En Yeni Akımlar 2019

Günümüzde sosyal medyanın kullanım oranı hızla artmaktadır. Neredeyse durdurmanın imkânsız olduğu bu mecralarda bitmek bilmeyen akımlar da gündeme bomba gibi oturmaya devam ediyor. Çünkü internette anında popüler olan çok şey mevcut! Evet, kimilerine göre anlamlı ve eğlenceli, kimilerine göreyse gereksiz olan çok fazla akımdan bahsediyoruz. Hatta bazen o kadar manasız akımlara maruz kalıyoruz ki, bitmesi bizi mutlu ediyor diyebiliriz. Onlarca tat kaçırıcı akım olsa da sosyal medyada gelmiş geçmiş en saçma akımlar hangisi derseniz, buyurun listemize göz atalım.

1. ‘Falling Stars’ Akımı

Çok ilginç ama bir takım zengin ve ünlü insanların ellerindeki alışveriş poşetleri ile yere kapaklanmış bir biçimde poz vermesi akımıdır. Param var demenin daha ne kadar itici olabileceğini bize derinden kanıtlanış bir akım. Kaliteyi tamamen düşürdüğünü vurgulayanlar ile dolu olan bu akımı tiye alarak dalga geçenlerin sayısı zamanında bir hayli artmıştır. Bu akımla Seda Sayan ile tanışmıştık ve birçok insana göre kendini gösterme ve övünme biçimini vurgulamaya yönelik bir hareket idi. Falling Stars, elitlikten tamamen uzak olunduğunu sere serpe gözler önüne sermiş olan bir akım idi!

2. ‘Bornozlu Selfie’ Akımı

Ünlülerin radarına girmiş olan, neden ortaya çıktığına ve anlamının ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip olmamış dışında, evet bu akımda çok konuşuldu ve trend oldu. Kullandıkları bornozları ile ev hali pozu vererek sosyal medya hesaplarında akımı yakalayan insan sayısı oldukça fazla idi. Maliyetinin düşük olması, herhangi bir çaba sarf etmeye gerek olmaması gayet yeterli oldu. Ortalık kendilerini adeta bir star edasıyla tanıtan fenomenlerle doldu, taştı! Binlerce beğeni alan kişilerin de havası iyice arttı gitti. E ne de olsa saçma akımlardan bahsediyorduk öyle değil mi?

3. ‘Mannequin’ Akımı

yılının tüm dünyada yayılmış değişik bir akımı! İlk olarak ABD’de başlayan bu akımı Florida’daki Edward funduszeue.info Lisesi’nde ortaya çıkmış. Sonrasında hemen herkes tarafından da sevildi. Ünlü isimler, futbol kulüpleri, milli takımlar bile çekmiş oldukları Mannequin Challenge videolarını sosyal medyada paylaşmaya başladı. Amaç ise zamanın donup kalması üzerine kurulu olan bir akım aslında. Evet, saçma gibi gözüküyor fakat yine de diğer akımlara göre daha mantıklı gibi gözüküyor. Sosyal medyada paylaşmaya başladılar ve ses getirdi. Uygulayanlar genelde sıra dışı poz veriyor.

4. ‘Saltbae’ Akımı

Nusret ile ortay çıkan bu akımda bir hayli ses getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Üstelik tüm dünyada inanılmaz bir popülariteye ulaşılmış oldu bu akımla. Rihanna bile bu akıma ilgi göstererek görüntülendi. Tuzlamaya doymayan Nusret, bu akım ile milyonlarca takipçi kazandı. Hatta yetmezmiş gibi çıtayı iyice yükseltti ve helikopter ile New York’u tuzladı. Evet, yanlış okumadınız, bu da oldu! Bu sürpriz harekete imza atarken ise sosyal medyasından aynı zamanda arka planda da Alicia Keys’in New York şarkısını kullandı. Kısa sürede büyük beğeni alan bu hareket 2 milyondan fazla kez izlendi.

5. ‘Slime’ Akımı

Sosyal medyada gelmiş geçmiş en saçma akımlar listemize devam ediyoruz. Artık azalarak bitmesi gerektiğine inandığımız bir akım bu. Çünkü büyük ölçüde saçmalıklar silsilesine döndü. yılında başlayan ve her yerine bulaşık deterjanıyla yapılan iğrenç bulamaçları süren insanlar ile ortalık doldu, taştı yine! Üstelik ne mideleri bulandı ne de neden yaptıklarını sorguladılar. Sadece Instagram ya da Twitter ile de sınırlı kalmayarak özellikle Youtube da binlerce video çekildi. Günümüzde hala ilgi çekiyor. Fakat sadece çocuklar tarafından! Gerisini siz düşünün diyoruz.

6. ‘FaceApp’ Akımı

FaceApp uygulaması ile gelen geçen herkes kendini yaşlandırdı ve bunu takipçileri ile paylaştı. yılında birkaç hafta boyunca devam eden bu akım da oldukça ses getirdi ve herhalde yapmayan kalmadı! Yaşlandırma uygulaması olarak bilinen bu saçma akıma etiketler sosyal medyada yine havada uçtu. Sadece yaş değiştirmekle de kalmadılar aynı manda yüz ifadesi de değiştirdiler üstelik! En son uygulamanın tehlikeli olabileceği söylendi ve korku duygusu ile insanlar bu akımdan vazgeçti ve herkes bu saçmalıktan kurtulmuş oldu.

7. ‘Aging’ Akımı

İnsanların 10 yılda ne gibi bir değişime uğradığını gösteren yine saçma ve oldukça anlamsız bir akım daha! yılında patlayan ve 2 fotoğrafa kolaj yaparak 10 sene önceki halini ve günümüzdeki halini koyarak bu akıma ayak uyduran binlerce insanlar oldu! Maksat her ne kadar değişimin gücünü göstermek olsa da yine saçmalıklar da bu akıma eklendi. Bir anda sosyal medya hesaplarında #10yearschallenge etiketi ile yüzlerce paylaşım yapıldı ve evet bu akımda uzun süre ses getirmeyi başardı! Bakalım daha ne kadar saçmalığa tanık olacağız diyor ve sonraki saçma akıma geçiyoruz.

8. ‘Bottle Cap’ Akımı

İlk olarak yurt dışında başlayan bu akıma tüm dünya katıldı. Ayakla kapak açma akımı olarak bilinen bu saçma akımda ünlüler adeta şov yaptılar. Amaç ise içi su dolu olan bir şişenin kapağını ayak ile açmak ve bu esnada da suyu dökmemek&#; Her ne kadar gereksiz bir akım olsa da baya popüler oldu. Hatta sağlık bakanlığı bile bu akıma ayak uydurarak bir vurgu yaptı. Videoda döner tekme ile şişe açılmaya çalışılırken şişe kapağı başkası tarafından açılıp içindeki su bir bardağa dolduruluyor ve sağlık için su içmenin önemi vurgulanıyor. Yorum tamamen size kalmış!

9. ‘Don’t Judge’ Akımı

Evet, yine dünya tarihinin belki de gördüğü en saçma akım! Bu akımda insanlar berbat makyajlar ile kendilerini çirkinleştiriyor ve sonrasında ise kendi normal halini paylaşarak aslında güzel oldukları imajı çiziyorlar. Kimin neden aklına gelmiş olduğu tamamen tartışılır evet fakat bu durum bu akımın berbat bir akım olduğunu pek de değiştirmez. Hatta bunu bayanlar dışında yapan erkekler de olmuştur. ‘Yok, artık’ dedirtecek türden bir akım olduğu tartışmasız! Birçok yorumcuya göre ise sadece kendini beğenmişlerin yaptığı bir saçmalık!

‘Green Alien Dancing’ Akımı

Amaçsızca dans eden bir yeşil uzaylıyı taklit etmeye dayanan saçma biri akım daha! Yine kendine akım yaratma konusunda zorlanmayan sosyal medya kullanıcılarının eğlenme amaçlı yaptığı çoğu insana göre gereksiz olan bir akım oldu. Fakat büyük ses getirdi çünkü ünlülerde bu akıma uyum sağladı. yılının sosyal ağlarını sallayan bu akımın da ne denli saçma olduğu tartışılır diye düşünüyoruz. Ülkemizde de bu akıma birçok ünlü katıldı ve binlerce beğeni aldı. Belki de son zamanlarda en uzun konuşulan akımlardan biri oldu.

İsviçre'nin Zürih kentindeki emniyet güçleri tarafından başlatılan bir akım kısa sürede tüm dünyaya yayılarak viral oldu. Instagram ve Twitter gibi sosyal ağlarda #TetrisChallenge etiketiyle paylaşılan fotoğraflar, güvenlik ve acil yardım birimlerinin günlük hayatlarına da kapı araladı.

Euronews’ten Enis Günaydın’ın haberine göre; akım, 1 Eylül tarihinde İsviçre'nin Zürih kantonu polisi tarafından yapılan paylaşımla başladı. Facebook üzerinden "Trafik polisi arabası içinde ne olduğunu merak ediyorsanız işte cevabı" şeklinde bir açıklamayla yapılan paylaşımda, bir trafik polisi arabası ve içerisinde bulunan malzemelerin drone ile çekilmiş bir fotoğrafı konuldu.

Fotoğrafta polis memurlarının da diğer malzemeler gibi nizami şekilde dizilmiş olması, sosyal medya kullanıcılarının ilgisini çekti. Fotoğraf yaklaşık bin kez paylaşılırken, çok sayıda etkileşim aldı.

Zürih polisinin yaratıcı fikri kısa süre sonra İsviçre'deki diğer acil yardım birimleri tarafından da kullanılmaya başlandı. Thusis ve Cenevre kentlerinin itfaiye birimleri, bir itfaiye aracının içerisindeki malzemelerin fotoğrafını sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Akıma katılanlar, İsviçre'deki emniyet ve acil yardım birimleriyle sınırlı kalmadı. Önce Hollanda, Macaristan ve Almanya gibi ülkelere de sıçrayan fikir, oradan Singapur, Tayvan ve Meksika gibi ülkelere de ulaştı.

Benzer bir fotoğrafı geçtiğimiz yıl Yeni Zelanda polisi de paylaşmış ancak bu fotoğraf Zürih polisininki kadar etkileşim almamıştı. #TetrisChallenge akımının viral olmasının ardından Yeni Zelanda da bu fotoğrafını yeniden yayınladı.

funduszeue.info

Edebiyat Akımı veya Edebî Akım: Bir sanatkâr grubunun belli bir dönemde, ortak dünya görüşü, estetik, sanat ve edebiyat anlayışı çerçevesinde oluşturdukları edebiyat hareketi; bu anlayış ve hareket çevresinde kaleme alınan edebî eserlerin oluşturduğu bütündür.

Edebî akımlar, edebiyat biliminin alt birimlerini teşkil eden edebiyat teorisi, edebiyat tenkidi ve edebiyat tarihi ile iç içedirler. Zira edebiyat akımları, öncelikle edebiyatın mahiyeti ile ilgili oldukça sistemli ve derli toplu birtakım soyut düşünce ve kanaatlerin ortak adıdırlar. (&#;)

Aslında her edebiyat akımı, genel bir estetik ve sanat görüşü veya hareketinin bir parçası; daha doğrusu edebiyat sanatını ilgilendiren yönüdür. Bu sebeple bizim edebiyat akımı olarak bildiğimiz realizm, romantizm, parnasizm vb. akımları, sadece edebiyatla sınırlamak yanlıştır. Söz konusu akımlar, çoğu zaman güzel sanatların bütün kollarını (mimarî, heykel, resim, musiki vb.) kapsarlar.

Edebiyat akımlarının teşekkül ettiği zeminde, çeşitli sosyal, siyasî, ekonomik, kültürel hâdiseler ve bu hâdiseler ortamında teşekkül eden felsefî, kültürel, estetik perspektifler vardır. Yoksa durup dururken edebiyat akımı vücuda gelmez. Edebî akımları lâyıkıyla anlayabilmek için, oluştukları ortamın siyasî, sosyal ve kültürel zeminini; hayat felsefesini; Tanrı, tabiat ve varlık anlayışlarını bilmek; konuya edebiyat-toplum ilişkisi içinde yaklaşmak gerekir. Zira edebî hâdiseleri, içinde vücut bulduğu toplumun şartlarından, kültürel değerlerinden, dünya görüşünden, edebî geleneğinden bağımsız olarak düşünmek ve izah etmek mümkün değildir.

Her edebî akım, kendinden öncekine göre yeni bir kültürel, felsefî ve estetik perspektife sahiptir. Ancak bunu, geleneğin büsbütün reddi olarak görmemek gerekir. Unutulmamalıdır ki, her yeni edebî akım, geleneğin yeni değerlerle zenginleştirilmesine hizmet eder. Ayrıca yeniye, eskiden hareketle varılır veya her yeni eskinin üzerine bina edilir. Dolayısıyla edebî akımlar, birbirlerinden farklı değer ve niteliklere sahip oldukları gibi, birbirine benzeyen değer ve niteliklere de sahiptirler.

(&#;)

Edebî akımların sahip oldukları dünya görüşü, sanat ve güzellik anlayışı, çoğu zaman başlangıçta yazılı bildiri hâlinde değildir. Kimi zaman belli bir olgunlaşmadan sonra yazılı hâle getirilir, kimi zaman da buna hiç ihtiyaç duyulmaz. Bu arada az da olsa önce prensipleri belirlenmiş, daha sonra da bu prensipleri uygulamaya konulmuş akımlar da vardır. Sanatkârlar, ya prensip ve ilkeleri belirlenmiş ve bu doğrultuda eserler vermiş mevcut edebî akımlardan birine katılırlar ya yeni bir edebî akım oluştururlar ya da herhangi bir akıma katılmadıkları gibi, yeni bir akım oluşturma iddiasında bulunmadan da eserlerini verebilirler.

Hangi biçimde olursa olsun, sanatkârın şu veya bu edebî akıma bağlılığı yüzde yüz bir kesinlik arz etmez. Söz konusu bağlılığı, genel değerler çerçevesinde ve onun şahsîliğini inkâr etmeyecek seviyede düşünmek gerekir. Zira sanatkâr, ilgi, yakınlık veya bağlılık duyduğu akımın prensiplerinden birçoğuna uyduğu hâlde bazılarına veya bazılarına uyduğu hâlde birçoğuna uymayabilir. Üstelik uyduğu prensipleri, bir başka sanatkâra göre daha farklı bir biçimde yorumlaması da her zaman mümkündür. Aynı durum, millî edebiyatlar için de geçerlidir. Yani Fransız romantizmi ile Ingiliz romantizmi veya Rus realizmi ile Alman realizmi, birtakım farklılıklar taşıyabilir. Unutulmamalıdır ki, sanat bir mizaç meselesidir ve her edebî eser ferdî ve orijinaldir.

Ayrıca sanatkâr, sanat hayatı boyunca farklı akımlara ilgi duyabilecek ve bağlanabilecektir. Bir dönem romantik olan bir sanatkâr, bir başka dönem pekâlâ sembolist veya parnasyen olabilecektir.

Aynı durum eserler için de geçerlidir. Yani herhangi bir roman, hikâye, tiyatro veya şiir, -sanatkârı belli bir akıma bağlı olsa bile- bir çırpıda ve kesin bir hüküm hâlinde yüzde yüz romantik, realist, klâsik olarak nitelenemez. Bu tür tavırlar, yukarıda vurgulamaya çalıştığımız, sanat/ edebiyatın mahiyetini yeterince dikkate almamanın sonucudur. Edebiyat bilimcisi, sanatkâr veya edebî eseri, akım açısından değerlendirirken sanatkârın sanat hayatının bütününü, eserlerinin tamamını; eserin bütün niteliklerini objektif bir biçimde dikkate almak ve buna göre hüküm vermek mecburiyetindedir.

Prof. Dr. İsmail Çetişli/ Batı Edebiyatında Edebi Akımlar (Kısaltılmıştır.)

Edebî eserler, belli bir sanat anlayışı doğrultusunda yazılır. Sanatçıların içinde bulundukları gelenekten ve kendilerine özgü zihniyetten gücünü alan edebî eserlerin toplamı da edebiyat akımlarını oluşturur.

Toplumsal değişmeler ve gelişmeler, bilimsel ve teknolojik yenilikler, bireysel farklılıklar edebî akımların oluşumunda etkili olur. Örneğin yüzyılda Fransız İhtilali’nin etkisi Batı’da romantizm akımının oluşumuna zemin hazırlamış, Shakespeare (Şekspir), Goethe (Göte), Schiller (Şiller), Victor Hugo (Viktor Hugo) gibi sanatçıların eserlerinde ortak bir yönelim ve anlayış belirginleşmişfunduszeue.info Hugo öncülük etmiş, Shakespeare geliştirmiş, birçok sanatçı da eser vererek genel anlamda akımı oluşturmuştur.

Bizim edebiyatımızda da Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi gibi sanatçılar dönemin koşulları ve kendi düşünceleri gereği romantizm akımının birçok özelliğini yansıtan eserler yazmışlardır.

Pandemi sonrası dünyada, tüketici davranışlarının da etkisiyle turizm sektöründe yeni akımların doğacağı ve yerel turizmin güçleneceği bildirildi.

Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri şirketi KPMG Türkiye'nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Turizm raporu yayımlandı. Rapora göre, pandemiyle birlikte tarihi bir çöküş yaşayan sektörde eskiye dönüş zaman alacak. Pandemi sonrası dönemde sektör dinamiklerini etkileyecek asıl konu önlemler ve aşı uygulamalarından daha çok tüketici davranışlarında görülecek.

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Turizm Sektör Lideri Mert Öner, sektörde umudun yaz sezonunda olduğunu belirterek "Dünya Turizm Örgütü'nün toparlanma senaryoları, ilk çeyrek verileri üzerinden mayıs ayında revize edildi. Buna göre, ilk senaryo temmuz ayında bir toparlanmaya işaret ediyor ve 'de uluslararası yolcu sayısında 'ye kıyasla yüzde 40'lık bir artış bekleniyor. İkinci senaryo ise toparlanmanın eylül ayında olacağını varsayarak 'a göre yüzde 75'lik bir düşüşe rağmen 'ye göre yüzde 10'luk artış öngörüyor. Uzmanların yarısına yakını pandemi öncesi döneme erişmek için yılını beklemek gerektiğini ifade ediyor" dedi.

"YEREL TURİZM DESTEKLENMELİ"

Öner şöyle devam etti: "Pandemi sürecinde yaşanan değişimler, insanların uluslararası seyahat iştahını ciddi oranda azaltma potansiyeli taşıyor. Bu kötü görünüm turizm ekonomilerinin yerel taleple desteklenmesi sayesinde dengelenebilir. Havayolu taşımacılığı devlerinden yerel pansiyonlara kadar sektörde var olan tüm şirketlerin nakit akışlarının çok sert bir stres testine maruz kaldığı bu dönemde desteklerin devam etmesi büyük önem arz ediyor."

Mert Öner şu konulara dikkat çekti:

-İnsanların artık özellikle uluslararası seyahatlerde daha seçici olma eğilimi geç toparlanma senaryosunu güçlendiriyor. Yeni varyantların yarattığı endişeler, dönemsel ve bölgesel olarak sıkılaştırılan önlemler ve aşı pasaportu gibi yeni uygulamalar belirsizlik yaratmaya devam ediyor.

-Pandemi sonrası dünyada, turizm sektöründe yeni akımlar güçlenecek. Yerel turizmin güçlenmesi bunların başında geliyor. Artan hijyen beklentileri ise havayollarından otellere kadar en geniş yelpazede yeni uygulamalarla tanışmamızı sağlayacak.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TATİL DENEYİMİ

funduszeue.info'un anketine göre tek başına seyahat etmek isteyenlerin oranı pandemi öncesi döneme kıyasla yüzde 42 artmış durumda. Bu görünüm, sektörde özellikle yerel girişimleri destekleyecek, kişiselleştirilmiş tatil deneyimi kavramını hayatımıza sokacak. Az, belki de tek katılımcılı turlar, kamplar ve glamping gibi alternatifler artık otel turizmi karşısında daha güçlü bir taleple duracak. Otel hizmetlerinde robotik uygulamaların gelişmesi gibi yeni akımlar da yakın gelecekte karşımıza çıkacak.

-Sürdürülebilirlik kavramını ise yeni dönemde daha sık duyacağız. Türkiye'de de devreye alınan güvenli turizm sertifikası gibi uygulamalar yaygınlaştıkça tüketicilerin tercih yapmaları kolaylaşacak ve endişe seviyeleri düşecek.

Rapordan öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

-Küresel ekonominin yüzde 3,7 daraldığı pandemi yılında sektör neredeyse yarı yarıya küçüldü. yılında 9,2 trilyon dolarlık büyüklüğe sahip olan sektör yılını 4,7 trilyon dolar büyüklükle kapattı. Sektörün küresel ekonomiden aldığı ortalama yüzde 10'luk pay yüzde 5,5 seviyesine geriledi.

62 MİLYON KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ

-Pandemi döneminde istihdam 62 milyon azalarak milyona indi. Sektör, sadece bir yılda toplam istihdamının yüzde 18,5'ini kaybetti. Küresel istihdam pastasındaki payı yüzde 10'dan 9'a geriledi.

-Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'nin verilerine göre, sektörün yolcu başına bir kilometre mesafede elde ettiği gelir, pandemi öncesi dönemin yüzde 65,4 altında.

EN BÜYÜK HASARI İSPANYA ALDI

-Pandeminin çıkış noktası Çin'i de içine alan Kuzeydoğu Asya bölgesindeki hacim küresel ortalamanın çok üzerinde yüzde 56 daraldı. Hindistan'ı da içine alan Güney Asya bölgesindeki yüzde 37'lik daralma ise dikkat çekici.

-Hasar durumuna ülkeler bazında bakıldığında ilk beş sırayı İspanya, Birleşik Krallık, Çin, Türkiye ve Kanada alıyor. G20 ülkeleri içinde en az kayıp yaşayan ülke Brezilya.

-Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Ocak-Mart döneminde uluslararası ziyaretçi sayıları 'ye kıyasla yüzde 83 azaldı.

-Japonya'da yurt dışı turizm harcamaları 'de yüzde 83 daralırken yurt içi harcamalarda daralma oranı yüzde 30 seviyesinde.

TÜRKİYE NEREDEYSE SIFIRLADI

-Dünya genelinde turist sayısında altıncı, turizm gelirlerinde ise 14'üncü sırada olan Türkiye'nin yılı ilk çeyreği itibarıyla ülke ekonomisine katkısı neredeyse sıfırlandı. Yüzde 0,3'lük çeyreklik pay, tarihin en düşük seviyesi.

'nin ilk çeyreğinden sonra yaşanan kayıp 22 milyar doları aştı. yılının ilk çeyreği sonunda elde edilen 2,5 milyar dolarlık turizm geliri ise bir önceki yılın aynı periyoduna göre yüzde 40 aşağıda.

-Türkiye'ye gelen ziyaretçi sayısı 'da 51,9 milyon ile zirve yaptıktan sonra yılında 15,8 milyona düştü. Bu hacmin yüzde 35'lik kısmı ise pandemi etkilerinin güçlü hissedilmediği ilk çeyreğe ait.

'in ilk çeyreğindeki ziyaretçi sayısı geçen yılın yüzde 54, yılının ilk çeyreğinin ise yüzde 61 altında.

İHRACAT HACMİ TARİHİ DİPTE

yılını ,8 milyar dolar ihracat hacmi ile kapatan Türkiye turizm sektöründe, ,7 milyar dolar seviyesinde kapandı. 'nin ilk çeyreğindeki ihracat hacmi 42,7 milyar dolar iken, 'in ilk çeyreğinde yüzde 17,2 artarak 50 milyar dolar oldu.

-Turizm gelirleri 4,1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara geriledi ve ihracat hacmi içindeki payı yüzde 4,9 olarak gerçekleşti.

yılına yüzde 8 istihdam artışı ile giren sektörde çalışan sayısı 1,1 milyondan bin seviyesine geriledi. Sadece turistik tesisler değil yan faaliyet kollarında da etkisini gösteren istihdam azalışı yiyecek ve içecek hizmetlerinde yüzde 13 oldu.

22 İŞLETME YAPILANDIRILDI

-Pandemi öncesi dönemde Türkiye'yi ziyaret eden yabancıların yüzde 50'si 10 ülkeden geliyordu. Rusya, Almanya, Bulgaristan ve İngiltere'den gelen ziyaretçi sayısı ise yüzde 39'luk paya sahipti. yılında ilk 10 ülkenin payı yüzde 58 seviyesine yükseldi ve Nisan ayı itibarıyla bu oran yüzde Dört ülkenin toplamdaki payı yüzde 35'e geriledi.

-Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) Haziran tarihli raporuna göre yapılandırılan turizm işletmelerinin sayısı 22'yi buldu. Yapılandırılan borç milyar lira olurken yüzde 74'ü ise mayıs ayında yapılandırılan dört şirkete ait.