mütemadi temel depreme dayanıklı mı / Radye temel nedir? Radye temel nasıl yapılır, sağlam mı depreme dayanıklı mı özellikleri neler?

Mütemadi Temel Depreme Dayanıklı Mı

mütemadi temel depreme dayanıklı mı

Binanız depreme karşı dayanıklı mı?

Bazı ev sahipleri, binanın dayanıklılığının incelenmesinde sadece hasar raporunu yeterli görüyor. Ancak asıl alınması gerek rapor; "depreme dayanıklılık raporu" İkisi, birbirinden oldukça farklı. Şöyle ki; hasar raporu, sadece gözlemle bile verilebilirken; dayanıklılık raporunda bina üzerinde özel bir araştırma yapılıyor.

Bu iki rapor arasındaki farkları ve konut sahiplerinin bilmesi gereken önemli hususları Yapı Mühendisliği yazılımları sunan Benko Bilgisayar Yazılım Mühendislik Ltd. Şti. Genel Müdürü Taner Aksel anlattı.

Deprem nedeniyle taşıyıcı elemanlar olan kolon ve kirişlerin hasar görüp görmediğini belirlenir. Taşıyıcı elemanları hasar görmemiş veya az hasar görmüş bir binada oturmaya devam edilebilir. Ancak bu o binanın depreme dayanıklı olduğunu göstermez. Daha büyük bir depremde binanın göçmeyeceği veya daha fazla hasar görmeyeceği bilinemez.

Depreme dayanıklılık raporu vermek için çok zahmetli ve detaylı bir araştırma ve hesaplama yapmak gerekir. 

Taşıyıcı elemanların beton kalitesi belirlenmeli ve içlerindeki çelik donatı oranları ile konumları bilinmelidir. Ancak donatı çap ve konumlarının belirlenmesi, oldukça zor bir iş. Tespiti için kullanılan özel ultrason cihazları, beton içindeki donatı yerlerini tesbit edebilir ancak çelik kalitesini belirleyemez. En sağlıklı yöntem betonun kabuk kısmını kırıp içerideki demirlere bakmaktır. Daha sonra burası sıvanabilir ve herhangi bir sorun oluşturmaz.

Binanın çeşitli yerlerine bazı aletler ile vurup bina dayanımını ölçtüğünü söyleyenlerler çoğaldı. Bu jkişilerin en fazla bulabildikleri binanın ve belki de zeminin doğal titreşim periyodu Eğer bu ikisi birbirine yakınsa bina depremden daha fazla etkilenecektir demektir; ancak durum binanın yıkılacağı anlamına gelmez. Ya da şöyle söylemek gerekir; periyodlar arasındaki fark binanın sağlamlılığını da göstermez.

Kendi başınıza bazı ön kontroller yapabilirsiniz. Tabii üzerine çizmek gerekir ki; bu kontrollerin bir kısmı inşaat mühendisliği bilgisi gerektirdiği için tek başına dayanıklılığı belirleyemez.

Yapmanız gereken ilk şey; binanın projesini elde etmek. Bunu bağlı olduğunuz belediyeden elde edilebilisiniz. Böylelikle binanızın kaçak olup olmadığı ve hangi proje bürosu tarafından yapıldığını öğrenebilir; projeyi yapan büronun saygınlığı ve referanslarını soruşturabilirsiniz.

Projede, kullanılan malzeme ve hesaplarla ilgili önemli bilgiler bulunur. Örneğin; binanın kaç kata göre hesabının yapıldığı

Eğer projedeki rakam ile binanın gerçek kat sayısı farklıysa ve gerçekten arada epey bir fark varsa binanızı mutlaka profesyonel bir deprem mühendisliği bürosuna kontrol ettirmelisiniz.

Projede ayrıca hangi yılda projelendirildiği ve hangi deprem şartnamesine göre deprem yüklerinin tesbit edildiği de bulunur.

Örneğin; kullanılan beton (B v.b.), demir donatı (BÇ I veya B.Ç. III)

s emn: Zemin emniyet katsayısıdır. 1 kg/cm2 kötü zemine karşılık gelir: ince kumlu, killi zemin, 3 kg/cm2 kaya zemin dediğimiz iyi zemine karşılık gelir.

Projede alınan zemin durumunu bu veriden tesbit edebilirsiniz.

Projede alınan deprem yükü etkitme katsayısı olan C değerini bulabilirsiniz. Bina toplam ağırlığı “C” katsayısı ile çarpılıp deprem yatay yükü olarak bina katlarına etkitilecektir. ’75 Afet şartnamesine göre hesaplanan C katsayıları yeni ’98 Şartnamesine göre alınacaklardan daha düşük çıkmaktadır. Hatta bazı durumlarda her iki şartname katsayıları arasında 3 kat fark olabilir.
Projenizde alınan C katsayısı ’e yakın veya ’den fazla ise binanız büyükçe bir depreme göre projelendirilmiştir denebilir.

C değeri arasında ise ve binanız deprem fay hatlarına daha yakın bölgelerde ise mutlaka binanızın detaylı incelemesini yaptırmalısınız. ’98 Afet şartnamesine göre C katsayısı bu tür bölgelerdeki binalar için ve üzerine çıkabilir.

Taşıyıcı elemanlar olan kolon, kiriş ve perde duvarların konumları, birbirlerine mesafeleri, boyutları ve içlerine yerleştirilen çelik donatılar bilinir. Mesela; kolon ve kiriş uçlarında etriye sıklaştırması yapılmış mı? Normalde 20 cm'de bir kullanılırken uçlarda bu mesafe 10 cm ve daha aza inmelidir.

Çeşitli projelerde bir kolonun kesiti gösterilerek deprem donatı sıklaştırması benzeri bir yazı ve çizim ile belirtilir. Etriye sıklaştırması depremde büyük faydalar sağlar. Kolon ve kiriş uçlarının hasar görme olasılığını büyük oranda azaltabilir.

Temel planına bakılırarak, temel cinsi bulunabilir.

Sürekli radya temel mi, yoksa pabuç temel mi? Temel derinliği ne kadar? Bodrum kat var mı? Temel hemen zemin kat kolonlarından mı başlıyor? Bunların incelenmesi gerekir.

Sürekli temel daha elverişlidir. Zemin kolonları bir bütün olarak kolon altlarından geçen kirişlere oturur ve kirişler arasında temel döşemesi mevcuttur. Bu durumda tüm zemin kat kolonları birbirlerine rijit olarak kiriş ve döşemelerle bağlı olduğundan, deprem esnasında hep beraber hareket ederler, bağımsız ve farklı bir davranış göstermezler.

Pabuç temelde ise her kolonun altında genişçe bir temel pabucu yaratılmıştır. Deprem esnasında her temel pabucu farklı hareket edebilir ve farklı zemin oturmaları yapabilir; bu da kolonlarda ek hasarlar meydana getirebilir. Pabuç temeller birbirlerine “bağ kirişleri” ile bağlı ise daha uygundur.

Temel ne kadar derinde ise daha sağlam ve yerleşmiş bir zemin üzerinde olma olasılığı da o kadar artar. Sığ ve pabuç temeller depremde daha elverişsiz davranış gösterir.

Proje üzerinde farklı bir kalemle değişiklikler yapılmış mı? Herhangi bir ekleme var mı? Bu incelenir. Özellikle alt katlarda inşaat sonrası projesine uygun olmayan kolon küçültme, delme, iptal etme, yerdeğiştirme gibi işlemlerin yapılıp yapılmadığı bilinmelidir.

Binanız kaçaksa veya ruhsatsızsa projesi yoktur. Projesi olmayan bir bina, mutlaka kontrol ettirilmelidir.

Bunların haricinde; binanız hakkında şu soruların da cevaplarını bilmenizde fayda var
- Proje ve inşaat öncesi zemin etüdü yapılmış mı? Zemin etüdü raporu mevcut mu?

- Projeyi yapan büro saygın mı, referansları neler, hâlâ aktif mi? Yaptığı binalar önceki depremlerde hasar görmüş mü?

- İnşaat esnasında beton nasıl dökülmüş? Elde kararak, usta ve çıraklar tarafından mı, yoksa beton santrallerinden gelen hazır beton ile mi?

Beton kalitesi, elde veya dökme betonlarda genelde projede alınandan daha yüksek çıkmaz, hatta genelde daha kötü olabilir.

Ceyhan, Dinar ve Erzincan’da yıkılan ve çok hasar gören binaların beton kaliteleri genelde 10 Mpa çıkmıştır. Bu da B kalitesindeki betonunu biraz daha düşük bir değerine karşılık gelir.

- Temel kazılırken inşaatı kontrol eden kat malikleri mevcutsa temelin ne tür bir zemine oturduğunu bilirler. Kaya zemin mi, yoksa toprak mı?

- İnşaat esnasında binanın projeye uygun olarak inşaa edildiği sürekli kontrol edilmiş mi? Doğru sayıda çelik donatı yerleştirilmiş mi?

Örneğin; çelik donatı ile kolon veya kiriş kenarı arasındaki mesafe olan pas payı en az cm olmalıdır.

- Beton dökümleri esnasında beton kalitesini kontrol için numune alınmış mı? Beton kalite testleri yapılmış mı? Sonuçları var mı?

- Beton üretiminde kullanılan kum, deniz kumu mu?

Eğer deniz kumu ise; iyice yıkanmadan beton üretiminde kullanılmışsa, içindeki tuz, betonun kimyasını zamanla bozabilir ve dayanıklılığını azaltabilir.

Binanızın projesini kullanarak yapabilecekleriniz ise şöyle:
- Projedeki kat adedi ile bina gerçek kat adedini karşılaştırın.
Binanın gerçek kat, projedekinden fazla ise mutlaka binanızı profesyonel bir deprem mühendisliği bürosuna kontrol ettirin.

- Binanın en alt katı olan zemin veya bodruma gidin. Projede bu kata karşılık gelen kolon aplikasyon planını açın. Burada görebildiğiniz, açıkta olan bir kaç kolonu tespit edin ve boyutlarını ölçün. Kolonları, projedeki boyutlarıyla karşılaştırın.

Ayrıca kolonlar arası mesafeleri de karşılaştırın. Kolonların üst başları arasındaki kiriş boyutlarını da o kata karşılık gelen kat döşeme planlarındaki kiriş boyutlarından kontrol edebilirsiniz. Benzer kontrolleri üst katlarda da yapın.

Eğer kontroller neticesinde; eksik kolon veya kiriş, kolon ebatlarında farklılık, kolon mesafelerinde farklılık tesbit ettiyseniz, mutlaka binanızı profesyonel bir deprem mühendisliği bürosuna kontrol ettirmelisiniz.

-Projede belirtilen duvarlar, yapıda mevcut mu? Projede öngörülen duvar malzemesi ile gerçekte kullanılan duvar malzemesi aynı mı? Daha sonra bina içinde tadilat yapılarak duvarlar kaldırılmış mı?

Projede ytong benzeri hafif duvar öngörülmüş, gerçekte ise boşluklu veya dolu tuğla kullanılmış olabilir.

Duvarlar deprem esnasında bir miktar deprem yükünü taşıyarak faydalı bir görev üstlenirler. Özellikle zemin katta dükkan veya mağaza içinde alan yaratmak amacıyla kaldırılmış olan duvarlar depremde bu katın daha fazla zarar görmesine neden olur.

- Projede belirtilen kaplama yükleri dışında özellikle bina cephesinde farklı kaplama kullanılmış mı?

Örnek olarak projede öngörülmeyen, sonradan yapılmış bir dış cephe mermer veya granit kaplama binaya önemli ölçüde ek yük getirebilir.

Binanın deprem esnasında en çok zorlanan kesimi zemin kat kolonlarıdır. Zemin kat kolonlarını, üst ve alt başlarını, kirişlerle bağlantılarını kontrol edin. Çatlak tesbit ederseniz, mutlaka uzman bir kişiye kontrol ettirin.

Zemin kat yüksekliği 3 metreden fazla, özellikle 5 metre civarı olan ve zemin katın büyük bölümü duvarlar ile kapalı olmayan binaların depremde hasar görme olasılığı çok daha fazladır.
Binanızın temele oturan en alt katında rutubet olup olmadığını ve rutubet varsa özellikle kolonlardaki etkilerini tesbit edin.

- Kolon alt başlarında ıslaklık var mı? Beyaz çizgiler halinde leke veya izler oluşmuş mu? Kolon dış yüzlerinde kılcal veya daha büyük çatlaklar mevcut mu?

Şayet çatlak mevcutsa, bu çatlağı çekiçle kaldırarak çatlak genişliğini ve büyüklüğünü belirleyebilirsiniz. Çatlak büyükse, çelik donatıya kadar bir tabaka halinde kopabilir. Bu durumda çelik donatıda paslanmayı inceleyin. Büyük oranda paslanma tesbit ederseniz bu kolonların mutlaka en kısa zamanda onarılması ve eski dayanımlarına ulaştırılması gerekir.

Binanızın temelinin ve bodrumunun sürekli ıslak kalması çok sakıncalıdır. Su beton içindeki kılcal kanallardan yukarı doğru hareket ederek kolonların içlerine ilerler. Özellikle deniz kumuyla karılmış betonlardaki tuzlar ve diğer beton kimyasallarıyla reaksiyona girer ve betonu zayıflatır. En önemlisi de beton içindeki çelik donatıyı paslandırır. Mutlaka rutubeti önlemelisiniz.

- Binanız projesinde beton perde duvar veya kolonlar mevcut mu? Doğru olarak yerleştirilmiş mi?

Perde duvar veya kolonlar, deprem yüklerinin büyük bölümünü hiç hasar görmeden veya az hasar görerek taşırlar, böylelikle diğer kolonların zorlanmalarını azaltırlar. Perde konumlarının doğru yerleştirildiği taktirde perdelerin binanızda bulunması büyük bir avantajdır.

Perdelerin planda; bina dış kenarlarına doğru, her iki doğrultuda simetrik olarak ve aynı ebatlarda en az ikişer adet bulunması gerekir. Eğer binanın sadece bir köşesinde (mesela asansör boşluğu etrafında) perde kullanılmışsa ve plana göre simetri yoksa bu perde duvar deprem esnasında binanın burulmasına neden olabilir. Bu da hasar yaratabilir. Böyle bir durumda binanın aksi yönünde yeni perdeler eklenerek burulma önlenmelidir.

- Zemin üstündeki katlarda çekme kat mevcut mu?

Çekme katlar; zemin kat üzerinde bina dışına doğru kat planının metre kadar genişletilmesiyle oluşturulur. Çekme katlı binalar, depremde daha çok hasar görür. Özellikle zemin kat kolonları çekme kata geldiğinde (oda ortasına denk geldiğinden); bazen 1. katta bu kolonlar aynı konumda devam ettirilmemiş ve metre kadar dışarıya doğru kaydırılmış olabilir. Bu tür binalar deprem esnasında ciddi hasar görebilir.

Diğer elverişsiz bina türleri:
- Bina taşıyıcı elemanları olarak sadece kolon mevcutsa, kiriş yoksa ve kolonlar direkt olarak döşemelere bağlı ise döşeme asmolen olabilir:

cm kalınlığındadır. Döşeme içine belli aralarla boşluklu tuğla konur. Kolon birleşim noktalarında ve tuğla aralarında küçük kirişler varmış gibi davranır.

cm kalınlığında beton döşeme olabilir. Bu ve asmolen döşemelerin daha elverişsiz olma sebebi özellikle deprem anında oluşacak ani düşey kesme kuvvetlerini karşılayamamaları ve kolonların sanki zımbalanmış gibi döşemeleri kesip üst kata geçmeleridir.

- Bina planı ortogonal değilse yani genel olarak dikdörtgen bir plan değil de bir kenarı belli bir açıyla diğer uca doğru açılıyorsa:

Arsanın yamuk olması hallerinde görülebilir. Üçgen veya trapez planlı yapılardır ve deprem anında doğru projelendirilmediyse büyük burulmalara maruz kalarak yıkılabilirler.

- Herhangi bir katın yüksekliğinin diğerlerinden daha fazla olması:

Ara bir katın 3 metre yerine 4 metre olması gibi Böyle bir katta daha fazla deformasyon olur ve bazen fazla deplasmandan 2. mertebe etkilerine uğrayarak bu kat yıkılabilir.

- Bina planında düzensiz bir şekilde boşluklar bulunması:

Herhangi bir kat döşemesi çeşitli yerlerde kesilmiştir ve yer yer boşluklar mevcuttur. Mesela makine yerleştirmek için döşeme kesilmiş olabilir.

Bu kontroller neticesinde bir veya birkaç durumda binanızı kontrol ettirmeniz tavsiye edilmişse, mutlaka uzman bir şirket tesbit edin ve kendilerine danışın.

Yukarıda edindiğiniz bilgiler aracılığıyla binanızın deprem dayanımını incelemek isteyecek kişilerin bilgi seviyelerini de anlamanızda büyük fayda olacak.

* monash.pw sitesindeki bilgilerden yararlanarak hazırlanmıştır.

Ana Sayfa1 milyon Türkiye fotoğrafı

Giriş Yap

Depreme Dayanıklı Bina Nasıl Yapılmalı?
« önceki    2122   sonraki »

ANA SAYFA -> HABERLER ve SOHBET
cevap yaz

sayfa 22
serkan kiraz

3 ay önce - Prş 23 Şub ,

Alıntı:

Karışımda su oranı minimum seviyede olmalıdır. Kalıp içinde betona vibrasyon uygulandığı esnada, betondaki suyun bir miktarı yukarı çıkarak betondan ayrışacağı için, minimum su kullanımı, her durumda betonun mukavemetini artırır.



Su miktarı ne kadar fazla ise sonrasında o kadar hava boşluğu demektir.

 mesajı beğendiniz mi?: &#;+1

92adalet
3 ay önce - Prş 23 Şub ,

Alıntı:
Öncelikle zemin etüdüne bağlı olarak
En çürük zemini baz alırsak önce enjeksiyon yöntemi (çimento enjektesi) zeminin suyla ilişkisi kesilir.
Sonra yapının yük miktarına göre
1 Fore kazık
2 Radye temel

Daha az yük içeren binalar için mütemadi temel uygulaması ile bina yapımına başlanır.
En önemli hususunda işçilik olduğunu unutmamak gerekir.
Kalıbından çelik işçiliğine beton dökümüne (vibrasyonlu) sonrasında beton bakımına kadar


Serkan bey, kaya zemine fore kazıksız radye temel ile ekstra önlemler almadan kaç katlı bina yapılabilir kabacA? örneğin 20 katlı bir bina sadece kaya zeminde radye temel ile durur mu?

 mesajı beğendiniz mi?

ffamer

3 ay önce - Prş 23 Şub ,

NTV. de yapı denetim konusu konuşuluyor.

 mesajı beğendiniz mi?

yunus_by

3 ay önce - Prş 23 Şub ,

Binanın dayanımını azaltan çıkma uygulamasına son monash.pwn nasıl daha fazla m2 yer çıkarabiliriz anlayışı ile yapılan çıkma denen bu saçmalığa son verilmeli.

Ayrıca görsel açıdanda binanın görüntüsünüde bozmaktadır.

 mesajı beğendiniz mi?

Haldun Turan

 mesajı beğendiniz mi?

Haldun Turan

 mesajı beğendiniz mi?

Cemoli D18

3 ay önce - Cum 24 Şub ,

Depremde perde kolon, tünel kalıp ve radye temel hayat kurtardı.

 mesajı beğendiniz mi?

Cemoli D18

3 ay önce - Cmt 25 Şub ,

Kolon yapılan başka bir işlem de "Karbon Elyaf" bu da binaların sağlam şekilde ayakta durmasına vesile olmakta.

 mesajı beğendiniz mi?

ffamer

3 ay önce - Cmt 25 Şub ,




İkidir hocanın videolarını izliyorum çığır açıcı, ezber bozucu şeyler söylüyor; deprem risklerinin
parsel yani bina bazlı farklı olabileceğinden bahisle risklerin bina ölçeğinde belirlenebileceğini söylüyor.

Hani, ''iyi ama bu bina yıkılmışken bu bina niye yıkılmadı'' diyenler için önemli açıklamalar yapılmış.

Özellikle videoda 7. dakikadan sonra bu durum anlatılmış.

 mesajı beğendiniz mi?

yusufyuşa
3 ay önce - Cmt 25 Şub ,

Alıntı:
İkidir hocanın videolarını izliyorum çığır açıcı, ezber bozucu şeyler söylüyor; deprem risklerinin
parsel yani bina bazlı farklı olabileceğinden bahisle risklerin bina ölçeğinde belirlenebileceğini söylüyo

Celal Şengör bu Hoca için yetiştirdiğimiz öğrencilerden kötü olanlar da var, iyi olanlar kalmadı onlar yurt dışına gitti demişti.



 mesajı beğendiniz mi?

sayfa 22

cevap yaz

« önceki    2122   sonraki »

ANA SAYFA -> HABERLER ve SOHBET
 

Depremde perde kolon, t&#;nel kalıp ve radye temel hayat kurtardı

AA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Hasan Yıldırım, sadece 6 Şubat itibarıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan depremlerin değil, önceki yıllarda Erzincan, Dinar, Van, İzmir ve Elazığ gibi yerlerde meydana gelen tüm depremlerin dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Deprem yerleri incelendiğinde zemin açısından iyi olan tepelik alanlarda bina yıkılmalarının olmadığına dikkati çeken Yıldırım, "Üniversite olarak, ekip olarak gittiğimizde biz de gördük bunu. Ama zemini kötü olan yerler, tarım arazisi, alüvyonal zeminler gibi yerlerde yılından önceki eski binaların yıkılması normal. Ama yeni binaların da yıkıldığı oldu." dedi.

Yıldırım, yıkılan eski binaların ya bulundukları yere uygun kalitede betonla yapılmamış olması ya demir yetersizliği ya da o zemine göre projelendirilmemiş, bilinçsiz yapılmış yapılar olması nedeniyle depremlerde çöktüğünü kaydetti.

Eski yönetmeliklerde de bina yapımında neye dikkat edileceğinin belirtildiğini aktaran Yıldırım, yapıldıkları dönemin yönetmeliklerine göre inşa edilen eski binaların yıkılmadıklarının görülebileceğini vurguladı.

Yıldırım, Deprem Yönetmeliğine göre yapılıp da yıkılmayan binalara dikkati çekerek, aynı durumdaki yıkılan binalar için "Demek ki bu binalar yılının yönetmeliğine de uygun değil. Mutlaka eksiklikleri vardı." değerlendirmesini yaptı.

Eski binaların yapısı

Yıldırım, depremlerde yıkılan veya devrilen yeni binaların ise bulundukları zemine uygun yapılmadıkları ya da o zeminin sağlam olan derinliğine kadar temel atılmadığı için yıkıldığını vurgulayarak, son depremle dayanıklı bina yapımında kullanılan "radye temel", "perde kolon" ve "tünel kalıp" gibi sistemlerin öneminin anlaşıldığını söyledi.

Zeminlerin yapısına göre gerekiyorsa radye temel atılması, radye temel yeterli değilse ve kazık çakmak gerekiyorsa ona göre binaların inşa edilmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Yani her yıkılan binanın az çok neden yıkıldığı tahmin edilebilir, söylenebilir ama şu da bir hata; 'fay geçen yere de bina yapılmaz.' Fay geçen yere çok kaliteli bina da yapsanız parçalar geçer. Onu ayrı bir istisna tutuyorum." diye konuştu.

Yıldırım, fay hatları dışında, zemini bozuk, dere yataklarına yakın yerlere de bina yapılmaması gerektiğini belirterek, Antakya'da Asi Nehri'ne yakın yerlerde yapılmış eski binaların çöktüğüne vurgu yaptı.

Eskiden binaların torba çimento ile kalitesi ve miktarı bilinmeden yapıldığını, bu yöntemle yapılan inşaatta kaliteli beton sağlanamayacağını söyleyen Yıldırım, eski binalarda zemine göre radye temel de görülemeyeceğini, tekil temelle inşa edilen bu binaların deprem sırasında zemin dalgalanmalarında kolon birleşim yerlerinden kırıldığını anlattı.

Yıldırım, "tekil temel"de her kolonun altında sadece ayağı olduğunu, "mütemadi temel"de birkaç tane kolonun sıradan birbirine bağlandığını, "radye temel"de ise zemin kötüyse, komple demirli betonla temel atıldığını aktardı.

"Artık radye temelsiz bina yapılmıyor"

Depremlerin çok şey öğrettiğini ifade eden Yıldırım, depreme dayanıklı bina inşa edilmesi için öncelikle zeminin incelenmesi ve temelinin zemine göre yapılması gerektiğini vurguladı.

Yeni projelerde, özellikle İzmir'de, İstanbul'da eğer zemin kötüyse, radye temelin altına zeminin taşıyıcılığını artırmak için bir de kazık çaktıklarını kaydeden Yıldırım, "Bunu yapmazsanız bina ne yapsın?" ifadesini kullandı.

Yıldırım, zemine göre temel atılmasından sonra kolonların "perde kolon" yöntemiyle yapılmasının önemine vurgu yaparak, geçmişte binaların 30 santimetreye 50 santimetre ya da 30'a 70 santimetre gibi tekil kolonlarla yapıldığını söyledi.

Halkın "direk" dediği bu betonarme demirli kolonların binanın ağırlığı çok fazlaysa deprem salınımına karşı binayı tutamadığını aktaran Yıldırım, "Radye temelsiz artık bina yapılmıyor günümüzde. Radye temeli yetersizse bir de onun altına kazıklar çakılıyor, sağlam zemine kadar. Sağlam zemin yoksa sürtünme kazıkları çakılıyor." diye konuştu.

Perde kolon sistemi

Yıldırım, "perde kolon" yöntemine de işaret ederek şöyle konuştu:

"Perde kolonun ne olduğunu anlayabilmek için şunu aklımıza getirelim. Bir çay kaşığını ince yönünde bükebilirsiniz ama öbür yönünde bükemezsiniz. Biz buna 'rijitlik' diyoruz. Binanın değişik yerlerine tekil olarak direk dedikleri, kolon dedikleri elemanı koymuyoruz, duvarı komple, duvar gibi elemanı, içi demirli betonlu temelden binanın üstüne kadar yükselen 'perde kolon' yapıyoruz. Betonarme perdeler atıyoruz, her yöne karşılık gelecek şekilde. Deprem salınımında perdenin uzun olan yerleri depreme karşı binayı dayanıklı hale getiriyor. Daha rijit hale getiriyor. Bina kutu gibi sallanıyor. Yani tekil kolonlarda dalgalanma olduğunda o kolonlar dalgalanma esnasında birleşim yerlerinden kırılıyor, kopuyor ama 'perde kolon' bir kutu gibi sallandırdığı için bina bir bütün halinde kalabiliyor."

Yıldırım, eski yıllarda, aynı zamanda binayı hızlı yapmak için aşağıdan yukarıya kayar kalıp sistemiyle etrafı tamamen perde duvar olarak inşa edilen binaların da perde beton sistemine benzediğini dile getirerek, bu tür eski binalarda da depremlerde fazla hasar oluşmadığının gözlendiğini aktardı.

Tünel kalıp kullanımı

Yıldırım, "tünel kalıp" olarak adlandırılan sisteminin de perde sistemli bir binanın hızlı yapım tekniği olduğunu belirterek, "Yani birbirine benzeyen yüksek binalar var çok sayıda. Siz hazır kalıp kullanıyorsunuz. Bir katı döküyorsunuz, her tarafı perdeli. Sonra bu tünel yukarıya çıkartılıyor, kaydırılıyor ve üst kat dökülüyor. Gevşetiliyor vidalarından, kaydırılıyor, üst kat dökülüyor. Yani tekrardan kalıp çakma işi olmuyor. Sistemi komple perde betonarme bina olarak yapmış oluyorsunuz." dedi.

TOKİ binalarında hepsi uygulandı

Yıldırım, tünel kalıpların, özellikle birbirine benzeyen çok sayıda toplu konutlarda kullanılabildiğini, pahalı olması nedeniyle bunların tek başına inşa edilen katlı küçük binalarda kullanılmadığını ifade etti.

Hasan Yıldırım, son depremlerin olduğu bölgede yıkılmayan TOKİ binalarının da "radye temel", "perde kolon" ve "tünel kalıp" sistemleriyle inşa edildiğinin altını çizerek, "Yıkılmayan TOKİ binalarının çoğunluğu radye temelli ve kayar kalıp sistemli, tünel kalıplı yapıldığı için binanın her tarafında perde olan binalarda herhangi bir sorun olmadı." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Bir Yapının Depreme Dayanıklı Olduğunu Kanıtlayan 7 Temel Madde

Türkiye deprem riskinin yüksek olduğu birçok bölgeyi barındırıyor. Bu da olası bir depremle her an karşılaşma riskimizi artırıyor. Ev alacak kişiler içinse en önemli konuların başında yapının depreme dayanıklı olup olmadığı konusu en önemli soru oluyor. Birikimlerini yaşanabilecek bir eve yatırmak isteyenlerin haklı olarak sordukları sorunun cevabını almaları gerekiyor. Bunun için ise, yapının depreme dayanıklı olduğunu kanıtlayacak bilgiye veya kıstaslara ihtiyaçları var.

Ülkemizin deprem kuşağında yer almasından dolayı, inşa edilen evlerin depreme dayanıklı olması oldukça önem arz ediyor. Gölcük ve Van depremi gibi can kayıplarının yaşandığı depremlerden sonra, dayanıklı konut inşaatlarına daha da dikkat edilmeye başlandı. Risk içeren binaların yıkılması ve yeniden depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi için birtakım teşvikler verildi. Tüm Türkiye’de başlatılan seferberlikle eskimiş, hasarlı ve depreme dayanıklı olmadığına kanaat getirilen binaların yıkımına başlandı.

Yazımızda, depreme dayanıklı bir yapının nasıl anlaşılacağına dair bilgileri 5 maddede derledik.

Blog Post Banner

1. Yer Seçimi

Depreme dayanıklı bir yapı inşa etmek için doğru yer seçimi oldukça önemlidir. Zemin yapısı, yer altı suyu seviyesi, jeolojik ve hidrolojik özellikler, deprem kaynağına olan uzaklık ve bölgedeki deprem yoğunluğu gibi faktörler dikkate alınmalıdır.

2. Temelin Kalite Durumu

Bir evin tüm yükünü temel ve kolonlar taşır. Bu nedenle temelin oldukça sağlam ve yeni mühendislik sistemlerine göre atılması gerekiyor. Hatta zemin etüt testi ve çalışmalarının da önceden yapılarak zeminin bina için uygun olup olmadığına dair raporun alınması en önemli hususlardan biridir. Bu tür denetleme ve prosedürler zaman veya maliyet kaybı olduğu için bazı inşaat firmaları tarafından yapılmayabilir.

Binanın temeliyle ilgili bilgi ve fikir sahibi olabilmek için zemin katın kontrol edilmesi önemlidir. Evin zemininde yer alan kat kolonlarının iyice incelenmesi lazımdır. Bu kolonlarda herhangi bir çatlak olması halinde bir uzmana danışılmalıdır. Zemin katın 3 metreden fazla yüksekliğe sahip olması da doğru bir yapı planı değildir. Ayrıca, zemin katının her yerinin duvar olması gerekiyor. Dükkan ve vesaire için yapı duvarları yıkılarak bölmelerin kullanılması binanın depreme karşı dayanıklı olmasını olumsuz etkiliyor.

3. Duvarların Kalitesi

Deprem anındaki sarsıntıdan çıkan enerjinin bir kısmı duvarlar tarafından emilebilir. Böylece olası bir büyük deprem anında binanın ayakta kalması ve yıkılması önlenebilir. Binadaki duvarlarda kullanılan malzemenin kalitesi, duvarın kalınlığı ve uygulayıcının profesyonelliği yapının depreme dayanıklı olup olmadığını belirleyen temel ölçütlerden birisidir.

Yapıya ait projeye bakılarak duvarın kalınlığı, kullanılan malzemenin kalitesi hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Ancak bazı inşaat firmaları projede sunulanı uygulamak yerine daha az maliyetle yapıyı tamamlamak adına ucuz yapı malzemesi tercihinde bulunabilir. Tuğla ve örme duvarlar, hafif ve kaliteli ytong tarzı duvar diye gösterilebilir. Bunları anlayabilmek herkes tarafından mümkün değildir. Bu nedenle evinizi satın almadan önce uzmanlara test ettirmek en doğru yoldur.

4. Yalıtım Sistemleri Kullanımı

Depreme dayanıklı konutların temel özellikleri arasında yalıtım sistemlerine sahip olmaları bulunuyor. Özellikle su yalıtımına yönelik bir önlem alınmayan binaların duvar, kolon ve temelleri giderek bozulmaya uğrar. Bu tür binalar risk altındadır. Bina tesisatındaki suyun betonlara ulaşması kimyasal bir reaksiyon başlatabiliyor. Özellikle kullanılan betonun kalitesiz olduğu binalarda suyun betonla buluşması daha da riskli bir durum ifade ediyor. Zemin katın, bodrumun ve taşıyıcı kolonların sürekli rutubetli olmasından evin su yalıtımına sahip olmadığını anlayabilirsiniz.

5. Projedeki Kat Planına Uyumluluk

Alacağınız yeni evin depreme dayanıklı olarak inşa edilip edilmediğini anlayabilmek için projesini kontrol etmek oldukça önemlidir. Kat planına uygun şekilde inşa edilmeyen binaların depreme yönelik hasar görme ve yıkılma ihtimalleri çok daha fazladır. Projedeki kat sayısıyla, binanın gerçekte sahip olduğu kat sayısı arasındaki farkın fazlalığı risklidir. Bununla beraber; kolonların boyutları ve kalınlıklarıyla aralarındaki mesafenin de karşılaştırılması gerekiyor. Projenin kat planına uygun şekilde yapılmaması, zemin kolonlarında da projeye uyulmaması gibi birtakım riskleri barındırıyor.

6. Perde Beton ve Kolon Sistemi

Son dönemde yapılan konut projelerinde yeni bir mühendislik anlayışı olarak perde beton ve kolon gibi sistemler binaların depreme dayanıklılıklarını oldukça artırıyor. Eski yapılarda bulunmasa da, yani inşa edilen yapılar için önemli bir depreme dayanıklılık uygulamasını ifade eden perde betonların projede yer alıp almadığı mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Deprem anında tüm enerji ve yükü taşıyan perde beton ve kolonlar; depremin şiddetine göre hasar görmeden veya az bir hasarla depremden çıkmanızı sağlayabiliyor.  Binanın dış taraflarına simetrik olarak inşa edilen ve aynı ebat, kalınlık ve güçte yapılan perde duvarlar istinat görevi görüyor diyebiliriz.

7. Yapı Testleri

Yapıların deprem dayanıklılığı test edilmeli ve gerektiğinde güçlendirilmelidir. Yapıların test edilmesi, zayıf noktaların belirlenmesine ve onarım gerektiren alanların tespit edilmesine yardımcı olabilir. Bir yapının depreme dayanıklı olup olmadığını anlamanın en doğru yollarından biridir.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır