdiği hastalar, yoğun bakım işlemi bittikten sonra kamuya tekrar geri alınması lazım.

“Birçok özel hastane yoğun bakım servisini kapatmayı planlıyor”
Yine bir özel hastanede çalışan ancak adının verilmesini istemeyen yoğun bakım servisi yetkilisi, maliyetler nedeniyle birçok özel hastane yoğun bakımlarını ya kapattığını ya da kapatmayı planladığını söyledi.
“Yoğun bakım hastalarının tek geliri SGK ödemeleri” diyen yetkili, “SGK 2. basamak bir hastaya 841, 3. basamak bir hastaya bin 585 lira günlük ödeme yapıyor. Ancak sadece 2. basamak bir hastanın personel gideri yaklaşık 950 lira. 3. basamak bir hastanın personel gideri ise bin 200 lira civarında. Çünkü mevzuatlar ile ‘yoğun bakımda kaç hastaya bir hemşire bakacağına kadar’ şartlar belirlenmiş durumda” diyerek diğer giderlerin de eklenmesiyle maliyetlerin karşılanamayacak düzeye geldiğini ileri sürdü.
20 yataklı bir yoğun bakımın aylık zararı 400-900 bin lira
Bundan 1,5 yıl önce SGK’nin 3. basamak bir hasta için bin 830 TL verdiği halde (pandemi farkı dahil) bugün ise daha düşük bir ücret verdiğini öne süren yetkili, şunları söyledi:
“Kısacası yoğun bakımlar büyük zarar eden yerler haline geldi. 20 yataklı ortalama bir yoğun bakımın aylık zararı 400 ile 900 bin lira civarında. Bu da verilen sağlık hizmetlerinde aksamalara yol açıyor. Ocak 2023’te bir zam beklentisi vardı ancak gerçekleşmedi. Muhtemelen deprem nedeniyle zam daha da ertelenecek. Bu durumda yakın zamanda birçok özel hastanede, ciddi ekonomik kayıp yaşatan yoğun bakımların kapanması veya kapasite azalması ile karşılaşabiliriz.”

 

Kaynak:İndependent Türkçe

print

Share on FacebookShare on TwitterShare on Linkedin

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor! Tamamen ücretsiz

SGK özel hastanelerin ücret talebinde bulunamayacağı hizmetleri açıkladı. İlave ücret 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73. Maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlendi. Ancak birçok kişi bu hizmetler için ödeme yapıyor. Özellikle acil servisler ve yoğun bakım üniteleri özel hastanelerin en çok ücret talebinde bulunduğu bölümler olarak dikkat çekiyor. 

ACİL SERVİS HİZMELERİ

Acil servislerde verilen acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetlerinden vatandaşlar ücret ödemeden yararlanabiliyor. Sağlık Uygulama Tebliği gereğince acil hal nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetleri ve yoğun bakım hizmetleri için hiçbir genel sağlık sigortalısından ilave ücret  talep edilemiyor. Acil hal tanımı ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren hayatın ve/veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı durumları kapsıyor. 

HANGİ VAKALAR ACİL DURUM SAYILIYOR?

Trafik kazası, boğulma vakaları, terör olayları nedeniyle yaralanma, iş kazası, uzuv kopması, elektrik çarpması, donma, iç kanamaya ve kanamaya neden olabilecek kırıklar, omurga kırıkları, yanıklar ve göz yaralanmaları, ciddi alerjik reaksiyonlar, solunum yollarında tıkanma, astım krizi gibi şikayetler ile özel hastanelerin acil servislerine başvuran vatandaşlardan hiçbir ücret talep edilemiyor.

KATKI PAYI İSTENEMEZ

Katılım payı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 68 inci maddesine göre uygulanıyor. Sağlık Uygulama Tebliği'ne göre; acil haller ile sunulan acil sağlık hizmetleri için, hiçbir genel sağlık sigortalısından katılım payı alınamıyor.

YOĞUN BAKIM HİZMETLERİ

Sağlık Uygulama Tebliği gereğince acil hal nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetleri ve yoğun bakım hizmetleri için hiçbir genel sağlık sigortalısından ilave ücret alınmıyor. Acil hal tanımı ise ilk 24 saat içinde tıbbi müdahale gerektiren hayatın veya sağlık bütünlüğünün kaybedilme riskinin doğacağı durumları ifade ediyor. Ayrıca Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yer alan kişilerden de yoğun bakım hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabiliyor. 

YANIK TEDAVİSİ HİZMETLERİ

Devlet hastanelerinde herhangi bir ücret ödenmeyen yanık tedavisi özel hastanelerde de ücretsiz olarak karşılanıyor.

KANSER TEDAVİSİ (RADYOTERAPİ, KEMOTERAPİ, RADYO İZOTOP TEDAVİLERİ),

Genel sağlık sigortası (GSS) kapsamında yer alan kişilerin SGK ile sözleşmeli hastanelere başvurmaları halinde kanser hastaları için yapılan radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri ile ilave ücret alınmayacak işlemler listesinde yer alıyor. Bu tedavilerden hiçbir ilave ücret talep edilemiyor.

YENİDOĞANA VERİLEN SAĞLIK HİZMETLERİ

Sağlık hizmet sunucuları yeni doğana verilen sağlık hizmetleri ile bu işlemlere ilişkin sunulan sağlık hizmetlerinden hiçbir ilave ücret alamıyorlar. Küvöze alınma işleminde de para talep edilemiyor.

 ORGAN, DOKU VE KÖK HÜCRE NAKİLLERİNE İLİŞKİN SAĞLIK HİZMETLERİ,

Organ nakli Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmeli, Sağlık Bakanlığı'nca organ nakli merkezi ruhsatı olan sağlık merkezlerde yapıldığında ücret SGK tarafından karşılanıyor.  Organ, doku ve kök hücre nakillerine ilişkin sağlık hizmetleri, ilave ücret alınamayacak hizmetler arasında sayıldığından bu tedavilerden hiçbir ek ödeme talep edilemiyor.

Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri, Hemodiyaliz tedavileri, Kardiyovasküler cerrahi branşında yapılan cerrahi işlemlerin ücreti de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyor. Özel hastaneler bu hizmetlerin karşılığında ücret talebinde bulunamıyor. Ancak bazı hastaneler özellikle acil servis ve yoğun bakım hastalarına fatura çıkarıyor. Hastalar böyle bir durumla karşı karşıya kaldığında nasıl bir yol izlemeli?

Özel hastaneler acil servis başvurularında hasta yakınlarının bazı belgeler imzalamasını isteyebiliyor. Ancak bu belgelerin hukuki olarak herhangi bir yaptırımı bulunmuyor. Acil servis başvuruları hastane tarafından poliklinik üzerinden yapılırsa hastalardan tedavi sonrasında ücret talebinde bulunabiliyor. Böyle bir durumda hasta mahkeme yolu ile hak arayışına gidebiliyor. Bu nedenle hasta yakınlarının acil servis başvurularında imzalatılan metni okuması önem taşıyor. 

YEŞİL ALAN HASTALARINDAN ÜCRET TALEP EDİLİYOR

Acil servislerden ücret alınması Yeşil Alan Uygulaması Genelgesi’ne göre yapılıyor. Yeşil alan hafif yaralanma ve hastalık durumlarını ifade ediyor. Bu hastaların sağlık durumu sarı ve kırmızı alan hastalarına göre daha az aciliyet barındırıyor. Bu nedenle özel hastanelerde yeşil alan hastalarından ücret talep ediliyor. 

Özel hastanelere "salgını fırsata çevirdikleri" suçlaması

"Hastaneler lebaleb dolu. Wuhan olsak öpüp başımıza koyalım."

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Öztürk, kentteki durumu bu sözlerle özetliyor. Sadece İstanbul değil, Türkiye genelinde benzer bir tablo var. Resmi verilere göre 1 Mart-21 Nisan arasında 1 milyon 683 bin vaka ve 8 bin 44 ölüm tespit edildi. Pandeminin başından beri açıklanan toplam vakanın yüzde 38'i ve toplam ölümlerin yüzde 22'si son 51 günde gerçekleşti. Kamu hastanelerinde yer bulunamıyor, solunum güçlüğü çeken hastalar bile eve gönderiliyor. Özel hastaneler ise günlük 15 bin liraya varan ücret talep ediyor. Ödeme gücü olmayanlar tedavi edilemiyor. Artan şikâyetler üzerine bir rapor hazırlayan İstanbul Tabip Odası, özel hastanelerin salgını fırsata çevirdiğini savunarak devleti göreve çağırdı.

Peki hastadan bu kadar yüksek ücret talep edilmesinin yasal bir dayanağı var mı? Kamu kurumlarında yer bulamayıp özel hastaneye gitmek zorunda kalanlar ne yapacak, ne yapabilir? Özel hastanelerin yükümlülüğü nedir? DW Türkçe bu soruların cevabını araştırdı.

Yasal düzenleme nasıl?

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 9 Nisan 2020 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği'yle pandemi süresince pandemi olgularına yönelik tanı ve tedaviler "acil hal" kapsamına alınmış ve bu işlemlere ilişkin sağlık hizmetlerinden ilave ücret alınamayacağı hükme bağlanmıştı. Yoğun bakım ünitesinde yatan Covid-19 tanılı hastanın bir günlük paket fiyatını 1902 TL olarak belirleyen SGK da bu düzenleme uyarınca sağlık kurumlarına ödeme yapmaya başladı.

Ancak SGK, 29 Haziran 2020'de ise özel hastanelere ödeme yapılmayacağını duyurdu. Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Başkanı Reşat Bahat da "Sürekli zarar ederek hasta bakamayız" diyerek Covid hastalarını almayacaklarını açıkladı. Toplam 1417 özel hastane ile sözleşmesi bulunan SGK bunun üzerine 3 Eylül 2020'de bu kararını geri aldı ve özel hastanelere yeniden ödeme yapmaya başladı.

Bu arada özel hastanelerin, Covid dışı vaka ve işlemlerde hastadan yüzde 200 ilave ücret almasına izin verildi. Kamudakilerin neredeyse tamamı pandemi hastanesi ilan edildiği için özellikle risk gruplarındaki hastalar; kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek gibi kronik hastalığı olanlar ve yaşlılar, gebeler, onkoloji hastaları özellere yönelmek zorunda kaldı.

Aralık 2020 tarihli SGK Sağlık İstatistikleri verilerine göre özel hastanelerin hasta sayısı pandemi döneminde yüzde 17 azaldı, ancak fatura gelirleri arttı.

"Fatura isteyince fiyat düşüyor"

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Vedat Bulut, "Covid vakalarında ilave ücret alınamaz" hükmüne rağmen sistemin aslında nasıl işlediğini ise şöyle açıklıyor:

Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Vedat Bulut

"Paket uygulamalarda fiyatı değiştiremiyorlar. Onkolojik, kardiyolojik tedavilerde de paket fiyatlar var, farklı bir ücret uygulanamıyor. Ancak özel oda adı altında, yahut yoğun bakımda yattığı dönem için özel bakım adı altında yüksek ücret talep ediliyor. 15 bin lira, 30 bin lira ek ücretler istendiğine dair şikâyetler geliyor TTB’ye. Ama fatura istenirse bu fiyatlar düşüyor, çünkü çekiniyorlar."

Prof. Bulut, yüksek ücret talep edildiğinde bunun kayda alınmasını ya da "SGK'ya vereceğim" diyerek ayrıntılı fatura istenmesini öneriyor. Böylece mağdur olan kişi bulunduğu ilin tabip odası, TTB ya da tüketici derneklerine başvurarak parasını geri alma imkanına sahip olabiliyor.

"SGK istese yaptırım uygular"

Özel hastanelerin hiçbir zaman yüzde 200'lük ilave ücretle yetinmediğini söyleyen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Osman Öztürk de esas sorumlunun SGK olduğu kanısında:

"Hangi hastane almıyor ki? Almayan varsa çıksın desin ki, 'Ben korona hastasından, SGK'dan aldığımın dışında para almıyorum!'. Biz de tabip odası olarak ilan edelim, reklamı olur ama olsun, topluma faydamız olsun. Ama yok!.. Doymuyorlar, hakikaten doymuyorlar. Bu çok gayri insani, gayri vicdani, gayri ahlaki. Ama burada esas sorumluluk SGK'nın. Denetlemiyor, sonra vatandaşa diyor ki hakkını ara. Hakkını aramak o kadar kolay mı bu memlekette? Senin hastan içeride yatıyor, sen diyeceksin ki para vermem! Hastana kim nasıl bakacak, ne kadar bakacak, içi rahat edebilir mi bir hasta yakınının? Mecburen oradan buradan bulup buluşturup veriyor. Nasıl arayacaksın hakkını? Bunu kullanarak alıyorlar. Yasal olarak hakları yok ama alıyorlar."

Dr. Öztürk'ün, "Denetim yapılmıyor mu?" sorusuna verdiği cevap şöyle:

"Hepsini denetlemesi gerekmez. Asıl mesele yaptırım uygulamıyor. 5510 sayılı kanunun ilk halinde deniyor ki ‘Eğer ilave ücret alıyorsa, SGK sözleşmeyi iptal eder'. Bin lira alan var, 5 bin, 10 bin, 15 bin alan var, tutturabildikleri kadar. Bunlardan ikisini, üçünü iptal etsin SGK, hiçkimse yapamaz bir daha. Hiçbiri ayakta kalamaz. Zaten hastayı SGK gönderiyor, parayı ödüyor, bir de üstüne hastadan para almasını sağlıyor. Böyle olunca da istedikleri gibi hareket etme imkânı buluyor, vatandaşı da o çaresiz anında sıkıştırıyorlar."

TTB üyesi Dr. Osman Öztürk

"Bu sayede büyüdüler. Kendi başına ayakta durabilecek bir sektör değil ki burası. Besleme sektör, devletten beslenen bir sektör" eleştirisini yönelten Öztürk, SGK'nın sadece para cezası kestiğini, hastane sahiplerinin bunu zaten göze aldığını anlatıyor: "Hasta şikâyet ederse hemen arayıp parasını geri ödüyor. Ceza yese de kârlı. 'Ben buradan bin lira alacağıma 5 bin alırım, yakalanırsam da 500 veya bin neyse cezamı öderim, gerisi bana kalır', diyor. Hesap bu!"

OHSAD Başkanı Reşat Bahat ise DW Türkçe'nin, hastalardan usulsüzce alınan yüksek ücretlerle ilgili görüşme talebini cevapsız bıraktı.

"Sağlık sistemi çöktü, hekim hasta seçiyor"

Salgında bugünkü durumu anlatırken çaresizliğini saklayamayan Dr. Osman Öztürk, "Hastaneler lebaleb dolu. Sağlık Bakanı bir ara 'İstanbul Türkiye’nin Wuhan'ı' demişti. Valla şu anda Wuhan olsak öpüp başımıza koyacağız. Dolmuş taşmış vaziyette. Türkiye'de sağlık sistemi çöktü, çöktü. Bundan daha başka nasıl anlatılır, ne zaman söylenir bilmiyorum. Hastayı kabul edemiyorsunuz, ayaktan tedavi etmeye çalışıyorsunuz, öteki sedyede bekliyor" diyor.

Sözlerini "Bir hekim olarak bunları söylemek gerçekten çok ağır" diye sürdüren Dr. Öztürk, karşı karşıya kaldıkları durumu şöyle aktarıyor:

"Hekim hasta seçiyor. Niye seçiyor? Kendi keyfine göre seçmiyor ama diyor ki şunu alayım daha çok ihtiyacı var, o daha genç… Yapmak zorunda, çünkü yatak bu kadar, yatak yok… Geçen sene ilk pikte neredeyse test pozitif olan herkesi yatırdık. Kasım-Aralık'taki pikte yine çok yoğundu, bu sefer orta ağır vakaları yatırdık. Şu an için orta ağır vakalar falan yatırılmıyor, ona rağmen dolu. Bugünkü yoğun bakım hastane yatağı kapasitesini iki katına çıkarsanız ve orta ağır vakaları yatırsanız yine yetmeyecek."

Emine Algan

©️ Deutsche Welle Türkçe

Bize yazın

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası