yakından uzağa ilkesi / Eğitim Öğretim İlkeleri Yakından uzağa İlkesi

Yakından Uzağa Ilkesi

yakından uzağa ilkesi

Çocuğa Göre Öğretim İlkesi (Öğrenciye görelik):

  1. Eğitim-öğretim sürecinde, öğrencinin özellikleri dikkate alınmalıdır. Buna göre süreç, öğrencilerin hazırbulunuşluk, ilgi, ihtiyaç, beklenti, yetenek, beceri, zekâ, yaş, olgunluk gibi bireysel özellikleri dikkate alınarak düzenlenmeli ve yürütülmelidir.

Hayatilik ilkesi (Yaşamsallık):

Okul, yaşamın kendisi olmalıdır. Çünkü bilgi, öğrenci tarafından yaşamda kullanıldığı ölçüde anlamlıdır. Bu nedenle, öğrencilere yaşamları boyunca yararlanabilecekleri bilgi ve becerileri kazandırmak gerekir. Örneğin; öğrencilere diş fırçalama, tuvalet eğitimi gibi öz bakım becerileri kazandırmak ya da sosyal yaşam kurallarını öğretmek, onların yaşam boyunca kullanabilecekleri bilgileri kazanmalarını sağlar.

Güncellik ilkesi (Aktüalite):

Öğrencilere o günlerde ihtiyaç duyabilecekleri popüler bilgilerin kazandırılmasını ve işlenen konuyla güncel yaşam arasında ilişki kurmalarının sağlanmasını içerir. Örneğin; biyoloji dersinde öğrencilere mikroplardan ve hastalıklardan korunma yolları anlatılırken kuş gribi salgınından bahsedilmesi, ders kış aylarında işleniyorsa nezlenin örnek olarak verilmesi ya da domuz gribinden bahsedilmesi gibi.

Yaparak-yaşayarak öğrenme ilkesi:

Öğrencilerin yaşamlarının eğitim sürecine dâhil edilmesi yoluyla öğrenmenin gerçekleşmesidir. Etkinliklerde öğretmenin değil öğrencinin aktif ve merkezde olmasını kapsar. Öğrenci materyallerle ve uygulamalarla ne kadar çok ilişkide olursa, duyu organları o kadar çok uyarılmış olur. Bu da öğrenmede verimi ve kalıcılığı artırır. Projeler üretmek, materyaller hazırlamak, kompozisyon yazmak, sergiye yönelik ürünler oluşturmak gibi etkinlikler gerçekleştirilirse yaparak-yaşayarak öğrenme sağlanabilir.

Açıklık ilkesi (Ayanilik):

Öğrencilere kazandırılacak özellikler ve bu amaçla düzenlenecek etkinlikler, öğrenci açısından net, kolay ve anlaşılır bir dil ve düzende gerçekleştirilmelidir.

Az miktarda enerji ve materyal ile en kısa sürede, en fazla sayıda amaca ulaşmayı ifade eder.

Öğretilecek bilgiler en somut (elle tutulur, gözle görülür) olandan en soyut (düşünce ve hayal gücüne bağlı) olana doğru sıralanmalıdır.

Bilinenden bilinmeyene ilkesi:

Öğretilecek her yeni bilgi, önceden öğrenilenler ile bağlantı kurularak öğretilmelidir. Bu, anlamlı öğrenmenin temelini oluşturur.

Öğretilecek bilgiler, öğrencinin en yakın çevresinden (aile, arkadaş, mahalle gibi) onun için uzak olanlara doğru (başka şehirler, ülkeler, yaşantılar gibi) sıralanmalıdır. Böylece öğrenci başka yaşamlar ve gerçekler ile kendi yaşantısını ilişkilendirebilir ve onlar hakkında fikirler üretebilir.

Basitten karmaşığa ilkesi:

Öğretilecek bilgiler, en temel basit bilgilerden üst düzey zor bilgilere doğru sıralanmalıdır. Çünkü basitler, karmaşıkların temelini oluşturur.

Öğretilecek bilgiler, öğrenilmesi en kolay olandan öğrenilmesi zor olana doğru sıralanmalıdır. Eğer tersi olursa, öğrenci zor bilgiye karşı kaygı, özgüven eksikliği ve öğrenmeye karşı direnç yaşayabilir.

Günümüzden geçmişe ve geleceğe ilkesi:

Öğretilecek bilgiler, zamansal olarak günümüz koşulları hatırlatıldıktan sonra, geçmişe dönülüp bugünün koşullarına nasıl gelindiği ve gelecekte nasıl olabileceğine doğru sıralanmalıdır.

1. Çocuğa görelik ilkesi: Ders programının hazırlanmasında veya dersin işlenmesinde öğrencinin fizyolojik ve psikolojik özelliklerinin, bireysel farklılıklarının esas alınmasıdır.

2. Bilinenden bilinmeyene ilkesi: Ders kitabı hazırlarken ve sınıfta ders anlatırken, öğrencinin o zamana kadarki bilgi ve tecrübelerinden hareket ederek, yeni bilgi ve tecrübelerin bunlar üzerine kazandırılması çok daha kolay olacaktır.

3. Somuttan soyuta ilkesi: Öğrenci mümkünse ders konusu olan eşya ve nesnelerle doğrudan karşı  karşıya getirilmeli; bu mümkün olmadığı zaman o nesne veya olayın modeli, fotoğrafı veya başka bir  simgesi gösterilmelidir.

4. Yakından uzağa ilkesi: Öğrenciye öğretilecek bilgilerin düzenlenmesinde, örneklerin verilmesinde, hem doğal hem de sosyal olarak onun en yakın çevresinden hareket etmelidir.

5. Ekonomi ilkesi: Her türlü eğitim-öğretim faaliyeti en az zaman, en az emek ve enerji sarf edilerek, en yüksek verim elde edilecek şekilde düzenlenmelidir.

6. Açıklık ilkesi: Eğer öğretmen sadece sözel anlatıma dayalı olarak ders işliyorsa, öğrencinin anlayacağı kelime ve cümle yapıları ile son derece açık ve anlamlı bir ders işlemelidir.

7. Aktivite İlkesi: Bazı ders konularını bağımsızca seçip kendine özgü tekniklerle “yaparak-yaşayarak” öğrenmesini ifade eder. Öğrencinin derste aktif olmasının hem daha iyi öğrenme sağlayacağı hem de sorumluluk, girişimcilik, bağımsızlık vs. gibi bazı ahlâkî erdemleri daha iyi geliştireceği savunulur.

8. Hayata yakınlık ilkesi: Okul ve öğretim ortamı hayattan kopuk, yapay bir ortam olmamalı; hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin hayatla bağlantısını koparmayan bir yaşantı sunmalıdır.

9. Bütünlük İlkesi: Çocuğun eğitilecek yönlerinin bir bütün olarak alınıp değerlendirilmesini ister. Çocuk bedensel ve ruhsal kuvvetler (düşünce, duygu, irade gibi) bakımından bir bütün olarak ele alınmalıdır.

Konular

Bu yazıda öğretim ilkelerini detaylıca (örneklerle) inceleyeceğiz.
Öğrenciye Görelik, Etkin Katılım, Yaşama Yakınlık, Somuttan Soyuta, Bilinenden Bilinmeyene, Yakından Uzağa, Ekonomiklik, Açıklık, Bütünlük, Sosyallik, Bilgi ve Becerinin Güvence Altına Alınması, Tümdengelim, Transfer, Basitten Karmaşığa

1-Öğrenciye /Çocuğa Görelik (Düzeye Uygunluk): Ders programının hazırlanmasında veya dersin işlenmesinde öğrencinin fizyoljik ve psikolojik özelliklerinin, bireysel farklılıklarının esas alınmasıdır.

Bu ilke esas alındığında , gerek konu seçim ve işlenişinde gerek okul binası, sınıftaki oturma düzeni, ders kitabı ve diğer ders malzemeleri ve dersin işlenişi sırasında "öğrenci merkezli" bir öğretim ortaya çıkmıştır.

Örnek: Behzat Öğretmen, öğrenme – öğretme sürecinde bireysel farkları dikkate alarak süreci düzenlemiş ve her öğrencinin ilgi ve ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak etkinlikleri belirlemiştir.
2- "Bilinenden bilinmeyene" ilkesi: Ders kitabı hazırlarken ve sınıfta ders anlatırken, öğrencinin o zamana kadarki bilgi ve tecrübelerinden hareket ederek, yeni bilgi ve tecrübelerin bunlar üzerine kazandırılması çok daha kolay olacaktır. Yeni bilgileri eski bilgilerle karşılaştırarak, gerektiğinde eskileri doğrulayarak geliştirmek, öğrencideki bilgi sisteminin çok daha sağlam olmasını sağlayacaktır.

3- "Somuttan soyuta" ilkesi:  Çocuktaki zihin gelişimi somuttan soyuta doğru olmaktadır. İnsan her zaman somut olarak gördüğü, algıladığı şeyleri, onların soyut kavramlarla anlatılmasından daha kolay öğrenir. Bu nedenle, öğrenci mümkünse ders konusu olan eşya ve nesnelerle doğrudan karşı karşıya getirilmeli; bu mümkün olmadığı zaman o nesne veya olayın modeli, fotografı veya başka bir simgesi gösterilmelidir.

4- "Yakından uzağa" ilkesi: Öğrenciye öğretilecek bilgilerin düzenlenmesinde, örneklerin verilmesinde, hem doğal hem de sosyal olarak onun en yakın çevresinden hareket etmelidir. Bu, sadece yer ve yaşayış açısından değil zaman açısından da böyledir. Yakın zamandan uzağa, yakın aile ve okul çevresinden uzağa, yakın köy-kasaba-bölge-ülke çevresinden uzağa ilkesi birçok derste rahatlıkla kullanılabilir ve bu ilkeye uyma, öğrenmenin düzeyini yükseltir.

5- Tasarruf (ekonomi) ilkesi: Her türlü eğitim-öğretim faaliyeti en az zaman, en az emek ve enerji sarfedilerek, en yüksek verim elde edilecek şekilde düzenlenmelidir. Bunun için de, öğretim baştan sona her yönden plânlanmalıdır. Plânsız ve metodsuz olarak yapılan dersler çok sınırlı olan öğretim zaman ve imkânlarını israf edeceği gibi, istenilen düzenli bir öğrenme de sağlanamaz.

6- Açıklık ilkesi: Öğrenci, derste işlenen tüm konuları somut olarak görebilmeli; bu mümkün olmuyorsa resmini, sesini, grafiği, modelini v.s. görsel-işitsel olarak algılayabilmelidir.

Açıklık,öğretmenin iletişim sürecinde, dersi işlerken ve değerlendirme yaparken (sınavlarda)kullandığı dilin anlaşılır, açık ,net ve anlamlı olması demektir. Açıklığı arttırmak için öğrenmeyi kolaylaştıran materyaller, görsel-işitsel araç ve gereçler kullanılabilir.

Not: Kullanılan dilin açık ve anlaşılır olması yaşama yakınlık, somut eşyalar ve öğretim materyallerinin kullanılması da somuttan soyuta ilkelerini gerektirir.

7- Hayata yakınlık ilkesi: Okul ve öğretim ortamı hayattan kopuk, yapay bir ortam olmamalı; hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan, öğrencinin hayatla bağlantısını koparmayan bir yaşantı sunmalıdır.
Örnek: Öğrencilerin “bilinçli tüketim ve israf” konusunu işledikten sonra satın aldıkları ürünlerin son kullanma tarihlerine bakması
Örnek:  Öğrencilerin Hayat bilgisi dersinde “Neden dengeli ve düzenli beslenmesi gerektiğini kavrar.” kazanımının verildiği dersin sonrasında cips, kola gibi zararlı yiyecekleri tüketmeyi bırakması
8-  Bütünlük İlkesi: G. Kerschensteiner'in üzerinde durduğu bu ilke, çocuğun eğitilecek yönlerinin bir bütün olarak alınıp değerlendirilmesini ister. Çocuk bedensel ve ruhsal kuvvetler (düşünce, duygu, irade gibi) bakımından bir bütün olarak ele alınmalı ve her yönü dengeli olarak eğitilmelidir.

Zaten bedensel ve ruhsal kuvvetler sürekli olarak birbirlerini etkilerler ve birbirine bağlıdırlar. Sadece bedeni geliştirip zihni ve ahlâkî yönler geliştirilmezse, veya bunun tersi durumlarda dengesiz; hem topluma hem de kendine zararlı olabilecek insanlar yetişmiş olur.

Bu ilke aynı zamanda bilgilerin birbirine bağlı ve birbirini tamamlar mahiyette sunulması demektir.
Örnek: Ortaöğretimdeki fizik – kimya – biyoloji dersleri yerine ilköğretimde Fen ve Teknoloji dersinin, yine tarih ve coğrafya dersleri yerine ise Sosyal Bilgiler dersinin programda yer alması
 9- Sosyallik: İki boyutu olan bir ilkedir. Toplumsal boyutu ile otoriteye itaat, kendi kararlarını verebilme yeterliliği boyutuyla da özgürlük anlamına gelir. Bu iki boyut aslında birbirinden ayrı gibi gözükse de ilişkilidir.

Not: Sosyalleşme sürecinde öğrenci: anne-baba-öğretmen ve okul yöneticilerine saygı duyulmalı; din-ahlak-gelenek gibi toplumun manevi güçlerine uygun davranmalıdır. Bu otoriteye itaatin bir gereğidir.

Birey bu kuralları uygularken kendi kararlarını verebilme, kendini yönetebilme, hür karar verebilmenin mutluluğunu ve sorumluluğunu yaşamalıdır. Bu da özgürlüğün bir gereğidir. Çağdaş yaklaşımlar sosyallik ilkesinin bu ikinci boyutu üzerinde daha çok durmaktadır
Örnek: Sınıf kuralları belirlenirken öğrencilerin görüşlerinin alınması özgürlük, bu kuralların toplumsal normlara ve okulun kurallarına uygun olarak belirlenmesi otoriteye itaatin gereğidir.
10- Bilgi ve becerinin güvence altına alınması ilkesi: Bir öğretim ilkesi olarak değerlendirildiğinde, eğitim öğretimin her kademesinde ve her dersinde, bilgi ve becerilerin tekrar ve alıştırma gibi yöntemlerle "tam öğretilmesi" hedef olmalıdır. Bu, bilgi ve becerileri güvence altına aldığı gibi, başarıların ve daha ileri öğretimlerin de güvence altına alınması demektir.



Kaynaklar:
1- mimoza.marmara.edu.tr/ 
2- http://www.oguzhanhoca.com

AçıklıkBilinenden BilinmeyeneBütünlükEtkin KatılımÖğrenciye GörelikSomuttan SoyutaSosyallikYakından UzağaYaşama Yakınlık

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası