Sivilce Kanaması Abdesti Bozar Mı

Mübarek üç aylar&#;n sonuncusu olan Ramazan ay&#; 13 Nisan itibariyle ba&#;lad&#;. Müslüman vatanda&#;lar ilk sahurlar&#;na 12 Nisan’&#; 13 Nisan gecesine ba&#;layan gece kalkt&#;lar. Bir ay boyunca tutulacak olan orucun ilk günü için vatanda&#;lar niyet etti. Ancak Ramazan ay&#;n&#;n en çok tart&#;&#;&#;lan ve ara&#;t&#;r&#;lan konular&#;ndan olan orucu nelerin bozdu&#;u sorusu da tekrar gündeme geldi.

S&#;V&#;LCE SIKMAK ORUCU BOZAR MI?

Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ili&#;kiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum b&#;rakmak oldu&#;u için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davran&#;&#;lar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her &#;eyi kapsam&#; içine al&#;r. Bu sebeple sivilce s&#;kmak orucu bozan bir durum de&#;ildir.

S&#;YAH NOKTA SIKMAK ORUCU VEYA ABDEST&#; BOZAR MI?

Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ili&#;kiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum b&#;rakmak oldu&#;u için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davran&#;&#;lar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her &#;eyi kapsam&#; içine al&#;r. Bu sebeple siyah nokta s&#;kmak orucu veya abdesti bozan bir durum de&#;ildir.

ORUCU BOZAN DURUMLAR NELERD&#;R?

Diyanet Ba&#;kanl&#;&#;&#;, orucu etkileyen ve etkilemeyen di&#;er durumlarla ilgili &#;u bilgileri payla&#;t&#;:

• Unutarak yemek içmek orucu bozmaz. Hz. Peygamber (s.a.s.), "Bir kimse oruçlu oldu&#;unu unutarak yer, içerse orucunu tamamlas&#;n, bozmas&#;n. Çünkü onu, Allah yedirmi&#;, içirmi&#;tir." (Buhârî, Savm, 26) buyurmu&#;tur. Unutarak yiyip içen kimse, oruçlu oldu&#;unu hat&#;rlarsa hemen a&#;z&#;ndakileri ç&#;kar&#;p a&#;z&#;n&#; y&#;kamal&#; ve orucuna devam etmelidir. Oruçlu oldu&#;u hat&#;rland&#;ktan sonra mideye bir &#;ey inerse, oruç bozulur.
• Miktar&#; ne olursa olsun kendili&#;inden gelen kusuntu orucu bozmaz. Ayn&#; &#;ekilde mideden ans&#;z&#;n a&#;za yükselip tekrar mideye dönen &#;eyler de oruca zarar vermez. Ki&#;inin kendi iste&#;i ile a&#;&#;z dolusu kusmas&#; hâlinde ise oruç bozulur.
• Anestezi, nefes yolu veya i&#;ne ile vücuda ilaç verilerek olu&#;turulmaktad&#;r. Nefes yolu veya i&#;ne ile yap&#;lan anestezi, mideye ula&#;mad&#;&#;&#; gibi, yeme-içme anlam&#; da ta&#;&#;mamaktad&#;r. Ancak bölgesel ve genel anestezide, acil durumlarda ilaç ve s&#;v&#; vermek amac&#;yla damar yolu aç&#;larak, bu aç&#;kl&#;k i&#;lem süresince serum vermek suretiyle sa&#;lanmaktad&#;r. Bu itibarla, lokal anestezi (s&#;n&#;rl&#; uyu&#;turma) orucun s&#;hhatine engel de&#;ildir. Bölgesel ve genel anestezide serum verildi&#;i için oruç bozulur.

• Ramazan'da oruçlu iken kan verenin orucu bozulmaz. Vücuda kan almak ise, beslenme, g&#;da alma kapsam&#;na girdi&#;i için orucu bozar.
• Dinimiz, hasta olan ve tedavi sürecinde bulunan ki&#;ilerin oruç tutmamalar&#;na ruhsat vermektedir. Bu nedenle, tedavisi devam eden ki&#;iler, sa&#;l&#;klar&#;na kavu&#;up, tedavileri tamamlan&#;ncaya kadar oruçlar&#;n&#; erteleyebilirler. Oruçlu bir kimse me&#;ru bir mazaret olmaks&#;z&#;n g&#;da veya ilaç cinsinden bir &#;eyi ister su ile, ister susuz olarak yer veya içerse orucu bozulur.
• Ast&#;m hastalar&#;n&#;n kulland&#;&#;&#; spreyin; göz, kulak ve burun damlas&#;n&#;n; kulak zar&#;nda delik bulunmayanlar&#;n kulak y&#;katmas&#; orucu bozmaz.
• A&#;&#;z ve burundan vücuda girip mideye ula&#;an her &#;ey orucu bozar. Bu nedenle, a&#;&#;z kokusunu engellemek ve di&#; a&#;r&#;s&#;n&#; gidermek amac&#; ile a&#;za s&#;k&#;lan sprey veya herhangi ilaçlar yutulur da mideye ula&#;&#;rsa orucu bozar, yutulmazsa bozmaz.
• Sak&#;z içerisinde tükürükle çözülen maddelerin bulunmas&#;ndan dolay&#;, ne kadar dikkat edilirse edilsin bunlar&#;n yutulmas&#;ndan kaç&#;nmak zor oldu&#;undan, bu tür sak&#;z çi&#;nemek orucu bozar.
• Sigara içmek orucu bozar ancak nikotin band&#; orucu bozmaz.
• &#;eker hastalar&#;n&#;n kulland&#;klar&#; insülin i&#;nesi g&#;da ya da uyar&#;c&#; olmad&#;&#;&#; için orucu bozmaz.
• Göze damla damlatmak yeme içme yani g&#;dalanma anlam&#; da ta&#;&#;mad&#;&#;&#;ndan dolay&#; orucu bozmaz.
• Hastaya herhangi bir s&#;v&#; maddesi verilmeden gerçekle&#;tirilen hemodiyalizde oruç bozulmaz. Ancak vücuda g&#;da içerikli s&#;v&#; verilen diyalizlerde oruç bozulur.
• Tahlil amac&#;yla vücudun herhangi bir organ&#;ndan parça al&#;nmas&#; (biyopsi),orucu bozmaz.
• Di&#; kanamas&#; orucu bozmaz. Yaln&#;z di&#;ten ç&#;kan kan, kar&#;&#;t&#;&#;&#; tükürü&#;e e&#;it veya daha fazla ise yutulmas&#; hâlinde oruç bozulur ve kaza edilmesi gerekir.
• A&#;&#;z ve burundan su kaç&#;rmamak kayd&#;yla denize girmekle oruç bozulmaz.

ANASAYFAYA DÖNMEK &#;Ç&#;N TIKLAYINIZ

Yapılacak ibadet sırasında temiz ve düzenli olmak için alınan abdest; vücuttan kan akması, kusmak, kan tükürmek, uyumak, bayılmak gibi belirli koşullarda bozuluyor ve tazelenmesi gerekiyor. Bu nedenleri öğrenmek isteyen vatandaşlar ise sivilce sıkmak abdesti bozar mı sorusunu araştırıyor. Sivilce görüntüsünden rahatsız olan insanlar ise yüzlerini ve ciltlerini belirli şekillerde temizlemek istiyor. Bu aşamada sivilce patlatmak abdesti bozar mı sorunu ortaya çıkıyor. Abdest esnasında yüzü yıkarken "sivilce patlarsa abdest bozulur mu" gibi sorularınızın cevapları bu içerikte bulabilirsiniz.

Sivilce Sıkmak Abdesti Bozar Mı?

Genellikle yüz çevresinde bulunan sivilcenin patlaması sonucunda içinden iltihap ve kan karışımı bir sıvı çıkar. Bu gibi durumlar sonucunda oluşan sivilce sıkmak abdesti bozar mı sorusunun cevabı ise şu şekildedir:
Sivilcenin patlaması sonucunda ortaya çıkan kan veya iltihap eğer cilt üzerinde bir pıhtı gibi kalır ve akmazsa abdest bozulmamaktadır. Ancak sivilceden çıkan bu sıvılar akar ve deri üzerinde dağılırsa abdest bozulur. Dinimize göre deriden kan ve iltihap gibi sıvıların çıkması abdesti bozmaktadır. Örneğin; göz hastalığı nedeniyle gözlerden ağrıyla yaş akması, kulaktan veya burundan gelen kan ve irinin akması abdesti bozan haller arasında bulunmaktadır.

İçi İltihap Dolu Sivilce Patlatınca Abdest Bozulur Mu?

Sivilceler bazen kendiliğinden patlar bazen de müdahale edilerek ciltten temizlenir. Bu aşamada ise Müslümanların kafasında sivilce patlatmak abdesti bozar mı, sivilce patlarsa abdest bozulur mu gibi sorular oluşur. Konuya ilişkin açıklama ise sivilcenin içinde bulunan iltihap veya kan akmadığı sürece abdestin bozulmayacağı yöndedir. Eğer bu sıvılar cilt üzerinde akar ve taşarsa abdestin tazelenmesi gerekir.

Sivilce sıkma abdesti bozar mı?

Bilinçli ya da bilinçsiz şekilde patlayan sivilcelerde kan veyahut irin akışı yayılırsa abdest bozulur. Ancak, kan veya irin yani sivilceden çıkan su sabit üzerinde kalır da akmazsa abdeste engel olmaz.

Sürekli sulanan yara abdesti bozar mı?

Vücuttan çıkan kan akmadığı veya çıktığı yerin çevresine dağılmadığı sürece abdesti bozmaz. Yaradan çıkan irin ve sarı su da böyledir. Çıktığı yerin dışına kendiliğinden dağılmayan bu sıvıların silinmesi halinde de abdest bozulmaz.

Sivilceden sonra çıkan su abdesti bozar mı?

Kan ya da irin sivilcenin üzerinde kalır ve akmaz ise o zaman abdest bozulmaz. Tabii bu durum genelde gerçekleşmez. Daha çok vücudun herhangi bir yerinde sivilce patladığı vakit mutlaka sıvı belli bir noktaya kadar akar. Bu da cilde temas ederek gözeneklerden giriş yapar ve abdesti bozar.

Kan toplayan sivilce nasıl geçer?

Elma sirkesi ile kistik sivilcelerinizi gidermek adına bir pamuğa birkaç damla elma sirkesi damlatın. Ardından pamukla cildinizdeki kistik sivilceleri güzelce silin. Birkaç saat bekledikten sonra cildinizi durulayın. Bu işlemi etkili bir sonuç elde edene dek, her gün düzenli olarak birkaç hafta boyunca tekrarlayın.

Ne kadar irin abdesti bozar?

Sivilce sıkmak orucu bozar mı?

Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her şeyi kapsamı içine alır. Bu sebeple sivilce sıkmak orucu bozan bir durum değildir.

Açık yarası olan namaz kılabilir mi?

Şöyle ki, dinmeyen burun kanaması, yaradan kan sızması, idrar tutamama, devamlı yellenme gibi bedenî rahatsızlıklar, en az bir namaz vakti süresince devam etmesi halinde, özür olarak kabul edilmiştir.

Iltihaplı akıntı abdesti bozar mı?

Kur&#;an-ı Kerim&#;e göre idrar ile dışkı ve gaz çıkarma durumunda abdest bozulmaktadır. Bunun yanında kadınlardan gelen adet, lohusalık gibi durumlarda kan gelmesi halinde de abdest bozulmaktadır. Fakat vajinadan gelen diğer akıntıların abdesti bozup bozmadığı ile ilgili olarak bir delil yoktur.

Sivilce siyah nokta sıkmak abdesti bozar mı?

Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mutat olan her şeyi kapsamı içine alır. Bu sebeple siyah nokta sıkmak orucu veya abdesti bozan bir durum değildir.

Ne kadar kan abdesti bozar?

Vücuttan çıkan kan akmadığı veya çıktığı yerin çevresine dağılmadığı sürece abdesti bozmamaktadır. Ağızdan çıkan akıcı haldeki kan, tükürükten fazla veya ona eşit ise abdesti bozar. Vücuttan çıkan kan akmadığı veya çıktığı yerin çevresine dağılmadığı sürece abdesti bozmaz.

Cıbana ne iyi gelir?

Çıbana uygulanan sıcak pansuman hem ağrıyı azaltarak hem de olgunlaşma sürecini hızlandırarak iyi gelir. Tedavisinde çıban üstüne sürülen antibiyotikli merhemler, antiseptikler ve ağızdan antibiyotikler kullanılmaktadır. Gerekli durumlarda olgunlaşan çıban kesilip içindeki irin akıtılarak da tedavi edilmektedir.

Vajinadan gelen iltihap abdesti bozar mı?

Kendi cinsel organına dokunmak abdesti bozar mı?

Cinsel organa dokunmak Hanefilere göre abdesti bozmaz. Çünkü cinsel organa dokunmakla vücudun herhangi bir organına dokunmak hüküm bakımında aynıdır.

Siyah nokta sıkmak orucu bozar mı?

Hanefî ve Hanbelî mezhebinde gusl abdestinde ağzın içini yıkamak farz ise de, Mâlikî ve Şâfiî mezhebinde farz değildir. Bir kimsenin bir ameli, bir ibâdeti dört mezhebden birine göre sahih ise, tamamdır, bir şey lâzım gelmez. Hele bu iki mezhepten birini taklit ederse hiç mesele kalmaz. Gusl abdesti alıp, namaz kılan birine, ağzında diş dolgusu veya kaplaması olduğu için gusl abdestinin ve namazlarının sahih olmayacağını söylemek yerine, kurtuluş yolu bildirmek gerekir. Kaplama ve dolgusu olan Hanefîler böylece, “Ümmetimin müctehidleri arasındaki ayrılık, rahmet-i ilahiyyedir” hadîs-i şerifindeki rahmete kavuşurlar inşallah. İbâdet yapmakta veya haramdan sakınmakta harac (zorluk) olunca, harac bulunmayan başka bir mezhebi taklid etmek usul-i fıkh kâidesidir.

Bazı âlimler diş dolgusu ve kaplamayı sıhhati muhafaza çerçevesinde câiz görür; ama dişe yapışıp altına su geçmeyen hamurun gusle mâni olduğu istikametindeki Hanefî kavline kıyasen, bu kişinin guslünün Hanefî mezhebine göre câiz olmayacağından, Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklid etmesi gerektiğini söyler. Nitekim bir talebesi Abdülhakîm Arvâsî’ye gelip “Ben bugün Bayezid Câmii’nde bir vâiz dinledim. Ağzında kaplama dişi olanların guslü sahih olmaz. Binaenaleyh cünüplükten kurtulmazlar” dediğini nakletmiş. Abdülhakîm Efendi ise, “Doğru söylemiş, ama noksan söylemiş. Eğer Şâfiî mezhebini taklid ederse cünüplükten kurtulur” buyurmuş. Abdülhakîm Efendi’nin talebelerinden Hüseyn Hilmi Işık Efendi de hocasının bu fetvâsını nakleder. Deriye yapışan mumun ve ağza yapışan hamurun altına su geçirmediği için gusle mâni olduğu hükmüne dayandırarak müdafaa eder.

Seyyid Abdülhakîm Efendi, gayrı matbu Namaz Risâlesi’nde buyuruyor ki: “Ağzın ve burnun içini yıkamak, ya’ni buralara suyu îsâl etmek Şâfiî’de farz değildir. Hanefî mezhebinde ise, buralara suyu îsâl etmek farzdır. Bunun içindir ki, Hanefî mezhebinde olanlar, dişlerini kaplatamazlar ve doldurtamazlar. Çünki buralara su isabet etmez. Dişini kaplatan veya doldurtan, Şâfiî mezhebini taklid eder.” Gusl abdestinde, Hanefî mezhebine göre ağzın içini yıkamak farz olduğundan, diş dolduran veya kaplatanların Mâlikî veya Şâfiî mezhebini taklid etmeleri lâzımdır. Zira bu iki mezhebde guslederken ağzın içini yıkamak farz değildir. Hilmi Işık, Seâdet-i Ebediyye, s

Diş dolgusu ve kaplaması son zamanlarda ortaya çıkmış bir meseledir. Osmanlı ulemâsından Bolvadinli müderris Yunuszâde Vehbi Efendi gibi zâtlar da diş kaplaması ve dolgusunun, gusül abdesitine mani olduğu yolunda fetvâ vermiştir. (İctihada Dair, Sırat-ı Müstekim, Cilt: 3, Aded: 57, 24 Eylül , Sahife: 74) Ömer Nasuhi Bilmen’in de son günlerinde bu fetvâyı kabul ettiğini kendisinden bizzat nakleden -Prof. Dr. Zeki Çıkman, Prof. Dr. Mustafa Çetin Varlık, Süleyman Kuku gibi- bazı zâtlardan işittik.

Bazıları ise cebîre ve örgülü saça kıyasen diş dolgusunun gusle mâni olmadığını söylemiştir. Diyânet de buna itibar etmiştir. Çoklarının delil getirdiği üzere Said Nursî, senesinde kendisine sorulan bir sual üzerine “Bu bir ictihadî mesele olduğu ve ben de müctehid olmadığım halde..” diyerek başladığı cevabda, diş dolgusunu yaranın sargısına benzetip, umumî belvâ olarak görüyor ve kendi mezhebi olan Şâfiî ictihadına uygun olarak cevaz veriyor. Mamafih Said Nursî'nin nin son zamanlarında kendisini ziyarete gelen bazı talebelerine [yanlış hatırlamıyorsam Hulusi Yahyagil’e], diş kaplatmanın Hanefîler için zor olacağını söylediğini; bunu işitenlerin kaplama dişlerini söktürdüklerini talebesinden hemşehrimiz merhum Hamza Emek'ten bizzat dinledik.

Osmanlılar zamanında önceleri diş kaplamasının gusle mâni olduğuna dair fetvânın câri olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Şeyhülislamlık diş doldurtanın gusül abdestinin sahih olmadığına 'de fetva vermiştir. Fetvâ sûreti: “Boş dişlerini doldurma ve kaplamada cevâz-ı şer’î var mıdır? Yoktur. (25 Eylül /m)” İstanbul Müftülüğü, Fetvâhâne-i Âli Defterleri, Numaralı Defter, No: Bu tarihte Musa Kâzım Efendi şeyhülislâmlık makamındadır. Bazılarının iddia ettiği ve Mecmua-ı Cedide adlı fetva kitabında neşrettiği cevaz fetvasının doğru olmadığı anlaşılmaktadır.

Tek Parti devrinde Maarif Vekâleti tarafından çıkartılan "Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine - Nasıldı Nasıl Oldu?" adlı kitapta, Osmanlı Müslümanları, diş dolgusunun Hanefî mezhebinde gusle mâni olduğuna inandıkları için alaya alınır. İttihat ve Terakki devrinde, modernistlerin neşr vasıtası hükmündeki Sebilürreşâd mecmuasında yazı yazan İzmirli İsmail Hakkı tarafından mesele mugâlata mevzuu hâline getirilmiş; sonra da bir cevaz fetvâsı elde edilmiştir. Bu fetvâ, şeyhülislâmlıkta fetvâ müsevvidi Ali Murtedâ tarafından Mecmua-i Cedîde adlı fetvâ mecmuasının yeni baskısında neşredilmiştir. Sonradan diş dolgu ve kaplamasının gusle mâni olmadığını söyleyenler de, hep bu fetvâ denilen söze dayanmışlardır. Fetvânın altına da önce Hasen Hayrullah, sonra Hasen Fehmi Efendilerin ismi yazılmıştır. Halbuki bu iki isim, Mecmua-i Cedide’nin ilk baskısı sırasında şeyhülislâm idiler. O baskıda ise bu fetvâ yoktur. İkinci baskısı yapılırken eklenmiştir. Bu zamanda da şeyhülislâmlık makamında -masonlukla da itham edilmiş olan- Musa Kâzım Efendi oturmakta idi. Öyleyse burada da bir ilmî sahtekârlık mevzubahistir. Zira Muallim Cevdet, şeyhülislâmlığın, diş dolgusunun gusle mâni olduğu fetvâsından bahsediyor. ( tarihli bu makale, Mektep ve Medrese adlı kitapta vardır.) Demek ki şeyhülislâmlığın, diş dolgusunun gusle mâni olduğuna fetvâ verdiği; İttihatçılar zamanında, bu fetvânın değiştirildiği anlaşılmaktadır

Şurası bir hakikattir ki, Hanefî mezhebi ihtiyat üzerine kuruludur. İki kavil ile karşılaşınca, ahzü bi’l-ehvat (ihtiyatlı olanı almak) mezhebin kaidesidir. Meselâ İmam Ebu Hanife, seferîlik için bildirilen muhtelif mesafelerden en uzun olanına itibar etmiştir. Zira üç günlük seferde namaz kısaltıldığı için uzun olanı almayı ihtiyatlı görmüştür. Mehrin asgari mikdarında, hırsızlık haddinde cezanın infazı için malın taşıması gereken kıymette de ihtiyatlı olanı esas almıştır. Diş dolgusu ve kaplaması hususunda adem-i cevaz fetvası verilirse, bu fetvâ doğru olmasa bile, mükellefin kaybedeceği bir şey olmadığı gibi, mezheblerin hilafından çıktığı için müstehab sevabı alır. Ama eğer adem-i cevâz fetvâsı doğru ise, mükellefin guslü, binaenaleyh namazı sahih olmamak tehlikesi vardır.