Sona Kalan Dona Kalır Nereden Gelir

SONA KALAN DONA KALIR ATASÖZÜNÜN ANLAMI 

Bir işi geciktirenler zamanında yapmayanlar zarar eder, kendisinden önce hareket edenler olduğu için kendisine bir şey kalmaz.

SONA KALAN DONA KALIR ATASÖZÜNÜN HİKAYESİ

Önce bir uğultu duydu Orhan. Fakat bu uğultu ne fırtına uğultusuna, ne de bir başka uğultuya benziyordu. Dalgalı bir denizin dibindeki sesleri andırıyordu. Ama çok sürmedi&#; Sesler kesildi. Sadi Dede&#;nin sesi duyuldu:

&#;Geldik işte&#; Açabilirsin gözlerini&#;&#;

Eli Sadi Dede&#;nin elindeydi. Gözlerini kırpıştıra­rak açan Orhan, çevresine dikkatle baktı. Ahşap bir  evin, genişçe odasındaydılar. Biri kız, dört çocuk vardı odada. En küçükleri kız çocuğuydu. Altı-yedi yaşlarında gösteriyordu. Üç erkek çocuğunun en büyüğü on iki, diğer ikisi Orhan&#;ın yaşındaydılar&#;

Görüntü berraklaştı, sesler anlaşılır hale geldi&#; Dede ile torun dikkat kesildiler. Ve bir hanım sesi duyuldu. Besbelli annelerinin sesiydi:

&#;Çocuklar! Yemeğiniz hazır. Oyalanmayın. Yapacak çok işim var&#;&#; Son cümle ile birlikte, sesini duyduğumuz çocukların olduğu odaya girdi. Aynı anda Orhan ve Sadi Dede sıvışıp mutfağa geçtiler&#; Ortada, bir sofra beş üzerine konmuş ufak bir tepsi vardı. Orhan, sofradaki yiyeceklere baktı. Tepsinin üzerine resmi çizilmişti. İki kuru soğan kurumuş ve sararmış bir parça peynir ve iki bazlamadan başka bir şey yoktu&#;

Dede torun göz göze gelirken, gözlerinde üzün­tünün bulutlan vardı. Hemen uygun bir yere mevzilenip beklemeye başladılar. Orhan, bu perişan evin yoksul mutfağından bir atasözünün çıkabilece­ği beklemiyordu&#;

Derken önce kız çocuğu, bir serçe gibi kanatlan­mış olarak mutfağa daldı. Hemen sofraya çöktü. Ve onun peşinden diğer iki erkek kardeş içeri girdi… Erkek çocuklardan biri soğanları yumrukla ezdi. Diğeri, kız kardeşinin elindeki peyniri çekip, iki-üç parçaya böldü. Sıra bazlamalara geldi. Ama hâlâ en büyük kardeş ortada yoktu&#;

Sadi Dede, yaşı gereği yokluklar, kıtlıklar görmüş bir adamdı. Çocukların durumunu pek de yadır­gamıyor ama üzülerek seyrediyordu. Oysa Orhan şaşkındı. O üç çocuk, üç yırtıcı kuş gibi bir konup, bir kalktılar. Onlar kalktıklarında, sofrada yiyecek bir lokma bile kalmamıştı&#;

Onlar çıkarken, büyük kardeşleri mutfağa girdi. Girdi de&#; Bir sofraya, bir de gidenlerin arkasından baktı. Ve öfkeyle dışarı çıktı. Sadi Dede ile Orhan, ne olacağım görüp duyabilmek için, sinerek çocuğu izlediler. Daha odaya girer girmez;

&#;Sofrada sadece soğan kabukları var anne!&#; dedi çocuk&#;

Atasözleri için tıklayınız!

Sona kalan dona kalır, yapılacak bir işi hemen yapmayıp geciktiren kişi zarar eder. Örneğin bir şeyden birçok kimse yararlanacaksa daha önce davrananlar seçer, seçer alırlar; geriye döküntüleri kalır. Belki de hiç kalmaz.



Sona kalan dona kalır anlamı şu şekilde :

Bir işin yapılmasında geç kalan, zamanını kullanamayan kimse istediği şeyi elde edemez.

Yapılacak bir işi hemen yapmayıp geciktiren kimse zarar eder. Örneğin bir şeyde birçok kimsenin çıkarı varsa ve herkes ondan yararlanmak istiyorsa daha önce davrananlar istediklerini seçer, alırlar. Geriye sadece döküntüleri kalır yada hiç kalmaz.

TDK'ya göre bu atasözünde, kaçırılan fırsatların bir daha ele geçmeyeceği anlatılır. Bu nedenle bir işte başarılı olmak isteyen kişiler o işi zamanında yapmalıdır. Aksi takdirde hiçbir plan gerçekleşmez. Başarılı olmak için hızlı hareket etmeli ve rakiplerin önüne geçmelidir. Ancak bunu yaparken aceleci davranmak da olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Etiketler :

▼ SIRADAKİ HABER ▼

Sarıkamış ilçe merkezine 26 kilometre uzaklıkta olan Karakurt köyünde başlatılan HES projesi ile yılında acil kamulaştırma ilan edildi. nüfuslu ve hane olan köyde başlatılan HES projesine köylüler itiraz etti. Yapılan itirazlar sonucu 30 bin TL taban fiyat verilen kamulaştırma bedeli üzerinde uzlaşı sağlanamadı. Köylülere yılında yapılan güncellemelerle birlikte iyileştirme sağlanacağı sözü verildi. 

‘BU PARAYLA NEREDE EV ALALIM’

Aras nehri üzerinde inşa edilen Karakurt Barajının su tutmaya başlaması ile birlikte köyün sular altında kalacak olması nedeniyle köylüler yeni yerleşim yerine taşınmak istendi. Ancak, yeni yerleşim için kendilerine gösterilen yerin dağ başında, elektriği ve suyu olmayan bir yer olduğunu iddia eden köy sakinleri, "Bize verilen ücret hiçbir yerde ev almamızı sağlamıyor. Bu parayla nerede ev alalım" dedi. Köy sakinleri verilen sözlerin tutulmadığını belirterek köylerini boşaltmadı. Şirket görüşmeler sürerken, bu sabah inşaata başladı ve nehir yakınındaki köyde su baskınları meydana geldi. Aras nehri suları evlerin içine kadar girdi. 

‘KURTARMA EKİBİ GELMEDİ’

Köy sakinlerinden Ayboğan ailesi üyeleri, "Bayram sabahı uyuduğumuz esnada evimiz sular altında kaldı. Yetkililer yardım etmeye gelmedi. Çocuklarla birlikte uyandığımızda evimiz baraj suları ile dolmaya başlamıştı. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sular altında kalan eşyalarımızın bir kısmını kurtarmaya çalıştık. Nereye gideceğiz?" diye sordu.

‘SONA KALAN DONA KALIR’

Barajı yapan şirket yetkilileri ile görüştüklerini söyleyen Serkan Ayboğan, "Anlaşma yolu aradık. Şirketi aradığımızda bizimle alay ettiler. ‘Sona kalan dona kalır’ dediler. Bize teklif edilen para komik bir rakam. Bu para ile nerede ev alınır… Bize bin TL teklif ettiler. Benim arazim metre kare… İçinde meyve ağaçları var. Ben bu para ile ev alamam. Bu paraya ev göstersinler alayım…" dedi.