Meyan Kökü Tansiyonu Yükseltir Mi

meyan kökü tansiyonu yükseltir mi

Herkes içiyor: Tansiyonu yükseltiyor, ödeme neden oluyor, potasyum seviyelerini düşürüyor!

Yüksek tansiyon, kan basıncının sürekli olarak çok yüksek olduğu anlamına gelir ve kalbinizin vücudunuza kan pompalamak için daha fazla çalışması gerektiği anlamına gelir. Hipertansiyon olarak da bilinen yüksek tansiyon için tedbir alınmadığında kalp ve dolaşım hastalıkları riskini artırabilir. Beslenme rutininize dikkat ederek hipertansiyona karşı tedbir alabilirsiniz. Bitki çayları da yaygın olarak güvenli ve faydalı olarak tanıtılmaktadır, ancak bu her zaman böyle değildir.

iStock-184968162

Kanada Tabipler Birliği Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, meyan kökü çayının hipertansiyona önemli bir katkıda bulunduğunu buldu. Meyan kökü çayı, geleneksel olarak sindirim problemlerini ve mide bulantısını hafifletmek ve ayrıca mide rahatsızlığını yatıştırmak için kullanılmıştır.

ZARARLI YAN ETKİLERİ OLABİLİR

Montréal, Quebec, McGill Üniversitesi Nöroloji Bölümü'nden Doktor Jean-Pierre Falet, "Bazı bitkisel ürünlerin aşırı miktarda zararlı yan etkileri olabilir" dedi.

iStock-1396452492

Meyan kökü ekstresi içeren ürünler fazla tüketilirse kan basıncını yükseltebilir, ödeme neden olabilir ve potasyum seviyelerini düşürebilir.

MEYAN KÖKÜ ÇAYI HASTANELİK ETTİ

Kanada’da 84 yaşındaki adam yüksek tansiyon şikayetiyle acil servise başvurdu. Hastada aynı zamanda baş ağrısı, ışığa duyarlılık, göğüs ağrısı, yorgunluk ve baldırlarda ödemden yakınıyordu. Doktorların tetkikleri sonucu hastanın tansiyonu için evde her gün meyan kökü 1-2 bardak meyan kökü çayı içtiği ortaya çıktı. Doktorlar bilinçsizce tüketilen bitki çaylarına karşı uyarıda bulundu.

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Glycyrrhiza glabra

Türkçe Adı: Meyan (kök kısmı kullanıldığı için daha çok meyan kökü olarak bilinir)
İngilizce Adı: Licorice
En Sık Bulunduğu Bölgeler ve Genel Özellikleri: Meyan bitkisinin oldukça farklı türleri bulunmaktadır. Farklı türleri, farklı ülkelerde yetişmektedir. Bu bitki Amerika, Avrupa, Asya ve Avustralya gibi farklı kıtalarda yetişmekte olup oldukça geniş bir alana yayılmıştır.

Kullanılabilir kısımlar: Bitkinin kökü taze veya kurutularak, medikal amaçlar için kullanılmaktadır.

İçeriğindeki Bileşenler: Triterpen saponinler (gliseritik asit vs..), flavonoidler (aglikonlar, likuiritigenin, izolikuiritigenin ve izolikoflovanol), izoflavonoidler (formononetin, glabren, glabridin, glabrol, glisirizoflavon), cumestan deriveleri (glisirol, izoglisirol, likkumarin), hidroksikumarinler (herniarin, umbelliferon, glisikumarin, likopiranokumarin), steroidler (steroller, beta sitosterol, stigmasterol), uçucu yağ (anetol, östragol, ögenol, heksanoik asit) vs.. olmak üzere birçok bileşen içermektedir.

Etkileri ve Kullanıldığı Durumlar: Meyan kökünün antispazmodik, antienflamatuar (iltihap ve yangı karşıtı), laksatif (bağırsak yumuşatıcı), ve yatıştırıcı etkileri olduğu bilinmektedir. Meyan kökünün prostoglandin E ve F2 alfayı bloke ederek, mide kanseri üzerinde olumlu etki gösterdiği tahmin edilmektedir. Karbenoksolon, gliseritik asitten elde edilen yarı sentetik bir bileşendir, Amerika haricinde diğer bazı ülkelerde mide ve oniki parmak ülserlerini tedavi etmek amacıyla kullanılmaktadır.

Yapılan ilk araştırmalar sonucu meyan kökünün anti-östrojenik ve östrojenik aktivite gösterdiği saptanmıştır. Ancak çalışmalar sonucu meyan kökünün, östrojene duyarlı kanser türlerinin gelişimi üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı görülmüştür. Bununla beraber meyan kökünün östrojenik aktivitesinin, kullanım miktarına bağlı olarak değişebileceği görülmektedir.

Bazı çalışmalar sonunda meyan kökünün vücut ağırlığını azaltmada etkili olabileceği düşünülmüştür, bununla beraber vücuttaki su tutulumu kilo kaybını dengelemektedir.

Yapılan gözlemler sonucu, meyan kökü tüketen erkeklerdeki, testosteron seviyelerinin azaldığı izlenmiştir. Bunun nedeni araştırıldığında, meyan kökünde bulunan bir madde olan glisiretinik asidin, 17-hidroksisteroid dehidrogenaz isimli bir enzimi inhibe ettiği (etkisini engellediği) ortaya çıkmıştır. Bahsedilen enzim ise andrastenedion adlı maddeyi testosteron’a çevirmektedir. Bu enzim inhibe olunca ise testosteron üretimi azalmaktadır.

Meyan kökünün içerisindeki glisirizin ve glisirizinik asit bileşenleri, Hepatit B ve hepatit C’ye karşı hazırlanan ve damar içi uygulanan bazı ilaçların içerisinde de kullanılmaktadır. Dolayısıyla bu maddelerin Hepatit B ve Hepatit C virüslerine karşı etkili olduğu düşünülmektedir. Bunun nedeninin ise, glisirizin adlı maddenin, hepatit B yüzey antijenlerinin üretimini baskılaması olduğu düşünülmektedir.

Yapılan ilk klinik araştırmalar sonucu, glisirizin maddesinin, SARS adlı akut solunum yolları enfeksiyonu etkeni olan coronavirüsün çoğalmasını engelleyebileceği de görülmüştür. Ancak bu maddenin etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir.

Araştırmalar sonucu aşırı meyan kökü kullanımının hipokalemi (potasyum eksikliği), potasyum eksikliği ve hipertansiyon gibi bazı durumlara neden olabileceği tespit edilmiştir.

Meyan kökü halk arasında,

Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserlerinin tedavisinde,
Boğaz tahrişi ve bronşit gibi bazı solunum yolu hastalıklarında,
Kronik gastrit, dispepsi (hazımsızlık), kolik (gaz sancısı) gibi bazı sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde,
Adrenal bezlerin hasar görmesinden kaynaklanan primer adrenokortikal yetmezlik gibi durumlarda,
Osteoartrit gibi hastalıklardaki semptomları hafifletmek için,
Sistemik lupus eritematozus’un tedavisine yardımcı olarak,
Çeşitli bakteriyel ve viral enfeksiyonların (virüsler nedeniyle meydana gelen hastalıklar) tedavisinde,
Kolestatik karaciğer bozukluklarında,
Sıtma ve tüberküloz gibi tedavisi zor bazı hastalıkların tedavisine destek olmak amacıyla,
Bazı abselerin tedavisinde,
Gıda zehirlenmelerinde,
Kronik yorgunluk sendromunda,
Kontakt dermatit gibi bazı deri hastalıklarında oral olarak (ağızdan alınarak) kullanılır.

Ginseng ve kuzukulağıyla beraber kullanılan meyan kökü, özellikle geçmişte yoğun olarak kortikosteroid kullanan hastalarda, adrenal bezlerin fonksiyonlarını uyarmak için etkili olmaktadır.

Meyan kökü, diğer bazı bitkilerle kombine edilerek kullanıldığında prostat kanseri ve atopik egzama gibi bazı hastalıkların tadevisinde de etkili olabilir.

Topikal olarak, meyan kökü ekstresi şampuanlara katıldığında, sebum salgısını (yağ salgısını) azaltmaya yardımcı olacaktır.

Bu bitkinin kökü, medikal amaçların yanı sıra bazı yiyecek ve içeceklerde baharat olarak da kullanılmaktadır.

Etkili Olduğu Durumlar:

Dispepsi (Hazımsızlık): İçerisinde meyan kökü de bulunan bitkisel bir karışımın hazımsızlık şikayetini gidermede başarılı olduğu görülmüştür. Bu bitkisel karışımın 4 hafta kullanımı sonucu reflü, mide ağrısı, kramplar, mide bulantısı gibi şikayetlerin belirgin ölçüde azaldığı tespit edilmiştir.
Atopik Dermatit: Atopik dermatit, halk arasında egzama olarak bilinmektedir. Meyan kökü ile beraber 9 bitkisel ekstre içeren bitkisel bir karışımın kullanımı sonucu derideki kırmızılık ve lezyonların belirgin oranda azaldığı görülmüştür.
Hepatit: Yapılan ilk araştırmalar sonucu bu bitkinin kökünden elde edilen bazı bileşenlerin Hepatit B ve C’nin tedavisinde yardımcı olabileceği görülmüştür. Ancak bu konuyla ilgili çok az klinik çalışma yapıldığından, daha fazla araştırmaya ve kanıta ihtiyaç duyulmaktadır.
Kas Krampları: Yapılan araştırmalar sonucu, meyan kökü ile beraber şakayık ekstresi kullanan hepatik siroz hastalarında veya hemodiyaliz hastalarındaki kas kramplarının azaldığı rapor edilmiştir. Ancak bu konu hakkında kesin yorum yapabilmek için daha fazla klinik araştırmaya ve kanıta ihtiyaç duyulmaktadır.
Kilo Kaybı: Meyan kökünün kilo kaybını destekleyip desteklemediğiyle ilgili çelişkili çalışmalar mevcuttur. Bazı araştırmalar meyan kökünün kilo kaybına neden olduğunu göstermesine rağmen, vücutta oluşan su tutulumunun buna eşlik ettiği ve bu nedenle kilo kaybı gözlenmediği düşünülmektedir.

Kullanım Şekli ve Dozaj: Meyan kökü, bir profesyonelin gözetiminde olunmadığı sürece 4 veya 6 haftadan fazla kullanılmamalıdır. Ayrıca kullanıldığı süre içerisinde hipokalemiye neden olabileceğinden, potasyum içeren bir gıda takviyesiyle beraber kullanılması tavsiye edilmektedir.

Eğer meyan kökünü çay olarak demlemek istiyorsanız 1-1,5 gram bitki kökünü, bir bardak suya atarak 10-15 dakika demleyiniz ve süzerek içiniz. Bu çayı gün içinde, öğünlerden sonra tüketebilirsiniz.

Meyan kökünün günlük kullanım miktarı 5-15 gram kadardır. Günde max. 15 gram tüketmeye ve 6 haftadan fazla tüketmemeye dikkat ediniz.

Güvenlik ve Yan Etkileri: Bu bitki kökünün gıdalarda bulunan miktarlarda kullanımı güvenli olup, Amerika’daki gıdalarda kullanımı GRAS statüsündedir (güvenli).

Uygun miktarlarda kısa süreli ve medikal kullanımı da güvenli kabul edilmekle beraber, 6 haftadan uzun süreli kullanımı sonucu bazı yan etkiler görülebilir. En sık görülebilecek yan etkilerin başında hipokalemi (potasyum eksikliği) ve hipertansiyon yer almaktadır.

Uzun süreli ve günde 30 gram veya daha fazla meyan kökü tüketen bazı sağlıklı kişilerde, hipertansiyon, hipokalemi, alkaloz (kandaki ve öbür vücut sıvılarındaki asit düzeyinin aşın derecede düşük ya da alkali düzeyinin çok yüksek olmasıdır), zayıflık, felç ve ensefalopati gibi hastalıklar görülebilir. Ancak meyan kökü kullanan kişiler sağlıklı kişiler değilse, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalık veya böbrek bozuklukları gibi rahatsızlıkları varsa ya da aşırı miktarda tuz tüketiyorlarsa, günde 5 gram meyan kökü kullanımı bile bahsedilen etkilere neden olabileceğinden dikkatli olunmalıdır.

Meyan kökü, gebeler tarafından kullanıldığında düşüğe yol açabileceğinden, ayrıca östrojenik ve steroid etkiler gösterebileceğinden kullanılmamalıdır. Emziren kadınlarda ise kullanımının güvenilirliğiyle ilgili herhangibir bilgi olmadığından tavsiye edilmemektedir.

Diğer Bitkilerle /Gıdalarla / Gıda Takviyeleriyle Etkileşim:

Kardiyak Glikozidleri İçeren Bitkiler: Teorik olarak meyan kökünün aşırı kullanımı potasyum seviyelerini düşürebileceğinden, kardiyotoksik olabilir. Kardiyoaktif bitkiler ise dijitalis, müge çiçeği ve mavi yıldızdır.
Stimulan Laksatif Bitkiler: Meyan kökünün uyarıcı laksatif bitkilerle beraber kullanımı, vücuttaki potasyum seviyelerini daha da düşürebilir. Bahsedilen bitkilerden bazıları: aloe, akdiken, süsen, fo ti, gossipol, ışgın, sinameki ve kıvırcık labadadır.
Greyfurt Suyu: Meyan kökünün greyfurt suyu ve onun bir bileşeni olan naringenin ile beraber kullanımı, kortizolün kortizona dönüşümünü engelleyerek, meyan kökünün mineralokortikoid etkilerini güçlendirebileceği sanılmaktadır.
Tuz: Meyan kökü, diyetinde yüksek tuz tüketen bir kişi tarafından kullanıldığında, hipertansiyon ve vücutta tuz/ sodyum tutulumu gibi yan etkilerinin daha da artacağı düşünülmektedir.

İlaçlarla Etkileşim:

Antihipertansif İlaçlar: Meyan kökünün antihipertansif ilaçlarla beraber kullanımı, bu ilaçların etkisini azaltabilir. Bunun nedeni meyan kökünün, kullanım miktarı ile orantılı olacak şekilde tansiyonu yükseltmesidir.
Kortikosteroidler: Meyan kökünün, hidrokortizon gibi kortikosteroidlerle beraber kullanımı, bahsedilen ilaçların etki süresini uzatabilir. Ayrıca kortikosteroidler ve meyankökünün beraber kullanımı potasyum kaybını daha da arttırarark hipokalemiye neden olabilir.
Sitokrom P450 2B6 Substratları: Yapılan ilk in vitro (cansız ortamda, insan dışında) çalışmalarda, meyan kökünün sitokrom P450 2B6 enzimini inhibe ettiği (üretimini durdurduğu) görülmüştür. Bahsedilen sebep nedeniyle, bu enzim tarafından yıkıma uğrayan ilaçların kandaki miktarları ve etkileri ile yan etkileri artabileceği düşünülmektedir. Ancak bu konuda insanlar üzerinde araştırmalar yapılmadığı için, meyan kökünün insanlardaki sitokrom P450 2B6 enzimi üzerinde böyle bir etkisi olup olmadığı konusunda herhangibir bilgi yoktur. Sitokrom P450 2B6 enzimi tarafından metabolize edilerek yıkıma uğrayan ilaçlardan bazıları: ketamin (Ketalar), fenobarbital, orfenadrin (Norflex), sekobarbital (Seconal), deksametazon (Decadron) vs.. Bahsedilen ilaçları kullanan kişilerin, meyan kökü kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir.
Sitokrom P450 2C9 Substratları: Meyan kökünün sitokrom P450 2C9 enzimi tarafından yıkıma uğrayan ilaçlar üzerindeki etkileriyle ilgili oldukça farklı deney sonuçları mevcuttur. In vitro deneylerde, meyan kökünün sitokrom P450 2C9 enzimini inhibe ettiği (üretimini engellediği) görülmekle beraber, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, meyan kökünün bu enzimi indüklediği (üretimini ve işlevini arttırdığı) görülmektedir. Bu konuyla ilgili özellikle insanlar üzerinde daha fazla çalışmalar yapılana kadar, meyan kökü kullanırken aynı zamanda bahsedilen enzim tarafından metabolize olan ilaçları kullanan kişilerin dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Bu enzim tarafından metabolize edilen bazı ilaçlar: celecoxib (Celebrex), diclofenac (Voltaren), fluvastatin (Lescol), glipizid (Glucotrol), ibuprofen (Advil), irbesartan (Avapro), losartan (Cozar), fenitoin (Dilantin), tamoxifen (Nolvadex), tolbutamid (Tolinase) ve warfarin (Coumadin)
Sitokrom P450 3A4 Substratları: Meyan kökünün sitokrom P450 3A4 enzimi tarafından yıkıma uğrayan ilaçlar üzerindeki etkileriyle ilgili oldukça farklı deney sonuçları mevcuttur. In vitro deneylerde, meyan kökünün sitokrom P450 3A4 enzimini inhibe ettiği (üretimini engellediği) görülmekle beraber, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, meyan kökünün bu enzimi indüklediği (üretimini ve işlevini arttırdığı) görülmektedir. Bu konuyla ilgili özellikle insanlar üzerinde daha fazla çalışmalar yapılana kadar, meyan kökü kullanırken aynı zamanda bahsedilen enzim tarafından metabolize olan ilaçları kullanan kişilerin dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Bu enzim tarafından metabolize edilen bazı ilaçlar: lovastatin (Mevacor), siklosporin (Neoral), diltiazem (Cardiazem), östrojenler, indinavir (Crixivan), triazolam (Halcion) vs..
Digoxin: Meyan kökünün, kardiyak glikozidleri ile beraber kullanımı, potasyum seviyesinde aşırı düşüşe neden olabileceğinden kardiyak toksisite görülme riski oluşturabilir.
Diüretik İlaçlar: Diüretik ilaçlar da tıpkı meyan kökü gibi potasyum kaybı oluşturarak hipokalemiye neden olabilmektedirler. Bu nedenle her ikisinin beraber kullanımı hipokalemi riskini daha da arttırabilir. Diüretik ilaçlar ve meyan kökünü beraber kullanan kişilerin potasyum takviyesi de kullanmaları tavsiye edilmektedir. Diüretik ilaçlardan bazıları: klorotiazid (Diuril), klortalidon (Thalitone), furosemid (Lasix), hidroklorotiazid (HCTZ, Microzid) vs..
Östrojenler: Meyan kökü östrojenik ve anti-östrojenik aktivite gösterdiğinden, östrojen preparatlarıyla beraber kullanıldığında, bu ilaçlarla etkileşime girebilir.
Ethacrynic Asit (Edecrin): Teorik olarak bu ilacın, kortizolü kortizona çeviren enzimi inhibe ederek, meyan kökünün mineralokortikoid etkilerini arttırabileceği düşünülmektedir. Ancak bumetanid (Bumex) adlı ilacın böyle bir etkisi olmadığı bilinmektedir.
Furosemid (Lasix): Teorik olarak bu ilacın, kortizolü kortizona çeviren enzimi inhibe ederek, meyan kökünün mineralokortikoid etkilerini arttırabileceği düşünülmektedir. Ancak bumetanid (Bumex) adlı ilacın böyle bir etkisi olmadığı bilinmektedir.
Warfarin (Coumadin): Yapılan hayvan deneylerinde meyan kökünün metabolizmayı hızlandırarak warfarin’in kandaki seviyelerini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Bu nedenle warfarin kullanan hastaların meyan kökü kullanmamaları gerekmektedir.

Hastalıklar veya Durumlarla Etkileşimi:

Kalp Hastalıkları: Meyan kökünün mineralokortikoid etkileri, su tutulumunu arttırarark konjestif kalp yetmezliği hastalığının daha da kötüleşmesine neden olabilir. Meyan kökü bunun yanı sıra hipokalemiye (potasyum kaybı) neden olarak kalp aritmilerine de sebep olabilir. Bu nedenlerle kalp rahatsızlığı olan kişilerin yüksek dozda meyan kökü kullanmamaları tavsiye edilmektedir.
Hormona Duyarlı Hastalıklar / Durumlar: Meyan kökü östrojenik etkilere sahip olabileceğinden, hormona duyarlı durumları olan kadınların bu bitkiyi kullanmamaları tavsiye edilmektedir. Hormona duyarlı hastalıklardan bazıları: göğüs kanseri, rahim kanseri, yumurtalık kanseri, rahimdeki urlar, endometriozis vs..
Hipertansiyon: Meyan kökünün mineralokortikoid etkileri kan basıncını (tansiyonu) yükseltebilir. Bu nedenle hipertansiyon hastalarına, meyan kökünü yüksek dozlarda tüketmemeleri önerilmektedir.
Hipertoni: Hipertoniyi genel olarak tanımlamak gerekirse tüm vücut kaslarındaki gerginlik artışı şeklinde tanımlayabiliriz. Meyan kökünün mineralokortikoid etkileri hipokalemiye neden olabilir. Meyan kökü nedeniyle oluşan hipokalemi ise hipertoni durumunu daha da kötüleştirebilir.
Böbrek Yetmezliği: Meyan kökünün mineralokortikoid etkileri, renal fonksiyon bozukluğunu (böbrek fonksiyon bozukluğu) daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle şiddetli böbrek yetmezliği olan kişilerin, aşırı meyan kökü kullanımından kaçınmaları önerilmektedir.
Seksüel disfonksiyon: Teorik olarak meyan kökü testosteron seviyelerini azaltarak libidoyu da azaltabilir ve erektil disfonksiyona neden olabilir.
Cerrahi Operasyon: Bu bitkinin kullanımı tansiyonu etkileyebileceğinden, cerrahi operasyon esnasında ve sonrasında tansiyon takibini güçleştirebilir. Bahsedilen nedenle cerrahi operasyondan en az 2 hafta öncesinden meyan kökünün kullanımının bırakılması tavsiye edilmektedir.

German Commission E: Alman Komisyon E monografları (German Commission E monografları), 1983 ve 1993 yılları arasında 300 ‘den fazla bitki ve bitkisel karışımın medikal kullanımını, etkilerini ve yan etkilerini birçok klinik araştırmalar yaparak, objektif ve çok sıkı bilimsel kriterlere göre değerlendirek yazılmış olan bitkilerle ilgili çok değerli bir bilgi kaynağıdır. Alman komisyon E monografları, Alman hükümeti tarafından finanse edilen komisyon E’nin titiz çalışmalar sonucu yayımladığı, tüm dünyadaki herbalistler, eczacılar ve tıp doktorları tarafından ciddiye alınan bir kaynak olarak değerlendirilmektedir.

Meyan kökünün German Commission E tarafından onaylanan kullanım durumları:

Bilimsel Araştırmalar:

Hepatit / Hepatit Kaynaklı Hepatoselüler Karsinoma: 57 hepatit C hastasının katıldığı bir klinik araştırmada, hastalar 4 gruba ayrılarak, her gruptaki hastalara 4 hafta boyunca haftada 3 kez damar içi 240 mg, 160 mg, 80 mg veya 0 mg glisirizin uygulanmıştır. Bilindiği gibi glisirizin, meyan kökünden elde edilen bir bileşendir. Çalışmanın sonuçları değerlendirildiğinde glisirizin uygulanan hastalarda karaciğer hasarını gösteren ALT parametresi azalmasına karşın viral yük değişmemiştir.
Sitomegalovirüs: Sitomegalovirüs ile enfekte olmuş 3 yenidoğana, meyankökünden elde edilen glisirizin bileşeni yaklaşık 2 hafta süreyle uygulanmıştır. Tedavi sonucunda karaciğer fonksiyonlarının düzelmiş olduğu tespit edilmekle beraber, yenidoğanların idrarında da bu virüse rastlanmamıştır.

Ayurveda’da Kullanılan İsmi: Yashti Madhu

Tadı: Tatlı - kekremsi

Kullanılan Kısımları: Kök

Enerjetiği: Serinletici

Sindirim Sonrası Etkisi: Tatlı

Dosha’lar Üzerindeki Etkileri: Vata ve Pitta’yı azaltırken, eğer uzun dönem kullanılırsa Kapha’yı arttırabilir.

Genel Nitelikleri: Sakinleştirici, yatıştırıcı, ekspektoran (balgam söktürücü), besleyici, yenileyici, laksatif (bağırsakları yumuşatıcı), emetik (kusturucu)

Özellikle Etkilediği Sistemler: Özellikle sindirim, üreme, solunum, sinir, boşaltım sistemlerini etkiler.

Kullanım Alanları: Meyan kökü Ayurveda’da özellikle öksürük, soğuk algınlığı, bronşit, boğaz ağrısı, larengit, ülserler, hiperasidite (vücuttaki asidin fazla miktarda artışı), sancılı veya ağrılı idrara çıkma, karın ağrısı ve genel güçsüzlük gibi durumlar veya hastalıklara karşı kullanılmaktadır. Meyan kökü etkili bir balgam söktürücü olarak, vücuttaki mukusun sıvılaşarak atılımını kolaylaştırır. Yüksek dozlarda iyi bir kusturucu olarak kullanılabilir ve bu sayede akciğerlerdeki ve midedeki birikmiş fazla Kapha’yı atmaya yardımcı olur.

Hafif bir laksatif olmasının yanı sıra muköz membranları yumuşatır, kas spazmlarını gidermede yardımcı olur ve enflamasyonu (iltihap ve yangı) azaltır. Diğer bitkilerle kombine olarak kullanıldığında, kötü tada sahip bitkilerin tadını maskeler, özelliklerini dengeler, ısı ve kuruluğu gidererek toksisiteyi azaltır. Soğuk algınlığı ve solunum yolu problemlerinde taze zencefil ile kombine edilerek kullanılabilir. Zencefil ve kakule ile beraber kullanıldığında dişler için kuvvetlendirici etki gösterir. Meyan kökü besleyici ve yenileyici bir bitkidir.

Sattvic özelliğe sahip olan meyan kökü, zihni sakinleştirerek ruhu da beslemeye yardımcı olur. Beyni besleyerek kraniyal ve serebrospinal sıvıyı (beyin-omurilik sıvısı) arttırır. Bunun yanı sıra ruhsal rahatlığı ve harmoniyi sağlamada yardımcı olur. Görüşü berraklaştırmasının yanı sıra sesi, saçları ve ten rengini de güzelleştirmede yardımcıdır.

Yüksek Kapha, ödem, osteoporoz ve hipertansiyon durumlarında kullanılmaması tavsiye edilir. Kalsiyum ve potasyumun emilimini engelleyebileceğinden dikkatli olunmalıdır.

Çince İsmi: Gan Cao

Genel Nitelikleri: Qi toniği, antienflamatuar, kolagog (safra söktürücü), detoks etkili, antihistaminik

Etkilenen Organ Meridyenleri: Tüm 12 meridyeni birden etkiler

Kullanım Alanları: Meyan kökü, diğer bitkilerle beraber kullanıldığında genel olarak harmoniyi sağlayıcı ve dengeleyici olması nedeniyle Çin herbalizmindeki en önemli bitkilerden biri olarak kabul edilmektedir. Yine bu özelliği nedeniyle medikal amaçlı kullanılacak birçok formülün içerisinde yer almaktadır.

Dalaktaki qi eksikliği için kullanılabilecek etkili bir tonik olmasının yanı sıra, kuru öksürük gibi durumlarda akciğeri kayganlaştırmak için de kullanılmaktadır.

Nötr enerjisi nedeniyle, meyan kökü, Çin herbalizminde hem soğuktan hem de sıcaktan kaynaklanan durumların tedavisinde kullanılır. Vücuttaki içsel veya dışsal bir zehirlenme durumunda kullanılabilecek bir bitkidir.

Bu bitkinin kökü, kortizona benzer özelliğinden dolayı harika bir anti enflamatuardır (iltihap ve yangı giderici). Hatta yüksek dozda ve uzun süreli kullanımı, kortizonun etkisini ve etki süresini arttırabilir.

Meyan kökü aşırı nem, mide bulantısı veya kusmanın eşlik ettiği durumlarda kullanılmamalıdır. Bu bitkinin Çin herbalizmindeki günlük kullanım miktarı 2-9 gram kadardır.

Meyan şerbeti içti ölümden döndü

Güncelleme Tarihi:

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

A.A.

Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2012 14:51

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Sema Kaplan/Aziz Aslan - Diyarbakır'da şeker hastası bir kadın 2,5 litre meyan şerbeti içince komaya girdi.

Bağlar ilçesinde yaşayan Songül Yurttaş (24) ramazan ayında mideye iyi geldiği ve harareti giderdiği düşüncesiyle severek tükettiği meyan şerbetinden 2,5 litre tüketti.

Bir süre sonra kusma, terleme, ateş, titreme şikayetiyle ailesi tarafından Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan ve burada komaya giren Yurttaş, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.

DÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bölümü'nde tedavi altına alınan Yurttaş'a burada Prof. Dr. Alparslan Kemal Tuzcu tarafından çeşitli tetkikler yapıldı.

Diyabet komasına giren Yurttaş'ta tespit edilen tuz kaybının giderilmesi için gereken tüm müdahalelerin yapılmasına rağmen sonuç alınamayınca Prof. Dr. Tuzcu, Yurttaş'ın yakınlarına hastanın meyan şerbeti içip içmediğini sordu. Yurttaş'ın 2,5 litre meyan şerbeti içtiğini öğrenen Tuzcu, uygun tedavi ile hastayı ölümden döndürdü.

“Günde 2,5 litre tüketiyordum”

Songül Yurttaş yaptığı açıklamada, tadını sevdiği ve mideye iyi geldiğini öğrendiği için gece gündüz meyan şerbeti içtiğini ancak bir anda fenalaştığını söyledi.
Ateş, kusma, mide ağrısı, mide yanması ve titreme gibi şikayetlerle ailesi tarafından hastaneye kaldırılırken komaya girdiğini ifade eden Yurttaş, “Doktorumun tüm müdahalesine rağmen tedaviye cevap vermemişim. Bunun üzerine meyan şerbeti içtiğimi öğrenen Alparslan hoca uygun tedavi ile sağlığıma kavuşmamı sağladı. Meyan şerbetini aşırı tüketmemden kaynaklı bu hale gelmişim. Severek tükettiğim meyan şerbetinin ölümüme neden olabileceği aklıma gelmezdi. Günde 2,5 litre tüketiyordum. 2 kez komaya girmişim. Doktorum ölümden döndüğümü söylediğinde inanamadım. 13 gündür hastanede yatıyorum. Sağlık durumum şimdi çok iyi. Allah doktorumdan razı olsun” dedi.

Songül Yurttaş'ın babası Eyüp Yurttaş, kızının 8 yıldır şeker hastası olduğunu, mideye iyi geldiğini öğrendiği meyan şerbetini bolca tükettiğini söyledi.
Kızının bir anda rahatsızlandığını anlatan 8 çocuk babası Yurttaş, “Alparslan hoca sayesinde kızımın komaya girmesinin nedeni tespit edildi. Kızımın bu duruma gelmesine meyan şerbetinin neden olduğunu öğrendiğimde çok şaşırdım. İlk kez böyle bir durumla karşılaşıyoruz. Ailelere önerim kimse bunu fazla tüketmesin. Bu durum bizim başımıza geldi, başkalarının başına gelmesin” diye konuştu.

“Dozunda içilmeyen meyan şerbeti ölümcül risk taşıyor”

DÜ Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Kemal Tuzcu, Türkiye'nin birçok bölgesinde yetişen meyan bitkisinin köklerinden yapılan ve Ramazanda bolca tüketilen meyan şerbetinin, bilinçsizce tüketildiğinde ölümcül sonuçlara neden olabildiğini söyledi.

Meyan bitkisinin köklerinden elde edilen meyan şerbetinin tüketiminin artmasıyla şikayetlerin de yoğunlaştığına dikkati çeken Prof. Dr. Tuzcu, meyan şerbetinin bol tüketildiğinde vücutta potasyum kaybına yol açarak, yüksek tansiyona ve ritm bozukluğuna neden olduğunu belirtti.

Tuzcu, hijyenik şartlarda ve standartlara uygun üretildiğinde bazı hastalıklara iyi geldiği belirtilen meyan şerbetinin yaz mevsiminde ve özellikle Ramazan aylarında bölge insanının en önemli içeceklerinden biri olduğunu vurgulayarak, kendisinin de zaman zaman meyan şerbeti tükettiğini bildirdi.

Bazı mide ilaçlarının muhteviyatında da meyan kökünün bulunduğunu kaydeden Tuzcu şöyle dedi: “Mide için kullanılan bazı ilaçlar meyan kökünden elde ediliyor. Ama tıpkı ilaçlarda olduğu gibi bunun da dozunda kullanılması gerekiyor. Dozunda kullanılmayan meyan şerbeti ölümcül risk taşıyor. Songül bize geldiğinde 'ventriküler aritmi' dediğimiz çok ağır bir ritm bozukluğu söz konusuydu. Diyabet koması oluştuktan sonra vücutta belli oranda tuz kayıpları olur, ancak bu hastadaki tuz kaybını ne kadar yerine koyarsak koyalım tedaviye cevap vermedi. Sorgulayınca günde 2,5 litre potasyum kaybettirici özelliği olan meyan şerbetinden tükettiğini öğrendim. Buna yönelik tedbirlerimiz aldık ve çok şükür Songül aramızda. Aksi takdirde çok daha kötü sonuç olabilirdi. Çünkü bu tür vakaların bir kısmı ölümle sonuçlanıyor. İki kez komadan çıkardık. Ölümden döndü. Hoşuna giden şifalı olduğu düşüncesiyle tükettiği bu içecek yüzünden. Bu bitkinin veya şerbetinin su ve tuz tutucu etkisi var. Bazı tuzları tutup, bazılarını vücuttan atıyor. İlk bir iki bardakta tuz tutucu etkisi vücuda zindelik verse de daha sonra vücutta potasyum dediğimiz tuzun kaybına neden oluyor. Bu da halsizlik, takatsizlik, bitkinlik ve tansiyon yüksekliği ile ağır bir tablo oluşturuyor. Meyan şerbeti iki bardaktan sonra vücutta potasyum dediğimiz tuzun kaybına neden olarak ritm bozukluğuna bağlı ölüm riski taşıyor.”

Standardize ürünlerin tüketimi

Prof. Dr. Tuzcu, meyan şerbetinin günde bir veya en fazla iki bardak tüketilmesi gerektiğini belirterek, daha fazla tüketilmesinin kişiye yarardan çok zarar getireceğini söyledi.

Özellikle tansiyon ve şeker gibi kronik hastalığı olanların daha dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. Tuzcu, “Bu işi meslek edinmiş, bunu sürekli üretip satan kişiler daha standardize üretim yapıyor. Bunlar konsantrasyonunu iyi ayarlıyor. Demli çay ile demsiz çay gibi. meyan şerbetinde de oran çok önemli. Ramazan nedeniyle artan talebe yönelik her köşe başında meyan şerbeti satanları görüyoruz. Bu şekilde üretimde meyan kökü yoğunluğu çok fazla olabiliyor. Dozun mutlaka iyi ayarlanması gerek. Bu işi meslek edinmiş standardize üretim yapanlardan satın alarak belli miktarda tüketmek doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.

Yüksek tansiyona davetiye çıkarıyor! İşte uzak durulması gereken 7 yiyecek

Tüketilen gıdanın içeriği büyük önem arz ediyor. Leziz diye tüketilen bazı gıdalar kan damarlarını daraltıyor ve kalp krizini tetikliyor. Sağlığa zararlı gıdaların bilinmesi ve bu gıdaların tüketilmemesi gerekli.

TRANS YAĞLI GIDALAR

Trans yağlı kek, çörek, çoğu margarin, mikrodalga patlamış mısır, bisküvi ve krema dolgulu şekerlerdeki yağlar, kötü kolesterolü yükseltir ve arterlerinizi tıkayabilir. Ayrıca yağlı et kesimleri de kolesterol seviyesini yükseltebilir.