dil kanseri ölümcülmüdür / Dil Kökü, Altı Kanseri Belirtileri Dil Kanseri Öldürürmü Ölümcülmüdür? - Mavi Kadın

Dil Kanseri Ölümcülmüdür

dil kanseri ölümcülmüdür

Ağrılı ağız ve diş eti, geçmeyen yaralar, dilinizde yanma hissi, çürükler, kuru ağız, tat almada bozukluk varsa hemen diş hekiminize başvurun

Ağız kanseri, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) en ölümcül kanser türleri listesinde ilk sekizde yer almaktadır. Bu rakam her geçen yıl artış gösteriyor. Genellikle dudakların (daha çok alt dudak) üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen ağız kanseri; kadınlardan ziyade erkeklerde daha sık görülüyor.
40 yaşın üzerindeki kişilerde daha çok karşılaşılabilen ağız kanserinde; yoğun alkol kullanımı ile birlikte sigara, en önemli risk faktörü.

KİMLER AĞIZ KANSERİ RİSKİ TAŞIR?
Birçok insan, her saatte bir kişinin ağız kanserinden öldüğünü duyduğunda şaşırmaktadır. Oysa ki bu kanser tipi; boyun, beyin, yumurtalık ve deri kanserinden çok daha ölümcüldür. Son çalışmalarda birçok kanser türünde ölüm oranının düşmesine rağmen ağız kanserlerinde bu oranın arttığı görülüyor. Pap smear tesleri, PSA testleri ve mamografi gibi erken tespit yöntemlerinin; rahim, prostat ve meme kanserleri oranlarının azalmasında faydalı olduğunu zaten biliyorduk.
Ağız kanserlerinin; erken teşhis edildiği takdirde tedavisi en kolay hastalıklardan biri olduğu öğrenildiğinden beri diş hekiminizin sizi düzenli olarak görmesi, ağzınızdaki sorunları dikkatli bir şekilde takip etmesi açısından oldukça önemli hale geldi. Kansere dönüşmesi muhtemel lezyonların ya da ağız kanserinin erken dönemde yakalanması durumunda tedavi çok daha kolaydır, yayılımı engellenebilir ve başarı oranı yüzde 82'den daha fazladır. Teknolojinin de getirdiği yeniliklerle erken teşhis muayenenin yanı sıra ağız içi tarama cihazlarınında da kullanımını artırmış, başarı oranını yükseltmiştir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Ağız kanseri, erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilir. Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesi, ağız kanserlerinin erken dönemde saptanması açısından da önemlidir.
Tedavi genelde; tüm kanserli dokuların cerrahi müdahale ile çıkartılması, radyoterapi (kanser hücrelerini yok etmek için radyasyon kullanma), kemoterapi (kanserle savaşan ilaçlar kullanma) ya da bu yöntemlerin hep birlikte kullanılmasından oluşur. Bazı ağız kanseri türlerinde Fotodinamik terapi (PDT) denilen yeni bir tedavi de kullanılmaktadır.
Bu tedavide kanser hücrelerini yok etmek için lazer ışını ve ışığa duyarlı bir ilaç kullanılır.
Ağız kanseri erken tedavi edildiğinde iyileşme olasılığı yüksektir. Ameliyat sonrasında yumuşak dokuda veya deride birtakım rekonstrüktif ameliyat gerçekleştirmek veya kemikleri protezler ile değiştirmek gerekli olabilir. Tedavide ağızları değiştirilen hastaların; onarıcı dişçilik, konuşma terapisi ve beslenme danışmanlığı hizmeti almaları gerekebilir. Tedavi sonrası konuşmaları veya görünümleri değişen kişiler için psikolojik destek de gerekli olabilir.

KANSERİ TETİKLEYEN FAKT ÖRLER
Özellikle sert alkollü içkiler başta olmak üzere aşırı alkol tüketimi, alkol ve sigarayı bir arada kullanma (Sigara dumanındaki kanser üreten maddelerin vücuda alınması alkol ile daha da arttığından, alkol ve sigara dumanının bir araya gelmesi önemli bir nedendir), yerine oturmayan takma dişler, özellikle dişler pürüzlü veya sivri uçlu olduğunda yetersiz bakım yapma, dişteki herhangi bir keskin kenardan ötürü dilin sürekli tahriş olması; ağız kanserlerini tetikleyen faktörler arasında sayılabilir.
Kemoterapi ve radyoterapinin özellikle baş ve boyun bölgesine uygulanması, çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Keza bu tedavi sadece kanser hücrelerine değil, sizin kendi sağlıklı hücrelerinize de (ağız içi dokuları da dahil) zarar verebilir.
Her iki tedavi biçiminde görülen yan etkiler şöyledir: Ağrılı ağız ve diş eti, ülserasyonlar (yaralar), dilinizde yanma hissi, yaygın çürükler, kuru ağız, tat almada değişiklikler, yemekte, konuşmakta ve yutkunmada zorlanma.
Ayrıca bazı kişilerde tedaviye ara vermeye yol açacak enfeksiyonlar da gelişebilir.

RADYOTERAPİNİN YAN ETKİLERİ
Çoğu zaman kanser tedavisinin sonucu olarak kişlerde çene tutulabilir ve hasta ağzını çok fazla açamaz. Bunu engellemek için günde üç kez egzersiz yapılmalıdır. Ağzı ağrıya neden olmayacak kadar çok açıp kapatarak bu hareketi 20 kez tekrarlamak yeterli olacaktır.
Egzersizi yapmadan önce sıcak, nemli bir havluyla bu bölgeyi ısıtmak ya da işlemi sıcak bir duş esnasında tekrarlamak en iyi sonucu verecektir.
Diğer etkili bir öneri de dişleri, diş etlerini ve dili ılık suda nemlendirilmiş yumuşak bir fırçayla nazikçe fırçalamaktır.
Diş ipini her gün kullanın, kanayan bölgeleri temiz tutmaya özen gösterin.
Kürdan, tütün ürünleri ve alkol kullanmaktan kaçının. Ağzınızı irrite edebilecek sert, çıtır ve baharatlı yiyecekler tüketmeyin. Alkol içeren gargara kullanmayın.
Onun yerine karbonat ve tuzu suyla karıştırıp gargara yapın (1/4 çay kaşığı karbonat, 1/8 çay kaşığı tuz, bir bardak sıcak su). Mutlaka diş hekiminize danışın.
Ağız kanseri o kadar gizli ilerler ki, başlarda hiçbir belirti fark edemezsiniz. Ancak dikkat edilmezse ve erken teşhis konulmazsa, ilerleyen evrelerde ucu ölüme kadar giden sonuçlar bile meydana gelebilmektedir.

KANAMALAR CİD İYE ALINMALI
Bunun yanısıra ağız içerisinde ya da boğazda meydana gelen kanamalar ciddiye alınmalıdır. Çünkü ağız kanserinin başlıca belirtileri arasında beklenmedik anda görülen kanamalar vardır.
Diğer belirtiler de; çiğneme sırasında zorlanma, yutkunma bozuklukları, dildeki tat alma duyusunda azalma, ağzın belirli bölgelerinde görülen uyuşmalar ve şişkinliklerdir.
Bu belirtiler sizde de varsa, kesin olmamakla birlikte siz de ağız kanseri riski taşıyorsunuz diyebiliriz. Kendi sağlığınız için bu ölümcül kanser türüne karşı erken önlem almak ve ağız kanseri olup olmadığınızı öğrenmek adına muayene olmanızda fayda vardır.

BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!
Kanserşüphesi olan ya da kansere dönüşmesi muhtemel olan iki tip lezyon vardır: Beyaz lezyonlar (lökopilakiler) ve kırmızı lezyonlar (eritroplakiler). Kırmızı lezyonlar çok daha az görülürler fakat kansere dönüşme riskleri çok daha fazladır. Eğer kırmızı ya da beyaz lezyon 2 hafta içerisinde kendiliğinden geçmezse yeniden değerlendirilmeli ve kesin teşhis için biyopsi alınmalıdır. Ağız kanserlerinin diğer belirtileri:
Çiğneme ya da yutkunmada zorluk
Dilde uyuşukluk
Ses kısıklığı
Kulakta ağrı
Dil ve çene hareketlerinde zorluk
Ağız içi yumuşak dokularda yumruşeklinde çıkıntılar ya da incelmedir. Eğer bu belirtilerden herhangi biri iki haftadan daha uzun süre görülürse muayene ve gerekli laboratuar testleri mutlaka yapılmalıdır.

ERKEN TEŞHİS BAŞARI GETİRİ
Ağızkanseri; dudakların (genellikle alt dudak) üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen kanser tipidir. Erkeklerde kadınlara nazaran daha sık görülür. Erken teşhis edilmezse, ağız kanseri ameliyat, radyasyon terapisi ve/ veya kemoterapiyi gerektirebilir. Toplam beş yıl boyunca hayatta kalma oranı yüzde 50 olmakla birlikte, ölümcül de olabilir. Bu zayıf tahminin sebebi, erken belirtilerin fark edilememesidir. Bu yüzden ağız kanserinin erken teşhis edilmesi başarılı bir tedavi için çok önemlidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

SON DAKİKA

Dil kanseri , genellikle dilin yüzeyindeki yassı epitel hücrelerinden gelişen bir ağız kanseri türüdür. Sıklıkla dilde iyileşmeyen ve ağrılı bir yara, veya şişlik şeklinde görünür.

Ağız boşluğu kanserlerinin ortak belirtileri aşağıdakilerden biri veya birkaç tanesi olabilir:

Ağız kanserlerinin bir kısmında erken belirtiler siliktir ve kanserin fark edilmesi çok zor olabilir.  Kanser riski daha yüksek olan sigara ve düzenli alkol kullanan kişiler, erken belirtilere karşı dikkatli olmalıdırlar. Ayrıca, ağız içini inceleyebilecek ve sorunları belirleyebilecek bir doktor veya diş hekimine düzenli kontrola gitmeleri gerekir.

Dil kanserinin belirtileri

En sık görülen dil kanseri türü yassı (skuamöz) hücreli karsinomadır. Skuamöz hücreler derinin, bütün solunum ve sindirim sistemi organlarının iç yüzünü döşeyen dokuda bulunan hücrelerdir.

Dil kanserinin birincil semptomları acı verici bir dildir ve dil üzerinde bir yara oluşmasıdır. Ek belirtiler şunları içerebilir:

  • dilde iyileşmeyen yara
  • dilde şişlik
  • dilde ağrı
  • çenede veya boğazda ağrı
  • yutkunmakla ağrı
  • boğazda bir şey varmış hissi (globus)
  • çene veya dilin hareket ettirilmesinde zorluk
  • çiğneme veya yutma güçlüğü 
  • dilin yüzeyinde beyaz veya kırmızı renkli lekeler
  • ağızda uyuşma
  • ağız içinde kanama

Dil kanserinin nedenleri

Bilinen risk faktörleri şunlardır:

  • sigara kullanımı ve tütün çiğneme
  • fazla ve düzenli alkol tüketimi
  • diş ve diş eti sağlığının bozuk olması (tedavi edilmemiş çürük dişler, diş eti iltihapları, diş kırıkları, diş düzensizlikleri gibi)
  • insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu
  • kişide daha önce başka bir bölgede skuamöz hücreli kanser gelişmiş olması
  • Güneydoğu Asya&#;da yaygın bir alışkanlık olan Betel çiğneme
  • asbest, sülfürik asit ve formaldehit gibi kimyasallara maruz kalma

Tanı

Dil kanseri olabileceğinden endişe duyan herkes mümkün olan en kısa sürede bir hekime başvurmalıdır.

Doktorunuz,

  • yakınmalarınızı dinleyecektir,
  • tıbbi ve aile geçmişinizi sorgulayacaktır,
  • dil, ağız ve boğazı muayene edecektir,
  • boyundaki lenf düğümlerini muayene edecektir,
  • dil kanserinden şüphelenirse biyopsi yapacaktır. Biyopsi işlemi lokal veya genel anestezi altında, çoğunlukla bir ameliyathanede gerçekleştirilir. Alınan biyopsi patoloji incelemesine gönderilecektir,
  • biyopsi sonuçları kanseri doğrularsa, kanserin bulunduğu yerdeki yaygınlığını ve vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını gösterecek bir BT veya MR taraması önerebilir. Bazen bu incelemelerin biyopsi işleminden önce yapılması gerekebilir.

Tedavi

Dil kanserini tedavi etmek mümkündür ve erken tanı alan kişiler için başarı şansı daha yüksektir. Dil kanserlerinde 5 yıllık sağkalım oranı, erken teşhis adilmiş hastalarda yüzde 80, yayılmış ve geç teşhis edilmiş kişilerde yüzde 30 civarındadır.

Tedavi seçenekleri şunlardır:

  • Cerrahi: genellikle kanserli dokuyu çıkarmak için ameliyat gerekir.
    • Yüzeyel ve küçük tümörler için gereken ameliyat daha küçük çaplı ve kısa süreli iken, büyük tümörlerin ve kanser yayılımlarının ameliyatları çok karmaşık ve uzun sürelidir. İlerlemiş kanserlerde cerrahın kanserli doku çevresinden de alınacak şekilde dilin bir kısmını çıkarılması gerekebilir; bu işleme &#;glossektomi&#; adı verilir. Bu durumda, vücudun diğer bölgelerinden deri veya doku kullanarak dilin çıkartılan kısmının onarılması gerekecektir. Bu tür ameliyatların süresi saat kadardır.
    • Çoğu dil kanserinde, boyundaki lenf bezlerine yayılım bulunmasa bile ileride ortaya çıkabilecek olası metastazları engellemek için boyundaki şüpheli lenf bezlerinin ve lenf damarlarının temizlenmesi gerekir. Bu operasyon &#;boyun diseksiyonu&#; adı verilir. Dildeki tümörün bulunduğu yere ve büyüklüğüne göre boyun diseksiyonunun tek veya iki taraflı yapılması gerekebilir.
  • Radyoterapi: İlerlemiş ve lenf bezlerine yayılmış dil kanserlerinde ameliyattan sonra sıklıkla ek radyasyon tedavisi gerekir. Ameliyatın mümkün olmadığı, veya ameliyat sonrasında tekrarlayan kanserlerde de radyoterapi uygulanır.
  • Kemoterapi: İlaçlarla uygulanan kanser tedavisi dil kanserlerinde tek başına bir seçenek değildir. Ancak radyoterapiye yardımcı olarak, diğer tedavi seçenekleri uygulanamıyorsa veya tüketildiyse, ve uzak organlara kanser yayılımı varsa gerekir.

Glossektomi ameliyatlarından sonra onarım yapılmasına rağmen bazı yan etkiler kaçınılmazdır:

  • konuşma az veya çok etkilenir
  • iyileşme tamamlanana kadar ağızdan yemek yemeğe izin verilmez; burundan veya karından mideye yerleştirilen tüpler ile beslenme gerçekleştirilir.
  • ameliyatın etkileri nefes almayı güçleştirebilir. Bu nedenle rakeotomi adı verilen, boyundan nefes borusunun açılma işlemi yapılması gerekebilir. İyileşme tamamlanıp nefes alma güçlüğü riski ortadan kalktıktan sonra bu açıklık kapatılır.
  • yutma güçleşir.

ağız, dil, kanser

20 Ağustos

Ağrılı ağız ve diş eti, geçmeyen yaralar, dilinizde yanma hissi, çürükler, kuru ağız, tat almada bozukluk varsa hemen diş hekiminize başvurun

Ağız kanseri, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) en ölümcül kanser türleri listesinde ilk sekizde yer almaktadır. Bu rakam her geçen yıl artış gösteriyor. Genellikle dudakların (daha çok alt dudak) üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen ağız kanseri; kadınlardan ziyade erkeklerde daha sık görülüyor.

40 yaşın üzerindeki kişilerde daha çok karşılaşılabilen ağız kanserinde; yoğun alkol kullanımı ile birlikte sigara, en önemli risk faktörü.

KİMLER AĞIZ KANSERİ RİSKİ TAŞIR?

Birçok insan, her saatte bir kişinin ağız kanserinden öldüğünü duyduğunda şaşırmaktadır. Oysa ki bu kanser tipi; boyun, beyin, yumurtalık ve deri kanserinden çok daha ölümcüldür. Son çalışmalarda birçok kanser türünde ölüm oranının düşmesine rağmen ağız kanserlerinde bu oranın arttığı görülüyor. Pap smear tesleri, PSA testleri ve mamografi gibi erken tespit yöntemlerinin; rahim, prostat ve meme kanserleri oranlarının azalmasında faydalı olduğunu zaten biliyorduk.

Ağız kanserlerinin; erken teşhis edildiği takdirde tedavisi en kolay hastalıklardan biri olduğu öğrenildiğinden beri diş hekiminizin sizi düzenli olarak görmesi, ağzınızdaki sorunları dikkatli bir şekilde takip etmesi açısından oldukça önemli hale geldi. Kansere dönüşmesi muhtemel lezyonların ya da ağız kanserinin erken dönemde yakalanması durumunda tedavi çok daha kolaydır, yayılımı engellenebilir ve başarı oranı yüzde 82'den daha fazladır. Teknolojinin de getirdiği yeniliklerle erken teşhis muayenenin yanı sıra ağız içi tarama cihazlarınında da kullanımını artırmış, başarı oranını yükseltmiştir.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Ağız kanseri, erken dönemde teşhis edilerek tedavi sağlanmazsa yayılarak sürekli ağrı, fonksiyon kaybı, tedavi sonrası düzeltilmesi mümkün olmayan yüz ve ağız deformiteleri, hatta ölümlere neden olabilir. Diş hekimine düzenli aralıklarla gidilmesi, ağız kanserlerinin erken dönemde saptanması açısından da önemlidir.

Tedavi genelde; tüm kanserli dokuların cerrahi müdahale ile çıkartılması, radyoterapi (kanser hücrelerini yok etmek için radyasyon kullanma), kemoterapi (kanserle savaşan ilaçlar kullanma) ya da bu yöntemlerin hep birlikte kullanılmasından oluşur. Bazı ağız kanseri türlerinde Fotodinamik terapi (PDT) denilen yeni bir tedavi de kullanılmaktadır.

Bu tedavide kanser hücrelerini yok etmek için lazer ışını ve ışığa duyarlı bir ilaç kullanılır.

Ağız kanseri erken tedavi edildiğinde iyileşme olasılığı yüksektir. Ameliyat sonrasında yumuşak dokuda veya deride birtakım rekonstrüktif ameliyat gerçekleştirmek veya kemikleri protezler ile değiştirmek gerekli olabilir. Tedavide ağızları değiştirilen hastaların; onarıcı dişçilik, konuşma terapisi ve beslenme danışmanlığı hizmeti almaları gerekebilir. Tedavi sonrası konuşmaları veya görünümleri değişen kişiler için psikolojik destek de gerekli olabilir.

 

KANSERİ TETİKLEYEN FAKT ÖRLER

Özellikle sert alkollü içkiler başta olmak üzere aşırı alkol tüketimi, alkol ve sigarayı bir arada kullanma (Sigara dumanındaki kanser üreten maddelerin vücuda alınması alkol ile daha da arttığından, alkol ve sigara dumanının bir araya gelmesi önemli bir nedendir), yerine oturmayan takma dişler, özellikle dişler pürüzlü veya sivri uçlu olduğunda yetersiz bakım yapma, dişteki herhangi bir keskin kenardan ötürü dilin sürekli tahriş olması; ağız kanserlerini tetikleyen faktörler arasında sayılabilir.

Kemoterapi ve radyoterapinin özellikle baş ve boyun bölgesine uygulanması, çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Keza bu tedavi sadece kanser hücrelerine değil, sizin kendi sağlıklı hücrelerinize de (ağız içi dokuları da dahil) zarar verebilir.

Her iki tedavi biçiminde görülen yan etkiler şöyledir: Ağrılı ağız ve diş eti, ülserasyonlar (yaralar), dilinizde yanma hissi, yaygın çürükler, kuru ağız, tat almada değişiklikler, yemekte, konuşmakta ve yutkunmada zorlanma.

Ayrıca bazı kişilerde tedaviye ara vermeye yol açacak enfeksiyonlar da gelişebilir.

RADYOTERAPİNİN YAN ETKİLERİ

Çoğu zaman kanser tedavisinin sonucu olarak kişlerde çene tutulabilir ve hasta ağzını çok fazla açamaz. Bunu engellemek için günde üç kez egzersiz yapılmalıdır. Ağzı ağrıya neden olmayacak kadar çok açıp kapatarak bu hareketi 20 kez tekrarlamak yeterli olacaktır.

Egzersizi yapmadan önce sıcak, nemli bir havluyla bu bölgeyi ısıtmak ya da işlemi sıcak bir duş esnasında tekrarlamak en iyi sonucu verecektir.

Diğer etkili bir öneri de dişleri, diş etlerini ve dili ılık suda nemlendirilmiş yumuşak bir fırçayla nazikçe fırçalamaktır.

Diş ipini her gün kullanın, kanayan bölgeleri temiz tutmaya özen gösterin.

Kürdan, tütün ürünleri ve alkol kullanmaktan kaçının. Ağzınızı irrite edebilecek sert, çıtır ve baharatlı yiyecekler tüketmeyin. Alkol içeren gargara kullanmayın.

Onun yerine karbonat ve tuzu suyla karıştırıp gargara yapın (1/4 çay kaşığı karbonat, 1/8 çay kaşığı tuz, bir bardak sıcak su). Mutlaka diş hekiminize danışın.

Ağız kanseri o kadar gizli ilerler ki, başlarda hiçbir belirti fark edemezsiniz. Ancak dikkat edilmezse ve erken teşhis konulmazsa, ilerleyen evrelerde ucu ölüme kadar giden sonuçlar bile meydana gelebilmektedir.

KANAMALAR CİD İYE ALINMALI

Bunun yanısıra ağız içerisinde ya da boğazda meydana gelen kanamalar ciddiye alınmalıdır. Çünkü ağız kanserinin başlıca belirtileri arasında beklenmedik anda görülen kanamalar vardır.

Diğer belirtiler de; çiğneme sırasında zorlanma, yutkunma bozuklukları, dildeki tat alma duyusunda azalma, ağzın belirli bölgelerinde görülen uyuşmalar ve şişkinliklerdir.

Bu belirtiler sizde de varsa, kesin olmamakla birlikte siz de ağız kanseri riski taşıyorsunuz diyebiliriz. Kendi sağlığınız için bu ölümcül kanser türüne karşı erken önlem almak ve ağız kanseri olup olmadığınızı öğrenmek adına muayene olmanızda fayda vardır.

BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!

Kanser şüphesi olan ya da kansere dönüşmesi muhtemel olan iki tip lezyon vardır: Beyaz lezyonlar (lökopilakiler) ve kırmızı lezyonlar (eritroplakiler). Kırmızı lezyonlar çok daha az görülürler fakat kansere dönüşme riskleri çok daha fazladır. Eğer kırmızı ya da beyaz lezyon 2 hafta içerisinde kendiliğinden geçmezse yeniden değerlendirilmeli ve kesin teşhis için biyopsi alınmalıdır. Ağız kanserlerinin diğer belirtileri:

 Çiğneme ya da yutkunmada zorluk

 Dilde uyuşukluk

 Ses kısıklığı

 Kulakta ağrı

 Dil ve çene hareketlerinde zorluk

 Ağız içi yumuşak dokularda yumruşeklinde çıkıntılar ya da incelmedir. Eğer bu belirtilerden herhangi biri iki haftadan daha uzun süre görülürse muayene ve gerekli laboratuar testleri mutlaka yapılmalıdır.

ERKEN TEŞHİS BAŞARI GETİRİ

Ağız kanseri; dudakların (genellikle alt dudak) üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen kanser tipidir. Erkeklerde kadınlara nazaran daha sık görülür. Erken teşhis edilmezse, ağız kanseri ameliyat, radyasyon terapisi ve/ veya kemoterapiyi gerektirebilir. Toplam beş yıl boyunca hayatta kalma oranı yüzde 50 olmakla birlikte, ölümcül de olabilir. Bu zayıf tahminin sebebi, erken belirtilerin fark edilememesidir. Bu yüzden ağız kanserinin erken teşhis edilmesi başarılı bir tedavi için çok önemlidir.


08/04/
KBB Bölümü Doktorları

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası