Ankaragücü Başkanları

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Seçimli Genel Kurulu'na katılan Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Genelde futbol kulüpleri ve başkanlarının eleştirilerinin başkanla ilgili değil, kurullarla ilgili olduğunu ifade eden Koca, "Başkan 1 yıl önce olağanüstü genel kurul ile göreve geldi. Ekip bütünüyle kendisinin kurduğu bir ekip değildi. Orada yaşanan sıkıntıların daha sonra yaşanmaması ile ilgili ve kurullarla ilgili yapılan hataları artık futbolun kaldıramadığını başkana ilettik. Eleştirilerimizin geneli buna dönüktü. Başkan da kongreden önce kulüpler birliği ile yaptığı değerlendirmede bunun dikkate alınacağını ve bu süreçte kulüplerle birlikte çalışmaya açık olduğunu, beraber bir mekanizma kurularak ortak çalışma için alan açtı. Biz de buna sıcak baktık. Biz bu dönemin böyle olmayacağına inanıyoruz. En büyük sıkıntı uzun vadede futbolun ilgili alanlarına yatırım yapılmadığı için bu sıkıntılar devam ediyor. hakemle Süper Lig'i yönetmeniz gerekiyor bu yetmez. Alternatiflerin çoğalması lazım. Alternatifler çoğalınca hakemlerin yaptığı hataların bedelini ödeyeceğini bilmesi ve keyfi kararlar olmaması lazım. Hata ayrı bir şey, yanlış başka bir şey. Biz de birçok kararların yanlış olduğuna inanıyoruz. VAR sistemi var ve bunun etkin kullanılması gerekir. Aynı pozisyonlarda bazı hakemlerin VAR'a gidip bazılarının gitmemesi doğru değil. Mete Kalkavan ile ilgili yaptığım eleştirilerde, Ümraniyespor maçında ciddi sıkıntılar yaşadık. Ondan önce Beşiktaş maçında aleyhimize penaltı verdi, sonraki hafta başka bir maçta aynı pozisyonda penaltı vermedi. Bunun kriterleri olması lazım. Aynı pozisyonda birisine penaltı verilmesi, birisine penaltı verilmemesinin bedelini karar verenlerin ödemesi lazım. Hem hakemin hem de hakemi atayan mekanizmanın ödemesi lazım. Denetimsiz her şey çürür" dedi.

"KULÜP BAŞKANLARI İLKELİ VE KARARLI OLMALI"
Yayın gelirlerinin düşük olmasına ilişkin konuşan Koca, ligin marka değeri olmayan bir lige dönüştüğünü belirterek, "Marka değeri de olmazsa size kimse para vermez. Bu futbolun paydaşlarının sorunu. Başta da kulüp başkanları. Kulüp başkanlarının ortak karar alması lazım, tribünlere oynamaması lazım, popülizm yapmamanız lazım. Bunu yaptıkça futbolun diğer paydaşları bizle top oynar, oyun oynar. Kulüp başkanlarının ilkeli ve kararlı olması lazım. Biz doğruların yanında camiamızı karşımıza alarak kararlar verdik, yeter ki doğru olduğuna inanalım. Tribünler şova dönük kararlar alınmasını bekler ama bu doğru değil" diye konuştu.

"YAYIN GELİRLERİNİN ARTMASI LAZIM"
Transfer makasının açıldığını ve sıkıntı yaşadıklarını belirten Koca, "Bu süreç böyle devam ederse yıl sonra birçok kulüp batabilir. Yayın gelirlerinin artması lazım. Gelirlerin artması için marka değerinin yükselmesi lazım. Marka değerinin yükselmesi için kurulların hakem kararlarının ve federasyonun denetim mekanizmasını çok sıkı takip etmesi lazım. Siz çaba sarf ediyorsunuz, emek sarf ediyorsunuz, oyun oynuyorsunuz ama bir hakemin kararlarıyla bütün çabalarınız yerle bir oluyor. Motivasyon kalır mı? Camiada da kalmaz, taraftarda da kalmaz, yöneticide de kalmaz, başkanda da kalmaz. Herkes için motivasyonlarını canlı tutacak atmosferlerin oluşturulması gerekiyor" dedi.

"ŞU ANDA OYUNCU İLE GÖRÜŞÜYORUZ"
Koca, transferle ilgili bütün çalışmaları yaptıklarını belirterek, "Ankaragücü önümüzdeki yıl daha iyi bir kadroyla sahneye çıkacak. Bunun maddi külfeti de baya fazla oldu. Bütün Ankara'yı kulübe katkısı için ayağa kaldıracağız. Başkentin bu yerlerde olmaması için herkesin elini taşın altına koyması gelir. Başkent medyası ve iş adamlarıyla bir araya gelip tekrar bir kampanya başlatmamız gerekiyor. Şu anda oyuncu ile görüşüyoruz, ihtiyacımız olan da o. Kiralık oyuncuların da çoğu gitti" dedi.

Kuruluş

Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul çapında maçların yapıldığı İstanbul Ligi sürmekteyken savunma sanayisinde çalışan işçi futbolcular ile buralara işçi yetiştiren meslek okullarında okuyan gençler kendi kulüplerini kurmak için girişimlerde bulunurlar. İmalat-ı Harbiye Mektebinin son sınıf öğrencilerinden Şükrü Abbas öncülüğündeki Turan Sanatkarangücü ile Agâh Orhan öncülüğündeki Altınörs İdmanyurdu aynı tarihte, 31 Ağustos günü kurulmuştur. İki kulüplü bir birleşmeyle kurulduğu için kulübün kurucu iki başkanı vardır. Bu başkanlar Kazım Bey ve Hasan Muslihiddin Bey’dir. Daha sonra birleşecek olan iki takım ilk maçlarını birbirlerine karşı yaparlar. 4 Nisan günü yapılan maç berabere devam eden maç çıkan olaylar nedeniyle tamamlanamamıştır. Bu dönemde sendikal faaliyette bulunarak işçi haklarını savunan çevrelerle kulüpler yakın temas halindedir.

İşgal yılları, Ankara ve Kurtuluş Savaşı

Altınörs İdmanyurdu ve Turan Sanatkarangücü, kuruluşuna öncülük ettikleri Cuma Ligi’nde kesintili de olsa oynadıktan sonra I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle oluşan yenilgi koşullarında spora ara vermek durumunda kalırlar. Kulüplerin tarihinde İstanbul’daki işgalcilerle yapılan maçlara dair bir kayıt bulunmaması, işgalcilerle maç yapılmasının reddedilmesiyle açıklanır. Kulüplerin etkin olduğu silah fabrikalarının yabancı askerler tarafından basılması ve Kuva-yi Milliye hareketine desteğin engellenmesi üzerinde kulüpler Anadolu’ya geçme kararı alır. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında çok zor koşullarda orduya silah ve cephane sağlayan İmalat-ı Harbiye işçilerinin bazıları savaş sırasında hayatını da kaybedecektir.

Yeni kurulan Cumhuriyet ve başkentte Ankaragücü

Kazanılan bağımsızlığın ardından ilan edilen cumhuriyetin başkenti yeniden kurulurken, Ankaragücü’nün de temelleri atılır. yılından itibaren Ankara’da bulunan iki klüp yılından itibaren yeniden faaliyete geçer. Başkent Ankara’da ilk resmî futbol maçı 26 Ekim günü bugünkü Cebeci İnönü Stadyumu’nun bulunduğu yerde yapılan maçta Anadolu Sanatkarangücü askeri takım olan Talimgâhgücü’nü yener. Başkentin gelişmesi ve özellikle işçilerin artmasıyla birlikte sonradan Ankaragücü adını alacak kulübe destek artar. Fabrikalar çerçevesinde dayanışma sandıklarıyla, işçi örgütleriyle birlikte gelişen kulüp sosyal alanda da faaliyet gösterecek, o dönemde ilgi çeken bir bando takımı kuracaktır. Ankara’da kurulan ilk futbol ligi sezonuyla açılırken iki kulüp Anadolu-Turan Sanatkarangücü olarak birlikte katılır. Bu dönemden sonra çeşitli farklı isimler altında mücadele edilecektir. yılında bugünkü adı olan Ankaragücü adını alacak olan mahalli Ankara Liginde çok kez şampiyon olacaktır. Profesyonel milli ligin kurulmasıyla bugüne dek gelen macerasına devam edecektir.

Arma

İmalat-ı Harbiye çalışanları tarafından desteklenen ve çalışanların bizzat oynadıkları Ankaragücü arması da kuruluşu ile örtüşen bir semboldür. İmalat-ı Harbiye yani günümüz anlamıyla savaş malzemesi üretimi yapan devlet menşeili kuruluşun adıyla paralel olarak yatık bir mermiden esinlenerek çizilen logo asaleti ve vatanı müdafaayı funduszeue.infoıca şehit veren iki takımdan birisi olan Ankaragücü, “Milli Mücadele” yıllarında ülkeye yaptığı hizmetlerle ön plana çıkmıştır.