kumalık nedir / Modern kumalık | Ayşe ARAL Köşe Yazısı - Hürriyet Haberler

Kumalık Nedir

kumalık nedir

APA AYHAN A, YAMAN Ö (). SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK". Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi, 0(39), - /adyusbd Chicago AYHAN Aysel,YAMAN Ömer SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK". Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi 0, no (): - /adyusbd MLAAYHAN Aysel,YAMAN Ömer SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK". Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi, vol.0, no, , ss - /adyusbd AMAAYHAN A,YAMAN Ö SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK". Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi. ; 0(39): - /adyusbd VancouverAYHAN A,YAMAN Ö SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK". Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi. ; 0(39): - /adyusbd IEEEAYHAN A,YAMAN Ö "SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK"." Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi, 0, ss - , /adyusbd ISNAD AYHAN, Aysel - YAMAN, Ömer. "SOSYAL BİR OLGU OLARAK "KUMALIK"". Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitü Dergisi 39 (), funduszeue.info/adyusbd

KUMA OLMANIN CAZİBESİNE KAPILMAK: DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Yazarlar

  • İrfan YILDIRIM Şırnak Üniversitesi

DOI:

funduszeue.info

Anahtar Kelimeler:

Kuma, Çokeşlilik, Polijini, Evlilik, Kadın

Özet

Türkiye’de geleneksel yaşamın önemli ölçüde çözülmesi ve modern yaşamın hızla yaygınlaşmasının bir sonucu olarak bireyci/bireysel temelde öne çıkan özgürlükçü anlayış, günlük hayatın tutum, davranış, ilişki ve etkileşimlerini yeniden gözden geçirmeyi gerektiren anlamlar barındırmaktadır. Geleneksel yaşamın anlam kodlarını modern dünyanın öngördüğü yaşam pratikleriyle ilişkilendirerek yeni ve farklı anlam arayışlarını denemek ve bunları yaşam tarzı haline getirmek esasen gereklidir, ancak önemli riskler de içermektedir. Örneğin erkeğin birden fazla kadınla aynı anda evli olmasını meşru gören geleneksel yaşam tarzına karşılık, cinsiyetler arası eşitliği ve dolayısıyla tekeşli olmayı zorunlu gören modern hayat arasında kalan, ne sadece birinde karar kılabilen, ne de diğerinden vazgeçebilen toplumlarda önemli ölçüde sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Modern hayatın rahatlık öngören konforuna ulaşmayı düşünen ve aynı zamanda geleneksel yaşam tarzının ilişkilerinden uzak kalmak isteyen genç kızlar, kimi zaman tercihlerini geleneksel yaşamın bir formu olan kuma evliliklerinden yana verebilmektedirler. Genellikle evli erkeklerin verdikleri söz ve vaatlerden başka tutunacak bir dal bulamayan kızlar, kuma olarak evlendiklerinde ilk eşlerden daha avantajlı oldukları bazı yönleri öne çıkararak erkeğin güdümündeki çokeşli evliliği olumlu bir şekilde yansıtmaktadırlar. Kuma evliliklerinde ilk eşlerin kocaları tarafından bir kenara atılmasıyla, erkeklerin tüm ilgilerini ve ekonomik kaynaklarını yeni eşe (kumaya) harcamaya yönelmeleri, kuma evliliği yapan kadınların dışa dönük mutlu bir tablo çizmelerine etki etmektedir. Daha çok kısa süreli olan ve önemli sorunları hasıraltı eden kuma evliliğine dair bu cazibeli görünümler, sosyal çevrenin de baskısıyla evlilik planları yapan genç kızlarda soru işaretlerine neden oluşturmakta ve kuma evliliği, öngördükleri bir evlilik alternatifi haline gelebilmektedir. Öyle ki toplumda ‘evli erkeğin birinci karısı olarak gitmekten ve üzerine kuma gelip bir tarafa atılmaktansa, kuma olarak gidip kocanın gözdesi olmak daha iyidir’ şeklinde bazı değerlendirmeler dahi yapılabilmektedir. Bu çalışma, kuma evliliklerinin avantajlı olduğuna dair dışa dönük yüzünün, evlenme döneminde ve çabasında olan genç kızlarda oluşturduğu etkilerin yanında kuma evliliklerinin, genel anlamdaki nedenleri ve kızların bu evlilik türünde etkili faktörleri incelemektedir. Eğitim seviyesinin düşüklüğü ve ekonomik kaynakların azlığıyla doğrudan, toplumsal ve kültürel yapıyla dolaylı yönden ilişkili olan kuma’lık uygulaması, konu ile ilgili yapılmış alan araştırmalarından elde edilen sonuçlar ve literatürden edinilen bulgular ışığında ele alınıp değerlendirilmektedir.

Nasıl Atıf Yapılır

YILDIRIM, İrfan. (). KUMA OLMANIN CAZİBESİNE KAPILMAK: DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR. PEARSON JOURNAL, 7(22), – funduszeue.info

Türkiye’de bugün “kumalık”; “ikinci eş” yasak olmasına rağmen, on binlerce kadının kuması var.

Anadolu’nun birçok yöresinde kumalık halen aktif şekilde sürdürülüyor. Bazı erkekler 2, bazıları ise 3 ve daha fazla kadınla evli.

Özellikle kadınların okutulmadığı yörelerde kumalığa sıklıkla rastlanıyor. 

Kumalığın yoğun olarak yaşandığı yerlerde genellikle erkeklerin ikinci ve daha fazla eşle evlenmelerinin gerekçeleri ise, çocuk sahibi olmamaları, erkek çocuk istemeleri gibi gerekçeler sıralanıyor. 

Kumalık sisteminin Medeni Kanun'daki karşılığı ve hukuksal nitelendirmesi ise, mutlak boşanma nedeni sayılırken, Türk Medeni Kanunu kapsamındaki “zina” olarak da belirtiliyor. 


"Erkek çocuk için evlendi; ne desem sözümü geçiremedim"

6 çocuk annesi, B.D, üzerine kuma geldiğinde 28 yaşında ve 12 yıllık evliydi.

3 kız çoğunun ardından, dördüncü çocuğunu da kız olarak dünyaya getirmişti.

Bebeğini doğurduğu ilk günlerde, henüz lohusa sürecindeyken, “cehennem” olarak tanımladığı “kumalık” onun hayatını tamamıyla değiştirdi.

Eşinin erkek çocuk sahibi olma isteğiyle kuma getirmek istediğini dile getiren B.D, eşinin ve eşinin annesinin hep 'erkek' çocuktan bahsettiğini ifade etti:

Bana ilk konuyu açtığında, 'Erkek çocuğum yok, mutlaka olsun istiyorum' demişti. Ben yeni doğum yaptığım için çok duygusaldım. Orada kendimi çok kötü hissettim ve babam öldüğü için de çok yalnız olduğumu anladım. Çünkü babam sağ olsaydı, eşim asla cesaret edip, böyle bir şeyi söyleyemezdi. O dönem kardeşlerim de küçüklerdi. Maalesef ne desem sözümü geçiremedim.


"Herkese 'Ben de istiyorum, siz karışmayın diyeceksin' diye baskı yapıyordu"

Süreçte psikolojik olarak kötü durumda olduğunu anlatan B.D, “Fazla direnemedim. Ama ailesi bu konuyu 'halleder' diye düşündüm. Ben daha ailesine söylemeden, o gidip, kadına yüzük takmıştı bile” dedi ve ekledi:

Bütün ailesi ona küsmüştü. Sadece ona değil, ben de durumu kabul ettiğim için bana da küstüler. Kardeşleri, 'Biz kabul etmiyoruz' deseler de ve onu dövmeye kalksalar da değişen bir şey olmadı. Tam tersi daha da 'hırs' yaptı ve 'İlla ki bu kadını getireceğim' diyordu.


Eşinin bu konuda kendisini susturmak için, 'Kardeşlerine zarar vereceğim' diyerek tehdit ettiğini söyleyen B.D, “Ayrıca bana, herkese 'Ben de istiyorum, siz karışmayın diyeceksin' diye baskı yapıyordu ki böylelikle kimse ona kızmayacaktı” diye konuştu.

funduszeue.info


"Korkunç bir duyguydu; bu cehennemde, ikisinden başka kimse kalmamıştı"

Eşinin, en sonunda başlık parası vererek evlendiği kadını üzerine kuma getirdiğini dile getiren B.D. yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

Beni babamın evine götürdü ve daha sonra kadını almaya gitti. Ben içimden çok dua ettim, 'bunlar hepsi kabustur, hemen geçsin' diye. Ama maalesef, gerçekten oldu. Bana sahip çıkan kimse olmadı. Eşim daha sonra gelip beni götürdü. Evime gidecektim. Bin bir zorlukla kurduğum yuvam artık bana zindan olmuştu. Yanımda 3 küçük kızım ve kucağımda henüz kırkı çıkmamış bebeğimle gitmiştim. Izdırap dolu günlere gitmiştim.


“İçimde şaşkınlık ve korku vardı” sözleriyle duygularını paylaşan B.D, süreçte hep dua ettiğini ve son ana kadar belki “yalandır” diye umut ettiğini söyledi.

“Acı gerçek olan, artık senin hayatında başkası vardı. Korkunç bir duyguydu” diyenB.D, sözlerini şöyle sürdürdü:

Canından can olan, yol arkadaşı olan, çocuklarımın babasını başkasıyla paylaşacaktım. Allah’ım bu korkunç bir şeydi. Ama kaçış yoktu ve o an gelmişti. İçeri girdim ve onu gördüm. Başımdan sanki buz gibi su dökülmüştü, kımıldayamadım. Ağlayan bebeğime bile bakamadım. Çocuklarımı da alıp, odama gittim ve saatlerce ağladım. Yorgun ve bitkin düşüp uyudum. Sabah onun mutfakta çıkardığı seslerle uyandım.

B.D, “Evet bu cehennemde, ikisinden başka kimse kalmamıştı. Artık ne bir ailem ne de bir eşim, dostum vardı. Her şeyimle çocuklarıma sığındım ve sadece onlar için vardım” dedi. 


"Kumalığa yaptırım uygulanmalı"

Kumalık sisteminin yasaklanması gerektiğini söyleyen B.D, “Eğer kumalık sistemi yasaklanmış olsaydı ben bütün bu acıları yaşamayacaktım. Bu tür evliliklerde hem çocuklar hem de her iki kadın çok mağdur oluyor. Bu şekilde evlenenlere gerekli yaptırımların uygulanması gerekir” ifadelerini kullandı. 

Yasakların sadece kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini vurgulayan B.D, son olarak şöyle konuştu:

Kanunlara göre kumalığın suç olmasına rağmen halen bu sistem devam ediyor. Ben kumalık mağduru bir kadın olarak bu tür evliliğin yaşanmasını istemiyorum; kesinlikle bitmelidir. Ayrıca toplumda bu duruma tepki gösterilmeli ve bu çağ dışı uygulamalardan vazgeçmelidir. Yuvanın üzerine yuva kurulmaz, kadın, kadına düşman edilmemeli.

funduszeue.info

Fotoğraf: Temsili ('Kuma' adlı filmden alınmıştır)


"Aşk, sevgi söz konusu olunca, akan sular durur"

Üzerine kuma gelen B.D, kumalığı “cehenneme” benzetirken, ikinci evlilik ile “kuma giden” H.Z ise, “sevgi söz konusu olunca, akan sular durur” diyerek kumalığın yadırganmasını eleştiriyor.

5 yıldır evli olduğunu belirten H.Z, “Aşkın gözü kördür” diyor.

Daha önce evli biriyle evlenenleri dışladığını dile getiren H.Z, bu evliliği “kader” olarak belirtiyor.

Kumalığın başta bu kadar zor olduğunu bilmediğini belirten H.Z, şöyle konuştu:

Evli biriyle evlenmek gerçekten çok zor. Çok zorluk çektim. Eğer ikinci bir şansım olsaydı, evlenmezdim. Kumamla konuşarak, anlaşarak evlendim ama öyle olmadı. Vicdani bir durum yok. Ben ikisinin mağduruyum. Eşim üzerime bir “kadın” getirirse gururuma yediremem. Çocuklarımı bile ona bırakmam.


"Severek evlendim; kararlıydım ve gözümü karartmıştım"

Eşini severek evlendiğini söyleyen H.Z, öncelikle çok yoğun tepkiler aldığını belirterek, "Beni dışlamaya bile başladılar. Ben de ya onunla evlenecektim ya da intihar edecektim. Ailem de bu konuda beni hep uyarıyordu. Hayatın çok zor geçecek. Gel vazgeç, diyordu. Ben kararlıydım ve gözümü karartmıştım" diye anlattı.


"Kumanın şiddetine uğradım"

Şu anda evliliğinin "çok güzel ve huzurlu" geçtiğini söyleyen H.Z, mutlu olmasına rağmen "kumalığın" getirdiği zorluklara da dikkat çekiyor:

Kumamla aynı evde değiliz. Ama buna rağmen çok zorluklar çektim. Mutlu bir evliliğim olmasına rağmen, bir daha olsa böyle evlenmezdim.

Kuması tarafından defalarca şiddete uğradığını belirten H.Z, “Her ne kadar kumamla anlaşarak, eşimle evlensem de, daha sonra çok kötü gitti. Kumam beni defalarca dövdü. Gördüğüm şiddet nedeniyle, normal doğum yapmam gerekirken, sezaryenle çocuğumu doğurdum” şeklinde konuştu.  

Üzerine kuma gelmesi durumunda, kabul edeceğini söyleyen H.Z, “Eğer ekonomik özgürlüğü olan bir kadın olsaydım çocuğumu alıp giderdim. Kumalığı asla kabul etmezdim. Ama şu an öyle bir durumum olmadığından çocuğum için kabul etmek durumunda kalırdım” dedi.


"Kumalık, boşanma nedenidir"

Kumalık "geleneğiyle" ilgili Independent Türkçe'ye değerlendirmede bulunan Avukat Semih İhtiyatoğlu, “Kumalık sisteminin Medeni Kanun'daki karşılığı ve hukuksal nitelendirmesi, mutlak boşanma nedeni sayılan TMK kapsamındaki 'zina'dır” dedi.

Avukat İhtiyatoğlu, şöyle konuştu:

sayılı Türk Medeni Kanunu Madde 'de, 'Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur' denilmektedir. Kanun 'zina'dan ne anlaşılması gerektiğini belirtmemektedir. Genel olarak zina; resmi nikahlı bir erkeğin, eşinden başka veya resmi nikahlı bir kadının, kocasından başka bir erkekle isteyerek cinsel ilişkide bulunması olarak tanımlanabilir. 

Avukat Semih İhtiyatoğfunduszeue.info

Avukat Semih İhtiyatoğlu / Fotoğraf: Independnet Türkçe​​​​​​​


"Kanuna göre, 'kuma' zinaya giriyor"

“Zina; kusura dayalı bir boşanma sebebi olduğu gibi aynı zamanda mutlak bir boşanma sebebidir” diyen Avukat İhtiyatoğlu, bu nedenle boşanma davası sürecinde hakimin; ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmiş olup olmadığını araştırmaksızın boşanma kararı verebileceğini ifade etti.

"Kumalık sisteminin Medeni Kanu'ndaki karşılığı ve hukuksal nitelendirmesi, mutlak boşanma nedeni sayılan TMK kapsamındaki 'zina'dır" diyen Avukat İhtiyatoğlu, şunları söyledi:

Ancak yukarıda Medeni Kanun 'nci maddesinde de açıkça belirtildiği üzere 'Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.'

İhtiyatoğlu, "Ayrıntılı olarak açıkladığımız ve hukuksal açıdan zina olarak değerlendirilebilecek kumalık durumunu öğrenen resmi nikahlı eşe, bu durumu öğrenmesinden itibaren altı ay içerisinde zinaya dayalı boşanma davası açma hakkı tanınmış olup bu süre geçtikten sonra dava hakkının düşeceği ihtar edilmiştir" dedi.


"Nikah kıymak da suç"

İhtiyatoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

Burada üzerinde durulması gereken bir diğer husus da toplumsal açıdan ve İslam Hukuku açısından dini nikah yapıldığı takdirde, resmi nikahlı eş haricinde başka bir kadınla yaşanan cinsel ilişki 'zina' sayılmamaktayken sayılı Türk Medeni Kanunu açısından Madde kapsamında hukuken zina sayılmasıdır. Bu ikili durumun nedeni ise medeni kanunun, resmi nikahlı eş haricindeki bir kimseyle dini nikah ön görmemesi ve hatta Aile cüdanı gösterilmeden dini törenin yapılamayacağını belirtmesidir.

İhtiyatoğlu, "Nitekim Kanunun, Aile cüzdanı ve dinî tören başlıklı 'ncü maddesinde 'Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir. Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz' demek suretiyle bu durumun önüne geçmek istemiştir. Ancak ne yazık ki uygulamada bu durumun hiçte böyle olmadığı bilinmektedir" ifadelerini kullandı.

funduszeue.info


"Kanun hükmü açıkça yasaklamışken, dini nikah kıyma yetkisine sahip din adamlarından bazılarının bu hususa pek de riayet etmedikleri ortadadır" diyen İhtiyatoğlu, şöyle devam etti:

Hatta Anayasa Mahkemesi, resmi nikah olmadan dini nikah kıyan imam ile çiftlere 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilmesine cevaz veren maddeyle ilgili başvuruyu kabul edip hapis cezasını oy çokluğu ile iptal etmiştir. İptal yönünde oy kullanan AYM üyeleri bu kararın gerekçesinde, nikahsız birlikte yaşayanlara TCK'da herhangi bir ceza öngörülmezken, resmi nikah yaptırmadan dini nikah kıyanlara hapis cezası öngörülmesinin Anayasa'nın 10'uncu maddesi, kanun önünde dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin herkesin eşit olduğunu ilkesine aykırı olduğunu savunmuşlar ve düzenlemenin din ve vicdan özgürlüğü, özel hayatın korunması ilkelerine aykırı olduğunu da ifade etmişlerdir.


"Çocuk babasının soyadını alabilir"

Kumalık sistemi içerisinde doğan çocuklar hukuki açıdan evlilik dışı dünyaya gelen çocuklar olarak nitelendirildiğini vurgulayan İhtiyatoğlu, şu ifadeleri kullandı:

yılına kadar, evlilik dışı doğan çocuklar; Medeni Kanun Madde 'de 'Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır' hükmü gereğince yalnızca annenin soyadını alabilmekte iken Anayasa Mahkemesi’nin 02 Temmuz tarihli ve E.: /, K.: / sayılı Kararı ile; bu maddenin birinci cümlesinde yer alan '… evli değilse ananın …' ibaresi iptal edilmiştir. Bu kararla birlikte yeni bir durumun ortaya çıkmıştır. Bu tarihten önce evlilik dışı doğan (kumalık sistemi içerisinde dünyaya gelen ) çocuğun babasının nüfusuna tescili ve babasının soyadını alması yasal olarak mümkün değilken Nüfus Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrası artık mümkün kılınmıştır.


İhtiyatoğlu, “Şuan ki mevcut durum itibariyle evlilik dışı doğan çocuk babası tarafından tanındığı takdirde çocuk babasının nüfus hanesine tescil edilmekte ve çocuk babasının soyadını alabilmektedir” şeklinde konuştu.

“Şuan ki yargı sisteminin dosya yükünün hatırı sayılır bir kısmını, soy bağının düzeltilmesi davaları oluşturmaktadır” diyen İhtiyatoğlu, konuşmasını şöyle bitirdi:

Çünkü yukarıda belirttiğimiz yasal düzenleme öncesi Medeni kanun; 'kumalık sistemi' içerisinde doğan çocukların, biyolojik babalarının soyadını alabilmelerine cevaz vermediği için, bu durumun önüne geçme adına resmi nikahlı eş adına kaydedilmiş oldukları durumlar pekte azımsanmayacak sayıda idi. İlgili yasal düzenleme sonrasında kumalık sistemi içerisinde doğan çocukların soy bağının düzeltilmesi için, biyolojik anneleri tarafından Yargıya başvurup gerçek durumun hüküm altına alınması için girişimlere başlanmıştır.


"Kuma polijini ailesinin bir statüsü"

Sosyolog İkram İşler, kuma poligamik (çok eşli) evlilik türlerinden polijiini (çok kadınla evlilik) denilen evlenmelerin doğal sonucunda oluşan statü olduğunu söyledi.  

“Bu evlilik türü ise daha çok İran, Pakistan, Türkiye, Irak, Süriye, Arabistan, Afganıstan, Hindistan, Mısır, Orta ve doğu Asyanın bazı yerlerinde görülür” diyen Sosyolog İkram İşler, kuma polijini ailesinin bir statüsü olduğunu ve aynı eşle evli bulunan kadınların biri, diğerine göre durumlarını dile getiren sistem olduğunu belirtti.   

Sosyolog İkram İşler (1).jpg

Sosyolog İkram İşler / Fotoğraf: Independnet Türkçe


Anaerkil toplumlarda eş seçme hakkı kadınlar tarafından kullanıldığını belirten İşler, “Bu dönemde görülen kadın erkek beraberliğinin adı polimêrî (Poliandri)’dir. Bir kadın istediği kadar erkekle beraber olabilir. Erkekler egemen olduktan sonra durum değişir. Eş seçme hakkı bu sefer erkeklere geçer. Her erkek birden fazla kadınla beraber olma hakkını kullanır” diye konuştu.

İşler, “Birliktelik dememizin nedeni evlilik kurumunun bugünkü gibi var olmaması nedeniyledir. Kadınların cariye edilmesi dönemindeki gibi kadınların hakları giderek kısıtlanır. Hazır kölelik döneminde erkeklerin köleleştirilmesi kadınların da köleleştirilmesi anlamına gelir” dedi. 


"Polijini devam ettikçe kumalık da doğal olarak devam edecektir"

Tarımsal üretimin şekil değiştirmesi ile birlikte kölelik kalktığını dile getiren İşler, “Köleci toplum yerini feodal toplum yapısına bırakır ancak erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları baki kalır. Birden fazla kadınla evlilik devam eder. Özellikle tarım ailesi de denen büyük aile yapısında kadınların bir erkeğin eşleri olarak aynı çatı altında bulunması o dönemin ekonomik ve sosyolojik ihtiyaçları gereğidir" diye anlattı.

funduszeue.info


"Büyük ailede büyük şef ve diğer aile fertlerinin biri birilerine göre statüsü o dönem ailesinin ihtiyaçları disiplin anlayışları tarafından belirlenir" diyen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Kimin kiminle evleneceği, aile içinde nasıl davranacağı kesin çizgilerle belirlenmiştir. Gelin-kaynana ilişkisi, baba-oğul, baba-kız, dede-torun, kadın-koca, kadın-kuma, torun-torun vs statüler ve roller kesin bellidir. Bunun dışına çıkmak aile yapısını bozar. Özellikle büyük şefin diğer aile fertleri üzerinde disiplin kuramaması toplumun geleceği açısından büyük tehlikedir. Kumalık bu ilişkiler içinde sadece bir statüdür. Kumaların biri birilerine nasıl davranacakları binlerce yıldır nettir. Polijini devam ettikçe kumalık da doğal olarak devam edecektir.


"Eğitim ve ekonomi kadın erkek farkını kapatır"

Bu evlilik sisteminin sanayinin gelişmesi, makineleşme ve beraberinde gelen toplumsal ilişkiler tarafından anlamsız hale getirildiğini vurgulayan İşler, “Kadınların üretime katılması dolayısıyla eğitim olanaklarından yararlanmaya başlaması, kadın ve erkek arasındaki farkı azaltır. Özellikle kadınlar erkeklerin bakımı olmadan kendi başlarının çaresine bakabilecek hale gelmeleri kocaya olan ihtiyacı azaltmıştır. Bununla birlikte erkeklerin aile içindeki statüsü zorlanmaya başlar” diye konuştu. 

İşler, şöyle devam etti:

Kadın kendi başına evini kiralayarak, çocuklarını bir kreşe vererek, bir işte çalışarak üretim sürecine katılır. Birçok kadının birçok erkekten daha başarılı olmasının verdiği psikolojik güven erkekleri karşı onları daha rahat hale getirir. Kendine bu kadar güvenen bir kadın artık bir erkeğin birden fazla evliliğinin bir parçası olmasını reddetmesi doğaldır. Bu süreç zorunlu olarak bir çekirdek aile yapısını ortaya çıkarır. Artık ana yanı ya da baba yanı yerleşmelerle birlikte büyük aile yapısı içindeki katı statü ve rolleri çekmek zorunda değildir. Bu durum büyük aileyi parçalara ayırır. Çekirdek aileler toplumun genel aile yapısı olarak görülmeye başlar.

“Bilgi çağına rağmen hala feodalizmin etkisinde kalan toplumlar var” diyen İşler, “Büyük aile, feodal üretim biçiminden kaynaklandığı için feodalite devam ettikçe bu aile de devam edecektir. Doğal olarak yukarıda saydığımız poligamik (çok eşli) aile yapısı sanayii sürecini yaşamayan toplumlarda devam etmektedir. Bunun ortadan kalkabilmesi için o toplumların da benzeri bir süreci yaşaması gerekmektedir” diye konuştu. 


"Toplum rolü belirliyor; kadının tek başına yapacak bir şeyi yoktur"

Aynı eşin kadınları arasındaki ilişkilerin (kuma ilişkileri) kuma kadınların kendi rollerini benimseme durumlarına göre farklı karşılandığını söyleyen İşler, “Bu rolü benimseyen ve hayattan başka bir şey beklemeyen toplumlara göre bu son derece doğaldır. Kadın evlendiği eşinin diğer kadınları ile mümkün olduğunca uyum içinde yaşamayı öğrenmelidir. Başka türlü bir ailede yaşamanın imkanı kalmamaktadır” dedi.

“Kuma gidecek olan kadının ailesi de içinde olmak üzere bütün toplum eğer bu statüyü benimsemiş ise kadının tek başına yapacak bir şeyi yoktur” diyen İşler, sözlerini şöyle sürdürdü:

Rolünü yapmayan, kendi statüsüne göre yaşamayan kişiler toplum tarafından dışlanır. Kişi yaşama şansını yitirir. Günümüzde bu tür ilişkilerin yaşanmasını tasvip etmem mümkün değildir.  Ancak daha önce dediğimiz gibi bu bir süreç meselesidir. Kumalık sistemi büyük toplumsal sistemin küçük bir parçasıdır. Bu parçanın tek başına değişme şansı yoktur.


"Bu formülün ortadan kaldırılması toplumun kimyasını bozar; yasaklamak çözüm değil" 

İşler, "Toplumu bir puzzle (yapboz) olarak düşünün. Bütün parçalar birbirlerine uyumlu iken tek bir parçayı değiştirirseniz o yapbozu bozarsınız. Toplumun kafası karışır ve zamanla o toplumda yaşanmaz olur. Hele de yasaklamaya kalkarsanız onun yerine mantıklı bir şey koymanız gerekir" dedi ve ekledi:

Bütün toplum kendini yaşatacak, ihtiyaçlarını karşılamak için kendine göre bir formül bulmuşsa ve bunu binlerce yıldır devam ettirmiş ise bu formülün ortadan kaldırılması o toplumun kimyasını bozar. Yani kısaca yasaklamak çözüm değildir.


Bunun en iyi örneğinin Birleşmiş Milletler tarafından yasaklanan kölelik ve beyaz kadın ticareti olduğunu söyleyen İşler, "Özellikle eskiden din savaşlarında ganimetlerin arasında kadınlar ve erkekler de getirilir pazarda cariye ve köle olarak satılırdı. Suriye’de gördük ki ilk fırsatta yapılan din savaşları aynı manzarayı bütün modern dünyanın önüne serdi. Binlerce Kürt kadını pazarlarda cariye diye satıldı. Bunun alıcısı da vardı. Yasaklanmıştı işte" diye konuştu.

Sosyolog İkram İşler (2).jpg

Fotoğraf: Independnet Türkçe


"Bütün ile savaşmak gerekir"

Parçalarla mücadele etmek tek başına yeterli olmadığını belirten İşler, “Bütün ile savaşmak gerekir. Eğer bir şeyi köklü olarak değiştirmek isterseniz o şeyin nedenleriyle savaşmalı ve bu nedenleri ortadan kaldırmalısınız" dedi. 

İşler, "Aynı nedenler kaldığı sürece aynı sonuçlar devam eder. Kumalık bir neden değil bir sonuçtur. Yani sivrisineklerle değil bataklıkla mücadele daha etkili bir sonuç getirecektir" diye konuştu.

İşler, son olarak şunları söyledi:

Bir örnek de güncel bir konudan vereyim. Şu an koronavirüs salgını dolayısıyla gerçekleşen sokağa çıkma yasaklarından vazgeçildi. İnsanlar hiç virüs vakası yaşanmamış gibi davranmaktalar. Gerçekten tehlike ortadan kaldırıldı mı? Hayır. Peki biz o yok muş gibi davranınca o yok mu oluyor? Umarım gelmez; ama salgının nedeni devam etmekte iken önlemleri gevşetmek ikinci bir salgın getirirse dizlerimizi mi döveceğiz?

Danışanlarım arasında evli olduğu halde ikinci bir evi, ikinci bir hayatı olan erkekler var. Modern kumalar çağındayız. Bu tür vakalarla geçmişte çok ender karşılaşırdık.

yaş ve ergenlik döneminde annesi tarafından çok sevilmeyen, şefkat gösterilmeyen erkek çocukları ileride kadınlarla sağlıklı ilişki kuramıyor.

Hiçbir kadın, ikinci kadın olmak istemiyor. Modern çağın kumalarının beklentisi, erkeğin eşinden boşanıp kendisi ile evlenmesi.

Evli birçok erkeğin ikinci hayatları var! Bunu ben değil, Türkiye'nin tanınan psikologlarından İlkim Öz söylüyor. Öz "Üniversite mezunu, eğitimli, hatta mesleğini ele almış kadınların ikinci hayatı kabulleniyor olması şaşırtıcı," diyor ve aileleri, kız çocuklarını yetiştirme konusunda uyarıyor: "Kızlarınızı kendine güvenli, kimlikli bireyler olarak hayata hazırlarsanız, böyle bir durumla karşılaşma ihtimalini ortadan kaldırırsınız."
- Son yıllarda boşanmalarda bir patlama var. Sebepleri nedir?
- Çoğunlukla aldatma. Yeni bir olgu var; artık bazı erkeklerin ikinci evi var. Bir moda gibi ikinci eşlerle kurulan paralel hayatlar var. Bu tür vakalarla geçmişte çok ender karşılaşırdık. Şimdi çok sık görüyoruz.
- Eşlerin öteki ev ve hayattan haberleri olduğunda ne oluyor?
-Zamanla her ikisi de durumu kabulleniyor. Erkekler de birbirlerine model oluyor. Her kadının içinde bir aidiyet duygusu vardır. Modern kuma zannediyor ki, çocuk doğurursa adam onunla evlenecek. Halbuki öyle bir şey yok.
- Neden kadınlar evli erkeklerle beraber oluyor?
- Çoğunun yanıtı şu: 'Çünkü evli erkek hayatını kurmuş, sistemini oturtmuş, iş ve ekonomik güç anlamında kendisini ispat etmiş. Bana sahip çıkacağını da söylüyordu, nasılsa boşanır diye düşündüm.'

ANNEYLE İLİŞKİ BELİRLEYİCİ
- Bir kadın neden kuma olmak ister ki?
- Erkeğin evli olduğunu bildiği halde, onunla bu paralel hayatı yaşayan kadınlarımızın psikolojik sorunları var. Bazılarına 'evliliği imha etmek' haz verebiliyor. Mutsuz evliliği olan ailelerin kızlarında rastlıyoruz bu patolojiye. Özellikle annesi, babası tarafından aldatılanlarda. Bazılarının anneleri kızıyla beraber eşini basmaya gidiyor ve küçücük kız korkunç bir manzarayla karşılaşıyor. Çocuk için son derece ciddi bir travma bu. İşte bu kızlar büyüdüklerinde bir nevi öç alıyor. Bu kızlarımız ve kadınlarımızın psikolojik ve psikiyatrik destek almaları şart.

- Peki ikili hayat yaşayan erkeklerin psikolojileri
- Sağlıklı değil. Yalan üzerine kurdukları hayatlarında doyumsuz, mutsuz ve depresifler. Nikahlı eş, erkek ve modern kuma; üçü de çok mutsuz. Oyunu erkek kuruyor, diğer iki kadın kendilerine biçilen rolü oynuyor. Rolü kendisine yakıştırmayan kadın, eğer ekonomik özgürlüğü varsa, boşanıyor zaten. Eğer erkek ikinci kadınla evlenirse, roller hemen değişiyor. Onun da bir kuması oluveriyor. Her şekilde kadını fazlasıyla yıpratan bir süreç. yaş ve ergenlik döneminde annesi tarafından çok sevilmeyen, şefkat gösterilmeyen erkek çocukları ileride kadınlarla sağlıklı ilişki kuramıyor. Anneyle kurduğu ilişki karşı cinsle ilişkilerine yansıyor.
- Erkek bir nevi öç mü alıyor yani?
- Mesela annesi tarafından suçlandıysa karısını suçluyor. Annesi tarafından sevilmediyse sevgi duygusunu karşı tarafa hissettiremiyor. Karısı adam için 'Çok soğuktur, çok otoriterdir,' diyor, öbür eş de diyor ki 'Çok sevecendir, çok duygusaldır.' Burada bir kişilik bölünmesi var. Bu erkeklerin kadınlarının özellikleri hep aynı. Mesela karısı sarışınsa, diğer kadınları da sarışın seçiyor. Belki de benzer tipler, bilinçaltında tek kadınla birlikte gibi bir etki yaratıyor olabilir. Ailelerin kızlarına sahip çıkmaması modern kumaları doğuruyor. Bu kadınların aileleri de var ama göz yumuyorlar bu duruma. Çünkü bu erkekler o aileleri de besliyor. Kadının babasına para veriyor, kardeşini okutuyor mesela. Erkekler kendi sosyal çevresine sokmuyor ikinci kadınları. Onlarla daha kapalı bir hayatları var. Erkekler kadınların özellikle ekonomik zaaflarını çok iyi kullanıyor. Antenleri güçlü, kendini yalnız ve mutsuz hisseden kadınları çok iyi algılayıp buluyorlar.
- Döngüyü kırmak için ne yapmalı?
- Her şey ailede başlıyor. İki hayat yaşayan erkeklerin çocukluk yaşantılarına baktığımızda, yetersiz ebeveyn sevgisi, ilgisizlik, travmalar ve aile içi şiddet görüyoruz. Bu erkeklerin aidiyet ve sorumluluk duygularında zafiyet oluyor. Paralel hayatlar yaşayan erkekler hiçbir şeye tam konsantre olamıyor.
- Kumalar sonunda amaçlarına ulaşıp evleniyorlar mı?
- Evet, ama bu erkeklerle değil. Sonunda eş de, modern kuma da gidiyor. Erkekler yaşlanıyorlar ve yalnız kalıyorlar. Çocukları da onları terk ediyor. Babalarına saygıları kalmıyor çünkü.
- Aşkın depreştiği dönemde evlenilmemeli mi?
- Hayır. Mantıksız sevgiye hiçbir zaman düşmeyin. Aşkı yaşayın ama evlilikte mantık gerekiyor.

Hangi erkekler evliliğe uygun değil?
Hiperaktif erkekler: Bunlar önce tedavi olmalı, sonra evlenmeli Çünkü, hiçbir zaman tek eşli ve tek işli olamazlar.
Ahlak fakiri olanlar: Kendilerini önce terbiye etmeli, kadınlara saygı duymayı öğrenmeliler.
Sürekli yalan söyleyenler: Mitomanlar, yani sürekli yalan söyleyenler ve sürekli aldatanlar Dürtü bozukluğu dediğimiz bozukluk erkekte daha fazla görülüyor. Ancak dürtülerini kontrol edebilen insan ruh sağlığı yerinde olan insandır.

Ciddi hayal kırıklığına uğradım
- Siz de boşandınız
- Biz Erkan'la (Tan) boşandık. Evliliği insan hayatı gibi görüyorum doğuyor, gelişiyor, büyüyor, olgunlaşıyor. İyi bakılırsa uzun, iyi bakılmazsa kısa ömürlü oluyor.
- Evliğinizi sonlandırmadan önce terapi uygulamak istediniz mi eşinize?
- İnsanın çocuğuna, eşine, kendisine bakışı o kadar objektif olamıyor, çünkü duygular var işin içinde. C§§iddi hayal kırıklığına uğradım. Böyle olacağı aklımın ucundan geçmezdi ama çabuk toparladım. Bir yılı geçti boşanalı. Geçen haftalarda da kamuoyuna duyurdum.

ARKADAŞINA GÖNDER

Modern kumalar çağındayız

SON DAKİKA

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası