kulak tıkanması tansiyon / Meniere Hastalığı (İç Kulak Tansiyonu) Nedir? Maraş Sağlık Polikliniği

Kulak Tıkanması Tansiyon

kulak tıkanması tansiyon

Tansiyon Nedir? Yüksek ve Düşük Tansiyon Belirtileri

Tansiyon Nedir?

Kalp durmadan çalışarak, vücut için gerekli olan temiz kanı, doku ve organlara gönderir; oksijen seviyesi azalan kirli kanı geri toplayarak da tüm vücudun beslenmesini sağlar. Kalp kasının sürekli olarak kasılıp gevşemesiyle gerçekleşen bu durum, dolaşım sistemi aracılığıyla gerçekleştirilir. Kalp her kasıldığında, kapakçıklar açılarak kan, atardamarlara ve buradan da çatallanarak tüm damarlara gönderilir. Bu sırada kan damarlarında basınç oluşur. Bu basınç, tıp dilinde sistolik basınç ya da farklı bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Kalp kasının gevşemesiyle damarların üzerindeki basınç düzeyi azalır. Genişlemiş olan damarlar, kana basınç uygulayarak kan akımını devam ettirir. Ancak bu süre boyunca da kan damarlarında hala bir miktar basınç bulunur. Bu basınç ise küçük tansiyon ya da tıp dilindeki adıyla diyastolik basınç olarak adlandırılır. Tansiyon ölçümü sfigmomanometre olarak tanımlanan alet ile mm Hg cinsinden ölçülür. Tansiyon ölçümü sırasındaki koşullar kan basıncını önemli ölçüde etkilediğinden ölçüm, 5 dakikalık istirahat sonrasında yapılmalıdır. Yemek ve egzersiz sonrası tansiyon ölçümü normalden düşük, kahve tüketimi ya da sigara kullanımından sonra ise normalden yüksek sonuç verebilir. Bu yüzden tansiyon ölçümünden önceki yarım saat boyunca kişinin bu eylemlerden uzak kalması gerekir.

Tansiyon Çeşitleri

Tansiyonun iki farklı çeşidi bulunur:

Hipotansiyon (Düşük tansiyon)

Kan basıncının anormal şekilde düşmesi ya da halk arasında yaygın olarak bilinen adıyla tansiyon düşüklüğü, hipotansiyon olarak tanımlanır. Büyük tansiyonun 90 mm Hg, küçük tansiyonun 60 mm Hg değerinin altında olmasıyla oluşur. Çoğunlukla kişide bir belirtiye neden olmayan bu durum, tedavi de gerektirmez. Ancak tansiyonun aniden düşmesi, hafif ya da şiddetli belirtilere yol açabilir. Aşırı terleme, dehidrasyon, ishal, yetersiz beslenme, alerjik reaksiyonlar, stres, gebelik, hormonal dengesizlik, bazı kalp damar hastalıkları, anemi, kan kaybı gibi nedenlerin yanı sıra bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak da hipotansiyon oluşabilir. Hipotansiyon çoğunlukla üç farklı şekilde görülür:

  • Ortostatik Hipotansiyon: Tüm yaş gruplarında görülebilen ortostatik hipotansiyon genellikle zayıf ve sağlıksız yaşlıları etkiler. Otururken birden ayağa kalkmak gibi vücut pozisyonu değişikliğinde oluşan bu durum, kişinin başının dönmesine, gözlerinin kararmasına yol açabilir. Genellikle birkaç saniye süren bu durum bazı sağlık problemlerinin habercisi olabilir.
  • Sinirsel Aracılı Hipotansiyon: Diğer yaş gruplarına göre çocuk ve gençlerde daha sık görülen bu durum, kişinin uzun süre ayakta durmasına bağlı olarak gelişir. Baş dönmesi ve baygınlık gibi belirtilere yol açar.
  • Şoka Bağlı Hipotansiyon: Travma, yanık, zehirlenme, ani kan kaybı gibi kişinin şoka girmesine yol açan durumlarda oluşan hipotansiyon, kişinin hayatını tehdit edecek boyutta olabilir ve acil tıbbi yardım gerektirir.

Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)

Tansiyonun /80 mm Hg değerinin üzerinde olması hipertansiyon ya da farklı bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Toplumda görülme sıklığı %30 ila %45 arasında olan bu rahatsızlık, mutlaka kontrol altına alınması gereken bir durumdur. Primer ve sekonder hipertansiyon olmak üzere iki farklı türü bulunur. Toplumda yaklaşık olarak %90 oranında görülen primer hipertansiyonda tansiyonun yükselmesine neden olan odak bir hastalık bulunmaz. Sekonder hipertansiyon ise yaklaşık olarak %10 oranında görülür ve tansiyon yüksekliği altta yatan farklı bir sağlık probleminden kaynaklanır. Sıklıkla sorulan "Tansiyona ne iyi gelir?" sorusunu yanıtlamadan önce "Hipertansiyon belirtileri nelerdir? sorusunu cevaplamak gerekir.

Tansiyon Yükselmesi (Hipertansiyon) Belirtileri

Ailede yüksek tansiyon öyküsünün varlığı, 40 yaşın üzerinde olmak, diyabet ve sigara kullanımı, hipertansiyon riskini arttıran etkenler arasında yer alır. Baş ağrısı, baş dönmesi, kulak çınlaması, hâlsizlik, nefes darlığı, bulanık görme, sık idrara çıkma, burun kanaması, kalp ağrısı ya da kalp ritminin düzensiz olması, hipertansiyon belirtileri arasında yer alır. Kalp, beyin, böbrek ve göz gibi organlar üzerinde olumsuz etkileri bulunan hipertansiyon, zaman içinde atardamarlarda deformasyona yol açar. Beyin kanaması, kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği, beyin damarlarında tıkanıklık ve körlük gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilen hipertansiyonun mutlaka kontrol altına alınması gerekir.

Tansiyon Yükselmesine Ne İyi Gelir?

Tansiyon yüksekliğinde kişinin mutlaka hekime görünmesi ve tedavi alması gerekir. İlk kez tanı alan ve tedavisine başlanan hastaların ilk hekim kontrolü 2 ila 4 hafta arasında yapılmalıdır. İlk kontrol sırasında hekim, ilaçların dozunu ya da kullanım şeklini değiştirebilir. Daha sonra her 6 ayda bir kez hekim kontrolüne gidilmelidir. Tansiyon yüksekliği varlığında yaşam tarzında değişiklik olmazsa olmazlar arasında yer alır. Sigara kullanımının bırakılması, vücut kitle endeksine göre kilonun dengelenmesi, tuz tüketiminin günlük 6 gr. ile sınırlandırılması ve düzenli egzersiz yapılması son derece önemlidir. Taze meyve ve sebzelerden alınan potasyum da tansiyon yüksekliğine iyi gelir. Tüm bunların haricinde tuzsuz ayran, nar suyu, greyfurt, sarımsak, kekik, limon suyu gibi gıdaların alınması, tansiyonun dengelenmesi için önerilebilir.

Tansiyon Düşüklüğü (Hipotansiyon) Belirtileri

Hipotansiyon, çoğunlukla belirti vermese de bazı durumlarda baş dönmesi, bulantı, kusma, hâlsizlik, nefes darlığı, aşırı terleme, depresyon, vücut ısısının düşmesi, bayılma ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açabilir. Tansiyon düşüklüğü belirtileri görülmesi durumunda hekime başvurulması ve nedenlerinin araştırılması önemlidir.

Tansiyon Düşüklüğüne Ne İyi Gelir?

Yetersiz beslenmeye bağlı olarak görülen folik asit ve B12 vitamin eksikliği, diyabet, kalp hastalıkları, dehidrasyon, iç kanama, aşırı kan kaybı ve bazı ilaçların kullanımı tansiyonun düşmesine neden olabilir. Tuzlu ayran, havuç suyu, zeytin, üzüm, zencefil, fesleğen ve su tüketiminin artırılması tansiyon düşüklüğüne iyi gelebilir.

Hamilelikte (Gebelikte) Tansiyon

Gebelerin yaklaşık %10'unda yüksek tansiyon görülür. Gebelik öncesi var olan ya da gebeliğin beşinci ayından önce görülen tansiyon yüksekliği, kronik hipotansiyon olarak değerlendirilirken, gebelik tansiyonu olarak bilinen tansiyon yüksekliği çoğunlukla gebeliğin beşinci ayından sonra görülür. Mide bulantısı, kusma, idrar miktarında azalma, çift görme, hızlı kilo artışı, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında farklılık gibi semptomlarla görülen gebelik tansiyonu, hamilelik zehirlenmesine (Preeklampsi) yol açabilir. Bu yüzden gebelik boyunca kan basıncının kontrol altına alınması son derece önemlidir. Hafif vakalarda anne adaylarına istirahat önerilirken daha şiddetli vakalarda ilaç tedavisi gerekebilir.

Meniere Hastalığı - İç kulak tansiyonu

Daha çok 40 yaşından sonra sıklıkla bayanlarda görülse de çocuk hastalarda bildirilmiştir.

İç kulak kemik labirentin içindeki zar labirentte dolaşan "endolenf" dediğimiz sıvının emilmesinin veya salgılanmasının bozulmasına bağlı olarak artması bu hastalığın sebebidir. Artan sıvı zar labirentin şişmesine ve bir süre sonra da yer yer yırtılmalarla tekrar boşalmasına yol açar. Meniere krizini zar labirentin şişmesinin mi yoksa yırtılma sonucu kemik labirentteki "perilenf" dediğimiz sıvıyla karışmasının mı yol açtığı tam olarak anlaşılamamıştır. Çoğunlukla tek kulağı, nadiren iki kulağı da tutar.

Meniere hastalığına yola açan sebepler nelerdir?

Sebebi tam olarak bilinmese de aşağıdaki faktörler sorumlu tutulmaktadır;

- Sigara

- Stres

- Genetik faktörler

- Allerji (özellikle gıda allerjisi)

- Tuz ve su kullanım yanlışlıkları

- Kafa travmaları

- Migren

- İç kulağın bulunduğu kafa tası kemiğindeki anatomik bozukluklar.

Belirtileri nelerdir?

Çoğunlukla kulakta dolgunluk ve basınç hissi ile başlar. Ardından kulak tıkanır; işitme azalır, kulakta çınlama ve uğultu ile birlikte baş dönmesi (vertigo) meydana gelir. Genellikle etraf döner. Bazan hastayı aniden yere çarpabilir. Bulantı, bazen de kusma görülür. Bu dörtlü bulgunun olduğu hırçın tabloya Meniere krizi denir. Krizi yukarda saydığımız faktörler tetikler. 

Kriz en az 20 dakika sürer. Bazen 4 saat hatta nadiren 24 saate kadar da uzayabilir. Kriz sonrası işitme tekrar normale döner. Kulak uğultusu ve çınlama az veya çok devam edebilir. Krizler tekrarladıkça, her kriz işitmeden bir miktar götürür, ve bir süre sonra kalıcı işitme kaybı oluşmaya başlar.

Tanı nasıl konur?

Klinik bulgular tanı koydurucudur. Vestibüler testlerle de tanı kesinlik kazanır.

Nasıl tedavi edilir?

Krizler sırası ve krizler arası tedavi farklıdır. Amaç krizlerin süresini kısaltmak, krizlerin arasındaki süreyi uzatmak yani krizlerin gelmesine mümkün olduğunca engel olmaktır. Kriz sırasında hasta loş bir odada uyutulabilirse kriz çabuk atlatılır. İdrar sökücüler (sıvı atılımını artırmak için), kortizon ve diğer çok bilinen ilaçlar faydalı olabilir. Kriz sırasında başlayan tedavi sonrasında da devam edebilir. Ama idrar sökücüler uzun süreli kullanılmamalıdırlar. Krizler arası, tedaviden çok korunmadır. Yukarıda saydığımız tetikleyici faktörlerden uzak durmak en önemli korunma yöntemidir. Tuz kısıtlanır. Lüzumsuz su tüketiminden, allerjen gıdalardan uzak durmak (çikolata, kuruyemişler, peynir, şarap, bira gibi mayalı yiyecek ve içecekler), sigara ve stresden uzaklaşmak gerekir. Bilinçsizce ve hekim kontrolünde olmadan bitkisel vb. ilaçlar kullanmak hastalığı ağırlaştırıp, geri dönüşü zor sıkıntılara yol açabilir.

Meniere hastalığı vertigoya sebep olan birçok hastalıkla karışır. Kesin tanı konulmalı ve bilinçli bir şekilde tedavisi yapılmalıdır. Aksi taktirde işitme zamanla kaybedilip, vertigo günlük yaşamı sürdüremeyecek hale gelebilir.

İlerlemiş vakalarda orta kulağa ilaç enjeksiyonları, iç kulağa yönelik değişik cerrahi yöntemlere baş vurulabilir.

Prof. Dr. Mehmet Yavuz SÜTBEYAZ

Vertigo Teşhis ve Tedavi Merkezi

0 11 22

0 47 94

Meniere Hastalığı nedir?

Meniere Hastalığı nedir?

Meniere mn2İlk defa yılında funduszeue.infor Meniere tarafından fark edildiği için onun ismiyle anılır.

İç kulakta bir çeşit rahatsızlıktan dolayı ataklar halinde seyreden baş dönmesi, kulak çınlaması, işitme kaybına neden olur. Sebebi henüz bilinmiyor, ancak iç kulaktaki bir bölmede bulunan özel bir sıvının yüksek basınca ulaşması sonucu oluştuğu düşünülüyor.

Toplumda rastlanma sıklığı % 0,2'dir. Bu durumda Türkiye'de yaklaşık bin Meniere hastası var. Ailesinde Meniere hastalığı olan birinde görülme olasılığı daha yüksektir.

Meniere Hastalığı Belirtileri nelerdir?

tinnitusMeniere hastalığının en can sıkıcı belirtisi baş dönmesidir. Beraberinde kulak çınlaması ve işitme kaybı da görülür. Bazen bu tabloya soğuk terleme, bulantı, kusma da eklenebilir. Ataklar herkeste aynı seyretmeyebilir. Bu belirtilerden bazıları daha baskın olabilir. Tipik bir atak, kulakta dolgunluk hissi ile başlar. İşitmede dalgalanmalar veya kulak çınlamasındaki değişikler de atak başlangıcını haber verebilir. Baş dönmesi iç kulaktaki rahatsızlık dışında başka bir çok nedeni de olabilir(Sinir sistemi rahatsızlıkları, metabolik hastalıklar, vs..) Meniere hastalığında özellikle baş dönmeleri esnasında işitme kaybı yaşanır.
Hastalık genelde tek kulaktan başlar, ama hastalığın seyrinde zamanla diğer kulak da tutulabilir.
Birçok vakada etkilenen kulakta ilerleyen işitme kaybı görülebilir.

Baş dönmesi nasıl olur?

Baş dönmeleri nöbetler halinde gelir. Baş dönmesi geldiğinde kişi denge kurmakta zorlanır. Yerinde durduğu halde sanki hareket halindeymiş gibi hisseder. Bir de üstüne bulantı, kusma eklenir. Ataklar bazen yarım saat-iki saat arası sürer. Bazılarında daha da uzun sürebilir. Atakların olduğu dönemde kişi, günlük aktivitelerinden otomatik olarak devre dışı kalır. Atak sonrası hasta kendini halsiz ve bitkin hissedebilir.

Meniere hastalığı özellikle ataklar sırasında rahatsızlık verici olup , insanı günlük işlerinden alıkoysa da , öldürücü bir hastalık değildir.

İşitme kaybı nasıl gelişir?

Hastalığın erken dönemlerinde ataktan hemen önce veya sonrasında işitme kaybı görülebilir. Ardından normale döner. Geç dönemde atak sonrasında işitme kaybının normale dönmesi gecikir. Zamanla, işitme kaybı kalıcı hale gelir. Hastalığın ilk dönemlerinde pes tonları tutan işitme kaybı meydana gelir. Yüksek tondaki sesler kişiye rahatsızlık verir. .

Meniere (İç Kulak Tansiyonu) Hastalığı neden olur?

Meniere hastalığının iç kulaktaki bir bozukluktan meydana geldiğini söylemiştik. Nedeninin anlatmadan önce kısaca kulak yapısından bahsetmekte fayda var.

Meniere mn4

Meniere mn5

Meniere mn6

Kulak üç bölümden oluşur:

  • Dış kulak (sesin çevreden kulak zarına iletildiği bölüm)
  • Orta kulak( kulak zarından başlar. Burada seslleri birbirne ileten üç kemikçikten oluşmuştur)
  • İç kulak (Salyangoz ve yarım daire kanallarından oluşmuştur. Salyangoz, diğer adıyla koklea işitmeden, yarım daire kanalları ise dengeden sorumludur (vestibuler sistem). Yarım daire kanalları zardan oluşmuş tünellerden meydana gelmiştir. Birbirine dik duran bu tünellerin içinde endolenf denilen bir sıvı vardır. Hareket halinde yer değiştiren sıvıdan beyne iletilen uyarılar denge kurmamızı sağlayan önemli olaylardan biridir.

Meniere hastalığındaki akut bir atağa, endolenf sıvısındaki basınç dalgalanmalarının neden olduğu düşünülmektedir. Zardan oluşan tüneller (membranöz labirent) içerdiği endolenf sıvısındaki basınç artışından dolayı balon gibi şişer. Basıncın artmasındaki nedenlerden biri bu sıvının döküldüğü yerde oluşan bir tıkanmadır. Bu tıkanmaya eski bir yara izi veya doğuştan dar olan kanallar neden olabilir. Bazı durumlardaysa fazla sıvı miktarına bağlı basınç artışı olabilir.

Son zamanlarda endolenfatik kesenin bağışıklık sistemi üzerindeki fonksiyonları üzerinde durulmuştur. Bu yüzden bağışıklık sistemindeki hastalıklar da Meniere hastalığına neden olabilir. Bununla beraber birçok durumda nedeni bilinmez. Bilinen nedenler arasında iç kulak iltihabı, kafa travması, genetik yatkınlık ve allerji vardır.

Meniere Hastalığı nasıl teşhis edilir?

Meniere hastasının kulak muayenesi normal görülür. Baş dönmesi atakları sırasında görülebilecek en önemli bulgu istemsiz göz hareketleridir.
Tanıda hastanın hikayesi önemlidir (Ataklarla gelen baş dönmesi, işitme kaybı)

  • İşitme testlerinde atak sonrası işitmenin azaldığı ve sonra normale döndüğü tespit edilir. Hastanın işitme kaybı ilk önce günlük konuşma frekanslarında iken, zamanla yüksek frekansta (tiz sesler) da kayıplar görülür.
  • Elektrokokleografi -ECOG (iç kulak sıvısındaki basıncı ölçer)
  • Elektronistagmografi-ENG (denge fonksiyonlarını araştırır)

Ayrıca Meniere hastalığı ile aynı belirtileri veren çok nadir beyin tümerlerini dışlamak için bilgisayarlı tomografi, MR yapılabilir.

Bununla birlikte Meniere hastalığına yatkınlaştıran aşağıdaki durumların araştırılması önemlidir.

  • Geçirilmiş sifilis (frengi), kabakulak enfeksiyonu
  • Genel bağışıklık sisteminin dengede olup olmadığı
  • Kan kolesterol ve şeker seviyesi
  • Tiroid bezi hastalığı
  • Sinüzit vb gibi rahatsızlığı olup olmadığı belirlenir.

Meniere Hastalığı Tedavisi - Meniere İç Kulak Tansiyonu Hastalığı Nasıl tedavi edilir ?

Günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Ama tedavilerle hastalığı büyük oranda kontrol altına almak mümkündür. Ayrıca atağı tetikleyen durumlardan kaçınmak da hastalığı kontrol atlına almanın en iyi yollarından biridir.

İlaç tedavileri arasında vestibuler sistemi baskılayarak baş dönmesini engelleyen ilaçlar, idrar söktürücüler, steroid bulunmaktadır. Atak sırasında ve ataklar arasında farklı grup ilaçlar kullanılmaktadır.

Birçok hastada atakları tetikleyen fiziksel veya duygusal streslerdir. Uykusuzluk ya da uyku düzenindeki bozukluk, veya aşırı yorgunluk atakları tetikleyebilir. Ayrıca kafein, sigara, alkol, tuzlu diyet gibi iç kulaktaki sıvı basıncını arttıran durumlardan uzak durmak gerekir.

Meniere Hastalığı Ameliyatla düzelir mi?

Çok şiddetli ve tedaviye dirençli durumlarda uygulanan bazı cerrahi girişimler vardır:
-Endolenfatik şant (iç kulak sıvısının boşaltılması) veya dekompresyon (basıncın azaltılması) işlemi işitmeyi koruyan bir kulak ameliyatıdır. Vakaların yarıya yakınında baş dönmesi kontrol altına alınabilse de bu kontrol kalıcı değildir.
-Vestibüler nörektomi; denge sinirinin iç kulağı terkedip beyine girdiği yerde kesilmesi işlemidir. Baş dönmesinin kontrolünde daha etkilidir, ve iştime kaybı riski azdır.
-Labirentektomi ve işitme sinirinin kesilmesi : Bir tarafın iç kulağndaki işitme ve denge mekanizmalarının harap edilmesidir. Meniere hastasının etkilenmiş olduğu kulağı çok az duyuyorsa bu yöntem tercih edilebilir. Genellikle baş dönmesi atakları kontrol altına alınır. Ama işitme kaybı vardır.
-Ayrıca yukardaki cerrahi işlemlerden daha basit bir yöntem olan intratimpanik Gentamisin enjeksiyonu ( kulak zarı arkasından Gentamisin verilmesi) uygulanmaktadır. Bu işlemde de işitme kaybı riski vardır.

Atak sırasında ne yapmalıyım?

Akut atak sırasında yere uzanın. Gözlerinizi açun ve sabit bir noktaya odaklanarak olabildiğince hareketsiz kalmaya çalışın. Zaten kusmaya müsait olduğunuz için birşeyler yiyip, içmeye çalışmayın. Başdönmesinin şiddeti azaldıktan sonra yavaşça kalkın. Ataktan sonra muhtemelen kendinizi çok yorgun hissedecek ve uyku ihtiyacınız olacaktır.

Eğer kusma devam ederse ve saat boyunca sıvı alamadıysanız doktorunuza ulaşın.

Ayrıca bir günlük tutmanızda fayda var. Atak olduğu gün veya bir gün öncesinde farklı neler yediniz, içtiniz? Uykusuz, yorgun muydnuz?Bu sayede atağı neyin tetiklediğini daha iyi anlayabilrsiniz ve bu tetikleyicilerden kaçınırsınız.

Diyet, hastalığı nasıl etkiler?/ Nasıl beslenmeliyim?

Endolenf denilen iç kulaktakı sıvının içeriği normalde diğer vücut sıvılarından bağımsızdır. Sıvının hacmi ve içeriği sabittir. Ama iç kulak yapılarındaki bir bozukluk veya dejenerasyon sonucu bu sıvının bağımsız kontrolu kaybolur. Ve vücut sıvıları/kandaki değişimlerden etkilenerek dalgalanmalar olur. Bu dalgalanmalar kulakta basınç ve dolgunluk hissine, kulak çınlamasına, işitme kaybına ve dengesizliğe neden olur.
İç kulaktaki sıvı kandaki veya diğer vücut sıvılarındaki değişimden etkilenir. Örneğin tuz ve şekerden yüksek yiyecekler aldığınızda kandaki şeker ve tuz oranı yükselir, ve bu da iç kulaktaki sıvının yoğunluğunu değiştirir.

Diyetsel hedefler

  • Her öğünde eşit oranda yiyecek ve içecek almaya dikkat edin
  • Yüksek tuz içeren yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
  • Günlük yeterli miktarda sıvı alın. Egzersiz veya sıcakla oluşan sıvı kayıplarına dikkat edin. Bu durumlarda sıvı alımınızı arttırın.
  • Kafein içeren yiyecek ve içeceklerden (kahve, çay, çikolata)ve alkolden uzak durun. Kafein belirtilerinizin artmasına neden olan uyarıcı etkisi vardır, ayrıca kulak çınlamasında sesleri daha yüksek duyarsınız.
  • Sigaradan uzak durun. Nikotin kan damarlarını büzerek iç kulağın kanlanmasını azaltır ve belirtilerin ağırlaşmasına yol açar.

Ayrıca kafein içeren ilaçlar, aspirin ve bazı romatizma ilaçları kulak çınlamasına neden olabilir.

Akupunktur ve Meniere Tedavisi

Maraş Sağlık olarak biz diyoruz ki;

Hastada bir rahatsızlık varsa, sebebi de mutlaka vardır. Organizma bir bütün olduğu için, bir bölge arızalandığı zaman bütün vücut etkilenecektir. Dolayısıyla hastalığın kaynağına inmek önemlidir. Kaynak nedir?

Böyle bir rahatsızlıkta kaynak ya allerjik sistem ya da immunolojik zayıflıktır. Bu kaynağa inmeden uygulanan tedaviler yüzeysel olur.

Klinik tecrübelerimiz ve tedavi ettiğimiz hastaların ifadelerinden dolayı çok iyi biliyoruz ki akupunktur ile Meniere hastalığında mevut tedavi yöntemlerinden çok daha başarılı sonuçlar almaktayız. Bazı hastalarımızda ataklar tamamen kaybolurken, bazı hastalarımızda da atak sayısı ve şiddeti azalmaktadır.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Meniere hastalığının nedeni kesinlikle bilinmiyor. Yalnız hastalığın oluşmasında hazırlayıcı etkenlerin hepsinde akupunktur etkilidir. Ve Meniere hastalığının tedavisine daha bütüncül yaklaşan bir tedavi yoktur.

Akupunktur;

  • Bağışıklık sistemini dengeler. (allerji veya otoimmün hastalık hikayesi olanlarda bu hastalık daha sık görülür)
  • Ödem çözücü özelliği vardır. Kulak içinde oluşan ödem sebebiyle meydana gelecek denge kaybını ortadan kaldırır.
  • Uykusuzluk, halsizlik, stres gibi durumları ortadan kaldırır. (Stres atakları tetikleyen en önemli nedenlerdendir)
  • Akupunktur beyin oksijenlenmesini arttırarak beynin vucudun tüm organ ve dokularına doğru komutlar vermesini sağlar,
  • Tansiyonu dengeler.
  • Kan kolesterol ve şeker düzeyini düzenler.
  • Vücuttaki iç salgı bezlerini uyararak düzenli çalışmlarını sağlar.
  • Karaciğer ve böbrekleri uyararak vücuttaki toksinlerin atılmasını hızlandırır.
  • Bağırsakların düzgün çalışmasını sağlar.

Kulak Tıkanıklığı Nedir? Kulak Tıkanıklığı Nasıl Ge&#;er?

Kulak tıkanıklığı; işitme kalitesini önemli ölçüde düşüren geçici bir rahatsızlıktır. Basınç değişimi, dış kulak iltihabı ve üst solunum yolu enfeksiyonu gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Kişilerin yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyen kulak tıkanıklığı, kısa bir sürede kendiliğinden düzelme eğilimindedir. Ancak, bir haftadan fazla süren kulak tıkanıklığı önemli hastalıkların habercisi olabilir.

Kulak Tıkanıklığı Nedir?

Kulak tıkanıklığı bireylerin günlük hayatında sıklıkla karşılaştığı bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla tek kulakta meydana gelen tıkanma, her iki kulakta birden de görülebilir. Kulak tıkanıklığı, dışarıdan gelen ses dalgalarının işitme kanalına düzgün bir şekilde iletilememesi sonucunda gelişir. Anatomik olarak kulak; dış, orta ve iç kulak şeklinde 3 bölüme ayrılır. Dış kulak ses dalgalarının ilk toplandığı bölgedir. Dış kulakta toplanan ses dalgaları işitme kanalına iletilir. İşitme kanalı boyunca aktarılan ses dalgaları, kulak zarı olarak adlandırılan yapıda titreşime dönüştürülür. Titreşimler, orta kulakta işlenir ve iç kulakta işitme siniri aracılığıyla beyne aktarılır. Ses dalgalarının tüm bu süreçlerden geçip beyne ulaşmasıyla duyum oluşur. Dış kulaktan başlayarak iç kulağa kadar olan kanalda herhangi bir fonksiyon bozukluğunun olması, kulak tıkanıklığına neden olur. Kulakta dolgunluk hissi ve işitme kalitesinin düşmesi gibi belirtilerle seyreden kulak tıkanıklığı, çoğunlukla önemsenmeyen ve tedavisi geciktirilen bir rahatsızlıktır.

Kulak Tıkanıklığının Belirtileri Nelerdir?

Kulak tıkanıklığının belirtileri, tıkanmaya neden olan faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kulakta basınç ve dolgunluk hissi en yaygın görülen belirtiler arasında bulunur. Diğer belirtiler ise şu şekildedir:

    • Hafif işitme kaybı
    • Baş dönmesi
    • Kulakta ağrı
    • Kulak akıntısı
    • Kulak çınlaması
    • Denge kaybı

Kulak Tıkanıklığının Nedenleri Nelerdir?

Anatomik olarak 3 bölümden oluşan kulakta, dış kulak, orta kulak ve iç kulağın herhangi birinde görülen fonksiyon bozuklukları kulak tıkanıklığına yol açabilir. Aynı zamanda, kulağa yabancı bir cisim kaçması, uçak yolculuğu, alerjiler ve grip gibi etkenler de kulak tıkanıklığına neden olabilir. Kulak tıkanıklığının en yaygın görülen diğer nedenleri ise şu şekildedir:

    Dış kulak iltihabı: Dış kulak iltihabı; mantar ve bakteriyel enfeksiyonların neden olduğu bir rahatsızlıktır. Hastalık, işitme azlığı, kızarıklık, akıntı ve kulak ağrısı gibi belirtilerle seyreder. Dış kulak iltihabının tedavi edilmesiyle kulak tıkanıklığı da ortadan kalkar.

    Akut otitis media: Ani gelişen orta kulak iltihabı, kulak tıkanıklığının yaygın nedenlerinden biridir. Akut otitis media, kulak zarının arkasında bulunan orta kulağın iltihaplanması sonucu görülen bir rahatsızlıktır. Enfeksiyon, orta kulakta iltihaplı sıvı birikmesine neden olabilir. Bu durum ise işitme kalitesini düşürür ve kulakta dolgunluk hissi yaratır.

    Seröz otitis media: Hiçbir iltihabi bulgu olmaksızın kulağın kendi salgısının orta kulakta birikmesi sonucu kulak tıkanıklığı yaşanabilir. Seröz otitis media olarak tanımlanan bu durum, östaki borusunun tıkanmasına yol açar. Normalde genze akması gereken salgı, östaki borusundaki tıkanma nedeniyle orta kulakta birikmeye başlar. Bunun sonucunda ise kulak tıkanıklığı oluşur ve işitme kalitesi düşer.

    Buşon: Kulak kiri olarak bilinen buşon, kulak tıkanıklığının en temel nedenlerinden biridir. Dış kulak yolunda oluşan buşon, vücudun savunma mekanizmasının bir parçası olarak düşünülebilir. Vücut; bu salgıyı, kulağın toz ve diğer yabancı partiküllerden korunması için üretir. Koyu sarı renge sahip olan buşon, kulağı çeşitli enfeksiyonlara karşı korur.  Ancak, buşon normalden fazla salgılanırsa, dış kulak yolunda tıkanıklığa yol açar. Sanılanın aksine, kulak salgısını kulak çubuğuyla temizlemeye çalışmak işitme kalitesini daha da düşürebilir.

    Östaki fonksiyon bozukluğu: Östaki borusu; burun, boğaz ve orta kulak arasında geçiş sağlayan bir kanaldır. Bu kanal, orta kulak basıncı ile hava basıncı arasındaki dengeyi sağlamakla görevlidir. Saman nezlesi gibi alerjik reaksiyonlar ya da hava basıncının aniden değiştiği durumlarda östaki borusu tıkanır. Östaki borusu tıkandığından, orta kulak, basınç değişimine uyum sağlayamaz. Bu fonksiyon bozukluğu işitme kalitesini düşürerek rahatsız edici bir hisse yol açar. 

    Nazofarenkste tümör oluşumu: Üst yutak olarak da bilinen nazofarenks, solunum sisteminin önemli bir parçasıdır. Boğazın burun ile birleştiği bu bölgede, tükürük bezi ve lenfoid dokular bulunur. Lenfoid dokulardaki hücrelerin kontrol edilemeyen bir şekilde hasara uğraması, nazofarenks kanserine yol açar. Burun tıkanıklığı, kulakta uğultu ve işitme kaybı gibi belirtiler gösteren nazofarenks kanseri, nadir olmakla birlikte kulak tıkanıklığının nedenlerinden biri olabilir.  

    Kulak zarı hasarı: Kulak zarının delinmesi ya da esnekliğini kaybetmesi de kulak tıkanıklığına neden olabilir.

Kulak Tıkanıklığı Tanısı Nasıl Konur?

Kulak muayenesi; çoğu durumda doktorun soracağı birkaç temel soruyla başlar. Tıbbi öykünün uzmanlara eksiksiz anlatılması, tanı ve tedavi prosedürlerinin doğru bir şekilde planlaması açısından oldukça önemlidir. Kulak tıkanıklığına ek olarak baş dönmesi, ağrı, çınlama ve akıntı gibi problemlerin görüldüğü durumlarda, doktor hastadan bazı işitme testlerini yaptırmasını isteyebilir. Muayene ve işitme testlerinin ardından kulak tıkanıklığı tanısı konabilir.

Kulak Tıkanıklığı Nasıl Tedavi Edilir?

Kulak tıkanıklığı basınç değişimi gibi basit bir nedenle oluşabileceği gibi, önemli sağlık sorunları nedeniyle de ortaya çıkabilir. Çoğu zaman kulak tıkanıklığını ortadan kaldırmak için östaki borusunun rahatlatılması yeterli olur. Yutkunma, sakız çiğneme ve esneme gibi yöntemler, basıncın östaki borusu üzerindeki etkisini ortadan kaldırır. Ancak, kulak tıkanıklığına ağrı, akıntı, denge kaybı gibi durumlar eşlik ediyorsa, rahatsızlığın ortadan kaldırılması için mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Kulak tıkanıklığı tedavisinde kullanılan ilaç grupları şu şekildedir:

    Antibiyotikler: Orta kulak iltihabına bağlı gelişen kulak tıkanıklığı, antibiyotik tedavisiyle tedavi edilir. İltihabın gerilemesiyle birlikte kulak tıkanıklığı da ortadan kalkar.

    Antihistaminikler: Saman nezlesi gibi alerjiye bağlı gelişen kulak tıkanmalarında antihistaminik ilaçlara başvurulabilir. Antihistaminik tedavisi, şikayetlerde hızlı bir rahatlama sağlayarak kulaktaki dolgunluk hissini ortadan kaldırır.

    Dekonjestanlar: Sinüs basıncı kulakların tıkanmasına neden olabilir. Sinüs için ağızdan alınabilen veya burun içine püskürtülen dekonjestanlar kullanılabilir.

    Damlalar: Kulak kirinin işitme kanalını tıkaması, duyma kalitesini düşüren etkenlerin başında gelir. Hidrojen peroksit gibi damlalar uygun şekilde kullanıldığında, kuruyan salgının kimyasal yapısını bozar. Böylece, buşon hızla eriyerek kulaktan dışarı atılır. Bu tedaviye rağmen buşonun kulaktan atılamadığı durumlarda ise doktor aspiratörle vakumlama, suyla yıkama ya da küret ile temizleme gibi yöntemlere başvurarak buşonu çıkarır. Bu yöntemlerin hangisinin seçileceğine, muayene esnasında kulak burun boğaz uzmanı karar verir.

Medikal tedavinin yeterli olmadığı durumlarda ise cerrahi müdahale yöntemleri üzerinde durulur. Östaki borusunun manevralarla açılamadığı ve kulak zarı deformasyonu veya tümör kaynaklı kulak tıkanıklığı vakalarında sıklıkla cerrahi tedaviden yararlanılır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası