matematikcinin aski şiir / Hi Sevgili Friends,Hi Boş Vakti Olupta Boşa Harcayanlar.. Herkese Hay!: Bir Matematikçinin Aşkı.

Matematikcinin Aski Şiir

matematikcinin aski şiir

Bir Matematikçinin Aşkı.

Boyutsuz Aşkıma merhaba, 
Reel sayılar kümesinin son sayısı. 
Karmaşık sayılar gibi karışık, 
Sonsuz gibi anlaşılmaz sevgilim, nasılsın? 
Noktanın temel tanımı "CANIM" inan;
Sıfırın icadı kadar özledim Seni.
Asal sayılar gibi yalınız, e sayısı gibi sensizim. 
Keşke şuan yanımda olsaydın; 
O zaman Gözlerimden gözlerine bir ağ bağlantılı yol kurar, 
Göz yaşlarımın ıraksak mı? Yakınsak mı? olduğunu anlayacaktım. 
Zaten her bakışın negatif uzunlukta, mutlak değerin ise; 
hep sıfırdan küçük çıkıyor, 
Sanal mısın? Gerçek misin? Çözemiyorum. 
Sanki 4 boyutlu bir uzaydayım ve 
Seni düşündükçe boyutlarda kayboluyorum. 
Sensiz metrik uzayda, kapalı bir küme gibiyim. 
Açık bir küme olmak için, her gün Seni bekliyorum.
Artık herkes biliyor, ikimizin çarpılabilir tek matrisler olduğumuzu ve her birimizin Transpozesinin birbirine eşit olduğunu. 
Kalbim; iki kanatlı bir hiperboloid gibi Seni bekleyecek. 
Nereye gidersen git, bir parametre gibi peşinde olacağım. 
Eğer Sen; koordinat sisteminin x-ekseni olursan, ben de y-ekseni olurum. 
O halde Seni, sıfır noktasında bulabilirim. 
Eğer Sen; n-bilinmeyenli bir denklem olursan, ben de bu denklemin n-tane kökü olurum. 
Benden kaçamazsın. 
Sevgilim; her geçen saniye, 
Sana olan sevgim pi sayısı gibi sonsuza gidiyor. 
Ne olur gel, gel de çözeyim belirsizlik kavramını 
Hiçbir fonksiyon, Seni bana unutturamaz. 
Paralel iki doğru olsak bile, bir gün mutlaka sonsuzda buluşacağız.


"CANIM SEVGİLİM, HERZAMAN AKLIMDASIN"

 

MATEMATİKÇİNİN AŞK MEKTUBU

Türev tanem, bir tanem bir sigma işareti kadar kıvrak bir Pi sayısı kadar sonsuzsun sevgilim.

 

Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna ulaşıyor. Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor. Kalem gibi kaşların, trigonometri gibi karışık saçların, tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor.

 

Çarpanlarına ayrılamayan denklemler gibi nazlanma. Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor. Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz. Eğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kurallarıyla izleyeceğim.

 

Seninle bir daire olalım. Merkezde ben, etrafta eşit uzaklıklarda sen. Nereye bakarsam seni göreyim. Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz kiriş olsun. Birbirimize o kadar yakın olalım ki, yarı çaplarımızın limiti sıfıra yaklaşsın.

 

Şu anda y=ax+bx+c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız. Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli ‘k’ sabiti kadar bağlıyım.

 

Hiçbir parantez bizi ayıramaz!!!

*On dokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği mezuniyet yıllığından alınmıştır.

 

Giriş 

<<<<<<<<<<<< TARİHÇİNİN AŞKI >>>>>>>>>>

<<<<<<<<<<<< TARİHÇİNİN AŞKI >>>>>>>>>>

Şiirin hikayesini görmek için tıklayın

ÜNÜVERSİTEDEYKEN MATEMATİK BÖLÜMÜNDEKİ ARKADAŞLARIM MATEMATİKÇİNİN AŞKI DİYE BİR ŞİİR YAZMIŞLARDI BENDE TARİHÇİNİN AŞKI OLMAZMI DİYE ONLARA KARŞI TARİH BÖLÜMÜ ARKADAŞLARIMIN KATKILARIYLA BU ŞİİRİ YAZMIŞTIMSEVGİLERİMLE..



Kleopatram,birtanem,
Bir hiyeroğlif harfi kadar kıvrak,
Bir piramit kadar,muhteşemsin sevgilim…
Sana olan sevgim,miladi yılların sonsuzluğuna dayanıyor,
Bir bakışın Hitit güneşi gibi kalbimi yakıyor,
Ahh o oğuz kağanın yayı gibi kaşların,
Savaş meydanları gibi karışık saçların,
Hele o kokun ,anavatanım gibi burnumda tütüyor..
Birtanem,Sevgiceğim,
Prut’taki gibi nazlanma, ne olursun,
Karlofça’daki gibi zor şartlar koyma ,
Seni öylesine özledim ki dayanmak çok zor geliyor bana….
Eğer böyle benden hep kaçarsan,
Seni Kanuni gibi izliyeceğim,adına kanun nameler yazacağım.
Sana kavuşabilmek için istersen Romayı bile yakacağım,
Ne olursun sevgilim,Tac Mahal gibi seninle bir tapınak olalım,
Sevgimizi ölümsüzleştirelim,
Üzüntülerimiz savaş,Sevinçlerimiz barış olsun.
Birbirimizi o kadar çok sevelimki,
Aşkımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ gibi
Sonsuza kadar yaşasın…..

NİL NİLGÜN HAKVERDİ(NİLTÜRK47)



c)Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.












Fıkralar

KAÇ KİŞİ VAR?

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir biyolog bir kafeye oturmuş karşıdaki eve bakarlarken eve iki kişi girdiğini görürler. Bir müddet sonra evden üç kişi çıktığını gördüklerinde olayı şu şekilde yorumlarlar:

Fizikçi:           Gözlem hatası yaptım.

Biyolog:         İçerde ürediler.

Matematikçi: Eve bir kişi daha girerse içerde hiç kimse kalmayacak.

İSKOÇ KOYUNLARI

Bir mühendis, bir fizikçi ve bir matematikçi İskoçya'da trenin penceresinden bakarken siyah bir koyun görürler, mühendis hemen atılır

- İskoçya'daki tüm koyunlar siyah.

der. Fizikçi söze karışır

- İskoçya'daki bazı koyunlar siyah.

der ve matematikçi son noktayı koyar:

- İskoçya'da en az bir tarafı siyah olan en az bir tane koyun vardır.

ÇİFTE OLUMLAMA

Ünlü bir filozof dilbilim üzerine bir konuşma yapıyordu. Çifte olumsuzlamanın bazı dillerde olumlu bir anlamı varken bazılarında olumsuz bir anlam yol açtığını henüz belirtmiş ve fakat çifte olumlamanın hiçbir dilde olumsuz bir anlam ortaya çıkartmadığını anlatmaya başlamıştı ki arkalardan onu dinlemeye gelmiş ünlü bir matematikçinin sesi duyuldu:

- Tabi, tabi!..

YAZI - TURA

Bir matematik öğrencisi finale çalışamamıştır ve sınava girdiğinde bakar ki sorular doğru/yanlış tipinde. Ne yapacağı bellidir. Çıkarır bir bozuk para ve yazı-tura atarak imtihanı cevaplandırmaya başlar. Gözetmen de bir yandan takip etmektedir onu. Bu şekilde iki saat geçer. Herkes sınıfı terketmiştir fakat o hala yazı tura atmaktadır. Gözetmen dayanamaz ve gelip sorar:

- Sınava çalışmadığını ortada. Kitapçığı bile açmadın ve yazı-tura atarak cevaplandırıyorsun. Peki seni bu kadar uzun süre meşgul eden nedir?

Öğrenci hiç istifini bozmaz ve bozuk parayı fırlatmaya devam eder:

- Şşşt, cevapları kontrol ediyorum.

YARDIM TALEBİ

Çocuk babasından matematik ödevini yapmasına yardım etmesini ister ve

- Doğru olmaz oğlum.

cevabını alır fakat o ısrarlıdır:

- En azından dene baba

MATEMATİKÇİ

Balonla seyehat etmekte olan bir grup yolunu kaybeder ve biraz alçalarak aşağıdaki kişiye yaklaşırlar. İçlerinden biri aşağıya bağırır:

- Heyyy!.. Şu anda nerdeyiz?..

Aşağıdaki şahıs onlara şöyle bir bakar ve biraz düşünüp dalgın dalgın cevap verir:

- Bir balonun içinde ve oldukça alçaktasınız

Balondaki adam doğrulur ve arkadaşlarına:

- Biliyor musunuz bu adam matematikçi?..

der. Bunun üzerine balondaki diğer şahıslar bunu nerden anladığını sorduklarında şöyle yanıtlar:

- Birincisi, çok düşündü, ikincisi söylediği şey kesin olarak doğru Üçüncüsü, bir işe yaramıyor

TASAVVUR

Bir matematikçi ve bir mühendis ünlü bir fizikçinin seminerine katılırlar. Seminer Kulza-Klein teorisi üzerinedir ve 9 boyutlu uzayda cereyan eden bir takım işlemler içermektedir. Matematikçinin seminerden oldukça keyif alır görünmesine karşın, mühendis çok zorlanmaktadır. Başı çatlayacak derecede ağrımaya başlayınca dayanamaz sorar:

- Bu garip ve zor şeyleri nasıl anlayabiliyorsun?

Matematikçi gayet sakin cevap verir:

- Sadece olayı tasavvur ediyorum.

- 9 boyutlu bir uzayı nasıl tasavvur edebilirsin ki?

- Aslında çok kolay. Sadece  n  boyutlu bir uzay tasavvur ediyorum. Daha sonra  ' yi 9'a götürüyorum.

ASLAN AVI

Bir matematikçi Afrika'da aslan avlamaya çalışmaktadır. Sonunda bir tane aslan görür ve etrafına tel örgü çeker. Daha sonra da şöyle der:

- Burayı dışarısı olarak tanımlıyorum.

AZİM

İskoçun biri yolda giderken bir nal bulur ve sevinç içinde şöyle der:

- Geriye kaldı üç nal, bi at!..

İDDİA I

İki matematikçi aralarında tartışmaktadır. Bunlardan biri aslında matematiği herkesin az-çok bildiğini iddia ederken, diğeri de öyle olmayıp sadece eğitimini almış insanların bildiğini savunmaktadır. Sonunda bu meseleyi tartışarak halledemeyeceklerinin farkına varırlar ve teklifte bulunur herkesin bildiğini iddia eden:

- Şurada bir restoran var. Girelim oraya ve oradaki garson kıza x'in integralini soralım. Kabul ediyor musun?..

Diğeri hemen kabul eder. Öyle ya, x'in integralini bilen kaç tane garson kız vardır ki? Ne var ki, bu tartışmayı planlamış bulunan diğeri daha önceden garson kıza gidip, ona bir miktar karşılık önererek kendisine sorulacak olan soruya  x2/2  cevabı vermesi hususunda anlaşmıştır. Neyse, gelirler restorana ve o kızı görüp yanına gelirler. Kıza:

- Afedersiniz, size bir soru sorabilir miyiz?..

derler. Kız kabul edince de soruyu sorarlar. Garson kız pek fazla düşünmeden:

x2/

diye cevap verir. Biri kazanmanın sevinci, biri de kaybetmenin hüznüyle teşekkür ederek ayrılırlarken garson kız arkadan seslenir:

- Bir de C sabiti var

UÇAK YOLCULUĞU

İki matematikçi bir uçak seyahatine başlarlar. Havalandıktan bir saat sonra bir anons duyulur:

- Sayın yolcularımız. Uçağımızın dört motorundan biri arızalanmıştır. Endişe etmeyiniz. Üç motorla uçuşu tamamlayabiliriz. Fakat beş saat sürecek yolculuğumuz yedi saate uzamıştır.

Yola devam ederler. Kısa bir süre sonra yeni bir anons duyulur:

- Sayın yolcularımız. Uçağımızın sağlam olan üç motorundan biri arızalanmıştır. Endişe etmeyiniz. İki motorla uçuşu tamamlayabiliriz. Fakat yolculuğumuz on saate uzamıştır.

Derken az bir vakit sonra üçüncü anons:

- Sayın yolcularımız. Motorlarımızdan biri daha arızalanmıştır. Fakat paniğe kapılmayınız. Tek motorla da uçuşu tamamlayabiliriz. Ancak yolculuğumuz on sekiz saate uzamıştır.

Bu son anons üzerine matematikçilerden biri şöyle der:

- Umarım bu son motor da arızalanmaz. Yoksa sonsuza kadar burada kalacağız.

MİRAS TAKSİMİ

Zengin bir köy ağası vefat eder. Vasiyeti açılır. Mallarının yarısını büyük oğluna, dörtte birini ortanca oğluna ve beşte birini küçük oğluna bırakmıştır. Bütün mallar paylaşılır ancak geriye on dokuz at kalmıştır. 19'u ne ikiye, ne dörde, ne de beşe bölmek mümkündür. Köyün en akıllı adamına gidip akıl danışırlar. Adam da onlara yardımcı olabileceğini söyler. Der ki:

- Benim de bir atım var. Alın bunu size veriyorum. Oldu mu yirmi at? Yarısını sen al bakalım, on tane. Dörtte birini de ortanca kardeşin alsın, beş tane. Beşte birini de yani dört tanesini de en küçüğünüze verelim. On, beş daha onbeş. Dört daha ondokuz. Verin bakalım benim düldülü geriye.

NAZİ KAMPI

Hitler birgün kamplardan birini ziyaret ederken oradaki tutuklulardan birine sorar:

- 5, 3 daha kaç eder?

Mahkum 6 diye cevap verdiğinde yanındaki kurmaya döner ve kızgın bir ses tonuyla:

- Ne biçim toplama kampı bu?..

diye azarlar.

MESLEK SEÇİMİ

İki arkadaş hangi mesleği seçmeleri gerektiğine bir türlü karar veremezler ve bir danışmana giderler. Danışman bunların problem çözme yeteneklerinin oldukça iyi olduğunu farkeder ve şöyle bir deney yapar: İçinde bir gaz ocağı, bir masa ve masanın üstünde bir çaydanlık bulunan iki ayrı odaya onları sokar ve suyu kaynatmalarını ister. İki adam da aynı şekilde masanın üstünden çaydanlığı alıp ocağa koyar ve ocağı yakar. Danışman daha sonra onları aynı şekildeki iki ayrı odaya sokar fakat bu sefer çaydanlıklar masanın üstünde değil, yerdedir. İki arkadaştan biri çaydanlığı yerden alır, ocağa koyar ve ocağı yakar. Danışman ona mühendis olmasını, çünkü her problemi ayrıca çözme yeteneğine sahip olduğunu söyler. Diğer şahıs ise çaydanlığı önce masanın üstüne koyar, daha sonra masanın üstünden alıp ocağa koyar ve ocağı yakar. Danışman ona ise matematikçi olmasını, çünkü problemi daha önce çözülmüş bir probleme indirgediğini söyler.

DENEY

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir kimyacıyı bir ay süreliğine ayrı ayrı odalara kapatmışlar. Odalarda kilitli bir buzdolabı ve çeşitli araç gereç varmış. Bir ay sonunda odaların kapılarını açıp bakmışlar. Fizikçi mekanik bir makine yaparak buzdolabının kapısını kırmış ve karnını doyurmuş. Kimyacı çeşitli  elementleri karıştırarak bir sıvı yapıp buzdolabının kapısını eritmiş. Son olarak matematikçinin odasına girmişler. Matematikçinin kurumuş cesedi duvara dayanmış bir halde yerde kanla şunlar yazılıymış:

Teorem: Buzdolabını açamazsam ölürüm.
   İspat:     Buzdolabını açtığımı varsayalım

GOLF

Bir rahip, bir doktor ve bir matematikçi golf oynamak maksadıyla golf sahasına gittiklerinde görürler ki saha doludur. Fakat işin enteresan yanı o sırada oyun oynamakta olan yaşlı dört adam oldukça kötü oynamaktadırlar. Sonunda dayanamayıp yetkiliye şikayet ederler:

- Evet kabul ediyoruz, sıra onların fakat siz çok iyi bir kulüpsünüz. Bu kadar kötü bir oyunun oynanmasına nasıl seyirci kalabiliyorsunuz

Bunun üzerine yetkili o kişilerin kulübün ortaklarından olduklarını ve hepsinin kör olduğunu, bu yüzden o kadar kötü oynadıklarını söyleyince papaz pişmanlık ve mahcubiyet içerisinde:

- Ben papazım, lütfen herhangi bir ihtiyaçlarında beni şu kilisede bulsunlar

der ve apar topar gider. Doktor aynı şekilde:

- Ben dünyanın en ünlü göz doktorlarından biriyim. Herhangi bir şikayetlerinde onlara yardım etmeyi çok isterim

deyip hemen evine doğru yola koyulur. Matematikçi ise gayet soğukkanlı bir şekilde sorar:

- İyi de niye gece oynamıyorlar?..

KAYIP ANAHTARLAR

Bir pür, diğeri uygulamalı matematikçi olan iki kişi arabalarından inerler ve benzer şekilde elli metre yürüdükten sonra arabalarının anahtarlarını kaybettiklerini farkederler. Uygulamalı matematikçi arabasının yanına döner ve arabasının yanından tekrar başlayarak gitmiş olduğu yolu arar ve anahtarlarını bulur. Pür matematikçi ise yolun karanlık olmasından dolayı diğer uçtaki daha aydınlık bir yere gider ve anahtarlarını orada arar.

BOMBA KORKUSU

Devamlı uçak seyehatleri yapan bir işadamının en büyük korkusu uçakta bir bomba bulunmasıydı. Bu korku o kadar karşı konulmaz hale gelir ki, dayanamaz ve bir matematikçiye gelip sorar:

- Bir uçakta bir bomba bulunması ihtimali nedir?

Matematikçi istatistikleri araştırır, ihtimal hesapları yapar ve adama:

- Yüzde bir

cevabını verir. Adam hiç beklemediği bu cevap karşısında afallar. Bu ihtimal çok yüksektir. Sıkıntı içerisinde geçen birkaç gün sonrasında aynı matematikçiye gelerek:

- Peki, bir uçakta iki bomba bulunması ihtimali nedir?..

diye sorar. Matematikçi:

- On binde bir

cevabını verdiğinde rahatlayan adam daha sonra uçağa ne zaman binse çantasında bir bomba bulundurur

ADAÇAYI

Adam kafeye girmiş ve siparişini vermiş:

- Bana bir adaçayı, limonsuz olsun

Cevap vemiş garson:

- Beyefendi limonumuz kalmadı, kusura bakmayın. Portakalsız olsa olur mu?

SEVGİLİ Mİ, EŞ Mİ?

Bir doktor, bir avukat ve bir matematikçi konuşurlarken aralarında sevgilinin mi yoksa eşinin mi olmasının daha iyi olduğu şeklinde bir tartışma başlar. Avukat der ki:

- Tabii ki sevgilin olması daha iyidir. İstediğin zaman ayrılabilirsin, halbuki evli olursan bir sürü hukuki sorumluluk biner tepene.

Doktor buna muhalefet eder:

- Evli olmak daha iyidir. Çünkü güvenlik hissi stresi azaltır ve daha sağlıklıdır.

Matematikçi ise bambaşka telden çalmaktadır:

- Bence ikisi de olmalı. Bu şekilde karın seni sevgilinle ve sevgilin de karınla zanneder. Sen de bu arada rahatça matematikle uğraşabilirsin.

PARA ÜSTÜ

Adamın biri kafeye gelir ve bir kola içer. Garson hesabı almaya geldiğinde fiyatı sorar. Kola fiyatının lira olduğunu öğrenir ve yirmi altı tane on bin liralık demir parayı üstüste dizer. Garson tam parayı alacakken, bir vuruşta hepsini yere saçar. Birşey diyemeyen garson içinden söylene söylene paraları toplamaya başlar. Ertesi gün aynı adam, aynı garsondan bir kola ister. Hesabı öderken aynı şekilde yirmi altı tane on bin liralık demir parayı üstüste dizer. Garson tam parayı alacakken, yüne bir vuruşta hepsini yere saçar. Garson çok sinirlenir fakat birşey diyemez ve paraları toplamaya başlar. Bir sonraki gün aynı adam aynı kafeye tekrar gelir ve yine bir kola içer. Fiyatı sorar garsona. Neler olacağını bilen garson bezgin bir şekilde:

- TL.

diye cevap verir. O da ne?.. Adam cebinden bir beşyüz binlik çıkarıp uzatır garsona. Garson büyük bir keyifle yirmi dört tane on binliği üstüste dizer ve tam adam alacakken öncekilerden çok daha kuvvetli bir vuruşla paraları kafenin içine saçar. Adam hiç istifini bozmaz. Cebinden iki tane daha on binlik çıkarıp atar diğer paraların arasına:

- Boşver Bir kola daha ver bana

BESSEL EŞİTLİĞİ

Profesör bir seminerde birkaç tahta dolusu karmakarışık şey yazmıştır tahtaya: Bessel eşitlikleri ve başka şeyler. Tam o anda dinleyenler arasında lisans öğrencileri de bulunduğunu hatırlar ve dönüp sorar:

- Aranızda daha önce Bessel eşitliği görmemiş olanınız var mı?

Dinleyicilerden biri utana sıkıla elini kaldırır:

- Ben varım efendim.

Profesör bunun üzerine tahtaya dönerer biraz göz gezdirir ve parmağını uzatarak der ki:

- Bak orada bir tane var.

YANGINA MÜDAHELE

Aynı otelde kalmakta olan mühendis, fizikçi ve matematikçinin herbiri benzer şekilde hata yaparlar ve ağızlarında sigara varken uykuya dalarlar. Mühendis uyanır ve bakar ki battaniye tutuşmuş, hemen banyoya gider. Banyoda bir kova ve bir de fincan vardır. Kovaya su doldurur ve gidip battaniyedeki ateşi söndürür. Benzer şekilde fizikçi de görür ki battaniye yanmakta, hemen banyoya koşar. Aynı şekilde banyoda bir kova ve bir de fincan vardır. Fincanı doldurur ve battaniyenin üzerine öyle bir açıdan boşaltır ki, son damla ile ateş söner. Son olarak matematikçi bakar ki battaniye tutuşmuştur. Banyoya gider ve o da bir kova ve bir fincan görür.

- Kova ile direkt olarak, fincan ile de boşaltma açısını hesaplayarak yangın kolayca söndürülebilir, problemin çözümü var

der ve yatar

KAYNAMA NOKTASI

Temel Anadolu Lisesi sınavına hazırlanmakta olan oğlu Dursun'a sormuş:

- Söyle pakayum Tursun, su kaç terecede kaynayi?

Dursun biraz düşündükten sonra yanıtlamış:

- Toksan terecede

Bunun üzerine Temel oğluna yeni birşey öğretme hazzıyla düzeltmiş cevabı:

- Pilemedun, toksan terecede tik açı kaynayi

DOĞUM GÜNÜ

Görevli memur iş için başvuruda bulunan Temel'in formunu doldururken sorar:

- Doğum gününüz?

- 3 Ağustos

diye yanıtlar Temel. Görevli bunun üzerine:

- Hangi yıl?

diye sorunca Temel direk yanıtlar soruyu:

- Her yıl

MİLLET VE MEDENİYET

Uluslarası bir konferansa Temel de katılır. Konferansta Alman bir profesör:

- Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda yirmi beş metre aşağı indik ve telefon tellerine rastladık. Bu da gösteriyor ki atalarımız yüzyıllar önce telefon kullanıyorlardı

der ve alkışlar arasında iner kürsüden. Buna içerleyen Temel kürsüye gelr ve şöyle der:

- Biz de benzer bir araştırmayla elli metre aşağıya kadar kazdık ve fakat hiçbir tele rastlamadık. Bu da gösteriyor ki atalarımız bundan yüzyıllar önce cep telefonu kullanıyorlardı

SAYMANIN ÖNEMİ

Filozof  Temel yine formundadır:

- İnsanlar üçe ayrılır: Saymasını bilenler ve bilmeyenler

TERS MANTIK

Temel coğrafya öğretmenine sorar:

- İstanbul'dan Ankara'ya uzaklık kaç kilometre?..

-

diye yanıtlar öğretmeni. Temel bunun üzerine:

- Peki Ankara'dan İstanbul'a uzaklık kaç kilometre?..

diye sorduğunda öğretmen hiç düşünmeden:

- Aynı uzaklık,

diye cevapladığında Temel biraz duraklar ve itiraz eder:

- Öyle olmayabilir, mesela Ramazan Bayramı'ndan Kurban Bayramı'na iki, Kurban Bayramı'ndan Ramazan Bayramı'na ise on ay var

ORUÇ

Temel Dursun'a sorar:

- Ula Tursun. Sen oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?

Dursun:

- Yüz tane yerim.

deyince Temel:

- Olur mu ula?.. İlk hamsiyi yediğinde oruç bozulur, diğer toksan tokuz sayılmaz.

Bu cevap Dursun'un çok hoşuna gider. Yolda gördüğü İdris'e sorar:

- Ula İdris. Sen oruçlu oruçlu kaç hamsi yersun?

İdris:

- Valla elli tane falan.

Hayal kırıklığına uğrayan Temel:

- Ula yüz deseydun sağa çok güzel bişey diyecektum.

2x2  (I)

İlkokulda öğretmen Temel'e sormuş:

- 2 kere 2 kaç eder?

Temel düşünmüş ve cevap vermiş:

- 10 eder

Öğretmen kızmış:

- Amma yaptın ha Temel 2 kere 2, 4; pilemedun 5. Nerden 10 edecek?..

2x2  (II)

Trabzon'un en zengininin oğlu olan Temel matematik dersinden sürekli çakıyormuş. Hocası son sınavı tezahüratla ona moral verilsin diye Avni Aker stadında yapmaya karar vermiş. Stad tıklım tıklım dolmuş. İzleyenler Temel'e müthiş tezahürat yapıyorlarmış. Hocası kolay bir soruyla baslayayım demiş ve:

- 2 kere 2 kaç eder?..

diye sormuş. Temel düşünmüş düşünmüş ve:

- 4 eder

demiş. Statta derin bir sessizlik olmuş. Ardından bütün stad hep bir ağızdan:

- Hocam, pi şans daha!..

İSRAF

Temel bir gün bakkala gitmiş ve doksan dokuz tane ekmek istemiş. Bakkal:

- Yüz tane olsa olmaz mı?..

diye sorunca Temel yanıtlamış:

- Ula kim yiyecek o kadar ekmeği?..

İDDİA II

Bir gün Dursun Temel'in yanına gelerek demiş ki:

- Temel, cebimdeki bilyelerin sayısını bilirsen ikisini de sana vereceğim

Temel hemen yanıtlar:

- Üç!..

SORUNUN ZORU  I

Beşir, Mevlüt ve Yaşar'ın yaşları toplamı 47'dir. Üç sene sonra Beşir belki de 24 yaşında olacağından bunu şimdiden tahmin etmek imkansız gibidir. Beşir, Mevlüt ve Yaşar'ın gözleri toplamı 6'dır. Yaşar'ın saatteki ortalama hızı 4,17 dolar olduğuna göre Mevlüt'ün gerçek adı nedir?

a) Ebegümeci       b) Ahu       c) Mozambik       d) Hiçbiri       e) Hepsi

SORUNUN ZORU  II

Osmaniye'den yola çıkan bir otomobille, İzmir'den yola çıkan bir kamyonetin, Ağrı dağı eteklerinde karşılasmasına ramak kalmışken Bursa'dan yola çıkan Antep plakalı bir otobüsün Ankara'ya ulaşması ne denli mümkün olabilir?

a) Acaip     b)  USD    c) Üç tane     d)     e)  hektar


Şiirler


MATEMATİKÇİNİN AŞKI

Türev tanem, bir tanem
Bir sigma işareti kadar kıvrak,
Bir pi sayısı kadar sonsuzsun sevgilim.

Sana olan sevgim limitlerin sonsuzluğuna ulaşıyor.
Bir bakışın kalbimde matris kadar derin etkiler yapıyor.
Kalem gibi kaşların, trigonometri gibi karışık saçların, tebeşir kokusu gibi burnumda tütüyor.

Çarpanlara ayrılmayan denklemler gibi nazlanma
Senden mektup almak inan integral almaktan daha zor.
Bilinmeyenlerimiz farklı olsa bile polinomlar gibiyiz.
Eğer böyle devam ederse seni keşfedilmemiş dizi kuralları ile izleyeceğim. 

Seninle bir daire olalım.
Merkezde ben, etrafımda eşit uzaklıklarda sen.
Nereye bakarsam seni göreyim.

Üzüntülerimiz teğet, sevinçlerimiz kiriş olsun.
Birbirimize o kadar yakın olalım ki yarı çaplarımızın limiti sıfıra yaklaşsın.

Şu anda y = ax2 + bx + c parabolünün iki ayrı kolu isek de bir gün tepe noktasında buluşacağız.
Sana bir sinx eğrisi gibi sürekli "k" sabiti kadar bağlıyım.
Hiçbir parantez bizi ayıramaz

Matematikçinin Aşkı

Seni gördüğüm anda çarpanlara ayrıldım,
Elips yüzüne, matris gözlerine bayıldım,
İşte dedim benim aradığım,
İlk fırsatta aşkımı tümevarımla ispatladım.

Logaritma sevgilim derdim sana,
Hep hayal kurardık gelince bir araya,
Koni şeklinde üçgen şeklinde yuvamızda,
Dizi dizi, seri seri çocuklarımızla.

Tam sunacakken sana evlilik önerimi,
"Analitiğimiz uymuyor" diyerek terk ettin beni.
Oysa türevini alacak kadar sevmiştim seni,
Sana olan aşkım reeel di, lineeer di
Tanjantımı hesaplamadan giden vefasız sevgilim.

Rüyalarımda hep seni görürüm,
Benim biricik hiperbolüm, minik parabolüm,
Nerde eski determinant, diskrimianant formülüm.
Dön bana, integralimi al signum yüzlüm,

Eğer dönmezsen kahrımdan ölürüm.
Bak tu kalbimin fonksiyonuna, periyoduna,
Asimptotumu bul da grafik çiz bana,
Söz veriyorum"Konikçiğim" demem sana,
Seni çok seviyorum, Anlasana

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.