Bazı haberler daha ilk bakışta size göz kırpar, “Bende bir gariplik var” diye. “7 bin yıllık buğday” haberi de öyleydi. Neymiş, Kültepe’deki kazı alanında 7 bin yıllık buğday bulunmuş, Marmaris’te birinin ektiği bu buğday 1’e 8 bin vermiş. 1’e değil, yazıyla tam sekiz bin!
Bir kişinin sözlerine dayanarak yazılmış, olabilirliği hiçbir şekilde araştırılmadan kaleme alınmış bir haberdi. Haberi okuduğumda kuşku duydum.
Keşke haberi yazan ve 28 Mayıs’ta servise koyanlar da Metin Öztürk adlı kişinin söylediklerini hemen haber yapacaklarına kuşku duyup biraz araştırsalardı. Oysa onlar gibi gazetelerdeki editörler de şüphelenmedi; Mustafa Sarıipek/DHA imzalı bu haberi, birçok gazete ve internet sitesi gibi Hürriyet de gazetede ve internette yayınladı.
funduszeue.info’dan Nuray Pehlivan da benim gibi haberden kuşkulanmış. DHA’nın bu haberini, Kayseri’nin Kültepe bölgesindeki arkeolojik kazının başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu’na sormuş. O da “Kültepe’de 7 bin yıllık buğday da yerleşim de yok” diyerek haberi tümüyle yalanlamış.
Almaç’ın haberinin internet sitesinde yayınlanmasının ardından DHA da yine Mustafa Sarıipek imzasıyla yeni bir haber geçerek, ilk haberde düzeltmeler yaptı. “Antik Siyez buğdayı, Kültepe’de değil Şarkışla’da bulunmuş” başlıklı bu haberde Metin Öztürk adlı kişiyle yeniden konuşulmuş, antik buğdayı Sivas’ın Şarkışla ilçesinde yaşayan çiftçi Poyraz Temiz’den aldığını söylemişti. Şarkışla’daki bu kişi de “Bazı kişiler izinsiz kazı yaparken buldukları küpün içinden çıkan bu buğdayları bana getirdi. Ben de üretmeye başladım ve çeşitli bölgelere dağıttık” demişti
Böylece DHA, Gazeteduvar ile aralarında başlayan haber düellosunun ilk raundunu kaybettiğini kabul etmiş oldu. Ne o buğdayın 7 bin yıllık olduğu doğruydu, ne de Kültepe’de bulunduğu. Hatta arkeolojik bir kazıda bulunduğu bile kesin değildi.
Haber düellosu burada noktalanmadı. Gazeteduvar bu kez “Türkiye’de ve dünyada antik buğday yetiştirilemedi” başlığıyla bir haber daha yayınladı. Uzmanlarla konuşarak, binlerce yıllık antik buğday yetiştirilmesinin steril koşullarda bile henüz başarılamadığı aktarılıyordu. Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ergül, bir buğdayın 1’e 8 bin vermesinin mantıklı olmadığını söylüyor, “Haberi duydum ancak dikkate almadım. Buğday örnekleri kömürleşmiş durumda olur” diyordu.
Bu haberin ardından DHA’dan yeni bir haber ya da itiraz gelmedi. Demek ki, Hürriyet ve birçok medya kuruluşunda yayınlanan 7 bin yıllık buğday haberinin bütün unsurlarının yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Hatta kaçak kazı yapanların sözüne itibar edilemeyeceğine göre, o buğdayın “antik” olup olmadığı bile kesin değil.
Yine bir kişinin sözüne dayanarak haber yazılması sorunuyla karşı karşıyayız. Doğru habercilik, kim söylerse söylesin söylenenlerden şüphe duymayı, sorgulamayı ve araştırmayı gerektirir. Özellikle de yerel haberciler, “uçuk” demeçlere karşı dikkatli olmalı. “Bir buğdaydan 8 bin buğday tanesi” ürettiğini söyleyeni hemen haber yapmamalı…
Hani rengi değişecekti?
Aspendos Antik Tiyatrosu'nda restorasyon yapıldığında yeni mermerlerin renginin farklı olması eleştirilmişti. Bu konuda 29 Eylül tarihli Hürriyet’in birinci sayfasında yayınlanan haberin başlığı “Bu nasıl restorasyon”du. Haberde antik tiyatroda değiştirilen taşların diğerlerinden farklı renkte oldukları açıkça belli oluyordu.
Kültür Bakanlığı yetkilileri ise bu eleştirilere karşı “Restorasyonda kullanılan taşların rengi zamanla değişecek, orijinal taş malzemenin rengini alacaktır” açıklaması yapmışlardı. Böyle bir açıklama yapılınca ben de bu durumu bir iki yıl sonra kontrol etmek gerektiği yolunda not almıştım.
Şimdi aradan yıl kadar zaman geçti. Benim kontrol etmeme gerek kalmadan Hürriyet Antalya Bürosu’ndan Salim Uzun, antik tiyatrodan yeni fotoğraflar çekerek yeni bir haber yaptı. Uzun’un haberi Hürriyet’in Akdeniz Eki’nde “Aspendos'ta mermer değişmedi parladı” başlığını taşıyordu. Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi funduszeue.info Tuncay Neyişçi de “Hani mermerin rengi değişecekti? yıl geçti mermerler daha da parladı. Bakanlık bir an önce bu yanlıştan dönmelidir. Gecikerek dünyaya daha fazla rezil olmayalım. Çünkü bu taşların değişeceği falan yok” diye konuşmuştu.
Uzun bir de anekdot aktardı. Fotoğraf çektiğini gören bir Japon turist yanına yaklaşıp, mermerler arasındaki renk farkının nedenini sormuş. Uzun restorasyondan sonra böyle olduğunu anlatınca Japon turist, “Biz de böyle bir şey olsa canlı yayında özür dilerlerdi ve bir daha kamu görevi yapamazlardı” demiş.
Özür dilemeyi bilemem ama bakanlık yetkilileri, yanlış restorasyon yapıldığını kabul edip, o mermerleri değiştirtmeli. Tabii bakanlıklar ve kamu kuruluşlarının sırf günü kurtarmayı amaçlayan açıklamalar yapmaktan da vazgeçmeleri gerek. Yoksa böyle fikri takip yapan Salim Uzun gibi gazeteciler çıkıp, o açıklamaları yalanlarlar…
Okurdan kısa kısa
Mansur Çelik/ Namık Kemal: Arka sayfadaki “Kafasını taşıyamıyor” haberinde “ bin sterlin ( milyon TL)” yazılmış. Okuyunca anladım ki TL karşılığı yanlış yazılmış. bin TL olmalıydı (4 Haziran)
Salim Taşçı: Spor sayfasında “Başakşehir 3 puanla bitirdi” haberinde “kaybeden” yerine “kayben” yazılmış. Gençlerbirliği- Kasımpaşa maçıyla ilgili tek satır haber yok. En azından toplu sonuçları verilseydi bari. (4 Haziran)
Ö.Faruk Güngör: Ekonomi sayfasında yayınlanan Emtialar bölümünde mısır fiyatını olarak yazmışsınız ama mısır 72 kuruş. (5 Haziran)
Burhan Bagran: Günlerdir gazetenizde Katar Emiri’nin ismi yanlış yazılıyor. Emir’in aile ismi “Al-Thani”dir. “El Sani” de nereden çıktı?
NOT: Arapça ve Farsça kişi adları, Türkçenin ses özelliklerine göre yazılır. İngilizcedeki yazılışı esas alınmaz.
Nail Dağ: Eski FBI Başkanı, “Başkan Trump’ın Michael Flynn dosyasının kapatılmasını istediğini” söyledi mi, söylemedi mi? Hürriyet’e göre söylemiş ama başka gazetelerde farklı yazıyor. Yanlış yazmadınız umarım.
NOT: Hürriyet’in haberi doğru. Comey, Trump’ın dosyanın kapatılmasını istediğini söyledi.
Yusuf Can Örgüç: İnternette spor sayfasında kısa bir haber için bile 10 sayfa çevirmeniz gerekiyor. Onu geçtim fontlar inanılmaz silik. Bari okunaklı olsun.
Faruk BİLDİRİCİ /Hürriyet/ 12 Haziran
Müjde Oktay
[email protected]
Metin Öztürk, 4 yl önce Marmaris Çaml Mahallesi Ilca Mevkisi’inde 10 dönüm arazi kiralayp organik tarma balad. Arazide hiçbir zirai ilaç kullanmadan organik sebze ve meyve üretmeye balad. Mikrobiyoloji Uzman Metin Öztürk, üç yl önce de Sivas arkla’da yaplan arkeolojik kazlar srasnda küp içinde bulunan buday tohumlarnn peine dütü. Tohumlardan örnekler alndn örenen Öztürk uzun uralar sonucunda bu budaylardan 3 tane alabildi. Öztürk, “Geçmii 7 bin yl öncesine dayanan ata yadigar hakiki Anadolu budayn çoaltmak için kollar svadm. Üç yl boyunca ektim, tek bir buday tanesinden yüzlerce ürün elde ettim” dedi.
‘ÖZEL SULAMAYLA BU VERM ALDIM’
Metin Öztürk bu yl tek bir Siyez buday tanesini ayr bir yere ekerek, her gün suladn, her geçen gün dierlerine oranla bu budayn çok daha fazla büyüdüünü, tek buday tanesinin topraktaki kökünden 20 ayr sürgün karde ve çok sayda baak çktn gördü. Bu buday ile özel olarak ilgilendiini söyleyen Öztürk öyle konutu: Siyez çok deiik bir buday. 3 senedir ekimini yapyorum ama bu sene tesadüfen kefettiim bir üretim ekliyle yüksek oranda verim aldm. Bir baa özel sulama ile yetitirdim. Dier ürünlerde olduu gibi bu baakta da hiçbir kimyasal ürün kullanmadan organik gübre, keçi gübresi, solucan ve yarasa gübresi kullandm. Normalde yamur sularyla kendi kendine büyüdüünde bire bin verirken, özel olarak her gün sulama yöntemiyle bu buday bire 8 bin verdi. Tane buday, toprakta ortalama 20 karde sürgünle darya çkt. 2 metreyi geçen her sürgün üzerindeki baaklarn ise en az 40 taneden olutuunu gördüm.
Normal üretim tarzyla bu verimin alnamayacan belirten Öztürk, “Yamur suyu dnda özel sulama ile bir üretim yaptm için bu verimi aldm. Seneye sadece bu tohumu ekeceim. Tohuma özel bir üretim tarzyla tarlay sürekli sulayacam” diye konutu.
DEVLET DESTEK OLURSA ÜRETM ARTAR
Metin Öztürk devlet destei ve biraz daha bilgi donanm ile bu budayn üretilmesi halinde Türkiye’nin buday ihtiyacn bir iki yl içinde karlanabileceini önemli miktarda ihraç bile yaplabileceini söyleyerek, “Ben kendi tarlamda denedim, büyük oranda verim aldm. Devlet destek verirse hem çiftçiler için hem de ülkemiz için iyi bir gelir kaps olacak” dedi.
Metin Öztürk, 4 yıl önce Marmaris Çamlı Mahallesi Ilıca Mevkisi'inde 10 dönüm arazi kiralayıp organik tarıma başladı. Arazide hiçbir zirai ilaç kullanmadan organik olarak domates, biber, patlıcan, bamya, börülce, fasulye, salatalık, kavun, karpuz, çilek, dut, yer fıstığı üretmeyi başardı. Yetiştirdiği ürünlerin bir kısmını tohum olarak ayırıp, geriye kalanları da hem kendisi tüketti ve hem de komşları ve dostlarına verdi.
KÜLTEPE'DEN MARMARİS'E
Üç yıl önce de, Kayseri Kültepe kazıları sırasında bulunan küplerden birinin içinden buğday ve arpa taneleri çıktığını duyan Metin Öztürk, bu tohumların peşine düştü.
Uzun uğraşlar sonunda, geçmişi 7 bin yıl öncesine dayanan ata yadigarı hakiki Anadolu buğdayı 'Siyez'den birkaç tohum alabildi. Bunları tarlasına ekip, çoğaltmak için kolları sıvadı. Üç yıl boyunca ekip, tek bir buğday tanesinden yüzlerce ürün elde eden Metin Öztürk bu yıl farklı bir yöntem denedi.
HER GÜN SULAMAK GEREKLİ
Metin Öztürk bu yıl tek bir Siyez buğday tanesini ayrı bir yere ekerek, her gün suladı. Her geçen gün diğerlerine oranla bu buğdayın çok daha fazla büyüdüğünü, tek buğday tanesinin topraktaki kökünden 20 ayrı sürgün kardeş ve çok sayıda başak çıktığını gördü. Bu buğday ile özel olarak ilgilendiğini kaydeden Öztürk şunları anlattı:
"Diğer ürünlerde olduğu gibi buğdayda da hiçbir kimyasal kullanmadan organik gübre, keçi gübresi, solucan ve yarasa gübresi kullandım. Normalde yağmur sularıyla kendi kendine büyüdüğünde bire 2- 3 bin verirken, özel olarak her gün sulama yöntemiyle bu buğday bire 8 bin verdi. Tane buğday, toprakta ortalama 20 kardeş sürgünle dışarıya çıktı. 2 metreyi geçen her sürgün üzerindeki başakların ise en az 40 taneden oluştuğunu gördüm. Bazı başaklar o kadar büyük oluyor ki, dalı dayanmadığından, aşağıya bile sarkıyor."
Metin Öztürk devlet desteği ve biraz daha bilgi donanımı ile bu buğdayın üretilmesi halinde Türkiye'nin buğday ihtiyacını bir iki yıl içinde karşılanabileceğini önemli miktarda ihraç bile yapılabileceğini sözlerine ekledi.
TARIM MÜDÜRÜ: YAKINDAN İZLİYORUZ
Marmaris İlçe Tarım Müdürü Ziraat Mühendisi Nejmettin Kaya, Metin Öztürk'ün büyük bir başarı elde ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Ülkemiz buğdayın anavatanı. Önce son yıllarda ülkemizde buğday ile ilgili yanlış tartışmaları açıklamakta yarar var. Ülkemizde GDO'lu buğday kesinlikle yok. Ülkemizde 14, 28 ve 42 kromozomlu buğdaylar var. Bunlar hiçbir zaman 49 veya 51 kromozomlu (Tek sayı kromozomların hatalı ayrılması sonucu oluşmuş genetik bozukluk) olmamıştır. Metin Öztürk beyin çalışmalarını yakından izliyoruz. Şu andaki durumu gerçekten çok iyi. Bu arkadaşımız bir gram bile ilaç kullanmıyor. Bundan sonraki durumunu da tespit etmek istiyoruz. Eğer başarı sürerse, ülkemiz adına gerçekten mükemmel olacak."
Güncelleme Tarihi:
LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi
Bir kişinin sözlerine dayanarak yazılmış, olabilirliği hiçbir şekilde araştırılmadan kaleme alınmış bir haberdi. Haberi okuduğumda kuşku duydum.
Keşke haberi yazan ve 28 Mayıs’ta servise koyanlar da Metin Öztürk adlı kişinin söylediklerini hemen haber yapacaklarına kuşku duyup biraz araştırsalardı. Oysa onlar gibi gazetelerdeki editörler de şüphelenmedi; Mustafa Sarıipek/DHA imzalı bu haberi, birçok gazete ve internet sitesi gibi Hürriyet de gazetede ve internette yayınladı.
funduszeue.info’dan Nuray Almaç da benim gibi haberden kuşkulanmış. DHA’nın bu haberini, Kayseri’nin Kültepe bölgesindeki arkeolojik kazının başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu’na sormuş. O da “Kültepe’de 7 bin yıllık buğday da yerleşim de yok” diyerek haberi tümüyle yalanlamış.
Almaç’ın haberinin internet sitesinde yayınlanmasının ardından DHA da yine Mustafa Sarıipek imzasıyla yeni bir haber geçerek, ilk haberde düzeltmeler yaptı. “Antik siyez buğdayı, Kültepe’de değil Şarkışla’da bulunmuş” başlıklı bu haberde Metin Öztürk adlı kişiyle yeniden konuşulmuş, antik buğdayı Sivas’ın Şarkışla ilçesinde yaşayan çiftçi Poyraz Temiz’den aldığını söylemişti. Şarkışla’daki bu kişi de “Bazı kişiler izinsiz kazı yaparken buldukları küpün içinden çıkan bu buğdayları bana getirdi. Ben de üretmeye başladım ve çeşitli bölgelere dağıttık” demişti
Böylece DHA, Gazeteduvar ile aralarında başlayan haber düellosunun ilk raundunu kaybettiğini kabul etmiş oldu. Ne o buğdayın 7 bin yıllık olduğu doğruydu ne de Kültepe’de bulunduğu. Hatta arkeolojik bir kazıda bulunduğu bile kesin değildi.
Haber düellosu burada noktalanmadı. Gazeteduvar bu kez “Türkiye’de ve dünyada antik buğday yetiştirilemedi” başlığıyla bir haber daha yayınladı. Uzmanlarla konuşarak, binlerce yıllık antik buğday yetiştirilmesinin steril koşullarda bile henüz başarılamadığı aktarılıyordu. Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ergül, bir buğdayın 1’e 8 bin vermesinin mantıklı olmadığını söylüyor, “Haberi duydum ancak dikkate almadım. Buğday örnekleri kömürleşmiş durumda olur” diyordu.
Bu haberin ardından DHA’dan yeni bir haber ya da itiraz gelmedi. Demek ki, Hürriyet ve birçok medya kuruluşunda yayınlanan 7 bin yıllık buğday haberinin bütün unsurlarının yanlış olduğunu söyleyebiliriz. Hatta kaçak kazı yapanların sözüne itibar edilemeyeceğine göre, o buğdayın “antik” olup olmadığı bile kesin değil.
Yine bir kişinin sözüne dayanarak haber yazılması sorunuyla karşı karşıyayız. Doğru habercilik, kim söylerse söylesin söylenenlerden şüphe duymayı, sorgulamayı ve araştırmayı gerektirir. Özellikle de yerel haberciler, “uçuk” demeçlere karşı dikkatli olmalı. “Bir buğdaydan 8 bin buğday tanesi” ürettiğini söyleyeni hemen haber yapmamalı
HANİ RENGİ DEĞİŞECEKTİ?
ASPENDOS Antik Tiyatrosu’nda restorasyon yapıldığında yeni mermerlerin renginin farklı olması eleştirilmişti. Bu konuda 29 Eylül tarihli Hürriyet’in birinci sayfasında yayınlanan haberin başlığı “Bu nasıl restorasyon”du. Haberde antik tiyatroda değiştirilen taşların diğerlerinden farklı renkte oldukları açıkça belli oluyordu.
Kültür Bakanlığı yetkilileri ise bu eleştirilere karşı “Restorasyonda kullanılan taşların rengi zamanla değişecek, orijinal taş malzemenin rengini alacaktır” açıklaması yapmışlardı. Böyle bir açıklama yapılınca ben de bu durumu bir-iki yıl sonra kontrol etmek gerektiği yolunda not almıştım.
Şimdi aradan yıl kadar zaman geçti. Benim kontrol etmeme gerek kalmadan Hürriyet Antalya Bürosu’ndan Salim Uzun, antik tiyatrodan yeni fotoğraflar çekerek yeni bir haber yaptı. Uzun’un haberi Hürriyet’in Akdeniz ekinde “Aspendos’ta mermer değişmedi, parladı”başlığını taşıyordu.
Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesi Prof. Dr. Tuncay Neyişçi de “Hani mermerin rengi değişecekti? yıl geçti mermerler daha da parladı. Bakanlık bir an önce bu yanlıştan dönmelidir. Gecikerek dünyaya daha fazla rezil olmayalım. Çünkü bu taşların değişeceği falan yok” diye konuşmuştu.
Uzun, bir de anekdot aktardı. Fotoğraf çektiğini gören bir Japon turist yanına yaklaşıp, mermerler arasındaki renk farkının nedenini sormuş. Uzun, restorasyondan sonra böyle olduğunu anlatınca Japon turist, “Bizde böyle bir şey olsa canlı yayında özür dilerlerdi ve bir daha kamu görevi yapamazlardı” demiş.
Özür dilemeyi bilemem ama bakanlık yetkilileri yanlış restorasyon yapıldığını kabul edip o mermerleri değiştirtmeli. Tabii bakanlıklar ve kamu kuruluşlarının sırf günü kurtarmayı amaçlayan açıklamalar yapmaktan da vazgeçmeleri gerek. Yoksa böyle fikri takip yapan Salim Uzun gibi gazeteciler çıkıp o açıklamaları yalanlar
OKURDAN KISA KISA
MANSUR Çelik/ Namık Kemal: Arka sayfadaki “Kafasını taşıyamıyor” haberinde “ bin sterlin ( milyon TL)” yazılmış. Okuyunca anladım ki TL karşılığı yanlış yazılmış. bin TL olmalıydı (4 Haziran)
Salim Taşçı: Spor sayfasında “Başakşehir 3 puanla bitirdi” haberinde “kaybeden” yerine “kayben” yazılmış. Gençlerbirliği- Kasımpaşa maçıyla ilgili tek satır haber yok. En azından toplu sonuçları verilseydi bari. (4 Haziran)
Ö. Faruk Güngör: Ekonomi sayfasında yayınlanan Emtialar bölümünde mısır fiyatını olarak yazmışsınız ama mısır 72 kuruş. (5 Haziran)
Burhan Bagran: Günlerdir gazetenizde Katar Emiri’nin ismi yanlış yazılıyor. Emir’in aile ismi “Al-Thani”dir. “El Sani” de nereden çıktı?
NOT: Arapça ve Farsça kişi adları, Türkçenin ses özelliklerine göre yazılır. İngilizcedeki yazılışı esas alınmaz.
Nail Dağ: Eski FBI Başkanı, “Başkan Trump’ın Michael Flynn dosyasının kapatılmasını istediğini” söyledi mi, söylemedi mi? Hürriyet’e göre söylemiş ama başka gazetelerde farklı yazıyor. Yanlış yazmadınız umarım.
NOT: Hürriyet’in haberi doğru. Comey, Trump’ın dosyanın kapatılmasını istediğini söyledi.
Yusuf Can Örgüç: İnternette spor sayfasında kısa bir haber için bile 10 sayfa çevirmeniz gerekiyor. Onu geçtim fontlar inanılmaz silik. Bari okunaklı olsun.
115666 115667 115668 115669 115670
çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası