11 aylık bebek ağlama krizi / Çocuğunuz Her İstediğini Ağlayarak Yaptırmak İstiyorsa | Hizmet Hastanesi

11 Aylık Bebek Ağlama Krizi

11 aylık bebek ağlama krizi

Bebeğiniz Katılarak Ağladığında Ne Yapacaksınız?


Çoğu anne babanın korkulu anı olan katılarak ağlama sırasında panikten yanlış eylemler yapılabiliyor. Aslında burada yani katılma sırasında önce kendinizin sakin olması gerekiyor. İlk kural budur. Peki sonrasındaki hamleniz ne olmalı ve hangi durumda ambulans çağırmalısınız? Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Ali Talay’a sorduk.

Bebekler neden katılır?

Katılma bebeklerin ağlamasıyla birlikte nefes alamaması durumudur. Bebeklikte sıkça görülen katılma ve nefes tutma nöbetleri, 4-5 yaşa kadar devam edebilmektedir. Bebek canı yandığında veya ağrı nedeniyle ağlamaya başladığında nefesini tutar, sesi kesilir ve dudaklarında morarma meydana gelir. Bazı durumlarda ise bu durum kasılma ve bebeğin kendinden geçmesiyle sonlanır.

Katılma; morarma veya solukluk olmak üzere iki şekilde ortaya çıkar. Morarma şeklinde görülen katılma, bebeklerde sıkça görülmektedir. Bebeğin nefesi kesilir ve sonrasında teni mor renk alır. Morarma ile seyreden katılmanın nedeninin nefes almadaki bozukluklar olduğu düşünülmektedir.

Solukluk ile seyreden katılma ise daha nadir görülmektedir. Bebeğin kalp atışı yavaşlar ve ten rengi bembeyaz olur.

Katılma nöbeti neden ortaya çıkar?

Katılma nöbetinin nedeniyle ilgili iki farklı görüş vardır. Birincisi; genetik olarak ailede yatkınlık bulunması nedeniyle bebeklerde katılma görülmektedir. İkincisi ise demir eksikliğine bağlı olarak katılma görülmektedir. Demir eksikliği tedavisi yapıldıktan sonra katılma şikayetleri azalmaktadır. Kardiyolojik ve nörolojik nedenlerin yol açtığı nöbetlerden ayırt edilmelidir.

Aileler ne yapmalı?

  • Öncelikle ailelerin katılma nöbetleri sırasında sakinliklerini korumaları önemlidir. Bebeğin katılması durumunda sarsılmamasına dikkat edilmeli ve kusma tehlikesine karşı bebek mutlaka yan yatırılmalıdır.
  • Katılma sırasında bebeğin hareketlerini gözlemlemek gerekmektedir. Katılma süresi bir dakikayı geçtiyse ambulansı aramak doğru olacaktır.
  • Bebeğinizde katılmaya neden olan faktörleri ortadan kaldırmaya veya etkisini azaltmaya çalışabilirsiniz. Bu faktörleri doktorunuzla konuşarak altında yatan sebeplerin neler olduğunu anlayarak, tekrar ortaya çıkmalarını engelleyebilirsiniz.

Sık yapılan hatalar

Katılma nöbetleri sırasında ailelerin yaptığı en sık hatalar bebeği sarsmak ve suya sokmaktır. Panik halinde yapılan bu hareketler, bebeğinizin yaralanmasına neden olabilir. Bebeğinize her ağladığınızda tedirgin bir şekilde yaklaşmamanız önemlidir. Bu durumdan korkan çocuğun katılma nöbeti geçirme ihtimali yükselmektedir. Ailenin bu konuda bilinçlenmesi ve bu şekilde yaklaşması katılma nöbetlerinin hasarsız geçmesini sağlamaktadır.

Katılma nöbetleri kalıcı mıdır?

Katılma nöbetleri bebeklik döneminde sıkça görülürken 4-5 yaş civarında kaybolmaktadır. Katılma, sinir sisteminin henüz olgunlaşmamış bir bölümüyle ilgili ortaya çıkan bir durumdur. Bu bölüm 5 yaş civarında olgunlaşır, sonrasında katılma görülmemektedir.
Bebekte şuur kaybı meydana gelip kendinden geçmesi durumunda aileler haklı olarak panik yapmaktadır. Ancak şuur kaybı, beynin yeterince oksijen alamamasının sonucunda bir tedbir olarak ortaya çıkmaktadır. Katılmaya bağlı olarak kalıcı beyin hasarı veya hayati tehlike söz konusu değildir.

Katılmanın tedavisi var mıdır?

Öncelikle ailelerin bebeklerinin katılma nedenleri anlamaları gerekmektedir. Genetik veya kansızlık faktörlerinden hangisinin neden olduğunu anlayıp tedavinin belirlenmesi gerekmektedir. Bunun dışında ailelerin soğukkanlı olması sorunun çözülmesini sağlayacaktır.

Bebekler neden ağlar?

Bebekler ağlar, bu doğal olandır. Ebeveynlere düşen görev ise çocuğun tüm repertuarını öğrenmektir. Yaygara, hıçkırıklara boğulma, feryat figan etme… Bunları öğrendikten sonra bebeğinizin neden ağladığını kolaylıkla anlarsınız. Çünkü onlar farklı ve yeni yollar dener. İşte size nelerin gözyaşını tetiklediği ve onlarla başa çıkma yöntemleri…


Miniğinizin altı ıslak mı? Ağlar. Bir yeri mi ağrıyor? Ağlar. Emmek mi istiyor? Ağlar. Bebekler, tıpkı sizin hıçkırığınızı kontrol edemeyeceğiniz gibi gözyaşlarını kontrol edemez. Dünyaya geldikten sonraki birkaç hafta içinde ağlama bazen refleks davranıştır. Ama sizi paniğe sürükler. Nesi var? Onu nasıl susturabilirim? Derin bir nefes alın, bebeklerin ağlamak için hazır beklediğini hatırlayın. Ağlamaları onların doğasında olan iyi ya da kötü bir şey değildir. Uzmanlara göre bir bebek daima ağlamaya duygusal olarak bağlı değildir. Ağlar çünkü iletişim kuracağı başka bir yolu yoktur.


Bebeklerin 6 haftalıkken beyin ve sinir sistemindeki bazı ilginç gelişime teşekkür etmek gerek. Bir bebek, her ağladığında onu kontrol etmeyi de öğrenir. Fazlasını değil. İletişim kurmak için ağlaması yeterlidir. Siz elinizde, bir bebek bezi ya da mamayla gelirsiniz veya onu kucağınıza alıp sarılırsınız. Her geçen ay ile birlikte bebeğiniz, ağlama ve sizin tepkiniz arasında bir bağ kuracaktır. Bu eğlenceyi siz de dört gözle bekleyeceksiniz!


Bebeğinizin sistemini kontrol edin. Eğer neden ağladığından emin değilseniz, esas suçluya odaklanın. Karnını doyurdunuz mu? Kontrol edin. Gazını çıkardınız mı? Kontrol edin. Bebek bezinin son durumu ne? Hop! İşte problem çözüldü.


Bebeğiniz dokuz ayı rahat geçirdi, bulunduğu ortamın ısısı ayarlandı. Çoğu bebek, kundaklama, sallama ve sessizliğe karşı, anne karnındayken edindiği tecrübelere dayanarak, ses ve mimikle karşılık verir, merak etmeyin. Bebekler, yeni doğduklarında kaslarını kontrol edemez. Kollarını ve bacaklarını, bedenine kundaklayın. Bırakın ihtiyacı olan uykuyu kesintisiz alsın.


Emine Hanım, oğlunun ağlamasını ne yaptıysa bir türlü susturamamış. Sonunda 2 aylık oğlunu, sessiz ve karanlık bir odaya götürmüş. “İnanılmazdı” diyor Emine Hanım. “Ağlaması aniden kesildi. Meğer herhangi bir uyarıcının olmadığı bir ortama ihtiyaç duyuyormuş.”


“İngaaaaa, bebeğinizin bu sesi sizi bazen üzer, bazen strese sokar, bazen de huzursuz eder. Onun da her ağlaması başka bir anlam ifade eder.”


Bazı anneler yenidoğanların etrafında parmak ucunda yürür. Böyle yaparak, onun için huzurlu ve sessiz bir ortam sağladıklarını düşünürler. Oysa gerçekte bebeğiniz ana rahmindeyken duyduğu tıpkı sizin sesiniz, eşinizin şarkı söylemesi ya da çaldığınız müzik gibi gerçek seslere karşı güçlü özlem duyuyor olabilir. Normal ses tonunuzla kitap okuyun, şarkı söyleyin ya da yaratıcı bir şeyler yapın.




Yaklaşık 6 aylık olduğunda bebeğiniz sizden aldığı tepkileri anlar ve ağlayabilir. Tıpkı ağzındakini odanın diğer yanına fırlatıp attığı ve sizin etrafa saçılmış kirleri temizlediğinizi soğukkanlılıkla izlediği gibi ya da toplanmış olan kollarını uzattığı zamanki gibi… Bebeğiniz, iç bilgi tabanında nedenleri ve sonuçları bir araya getiriyordur.


Bu, hiç süphesiz kişisel gelişimleri görebileceğiniz bir zaman dilimi. Büyük ağlama ustası, bugünlerde çok daha mutlu olabilir. Bir zamanlar kendi halinde olan bebek gitmiş, yerine Oscar’lık oyun sergileyen başka bir canlı gelmiştir. “Eşim ve ben, uysal olan oğlumuz Can’ın son günlerde yeni yönlerini görüyoruz. Emzirene kadar neden bu kadar çok ağladığını çözememiştik. Üst diş etinin onu rahatsız ettiğini anladık.” Buket Şeker, 10 aylık Can’ın annesi.


Bebekler, genel olarak ilk dişlerini 6- 10 ay arasında çıkarırlar. Bu da çok ağrı veren bir süreçtir. Ağrı eşittir ağlamadır.


Bebeğiniz, istikrarlı amaç olarak adlandırılan psikolojik anlayışı çözer. Bebekken odada bıraktığınızda gayet iyiydi çünkü sizi özlediğini kavrayamıyordu. Şimdi sizin yanından gittiğinizi gördüğünde, nereye gittiğiniz ve ne zaman geri geleceğiniz konusunda kafası karışıyor olabilir. Size dile getiremediğinden ve nereye gittiğinizi soramadığından dolayı, dikkatinizi çekmek için sahip olduğu tek yetiyi kullanır; ağlamak. Tüm bunlardan sonra, o ağladığında sizin koşarak geldiğinizi deneyimler.


Şimdi, ağlama türleri arasındaki farkı ayırt edebilirsiniz. Yapamazsanız strese girmeyin. Tüm annelerin, bebeklerinin ne istediğini ağlama sesleriyle anlattıkları sözleri bir mitten ibarettir.


Hemen söyleyelim; ne yaparsanız yapın, çocuğunuz ağlayacak! Ama en azından neden ağladığını bilirseniz çözümü bulup onu susturabilirsiniz.


Bir ağlamayı, diğer ağlama denemesinden kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. Ağlamaya başladığı gibi susar da. Bırakın kendi kendine sakinleşsin. Ona değerli bir ders veriyor olacaksınız. Odadan her ayrıldığınızda ağlıyorsa “ceeee”gibi yüzünüzü saklayıp gösterdiğiniz basit oyunlar, psikolojik anlayış kavramını çözmesi için ona yardımcı olacaktır. Hatta sizin onun yakınlarında bir yerde olduğunu kavrayacaktır. Sizin için ağlamaya devam edecektir, fakat muhtemelen her yalnız başına kaldığında değil.


Bazen tüm bebekler bir duvardan diğerine bakmak ya da azıcık farklı oyuncakları denemek ister. Bu tip durumlarda feryadı bastıklarında, hemen kendinizden geçmeyin ve beş dakika içinde onun boşluğunu doldurmak için beş yeni oyuncağı önüne yığmayın. Ağırdan alın.


İşaret dili, bebeklerin ağlamaya başvurmadan isteklerini anlatmaya yardım edebilir. 9 aylıktan itibaren bebeğinize işaret dilini öğretebilirsiniz. 13 aylık olduklarında, su, yemek ve daha fazlasını işaret diliyle anlatabilirler. Bu, istedikleri bir şeyi ağlamadan anlatmaları demektir.


Bazı bebekler diş çıkarırken fazla salya, ısırma, diş eti kabarması gibi fiziksel belirtiler vermez. Sadece alışılmışın dışında ağlarlar. Dondurulmuş diş halkaları ya da havlu (önce kenarlarını ıslatın, sonra buzdolabında soğumaya bırakın) vermeyi deneyin.




Artık bebeğiniz yürüme, ilerleme ve tuvalete gitme gibi motor yetenekleri ve parmak ısırtan yürüyüşüyle muhteşem iletişim becerisine sahiptir. Yeni yürümeye başlayan çocuklar, keşfetmeye karşı heyecan duyar. Fakat sizden çok uzakta olmaktan da korkarlar. Bunun üstesinden gayet iyi gelebilirler. Üstelik ağlama numarasına başvurmaya niyetleri de hiç yoktur.


Çocuğunuz muhtemelen konuşmaya da başlamıştır fakat başarısızlığa uğradığı zaman nasıl baskı yapacağını bilmediğinden oyun arkadaşının, bir oyuncak ödünç aldığını söyler. Somut korkular da göstermeye başlayabilir… Karanlık, köpekler, havaifişekler gibi… Becerilerini kopyalamayı test ediyordur. Çocuklar, gözyaşlarını kontrol etmeyi öğrendiklerinde aileler bazen yapabileceklerinden daha fazlasını ümit ederler. “Yatmaya gitmek, sizin ve bizim için büyük bir iş olmayabilir ama bir çocuk için beyninde birçok şey demektir. O, ışığı kapayamaz” diyor uzmanlar. Veeee, ne yapacağını bilemediğinde de ağlar.


İyi haber mi? Ağlamak çocuklara doğal olarak güzel şeyler öğretir. Gözyaşının üstesinden gelmeyi öğrenirler, sonra yollarına devam ederler.


Ağladığınızda kendinizi kapıp koyvermeyin. Sakin olmaya çalışın. Çünkü sizin enerjiniz onu daha çok üzüp ağlatır.


Bebeklerle olduğu gibi, çocuğunuz acıkmışsa, yorgunsa ya da hastaysa, aperatiflerle, kısa uykularla ağlamayı tedavi edebilirsiniz (bazen engel olmalısınız) Çünkü çocuklar feryat figan ederek yetişkinleri “tavladıklarını” bilirler. Onlar belli bir tarzla buna gayret ederler. Adeta sudaki köpekbalıkları gibidirler. Kanın kokusunu alırlar. Bu nedenle soğukkanlı olun. İçinizin kan ağladığını görmelerine asla izin vermeyin.


Sadece birkaç şey, insanlar içindeyken çığlık çığlığa ağlayan bir çocukla olmaktan daha fazla utanç verir. Mümkün olduğunca güçlü durun. İnsanların kötü bakışlarını ya da yardımcı olmayan yorumlarını dert etmeyin. Diğer yandan hiçbir şey yapmama riskini göze alın. Tufanı durdurmak, uzun soluklu bir koşuda en iyi yol değildir. Sessiz, sakin bir yer bulun ve çocuğunuzun gözyaşlarıyla birebir meşgul olun.


Gelecek birkaç yıl boyunca bunu sayamayacağınız kadar çok kez söylemek zorunda olacaksınız. Fakat bu, duygularını sözle ilişkilendirmek açısından çocuklar için önemli. Hissedilenleri kelimeler anlatır: “Bugün kendimi kötü, huysuz hissediyorum çünkü karnım ağrıyor.” Çocuğunuza, “Yardımına ihtiyacım var.” demeyi öğretin. Düş kırıklığına uğradığında bunu anlayacak ve bu kelimeyi kullanacaktır. Anlamış olmak, çocuklar ve bebekler için gerçekten büyük bir şeydir. Evet, onlar ağladıklarında isterler.






nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası