anlık bilinç kaybı neden olur / Kısa Süreli Bilinç Bulanıklığı Yaşadınız Mı? - Özel Akademi Hastaneleri

Anlık Bilinç Kaybı Neden Olur

anlık bilinç kaybı neden olur

BAYILMALAR

ÖZET: Bayılma özellikle bizim toplumumuzda sık karşılaşılan bir belirtidir. Ne yazık ki, bayılan hastaların çoğuna yanlış tanı konmaktadır. Epilepsi hastaları konversiyon, konversiyon hastaları epilepsi diye tedavi edilmektedir. Yanlış tanı yüksek maddi kayıplara, hastalığın kronikleşmesine ve hastaların topluma yük olmasına neden olmaktadır.

Tanım: Bayılma; beyne giden kan akışının azalması ya da beyin hücreleri arasındaki iletişimin bozulması sonucu kısa süreli ve geçici bilinç kaybı olarak tanımlanabilir. Hastalık olmaktan çok bir belirtidir, birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalar: Yorgunluk, açlık, kalp hastalıkları, sıvı kaybı, kanama, ilaç yan etkisi, zehirlenme gibi nedenlerden dolayı kan basıncının düşmesiyle oluşan bayılmalardır. Bu tür bayılmalar genellikle ayaktayken ya da birden ayağa kalkılınca ortaya çıkar; kişi aniden yere düşer. Bayılma öncesinde genellikle soğuk terleme ve solgunluk vardır ancak ön belirtiler genellikle tedbir alınamayacak kadar kısa sürede ortaya çıkar. Kişinin bilinçsiz ve ani düşmesine bağlı yaralanmalar oluşabilir. Tehlikeli bir yaralanma olmamışsa ve kan basıncının geçici düşmesi dışında önemli bir neden yoksa hastanın sırtüstü yatırılarak ayaklarının kaldırılması beyne giden kan akımı artıracağından, hastada kısa sürede düzelme görülür.

Epileptik bayılmalar:  Elektrik yüklü kabloların kısa devre yapmasına benzer bir şekilde, beyin hücreleri arasındaki iletişimin aniden bozulmasıyla oluşur. Bilinç kaybolur. Etkilenen beyin hücrelerinin uyardığı kaslarda kasılmalar meydana gelir. Travmatik, metabolik birçok nedenin tetiklemesiyle ya da tespit edilemeyen nedenler yüzünden epileptik bayılmalar oluşabilir.

Epilepsinin farklı klinik görünümler veren değişik tipleri vardır. Sık görülen bir tipininde, her hangi bir anda, otururken, araba kullanırken, uyurken, yüzerken, ani bir bilinç kaybı oluşur. Hafif bir çığlık sesi duyulabilir. Kişi ayaktaysa düşer, ağzında yiyecek varsa nefes borusuna kaçabilir, yüzüyorsa boğulabilir, mesanesi doluysa idrar kaçırabilir.

Bilinç kaybını izleyen saniyelerde tüm beden kaslarında kısa süreli şiddetli bir kasılma oluşur. Bu kasılma döneminde hastanın yumrukları sıkılmış, göz kapakları ve ağzı sıkıca kapalı vaziyettedir, dil dişler arasına sıkışabilir ve açmak mümkün olmaz. Birkaç saniye sürer.

Daha sonra kas grupları ritimli bir şekilde kasılıp gevşer (tonik-klonik kasılmalar). Göz kapakları ve ağız açılıp kapanır, tüm beden kasları kasılıp gevşer. Vücudu sıkıca bantlanmış bir kişinin yerde şiddetli ve güçlü bir şekilde çırpınmasına benzer bir görüntü oluşur. Bu dönem de genellikle bir dakikadan az sürer. Nefes alınamadığından morarma olur.

Kasılmalar bittikten birkaç saniye sonra, hasta hırıltılı ve kuvvetli şekilde ilk nefesini alır ve solunum kısa sürede normale döner. Ağız tükürükle dolu olduğu için salya akması ve yutkunmalar görülebilir. Bilinç tam olarak yerine gelmemiştir, hasta şaşkındır, ayağa kalkmaya çalışabilir, sendeler. Üstünü başını çekiştirme, sarılmaya çalışma gibi anlamsız hareketler görülür. Bu süre yaklaşık birkaç dakikadır.

Şaşkınlık dakikalar içerisinde normale dönmeye başlar ve genellikle hastanın uykuya dalmasıyla sonlanır. Nöbetin ardından genellikle yorgunluk ve kas ağrıları görülür. Bunun dışında çene ve omuz çıkıkları, yaralanmaya bağlı belirtiler, solunum borusuna yiyecek, tükürük vs. kaçmışsa öksürük görülebilir. Bu tablonun bilinmesi önemlidir çünkü psikiyatrik bozukluklarda görülen bayılmalar ile epileptik bayılmalar çok karıştırılır.

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARDA GÖRÜLEN BAYILMALAR

Konversiyon: Konversiyon psikolojik bir savunma mekanizmasıdır. Güçlü bilinç dışı çatışmaların, bedensel bir belirti şekline dönüştürülmesi anlamında kullanılır. Böylece bilinçdışı çatışmanın şiddeti azaltılmış olur. Bedensel bir belirti şeklinde somutlaşan bilinçdışı çatışma ile uğraşmak daha kolay olacaktır. Psikojenik felçler, görmeme, işitme konversiyon bozukluğu başlığı altında toplanmıştır. Psikojenik bayılmalar da konversiyonun bir diğer tipini oluşturur.

Konversif bayılmalar hemen her yaşta görülebilirse de, genellikle genç yaşlarda, eğitim ve sosyoekonomik düzeyi düşük kesimlerde daha sıktır. Büyük oranda psikolojik bir örselenme ile ilişkilendirilir. Epilepsiden ayırt edilmesi zor olabilir.

Psikolojik bir sorunla karşılaşıldığında aniden bilinç kaybına benzer bir durum ortaya çıkar, hasta düşer ve epilepsiye benzer kasılmalar görülür. Gerçek bir bilinç kaybı yoktur.

Epileptik bayılmanın ne zaman ve nerede geleceği belli değildir. Konversif bayılmalar genellikle üzücü bir olay karşısında ve birilerinin yanında ortaya çıkar. Kronik olgular da bir neden olmasa da sık sık konversif bayılma görülebilir. Yıllardır günde birkaç kez bayılan hastalar vardır.

Epileptik bayılmalarda bilinç kaybı olduğu için, idrar kaçırma, düşmeye bağlı yaralanmalar, kırıklar gibi ciddi sonuçlar görülür. Konversif bayılmalarda gerçek bilinç kaybı yoktur, hasta konuşulanları duyduğundan söz edebilir. Genellikle yumuşak düşüşler şeklindedir ve bedende kalıcı iz bırakmaz.

Epilepside bilinç kaybı ve kasılmalar dakikada olup biter. Kasılma nöbeti sonrasında bir süre şaşkınlık olur ve hasta genellikle uykuya dalar. Bunun tek istisnası çok nadiren ortaya çıkan “status epileptikus” tablosudur. Bu durumda kasılma dönemi çok uzun sürer, yaşamsal öneme haizdir ve yoğun bakım tedavisi gerektirir. Konversif bayılmalarda kasılma dönemleri dakikadan çok daha uzun sürer. Sonrasında hasta genellikle ağlayarak kendine gelir ve rahatladığını ifade edebilir.

Epileptik bayılamalarda kasılma döneminin hemen sonrasında patolojik refleksler ortaya çıkar. Konversif bayılmalarda patolojik refleks olmaz. Patolojik refleks görülüp görülmediğini ancak bir tıp doktoru ayırt edebilir.

Konversif bayılma bilerek oluşturulmaz. Hastanın bayılarak bir kazanç sağlama amacı yoktur. Bilinçdışı işleyen bir savunma mekanizması ile ortaya çıkmaktadır.

Temaruz: Kişinin sorumluluktan kurtulmak, dersten kaçmak, rapor almak gibi somut bir kazanç için, bilerek bir hastalık tablosunu taklit etmesidir. Her türlü hastalık taklit edilebilir. Bayılma en sık taklit edilen belirtilerdendir. Bazıları gerçekmişçesine profesyonel davranabilir. Bir kazanç amacı olması ve bilerek oluşturulmasıyla konversiyondan ayrılır.

Yapay bozukluk: İstemli olarak hastalıkların taklit edilmesi yönüyle temaruza benzer. Temaruzda bir kazanç amacı var iken yapay bozuklukta bir kazanç amacı yoktur. Hastalık taklit edilmesinin tek amacı dikkat ve ilgi çekmektir. Her türlü ruhsal ya da tıbbi hastalık taklit edilebileceği gibi bayılma şeklinde klinik görünüm de ortaya çıkabilir.

Bayılmaların psikolojik kökenli olabileceğinin ipuçları nelerdir?

  1. Defalarca bayılma olduğu halde bedende düşme ve çarpmaya bağlı yaralanma belirtilerinin olmaması,
  2. En azından ilk bayılmalar öncesinde psikolojik etkenlerin bulunması.
  3. Hastanın tam bir bilinç kaybı tanımlayamaması, nöbet esnasında konuşamadığını ancak sesleri duyduğunu söylemesi,
  4. Bayılmaların yalnızca hastanın yanında birileri varken görülmesi; süre, oluş şekli ve sonrası itibariyle epilepsiden farklı olması,
  5. Epileptik bayılmaya neden olabilecek herhangi bir nedenin bulunamamış olması; laboratuvar tetkiklerin, kafa içi görüntüleme sonuçlarının, EEG tetkikinin normal olması.
  6. Antiepileptik ilaç tedavilerine rağmen klinik yarar sağlanmamış olması.

Psikojenik bayılmaların epilepsiden ayırt edilmesini sağlayacak kolay bir yöntem bulunmamaktadır. En önemli araç EEG gibi görülse de, EEG normal olduğu halde epilepsi olabileceği gibi, EEG anormal olsa bile psikojenik bayılma olma olasılığı da mevcuttur. Hemen bayılma sonrası EEG çekilmesi ayırt edici olabilir ama bu hastane şartlarında bile gerçekleştirilmesi kolay bir yöntem değildir.

Aynı kişide psikojenik bayılma ve epilepsinin bir arada bulunma olasılığı meseleyi daha da karmaşık hale getirmektedir.

Doğru tanı ve tedavi için ailenin yapması gerekenler nelerdir?

  1. Nöbetlerin ne zaman olduğu, nasıl başladığı, ne kadar sürdüğü, nasıl sonlandığı dikkatlice gözlenmeli ve mümkünse yazılmalıdır. Çevredekilerin ilk nöbetlerde bunu başarması mümkün olmayabilir ancak gerek epilepsi gerekse psikojenik bayılmalar tekrarladığı için zamanla bu kolay bir eylem haline gelir.
  2. Günümüz koşullarında her evde ya da çoğu cep telefonunda kamera bulunmaktadır. Mümkünse birkaç nöbet kaydedilmeli ve doktorla paylaşılmalıdır.
  3. Tedavi mutlaka tıp bilimi çerçevesinde aranmalıdır. Bayılmaların çaresi nöroloji (epilepsi), psikiyatri (psikojenik bayılmalar) ve dahiliye-kardiolojide aranırsa, hemen tamamına çözüm bulunabilir. Tıp dışı çözüm arayışları bazı psikojenik bayılma tiplerinde kısa sürede fayda gösteren kolay bir çözüm gibi dursa da, meselenin daha da karmaşık hale gelmesine ve uygun tedavinin gecikmesine neden olmaktan başka bir işe yaramaz.
  4. Epileptik de olsa, psikojenik de olsa, düzenli tedavi gereği unutulmamalıdır. Her iki bayılma türünde de kısa sürede sonuç alınabilir. Sonuç alınmayan olgularda doktorunuzun tanıyı gözden geçirmesi, gerekirse meslektaşlarından görüş alması ve daha etkili tedavi yöntemleri devreye sokması beklenir. Uzun süre tedaviye rağmen sonuç alınamıyor ve doktorunuz bunu size açıklayamıyor ise farklı görüşlere başvurmak gerekebilir. Ancak bu doktordan doktora gezmek olarak anlaşılmamalı, tam tersi bir doktora bağlanmanın daha yararlı olduğu unutulmamalıdır. Sadece sonuç alınamayan ve bu durumun tıbbi açıdan mantıklı bir açıklamasının yapılamadığı durumlarda başka bir doktora görünmekte fayda vardır.

Olgu 1: 35 yaşında, erkek, ilkokul mezunu, evli. Son iki yıldır özellikle iş ortamında görülen bayılmalar tanımlıyor. Aile çatışmaları olduğunu, iş ortamında koşulların zor olduğunu ifade ediyor. Patronu tarafından, bunaldığı için bayıldığı düşünülerek psikiyatriste yollandığı ve ilaç tedavisine başlandığı anlaşılıyor. Tedaviden yarar görmeyince nörolojik açıdan incelenmiş, beyin tomografisi ve EEG normal bulunmuş. İlaç değiştirilerek kontrole çağırılmış. Her defasında başka bir doktorla karşılaşmış ve benzer tedaviler uygulanmış. Bayılmaları düzelmediği için hafif işlerde görevlendirilmiş.

Hastanın bayılma öyküsü dikkatlice değerlendirildi, epilepsi olabileceği yönünde veriler mevcuttu. Psikiyatrik ilaçları usulüne uygun olarak kesildi. Bayılma olursa bayılmayı gören kişiyle kontrole gelmesi ve mümkünse bayılmanın kaydedilmesi önerildi. Kontrol muayenesinde bulgular epilepsi yönünde idi ve hastanın nörolog kontrolünde uygun tedavi alması sağlandı. Bayılmalar sona erdiği tarafıma iletildi. (epilepsiolduğu halde konversiyon tedavisi gören hasta)

OLGU 2: Lise son sınıf öğrencisi, erkek. Ailesine çok düşkün olduğu, ancak koşullar gereği yatılı okumak zorunda kaldığı, buna rağmen başarılı bir öğrenci olduğu anlaşılıyor. 2 yıl öncesinden itibaren bayılmalarının başladığı ve giderek arttığı ifade ediliyor. Defalarca okuldan ambulansla hastaneye götürüldüğü, hastanın bu durumdan çok utandığı, okul başarısının düştüğü, epilepsi tanısı ile ilaçlar başlandığı ancak bayılmalarının düzelmediği anlaşılıyor. Daha güçlü epileptik tedavilere ve yoğun bakımda kontrol edilmesine rağmen düzelme olmayınca başka bir doktora yönlendirildiği ifade ediliyor.

Epilepsi konusunda deneyimli bir nörologun isteği üzerine hastayı değerlendirdiğimde, bayılmalarının konversiyon bozukluğu ile uyumlu olduğu kanaatine vardım. Epilepsi ilaçları nörolog tarafından azaltılarak kesildi. Hastanın psikiyatrik tedaviye tepkili olmasından dolayı, başlangıçta sağlıklı bir hasta hekim ilişkisi kurulmasına ağırlık verdim. Aile ile yakın işbirliği içerisinde, bir takım davranışçı önerilerde bulundum. Birkaç görüşme sonrasında bayılmalar sona erdi. (konversiyon olduğu halde epilepsi tedavisi gören hasta)

OLGU 3: 24 yaşında, erkek, ilkokul mezunu, 3 aylık asker. Bayılma şikayeti ile başvurdu. Çocukluktan itibaren mental gelişiminin yaşıtlarına oranla kısmen geri kaldığı, ilkokulu destekle bitirdiği, bir meslek edinemediği, sıkıntılı durumlarda bayıldığı ama hiç tedaviye götürülmediği, askere geldikten sonra bayılmalarının arttığı bu nedenle önemli görevler verilemediği anlaşılmakta. Refakat eden arkadaşları numara yaptığını ifade ediyor. (mental retardasyon + konversiyon bozukluğu).

OLGU 4: 22 yaşında, erkek, bekar, lise mezunu, 6 aylık asker. Bayıldığı ve kafasını çarptığı için acil servise getirildiği, nöroloji kliniğinde yatırılarak gözlendiği ve tetkiklerinde bir anormallik bulunmadığı yattığı süre içerisinde bayılması olmadığı anlaşılıyor. Taburcu edildikten sonra da bayılmalarının sürdüğü, birkaç kez tuvalette baygın ve kötü bir vaziyette bulunması üzerinde yeniden yatırıldığı nöroloji kliniğinde 2 nöbetinin gözlendiği ve bunların epileptik olmadığına karar verildiği belirtiliyor. Psikiyatri servisinde de birkaç kez bayılma nöbetleri gözlendi. Bir nöbet sonrasında burnunda ve yüzünde kanama, bir diğer nöbetinde idrar kaçırma olduğu görüldü ama diğer bulgular epilepsi ile uyumlu değildi. Daha sonra yapılan görüşmelerde, kişinin askerlikten kurtulmak için epilepsi taklidi yaptığı anlaşıldı. (epilepsiyi taklit ederek askerlikten kurtulmak isteyen temaruz olgusu).

Mart

Ana Menü / Başa Dön


Yorumlar- Yorum Yaz

Bilinç kaybı (senkop) nedenleri ve belirtileri

Bilinç bozukluğu/kaybı, beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (=bilinç bozukluğu), hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (=bilinç kaybı) bilincin kısmen ya da tamamen kaybolması halidir.

Bayılma (Senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.

Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması ya da yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.


Bayılma nedenleri

  • Korku, aşırı heyecan,
  • Sıcak, yorgunluk,
  • Kapalı ortam, kirli hava,
  • Aniden ayağa kalkma,
  • Kan şekerinin düşmesi,
  • Şiddetli enfeksiyonlar.

Bayılma (Senkop) belirtileri

  • Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme
  • Bacaklarda uyuşma
  • Bilinçte bulanıklık
  • Yüzde solgunluk
  • Üşüme, terleme
  • Hızlı ve zayıf nabız

Koma nedenleri

  • Düşme veya şiddetli darbe,
  • Özellikle kafa travmaları,
  • Zehirlenmeler,
  • Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı,
  • Şeker hastalığı,
  • Karaciğer hastalıkları,
  • Havale gibi ateşli hastalıklar.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Amnezi

Amnezide, kişiler Alzheimer gibi ileri demans hastalıklarından farklı olarak kendi kimliklerini, motor ve dil becerilerini ya da mekân algılarını kaybetmezler; ancak geçmiş olayları hatırlama, yeni anı oluşturma ve yeni bilgileri öğrenmede problem yaşarlar.

Amnezi hastalarının büyük bir kısmı kısa süreli hafızada problem yaşarlar. Bu hastalık, kişilerin entelektüel seviyesini, bilgi birikimini, farkındalığını, dikkat süresini ya da kişiliğini etkilemez.

Amnezi Nedir?

Amnezi (amnestik sendrom), farklı biçimlerde meydana gelen bir çeşit hafıza kaybıdır. Yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan basit hatırlama güçlükleri yaşlanma sürecinin normal belirtileri olarak sayılabilir. Ancak ciddi hafıza kaybı ve yeni anı oluşturmada güçlük gibi bulgular, amnezi belirtisi olarak görülür ve bu sendrom ayrı olarak değerlendirilir.

Amnezinin Belirtileri Nelerdir?

Amnezinin belirtileri amnezinin türüne göre değişmekle birlikte, temel belirti hafıza kaybıdır. Mevcut anıların, bilgilerin ve deneyimlerin hatırlanmasında ya da yeni anıların oluşturulmasında ve bilgilerin hafızada tutulmasında güçlük yaşanır. Kişiler önceden edinmiş oldukları bilgileri, yerleri, olayları ve olaylara ilişkin detayları hatırlamakta zorlanır.

Ayrıca yanlış (kurgulanmış) ya da zamansal örgüdeki yerleri değiştirilmiş anılar, kafa karışıklığı, oryantasyon bozukluğu ve gerginlik de yaşanan amnezinin türüne bağlı olarak amnezi belirtileri arasında yer alabilir.

Amnezinin Türleri Nelerdir?

Amnezinin farklı türleri bulunur.  İki ana amnezi türü vardır. İlki geçmişe dönük bilgilerin kaybolduğu retrograd amnezi, diğeri ise yeni anıların oluşturulmasındaki ve bilgilerin hatırlanmasında güçlükler olarak ortaya çıkan anterograd amnezidir. Diğer amnezi türleri ise gelip giden kafa karışıklığı ve gerginlik ile kendini gösteren geçici global amnezi ve kişilerin hayatlarının ilk üç ile beş yıl arasını hatırlayamamalarını ifade eden çocukluk amnezisidir. Buna ek olarak bir psikolojik bir durum olan disosiyatif füg’de de hafıza kaybı yaşanabilir.

Retrograd Amnezi

Retrograd amnezide kişiler geçmişe dönük anıları hatırlamakta problem yaşar. Bu durumda ilk olarak en yakın tarihli anılar etkilenir. Kişilerin bir gün önce ne yediğini ya da bir önceki hafta yaşanan olayları hatırlayamaması şeklinde durumlar ortaya çıkar. Geçmişteki olaylardan en son unutulanlar genelde çocukluk anılarıdır. Demans durumunda anıların kaybı kademeli olarak gerçekleşir.

Anterograd Amnezi

Yeni anı oluşturma güçlüğü olarak tanımlanan anterograd amnezide, kişiler kısa süre önce yaşanan olayları ve öğrenilen yeni bilgileri hafızalarında tutmakta zorlanır. Bu durum geçici ya da kalıcı olabilir. Alkole bağlı bayılma gibi durumlarda ortaya çıkabileceği gibi, yeni anı oluşumunda önemli rol sahibi olan hipokampusun hasar aldığı durumlar sonrasında da meydana gelebilir.

Geçici Global Amnezi

Geçici global amnezi, ataklar halinde yaşanır ve diğer amnezi türlerinden farklı seyreder. Bu tür amnezinin ortaya çıkması halinde kişilerde kafa karışıklığı, gerginlik ve sinirlilik hali gibi belirtiler oluşur. Kişi, yaşanan atak anında olan şeyleri atak sonrasında hatırlayamaz. Bazı durumlarda, hafıza kaybı ataktan kısa süre önce başlayabilir. Bu amnezi türünün tam olarak neden ve nasıl geliştiği bilinmemekle birlikte, orta yaş ve üzeri yetişkinlerde daha çok görüldüğü saptanmıştır. Beyin damarlarında geçici tıkanıklık gibi durumlarda oluştuğu da tespit edilmiştir.

Çocukluk Amnezisi

Bir hastalık olarak sınıflandırılmayan çocukluk amnezisi toplumun büyük kısmında görülür. Kişiler genellikle çocukluklarının ilk beş yılın hatırlamakta güçlük çeker. Bu döneme ait anılar bütüncül ve sıralı değil, daha çok parça parça ve imgeler halindedir.

Amnezinin Nedenleri Nelerdir?

Amnezi, geçici ve kalıcı olabildiği gibi altta yatan pek çok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bunlar arasında inme, ensefalit (beyin iltihabı), demans, anoksi, hipokampus hasarı, kafa travmaları, psikolojik travmalar ve stres, aşırı alkol kullanımı ve elektro konvülsif tedavi yer alır.

Demans

Amnezi, demans ile aynı anlama gelmez ancak demans sebebiyle ortaya çıkabilir. Demans pek çok farklı türü olan bir hastalıktır ve demans türlerinin belirtileri de farklılık gösterir. Alzheimer gibi motor becerileri, mekân ve kimlik algısını değiştiren biçimlerinin yanı sıra, daha hafif seyreden demans türleri de bulunur. Demans, ilerleyen yaş ile birlikte ortaya çıkan bir hastalıktır; kişiler en yakın zamanlı anılarından başlayarak edinilmiş bilgi ve anılarını kaybeder. Genellikle en son edinilen bilgi ve anılar en önce kaybolur. Çocukluk anıları gibi yaşamın ilk dönemlerinde kazanılan anılar ise en son kaybedilir.

Anoksi

Anoksi, vücutta oksijen seviyesinin düşmesi sonucunda dokulara oksijen gitmemesi ile ortaya çıkan duruma verilen isimdir. Anoksi vakalarında, beyin yeterli oksijeni alamazsa çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Beyin dokusunun oksijen alamadığı süreye bağlı olarak geçici hafıza kaybı, kalıcı hafıza kaybı, beyin hasarı ve hatta beyin ölümü meydana gelebilir.

Hipokampus Hasarı

Limbik sistemin bir parçası olan hipokampus, beynin iç kısmındaki temporal lobda bulunan bir bölgedir. Hafıza ve duygusal tepkilerin yönetiminden sorumludur. Anıların depolanması, düzenlenmesi ve gerektiğinde hatırlanması hipokampusun görevidir. Anoksi durumunda en çok zarar gören kısım hipokampustur. Bir kısmının zarar görmesi halinde yeni anıların oluşumunda güçlük çekilebilir; beynin her iki lobunda hasar olması halinde ise tam anterograd amnezi meydana gelir.

Kafa Travmaları

Beyin travmaları, inmeler, tümörler ve enfeksiyonlar beyin dokusunda hasara neden olur. Kafa travmalarında, travma öncesine ait anıların silinmesi sıkça karşılaşılan bir durumdur. Travmanın boyutuna bağlı olarak yalnızca olay anı ya da daha ciddi durumlarda geçmiş dönemle ilgili hafıza kaybı görülebilir.

Aşırı Alkol Tüketimi

Aşırı alkol tüketiminin sonrasında meydana gelen kendinden geçme durumunda kısa süreli amnezi oluşabilir. Yıllar boyu süren alkol kullanımının sonucunda B1 vitamini eksikliği ortaya çıkar. Bu durumun sebep olduğu Wernicke-Korsakoff sendromu ile oluşan beyin hasarında, yeni bilgileri öğrenme ve yeni anı oluşturmada güçlük gelişebilir. Ancak, alkol bağımlılığı olan kişiler bunun farkında olmayabilir.

Travma ve Stres

Büyük psikolojik travmalar ve yoğun stres de kişilerde amneziye yol açabilir. Disosiyatif füg bu gibi durumlardan biridir. Kişiler, yaşadıkları ağır travmatik olayların ardından, aniden seyahat etme ya da yaşanan yeri terk etme gibi eylemlerde bulunabilir; travma yaratan olayı tamamen unutabilir ve kimlik değişikliğine gidebilirler.

Elektro Konvülsif Tedavi (EKT)

Belirli psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılan, elektroşok tedavisi olarak da bilinen elektro konvülsif tedavi de hafıza kaybına yol açabilir. EKT herhangi bir kalıcı beyin hasarına yol açmaz. EKT uygulanmasından sonra geçici retrograd amnezi yaşanabilir, ancak tedavinin sonlandırılmasından sonraki bir yıl içerisinde unutulan anılar hatırlanır ve amnezi durumu ortadan kalkar.

Amnezi Tanısı Nasıl Konur?

Amnezi belirtileri söz konusu olduğunda, nöroloji ya da psikiyatri bölümüne başvurmak gereklidir. Amnezi tanısı, hastanın uzman bir hekim tarafından sözlü olarak muayene edilmesi, semptomların ve hafıza kaybının kapsamının sorgulanması yoluyla konur. Buna ek olarak MR ya da bilgisayarlı tomografi ile görüntüleme yapılır. Wernicke-Korsakoff sendromunda olduğu gibi herhangi bir vitamin ya da mineral eksikliği olup olmadığının kontrolü amacıyla çeşitli kan testleri de yapılmaktadır.

Amnezide Risk Faktörleri Nelerdir?

Beyin ameliyatları, kafa travmaları, inme, aşırı alkol kullanımı, sık nöbet geçirme, beslenme bozuklukları amneziye yol açabilir.

Amnezi Tedavisi Nedir?

Amnezinin tedavisi, amnezinin türüne ve altta yatan sebeplerine göre değişiklik gösterir. Vücuttaki vitamin eksikliğine bağlı problemler ile ortaya çıkan amnezi türleri için, vitamin ve mineral takviyesi yapılarak bu rahatsızlık ortadan kaldırılabilir.

Hafif kafa travmaları sonucu oluşan amnezi zaman içerisinde kendiliğinden düzelir; ancak bu süre bir yıla kadar uzayabilir.

Demans ve yaşlılığa bağlı hafıza kayıpları durumunda ise kesin bir tedavi yoktur. Bu durumlarda, çeşitli ilaçlar ile amnezinin ilerlemesinin yavaşlatılması ve kişinin hayat kalitesindeki düşüşün azaltılması amaçlanır. İş ve uğraşı terapisi (ergoterapi) de Alzheimer dahil olmak üzere pek çok demans vakasında öğrenme becerilerinin kaybının yavaşlatılması ve beyin işlevlerinin güçlendirilmesi için kullanılmaktadır.

Amneziyi Önlemek İçin Neler Yapılabilir?

İlerleyen yaş ile ortaya çıkan unutkanlık ve hafıza kayıplarını önlemek için yapılabilecekler sınırlı olsa da özellikle kafa travmalarını önlemek amnezi riskini azaltabilir. Bisiklet, motor ya da diğer bireysel ulaşım yöntemlerini kullanırken emniyet kemeri, koruyucu ekipman ve kask kullanmak kazalara bağlı kafa travmalarını önlemeye yardımcıdır. Aşırı alkol kullanımından kaçınmak, vücuttaki enfeksiyonların beyni etkilemeden önce tedavi edilmesi, inme ve kalp damar hastalıklarına yol açabilecek yaşam stillerinden uzak durmak (sigara kullanımı, aşırı kilo, stres, hareketsizlik vb.) riski azaltmaya yardımcıdır.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası