hangisi dede korkut hikayeleri karakterleri / МИНИСТЕРСТВО ОБРАЗОВАНИЯ И НАУКИ РОССИЙСКОЙ ФЕДЕРАЦИИ - PDF Free Download

Hangisi Dede Korkut Hikayeleri Karakterleri

hangisi dede korkut hikayeleri karakterleri

1 МИНИСТЕРСТВО ОБРАЗОВАНИЯ И НАУКИ РОССИЙСКОЙ ФЕДЕРАЦИИ Нижегородский государственный университет им. Н.И. Лобачевского А.М. Абидулин Н.И. Аюпова ТЕСТОВЫЕ ЗАДАНИЯ ПО ЛИНГВОСТРАНОВЕДЕНИЮ ТУРЦИИ Практикум Рекомендовано учебно-методическим отделом ИМОМИ для студентов ННГУ, обучающихся по направлениям подготовки «Международные отношения», «Зарубежное регионоведение» Нижний Новгород 2015

2 УДК ББК 81.2 Абидулин А.М., Аюпова Н.И. ТЕСТОВЫЕ ЗАДАНИЯ ПО ЛИНГВОСТРАНОВЕДЕНИЮ ТУРЦИИ: Практикум. Нижний Новгород: Нижегородский госуниверситет, с. Рецензент: кандидат политических наук, старший преподаватель Дипломатической Академии МИД РФ В.А. Аватков Практикум содержит тестовые задания по лингвострановедению Турции, позволяющие проверить усвоение грамматического материала, лексики, навыков анализа и перевода, а также словарь наиболее употребительной в турецком языке лексики, сложных устойчивых словосочетаний, имен собственных, географических названий и реалий Турции. Закрытые и открытые типы вопросов тестовых заданий охватывают основные особенности исторического развития, физической и экономической географии Турции, ее государственного устройства, административнотерриториального деления и общественно-политической жизни, национального и социального состава населения, культуры, а также важнейшие обычаи и традиции страны. Цель пособия активизировать страноведческую базу знаний о Турции, расширить лексический запас, развить навыки письменной речи и работы с турецкоязычным материалом. Материалы пособия предназначены для студентов-бакалавров, обучающихся по направлениям подготовки «международные отношения» и «зарубежное регионоведение», и студентов-магистров, обучающихся по направлению подготовки «зарубежное регионоведение». Ответственный за выпуск: Руководитель учебно-методического отдела ИМОМИ ННГУ кандидат исторических наук, доцент С.В. Бушуева УДК ББК 81.2 Нижегородский государственный университет им. Н.И. Лобачевского, 2015

3 Содержание ПРЕДИСЛОВИЕ... 4 TEST TEST TEST TEST TEST TEST SÖZLÜK CEVAP ANAHTARI Рекомендуемая литература

4 ПРЕДИСЛОВИЕ Настоящий практикум содержит тестовые задания по лингвострановедению Турции, позволяющие проверить усвоение грамматического материала, лексики, навыков анализа и перевода, а также словарь наиболее употребительной в современном турецком языке лексики, сложных устойчивых словосочетаний, имен собственных, географических названий и реалий Турции. Закрытые и открытые типы вопросов тестовых заданий охватывают основные особенности исторического развития, физической и экономической географии Турции, ее государственного устройства, административно-территориального деления и общественнополитической жизни, национального и социального состава населения, культуры, а также важнейшие обычаи и традиции страны. Пособие включает в себя двести пятьдесят тестовых заданий: четыре теста по пятьдесят вопросов закрытого типа и два теста по двадцать пять вопросов открытого типа. Наличие ключей в конце практикума позволит самостоятельно проверить свои знания. Цель пособия активизировать страноведческую базу знаний о Турции, расширить лексический запас, развить навыки письменной речи и работы с турецкоязычным материалом. Материалы пособия предназначены для студентов-бакалавров, обучающихся по направлениям подготовки «международные отношения» и «зарубежное регионоведение», и студентов-магистров, обучающихся по направлению подготовки «зарубежное регионоведение». 4

5 TEST 1 1. Aşağıdakilerden hangileri Türkiye nin millî bayramları arasında yer alır? A) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Ramazan Bayramı B) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı C) Kurban Bayramı, 20 Haziran Babalar Günü D) 8 Mayıs Anneler Günü, 30 Ağustos Zafer Bayramı 2. Nevruz Bayramı hangi sebepten dolayı kutlanmaktadır? A) Yeni yıla girildiği için B) Bahar geldiği için C) Şans getirdiğine inanıldığı için D) Ülkenin kurtuluş günü olduğu için 3. Türkiye Cumhuriyeti ne zaman kurulmuştur? A) 18 Mart 1915 B) 23 Nisan 1920 C) 30 Ağustos 1922 D) 29 Ekim Türkiye, kaç bölge ve kaç ilden oluşmaktadır? A) 5 bölge 79 il B) 6 bölge 80 il C) 7 bölge 81 il D) 8 bölge 82 il 5. Türkiye nin gelmiş geçmiş en ünlü sanatçılarından birisidir. Onu uzun saçlarıyla ve dünyanın değişik ülkelerine yapmış olduğu gezileriyle tanıyoruz. Yukardaki özellikleri verilen sanatçı kimdir? A) Barış Manço B) Muazzez Ersoy C) Tarkan D) Sezen Aksu 6. Asıl adı Fahrettin Cüreklibatur dur. Esas mesleği doktorluk olan oyuncu Türkiye de Malkoçoğlu, Kara Murat filmleriyle meşhur olmuştur. Yukarıda özellikleri verilen sanatçı kimdir? A) Cüneyt Arkın B) Kartal Tibet C) Şener Şen D) Murat Soydan 5

6 7. Türk halkını güldüren adam olarak tanınır. Çöpçüler Kralı, Kapıcılar Kralı, Öğretmen adlı filmleriyle tanınır. Yukarıda özellikleri verilen film yıldızı kimdir? A) Adile Naşit B) Halit Akçatepe C) Kemal Sunal D) Şener Şen 8. Dünyanın en büyük mimarlarındandır. Yaptığı eserlerle ün kazanmıştır. Süleymaniye ve Selimiye Camileri onun en önemli eserleri arasındadır. Yukarıda özellikleri verilen mimar kimdir? A) Süleyman Çelebi B) Piri Reis C) Mimar Sinan D) Barbaros Hayrettin Paşa 9. Kaldırımlar adlı şiirin şairidir. Şiirlerinde İstanbul sevgisi geniş yer tutar. Şiirlerini Çile adlı kitapta toplamıştır. Yukarıda özellikleri verilen şair kimdir? A) Orhan Veli Kanık B) Arif Nihat Asya C) Cahit Sıtkı Tarancı D) Necip Fazıl Kısakürek 10. Fıkralarıyla ünlüdür. Hazırcevaplığı, zekiliğiyle ve eşeğe ters binmesiyle tanınır. Yukarıda özellikleri verilen Türk büyüğü kimdir? A) Temel B) Hacı Bektaşi Veli C) Nasreddin Hoca D) Dursun 11. Asıl mesleği veterinerlik olan, Türkiye nin millî şairi kimdir? A) Fazıl Hüsnü Dağlarca B) Mehmet Akif Ersoy C) Nazım Hikmet Ran D) Sezai Karakoç 12. Dünyada en genç halter şampiyonu olan sporcu aşağıdakilerden hangisidir? A) Naim Süleymanoğlu B) Hamza Yerlikaya C) Süreyya Ayhan D) Mehmet Okur 6

7 13. Türkiye nin yurt dışında tanınmış en ünlü futbolcusu kimdir? A) Hakan Şükür B) Gökhan Ünal C) Tümer Metin D) Gökdeniz Karadeniz 14. Türkiye de en çok hangi seyahat aracı tercih edilmektedir? A) Tren B) Uçak C) Otobüs D) Gemi 15. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye de en çok kullanılan müzik aletidir? A) Piyano B) Keman C) Org D) Saz (Bağlama) 16. Türkiye nin ünlü türkücüsü İbrahim Tatlıses in türkücü olmadan önceki mesleği ne idi? A) Marangoz B) Satıcı C) Kasap D) İnşaat işçisi 17. Evleriyle ünlü bir ilçedir. Bu evler ilçe ekonomisi için önemlidir. Yukarıda özellikleri verilen ilçe aşağıdakilerden hangisidir? A) Safranbolu B) Gediz C) Silifke D) Erzin 18. Bu kediyi diğer kedi türlerinden ayıran en önemli özellik, onun göz rengidir. Diğer canlıların aksine bu kedinin iki gözü birbirinden farklı renkte olabilmektedir. Yukarıda özellikleri verilen kedinin adı hangi şehirle anılır? A) Van B) Bitlis C) Sivas D) Erzincan 19. Anadolu da Çoban Köpeği olarak bilinir. Köpek ırkları arasında kurtlara karşı koyabilen tek köpek cinsidir. Sivas ta üretim çiftlikleri de bulunmaktadır. 7

8 Yukarıda özelliği verilen köpeğin cinsi nedir? A) Kurt Köpeği B) Doberman C) Kangal D) Fino 20. Ortaya çıktığı dönem İbrahim Peygamber dönemine rastlar. Bulgur, et ve biberin bir kap içerisinde yoğrulmasıyla oluşur. Yukarıda özellikleri anlatılan ve Şanlıurfa iliyle özdeşleşmiş bu yemeğin adı nedir? A) İmam bayıldı B) Patlıcan kebabı C) Çiğ köfte D) İskender kebabı 21. Türkiye de UEFA Kupasını ve Süper Kupayı kazandıran ilk Türk takımı aşağıdakilerden hangisidir? A) Beşiktaş B) Galatasaray C) Trabzonspor D) Fenerbahçe 22. Türkiye ile ilgili hangi bilgi yanlıştır? A) Türkiye nin yönetim şekli cumhuriyettir B) Türkiye nin para birimi Avrodur C) Türkiye nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tür D) Türkiye nin resmî dili Türkçedir 23. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır? A) Vali - Şehir B) Cumhurbaşkanı - Ülke C) Muhtar - Köy D) Kaymakam Kasaba 24. Türkiye de en çok tüketilen içecektir. Bu aynı zamanda bir bitkinin adıdır ve en çok Rize de yetiştirilir. Yukarıda özellikleri verilen içeceğin adı nedir? A) Kahve B) Çay C) Kuşburnu D) Nane 25. Bir gölge oyunudur. Bu oyunda iki zıt karakter bulunmaktadır. Bunlardan birisi düşündüğünü olduğu gibi söyler. Bu yüzden başı belaya girer. Diğeri her konuda bilgilidir. 8

9 Yukarıda özellikleri anlatılan oyunun adı nedir? A) Meddah B) Orta oyunu C) Hacivatla Karagöz D) Kalfa Bacı 26. Anadolu nun bir köyünde öğretmenlik yapan Feride ve Feride nin başından geçen olayların anlatıldığı roman aşağıdakilerden hangisidir? A) Sinekli Bakkal B) Yaprak Dökümü C) Huzur D) Çalıkuşu 27. Edebî bir türdür. Bu türde, insanlar yerine hayvanlar konuşturulur. Beydeba bu türün örneğini vermiş ünlü bir düşünürdür. Yukarıda özellikleri verilen yazı türü aşağıdakiler hangisidir? A) Roman B) Fabl C) Şiir D) Makale 28. Aşağıdakilerden hangisi ünlü Türk sanatçısı Mustafa Sandal ın şarkılarındandır? A) Araba B) Şıkıdım C) Firuze D) Melek 29. Şoför yardımcısına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir? A) Tamirci B) Teknisyen C) Muavin D) Makinist 30. Hasta ziyaretine gittiğinizde aşağıdaki cümlelerden hangisini kullanırsınız? A) Gözünüz aydın! B) Kutlu olsun! C) Geçmiş olsun! D) Başınız sağ olsun! 31. Türkiye nin para birimi nedir? A) Dolar B) Yeni Türk Lirası C) Sterlin 9

10 D) Avro 32. Görümce kime denir? A) Damadın abisine B) Damadın kız kardeşine C) Damadın erkek kardeşine D) Damadın annesine 33. Cezve adı verilen eşya evde nerede kullanılır? A) Mutfakta B) Banyoda C) Oturma odasında D) Salonda 34. Babanızın babası sizin neyiniz olur? A) Dedem B) Dayım C) Eniştem D) Amcam 35. Aşağıdakilerden hangileri Türkiye nin güney ve güneydoğu komşuları arasında yer alır? A) Gürcistan Yunanistan B) Bulgaristan İran C) Irak İran D) Suriye Irak 36. İstanbul daki Avrupa nın en büyük köprüsünün adı nedir? A) Galata B) Atatürk C) Unkapanı D) Boğaziçi 37. Türkiye hangi kıtalar üzerinde yer almaktadır? A) Asya Avrupa B) Afrika Asya C) Avrupa Amerika D) Amerika Afrika 38. Mevlana Celaleddin-i Rumî nin türbesi...bulunmaktadır. Yukarıdaki cümleyi tamamlayınız. A) İstanbul da B) Bursa da C) Ankara da D) Konya da 10

11 39. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye nin en büyük şehridir? A) Bursa B) İstanbul C) Hatay D) Ankara 40. Ünlü sporcu Mehmet Okur aşağıdaki spor dallarından hangisiyle uğraşmaktadır? A) Futbol B) Yüzme C) Basketbol D) Atletizm 41. At ölür,.kalır; yiğit ölür, kalır. Yukarıdaki atasözünü tamamlayınız. A) meydan, şanı B) saman, elbise C) nal, miras D) eyer, mal 42. Medeniyet kelimesinin eş anlamlısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Mucit B) Sistem C) Medeni D) Uygarlık 43. Sır küpü kelimesinin anlamı nedir? A) Bir sırrı açıklamak B) Birçok sır bildiği hâlde hiçbirini açığa vurmayan kimse C) Ortalıktan yok olmak D) Sır durumundaki bir şeyi anlamak 44. Zanaat nedir? A) Bir kitap adı B) Bir yemek adı C) El becerisi gerektiren iş veya işlere verilen ad D) Bir ders adı 45. Kol kanat olmak değiminin anlamı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kol kanat elbisesi giymek B) Kimseye yardımcı olmamak C) İnsanlara iyi geçinmek D) Bir kimseyi korumak, ona yardımcı olmak 11

12 46. Kedinin ciğere baktığı gibi bakmak deyiminin anlamı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kedinin canının ciğer istemesi B) Lokantada garsondan ciğer istemek C) Karnı çok acıkmak D) Bir şeye açgözlülükle, büyük bir iç çekmeyle, fazla istekle bakmak 47. Türkiye Cumhuriyeti nin ilk cumhurbaşkanı ve şimdiki cumhurbaşkanı kimdir? A) Turgut Özal Süleyman Demirel B) Mustafa Kemal Atatürk Recep Tayyip Erdoğan C) Turgut Özal Abdulah Gül D) Celal Bayar Turgut Özal 48. Anıtkabir, Türkiye nin hangi şehrindedir? A) Denizli B) Malatya C) Ankara D) Bursa 49. Türkiye nin en kalabalık şehri hangisidir? A) Ankara B) Kayseri C) Antalya D) İstanbul 50. Pamukkale adlı dünyaca meşhur turistik alan, Türkiye nin hangi şehrinde bulunmaktadır? A) Denizli B) Ankara C) İstanbul D) Antalya 12

13 TEST 2 1. Türkiye nin en yüksek dağıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Uludağ Bursa B) Ağrı Dağı Ağrı C) Erciyes Kayseri D) Ağrı Dağı Konya 2. Türkiye nin Avrupa kıtasında bulunan topraklarına ne ad verilir? A) Trakya B) Avrasya C) Anadolu D) Marmara 3. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye nin millî bayramlarından değildir? A) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı B) 10 Kasım Atatürk ü Anma Günü C) 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı D) 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı 4. Amerika da Hollywood, Hindistan da Bollywood olarak bilinen bölgelerin Türkiye deki karşılığının adı nedir? A) Yeşilçam B) Çamlıbel C) Uludağ D) Kültür Merkezi Ağustos 1999 da, Türkiye de meydana gelen deprem, hangi bölgede gerçekleşmiştir? A) Marmara B) İç Anadolu C) Doğu Anadolu D) Ege 6. Türk Millî Takımının teknik direktörünün adı nedir? A) Mustafa Denizli B) Ersun Yanal C) Fatih Terim D) Şenol Güneş 7. Türk Millî Takımı Dünya Kupası nda üçüncülük derecesini hangi antrenörle elde etmiştir? A) Şenol Güneş B) Fatih Terim 13

14 C) Ersun Yanal D) Mustafa Denizli 8. Dünya kupalarında atılan en hızlı golün sahibi hangi futbolcudur? A) Pele B) Mustafa Denizli C) Zidane D) Hakan Şükür Karate 2. Güreş 3. Basketbol 4. Cirit 5. Kayak Yukarıdakilerden hangileri Türklerin millî sporlarındandır? A) 2 ve 4 B) 1 ve 3 C) 3 ve 5 D) 2 ve Mehmet Akif Ersoy un en önemli eseri aşağıdakilerden hangisidir? A) Kaldırımlar B) İstiklâl Marşı C) Han Duvarları D) Çanakkale Destanı 11. Çinisi ile meşhur ilin adı nedir? A) Afyon B) Merzifon C) Kütahya D) Marmaris 12. Türkiye nin en büyük ovası aşağıdakilerden hangisidir? A) Konya Ovası B) Çukurova C) Harran Ovası D) Amik Ovası 13. Türk tarihini aydınlatan kitabelerin adı ve bulunduğu ülke aşağıdakilerden hangisidir? A) Türk Kitabeleri Özbekistan B) Uygur Anıtları Kazakistan C) Orhun Kitabeleri Moğolistan D) Malazgirt Kitabeleri Türkiye 14

15 14. Bir hayal oyunu olan ve halk arasında gölge oyunu olarak da bilinen geleneksel Türk oyunun adı nedir? A) Dede Korkut Hikâyesi B) Köroğlu Destanı C) Horon oyunu D) Karagöz ile Hacivat 15. Aşağıdakilerden hangisi Asya yı Avrupa ya bağlayan köprülerdendir? A) Fatih Sultan Mehmet Köprüsü B) Çanakkale Köprüsü C) Sultan Selim Köprüsü D) Sultan Ahmet Köprüsü 16. Türkiye kaç coğrafi bölgeye ayrılmıştır? A) 4 B) 6 C) 7 D) Gel! Ne olursan ol, yine gel! Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değildir. diyen ünlü mutasavvıf ve şair kimdir? A) Yunus Emre B) Hacı Bayram-ı Veli C) Mevlânâ Celâleddin-i Rumi D) Molla Kasım yaşında geçirdiği çiçek hastalığı sonucu gözlerini kaybeden, âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan halk ozanın adı nedir? A) Ȃşık İsmeti B) Ȃşık Veysel C) Ȃşık Gürhani D) Ȃşık Maksudi 19. Bulgur, çiğ et ve acı biberden yapılan ve aşçının elleri ile hazırladığı yemeğin adı nedir? A) Adana kebabı B) Bulgur pilavı C) Çiğ köfte D) Kuzu şiş 20. Hz. (Hazret) İbrahim in ateşe atıldığında düştüğü yer bugün Balıklı Göl adıyla anılmaktadır. Balıklı Göl hangi şehrindedir? A) Adana 15

16 B) Urfa C) Hatay D) Sivas yılında Nobel Ödülünü kazanan, kitapları 58 dile çevrilen ve 100 ülkede yayınlanan yazarın adı nedir? A) Orhan Pamuk B) Necip Fazıl Kısakürek C) Ahmet Haşim D) Yavuz Bülent Bakiler 22. Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşbakanlarının ikamet ettiği mekânın adı nedir? A) Dolmabahçe Sarayı B) Yıldız Köşkü C) Çankaya Köşkü D) Ak Sarayı 23. Aşağıdaki ülkelerden hangisi Türkiye nin sınır komşusu değildir? A) Irak B) Gürcistan C) Romanya D) Suriye 24. Ocağı yıkılmak deyiminin anlamı aşağıdakilerden hangisidir? A) Ocağın devrilmesi B) Evi barkı mahvolmak C) Ocağın gazının bitmesi D) Ocağın bozulması 25. Patavatsız sözcüğünün anlamı nedir? A) Yaramaz B) Haylaz C) Sözlerin nereye varacağını düşünmeden konuşan kimse D) Bencil, kendisini düşünen kimse 26. Mağlubiyet kelimesinin eş anlamlısı aşağıdakilerden hangisidir? A) Zafer B) Galibiyet C) Yenilgi D) Heyecanlı 27. Dibi görünmeyen sudan geçme. аtasözüyle aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Tedbirli olma 16

17 B) Cesaretli olma C) Becerikli olma D) İleriyi görebilme 28. Şu yüce dağların karı eridi, Sel oldu gidelim bizim ellere. Yaylamızı lale, sümbül bürüdü, Gel oldu gidelim bizim ellere. Dörtlüğe göre şairin içinde bulunduğu mevsim aşağıdakilerden hangisidir? A) İlkbahar B) Yaz C) Sonbahar D) Kış 29. Aşağıdakilerden hangisi avukat kelimesiyle doğrudan ilgili değildir? A) Savunmak B) Mahkeme C) Yargı D) Beste 30. Türkiye nin denizden uzak kesimlerinde; İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile Trakya nın iç kesimlerinde...görülür. Yukarıdaki boşluğu doldurunuz. A) Akdeniz iklimi B) Karadeniz iklimi C) Karasal iklim D) Ilıman iklim 31. İstanbul, Türkiye nin Bölgesinde bulunmaktadır. Yukarıdaki boşluğu doldurunuz. A) Doğu Anadolu B) İç Anadolu C) Karadeniz D) Marmara 32. Türkiye nin en çok yağış alan bölgesi...dir. Yukarıdaki boşluğu doldurunuz. A) İç Anadolu Bölgesi B) Marmara Bölgesi C) Karadeniz Bölgesi D) Güneydoğu Anadolu Bölgesi 33. Nasrettin Hoca nın yaşadığı kabul edilen ilçe, hangi şehrindedir? A) Konya 17

18 B) İstanbul C) Sivas D) Ankara 34. Dünyaca ünlü Topkapı Sarayı, hangi Osmanlı padişahı tarafından yaptırılmıştır? A) Kanuni Sultan Süleyman B) Osman Gazi C) Fatih Sultan Mehmet D) Yavuz Sultan Selim 35. Türkiye ile en uzun sınırı olan komşu ülkenin adı nedir? A) Mısır B) İran C) Suriye D) Yunanistan 36. Asya ile Avrupa yı birbirine bağlayan ve İstanbul u fetheden Osmanlı padişahının adı ile anılan ikinci boğaz köprüsünün adı nedir? A) Fatih Sultan Mehmet Köprüsü B) Boğaziçi Köprüsü C) Sultan Selim Köprüsü D) Sultan Ahmet Köprüsü 37. Osmanlı İmparatorluğu nu aşağıdaki boylardan hangisi kurmuştur? A) Kayı boyu B) Bayatlar C) Kınıklar D) Selçuklar 38. Türkiye Cumhuriyeti nde yasamayı yürüten kurumun adı nedir? A) Anayasa Mahkemesi B) Yargıtay C) Türkiye Büyük Millet Meclisi D) Cumhurbaşkanı 39. Türkiye nin en derin gölünün adı nedir? A) Van Gölü B) Tuz Gölü C) Çıldır Gölü D) Beyşehir Gölü 40. Anadolu nun kapıları Türklere, hangi olayın ardından açılmıştır? A) Malazgirt Zaferi B) Kurtuluş Savaşı 18

19 C) İstanbul un Fethi D) Çanakkale Savaşı 41. Osmanlı Devletinde üç padişah döneminde görev yaparak 400 den fazla eser veren ünlü Türk mimarının adı nedir? A) Mimar Hasan B) Mimar Süleyman C) Mimar Sinan D) Mimar Osman 42. Eserleri, Avrupa üniversitelerinde 500 yıl ders kitabı olarak okutulan, Avrupalıların Avicenna diye isimlendirdikleri Türk-İslam bilginin adı nedir? A) İbn-i Sina B) Biruni C) Uluğ Bey D) Farabi 43. İstanbul da, Sarayburnu yarımadası ile şehrin Beyoğlu yerleşme alanı arasında bulunan ve doğal bir iç liman özelliği olan bu yere yabancılar tarafından Altın Boynuz adı verilmektedir. Burası neresidir? A) Körfez B) Kumluca C) Haliç D) Boğaz 44. Halifelik, hangi Osmanlı padişahı döneminde Araplardan Türklere geçmiştir? A) Kanuni Sultan Süleyman B) I. Murat C) Yıldırım Beyazıt D) Yavuz Sultan Selim 45. Türkiye de ilk kadın pilotudur. Bu unvanıyla aynı zamanda dünyanın da ilk kadın pilotlarındandır. Türk havacılık tarihinde önemli bir yeri olan ve bugün İstanbul da bir havaalanına adı verilen bu kadın pilotu kimdir? A) Sabiha Gökçen B) Halide Edip C) Hatice Gökçen D) Latife Hanım 46. Cumhuriyet dönemi şairlerindendir. Aruz şiirini Türkçeye başarıyla uygulamıştır. Ok şiiri hariç bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. İstanbul a olan sevgisiyle de bilinen bu şairi kimdir? A) Necip Fazıl Kısakürek B) Mehmet Akif Ersoy 19

20 C) Cemil Meriç D) Yahya Kemal Beyatlı 47. Üç semavi dinin (Yahudilik, Hıristiyanlık, Müslümanlık) atası kabul edilen Hz. (Hazret) İbrahim in doğduğu yer olan ayrıca dünyanın en eski üniversitelerinden birinin kalıntılarının da bulunduğu, Şanlıurfa ya bağlı ilçenin adı nedir? A) Birecik B) Harran C) Viranşehir D) Siverek 48. Türkiye nin Başbakanı kimdir? A) Recep Tayyip Erdoğan B) Ahmet Davutoğlu C) Abdullah Gül D) Turgut Özal 49. Türkiye de 06 il plaka kodu hangi ile aittir? A) Adana B) Alanya C) Ankara D) Antalya 50. Türkiye nin ülke telefon kodu nedir? A) +60 B) +70 C) +80 D)

21 21 TEST Kasım 1906 yılında Adapazarı nda doğdu. 11 Mayıs 1954 yılında vefat etti. Hikâyeleriyle tanınır. Semaver, Son Kuşlar, Mahalle Kahvesi hikâyelerinden bazılarıdır. Bu hikâyeci kimdir? A) Ömer Seyfettin B) Sait Faik Abasıyanık C) Reşat Nuri Güntekin D) Reflik Halit Karay 2. Batı Karadeniz bölgenin şirin bir kesiminde bulunan ve eski Türk mimarisini yansıtan, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan ve koruma altına alınan, evleri ile ünlü ilçenin adı nedir? A) Antalya B) Bolu C) Safranbolu D) Trabzon 3. Gelinin babası damadın neyi olur? A) Kayın birader B) Kaynana C) Kayın peder D) Baldız 4. Boğaziçi Köprüsü, Avrupa da büyük köprüdür. Yukarıdaki cümleyi tamamlayınız. A) birinci B) ikinci C) üçüncü D) dördüncü 5. Türkiye de, ünlü Truva şehrinin ve Truva Atı nın olduğu ilin adı nedir? A) Adana B) Bursa C) Denizli D) Çanakkale 6. Türkiye de, ünlü Peri Bacaları hangi il sınırları içinde yer almaktadır? A) Yenişehir B) Eskişehir C) Nevşehir

22 D) Kırşehir 7. Türkiye de Nemrut Dağı olarak bilinen, tarihi heykellerin bulunduğu dağ hangi il sınırları içindedir? A) Adana B) Adıyaman C) Ankara D) Antalya 8. Efsaneye göre, Nuh un Gemisi hangi dağın tepesinde karaya oturmuştur? A) Uludağ B) Erciyes Dağı C) Ağrı Dağı D) Cudi Dağı 9. Türkiye de Meryem Ana kilisesi nerededir? A) Antalya da, Tarsus ta B) İzmir de, Selçuk ta C) Urfa da, Birecik te D) İstanbul da, Maçka da 10. Aşağıdaki şehirlerden hangisi Akdeniz Bölgesi nde değildir? A) Aksaray B) Isparta C) Hatay D) Mersin 11. Karadeniz Bölgesi nde en fazla yetişen tarım ürünü aşağıdakilerden hangisidir? A) Buğday B) Fındık C) İncir D) Mısır 12. Üst üste katıldığı üç olimpiyat oyununda da halterde üç kere dünya rekoru kırarak şampiyon olan ünlü Türk halterci kimdir? A) Naim Süleymanoğlu B) Halil Mutlu C) Hafız Süleymanoğlu D) Taner Sağır 13. Karanlıkta uçar, mağaralarda yaşar. Memeli bir hayvandır. Yukarıda özellikleri verilen hayvan aşağıdakilerden hangisidir? A) Yarasa B) Baykuş 22

23 C) Kartal D) Şahin 14. Türkiye yi 2012 Eurovizyon Şarkı Yarışması nda kim temsil etti? A) Mustafa Sandal B) Mor ve Ötesi C) Ceza D) Can Bonomo 15. Türkiye Eurovizyon Şarkı Yarışması na ne zamandan beri katılmıyor? A) 2010 B) 2011 C) 2012 D) Türkiye nin Karadeniz Bölgesi nde neler çokça tüketilmektedir? A) Mısır, hamsi B) Çay, palamut C) Kahve, levrek D) Zeytin, midye 17. Aşağıdaki tarihi yerlerden hangisi İstanbul da değildir? A) Dolmabahçe Sarayı B) Kapadokya C) Kız kulesi D) Topkapı Sarayı 18. Türkiye nin Ege Bölgesi nde hangi oyunu oynanmaktadır? A) Halay B) Hora C) Horon D) Zeybek 19. Billur ırmakları var, Buzdan kaynakları var, Ne hoş toprakları var, Gezsen Anadolu yu. Yukarıdaki dörtlükte Anadolu nun hangi yönü vurgulanmaktadır? A) Doğal güzelliği B) Tarihi güzelliği C) Bitki örtüsü D) İklimi 20. Ağrı Dağı hangi bölgesindedir? A) Doğu Anadolu Bölgesi 23

24 B) Güneydoğu Anadolu Bölgesi C) İç Anadolu Bölgesi D) Marmara Bölgesi 21. Aşağıdakilerden hangisi Atatürk ilkelerinden biri değildir? A) İnkılapçılık B) Halkçılık C) Laiklik D) Vatandaşlık 22. Avrupa ve Asya yı birbirinden ayıran İstanbul ve Çanakkale Boğazları hangi coğrafi bölgededir? A) Akdeniz Bölgesi B) Ege Bölgesi C) Marmara Bölgesi D) Karadeniz Bölgesi 23. İç Anadolu Bölgesi nde buğday üretiminin gelişmiş olmasının en önemli sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Eğitimin yaygın olması B) Doğal kaynaklar C) Yeryüzü şekilleri D) Kapital 24. Türkiye de üç iklimin de görüldüğü bölge aşağıdakilerden hangisidir? A) Akdeniz Bölgesi B) Ege Bölgesi C) Karadeniz Bölgesi D) Marmara Bölgesi 25. Kırmızı ışıkta durmak ifadesi aşağıdaki ifadelerden hangisiyle açıklanabilir? A) Ahlak kuralı B) Görgü kuralı C) Gelenek D) Yazılı kural 26. Aşağıdakilerden hangisi geleneksel Türk el sanatlarından değildir? A) Ebru B) Tezpih C) Minyatür D) Origami 24

25 27. Enes Ankara ya; TBMM binasına gidiyor ve giriş kapısında Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. ifadesini görüyor. Bu söz kime aittir? A) Mustafa Kemal Atatürk B) Turgut Özal C) Yaşar Kemal D) Mehmet Akif Ersoy 28. Türkiye de balıkçılığın en fazla yapıldığı bölge hangisidir? A) Akdeniz Bölgesi B) Karadeniz Bölgesi C) Marmara Bölgesi D) Ege Bölgesi 29. Türkiye nin Doğu bölgelerinde neler çekilmektedir? A) Halaylar B) Horalar C) Horonlar D) Zeybeklar 30. Türkiye de en önemli uluslararası fuar hangi şehirde kurulmaktadır? A) Ankara B) İstanbul C) İzmir D) Samsun 31. Babamın erkek kardeşi ile annemin kız kardeşi, annemin erkek kardeşi ile babamın kız kardeşini ziyarete gitmiştir? Yukarıdaki cümleye göre kimler, kimleri ziyarete gitmiştir? A) Amca ile hala, dayı ile teyzeyi ziyarete gitmiştir. B) Dayı ile teyze, amca ile halayı ziyarete gitmiştir. C) Amca ile hala, dayı ile yengeyi ziyarete gitmiştir. D) Amca ile teyze, dayı ile halayı ziyarete gitmiştir. 32. Aşağıda İstanbul da bulunan köprüler verilmiştir. Aşağıdakilerden hangisi asma köprü özelliği gösterir? A) Unkapanı Köprüsü B) Galata Köprüsü C) Boğaz Köprüsü D) Atatürk Köprüsü 33. Denizli de bulunan doğal bir oluşumdur. İnsanlar her yıl bu güzellikleri görmek ve sıcak sularına girebilmek için burayı ziyaret etmektedirler. Yukarıdaki metinde bahsedilen yerin adı hangisidir? A) Ayasofya 25

26 B) Kız Kulesi C) Pamukkale D) Peri Bacaları 34. Türkiye nin aşağıdaki komşularından hangisi bir Orta Doğu ülkesi değildir? A) Yunanistan B) İran C) Irak D) Suriye 35. Tamamı Türkiye nin sınırları içinde yer alan en büyük nehir hangisidir? A) Kızılırmak B) Fırat C) Ceyhan D) Dicle 36. Aşağıdaki mimarlık eserlerden hangisi Ankara da değildir? A) Anıtkabir B) Ata Kule C) Roma Hamamı D) Aziziye Tabyaları 37. Aşağıdaki tarihî yapılardan hangisi Karadeniz Bölgesi nde değildir? A) Alacahöyük B) Aya İrini Kilisesi C) Sümela Manastırı D) Yasоn Kilisesi 38. Türkiye de halk arasında Türkçe nin yanında hangi dil konuşulmaz? A) Arapça B) Arnavutça C) Farsça D) Kürtçe 39. Türkiye yi kaç denizi çevriliyor? A) 2 B) 3 C) 4 D) Türkiye de ildeki en üst düzey yönetici kimdir? A) Vali B) Kaymakam 26

27 C) İlçebay D) Muhtar 41. Avrupa ya Türkler tarafından ne tanıtılmamıştır? A) Çay B) Kahve C) Yoğurt D) Lale 42. Türkiye de hangi ilde Zeytin Festivali yapılmaktadır? A) Bursa B) Zonguldak C) Mersin D) Kütahya 43. Türkiye de hangi ilde Karpuz Festivali yapılmaktadır? A) Ordu B) Isparta C) Tekirdağ D) Diyarbakır 44. Denizli nin sembolü nedir? A) Ördek B) Kaz C) Tavuk D) Horoz 45. İstanbul, hangi devlete başkentlik yapmamıştır? A) Roma İmparatorluğu B) Bizans İmparatorluğu C) Selçuk İmparatorluğu D) Osmanlı İmparatorluğu 46. Dolmabahçe Sarayı ndaki tarihi tablolar göz doldurmaktadır. Sultan için yapılan. tarafından tablo koleksiyonu burada bulunmaktadır. Yukarıdaki boşluğu doldurunuz. A) Ayvazovskiy B) Repin C) Rubins D) Vrubel 47. İstanbul dan sonra Türkiye deki ikinci büyük şehri nedir? A) Ankara B) Antalya C) Bursa 27

28 D) İzmir 48. Ankara ne zaman Türkiye nin başkent ilan edildi? A) 1923 B) 1924 C) 1925 D) Hangi hayvan Ankara nın ünlü hayvanı değildir? A) Keçi B) Kedi C) Tavşan D) Tilki 50. Ayşe : Hoş geldin. Sibel :. Diyaloğu tamamlayınız. A) Hoşça kal B) Hoş geldin C) Hoş bulduk D) İyiyim 28

29 TEST 4 1. Antalya nın bir sembolü nedir? A) Ahududu B) Çilek C) Muz D) Portakal 2. Hangi ile şeftali ili denir? A) Adana B) Bursa C) Edirne D) İzmir 3. İstanbul un en ünlü caddesi nedir? A) İstiklâl B) Güngören C) Fatih D) Hoca Ahmet Vesevi 4. Altın Portakal Film Festivali her yıl hangi ilde düzenlenmektedir? A) Antalya da B) Çanakkale de C) Erzurum da D) İstanbul da 5. Hangi ilde her yıl Ağustos ayında Truva Kültür ve Sanat Festivali gerçekleşmektedir? A) Denizli de B) Çanakkale de C) Konya da D) Urfa da 6. Ünlü türk denizcisidir. Deniz bilimleri üstadıdır. İlk dünya haritasını çizdi. Yukarıda özelliği verilen kime aittir? A) Pîrî Reis B) Mimar Sinan C) Reşar Nuri Güntekin D) Mevlâna 7. Mersin deki Nükleer enerji santrali hangi ülke tarafından inşaat edilmektedir? A) Almanya B) Fransa 29

30 C) Polonya D) Rusya 8. Atın yavrusuna ne denir? A) Civciv B) Dana C) Kuzu D) Tay 9. Türkiye nin sanat güneşi kimdir? A) Mustafa Sandal B) Sezen Aksu C) Tarkan D) Zeki Müren 10. Aşağıdaki enstrumanlardan hangisi Türk enstrumanı değildir? A) Darbuka B) Duduk C) Keman D) Saz (Bağlama) 11. Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı kimdir? A) Abdullah Gül B) Ahmet Davutoğlu C) Mustafa Kemal Atatürk D) Recep Tayyip Erdoğan 12. Çalıkuşu isimli romanın yazarı kimdir? A) Nazım Hikmet B) Orhan Pamuk C) Reşat Nuri Güntekin D) Yunus Emre 13. Türkiye nin orman bakımından en zengin bölgesinin adı nedir? A) Akdeniz Bölgesi B) Ege Bölgesi C) Karadeniz Bölgesi D) Marmara Bölgesi 14. Pastırmasıyla ünlü ilinin adı nedir? A) Erzurum B) Kayseri C) Samsun D) Trabzon 30

31 15. Türkiye Cumhuriyeti nin sekizinci cumhurbaşkanı kimdir? A) Abdullah Gül B) Kenan Evren C) Süleyman Demirel D) Turgur Özal 16. Karadeniz bölgesinde yetişen, üretiminde Türkiye nin dünya birincisi olduğu ürünün adı nedir? A) Çilek B) Fındık C) Mandalina D) Muz 17. Türkiye deki en ünlü kayak merkezlerinden biridir. Oteller, satış merkezleri ve teleferiği ile işlek bir merkezidir. Bursa yakınlarındaki bu kayak merkezinin bulunduğu dağın eski adı Keşiş Dağı dır. Bu ünlü kayak merkezinin adı nedir? A) Ağrı Dağı B) Erciyes C) Hasan Dağı D) Uludağ 18. Hayatı hakkında kesin bilgisi yoktur. Araştırmalara göre yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. Tasavvuf terbiyesi almıştır. Daha çok ilahi türünde şiirler yazmıştır. Ben gelmedim kavga için / Bizim işimiz sevgi için / Dostun evi gönüllerdir / Gönüller yapmaya geldim diyen şair kimdir? A) Elviya Çelebi B) Mevlâna Celâleddin-i Rumi C) Molla Kasım D) Yunus Emre 19. Türkiye de, Kuş Cenneti adı verilen milli park nerededir? A) Abant Gölüde B) Balıklı Gölde C) Manyas Gölünde D) Van Gölünde 20. Anadolu daki en eski ve en ünlü açık hava müzelerinden biridir. Antalya ilinde olan ve turistler tarafından çok ziyaret edilen anfi tiyatronun adı nedir? A) Aspendos B) Perge C) Side D) Termesos 31

32 21. Kız Kulesi hangi denizdedir? A) Akdeniz B) Ege C) Kadadeniz D) Marmara 22. Türkiye Cumhuriyeti hangi tarihte kurulmuştur? A) 1921 B) 1922 C) 1923 D) Türkiye Büyük Millet Meclisi nin ilk başkanı kimdir? A) Celâl Bayar B) İsmet İnönü C) Mustafa Abdülhalik Renda D) Mustafa Kemal Atatürk 24. Türkiye de her il neye ayrılmaktadır? A) Belediyeye B) Beldeye C) Bucağa D) İlçeye 25. Türkiye de her ilçe neye ayrılmaktadır? A) Belediyeye B) Beldeye C) Bucağa D) İlçe merkeze 26. Türkiye de ilçelerin başı kimdir? A) İlçebay B) Kaymakam C) Muhtar D) Vali 27. Özel hazırlanmış kıyma ve pirinç karışımı malzemenin üzüm yapraklarına sarılmasıyla yapılır. Bu hangi yemektir? A) Adana Kebabı B) Döner C) İskender D) Sarma 28. Avrupa nın en ünlü güreşçilerini yendi. Amerika daki şampiyonu Robert i yenerek Dünya Şampiyonu oldu. 32

33 Yukarıda özelliği verilen güreşçinin adı nedir? A) Koca Yusuf Pehlivan B) Karamürselli Ahmet Taşçı C) Yaşar Doğu D) Hamza Yerlikaya 29. Aşağıdakilerden hangisi Türk halk enstrumanı değildir? A) Davul B) Ney C) Zurna D) Piyano 30. Türkiye de incir için en elverişli bölgeler... ilindeki Büyük Menderes ve Küçük Menderes havzalarıdır. Yukarıdaki boşluğu doldurunuz. A) Aydın B) Amasya C) Giresun D) Malatya 31. Türkiye de ne üretimi yapılmamaktadır? A) Araba yapımı B) Kimyasal maddeler C) Sebze ve meyve D) Tekstil 32. Aşağıdaki nehirlerden hangisi Türkiye de yoktur? A) Sakarya B) Yeşilırmak C) Dicle D) Sen Nehri 33. İstanbul un tarihi kaç yılı aşar? A) 2000 B) 2500 C) 3000 D) Bugünkü İstanbul, kaç ana bölgeye ayrılır? A) 2 B) 3 C) 4 D) Mustafa Kemal Atatürk ne zaman ve nerede doğdu? 33

34 A) 1881 Selânik te B) 1882 İstanbul da C) 1883 Ankara da D) 1884 Antalya da 36. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır? A) Enişte Kardeş B) Ağabey - Abla C) Dede - Nine D) Oğul Kız 37. Şapka ve kıyafet devrimi, soyadı kanunu, uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerinin kabulü, yeni Türk harflerinin kabulü kim tarafından yapılmıştır? A) Mustafa Abdülhalik Renda B) Mustafa Kemal Atatürk C) Recep Tayiip Erdoğan D) Turgut Özal 38. Atatürk ne zaman ve nerede öldü? A) 10 Kasım 1938 de Istanbul da B) 11 Kasım 1937 de Ankara da C) 12 Kasım 1936 da İzmir de D) 13 Kasım 1935 te Antalya da 39. Türkçe, Türkiye den başka hangi ülkede resmî dilidir? A) İran B) Irak C) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti D) Suriye 40. Hangisi, mutlu bir olay için söylenmez? A) Bayramın(ız) kutlu olsun B) Gözünüz aydın C) Başınız sağ olsun D) Hayırlı olsun 41. Bugünlerde hangi ülkede büyük ölçüde Türkçe konuşanlar yok? A) Afganistan da B) Bosna Hersek te C) Bulgaristan da D) Yunanistan da 42. Yeni Türkçe alfabesinde kaç harf var? A) 26 34

35 B) 27 C) 28 D) Hangi kelimeleri Türkçe sözlüğünün önemli bir kısmını oluşturmamaktadır? A) Arapça B) Farsça C) Fransızca D) Rusça 44. En çok Türkçe kelimeleri hangi dile geçmedi? A) Arnavutça ya B) Ermenice ye C) Türkmence ye D) Yunanca ya 45. Dünyanın sekizinci harikası, yüksekliği 10 metreyi bulan heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle UNESCO dünya kültür mirasında yer almaktadır. Yukarıda özelliği verilen dağının ismi nedir? A) Ağrı Dağı B) Erciyes C) Hasan Dağı D) Nemrut Dağı 46. Özel açılmış hamurların arasına fındık, fıstık ya da ceviz konularak hazırlanan meşhur bir tatlıdır. Yukarıda özelliği verilen yemeği nedir? A) Baklava B) Lokum C) Sütlaç D) Peynir Helvası 47. Ölüdenizi hangi şehirde bulunmaktadır? A) Edirne de B) Fethiye de C) Mersin de D) Trabzon da 48. Ölüm ziyaretinde aşağıdakilerden hangisi kullanılır? A) Geçmiş olsun B) Allah mübarek etsin C) Allah rahmet eylesin D) Kutlu olsun 35

36 49. Hangi günde Mutluluklar dilerim ifadesi kullanılır? A) Cenaze gününde B) Nikâh gününde C) 19 Mayıs Gençlik Bayramı nda D) Kadınlar Günü nde 50. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğum gününde söylenmez? A) Doğum günün kutlu olsun! B) İyi ki doğdun! C) Nice yıllara! D) Geçmiş olsun! 36

37 37 TEST 5 1. UEFA kupası final maçı, 2009 yılında hangi ülkede ve hangi statta oynanmıştır? 2. Türkiye kaç coğrafi bölgeye ayrılmıştır? 3. Türkiye nin Akdeniz Bölgesi nde neler çokça tüketilmektedir? 4. Türkiye deki dini bayramları sıralayın. 5. Dünyanın yedi harikasından ikisi bugün Türkiye topraklarındadır. Bunlar nedir? 6. Altın Portakal Film Festivali her yıl hangi şehirde düzenlenmektedir? Türk bayrağı ne renktir, üzerinde neler bulunmaktadır? 8. Türk yemeğinde menemen içinde neler var? 9. Hangi geleneksel Türk çalgılarını siz biliyorsunuz? de TBMM, Mustafa Kemal e Atatürk soyadını verdi. Bu soyadı ne demektir? 11. Seyahatname adlı on ciltlik eserinde gezip gördüğü ülkelerin coğrafyası, gelenek ve görenekleri hakkında ayrıntılı bilgiler vermektedir. 17. yüzyılda yaşayan bu ünlü Türk gezgini kimdir? Farsça kaş anlamına gelir. Su üzerinde boyaların serpiştirilmesiyle gerçekleştirilen, Türk kâğıt süsleme sanatına ne ad verilir? 13. Nüfusu bakımından Türkiye nin en büyük 3 şehri sırasıyla hangileridir? 14. Türkiye de kutlanan millî bayramların adlarını yazınız. 15. Doğal güzelliği ile dünyaca meşhur olan ve Denizli ili sınırları içerisinde bulunan travertenlerden oluşan yerin adı nedir? 16. Karadeniz bölgesinde yetişen, üretiminde Türkiye nin dünya birincisi olduğu ürünün adı nedir? 17. Türkiye de kaç il bulunmaktadır?

38 18. Marmara Denizi nden İstanbul a girişte yer alan ve denizin Üsküdar a yakın kesiminde kaya üstüne inşa edilmiş olan, aynı zamanda deniz feneri olarak da kullanılan, 2000 yılında restore edilerek ziyarete açılan yapının adı nedir? 19. Mevlânâ yı anma törenlerinde ney eşliğinde sergilenen mistik gösteriye ne ad verilir? Şubat ayında İstanbul un harikası hem Müslümanların hem de Hristiyanların kutsal saydığı bu mekân Atatürk ün emriyle ve Türkiye Büyük Millet Meclisi nin kararıyla müze olarak ziyarete açılmıştır. 21. Çin den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa ya kadar uzanan dünyaca ünlü bir ticaret yoludur. Batı dünyası için, uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca Doğu kültürünün Batı tarafından tanınmasını da sağlamıştır. Doğudan Batıya pusula ve kağıt gidince Avrupa nın deniz gücü gelişmiştir te İstanbul un fethi ile önemini kaybetmeye başlayan ve gemilerin gelişmesiyle tamamen işlemez hâle gelen bu tarihî yolun adı nedir? 22. Türk edebiyatından 3 tane en ünlü şairlerin ismini yazınız futbol sezonunda UEFA Kupası hangi ülkede, hangi şehirde ve hangi statta oynanmıştır? 24. Peribacalarıyla ünlü ilin adı nedir? 25. Karagöz oyununda, Karagöz ün rakibi kimdir? 38

39 TEST 6 1. Felsefe, mantık, tıp, biyoloji, matematik, astronomi ve fizik konularında yaklaşık 222 eser veren bilim adamı kimdir?.. 2. İkinci Dünya Savaşı ndan sonra 44 ülke tarafından kurulmuştur. Eğitim, bilim, kültür ve iletişim alanında faaliyetlerde bulunan bir örgüttür. Bu örgütün adı nedir? 3. Türkiye nin Antalya şehrinde yaz mevsiminde nüfus çok artar. Bunun sebebi nedir? 4. Bölge 60 milyon yıl önce çeşitli volkanlardan püsküren lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgâr tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Bu nedir? yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır civarında dükkânı ile İstanbul un görülmesi gereken, tarihî bir alişveriş merkezidir. Bu nedir? 6. İstanbul un en önemli sembollerinden biridir. 528 yılında fener kulesi olarak inşa edilmiştir. Bu nedir? İstanbul un en eski semtlerinden biri olan Beyoğlu nda yer almaktadır. 19. yüzyılın sonlarından beri Türkiye nin en ünlü caddelerinden biridir metre uzunluğundadır. Sokağın adını yazabilir misiniz? 8. Yer altından, İstanbul a su taşımak amacıyla IV. yüzyılda yaptırılmıştır m² lik bir alanı kaplar. Bu nedir? 9. Antalya ya yaklaşık 7 km mesafede bulunan bir doğa harikasıdır. Dünyanın en güzel şelalelerinden biridir. Şelalede bir de mağara vardır. Bu şelalenin adı yazabilir misiniz? 10. Atatürk, Türkiye yi modern bir devlet yapmak için bir dizi iç devrimler yapmıştır. Onları yazabilir misiniz? 11. Ramazan Bayramı tüm dünya da ve Türkiye de çok renkli şekilde yaşanır. Türkiye de büyük camilerin minareleri arasına ışıklı süsler asılır. Bu süslerin adı nedir? 12. Türkiye nin Dansın Sultanları kimdir? 39

40 13. Türkiye nin tüm yönetim kadroları hangi şehirde bulunur? 14. Mavi, yeşil ve beyaz renkli çok güzel çinilerle bezendiği için Avrupalılarca hangi cami Mavi Cami olarak adlandırılmıştır? 15. Türkiye de meyve ve sebzeyi kim satıyor? 16. Hasta ziyaretinde ne söylenir? 17. Güzel bir yemek yedikten sonra ne denir? 18. Ev satın aldıktan sonra ne denir? 19. Türkiye nin yönetim biçimi nedir? 20. Türk geleneksel el sanatlarını yazar mısınız? 21. Türkiye nin en büyük doğal gölü nedir? 22. Hediye verdikten sonra ve yeni bir şey mağazadan satın aldıktan sonra ne denir? yüzyılda yaşamış, insanları hem güldüren hem de düşündüren fırkaların kaynağı olan halk kahramanının adı nedir? 24. İstanbul un en önemli meydanlarından biridir. Bizans döneminde hipodrom olarak kullanılmıştır. Ayasofya, Sultanahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı, Dikilitaş gibi önemli eserler hangi meydandadır? 25. Bir film seyretmeden önce ne denir? 40

41 SÖZLÜK A acı горький, острый aç gözlülük (ğü) ненасытность; жадность; алчность açığa vurmak разглашать; раскрывать açık hava müzesi музей под открытым небом açıklamak, -(y)i 1) разъяснять, пояснять 2) объяснять, истолковывать adlandırmak, -(y)i давать имя; называть ağabey старший брат Ağrı Dağı Арарат ahlâk мораль; нравственные устои ahududu малина ait, -(y)a 1) относящийся к кому-чему, касающийся 2) принадлежащий akarsu река, речка, ручей aksi противоположный alan зд. 1. площадь; площадка, зона 2. область, сфера alet=enstruman инструмент Allah mübarek etsin Пусть будет счастливым! Да благословит Аллах! Да ниспошлёт Аллах счастья! Allah rahmet etsin пусть земля ему будет пухом (об умершем) amaç (cı) цель amca дядя (брат отца) Anayasa Mahkemesi Конституционный суд anfi tiyatrosu амфитеатр anılmak упоминаться anıt памятник, монумент anlam значение anma töreni торжественное поминание (видного покойного деятеля) araba yapımı автомобилестроение aracılık (ğı) посредничество araç (cı) средство Arapça 1. арабский язык 2. по-арабски araştırma исследование Arnavutça 1. албанский язык 2. по-албански artmak увеличиваться, возрастать, повышаться Aruz Ару з или Ару д (квантитативная система стихосложения, основанная на чередовании долгих и кратких слогов, возникшая в арабской поэзии, и получившая распространение в персидской и тюркской поэзии) asılmak быть повешенным / подвешенным asma висячий, подвесной aşağı 1. низ 2. нижняя часть âşık ашуг (сказитель) 41

42 aşındırılmak, -(y)i разъедаться, размываться aşmak, -(y)i 1)преодолевать 2) превышать at лошадь ata 1) отец; 2) дедушка atasözü(nü) поговорка, пословица ateş огонь avro евро aydınlatmak, -(y)i освещать ayrılmak разделяться ayrıntılı подробный, детальный aziz 1. дорогой 2. святой человек B baca дымовая труба bahsedilmek, -DAn говорить, вести речь bakırcılık ремесло, связанное с изготовлением медной посуды bakkal баккалея baldız свояченица balıkçılık (ğı) рыбный промысел, занятие рыбным промыслом; рыболовство başı belâya girmek оказаться в затруднительном положении Başın(ız) sağ olsun мои соболезнования тебе (вам) başkent столица başkentlik столица bayılmak 1) падать в обморок, лишаться чувств / сознания 2) (y)a обожать кого-что; быть в восторге от кого-чего baykuş сова bayrak (ğı) флаг Bayramın(ız) kutlu olsun поздравляю тебя (вас) с праздником beceri способность, ловкость, умение becerikli способный, ловкий, умелый belde городское поселение belediye муниципалитет bencil эгоист beste мелодия, музыка biber перец bilgi информация bilim adamı ученый bilim наука, знание billur хрусталь, кристалл binmek, -(y)a садиться верхом birader брат birbirinden неожиданно, вдруг bitki örtüsü флора 42

43 bitki растение Bizans Византия boğaz пролив bölge регион boy зд. племя, род, клан boya краска boynuz рог bucak (ğı) буджак, городок buğday пшеница bulgur крупномолотая пшеница bürüdü, -(y)i 1) окутывать, обволакивать 2) застилать, покрывать büyük (ğü) великий, могучий, значительный, важный buz лед C cadde улица cami мечеть cenaze похороны cennet рай cesaretli смелый, храбрый, отважный ceviz грецкий орех cezve джезве (маленькая кофеварка конусообразной формы с длинной ручкой) ciğer сердце, душа cilt (di) том cinsi род, порода cirit (di) дротик, копьё civarında зд. приблизительно, примерно civciv цыплёнок cumhuriyet республика cümle предложение Ç çalgı музыкальный инструмент çalıkuşu королек ( зд. «Королек птичка певчая») çekilmek зд. разыгрываться çevrilmek окружать çiçek hastalığı оспа çiftlik (ği) поместье, земельное владение; ферма çiğ сырой, недоваренный çile горе, муки çilek клубника çini фаянс, изразец, кафель, çizmek (на)рисовать 43

44 çokça довольно много çokluk (ğu) большое количество, множество; большинство çöpçü мусорщик, сборщик мусора dağ гора dal зд. вид damat (dı) зять dana телёнок darbuka дарбука (восточный музыкальный инструмент) davul давул, большой барабан dayı дядя (со стороны матери) değim выражение deniz bilimi океанография deniz море denizci моряк, мореплаватель deprem землетрясение derece зд. успех; достижение, результат derin глубокий destan дастан, эпический сказ dev гигантсткий, огромный devlet государство devrilmek опрокидываться devrim реформа deyim оборот речи, выражение Dicle Тигр diğer другой din религия dip (bi) дно dizi ряд doğal природный doğum günün kutlu olsun с днем рождения dönem период dörtlük (ğü) четверостишие duduk дудуки (восточный духовой музыкальный инструмент) durum положение, обстановка, ситуация dükkan магазин, мастерская, ларек Dünya Kültür Mirası listesi список Всемирного наследия düşünür мыслитель düzenlenmek устраиваться, организовываться D E 44

45 ebedî вечный, бессмертный ebru роспись под мрамор, окраска под мрамор edebiyat литература efsane легенда egemenlik (ği) суверенитет eğitim воспитание; обучение el sanatı кустарный промысел, ремесло elbise платье; одежда elverişli подходящий, удобный; благоприятный emir (mri) приказ, распоряжение enişte муж сестры, зять enstruman инструмент esas главный, основной eser творение, произведение eş anlamı синоним eşek осел eşleştirmek соединить в пару eşlik (ği) зд. сопровождение, аккомпанемент Eurovizyon Евровидение evi barkı 1) дом 2) семейный очаг, семья eyer седло faaliyet деятельность, работа fabl фабула Farsça 1. персидский язык 2. фарси faydalanmak, DAn пользоваться, воспользоваться, использовать felsefe философия fener фонарь fetih (thi) завоевание, покорение fıkra короткий юмористический рассказ, фельетон; анекдот fındık (ğı) фундук, лесной орех Fırat Евфрат fıstık (ğı) фисташка fuar ярмарка G galibiyet 1) победа 2) превосходство geçinmek, -la уживаться, ладить, жить в согласии Geçmiş olsun скорейшего выздоровления, выздоравливай(те) gelenek (ği) обычай, традиция geleneksel традиционный gelin невеста; невестка, сноха gelişmek развивать F 45

46 gemi корабль gerçekleşmek осуществляться, реализовываться gezgin много странствующий, много путешествующий; повидавший свет göl озеро gol (lü) гол; gol atmak забить гол gölge тень gönül (lü) душа, сердце görenek (gi) обычай; привычка görev yapmak служить, нести службу görgü правила приличия, этикет görümce золовка göz doldurmak поражать gösteri показ, представление Gözün(üz) aydın поздравляю (ответ на радостную, долгожданную новость собеседника; досл. Пусть твои (ваши) глаза будут светлыми) güç (cü) сила güreş борьба güreşçi борец güzellik (ği) красота H hala тётя (сестра отца) halay халай (народный танец, исполняемый под аккомпанемент зурны) haliç (ci) лиман; залив, бухта halifelik (ği) халифат halk народ halkçılık (ğı) популизм halter 1) штанга; 2) поднятие тяжестей; тяжёлая атлетика halterci штангист hamam баня hamsi анчоус, хамса hamur тесто han 1) постоялый двор, караван-сарай 2) деловой дом harf (fi) буква hariç (ci) кроме, за исключением, исключая harika чудо harita карта hat sanatı каллиграфия havacılık (ğı) авиация havza бассейн Hayırlı olsun пусть это пойдет на благо; пусть приносит радость (при крупной покупке, приобретении) haylaz 1) пакостник, негодник 2) лентяй, бездельник; лоботряс 46

47 hazırcevaplık (ğı) находчивость; смышлёность, сообразительность hazırlanmak (под)готовиться helva халва heyecanlı 1) легко возбуждающийся, эмоциональный; приходящий в восторг 2) волнующий, возбуждающий, приводящий в восторг heykel статуя, скульптура hikâye рассказ hora хора, народный танец (танец по кругу, взявшись за руки) horon традиционные народные танцы Черноморского региона horoz петух hoş приятный Hoş bulduk спасибо (досл. Мы нашли это место приятным; в ответ на пожелание Hoş geldiniz ) Hoş geldin добро пожаловать huzur покой, спокойствие; душевное равновесие / спокойствие Hz. (Hazret) святой ıfade выражение ılıman умеренный ırk раса ırmak (ğı) [большая] река ışık свет I İ iç çekmek= içini çekmek = iç geçirmek тяжело вздыхать içecek напиток, напитки ikamet etmek проживать, жить iklim климат il иль, вилайет, губерния (название административной единицы в Турции) ilahi боже мой!, ах ты, господи! ilan edilmek объявляться, провозглашаться ilçe ильче (название административной единицы, соответствующей уезду, району) ilçebay начальник ильче (устар.) iletişim коммуникации, связь ilgili связанный, касающийся ilke принцип imam имам, главный мулла imparatorluk (ğu) империя incir инжир inkılapçılık (ğı) 1) революционная деятельность 2) революционность inşaat строительство, стройка 47

48 inşaat edilmek строиться ipek шелк isimlendirmek, (y)i, -(y)a давать имя, именовать, давать название, называть istiklâl независимость işlek оживлённый, многолюдный, шумный İyi ki doğdun с днем рождения kabul (lü) принятие kadro кадры kâğıt (dı) бумага kaldırım тротуар; мостовая kalıntı 1) остаток, излишек 2) следы, остатки kanat (dı) крыло kanun закон kap посуда kapıcı привратник, швейцар, портье kaplamak, -(y)i, -(y)a, -(y)la покрывать kara суша, земля karanlık (ğı) темнота karasal континентальный, материковый karışım смесь karın (rnı) живот karpuz арбуз kartal орел kasaba касаба, небольшой город kasap мясник kaş 1. бровь 2. пропасть, бездна katılmak, -(y)а участвовать, принять участие kavga ссора, скандал kaya скала, утёс kayak (ğı) лыжи kayın (ynı) деверь; шурин kayıtsız безусловный, безоговорочный kaymakam каймакам, уездный начальник kaynak (ğı) источник kaynana тёща, свекровь kaz гусь keçi коза keman скрипка kesim участок, зона, сектор kesin точный, заключительный, конечный, окончательный Kıbrıs Кипр K 48

49 kısım (smı) часть kıta континент, материк kıyafet 1) внешний вид, внешность 2) одежда, костюм kıyma рубленое мясо, фарш kilim килим, безворсовый ковёр, палас kilise церковь kimyasal химический kitabe эпитафия, надпись kol рука koleksiyon коллекция koruma защита, охрана; покровительство, попечение korumak, (y)i, -DAn 1) защищать, оборонять 2) оберегать, беречь köfte котлета köprü мост kör слепой körfez залив Köroğlu Кёроглу (герой народной поэмы) köy деревня kule башня Kumluca город и район в провинции Анталья на средиземноморском побережье Турции, часть Турецкой Ривьеры kupa кубок kural правило kurt волк kurtuluş освобождение kurucusu основатель kurulmak создаваться, основываться; учреждаться kurum организация; учреждение, заведение kuşburnu шиповник Kutlu olsun пусть будет счастливым kutsal священный, святой kuzu ягнёнок, барашек kül пепел, зола küpü обилие Kürtçe 1. Курдский язык 2. по-курдски laiklik (ği) лаицизм, движение за светский характер (образования и т. п.) lale тюльпан lav лава levrek (ği) морской окунь; судак liman порт, гавань L 49

50

Daha göster

I. Batırın çocukluğu ve kahramanın evlenmesi (batıra uygun dünürlük)

I. Batırın çocukluğu ve kahramanın evlenmesi (batıra uygun dünürlük)


1. Soyun tasviri (taife, anne-baba, mekânın tanıtılması)

2. Kahramanın olağan üstü doğumu

3. Batıra özgü çocukluk çağı

4. İlk kahramanlığı

5. Gelin (sevdiği kız) hakkında haber alma, eş arama

6. Gelinle (sevdiği kızla) yarışma, öne sürülen şartları yerine getirme

7. Zafer ve kahramanın gelinle dönmesi

şeklindedir. Bu planı halk hikâyesi bakımından değerlendirdiğimizde, “ilk kahramanlık” epizotu, halk hikâyesinde “kahramanın kendini ispat etmesi” ile değiştirildiğinde destan ve halk hikâyesinde birebir örtüşür. Dede Korkut boyları açısından dikkate aldığımızda, Boğaç Han, Bamsı Beyrek gibi Dede Korkut kahramanlarının tipolojisinde de bu epizot yer alır.


İbrayev’in çalışmasında destanın ikinci bölümü;

II. Batırın kahramanlıkları


1. Düşmanın taarruzu hakkında haber

2. Yola çıkması (düşmanı duyunca kendi yurdundan çıkıp düşmanla savaşmak için yola çıkması veya düşman geldiği zaman kahraman yurdundan dışarıda ise düşmanı yenmek için yurduna geri dönmesi)

3. Batırların güreşmesi (bazen yolculuk uğurlu olmaz, bahadır esir düşer)

4. Teke tek mücadele ve kahramanın zaferi

5. Zaferle geri dönme

şeklindedir. Burada da tematik planı “kahramanın rakipler veya karşısına çıkan çeşitli engeller ile mücadelesi” şeklinde okuduğumuzda, yine birçok halk hikâyesi ile örtüştüğünü görmekteyiz.

Bu tematik planda son bölüm,

III. Kahramanın soyunu (taifesini, annesini, babasını, kardeşini, eşini, akrabasını)düşmanlardan (rakipten, köleden) kurtarması

1. Gelin veya akrabanın (soyun) esir olması hakkında haber alınması (rüya, mektup)

2. Kahramanın sevdiğiyle veya eşiyle, rakibi veya bir kölenin evlenmeye niyetlenmesi

3. Eşle veya sevgiliyle gizli buluşma veya düğüne tebdili kıyafetle yabancı biri gibi gelme

4. Kahramanın tanınması veya kendisini tanıtması

5. Rakip veya kölelerin cezalandırılması

6. Düğün (1998: 273-275)

şeklindedir ve yine halk hikâyelerinin tematik planı ile birebir örtüşmektedir.

Bütün bu örneklendirmeler, halk hikâyelerinin destanlarla beslendiğini göstermektedir.

Halk hikâyeciliği geleneğinde, gerek kitaplara geçmiş gerekse meddahlar tarafından anlatılan bir tür daha vardır ki bunlara “realist halk hikâyeleri” denir. Bunlar gerçekçi karakterler taşıyan hikâyelerdir; Hızır, dört halife, pirler gibi olağanüstü karakterler yoktur. Realist halk hikâyelerinin hemen hemen hepsinin konusu İstanbul’da başlar, kahraman bir müddet bir beladan kurtulmak için İstanbul dışına çıksa da tekrar İstanbul’a döner ve hikâye burada sonlanır. Bu tür halk hikâyelerinin hepsinde erkek kahramanın kötü arkadaşlar edinerek batakhaneye düşmesi, bütün servetini kaybetmesi, birçok tehlike atlattıktan sonra bir arkadaşının yardımı ile içine düştüğü kötü durumdan kurtulması ve temiz bir aile kızıyla evlenmesi konusu işlenir.

“Hançerli Hanım”, “Tayyarzade”, “Cevri Çelebi” gibi realist halk hikâyeleri, gerek konuları gerekse üslupları bakımından Ahmet Mithat Efendi’nin romanlarından çok farklı değildir.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki; en eski kahramanlık şiirleri, mitler, efsaneler destanların alt yapısını oluşturmuş; halk hikâyeleri, özellikle de realist halk hikâyeleri destandan romana geçişte bir köprü görevi görmüştür. Dolayısıyla Türk edebiyatında “roman” dendiğinde, bunun tamamen batı kaynaklı bir tür olmadığını göz önünde bulundurmak gerekmektedir.


Kaynaklar

    Bakınız: Ahmet Bican Ercilasun, Makaleler, Yay. Haz. Ekrem Arıkoğlu, Ankara, 2007, Akçağ Yay., s.433-566.

    ALPTEKİN, A. B.(1997), Halk Hikâyelerinin Motif Yapısı, Ankara, Akçağ Yay.

    ÇOBANOĞLU, Ö. (1996), Lord Raglan'ın Batı Halk Kahraman Kalıbı Açısından Oğuz Kağan ve Er Töştük Destan Kahramanlarına Bir Bakış. Folkloristik: Prof. Dr. Umay Günay Armağanı (ed. Ö. Çobanoğlu ve M. Özarslan) Ankara: Feryal Matbaacılık, s. 202-209.

    ELÇİN Ş.(1981), Halk Edebiyatına Giriş, Ankara, Kültür Bakanlığı Yay.

    ELÇİN Ş.(1993), Halk Edebiyatına Giriş, Ankara, Akçağ Yay.

    ERCİLASUN, A. B. (2007), Makaleler, Yay. Haz. Ekrem Arıkoğlu, Ankara, Akçağ Yay.

    GÜNAY, U. (1986), Âşık Tarzı Şiir Geleneği ve Rüya Motifi, Ankara, AKM Yay.

    İBRAYEV, Ş. (1998), Destanın Yapısı(Akt. A. Çınar), Ankara, AKM Yay.

    KAPLAN M. (1976), Türk Edebiyatı Üzerine Araştırmalar I, Ankara, Dergâh Yay.

    KARASOY Y. (1991), Destan Kavramı, Millî Folklor, S.10.

    OĞUZ, Ö. (1998) Lord Raglan’ın Geleneksel Kahraman Kalıbı ve Boğaç Han, Millî

    Folklor, Sayı: 40.

    RAGLAN, L. (1998) Geleneksel Kahraman. (Çev. Metin Ekici) Millî Folklor, Bahar 1998, S.37.

    SHERİDAN; A. A. R. (2008), Köroğlu, Karacaoğlan ve Pir Sultan Abdal Şiirine Birincil Sözlü Kültür Bağlamında Bakmak: Tarihsel Kişiler mi Sözlü Kültür Tiplemeleri m?, Millî Folklor, Güz 2008, S.79.

    TOGAN, Ahmet Zeki Valîdî (1931), Türk Destanının Tasnifi. Atsız Mecmua, S.1.


Abstract

There is a deep-rooted epic tradition in the Turkish world. In this tradition, extending epos from folk tales. These examples, their traditions, representatives and text of the joint components to form the literary culture.



Key words: Epos, tradition, “destancı”, folk tales, âşık.
Түйін

Түркі халықтары тамыры терең эпостық дәстүрге ие. Осы дәстүр, өткеннен қазірге дейін ел арасында ауыздан-ауызға жалғасып келеді. Бұл дәйектер дәстүрлері, дәстүр өкілдері және мәтіндері арқылы әдеби дәстүріміздің ортақ құрамдас бөлігі болып табылады.



Кілт сөздер: Дастан, әдет-ғұрып, жырау, ел аузындағы аңыз-әңгімелер, ақын-жыршы.
Шайхулов А.Г.,

доктор филологических наук, профессор

ГОУ ВПО «Башкирский государственный университет»
Аспекты этнолингвистического формирования и функционирования диалектов татарского языка в контексте Республики Башкортостан

(краткий историографический обзор)
Аннотация.

В данной статье дается краткий историографический обзор диалектов татарского языка, также анализируются этнолингвистическое формирование и функционирование диалектов татарского языка.



Ключевые слова:этнолингвистика, диалекты татарского языка, диалектологические исследования, Западное Приуралье, мишарские говоры.
В результате практического осмысления и теоретической систематизации языкового эмпирического материала, собранного в течение многих десятилетий татарскими языковедами-диалектологами в процессе исторической, этнокультурной и лингвогеографической интерпретации в последние десятилетия была проведена, как известно, интенсивная и многоаспектная работа по определению состава диалектной системы татарского языка, что нашло свое отражение в "Атласе татарских народных говоров Среднего Поволжья и Приуралья" [1989] и в его "Комментарии" [1989]. При этом были выявлены не только новые говоры и подтверждены ранее известные классификационные признаки татарских диалектов, но раскрыты дополнительные специфические черты. Благодаря этому появилась возможность по-новому взглянуть на накопленное и, при этом, используя созданный представителями нескольких поколений языковедов базисный материал, приступить к обобщающим исследованиям в самых различных аспектах, к вычленению лингвистических пространств, противопоставленных по определенным признакам остальному лингвистическому континууму, что имеет первостепенное значение прежде всего для исследований по исторической диалектологии любого языка, в том числе и татарского [Бородина 1966, 191; Рамазанова 1988, 3; Закиев 2008, 436-440; Шайхулов, Бикмаева, Садыкова, 2005 и др.]. как известно, результаты изучения говоров лингвогеографическим методом показали, что в Западном Приуралье сформировалось лингвистическое пространство, включающее говоры как среднего, так и мишарского диалектов [сравн. : Махмутова 1978, 261], испытавшее влияние башкирского языка и характеризующееся сложностью этноязыковой ситуации. Опираясь на достигнутые успехи татарской диалектологической науки, стало возможным по-новому подойти к проблеме формирования говоров этого пространства и дать этнолингвистическую характеристику западноприуральского диалектного ареала татарского языка в целом, включающий в себя и языковые особенности татарского населения Республики Башкортостан [сравн.: Рамазанова 1984; Рамазанова 1998, 3].

В частности, исследовательница монографических описаний, посвященных формированию татарских языков юго-западной Башкирии, а также выявлению историко-лингвистических особенностей формирования и функционирования западноприуральского ареала татарского языка. Д.Б. Рамазанова отмечает, что эти исследования, как ареальные в общепринятом понимании этого слова, опираются на материал, извлекаемый из диалектологических исследований, а также из карт Атласа. При обобщении результатов привлекались работы авторов по ряду говоров западноприуральского ареала как бирский [Махмутова МТД, II - 57-85; Хайрутдинова ИИДТЯ, III - 36-62], байкибашевский [Махмутова МТД, II - 57-85;Рамазанова, Хайрутдинова ИИДТЯ, III - 62-92], златоустовский [Хайрутдинова 1985] говорам, бакалинскому подговору [Баязитова 1986, 35-38], а также в качестве сравнительного материала - по зауральским и южноуральским [Юсупов 1979; Садыкова 1985] говорам [Рамазанова, 1998, 3-4].

В частности, исследователи, определяя некоторые основные пути сложения западноприуральских говоров устанавливают, что в этом процессе большую роль сыграли неоднократные наслоения миграционных потоков татар из Поволжья, взаимовлияние и взаимодействие говоров различных этнографических групп татар, а также влияние как родственных, так и неродственных языков. Большое значение имели своеобразные политико-экономические условия, создавшиеся в Башкирии в составе Русского государства. [Рамазанова 1984; Рамазанова ИИДТЯ, III - 5-36; Рамазанова МТД, VI-20-43; Рамазанова 1996 и ряд др.] и т.д. Все это показало, по мнению Д.Б.Рамазановой, что возникновение рассматриваемого лингвистического пространства в наибольшей степени зависело от экстралингвистических факторов [Рамазанова 1998,4].

Отмечая актуальность диалектологических исследований, указывают, что татарские говоры Западного Приуралья оставались недостаточно изученными, диалектология не располагала точными данными о составе говоров указанного ареала, об их лингвистической характеристике, границах распространения и истории их формирования. Восполнение этих пробелов стало возможным, по мнению исследователей, в ходе изучения говоров татарского языка методом лингвистической географии [Рамазанова, 1998, 5]. Необходимость исследования говоров определенного - в данном случае периферийного - ареола, как справедливо указывают на то исследователи, заключается также и в том, что в них, в силу изолированного развития, нередко продолжают бытовать архаичные особенности и могут возникнуть инновации, изучение которых имеет большое значение для решения отдельных вопросов истории формирования и современного функционирования татарского, также и других тюркских языков в таком огромном географическом пространстве, каковым является Волго-Камско-Уральский этнолингвистический регион [сравн.: Рамазанова 1998, 5]. Создание общей картины сложения приуральских говоров и этнического формирования их носителей на основе накопленного разнообразного материала с использованием результатов картографической интерпретации Атласов, составленных как татарскими, так и башкирскими диалектологами, может дать возможность решать ряд вопросов лингво - и этногенеза татар, на наш взгляд, проживающих в Республике Башкортостан.

Примечательно, что в диалектологических исследованиях, посвященных изучению особенностей татарских диалектов и, говоря в масштабе Урало-Поволжского региона, одним из определяющих направлений и целей является, с одной стороны, этнолингвистическая характеристика татарских говоров Западного Приуралья (включая особенности говоров татар Республики Башкортостан) в связи с историей этнического формирования их носителей и уточнения места этих говоров в общей диалектной системе татарского языка, с другой - создание общей картины формирования татарских говоров западноприуральского ареала и этногенетических процессов, происходивших в ходе формирования их носителей [сравн.: Рамазанова 1998, 5-6].

В диалектологических исследованиях ведущих татарских лингвистов, посвящённых выявлению особенностей говоров татар, проживающих в республике Башкортостан, местный языковой материал, в целом, осмысляется и анализируется в сравнительном плане диалектных данных татарского, башкирского, чувашского языков в рамках таких многофакторных задач, как:

а) изучение на местах говоров рассматриваемого ареала лингвогеографическим методом, т.е. на основе единой Программы и по определённой сетке;

б) описание говоров в систематическом сравнении с литературным языком, татарскими говорами, привлекая при этом также и данные по тюркским, монгольским, финно-угорским и другим языкам, по старотатарским и древнетюркским памятникам;

в) уточнение классификации татарских говоров Западного Приуралья, границы и пределы их распространения; установление их внутренних связей и соотношений;

г) раскрытие истории формирования носителей как говоров Западного Приуралья, так и говоров татар, проживающих в республике Башкортостан, на основе линвистических особенностей и с учётом этногенетических данных, привлекая при этом архивные и исторические источники, легенды, бытующие среди носителей этих говоров;

д) выявление дифференциальных признаков каждого говора и характеристики особенностей, общие для всех западноприуральских говоров [сравн.: Рамазанова 1998,6].

В контексте методологического обоснования проблемы раскрытия специфики формирования татарских говоров как Западного Приуралья, так и татар, проживающих в Республике Башкортостан – эти вопросы в трудах татарских диалектологов приобретают известную актуальность, т.к. исследование языка, как известно, направлено также и на определение этнической принадлежности его носителя. При этом на первый план вполне обоснованно выдвигается принцип объективности и историзма, комплексного подхода в изучении уникального культурно-исторического наследия, каковым является любой говор того или иного языка [сравн.: Рамазанова 1998, 6].

В ходе выполнения исследований по всем говорам Западного Приуралья татарские диалектологи сумели уточнить классификацию и границы распространения мензелинского, бирского, пермского говоров. Исследователями выявлены такие новые говоры, как пермский, телекивский, стерлитамакский, турбаслинский; установлены подговоры пермского говора, впервые описаны агрызский, белебеевский, янаульский подговоры мензелинского говора; установлены изоглоссы, во-первых, многих интересных и важных с точки зрения истории формирования татарского языка особенностей, во-вторых, явлений, подтверждающих историческую связь Заказанья с Приуральем и свидетельствующих о древних генетических корнях общности говоров Поволжья и Приуралья [Рамазанова 1998, 8].

Необходимо также отметить, что обобщающие исследования татарских диалектологов по истории формирования говоров и их носителей, материалы и анализы по изоглоссам представляют собой, по справедливому определению авторов, объективный надёжный базис при изучении не только этногенеза татарского народа, но и многочисленных связей его с другими родственными и неродственными народами Волго- Камско - Уральского этнолингвистического региона [сравн.: Рамазанова 1998, 8-9].

Говоры среднего диалекта.

Лингвогеографический аспект пространственного изучения языка, в данном случае – этнолингвистическая характеристика говоров татар, проживающих в различных регионах (ареалах) Республики Башкортостан, позволяет не только уточнить диалектное и говорное членение языка и установить границы распространения диалектных (или говорных, подговорных) единиц, но и может помочь, как известно, выявить по определённым (фонетическим, морфологическим, семантическим) признакам более широкие ареалы, Выделенный на основе материалов Атласа западноприуральский диалектный ареал татарского языка, по мнению исследователей, включает в себя говоры как среднего, так и мишарского диалектов и характеризуется следующими особенностями:

а) данный ареал, хотя а административном отношении и находится в пределах Башкортостана и Пермской области, но по своей языковой наполненности является продолжением некоторых поволжских изоглосс;

б) восточная часть этого ареала представляет собой контактную зону с башкирским языком; следствием чего сложившиеся здесь Златоустовский и телекеевский говоры приобрели отдельные специфические черты башкирского языка;

в) говоры Западного Приуралья выделяются наличием в них общих языковых черт, отличающих данный ареал от говоров других ареалов [Рамазанова 1998, 52].

Следует также отметить, что в татарской диалектологии в методологическом плане классификация диалектов, говоров и подговоров основывается на территориально – лингвистическом принципе (совпадающем также и с этническим делением: мишари (представители западного диалекта), казанские татары (представители среднего диалекта) и сибирские татары (представители восточного диалекта). Данная классификация была впервые предложена Дж. Валиди, поддержана и развита Л.З. Заляем, Н.Б. Бургановой и Л. Т. Махмутовой, уточнены принципы выделения диалектных единиц, окончательно же разработана в ходе создания Атласа, уточнены принципы выделения диалектных единиц, где чётко определены дифференциальные признаки диалектов [Рамазанова 1998, 52].

В настоящее время исследователями установлено, что в Западном Приуралье распространены говоры обоих основных диалектов татарского языка. В частности, Средний диалект представлен мензелинским, бирским, пермским, турбаслинским говорами, а также бакалинским подговором нижнекамско - крященского говора, что позволило их объединить в рамках I группы и Златоустовским, телекевским говорами – представители II группы. Мишарский диалект – байкибашевским и стерлитамакским говорами. По мнению татарских учёных каждому из них присуща своеобразная система диалектных особенностей, что позволяет рассматривать их как самостоятельные единицы в диалектной системе татарского языка [Рамазанова 1998, 53-54].

Кратко остановимся на характеристике специфических особенностей говоров I группы, территориально связанных с говорами татар, проживающих в Республике Башкортостан.

Мензелинский говор, в частности, несмотря на то, что распространён на обширной территории, восточных районов Татарстана, и западных районов Башкортостана, он, по определению татарских диалектологов в основе своей един. В то же время исследователи отмечают, что в ходе формирования данный говор испытал влияние различных соседних говоров, смежных языков, в результате чего в разных территориях распространения говора возникли те или иные своеобразные черты, несколько отличающие отдельные регионы друг от друга. По материалам Атласа в говоре выделяется, в основном, четыре подговора:


    Центральный подговор (районы Восточного Закамья Татарстана, узкая прибрежная полоса правого бассейна р. Ик в Башкортостане);

    Агрызский подговор;

    Янаульский подговор (Янаульский и близлежащие к нему районы Северо-Западного Башкортостана) имеет общие с пермким говором особенности;

    Белебеевский подговор распространён на юго-западе Башкортостана, охватывает квадрат Шаран - Чекмагуш – Кумертау – Бишбуляк (в основном бывший Белебеевский уезд). Имеет влияние на себе смежного стерлитамакского говора мишарского диалекта [Рамазанова 1998, 66 - 71].

Бирский говор распространен в северо – западной части Башкортостана(бураевский, части пределов Калтасинского, Балтачевского, Татышлинского, Караидельского, Бирского и Мишкинского районов).

В западноприуральском ареале представлен говор нижнекамских кряшен в лице бакалинского подговора. Носители этого подговора проживают в Бакалинском районе Башкортостана. В это же подговор относятся населённые пункты, заселённые отатарившимися и некрещеными чувашами, марийцами, мордвой и др., говор которых не отличается от рассматриваемого подговора.

Турбаслинский говор. Он распространён в средней полосе Башкортостана, в Иглинском, частично и Нуримановском районах.

II группа. Территория распространения их охватывает центральную полосу современного Башкортостана с севера на юг, куда относятся такие говоры, как златоустовский, турбаслинский, тенекеевский говоры.

В частности, с линии р. Караидель – г. Уфа – р. Агидель западноприуральского ареала в татарских говорах начинаются изоглоссы специфических особенностей башкирского языка, к числу которых Н.К. Дмитриев относил наличие [з], употребление [с] вместо [ч]; [п] вместо [с], й-оканье и др. [Рамазанова 1998, 73-74].

Весьма любопытно, как указывает Д.Б. Рамазанова, что именно эта линия рассматривается учёными – башкироведами как граница между восточной и западной (к югу от р. Дёмы - южной) этнографическими группами башкир. На основе комплексных (лингвистических, этнографических, антропологических и др.) данных доказывается, что западная этнографическая группа башкир проявляет глубокую и разностороннюю общность с казанскими татарами, отличаясь в то же время от восточных башкир [Подробно: Руденко 1955, 352; Кузеев 1974 и др.]. Указанную территорию Д.Б. Рамазанова определяет как «контактная зона», т.к. именно там сформировались по её мнению татарские говоры, имеющие особенности, общие с башкирским языком; златоустовский, тенекиевский и др. [Рамазанова 1998, 74].

Златоустовский говор распространён в северо – восточных районах Башкортостана (территория распространения прежде входила в Златоустовский уезд). Тесная связь носителей говора с башкирским населением региона оставила свой определённый след в их говоре; имеет сложную систему диалектных черт, что связано с особенностями формирования носителей языка, в котором принимали участие представители обоих диалектов, носители пермского говора и др. [Рамазанова 1998, 75 - 77].

Тенекеевский говор – носители его считают себя тептярями, татарами или тенекеевцами, а свой язык – татарским, «намного отличающимся от языка башкир», проживающих по соседству с ними. Название «тенекайляр» связана с произношением вместо [д],[б],[г] в определённых позициях их глухих пар, т.е. [т],[п],[к]. Диалектологи, проводившие экспедиции в данный регион, отмечают, что в тенекеевском говоре имеются архаичные явления, общие с говорами кряшен, мордвы – Каратаев, сибирских татар. По всей вероятности, в формировании его носителей, как отмечают исследователи, основную роль сыграли самые давние переселенцы из Поволжья. Их говор испытал и испытывает сильное влияние башкирского языка. [Рамазанова 1998, 77 - 79].

Говоры мишарского диалекта.

Мишари, представители как ц – окающих, так и ч – окающих говоров, миграция которых продолжалась в течение более чем четырёх столетий (начиная с XVI в.). Со времен своего переселения на исследуемую территорию вошли в тесный культурно – экономический и языковой контакт с представителями среднего диалекта, с местным населением, башкирами.

Носители байкибашевского говора являются одним из самых ранних переселенцев мишарей Приуралья и являются прямыми потомками тех служилых мишарей, когорые были определены русским государством служить на Уфе и поселены на землях Дуванейской, Каршинской, Кущинской, Унларской волостей Осинской дороги Башкирии с условием уплаты оброка вотчинникам. Постоянно Мигрируя на юг и восток, они участвовали в формировании Стерлитамакского и Златоустовского говоров, вместе с другими переселенцами – мишарями оказали заметное влияние в языковом отношении и на другие говоры Приуралья [Рамазанова 1998, 79].

Под стерлитамакским говором исследователи подразумевают мишарские говоры, распространенные на юго – западе современного Башкортостана. Диалектологи выделяют три типа говоров:

I тип – подвергшийся наиболее сильному влиянию среднего диалекта и сохранивший лишь спорадическое произношение мишарских вариантов звуков [к], [г], [у], [а] и некоторых аффиксов. Носители этого типа составляют меньшинство в населённых пунктах (напр. Максютово, Имян – Купер, Кальшали Туймазинского, Ст. Сулли, Абдулкаримово Белебеевского районов).

II тип – говор мишарей – переселенцев XVIII – XIX вв. живущих островками (по несколько деревень) и довольно хорошо сохранивших специфичные черты мишарского диалекта: Бузат Стерлибашевского, Буздяк Буздякского, Уршакбаш – Карамалы Миякинского районов, Каргалы и Балышлы Благоварского, Сафарово Чишминского районов Башкортостана и ряд других.

III тип – говор потомков мишарей, одним из первых переведённых в качестве служилых затем мигрировавших в XVIII в. В южном направлении (т.е. потомки байкибашевцев) и потомки уфимских мурз и дворян (Чишминско - Аургазинский куст). Этот тип говоров, по мнению исследователей, претерпел сильное изменение в сторону сближения с татарским литературным языком, в легендах носители его связывают своё происхождение и с булгарами _[Рамазанова 1998, 81-86].

В качестве короткого заключения следует отметить, что всесторонний лингвистический анализ особенностей говоров Западного Приуралья позволяет вычленить в татарском языковом пространстве западноприуральский диалектный ареал, характеризующийся сложной и своеобразной в языковом плане, не менее сложной и в плане этнического формирования - что нашло своё отражение в формировании и функционировании отличительных особенностей народных говоров и подговоров татарского языка в этнолингвистическом контексте Республики Башкортостан.


Түйін

Бұл мақалада татар тілі диалектілері туралы қысқаша тарихи мәлімет беріле отыра бұл диалектілердің этнолингвистикалық қалыптасуы мен қызметі сараланған.



Кілтті сөздер:этнолингвистика, татар тілінің диалектілері, диалектологиялық зерттеулер, Батыс Приуралье, мишар говорлары.
Abstract

In this article is given the short historiographic review of dialects of the Tatar language, also are analyzed ethnolinguistic formation and functioning of dialects of the Tatar language.



Keywords:ethnolinguistic, dialects of the Tatar language, dialectologic researches, mishar dilalects.

Н.Г.Шаймердинова

доктор филологических наук, профессор,

факультет международных отношений,

ЕНУ им. Л.Н.Гумилева,



Проблемы межэтнической и межкультурной коммуникации
Аннотация

Язык отражает особенности этнического мышления и поведения, что необходимо учитывать в межэтнической коммуникации в сохранении этнической толерантности. Межэтнической коммуникации могут наблюдаться коммуникативные сбои (неудачи) вербального и невербального характера. Особое внимание в статье уделяется решению коммуникативных неудач во взаимодействии различных языков и культур.



Ключевые слова: межэтническая коммуникация, толерантность, коммуникативные неудачи, взаимодействие языков и культур.
Взаимодействие языка, мышления и культур различных этносов становится все больше востребованным в условиях современных мировых интеграций. Разность языка и поведения людей определяется разностью культур и мышления. Актуальность изучения межкультурных этнических отношений объясняется и тем, что в последние годы все чаще говорят о войне культур и цивилизации и что «социальные, политические и экономические потрясения мирового масштаба привели к небывалой миграции народов, их переселению, расселению, столкновению, смешению, что, разумеется, приводит к конфликту культур» [1, с.22]. Поэтому одной из основных задач межкультурной коммуникации является познание, духа, мира, языка и культуры другого народа для осуществления успешных политических, экономических, образовательных, культурных и иных связей.

Реальный мир в сознании человека представляется в виде понятий (концептов), в которых, с одной стороны, запечатлены универсальность мышления человека вообще, с другой стороны, эти понятия этнически детерминированы, т.е. определяются этническим сознанием человека. Концептуальная картина мира, в котором этническое сознание имеет свою нишу, отражается в языке, в значениях языковых единиц. В данном тезисе содержатся два важных момента: с одной стороны, разрушаются утверждения Сепира-Уорфа (различие в мышлении различных этносов обусловлено различием языковых систем), с другой стороны, раскрывается взаимодействие концептуальной и языковой картины мира человека. Проблема соотношения концептуальной и языковой картины мира до сих пор остается дискуссионной. По мысли многих ученых, концептуальная и языковая картина мира - это две взаимодополняющие, но разные сущности. В концепции Г.В. Колшанского и его последователей утверждается, что нет оснований выделять языковую картину мира, что «языковые формы не образуют своего «особого царства», а все содержание и богатство мышления воплощается в материи языка, и понятийным миром человека остается отражение единого объективного мира, укладывающегося в единую познавательную систему, в целом адекватно передаваемую любым конкретным языком»[2, с.118]. Безусловно, невозможно проводить жесткие границы между концептуальной и языковой картинами мира, потому что и то, и другое рассматривается в рамках сознания, мыслительного пространства человека. И все же мысль переводится на язык человека, понятия об окружающем мире совершаются в слове, механизм этого перехода в психолингвистике, когнитивистике называют врожденные когнитивные процессы, универсальный язык мысли, или универсальный предметный код, УПК (Дж. Фодор, Д. Миллер, Н.И. Жинкин), которые представляют стык между мыслью и языком. Согласно Н.И. Жинкину, этнические, или «национальные языки имеют общую генетическую структуру и различаются между собой только некоторыми способами интеграции того же предметного кода, который имеет общую структуру для обработки не только вербальной информации, но и информации о действительности, поступающей через органы чувств» [3, с.55]. Другими словами, мысль человеческая имеет всеобщий характер, мысль универсальна, «мысль совершается в слове» (Л.С. Выготский), но это свершение имеет этнический характер. Вот почему язык раскрывает различные представления, ассоциируемые с тем или иным народом. Для иллюстрации обратимся к некоторым примерам, которые приводятся С.Г. 50].

В рамках сказанного Республика Казахстан может ассоциироваться как страна, для которой ключевыми понятиями являются: открытость и гостеприимство, степь и горы, обширное пространство и целина, Алматы и апорт, кумыс и бешбармак, Нурсултан Назарбаев, Астана, Ак-орда, Байтерек, Пирамида, новый город, нефть, Ассамблея народов Казахстана.

Таким образом, для каждого этноса устанавливается в нашем сознании реальный мир этого народа, связанный с его историко-социальными, экономическими, культурно-нравственными представлениями и понятиями, проводником последних является язык. Язык является ключом к пониманию культурных представлении этноса.

В тоже время владение языком другого этноса не означает того, что коммуникант, свободно владея другим языком, думая на нем, считая даже его родным, будет проживать свою жизнь в рамках этнокультуры данного языка. Можно привести много примеров сказанному в истории взаимодействия языков и культур. Так, русскоязычные казахи, несмотря на низкий уровень владения казахским языком, живут по традициям, обычаям, культуре казахского народа. Известно, что подобным организуют свою жизнь этнические диаспоры, живущие в иной социокультурной среде: русские, греки, итальянцы, японцы и другие в Штатах, французы, англичане, испанцы в Японии, турки, алжирцы в Германии и т.д. Этнические диаспоры, следуя традициям своей культуры, в то же время стремятся правильно воспринимать этнокульурные константы инокультурной среды. К примеру, русские, проживающие в Казахстане, в ритуалах казахского народа (празднование Наурыза, свадебные обычаи, выражение соболезнования и поминальные асы), в которых им приходится участвовать, следуют традициям этого народа. Поэтому владение языком другого этноса, это не только знание языка, языковой системы, коммуникативных навыков в целях осуществления межкультурной коммуникации, но и знание норм поведения, этикета, ментального мира этого народа.

В противном случае могут наблюдаться межэтнические коммуникативные сбои, обусловленные невербальными этноментальными, этикетно-поведенческими причинами и вербальными языковыми сбоями. Многие этнодискурсивные ошибки описаны и рассмотрены в работах А.А. Акишиной, Ю.Е. Прохорова, В.Г. Костомарова, Е.М. Верещагина, Д.Б. Гудкова и других. Так, Д.Б. Гудков пишет: «Так, различия в социально-ролевых аспектах позиций «преподаватель» и «студент» в русском и американском ЛКС приводит к весьма вольному (с точки зрения русского) обращению американских студентов с русскими преподавателями (обращение только по имени, да ещё и в уменьшительной форме – Дима, Володя, Маша, обращение на «ты» и т.п.), все это может расцениваться русским как непозволительная фамильярность и приводить к срыву коммуникативного взаимодействия; если китаец отвечает отказом на предложение, например, выпить чаю, это вовсе не означает, что он действительно не хочет пить чай, по правилам китайской вежливости, предложение должно быть повторено несколько раз, когда же русский после первого отказа не возобновляет своих просьб, это может быть воспринято китайцем как невежливость, вызвать обиду, что, конечно, не способствует успешности коммуникации» [4, с. 70].

К числу вербальных относятся коммуникативные неудачи, или сбои, обусловленные незнанием языковой системы, иначе интерференционные фонетические, лексические, грамматические ошибки, что можно проследить на примере коммуникантов русского и казахского языков в Республике Казахстан. В фонетико-фонологической системе коммуникативные сбои обусловлены различием артикуляционных баз казахского и русского языков. Так, у русскоговорящих коммуникантов фонетические ошибки наблюдаются при произношении специфических звуков казахского языка таких, как [ә], [і], [ң], [ғ], [ү], [ұ], [қ], [ө], [һ]. Особое затруднение вызывает произношение, чаще всего, не различение лабиализованных гласных [ү], [ұ], [ө] и назального звука [ң]. Для артикуляционной базы казахского языка характерны сверкраткость гласных звуков [і], [ү], [ұ], [ы] и отсутствие редукции в звуках [а], [о], [э]. В речевой деятельности русскоязычных коммуникантов указанные дифференциальные признаки гласных звуков казахского языка не соблюдаются: нарушается краткость гласных[ы] [і] в словах, типа Атырау [Атрау], сабын [сабн], қыз [қз] қыс[қс], кісі [кс] и т.д.

В казахской речи русскоязычного коммуниканта гласная [о] редуцируется по аналогии с русской фонемой, что приводит к семантическим искажениям, поэтому отан (родина), звучит как [атан], орман (лес) как [арман], антропонимы Олжас и Шолпан звучат как [Алжас] [Шалпан], что ведет к семантическим искажениям или к нарушениям смысла («атан» означает «кастрированного верблюда»; «арман» - «мечту») [5, с.282].

Коммуникативные неудачи в русскоязычной речи наблюдаются в грамматической системе. Чаще всего нарушается структура тюркской изафетной конструкции (сопряженность значения обладания родительного падежа с аффиксами притяжательности –ымыз/ іміз, сы/сі ) біздің аулымыз, біздің мектебіміз, сіздердіңректорыңыз звучат как біздің ауыл, біздің мектеп, сіздердіңректоры т. д. Для русской языковой картины мира является неприемлемым значение «двойного обладания», поэтому и происходит коммуникативные нарушения в изафетных конструкциях казахского слова.

В последнее время все чаще наблюдается в устной и письменной речи русскоязычных коммуникантов изменение порядка слов в датах: вместо казахского обозначения календаря (название месяца, именование «месяц», число, день): сәуір айының екінші жұлдызы, қараша айының бесінші жұлдызы, ақпан айының оныншы жұлдызы, шілде айының он бірінші жұлдызы произносится и пишется (по-русски число и месяц): 2 апреля, 5 ноября, 10 февраля, 11 июля.

В современном Казахстане расширяется и пополняется словарный фонд русскоязычных коммуникантов, что, безусловно, объясняется не коммуникативными нарушениями, а конвергентным влиянием казахского языка на языковую систему русского языка. Поэтому широко используемые в социокультурном пространстве лексемы (типа Байтерек, Мажилис, аким, Астана, «Хабар» (телевизионная программа), Ак Орда, отан, наурыз, нан, кумыс, айран, бауырсак и т.д.) не являются экзотизмами и варваризмами для русскоязычного жителя Казахстана[6,с.43].

С другой стороны, в современном Казахстане еще достаточно широко используется потенциал русского языка во всех сферах социокультурной, научно-образовательной деятельности. Казахоязычный коммуникант, пытаясь освоить языковую систему русского языка, допускает коммуникативные нарушения и ошибки. Наиболее частые ошибки наблюдаются в морфолого-синтаксической системе. Эти ошибки встречаются в употреблении: падежно-предложных конструкций имени (причина заключается в непонимании коммуникантом многозначности падежей и многообразия их средств выражений), родовых форм (в силу отсутствия категории рода в казахском языке), видо-временных форм (в силу отсутствия категории вида и модальной насыщенности временных форм в казахском языке). Поэтому, студент-первокурсник, начинающий только изучать русский язык, допускает ошибки в употреблении видо-временных форм русского языка: «Утром я проснусь в 7 часов, позанимаюсь утренней гимнастикой, позавтракаю, выйду из дома и пойду в университет…» Вместо того, чтобы сказать: «Утром я просыпаюсь в 7 часов, занимаюсь утренней гимнастикой, умываюсь, завтракаю, выхожу из дома и иду в университет… ». Многозначность или не понимания смысла русских слов ведет к коммуникативным нарушениям лексического характера. Приведем иллюстрации из работ казахстанских ученых М.М.Копыленко, З.К.Ахметжановой и других: «Следователь взял ответ преступника» (вместо «Следователь допросил преступника»); «Соблюдать чью-либо пользу» (вместо «Соблюдать чьи-либо интересы»); «Мальчик ушел сладко спать» (вместо «Мальчик сладко заснул»); «Воспитатель достиг доверия детей» (вместо «Воспитатель завоевал доверие детей»); «Я лежу в гостинице» (вместо «Я живу в гостинице») [7, с. 44-45].

Резюмируя изложенное, следует отметить, что межэтническая коммуникация направлена на познание духовной и материальной культуры иного этноса для осуществления политических, экономических, образовательных, культурных связей. В межкультурной коммуникации раскрывается связь языка с мышлением и этносом Мысль человеческая имеет всеобщий характер. Мысль, будучи универсальной, выражается словом, но это выражение имеет этнический характер. Вот почему язык раскрывает различные представления, ассоциируемые с тем или иным народом. Успешность осуществления этих связей зависит от знания ментального мира, норм поведения, этикета, традиций, обычаев, языка народа, с которым осуществляется межкультурная коммуникация. Незнание или не желание знать этнокультурные константы ведут к коммуникативным нарушениям вербального и невербального характера и ставит под угрозу этническую толератность.



Литература

    Тер-Минасова С.Г. Язык и межкультурная коммуникация. – М., МГУ,2004.

    Колшанский Г.В. Соотношение субъективных и объективных
    факторов в языке. Изд-е 2-е стереотипное. – М.: КомКнига, 2005.

    Жинкин Н.И.Язык – речь – творчество. (Избранные труды). – М.: «Лабиринт», 1998.

    Гудков Д.Б. Теория и практика межкультурной коммуникации. – М.: ИТДГК «Гнозис», 2003.

    Шаймердинова Н.Г. Языковые контакты: дивергетно-конвергетные явления во взаимодействии языков//Русский язык в Казахстане: сборник трудов, посвящённый Году русского языка. – Астана: Российский центр науки и культуры, 2007. – С.282 - 287.

    Шаймердинова Н.Г. Когнитивная семантика древнетюркских орхонских текстов. - Астана: Арман-ПВ, 2007.

    Лексическая и морфологическая интерференция в русской речи казахов. – Алма-Ата, Наука, 1987.


Түйін

Тіл этникалық ойлау мен іс-әрекеттің ерекшеліктердің айнасы болып табылады. Сол себепті бұл жағдаятты этникалық төзімділіктің сақталуында және этносаралық қатынаста ескеру керек. Этносаралық қатынаста вербалды және вербалды емес коммуникативтік сәтсіздіктер болуы мүмкін. Мақалада әр түрлі тіл және мәдениеттердің ықпалдастығындағы коммуникативтік сәтсіздіктердің шешім табуына маңыз бөлінеді.



Кілт сөздер: этносаралық қатынас, төзімділік, коммуникативтік сәтсіздіктер, тіл және мәдениеттер ықпалдастығы.
Abstract

Language reflects features of ethnic thinking and behavior that it is necessary to consider in interethnic communication in preservation of ethnic tolerance. Interethnic communication can be observed communicative failures of verbal and nonverbal character. The special attention in article is given to the solution of communicative failures in interaction of various languages and cultures.



Keywords: interethnic communication, tolerance, communicative failures, interaction of languages and cultures.


Тажибаева С.Ж.,

д.ф.н., профессор кафедры

иностранных языков, ЕНУ им. Л.Н.Гумилева

Ибрашева А.Х.,

к.ф.н., доцент,

Директор Центра инновационного развития и полиязычия

Таразского государственного педагогического института

(ТарГПИ, г.Тараз)
Полиязычное образование в РК: проблемы и перспективы
Аннотация

Республика Казахстан осуществляeт кардинальную модернизацию системы образования, активно внедряет политику полиязычия в образовательный процесс. Ни одна из стран СНГ не развивает полиязычие на государственном уровне. На современном этапе развития казахстанского общества билингвизм постепенно начинает сменяться полиязычием. Стратегически важной задачей языковой политики Казахстана является необходимость овладения казахским, русским и английским языками. Задача статьи - показать проблемы и механизмы подготовки полиязычных кадров в республике.



Ключевые слова: полиязычие, языковая политика, полиязычное образование
Республика Казахстан осуществляeт кардинальную модернизацию системы образования, активно внедряет политику полиязычия в образовательный процесс. Лишь немногие страны СНГ развивает полиязычие на государственном уровне. Большинство постсоветских республик из разряда стран с ярко выраженным билингвизмом повернули свою языковую политику в сторону монолингвизма. В Казахстане полиязычие развивается на государственном уровне в соответствии с задачами, поставленными Президентом РК Н.А.Назарбаевым. Реализуется инициатива Главы государства – проект «Триединство языков». Полиязычие, как стратегически важная задача образования поставлена и в Государственной программе развития образования на 2011-2020 годы. К 2020 году 100% населения Казахстана должны владеть казахским языком, 95% — русским и 25% — английским, но есть и промежуточные точки отчета.

Сейчас можно констатировать, что становление казахстанской государственности и гражданского сообщества находится в начале нового этапа своего развития, качественно отличного от предыдущего:



    с одной стороны, есть все основания утверждать, что за первые два десятилетия независимости в Казахстане была успешно сформирована казахстанская модель межэтнической и межконфессиональной толерантности; во многом благодаря именно этому были успешно решены такие стратегически важные задачи как сохранение независимости и территориальной целостности страны, достижение прочного межэтнического и межконфессионального мира, экономической и политической стабильности;

    с другой стороны, в настоящий момент казахстанская общественность и экспертное сообщество приходят к осознанию того, что межэтнический и межконфессиональный мир и согласие как таковые являются лишь необходимым стартовым условием для успешной консолидации общества в единую политическую нацию; это осознание стратегически важной задачи нового этапа развития страны отражено в Доктрине национального единства Казахстана.

Стратегическая цель на новой ступени развития страны заключается не просто в дальнейшем сохранении достигнутого, а втрансформации казахстанского социума в качественно новое состояние, которое может быть достигнуто через познание самобытной культуры и языка казахского народа и всех других народов, живущих на территории современного Казахстана

На пути развития полиязычия в системе образования уже есть определенные результаты. Как отмечает в своих выступлениях Министр образования и науки РК Бакытжан Турсынович Жумагулов, министерством будет осуществляться перевод и издание на государственном языке лучших зарубежных учебников для студентов вузов. С 2004 года в Республике проводится эксперимент по раннему обучению иностранным языкам [1].

В мировой практике исследования вопросов, связанных с проблемами полиязычия и полиязычного образования изучаются всесторонне.

Полиязычное образование находится под пристальным вниманием UNESСO. Американская Ассоциация психологов проводит специальные исследования по познавательным способностям полиязычия в педагогике и политике. Проблемы полиязычия, образования и культуры ежегодно рассматриваются на заседаниях Комиссии Европейского Сообщества с 2007 года. Более того, Еврокомиссия выделяет гранты для проведения исследований по полиязычию с применением средств электронного обучения (проект Babylon & Ontology: «Multilingual and cognitive e-Learning Managenet system via PDA phone». www.bonynetwork.eu). Мировая

В мировой паутине появилось значительное количество научных статей, посвященных роли интернет-ресурсов в полиязычном образовании[2].

В казахстанском образовательном пространстве накопился определенный опыт осуществления полиязычного образования в системе средней и высшей школы. Это опыт полиязычного обучения в Назарбаев Интеллектуальных школах, в казахско-турецких лицеях, в школах для одаренных детей «Дарын» и др.

Как известно, в настоящее время в стране функционирует более 30 школы с обучением на трех языках. Планируется, что 476 школ перейдут на систему полиязычного образования, а 9 вузов республики будут осуществлять подготовку специалистов по специальным дисциплинам на английском языке, начата работа по подготовке англоязычных педкадров для среднего, технического и профессионального, высшего образования в рамках международной стипендии Президента РК «Болашақ». В текущем году министерством было предусмотрено 85 квотных мест для педагогов.

Евразийский национальный университет им. Л.Н.Гумилева, как и другие вузы страны, в условиях повышения их ответственности за успешность выполнения ГПРО определил для себя ключевые задачи на пути модернизации высшего образования. Одним из существенных направлений модернизации системы подготовки инновационных кадров является подготовка полиязычных кадров для нашего государства. Для выполнения задач развития полиязычного образования и интеграции в мировое экономическое и образовательное пространство необходимо вовлечение в полиязычное обучение широкого круга обучающихся, подготовка полиязычных специалистов, учителей средних школ, преподавателей вузов. Это особенно важно в связи с предстоящим переходом на 12-летнее обучение.

Изучение состояния полиязычного образования и проведенный анализ показывает, что следует предпринять ряд последовательных мероприятий, а именно:

- изучить реальную ситуацию с полиязычным образованием в Республике Казахстан;



- исследовать передовой мировой опыт реализации полиязычного образования;

- разработать модель реализации полиязычного образования в аспекте требований Государственной программы развития образования в Республике Казахстан на 2011-2020 годы;

- разработать модель полиязычного специалиста.

Поиск эффективных путей подготовки полиязычных кадров свидетельствует о необходимости решения следующих проблем:

- несоответствие действующих квалификационных требований и характеристик требованиям полиязычного специалиста;

- отсутствие нормативного и программно-методического сопровождения полиязычного образования.

- отсутствие единой концепции подготовки полиязычных специалистов на основе компетентностного подхода;

- недостаточная изученность опыта зарубежных стран по внедрению полиязычного образования;

- неразработанность механизма оценки результативности труда полиязычного специалиста.

Полиязычное образование неразрывно связано с выполнением основных параметров Болонского процесса, корреляцией и унификацией учебных планов с Европейскими стандартами образования. В качестве реализации Концепции 12-летнего образования предлагается, как одно из решений, внедрение программы foundation (реальный 12-й класс) с упором на полиязычие и изучение основ фундаментальных наук, которые будут освоены на первом годе обучения в вузе. В таком случае, полный курс обучения подготовки бакалавров составит 5 лет (1 год программы foundation+ 4 года бакалавриата). Начиная со второго курса предлагается обучение по специализированным дисциплинам. Специализированные дисциплины должны изучаться в следующей пропорции: ½ на государственном языке, ¼ на русском языке и ¼ на английском языке для групп с казахской формой обучения. Для русскоязычных групп ¼ на госудраственном языке, ½ на русском, ¼ на английском языке. В таком случае, обучающиеся могут пройти общеобразовательный блок и усиленную языковую подготовку. Программы foundation, во-первых, позволили бы решить проблему полиязычного обучения, во-вторых, проблему перехода на 12-летнее образование и, в- третьих, будет разрешена в краткосрочной перспективе и проблема полиязычных кадров, которые будут вести учебный процесс.



Современная система образования предъявляет высокие требования к преподавателю высшей школы, качество его деятельности непосредственно связано с качеством подготовки будущих специалистов. В настоящее время ведущие преподаватели казахстанских вузов владеют иностранными языками. Так, например, в ЕНУ 115 преподавателей разных направлений повысили свою квалификацию в зарубежных университетах за последние 2 года. Вдвое вырос уровень научных публикаций преподавателей ЕНУв зарубежных рейтинговых журналах с высоким импакт-фактором, входящих в базы данных Thomson Reuters и Scopus. Это свидетельство активизации полиязычной деятельности профессорско-преподавательского состава нашего университета. Поэтому, именно преподаватели казахстанских вузов начнут подготовку полиязычных специалистов по программам foundation.

Нельзя не отметить возможности, которые дает международное сотрудничество для подготовки полиязычных кадров. Министерство образования и науки оказывает большую поддержку и в привлечении в ЕНУ известных зарубежных ученых и преподавателей. Только за один учебный год (2011-2012) 307 ведущих профессоров из 40 стран мира провели цикл дисциплин для обучающихся нашего университета. Расширение такого рода взаимодействия позволяют повысить конкурентоспособность будущих специалистов, а также улучшить качество полиязычных кадров.

Другой формой международного сотрудничества является международная стипендии Президента РК «Болашақ». Только в нашем вузе по программе «Болашак» более 70 преподавателей прошли международные стажировки в топ университетах мира за период с 2010 по 2012 годы. Сейчас в ЕНУ проводится большая работа по подготовке учебно-методического комплекса дисциплин на казахско-русско-английском языках. Планируется проведение специализированных авторских программ на иностранных языках по фундаментальным направлениям науки.

Как известно, в Казахстане начато масштабное финансирование программ внешней академической мобильности студентов казахстанских вузов. В течение академического периода они будут проходить обучение за рубежом за счет средств государства. В мировой практике Казахстан – единственное государство, обеспечивающее финансирование академической мобильности. Несомненно, что программы обучения в рамках академической мобильности студентов должны быть встроены в систему полиязычной подготовки. Это — эффективный путь подготовки полиязычных кадров, так как в программу академической мобильности вовлечены обучающиеся всех специальностей, всех региональных вузов страны.

Вузы смогли оценить информационную и техническую насыщенность зарубежных вузовских интернет-сайтов в ходе подготовительных работ к отправке студентов для обучения за рубежом в рамках академической мобильности. Следует признать, что за рубежом координацию входящей и исходящей форм мобильности давно уже взяли на себя интернет-порталы, которые проводят регистрацию на дисциплины, формирование учебных планов, выдачу соглашений об обучении, других необходимых документов.

Так, в ТарГПИ в связи с развитием программ академической мобильности начата работа по формированию соответствующего портала по образцу вузов-партнеров - Сегедского университета (Венгрия), Университета им. Томаша Бати (Чехия). Это существенным образом повлияет на повышение престижа и привлекательности высшего образования РК в глазах европейского образовательного пространства. Как видим, работа в новом для вуза направлении – поддержке внешней академической мобильности – оказала содействие в определении новых задач освоения Интернет-пространства.

Одним из эффективных путей первичной подготовки полиязычных кадров является включение в перечень базовых дисциплин типовых учебных планов таких дисциплин как «Профессионально-ориентированный иностранный язык», «Профессиональный казахский/русский». В контексте полиязычия также разработан ГОСО педагогических специальностей, предусматривающий специализацию по подготовке учителя-предметника со знанием иностранного языка.

В полиязычном процессе большая роль отведена государственному и официальному языку. В настоящее время уже практически выросло и «входит в большую жизнь» поколение казахоязычной казахской молодежи – как сельской, так и городской, - сформировавшееся уже в годы независимости (годы рождения – с середины-конца 1980-х), закончившее казахские школы, и если продолжающее обучение, то в основном на казахских отделениях вузов. Эти юноши и девушки имеют довольно серьезные социальные ожидания, связанные с языковой сферой, и вырабатывают соответствующую стратегию поведения. В отличие от поколения своих родителей, они гораздо болезненнее и активнее реагируют на тот факт, что значительная часть их сограждан не только не говорит по-казахски, но даже не понимает этот язык.

О социальных ожиданиях этого контингента молодежи в контексте языковой политики Казахстана с 1990 г. до наших дней можно сказать следующее: вне зависимости от того, насколько эти ожидания реалистичны и выполнимы на сегодняшний день, они уже есть и никуда не исчезнут. Идея становления казахского языка в качестве государственного стала достоянием общественного сознания, и уже принята всерьез значительной частью общества. Государство строго контролирует выполнение «Закона о языках». На глазах происходят кардинальные изменения расширения функций казахского языка. Русскоязычное население нашей Республики, которые в основном сосредоточены в крупных городах страны, должны не просто овладеть казахским языком, общаться и отвечать на тестовые вопросы, должны уметь думать на этом языке. (Под русскоязычным населением я имею ввиду и казахов не владеющих родным языком). Поэтому нашей сверхзадачей в этом вопросе является привлечение русскоязычного населения к изучению казахской культуры и их активное вовлечение в образовательную и культурную жизнь на государственном языке. Необходимо поддерживать жизнь казахского языка, как языка естественного национального творчества.

Реализация основных задач по полиязычному образованию в рамках Государственной программы развития образования в РК на 2011-2020 годы, как мы все понимаем, требует продуманных организационных и институциональных механизмов. Именно поэтому необходимо создание координирующего научно-методического Республиканского центра (института) развития полиязычия, задачами которого станет



    анализ языковой ситуации в учреждениях образования;

    разработка концептуальных основ полиязычного образования и подготовки полиязычных кадров;

    организация педагогического эксперимента по совершенствованию обучения на трех языках, а также распространение результатов эксперимента;

    использование электронного e-learning обучения для эффективной подготовки полиязычных кадров.

Таким координирующим Центром может стать Евразийский Национальный университет им.Л.Н.Гумилева, а среди педагогических вузов республики Таразский государственный педагогический институт. Разработанные Центром методические рекомендации по эффективному внедрению полиязычного образования и подготовке полиязычных кадров может в дальнейшем найти применение в деятельности Министерства образования и науки РК, а также использованы в системе подготовки и повышения квалификации преподавателей и руководящих работников образования через семинары и курсы повышения квалификации.

В силу многогранности и многоаспектности проблема полиязычия нуждается в том, чтобы на ней было сфокусировано внимание ученых различных научных школ. Поэтому Центр полиязычия должен быть многопрофильным. Реализация полиязычия нуждается в постоянном научном сопровождении. В этой связи, необходимо провести анализ социолингвистических и межкультурных факторов, влияющих на развитие полиязычия в РК. Это даст возможность выявить реальную ситуацию полиязычного образования с целью дальнейшей подготовки предложений и замечаний по подготовке полиязычных кадров.



Необходимо изучить передовой полиязычный опыт ведущих стран (Канада, США, Франция, Швейцария, Бельгия, Финляндия, Сингапур, Малайзия). Систематизация и обобщение мирового опыта полиязычного образования, введение в практику эффективных методов обучения по уровням образования позволит Центру полиязычия

    выработать детальные предложения по внедрению в процесс полиязычного обучения самых современных методик и технологий обучения;

    обеспечить повышение уровня профессионализма педагогов, что в свою очередь повлияет на качество подготовки полиязычных кадров;

    повысить конкурентоспособность альтернативных языковых образовательных программ.

Думаем, что необходимо всесторонне распространять и опыт казахстанских вузов для эффективной подготовки полиязычных кадров по различным направлениям, выработать единые решения и предложения.

Изучение языков в образовательной системе Казахстана имеет сложившуюся традицию: учебно-методический материал по обучению казахскому и русскому языкам как второму иностранному разрабатывается профессорско-преподавательским составом ведущих казахстанских вузов — КазНУ им.аль-Фараби, КазНПУ им. Абая, иностранных языков — КазУМОиМЯ им. Абылай хана.

Экспериментальными площадками по реализации полиязычного образования в нашей республике, как известно, являются Карагандинский государственный университет имени Е.А. Букетова и Казахский университет международных отношений и мировых языков имени Абылай хана. Международные Ассоциации по межкультурной коммуникации с пристальным интересом следят за развитием языковой политики  в РК, интересуются разрабатываемой теоретико-методологической базой.

Реалии сегодняшнего дня таковы, что мы – вузовские работники, ежедневно активно реализуем задачи реформирования системы образования. Поэтому искренне надеемся на то, что наша совместная активная деятельность воплотится в обществе, построенном конкурентоспособными полиязычными кадрами.


Литература

1. Выступления министра образования и науки РК Б.Т.Жумагулова www.edu.gov.kz

2. Aspects of multilingual aphasia / edited by Martin R. Gitterman, Mira Goral, and Loraine K. Obler. Bristol; Buffalo: Multilingual Matters, 2012.

3. Educational linguistics in practice: applying the local globally and the global locally / Edited by Francis M. Hult and Kendall A. King. Bristol ; Buffalo: Multilingual Matters, 2011.

4. Puteh Alis Education Policy for Globalization and Multicultural Society: The Malaysian Experiences. Journal of Emerging Trends in Educational Research and Policy Studies 2(5):388-394. 2011.

5. Clark J. B. Multilingualism, citizenship, and identity: voices of youth and symbolic investments in an urban, globalized world. London; New York: Continuum, 2009.

6. Global perspectives on multilingualism: unity in diversity / edited by María E. Torres-Guzmán, Joel Gómez. New York: Teachers College Press, 2009.

7. Forging multilingual spaces: integrated perspectives on majority and minority bilingual education / edited by Christine Hélot and Anne-Marie de Mejia. Bristol [England]; Buffalo, NY: Multilingual Matters, 2008.

8. Rannawerra A.M.. Sri Lanka: Science teaching in the National Languages. In prospects. Vol.3, 2008, pp.416-423

9. Сулейменова Э.Д. Полиязычие и языковой сдвиг: к характеристике языковой ситуации в Казахстане //Полилингвизм: Язык – Сознание – Культура. Международная конференция «Ахановские чтения» под эгидой МАПРЯЛ (Материалы докладов и сообщений) / Ответ.ред. Э. Д. Сулейменова. - Алматы: Қазақ университеті, 2008. – Т. 1. – С. 51-64.

10. Шаймерденова Н.Ж., Авакова Р.А. Язык и этнос. – 2-е изд., дораб. – Астана: ИД «Сарыарка», 2008. – 230 с.

11. Шаймерденов Е.Ш., Шаукенова З.К., Ракишева Б.И. Языковая ситуация в Республике Казахстан // Саясат-Policy. – 2001. - № 1 (68). – С. 22-28.

12. http://www.linee.info/;http://www.multilingualmatters.com
Түйін

Қазақстан республикасы жоғары және жоғары оқу орынан кейінгі білім беруді түбегейлі өзгертіп, білім беру үдерісіне көптілді білім беру саясатын белсенді түрде ендіруде. ТМД халықтарының бірде біреуі көптілділікті мемлекет көлемінде дамытып отырған жоқ. Қазақстандық қоғам дамуының қазіргі кезінде қостілділік біртіндеп көптілділікке ауысу үстінде. Қазақстандағы тілдік саясаттың стратегиялық маңызды міндеттерінің бірі көптілді, яғни қазақ, орыс және ағылшын тілдерін меңгеру болып табылады. Мақаланың негізгі міндеті көптілдікті оқу үрдісіне еңгізу, жаңа тұрпатты мамандарды дайындау, мемлекеттік тілдің ролін көтеру.



Кілтті сөздер: көптілділік, тшлдшк саясат, көптіл білім жүйесі
Abstract

The Republic of Kazakhstan has been implementing overall modernization of the education system and embedding a multilingualism policy into the educational process. No other country of the CIS has been developing multilingualism at the state level. At the present stage in the development of Kazakhstani society, bilingualism is gradually turning into multilingualism. One of the most important strategic goals of the language policy of Kazakhstan is the necessity of speaking several languages: Kazakh, Russian and English. The article is devoted to the problem of multilingual education in Kazakhstan and effective ways of students’ involvement in this process.



Key words: мultilingualism, multilingual policy, multilingual education

D.A.Aripbayev

AVRASYA ULUSAL ÜNİVERSİTESİ

ULUSLARARASI ILIŞKİLER FAKÜLTESİ
Hazar denizi’nin jeopolitik önemi
Anahtar kelimeler:

Orta Asya, Hazar Denizi, uluslararası hukuk, jeopolitik, jeoekonomi


Sovyetler döneminde uluslararası ekonomi-politik dengeleri bakımından uluslararası paylaşım mücadelesine sahne olmayan bölgeler, uluslararası ekonomi-politik rekabete açılınca yeni paylaşım subjeleri haline gelmişlerdir. Söz konusu bölgelerin başında Orta Asya gelmektedir. Soğuk Savaş süresince Doğu Bloğu ve SSCB içinde yer alan Orta Asya devletleri, o dönemde kapitalist ekonomi-politik alanın dışında kalıyordu. Soğuk Savaş’ın bitmesiyle uluslararası ekonomi-politik alanın büyük oyuncuları Orta Asya’da özellikle Hazar bölgesi enerji paylaşımında söz sahibi olmak istemeleri, bölgeyi çıkar çatışması alanı haline dönüştürmüştür.

Rekabete açılan bölgelerin başında Hazar gelmeketedir. Hazar sorunu birçok sorunlardan oluşmakta ve bu sorunlar büyük ölçüde jeopolitik, jeoekonomik ve uluslararası hukuki öğelerden oluşmaktadır. Bilindiği gibi, havza bölgesindeki olayların bugünkü gelişimini belirleyen temel etken bölgede büyük miktarda stratejik enerji hammadde rezervlerinin- petrol ve gaz bulunmasıdır. Hammade Hazar bölgesine jeostratejik önem yüklemektedir1.

Kazakistan ve Azerbaycan’ın başından beri Hazar meselesi konusunda çeşitli konferansların yapılması ve havza statüsü verilmesi konusunda Konvansiyonun bir an önce kabul edilmesi için aktif girişimlerde bulunmuşlardır. 1993’te Kazakistan bir anlaşma tasarısı önermiş, bu anlaşmaya göre Hazar orta çizgi yöntemiyle sektörlere bölünmeliydi [5]. Azerbaycan söz konusu projenin birçok maddesini desteklemiştir, fakat Rusya ve İran kabul etmemiştir. Türkmenistan beklemeyi tercih etmiştir. 1994’te Kazakistan tarafından anlaşma tasarısı sunuldu, buna göre BM’in 1982 Konvansiyonu’nun deniz hukuku temel alınıyor, hususen vurgu kapalı ve yarı açık denizler hakkındaki Konvansiyon’un 122.maddesine yapılmaktadır2. Kazakistan projesinde Rusya ve İran’ı tedirgin eden Konvansiyon’un 10.maddesine atıf olmuştur3. Kazakistan’ın uluslararası hukukta bu kadar aktif olması Hazar’daki partnerlerine anlaşılır geliyordu; sektörel bölünme durumunda bu ülke havzanın en büyük kısmına sahip olacaktı.

Rusya ve İran’ın stratejik çıkarlarını, onların Hazar’a başka devletlerin girmesi ve ekolojik sorunlar konusundaki endişelerini göz önünde bulundurarak Kazakistan, bu iki ülkenin bazı girişimlerini destekledi. İran, Rusya ve Kazakistan liderlerinin konuya ilişkin açıklamalarında Hazar’da sadece ona çıkısı olan ülke bandıralı gemiler yüzebilecekler denmektedir. Astana’nın resmi bildirilerine göre Kazakistan, Hazar’daki doğal kaynakların kullanımında, ayrıca çevre koruma alanında, balıkçılık ve gemicilikte Hazar havzası ülkelerinin özel çıkarlarını göz önünde bulundurmaya hazır. Kazakistan için Hazar’ın deniz ya da göl statüsü elde etmesi prensip olarak çok önemli değildir4. Kazakistan’ın tutumundaki temel etken, Hazar’ın ihtiva ettiği doğal kaynaklarını kendi sektöründe özerk ekonomik kullanım haklarıdır.

Azerbaycan’ın ilk görüşü, Hazar’ın bir çeşit “katı ayırım” biçimidir. Bakü’nün çıkış noktasını havzanın sınır gölü olması oluşturmakta ve uluslararası pratikten hareketle havza milli sektörlere ayırtılmalı, ülke sınırı orta çizgiden geçmelidir.

Rusya ilk projesinde Hazar’ın deniz değil iç göl olduğundan, kıyı ülkeleri arasında paylaştırılamaz, fakat Hazar havzası ülkeleri tarafından ortaklasa kullanılması gerektiğinden hareket etmekteydi. Projede, Hazar doğal kaynakları çalışmalarında yabacıların katılımı meselesinde özel kaygı vardı. Moskova da Hazar kıyı ülkeleri olmayan devletlerin görüşme sürecine karışmalarına kesinlikle karşı olmuştur. 1995–1997 yıllarındaki Rusya Dışişleri Bakanlığının açıklamalarına göre denizin içi ve doğal kaynakları tüm Hazar kıyı ülkelerine aittir; Hazar, Hazar kıyı ülkelerinin stratejik çıkarlar bölgesidir. Moskova’nın bu açıklamaları ile açıkça Rusya’nın öncelikle jeostratejik çıkarları gözetilmekteydi. 1991–1996 yılları arasından Çeçenistan’daki askeri hareketlerini bitimine kadar Moskova aslında yeni bağımsız devletler konusunda, büyük ihtimalle onların elverişsiz jeopolitik durumlarının ona kendi durumunu koruma ve güçlendirme imkanı verecegini varsayarak sert tutum içindeydi.

Moskova uzun süre Tahran’ın ortağıydı; fakat 1998’de Rus yaklaşımında bir dönüşüm yaşanmıştır. Rusya’nın tutumu uzun süre ikililikle tanımlanıyordu, bir taraftan Dışişleri Bakanlığı havzanın sektörel bölünmesine sert bir şekilde karsı çıkıyordu, diğer taraftan ise çeşitli Hazar konsorsiyumlarına katılan büyük Rus petrol şirketlerinin temsilcileri diplomatların pozisyonlarını tekzip ettiler. Öyle ya da böyle, Moskova kendi dış siyaset platformunu reel ekonomik duruma götürerek, Astana’nın sunduğu seçeneği kabul etti. Buna uygun ikili anlaşmalara varılmıştır. Anlaşmaların özü aslında resmi Bakü’nün yaklaşımlarını tam yansıtmasa da, Azerbaycan yine de bu tutuma eğilmektedir. Askabad pratikte sektörel ayırım prensiplerini gerçekleştirmektedir. Onun tutumu şaşkınlık uyandıran “doğrulukla” dikkat çekmektedir. Bunun anlamı, sunulan projelerin hangisi daha üstünse Türkmenistan ona katılacaktır5.

Moskova’da imzalanan Azeri-Rus “Kapaz” petrol madeni ortak çalışmaları anlaşmasından sonra Temmuz 1997’de Türkmen – Azeri ilişkilerinde gerilim yaşanmıştır. 5 Temmuz1997’de Türkmenistan Dısisleri Bakanlıgı maden yataklarının Türkmenistan’a ait olduğunu sebep göstererek bu anlaşmaya karsı çıktı6. Daha öncesinde 1997 Mayısında EİT (Ekonomik İşbirliği Teşkilatı) ülkeleri liderleri toplantısında Turkmenbaşı Azerbaycan lideriyle “sınır” bölgesindeki diğer iki maden yataklarının aidiyeti konusunda tartışmıştı. Söz konusu tartışma Hazar bölgesinde toprak ilişkilerine petrolün etkilerinin birinci büyük emsali olmuştur. Fakat bu olay gösteriyor ki, Askabad’ın esnek tutumu pratikte yine de sektörel ayırım seçeneğine meyletmektedir [4].

Şu anda sektörel ayırıma karsı çıkan tek Hazar kıyı ülkesi İran’dır. Tahran, Hazar ve kaynaklarının ortak kullanıma açık olmasında, ancak 12 millik bölgenin balıkçılık ve deniz dibindeki kaynaklar üzerinde haklarla kıyı ülkelerin kullanımına verilmesinde, havzanın ortasında kalan kısmın ise kıyı ülkelerinin ek anlaşmalarıyla kullanılmasında ısrar ediyor. İran özellikle Hazar’ın ekolojik sisteminin korunmasında durmaktadır. İran’ın Hazar statüsü projesinde ekolojik yön şeffaf çizgilerle ortaya çıkmaktadır.

Düşünülür ki, Hazar’ın hukuki meselelerinin düzenlenmesi Tahran için Hazar jeopolitiğinde stratejik anlamda öncelikli mesele değildir. Prensip olarak bu tutum anlaşılabilir, hukuki rejimin şeffaflığı ve dolayısıyla Hazar’a üçüncü devletlerin sızması İran’ın çıkarlarına uymamaktadır, Tahran ilk sırada Orta Asya ve Kafkas bölgesinde kendi rekabet imkanlarını sınamaktadır. Orta Asya ülkelerinin ve Azerbaycan’ın Hazar konusunda Konvansiyon’un bir an önce kabul edilmesi istediklerini göz önünde bulunduran İran ekonomik enstrümanları ve hukuki ayrılıkları kullanarak söz konusu bölgede kendi siyasi ve jeopolitik nüfuzunu azami ölçüde genişletmeye çalışmaktadır7.

23 Temmuz 2001’de Azeri ve İran sektörünün sekli ayırım çizgisinde İİC’nin (İran İslam Cumhuriyeti) silahlı güvenlik botlarının karıştığı ve Azerbaycan jeolojik araştırmalar gemisini engelleyen bir olay meydana gelmişti. Tahran’ın son yıllarda seklini değişen stratejilerini göz önünde tutarsak (eski Cumhurbaşkanı Hatemi’nin medeniyetler diyalogu konsepti ve aslında İİC’nin uluslararası tecritten çıkmak için çok büyük propogandist, diplomatik ve diğer faaliyetleri) bu olay bir kere daha İran için Hazar bölgesinin önem derecesini göstermektedir. Tahran’ın daha sonra askeri “gücünü” göstermesi- İran Hava güçlerinin Azerbaycan toprakları üzerinde uçması- koruma amacıyla İİC için bu problemi engelleme çabalarından dolayı olmuştur. Objektif olarak Hazar havzası dışındaki oyuncular arasından Ankara ve Washington’un sert tepkilerini çeken bu hareketler aslında onların yaklaşımlarına karsı yapılmıştı. Bu kesit, ilk olarak oyunun kuvvet mekanizmalarını pratikte deneyen Tahran’ın Hazar stratejisinin yeni daha aktif döneme geçtiğini bildirmektedir.

Yukarıda bahsedilen Azeri-Türkmen tartışmasından sonra İran-Azeri olayı, Hazar’ın sorunsuz çözülmesine engel olmaktadır. Böylece, birçok kombinasyonu deneyen bütün Hazar ülkeleri şu anda de-facto olarak, isteseler de istemeseler de Hazar’ın sektörel bölünmesini herkes kendince anlamaktadır. Kazakistan, Rusya ve Azerbaycan, orta çizgi prensibinde karar kıldılar. İran ise, her ülkeye %20’den 5 eşit kısma bölünmesi taraftarı. 12 mil kıyı bölgesine yanı sıra 25 millik şeridi ülkelerin ekonomik çıkarlarına tahsis edilmesini teklif eden Türkmenistan, aslında “üçlü”nün tutumu ile İran arasında tereddüt etmekte, aynı zamanda Azerbaycan’dan petrol ve doğalgaz boru hattına hak iddia etmektedir (Azeri versiyonu Kapaz, Türkmen versiyonu ise Serdar).

Rusya ve İran, potansiyel “büyük Hazar petrolünün” dünya pazarlarına ihracata objektif olarak ikili bakmaktadırlar. İkilinin pozisyonların taktik meselelerde ayrılmasına karsın stratejik meselelerde – bölgede üçüncü ülkelerin, yani, özellikle Washington’un, artan nüfuzunu sınırlandırmak istenmiştir. Teorik olarak, İran pozisyonunun kabul edilmesi durumunda Moskova ve Tahran, Hazar hammaddelerinin önemli kısmının kullanımına erişimleri olurdu ve böylece bölgede jeoeonomik ve jeostratejik konumlarını güçlendirebilirdi. Kıyaslanamayacak kadar büyük ekonomik potansiyele ve enerji kaynaklarını işleme deneyimine sahip olan Rusya ve İran, Hazar’ın diğer ülkelerinden daha erken zamanda gölün altındakileri işleyebilecek kapasiteye sahiptir.

Kazakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan için Hazar’ın milli sektörlere paylaştırılması, sahil kıyısına sahip olmaktan yakın gelecekte somut getiriler sunmaktadır. Bu ülkelerin öz sermayeleri ve modern teknolojileri yoktur, bundan dolayı onlar çalımlara diğer ülkeleri, özellikle ABD basta olmak üzere batılı ülkeleri, katmak istemektedirler. Söz konusu strateji, güç dengesi oluşturma ve bağımlılık faktörlerinin azaltılmasında doğal eğilimdir.

Moskova ve Astana arasındaki anlaşmalara gelince, Rusya ve Kazakistan’ın Hazar’da modifiye edilmiş orta çizgi çekilmesi konusundaki ön anlaşmaları daha pratiğe geçirilmeli ki, bunu gerçekleştirmek oldukça zordur, çünkü deniz dibinde özel ekonomik bölge sınırlarının çizilmesi doğal zorluklara bağlıdır. İleride daha, diğer Hazar kıyısı ülkeleri ile anlaşmak gerekmektedir. Belli ki, Bakü, Hazar havzasında uluslararası ilişkilerin düzenlemelerinin harfiyyen yerine getirilmesi konusunda ısrar edecektir. Azerbaycan, Hazar’ın mineral kaynaklarının ilk ve aktif işleticilerinden biridir ve onun için denizin işlenmesinin nispeten “şeffaf” rejimi en az istediği şeydir.

Post-Sovyet Orta Asya ülkeleri için, bölge ulaşım altyapısının eski SSCB ulaşım ağı ile sıkı bir şekilde bağlantılı olduğu için, nakliye yolları sorunu en zayıf noktalardan biridir. Bölgenin ana ulaşım yolları, iletişim hatları ve diğer komünikasyonlar, galiba, doğrudan toprak sorunları ve çatışmalar ile bağlantılı olamaz. Sınırı geçen iletişim hattının sahipliği meselesi, bir ülke için kendi sınırları ile sınırlıdır. Devlet sınırlarından geçen yolların, doğal gaz ve petrol borularının değişik kısımları hangi ülkenin topraklarındaysa hukuki olarak o ülkeye aittir. Sözüm ona “ulaşım koridorları”, transit nakliyeler, devlet sularının geçilmesi ve diğer meseleler ikili, çok taraflı ve uluslararası anlaşmalarla düzenlenmektedir. Diğer bir soru, toprak, kanal, demir veya karayolunun kiralanmasının şu anda geçerli olan uluslararası pratiğini ilgilendirmektedir8. Modern dünyada ulaşım yolları için mücadele büyük ölçüde “jeopolitik oyun” alanında yapılmaktadır. Toprak sorunları ulaşım yolları mücadelesi ile ortaya çıksa bile bu doğrudan ilgili değildir.

Orta Asya ve Hazar bölgesinde ana ulaşım yolları şu anda sıklıkla yeni bağımsız devletleri etkileme enstrümanı olmaktadır. Bölge devletlerinin deniz ulaşımına doğrudan çıkışlarının olmamasını kullanarak, dış oyuncular, uluslararası iliksiler alanında manipule etmek için kendi transit imkanlarını kullanmak istemektedirler. Transit yollarının seçimi büyük ölçüde Hazar havzası ülkelerinin reel enerji kaynaklarının rezervleri ile bağlantılıdır. Kazak petrolü rezervlerine gelince, onun kaynakları tespit etmek oldukça zordur, çünkü onun büyük bir kısmı Hazar denizi kayalıklarında toplanmıştır. Hükümet ve yerel uzmanların saptamasına göre, Kazakistan’da toplam petrol ve doğalgaz rezervleri 23 milyar tondur, bunun 13 milyar tonu Hazar kayalıklarında toplanmıştır. Tespit edilmiş rezervlerin mevcudiyeti ülkeyi dünyada 13. sıraya çıkarmaktadır. Elde etme miktarı açısından ise ancak 26. sıradadır. En iyimser tahminlerle ülkenin kaynak potansiyeli yıllık 120-140 milyon ton petrol çıkarımını mümkün kılmaktadır. Kazakistan, BDT’de Rusya’dan sonra en büyük ikinci ve Orta Asya ülkeleri arasında birinci petrol üreticisidir. Batılı uzmanların değerlendirmelerine göre Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan 100 milyar varil petrole sahiptir ki, bu durum Hazar havzasını Körfez ve Sibirya’dan sonra global ekonominin üçüncü büyük petrol rezervuarı yapmaktadır [1]. Bugün, yabancı sermaye, Kazakistan’ın hammadde yatakları islemesi, arama keşif çalışmaları, rafine fabrikalarının yeniden yapılandırılması, petrol ve doğalgaz nakliyesi ile ilgili 27 büyük ölçekli projelerinde çekilmiştir. Sektörde 19 ortak kuruluşlar oluşturulmuştur. Petrol ve dogal gaz sanayisinde ortak yabancı yatırımlar 1996 yılı itibariyle 1.88 milyar $ (ABD)dır. Halihazırda yabancıların katılımıyla yürütülmekte olan projelere potansiyel yatırım 40 milyar $(ABD)’dan fazla olarak hesaplanmaktadır [2].

Yine de, dünyanın bütün önde gelen petrol ihracatçılarını etkileyen aşırı üretim krizi, Kazak petrol ve doğalgaz kompleksi için ağır darbe olmuştur. 1997’de Kazakistan, Milli İstatistik Ajansı verilerine göre, ülke için önemli sayılacak üretim miktarına ulaşmıştır – yaklaşık 25 milyon ton petrol. OPEC’in Kazakistan’a baskı yapmaya çalışmamasına rağmen, 1998’de petrol şirketleri petrol miktarını azaltmak zorunda kalmışlardır. Oluşan durum Kazak petrol ihracatçılarının büyük ölçüde zayıf teknolojik temele ve yüksek maliyetlere bağlı rekabet yeteneğinin düşük olduğunu açıkça göstermiştir. Kriz aynı zamanda, yüksek teknoloji kullanan birkaç yabancı kuruluş dışında (nispeten olumlu örnek –Shevron), ülkenin petrol ve doğalgaz kompleksinde üretim kuruluşlarının büyük çoğunluğu aslında çok eskimiştir. Yabancı şirketlerin çoğunluğu, yönettikleri kuruluşların üretim altyapısının kalite düzeyini yükseltmede etkili olamamışlar, mevcut donanımı isletmeye yöneltmişlerdir. Genel olarak dünya konjoktürü BDT’nin bağımsızlık yolunun başlangıcından beri uygundu. Irak ve Lübnan’ın batıyla çatışması, İran’ın Washington ile gergin ilişkilerde olması, Yakın ve Ortadoğu’nun diğer bölgelerindeki çatışmalar, gelişmiş sanayi ülkelerini değişik enerji kaynakları rezervleri ve onları nakliye yolları arayışına itmektedir.



Petrol boru hatları hakkındaki haberlerin yanında petrolün piyasa değerleri ve üretim miktarları, yeni anlaşmaların imzalanması vs ile ilgili bilgiler flaş haber olmuştur ve yeni Hazar havzası ülkeleri kamuoyu söz konusu mesele ile yakından ilgilenmektedir. Dünya petrol fiyatlarının ani artısını göz önüne alarak, gelişmiş ülkelerin, yeni petrol ihracatçılarının (YPİ) dünya piyasalarına sunmayı planladıkları enerji kaynakları miktarını tüketemeyecekleri çıkarımını yapabiliriz. Amerikan enerji ajansına göre 2015 yılına doğru petrol tüketimi %50 artacaktır. Birçok Avrupalı uzmana göre, “Arap petrolüne alternatif olarak Hazar denizi hammaddesi Avrupa için büyük önem taşır, fakat bu, Kuzey Denizi’nden elde edilen petrol miktarı azalınca ve Eski Kıta’nın ihracatı artırması gerektiği 2010 yılına doğru olur. Ama, bunun gerçekleşmesi için, o zamana kadar Körfez ülkelerinden, dahası Rusya’dan bağımsız nakliye ulaşım yolları kurulmuş olmalıdır”9. Fakat, hiç kimse yeni Hazar enerji ihracatçılarına, oluşmakta olan nis talebin aslan payını onların malı olacağını garanti edemez10. Kazakistan, Hazar kayalıklarındaki petrol çıkarma çalışmalarında basta gelenlerden biridir ve su anda ülkenin en önemli meselelerinden biri enerji kaynaklarının tüketici piyasasına ulaşım hatlarıdır. Boru hatlarının tespiti hususunda su ya da bu projeye onay vermeden önce, Ortadoğu, Rusya, ABD, batılı ülkeler hatta son zamanlarda Uzakdoğu ülkelerinin de çeşitli çıkarlarını ve tezatlarını göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Hazar havzasındaki her oyuncu, stratejik figürleri konumlandırmada rakibini geçmeye çalışarak, kendi oldukça karmaşık jeopolitik kombinasyonunu oluşturmaya çalışmaktadır. Rusya’nın, Orta Asya bölgesine ve Kazakistan’a etkisi su anda oldukça güçlü, ve bunun nedenlerinden biri de bölgenin nakliye bakımından hala Rus ulaşım yolları ağına bağlı olmasıdır. Hazar petrolünün nakliyesi projelerinin zikzakları yeterince açıktır, ve su anda iktisadi fayda mı jeopolitik çıkar mı olduğunu bilmek büyük ölçüde zordur. Türk proje planlamacıları, rakiplerinin karsı argüman getirmelerine karsın, her seferinde proje maliyetini düşürmektedirler. 1997–1998 yıllarında dünya petrol fiyatlarının düşüşü Amerikan yönetimini, batılı ÇPS arasında söz konusu projedeki reklam giderlerini kısmak zorunda bıraktı. 1999’da ters süreç başladı- bu projeyi destekleyen yeni lobi faaliyetlerini. Belli ki, ne kısa ne de uzun vadede Hazar petrolünün çıkarılması ve taşınması dünya siyasetinin etkisinden kurtulamayacaktır.

Batılı şirketlerin teklif ettiği ve Washington’un lobi desteği sağladığı neredeyse bütün büyük boru hatları döşeme projeleri Astana, Baku ve Aşkabat’ta desteklenmektedir. Aslında, topografik koşulları, ekonomik maliyetleri ve en önemlisi jeopolitik gerçekleri dikkate alırsak, fazla seçenek yoktur. Batılı şirketlerin sunduğu potansiyel büyük boru hatlarının yönleri, genelde Rusya ve İran topraklarını es geçmektedir. Yine de, Hazar Boru hattı Konsorsiyumu (HBK) Tengiz-Novorossiysk Ekim 2001’de faaliyete sokuldu. HBK’da aslan payı Rusya ve Rus petrol şirketlerinindir11. Bu şekilde, Moskova boru hattı üzerinde stratejik kontrolü elinde bulundurmaktadır. Bu durum, belli ki, ne Hazar ihracatçılarına ne de Washington’a güvenlik garantisi vermektedir. Hazar konsorsiyumları katılımcıları arasında mevcut olan belirgin tezatlara rağmen, birçok kilit nokta konusunda Washington, Ankara, Astana, Bakü ve Aşkabat’ın tutumlarını birbirine yakındır. Bunu büyük ölçüde etkileyen, büyük hazar petrolünü taşımak isteyen aday ülkelerin coğrafyası gittikçe genişlemekte olmasıdır. Petrol ihracatından büyük finansal getiri elde etme planlarını sadece mineral hammaddenin ihracatçıları değil, aynı zamanda hammadde üreticisi ve tüketicisi arasında bir çeşit köprü oluşturan ülke grupları (transit ülkeler) da kurmaktadır. “Büyük oyunun” ikinci devresi, transit ülke gruplarının jeopolitik konumlandırmaları üzerinde oynanmaktadır. Öyle ya da böyle, yukarıda bahsi geçen büyük oyuncuların dışında, Hazar petrol jeopolitiği etki alanına değişik şekillerde Gürcistan, Ermenistan, Türkiye, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Afganistan, Pakistan çekilmektedir. Bütün bu ülkeler büyük miktardaki hidrokarbonun nakliyesine adaydır. Nakliye jeopolitiğinde, oluşabilecek ulaşım ağlarındaki güvenlik ortaklığı sistemlerine özellikle onların tutuları büyük etkisini göstereceği düşünülmektedir. Batı Kazakistan’dan Baku’ye Hazar altından petrol boru hattı döşenmesi projesi görüşülmektedir. Kasım 1997’deki Cumhurbaşkanı Nazarbaev’in ABD ziyareti sırasında söz konusu proje ve aynı zamanda Baku-Ceyhan projesi desteklenmiştir. Bununla ilgili olarak, Baku-Ceyhan petrol boru hattının siyasi çıkış yolunun Azerbaycan ve Kazakistan’ın tutumlarının yaklaşması durumunda artacağı yolundaki düşünceye katılabiliriz. Amerikalı lider ise, “Hazar denizi statüsü konusunda Kazakistan’ın tutumu bizim de tutumumuzdur” diye beyan etmiştir. Esasında, iki ülke arasında karşılıklı taviz verme gerçekleşmiştir12. Beyaz Saray’ın desteklediği “Türk güzergahları” birçok AB ülkesini tatmin etmeyebilir. Birçok AB ülkesi Türkiye’yi henüz kendi aralarında görmek istemiyor ve Ankara’nın, enerji kaynakları nakliyesi ile Avrupa işlerine katılarak pozisyonlarını güçlendirmesi, bu ülkeler tarafından ters karşılanabilir. Gürcistan, Moldova’ya, Ukrayna ve Azerbaycan’ bir araya getiren GUAM örgütünü kurulması büyük ölçüde nakliye meselelerini çözmeye yöneliktir. Bilindiği gibi bu örgüt kurulduğundan beri Rusya’nın bu eski SSCB bölgeleri üzerindeki jeopolitik nüfuzun kırılmasına yönelikti. Bu örgüt sadece ekonomik anlam taşımamakta, katılımcıların büyük siyasi hedefleri onu sıkı tutmaktadır. Grubun bütün üye ülkeleri BDT ve kurumlarının etkisizliğinden dolayı memnuniyetsizliklerini bildirmektedir. Söz konusu ülkeler, Moskova’nın nüfuz enstrumanları olarak gördüğü bazı BDT kurumlarından uzak durmaya çalışmaktadır. Buna örnek Özbekistan’ın BDT ülkeleri Kolektif Güvenlik Anlaşması’ndan çıkmış olması ve Azerbaycan’ın da üyeliğini askıya almış olmasıdır. Daha da ötesi, 1999 yazında GUAM üye ülkeleri Savunma Bakanları bir araya gelerek nakliye ağının güvenliğini ortaklasa sagama meselesini görüşmüşlerdir. Bu örgütün hedefleri, AB ve NATO’nun destek verdikleri Batı projesi Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaşım Koridoru (TRACECA) ile büyük ölçüde örtüşmektedir. Kilit noktasını petrol boru hatlarının oluşturduğu trans-Avrasya ulaşım ağına büyük ilgi gösteren Beyaz Saray da benzer jeosratejik hedeflerin peşindedir. 1999 basında ABD Kongresi’nde Washington’un Kafkasya, Orta Asya ve Hazar havzası bölgelerindeki hedefler kompleksini içeren “İpek yolu Hakkında” özel kanun kabul edilmişti. Enerji kaynaklarına ulaşım Beyaz Saray’ın yegane stratejik hedefi değildir. Enerji kaynaklarından doğacak temettüler, SSCB dağılmadan önce ABD için tamamen kapalı olan Avrasya’nın uzak iç bölgelerindeki jeostratejik dinamikleri yönetme aracı olarak kullanılmaktadır. Amerikalı jeopolitik Zbigniew Brzezinski bütün Avrasya’yı ifade ettiği Büyük Satranç Tahtası kitabında Amerikan stratejisini açıkça göstermiştir. Orta Asya, Kafkas, onlara sınırı olan Rusya toprakları, Yakın ve Ortadoğu ülkeleri Amerikan analistine göre “Avrasya Balkanları”dır ve bu geniş coğrafyaya nüfuz etmek global denetimin anahtarıdır. Burada en önemlilerinden biri Hazar bölgesidir. “Barış adına işbirliği” programı, NATO’nun yeni Doğu Avrupa üyelerinin GUAM’a olan ilgileri, periyodik olarak ortaya çıkan NATO barış birliklerinin Azerbaycan Hazarı’nda konumlandırılması bir bütün olan maksatlı stratejinin-bu geniş coğrafyanın global yapıya askeri ve siyasi olarak yeniden yönlendirilmesi ve ekonomik entegrasyonu zincirleridir.

Petrol faktörünü yeni post-Sovyet devletlerinin kendi bağımsızlıklarını güçlendirme isteklerini kullanarak, ustalıkla değişik yaklaşımları kombine ederek Washington emin adımlarla kendi hedefleri doğrultusunda ilerlemektedir. Bu geniş coğrafyanın etnik çeşitliliği potansiyel bölgesel ve uluslararası çatışmaların, ayrıkçılığın ve irredentizmin tetikleyicisi olacak niteliktedir. Öyle ya da böyle, Kürt ve Çeçen ayrılıkçılığı, Abhazya ve Daglık Karabag sorunu, Afganistan’da uzayan iç savasın petrole bakan yönleri vardır, bu da bir kere daha yeni ihracatçıların bağımsız petrol politikalarının göreceliğini ispatlamaktadır. Değişik petrol boru hatlarının söz konusu sorunlu bölgelerin topraklarında kurulması planlanmaktadır. “Avrasya Balkanları” denmesinin bir diğer nedeni de hem ülkeler arası hem de bölgede bulunan etnikler arası büyük düzeydeki uzlaşmazlıklardır. Ayrıca buradaki sorun, dış devletlerin, bölgesel ve etnik sorunları yönetme yetenekleri olduğu kuruntusu oluşabilir. Perspektifte ise bu süreçlerin kontrolünün kaybedilmesi ancak büyük ulaşım ağlarının çoğunluğunun hidrokarbon çiftliklerinden bloke edilmesini getirebilir13. Gerçekten de, Beyaz Saray’ın tutumu- İran üzerinden herhangi bir büyük nakliye yolundan kaçınmak- çok serttir. Tahran ise, Hazar petrolünün nakliyesi konusunda birçok değişik seçenek sunmaktadır. Söyle bir seçenek vardı: Hazar petrolünün belirli bir miktarı İran’ın kuzey limanlarında kabul ediliyor ve lokal fabrikalarda isleniyor, buna karsın aynı miktardaki petrol Basra körfezindeki limanlardan ihracatçıya verilecektir. Aslına bakılırsa Kazakistan bu şekilde hareket etmektedir, fakat İran; Hazar’da elde edilmesi planlanan potansiyel ihraç hidrokarbon miktarını sağlamakta yetersizdir. Wahington’un İran güzergahına olan tutumu değişse bile, İran’ın ihraç hattının kurulmasında aktif rol alacağını düşünmek için elimizde bir şey yok. Tahran, İran ve Azerbaycan arasındaki nakliye akımını büyütmek ve geliştirmek için acele etmiyor. Bu tür karşılıklı duhuller, Tahran’a göre, büyük ihtimalle zamanla Güney Azerbaycan’da ayrılıkçı eğilimlerin artmasına neden olabilir. Yine de, düşünülür ki, yeni bağımsız devletler için dünya pazarlarına ulaşmada İran perspektifte en önemli kapılardan birisidir. Bir diğer önemli güzergah Batı Kazakistan-Batı Çin boru hattı da benzer sorunlarla karsı karsıyadır. Dev petrol hattı inşaatının müthiş planı başlangıçta birçok uzmanlar tarafından kuşkuyla karşılanıyordu. Eylül 1997’de Çin Milli Petrol Şirketi ve Kazakistan’ın hükümet uzmanları tarafından imzalanan anlaşmadan sonra iki sene boyuca projenin teknik ekspertizleri gerçekleştirildi. 1999 ortalarına dogru Çin tarafı projenin kısa vadede ekonomik olarak rantabl olmadığına karar verdi. Bir taraftan Asya krizinin bu kararı etkilemiş olması muhtemel. Diğer taraftan ise, petrol hatlarının geçeceği topraklarda, özellikle de Çin’in kendisinde, güvenlik ve istikrarın sağlanamamış olmasıdır. Petrol hattının, Sincan’ın bağımsızlığı taraftarlarının elinde Pekin ile mücadelede siyasi enstrüman ve oldukça etkili araç olarak kullanılması da ihtimal dahilindedir. 1995’ten beri geliştirilmekte olan bir diğer potansiyel büyük Orta Asya- Hint okyanusu güzergahının faaliyete geçirilmesi, Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Niyazov ve Pakistan eski Başbakanı Benazir Bhutto tarafından imzalanması gününden itibaren, gittikçe uzamaktadır. Bilindiği gibi, petrol hattı üç ülke topraklarından geçecekti- Türkmenistan, Afganistan ve Pakistan. Afganistan’daki askeri harekatların petrol ile bağlantısı artık herkes tarafından bilinmektedir; sorun başkadır. Acaba, gelecekteki Afganistan hükümeti uluslararası ulaşım ağının güvenliğini sağlayabilecek mi? Sorunun etnik boyuta indirgenmesi [3] ve ülkenin sürekli jeopolitik bölünmesi merkez hükümetin dayanaklığını belirli perspektifte geçici kılmaktadır. En iyi ihtimalle konfederatif prensipler üzerinde istikrarsız barış sağlanabilir. Bu durumda, petrol boru hatları konusunda anlasan taraflar sayısı artacaktır. Buna ihtiyaç olacaksa bile, büyük ihtimalle kısa vadede bile değil. Bu örnek, çatışmaları yönetmenin ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kere daha ispat etmektedir. Görünen o ki, Hazar havzası ülkeleri inşaatı bitmemiş ya da bloke edilmiş petrol boru hatları ağı ve “etnik mayınlar ve kapanlar” kuşağı perspektifleri ile ilgilenmezlik edemezler. Küçük devletler daha çok jeopolitik yönlendirmenin araçları olarak ortaya çıkmakta, sorumluluğun büyük kısmını ise büyük devletler taşımaktadır – ABD, Rusya, İran, Çin vs.

Diyebiliriz ki, farklı olayların gelişme ihtimallerini hesaba katan çok seçenekli planlar henüz geliştirilmemiş ve petrol, global ekonominin ve siyasetin en büyük faktörü olarak, 21.yy. da etkili jeopolitik araç olarak kalacaktır. Burada en öncelikli meselelerden biri, bölgenin bütün devletlerinin dünya deniz yollarına direk çıkışlarının olmamasından yola çıkarsak, uluslararası nakliye ve komünikasyon ağlarının azami çeşitlendirilmesi stratejisidir. Nakliye ve komünikasyon alanında entegrasyon, düşünülür ki, ilgili oyuncuların bölge devletlerine jeopolitik baskı olanaklarını ortadan kaldırmasa bile büyük ölçüde azaltacaktır. Bu strateji, Hazar’ın hukuki statüsü ve bütün bölge için Aral denizi felaketinin sonuçlarını yumuşatma gibi iki büyük bölgesel meselelerin sonuçlanmasına ortak tesir etme olanakları ile sıkı bir şekilde örtüşmektedir. Siyasi açıdan bu faktörler Orta Asya devletlerini ayırt etse bile, yine de her iki havza Araştırmacıya göre Orta Asya devletlerinin önemli doğal (coğrafi) bütünleştiricisidir.


Каталог:repository -> repository2013
repository2013 -> Б. Ж. Абжаппарова
repository2013 -> Н. У. Шаяхметов, тарих ғылымдарының докторы
repository2013 -> Н. гумилева ministry of education and science of kazakhstan
repository2013 -> Семинар-кеңестің материалдары Астана: «Алсем-Астана»
repository2013 -> Әбдікәрім Т. М. Л. Н. Гумилев атындағы Еуразия ұлттық университі (Қазақстан)


жүктеу/скачать 5,75 Mb.


Достарыңызбен бөлісу:

Sosyal Bilimler Dergisi_12.sayi

Epic of Manas Monument as a Symbolic Means of Communication (Analysis of Bishkek Manas Monuments) Abstract: Governments use monuments to communicate to society. Therefore monuments can be regarded as means of providing messages to the public and communicating between power and society. In these messages, there is an ideological content, as well as common emphasis on social reconciliation. The study aims to show which ideological items are usedin the process of transforming into monumentthe Manas epic, which has an important place in Turkish history, as a symbolic means of expression. In this respect, issues such as Manas epic, ideological relationship status, Monument and ideology constitute the conceptual framework of the study. For the symbolic and ideological analysis of the monuments, Barthes' semiotical analysis method is used in the study focusing on two monuments of the Soviet and Independence periods in Bishkek, Kyrgyzstan. The most obvious common point of the monuments being analyzed is that they are the same in terms of the topic. Monuments dealing with the Kyrgyz heroine, Manas, were built in two different political regimes. Although it is the same in terms of its subjects, it has been determined that the monuments reflect the ideologies of their periods in the ideological perspective. Therefore, the Manas monument built during the Soviet era reflected the Soviet Ideology, while the Manas monument built during the period of independence is in harmony with the ideology of the era of independence. The icons and symbols used in these ideological meanings constitute the main framework of the study. Keywords: Manas, Symbolic Monument, Ideology, USSR, Kyrgyzstan

Folklor Akademi Dergisi, Cilt 4 - Sayı 2, 2021

Bu çalışmanın amacı, Türk sözlü anlatı geleneği içerisinde yer alan yabancılığa dair imajları biçimlendiren stereotiplerin, Türk toplumunun tarihin farklı dönemlerinde kendini tanımlamak için kullandığı kimlikleri içselleştirmesinde ne tarz işlevler taşıdıklarını ortaya koymaktır. Kimliğin de tıpkı kültürün geneli gibi etkileşime dayalı bir yapısının olduğu varsayımından hareketle, sanatsal bir iletişim boyutu da olan folklorun söz konusu etkileşimleri yansıtma gücü açısından, edebiyat gelenekleri ve medyadan daha değerli bir malzeme olduğu düşünülerek ve halk bilimi disiplininin tarihsel süreç içerisinde benimsemiş olduğu epistemolojik tavır göz önünde tutularak kimliğe dair geleneğin ne dediğine eğilmek hedeflenmektedir. Araştırma kapsamında mit, efsane, menkıbe, masal, destan, halk hikâyesi ve fıkra türleri içerisinden belirlenen örnekler, araştırmacıların sahadan derleyerek metinleştirdikleri ürünlerden seçilmiştir. Bu kapsamda XIX. asırdan bu yana konuya eğilen araştırmacıların tekrar tekrar anlattıkları ve sayısı belirsiz olan mitler, 1953 efsane, tip kataloğundan konu dağılımlarına göre seçilen 52 masal, 7 destan, üç menakıpnâme, 14 halk hikâyesi ve 1111 fıkra ele alınıp değerlendirilmiştir. Çalışmada, temeli kimlik araştırmalarınca oluşturulmuş öğretilere dayandırılan bir yorumbilgisi (hermeneutik) yaklaşımı kullanılarak söz konusu stereotipler dört açıdan anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Bunlar sırasıyla beden, mekân, ahlaki nitelikler ve berikine bakış şeklindedir. Böylelikle metinleri üreten kitlenin kendi kimliğinin ne olduğuna dair doğrudan ya da dolaylı fikirlerine ulaşılmıştır. İlki tür kavramı, ikincisi de kimlik bilincinin kronolojik dönüşümü olmak üzere araştırmada elde edilen bulguların kompozisyon hâline getirilmesinde iki veçheden yararlanılmıştır. İlksel türler olan mit ve efsanelerde yer alan insan dışı varlıklara dair stereotipler araştırmanın ilk bölümünün konusunu oluştururken; görece daha girift türler olan masal, menakıpnâme, destan ve halk hikâyeleri ise toplumsal kimliklere dair stereotiplerle bağdaştırılarak eserin ikinci bölümünde incelenmiştir. Araştırmanın ikinci bölümünde masal ile sınıfsal kimlik; menakıpnâmeler ile dinsel kimlik; destan ve halk hikâyeleri ile de ulusal kimlik bilinçleri arasında bağlantılar kurulmuştur. “İnsan”, “Müslüman”, “köylü” ve “Türk” olarak kendini gösteren “biz” kümesinin tanımlanmasında kullanılan kimliklerin karşısına konumlandırılan “insan dışı varlık”, “gayrimüslim”, “aristokrat” ve “azınlık” imajlarına dair stereotiplerin üretilmesinin altında yatan temel sebebin, karşıt kümeleri dizayn etmekten ziyade “biz” kümesinin düzenlenmesi olduğu görülmüştür. İlkel dönemlere ait olan demonik imajlardan azınlık imajlarına uzanan süreçteki dönüşüm görülmeye çalışılırken benzer stereotiplerin farklı dönemlerdeki yabancı imajlarının tasarlanmasında kullanılmış olmasıyla karşılaşılması, sabit yapılar şeklinde varlığını koruyan folklorun farklı dönemlerdeki işlevli kullanışlılığını göstermektedir. Bunun yanında toplumsal kimliklerin içselleştirilmelerinde birbirinden ayrılan kavrayışlar da elde edilen bulgular arasındadır. Sonuç olarak kimlik tartışmalarının çözüme kavuşturulmasında folklorun bu işlevli kullanışlılığından faydalanmanın yerinde olacağı görülmüştür.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası