Buzdolabında Olması Gerekenler Listesi

Buzdolabınızın her zaman % 30&#;unun boş veya % 70&#;ini dolu olması gerektiğini belirtiyor. Bunun olması için buzdolabının ne sıklıkta temizlenmesinden bozulabilecek gıdaların ne şekilde depolanması gerektiğine kadar birçok bilgiyle bizi aydınlatıyor.

Buzdolabınızın temizliği içerde bulunan havanın serbestçe dolaşmasını sağlar, bu da sıcaklığın sabit kalmasına ve cihazın daha uzun süre dayanıklı olması anlamına gelir Son olarak, buzdolabının temiz ve düzenli olması insanı sakinleştiricidir.

1 )Buzdolabınız için en uygun sıcaklık nedir?

1C ile 4C arasında: Buzdolabınız doluysa buzdolabınızın sıcaklığını biraz daha düşürebilirsiniz. Buzdolabınızda buz 5 mm&#;den daha kalın olduğunda bir buzdolabınızı boşaltıp fişini çekip buzu çözün, buzlanma olmasa bile yılda yaklaşık bir kez buzdolabınızı boşaltıp temizlemek hava sirkülasyonunun kolaylaştırır.

2) Buzdolabınızı ne sıklıkla ve ne ile temizlemelisiniz?

Buzdolabınızda bir şey döküldüğünde hemen temizleyin. Buzdolabınızın kollarını günlük olarak ve kapısını haftada bir kez silin. Buzdolabınızdaki raflarda ve kapağında eksik veya eski olmayan herhangi bir şey olup olmadığını kontrol edin. Her üç ayda bir, her şeyi boşaltın, tüm çıkarılabilir parçaları (raflar, çekmeceler) çıkarın ve sıcak suyla ve az miktarda bulaşık deterjanıyla (gıdaya zarar vermeyen kimyasal temizleyicilerle) silin. Buzdolabında yiyeceklerin kutularını açık tutmayınız.

3) Eğer buzdolabınızın derinlemesine temizlenmesine ihtiyacınız varsa?

İnatçı lekelerden kurtulmak için diş fırçası ve suyla karıştırılmış karbonatı kullanın.

4) Buzdolabınızda ne olmamalı?

Çoğu meyve (domates ve salatalık dâhil) oda sıcaklığında tutulmalıdır ve besinler güneşten uzak tutulmalıdır. Özellikle olgunlaştırılması gerekenler( avokado, muz); oda sıcaklığında tutulmalıdır.

Açılmış teneke kutulardaki besinleri kapakları yoksa saklamayın.

Sıcak yiyecekleri buzdolabında saklamayın: kontaminasyonu önlemek ve buzdolabı sıcaklığını artırmamak için tamamen soğumasını bekleyin. “Son kullanım” tarihini geçen veya “bir kez açılmış” zaman dilimi içinde bitmemiş ürünler çöpe atın.

5) Gıdaları nasıl muhafaza etmeliyiz?

Olgunlaşmış meyve, narenciye, tüm meyveler, süt, yoğurt, et, balık ve yumurtalar sabit sıcaklıkta tutulmalıdır, Bu nedenle onları soğutulmuş halde satın aldıysanız, bu şekilde tutmalısınız. Yukarıdakilerin dışında tüm sebzeler, kalan yemeklerinizi (soğudukları anda) ve yemeye hazır şarküteri ürünlerini buzdolabında saklayınız. Açık turşular ve reçeller, hardal, şurup gibi, serin bir dolapta saklanabilir, ancak kavanozdaki talimatları okuyup ve orda belirtilen talimatlara göre saklama koşullarında değerlendiriniz. Açılmış kırmızı şarap bile buzdolabına girmeli.

6) Buzdolabınızda neyi nereye yerleştirmeliyiz?

Üst raf: Pişirme gerektirmeyen gıdalar (dilimlenmiş et, şarküteri ürünleri, tortilla vb.) ve bitmemiş kapağı kapatılmış herhangi bir teneke kutu.

Orta raf: Tüm süt ve süt ürünleri ve yumurtalar bu bölümde saklanmalı. Buzdolabı kapağında şişeler ve yumurtalıklar olsa bile bu gıdalar orta raf da saklanmalı.

Alt raf: Et ve balık.

Sebze çekmeceleri: Meyve, sebze, yapraklar, otlar. Marul ve diğer yeşillikler (yıkanmış, iyice kurutulmuş, kâğıt havluya sarılmış) kendi kabına veya kendi sebze çekmecesine gider. Tüm yumuşak taze otları (fesleğen hariç) bir buket gibi saklayın, yıkayın ve az miktarda su olan cam kavanozda saklayın.

Kapı rafları: meyve suları, çeşniler, vs. en uzun raf ömrüne sahip şeyler için en uygun yerdir.

7) Birlikte mi yoksa her zaman ayrı mı saklanmalı?

Temel kural, benzer ürünleri aynı şekilde depolamaktır: Etle et ve balıkla balık; sebze ve meyveleri ayrı sebze çekmecelerinde (iki karışımı karıştırmak, etkileşime neden olur; meyve, sebzeyi bozar); Otlar ve yeşil yapraklar buzdolabının buz gibi soğukluğundan uzaklaşmalı.

8) Raf organizasyonu için ipuçları

Raflarınızı buzdolabınıza yerleştireceğiniz ürünlerin uzunluklarına göre ayarlayın. Buzdolabınızın derinliğini kullanmak için düz uzun kaplar kullanın; yükseklik sırasına göre istifleyebileceğiniz kapaklı kaplar kullanın; kısa şeylerin arkasına uzun şeyler koymak gibi görülebilir şekilde düzenleyin Cam görünürlük, hijyen ve sürdürülebilirlik için en iyisidir. Sıkıca kapanan kapakları olan kaplar alın. Satın alma tarihiyle birlikte açılmış olan gıdaları ürünü açtığınız günün tarihini belirterek etiketleyin.

9) Buzdolabı kokularıyla başa çıkma önerileri:

İyi kapatılmış bir cam kap en iyisidir. Ayrıca, alt rafta açık bir karbonat kutusu bulundurun veya sebze çekmecenizin altına biraz karbonat serpin ve üzerini kâğıt havluyla örtün. (Her üç ayda bir karbonatınızı değiştirin.)

10) Buzdolabınızı ortak kullanıyorsanız nelere dikkat etmelisiniz?

Paylaşılan buzdolaplarını donanımın izin verdiği kadar simetrik tutmasını önerir, bu nedenle, eğer siz iki arkadaş ya da iş yerinde buzdolabını ortak kullanıyorsanız buzdolabını bölümlendirebilirsiniz. Ortak kullanacağınız gıdaları bir yere koyabilirsiniz. Kendiniz için aldığınız ürünleri ortak tüketim için olanlardan ayrı bir yere opak torbaya koyabilirsiniz.

Derin dondurucular, besinlerin daha fazla taze kalmasına olanak sunan, oldukça yarar sağlayan bir beyaz eşya olarak evlerde bulunmaktadır. Fakat bu fonksiyonel eşyanın içerisine konulan yiyeceklere göre bazı durumlarda zehirlenme vakalarına sebep olabilmektedir.

Bilhassa yaz sebze ve meyvelerini kış aylarında tüketmek için derin dondurucuların içine yerleştirilen yiyecekler uzun süre taze kalabiliyor. Fakat derin dondurucuya yerleştirilen yiyeceklerin iyi seçilmesi gerekiyor, bunun nedeni ise bazı besinlerin donma biçiminde yapılarında bozulma yaşanabiliyor ve bu durum zehirlenme gibi önemli sorunlara neden olabiliyor. Derin dondurucuda besinleri muhafaza etmek işleri basitleştiren bir çözüm olsa da, asla dondurulmaması gerekli yiyeceklerde bulunmaktadır. Bunun yerine çedar gibi daha sert peynirleri derin dondurucuda saklamanızı öneririz.

Buzlukta Muhafaza Edilmemesi Gereken Besinler

Her besin buzlukta saklanmaz. Uygun olmayan besinleri buzlukta muhafaza etmek besinlerin içeriğini bozabilir ve zehirlenmeye neden olabilir. Bu yüzden derin dondurucuda saklanması gereken besinler hakkında bilgi sahibi olmamız gerekir;

Avokado: Avokadonun buzlukta muhafaza edilmesi ile ilgili değişik görüşler bulunmaktadır. Bazı görüşler parçalara ayrılmadan dondurulabileceğini söylüyor, bazı görüşler de dondurmak için püre haline getirilmesi gerektiğini söylüyor, Ancak yiyecek uzmanlarına göre avokado asla dondurulmaması gerekli yiyecekler listesinde yer alıyor. Dondurulduğu takdirde avokadonun dokusunda bozulma olabiliyor. Üstelik tadını da etkiliyor.
 
Et, tavuk ve deniz ürünleri: Daha evvel dondurulan ve çözülmeyen bir et besininiz varsa mutlaka tekrardan dondurucunun içine koymayın. Bu durumda zehirlenme ihtimaliniz vardır.

Pişmiş Makarna: Makarnaları bol bol haşlayıp, başka bir gün hazır olması için dondurucuya koyduysanız hemen bu besini ortadan kaldırın. Pişmiş makarna dondurulduktan sonra zehirleyebiliyor.

Yumuşak Peynirler: Krem peynirleri, süzme peynirler, yani yumuşak yapıya sahip peynirleri derin dondurucuda muhafaza etmemeye gayret göstermelisiniz. Çünkü bu tür peynir çeşitler çözüldükten sonra suyunu bırakır, iç açısı bir hal almaz.
 
Süt: Evinizde fazla miktarda süt bulunuyorsa, elinizdeki bu fazlalığı dondurucu da saklamak mantıklı gelebilir. Ancak bu süt, eritildiği zaman genellikle topaklanır ve bozulurlar. Sağlık için zararı olmasa da görüntü olarak topaklanan sütü tüketmek çok da iyi değildir. 

Kızartılmış yiyecekler: Kızarmış besinleri buzlukta muhafaza etmeyin. Bir önceki akşamdan kalan kızartılmış besinleriniz mevcut ise, en iyi fikir bunları buzdolabında muhafaza etmektir. Fakat bir daha uzun süre yemeyecekseniz derin dondurucuda değil, bu besinleri çöpe atmanız gerekebilir. Kızartılarak zaten zarar veren duruma gelen besinlerin dondurulup tekrar ısıtılıyor olması bu gıdaların içinde kanserojen maddeler içermesine zemin hazırlar.

Buzlukta Saklanması Gereken Yiyecekler

Bazı yiyeceklerin içerikleri iyi muhafaza edilmediği zaman çok kolay bozulur ve yenmez hale gelebilir. Bu besinleri korumak ve bozulmasını engellemek gerekir. Bu yüzden buzlukta muhafaza edilmesi gereken yiyecekler hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Buzlukta saklanabilen yiyecekleri şu şekilde sıralayabiliriz;

Et, tavuk ve deniz ürünleri: Et, tavuk ve deniz besinlerinin hemen hemen hepsi rahat bir şekilde dondurucuda dondurulabilmektedir. Bu yiyecekleri dondurarak sağlıklı bir şekilde muhafaza edebilirsiniz.

Meyveler: Ahududu meyvesi, çilek, yaban mersini, böğürtlen, kuş üzümü, kızılcık gibi meyveler buzlukta muhafaza edilebilir. Bu meyveler ile birlikte; muz, mango, ananas, şeftali, yeşil erik, kırmızı erik ve kiraz gibi sert çekirdekleri olan meyveler de derin dondurucuda muhafaza edilebilir.

Sebzeler: Bazı yeşil sebzeler derin dondurucuda muhafaza edilebilir. Bunlar; dolma yapılan biber, havuç, yeşil fasulye, ıspanak, üzüm yaprağı, bezelye, yeşil kabak, süt mısır, brokolidir. Eğer sebzeler yüksek oranda su içeriyorlarsa dondurulma işlemi olmadan önce püre halinde olmaları ya da pişirme işlemi yapılması gerekmektedir.

Tereyağ, Margarin ve Sert Peynirler: Rende işlemi gerçekleşir ve hava geçirmez bir kapta saklanırsa, sert peynirler buzlukta iyi bir biçimde korunur. Buna ilave olarak tereyağı ve margarin gibi katı yağ besinleri buzlukta daha fazla uzun ömürlü koruma sağlarlar.

Pişmiş Pizzalar ve Ev Yapımı Pizzalar: Pizza kişilerin evlerinde muhafaza ettiği en popüler dondurulmuş yiyeceklerden biridir. Ev pizzasını da dondurucu da muhafaza etmekte iyi bir çözüm olabilir. Streçleme işlemi yeterli olacaktır.

Taze Otlar: Hiçbir tat bir yemeği taze otlar kadar lezzetli yapamaz, fakat her taze fesleğene gerek duyulduğunda markete gitmek zor gelebilir. Taze otları derin dondurucuda saklamak taze kalmalarına neden olabilir, doğru saklama şartları ile derin dondurucuda 12 aya kadar muhafaza edilebilir.

Dondurucudan En İyi Şekilde Nasıl Yararlanabilirsiniz?

Her şeyden evvel, derin dondurucunun içinde olan sıcaklık seviyesi °C olmalıdır. Çünkü bu, besinler olabildiği kadar hızlı dondurulmaya katkı sağlar. Besinler kısa bir süre dondurulacaksa, plastik poşet, kaplar ya da ambalajları seçebilirsiniz. Daha uzun zaman muhafaza edilmesi için, besinleri vakumla kapatmak faydalı olabilir. Bu kapatma yöntemi derin dondurucunun yanmasını engeller.
Ayrıca, besinleri plastik bir torbada saklamak iyi değildir. Torbanın içinde olan hava dondurucuyu yakabilir. Buz küpü tepsileri de besinlerin daha iyi saklanması için tercih edilebilir.
 

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Besinlerin içeriğinde bulunan vitamin, mineral gibi besin değerleri oldukça önemlidir. Yiyeceklerin besin değerlerini korumak için de, uygun koşullar altında saklanması gerekir. Doğru bir şekilde saklanmayan yiyecekler, bakteri üretmeye, küflenmeye ve kısa sürede yenilemeyecek hale gelmeye başlar. Saklama yöntemleri denildiğinde ilk aklımıza gelen buzdolabı ve derin dondurucu olsa da, bazı besinler için buzdolabı bakteri yuvasına dönüşebilir. Gelin, bu besinleri yakından inceleyelim.

1. Sarımsak

Antibakteriyel özelliğiyle bilinen sarımsak, 2 gün ve daha fazla buzdolabında kalırsa bakteri üretmeye başlar. 

Ayrıca bakınız; Sarımsak nasıl saklanır?

1. Domates

Bazılarını hiç koymaya gerek yok, bazılarını ise asla koymamak gerekiyor

Buzdolaplarının her yiyeceğe düşünüldüğü gibi iyi gelmediğini biliyor muydun? Kimi sebze, meyve ve gıdalar, doğaları gereği oda ısısında saklanmayı gerektiriyor. Bazıları buzdolabında daha hızlı bozuluyor ve özelliklerini, besin değerlerini yitiriyorlar. Kimilerinin tadı ve aroması bozuluyor. Bazılarıysa boş yere dolapta yer kaplıyor… İşte dolap dışında daha faydalı olan, birbirinden şaşırtıcı 30 gıda…

Not: Sürekli tükettiğin sebze ve meyvelerin kaç kalori olduğunu merak ediyorsan, Fitwell’i kullanarak hem kalori hem de besin değerlerini öğrenebilirsin. Yiyeceklerin besin ve kalori değerlerini ücretsiz öğrenmek için Fitwell’i hemen şimdi telefonuna yükle.

Muzun besin değerleri sadece dışarıda korunabildiği için asla buzdolabına girmemesi gerekiyor. Muzun olgunlaşması için ortam sıcaklığında bulunması gerekiyor. Eğer muzu bekletmek istiyorsan fazla olgunlaşmaması için birbirinden ayırabilirsin. Bir de muz üzerinde tek tük kahverengi noktalar belirdiğinde en faydalı haline gelmiş oluyor.

Soğanı dolaba koymak erkenden küflenmesine ve yumuşamasına neden oluyor. Plastik poşette de saklamamak gerekiyor. Bir sepetin içinde, üzerinde örtü ile saklamak en verimli yöntem. Soyulmuş veya doğranmış soğanıysa dolapta saklamak gerekiyor.

Henüz olgunlaşmamış yani yumuşamamış avokadoları dolaba koymamak gerekiyor. Olgunlaşmasını hızlandırmak için gazete kağıdına sarıp bekletme yöntemini deneyebilirsin. Olgunlaştıktan sonra bir süre saklamayı düşünüyorsan, daha fazla yumuşamasını önlemek için dolaba koyabilirsin.

Garlic — funduszeue.info

Sarımsağı dolaba koyduğunda filizlenmeye başlar. Filizlenen sarımsak da yemeklerdeki aromalı dokusunu yitirir. Aynı zamanda küflenmeye başlayabilir ve plastik gibi olur. Bunun da ötesinde, dolapta duran sarımsağın görüntüsü pek değişmez, dolayısıyla kullanana kadar bozulup bozulmadığını anlayamazsın. Yani sarımsağın dolapta hiç işi yok! :)

Ekmeğin dokusunu nasıl bozarım diye düşünüyorsan ilk hedefin buzdolabı olsun! Ekmeği dolaptan daha hızlı kurutan bir şey yoktur diyebiliriz. Soğuk hava ekmeğin katılaşmasına ve sakız gibi olmasına neden olur. Sandviçini dolapta saklamak istiyorsan o ayrı tabii ki. Bir de yeni aldığın ekmeği tazeliğini koruyarak uzun süre saklamak için nemini yitirmeden hemen buzluğa atıp şoklayabilirsin.

Öğütülmüş kahve ve çekirdeklerini serin, kuru ve ışık almayan yerlerde saklamak gerekiyor. Tazeliklerini ve aromalarını böylece daha uzun saklayabiliyorlar, dolayısıyla buzdolabı açık kahve için hiç uygun bir yer değil. Fakat çok miktarda kahveyi saklaman gerekiyorsa hava almayan vakumlu poşet veya kutularda, ışık görmeyecek şekilde paketleyip buzdolabında ya da buzlukta 1 ay kadar saklayabilirsin.

Domatesin besin değerinin fazla olmadığını biliyoruz, domatesi hepimiz tadı ve kokusu için seviyoruz. Ancak günümüzde gerçek domates bulmak kolay değil. Bir de buzdolabına koymak bütün dokusunu ve tadını alıp götürüyor. Aynı zamanda olgunlaşmasını da engelliyor. Çokça alıp dolaba tıkmaktansa yeterli kadar alıp dışarıda saklamak en doğrusu.

Zeytinyağını dolapta saklayınca donduğu ve tereyağı gibi olduğunu Akdeniz’e ve Ege’ye kıyısı olan her ülke gibi biz de çok iyi biliyoruz. Aynı zamanda zeytinyağı ışık görünce asidite olduğu için şeffaf şişelerde saklamamak gerekiyor.

Buzdolabına giren tüm besinlerin olgunlaşma süreci duruyor, aynı şekilde bu meyvelerin de öyle. Doku olarak birbirine yakın olan bu meyveler, dolapta tazeliklerini koruyor gibi olsa da soğuk hava hücre zarlarını parçaldığı için besin değerlerini kaybedebiliyorlar.

Fıstık ezmesini dolaba koymak hem katılaşmasına neden oluyor, hem de aromasının azalmasına. Soğuk nedeniyle aroması azalınca kokuya bağlı tat duyusu da işlevini tam olarak yerine getiremiyor ve tadı da azalmış oluyor. Fıstık ezmelerinde yeterince koruyucu madde bulunduğu için dolaba koymaya zaten hiç gerek yok…

Turşuyu buzdolabında saklamak alışkın olduğumuz bir şey. Aslında sadece yer işgal ediyor. Turşunun varlık sebebi zaten sebzeleri mevsimi dışında saklayabilmek. Dolayısıyla dolaba koymanın uzun ömürlü olması açısından hiçbir ekstra faydası yok. İyi kurulmuş bir turşu gölgede kaldığı müddetçe neredeyse 2–3 yıla kadar yenebilir. Tabii turşuların yerken soğuk ve kütür kütür olmasını istiyorsan o zaman dolaptaki alanından feragat edebilirsin.

Yumurta dolaba konulmalı mı konulmamalı mı konusu uzun süredir tartışılıyor. Yeni bir araştırma, yumurtayı dolapta veya dışarıda saklamanın besin değerleri açısından bir fark yaratmadığını ortaya koydu. Yani oda ısısında saklayıp dolapta yer açabilirsin. Başka bir araştırma ise dolapta kalan yumurtaların doğal tadının ve aromasının bozulduğunu ortaya çıkardı. Çok miktarda veya uzun süreler saklamak gerekmiyorsa, dışarıda tutmak en iyisi gibi görünüyor.

Ertesi güne ya da akşama saklamak için salataları dolaba koymaya hiç gerek yok. Hatta zeytinyağı ve sirke bazlı salatalarda buzdolabı kötü koku etkisi yapabiliyor. Tabii mayonez ve yoğurt bazlı salataların dokusunu korumak için dolaba koymak tercih edilebilir.

Limon ve portakal gibi sitrik asit barındıran sulu meyveleri buzdolabına koymak doğal yapısının bozulmasına ve faydasının azalmasına neden olabiliyor. Buzdolabı doğal olgunlaşma sürecini durdurduğu için zamanla bu meyveler aromalarını ve dokularını kaybedebiliyor. Aynı zamanda üzerlerinde oluşan yeşil lekelerin sebebi de buzdolabı.

Dolaptan çıkardığımız salatalıkların pörsümesinin sebebi de yine soğuk hava. Salatalık oda sıcaklığını seven bir bitki, dolayısıyla dışarıda serin ve kuru bir yerde saklamak yeterli.

Buzdolabına giren havucun kaderi salatalığınkiyle aynı. Birkaç gün içinde kabuğu bozuluyor, pörsümeye başlıyor. Özellikle nemli alanlarda havuç daha çabuk bozuluyor. Toprağın altında yetişen bir sebze olarak havuçun kesinlikle ışık almayan yerlerde saklanması gerekiyor.

Çikolataları buzdolabında saklamak yaygın bir alışkanlık olsa da çoğu çikolatanın aslında dolaba girmeye ihtiyacı yok. Hatta aksine dolabın soğukluğu çikolatanın dokusunu bozabiliyor. Oda sıcaklığında yenilen çikolata aromasını ve tadını daha iyi hissettiriyor. Şayet ortam sıcaklığı erimeye yol açmıyorsa çikolataları dışarıda saklamak en iyisi.

Çok sıcak iklimlerde yaşamadığın müddetçe unu dolapta saklamak pek bir şey değiştirmiyor. Ancak ortam sıcaklığı 30 derecenin üstüne çıkan ve toprağa yakın yaşam alanlarında böceklenmeye karşı unu dolapta saklamak tercih edilebilir. Un için önemli olan mümkün olduğunca hava almaması ve kuru bir ortamda saklanması.

Liste şaşırtmaya devam ediyor değil mi? Çoğu insan biberleri dolapta saklamak gerektiğine inanır. Ancak buzdolabı biberlerin renginin solmasına ve daha çabuk pörsümelerine sebep olur. Biberleri serin ve kuru bir yerde saklamak yeterli.

Reçel de turşu gibi mevsimlik meyveleri uzun süre saklamak üzere keşfedilmiş bir yöntem. Dolayısıyla buzdolabında saklamaya gerek yok. Doğal reçeller dokularını ve tatlarını dışarıda uzun süre koruyabilirler. Marketten alınan reçellerse bir dolu koruyucu barındırdıkları için her koşulda tazeliklerini korurlar.

Hazır satılan salata soslarının çoğunu dolapta tutmaya gerek yok. Özellikle sirke ve yağ bazlı olanları dışarıda da saklayabilirsin. Fakat yoğurt, mayonez, krema bazlı olanları dolapta tutmak gerekebilir. Bu noktada ürünün üzerindeki yönlendirmeye bakmak en iyisi. Aynı şekilde kendi hazırladığın ve meyve suyu, yemiş yağları ve sarımsak içeren doğal salata soslarını da dolapta saklaman iyi olabilir.

Elmalar normal oda sıcaklığında bir iki hafta kadar tazeliğini korur. Oda sıcaklığında elmanın içindeki enzimler daha aktif oldukları için besin değerlerinin de korunduğunu söylemek mümkün. Fakat daha uzun süreler saklamak gerekiyorsa dolaba koymayı tercih edebilirsin. Elmaların durdukları yerde doğal olarak kendi gazlarını ürettiğini de hatırlatalım, bu sebeple yanlarındaki başka meyvelerin de daha hızlı olgunlaşmasına neden olabilirler.

Armut piş, ağzıma düş diye meşhur bir atasözümüz var ancak aslında armut düştükten sonra da pişmeye devam eden bir meyve. Dalından koptuktan sonra olgunlaşmayı sürdürdüğü için çoğunlukla armutlar tam kıvamına gelmeden toplanıyor ve satılıyor. Bu şekilde aldığın sert armutların daha güzel kıvamına gelmesi için dolaba koymak yerine dışarıda bekletmen iyi olur. Yeterince piştiklerindeyse dolaba koymanda bir sakınca yok. Armutta seçim tamamen senin damak tadına bağlı…

Ketçap ve hardalın içinde koruyucu görevi gören asitler yer alıyor. Bu sebeple buzdolabında saklanmaları şart değil. Özellikle hardalın dayanma gücü yüksek, Dijon, sarı veya taneli hardalı 2 ay kadar normal dolapta saklayabilirsin. Ketçabın raf ömrü 1 ay olsa da daha uzun dayandığını düşünen çok insan var. Kullanma sıklığına bağlı olarak dolapta mı dışarıda mı saklayacağına karar verebilirsin. Tabii kullandığın esnada ılık mı yoksa soğuk mu olmasını tercih etmene bağlı olarak da karar verebilirsin.

Soya sosu ve balık sosunun raf ömrü ketçap ve hardala göre çok daha uzun. Balık sosu 2 ila 3 yıla kadar dışarıda dayanabiliyor. Soya sosuysa 1,5 yıl kadar dayanıyor. Soya sosu gibi fermente gıdalar bozulmaya daha az yatkın oluyorlar. Yine de 1 yıldan fazla saklamayı düşünüyorsan buzdolabına koymak mantıklı olabilir.

Patlıcanı gün ışığından uzakta ve oda sıcaklığında saklamak gerekiyor. Bu sayede çok daha uzun süre dayanabiliyor. Isıya duyarlı olduğundan ötürü buzdolabına koymak zarar görmesine neden olabiliyor. 10 derecenin altında saklandığında hem tadı hem de dokusu bozulabiliyor. Patlıcanın içinin kısa sürede kahverengileşmesindeki etkenlerden biri de buzdolabında saklamak. Patlıcan da gaz üreten bir sebze olduğu için yanında başka sebze meyve bulundurmamak gerekiyor.

Diğer meyvelerin aksine ananas toplandıktan sonra olgunlaşmaya devam etmiyor. Bu yüzden bütün ve olgunlaşmış ananasları oda sıcaklığında saklamak en doğrusu. Böylece sulu yapısını ve lezzetini koruyabiliyor. Tabii 3 günden fazla bekleyecekse veya kesilmiş haldeyse buzdolabına koymak mantıklı olur. Ananas üreticileri buzdolabında en fazla 5 güne kadar bekletip tüketmenin doğru olacağını söylüyorlar.

Kuru fasülye bildiğimiz üzere neredeyse sonsuza kadar saklanabilecek bir sebze. Konserve fasülyeler de yıllarca bozulmuyor. Taze fasülye ise 1 hafta kadar canlılığını koruyor. Daha uzun süreler saklamayı düşünüyorsan buzdolabına koymayı tercih edebilirsin. Nemden korumaya dikkat yoksa pörsüyebiliyorlar.

Peynir süt ürünü olduğu için çoğunlukla buzdolabında saklanması gerektiği düşünülüyor. Beyaz peynir ve nispeten taze peynirler için doğru. Fakat eski kaşar, Gouda, Cheddar, Rokfor gibi eski peynirleri kısa sürede tüketilecekse buzdolabında saklamak şart değil. Buzdolabında saklamanın tek götürüsü peynirin olduğundan daha sert hale gelmesi. Sertleşince kimi peynirlerin sulu, aromalı dokusu azalabiliyor. Hava çok sıcak olmadıkça oda sıcaklığında saklanan eski peynirler çok daha lezzetli kalıyor.

Listemizi sürprizle bitirmek istedik :) Herkesin eve getirir getirmez dolaba atacağı gıdaların başında yoğurt geliyor. Süt ürünlerinin bozulmasına neden olan şey çoğunlukla içlerinde üremeye başlayan bakteriler. Ancak yoğurt zaten bakteri içerdiği için kapalı olduğu müddetçe bu riski taşımıyor. Açıldığındaysa ekşime ihtimali bulunuyor. Yoğurt dayanıklı ve sağlıklı bir gıda, son kullanma tarihi geçtikten sonra bile bozulmadığına şahit olmuşsundur. Kapalıyken dolapta yer kalmadığında birkaç gün dışarıda serin bir yerde bekletmende sakınca yok.