günlük anne sütü miktarı / Dr. Banu Küçükkırım Çıbıkcı - Makaleler

Günlük Anne Sütü Miktarı

günlük anne sütü miktarı

Enfeksiyonlara karşı savaşta kalkan

Doğduktan sonraki ilk beslenme kaynağımız… Bebeklikten sonra çocukluk döneminde de büyüme ve gelişme için çok faydalı. Sadece çocukluk dönemi de değil; aslında yaşam boyunca tüketmemiz gereken bir besin: Süt. Dünyaya geldiğimiz andan itibaren süt hep hayatımızda… Dünyanın en faydalı besini hiç kuşkusuz anne sütü… Faydaları saymakla bitmiyor. Anne sütünden sonra ise hem çocukların hem de yetişkinlerin beslenme düzenlerinde olması gereken bir diğer içecek ise inek sütü. Her ne kadar anne sütü kadar olmasa da inek sütünün de faydaları saymakla bitmiyor. Ancak inek sütü alerjisine dikkat! İşte inek sütünün faydaları ve inek sütü alerjisi hakkında bilmeniz gerekenler…

Süt, büyüme ve gelişmeyi destekliyor, hücre ve doku oluşumunda önemli bir rol alıyor. Beynin gelişmesinde ve çalışmasında faydası olan süt, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcı olarak enfeksiyonlara karşı kalkan rolü üstleniyor. Ayrıca yaraların da çabuk kapanmasına yardımcı oluyor.


Kemiklerin dostu

Süt ve süt ürünleri, kemiklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan kalsiyum, fosfor, magnezyum ve proteini sağlıyor. Çocukluk dönemi ve yaşam boyunca yeterli süt tüketimi kemiklerin güçlenmesine ve ileriki yaşlarda osteoporoz gibi kemik hastalıklarından korunmaya yardımcı oluyor.

Kan basıncını düşüyor

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; günde 3 porsiyon süt ve süt ürünü tüketimi yetişkinler ve çocuklarda yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor.

Dişleriniz için de koruyucu

Sütün içerisindeki kalsiyum ve fosfor miktarı sağlıklı diş gelişimi ve devamlılığı için faydalı. İçeriğinde fazla miktarda bulunan kazein proteini, asitli yiyecek ve içeceklere maruz kalındığında diş minesinin üzerini ince bir film tabakası gibi sarıyor, diş minesinden kalsiyum ve fosfat kaybını önlüyor.

Yağlanmayı önlüyor

Süt içmenin kilo kaybı üzerinde de etkisi bulunuyor. Son yıllarda gerçekleştirilen bazı çalışmalar gösteriyor ki; kalori kontrollü diyetle birlikte, günlük süt ve süt ürünleri tüketimi karın bölgesi yağlanmasını azaltıyor ve kilo kaybına yardımcı oluyor.

Diyabet için düşük yağlı süt

Tip 2 diyabet günümüzde çocukluk çağından itibaren ortaya çıkan bir sorun. Şeker hastalığının önlenmesinde de düşük yağlı süt ve süt ürünleri tüketimi önemli bir yer tutuyor.

Azı da çoğu da zarar!

Elbette ki her şeyde olduğu gibi sütte de miktar çok önemli. Günde yarım kilodan fazla süt, demir eksikliğine bağlı kansızlık ve diş çürümesine neden oluyor. Sadece süt içerek kalori ihtiyacını alan çocuk yemek yiyemiyor ve düzensiz besleniyor. 

Günlük alınması gereken süt miktarı şöyle: 

  • yaş grubu çocuklar için 2 bardak/günlük
  • yaş arası çocuklar için 2,5 bardak/günlük
  • 9 ve üzeri yaş çocuklar için 3 bardak/günlük
     

Kararında &#x;tatlandırın&#x;

Eğer çocuklarınız ya da siz sütün tadını sevmiyorsanız içine bal veya pekmez ekleyebilirsiniz. Fakat şeker, reçel bal gibi maddeleri eklediğinizde diş sağlığınıza son derece dikkat etmek gerekiyor. Özellikle biberon kullanan çocuklar için bu durum daha da önemli. Bu tip maddeler ağızda salgılanan tükürük miktarı ve kalitesini etkileyerek diş çürüklerine neden olabiliyor.

Hiç mi içmiyor?

Hiç süt içmeyen ve içmek istemeyen bir çocuk fazla zorlanmamalı. Süt alternatifleri denenmesi de günlük kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yeterli oluyor. Bir çocuk kahvaltıda gram kaşar peynir veya beyaz peynir yediği takdirde 1 bardak süte eşdeğer kalsiyum almış oluyor. Peyniri de yemeyen bir çocuksa, 2’şer tatlı kaşığı pekmez ve tahini karıştırırsanız yine 1 bardak süte eşdeğer kalsiyum alınıyor. Buna 1 de haşlanmış yumurta ya da karışık sebzeli bir omlet eklerseniz, 1 bardak sütün kalsiyum değerini bile geçmiş olur. Unutmayın ki yeşil yapraklı sebzeler iyi kalsiyum kaynaklarıdır.

İnek sütü alerjisine dikkat!

İnek sütünde, süt alerjisi olan kişilerde reaksiyona sebep olabilecek 25 adetten fazla farklı protein bulunuyor. Bazen bu proteinlerden sadece birine bazen de birçoğuna alerjik tepki gösterilebiliyor. Alerji durumunda herkeste farklı tepkiler gelişebiliyor. Bu tepkiler bazılarında hafif ve zararsız olurken, bazılarında en ufak miktardaki süt bile çok ağır alerjik tepkilere sebep olabiliyor. Süt alerjisinde en sık yaşanan belirtileri arasında mide ve bağırsak yollarında görülen rahatsızlıklar yer alıyor. Ancak, ağız ve boğaz kısımlarında görülen kaşınmalar, mukozadaki şişkinlik ve nefes darlığı da inek sütü alerjisinde zaman zaman yaşanabilen sorunlar arasında. Genelde çocuklarda görülen süt alerjisi en fazla 5 yaşına kadar devam ediyor. Tedavide dikkat edilmesi gereken ilk kural ise, süt ve süt ürünlerinin diyetten çıkarılması.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Anne sütünü artırıcı besinler

sütü çoğaltan en önemli besin sudur. Günde en az 2,5 – 3 litre su için. Sütün önemli bir kısmının sudan oluştuğunu unutmayın. Kalsiyumdan zengin süt, yoğurt ve peyniri düzenli olarak tüketin. Her gün 1 yumurta veya 1 porsiyon etli sebze veya kurubaklagil anne süstüne olumlu katkıda bulunur. A vitamininin bolca bulunduğu havuç, yeşil yapraklı sebzeler, kayısıyı menülerinizden eksik etmeyin. Anne sütünü artırmak için her gün düzenli olarak taze sebze ve meyve yiyin.


1- Anne sütünü saklama yöntemleri

Sağılmış sütü bu amaçla üretilmiş steril kaplarda ya da önceden kaynatılmış cam kavanozlarda oda ısısında ('C) saat, buzdolabı rafında gün, derin dondurucuda ('C) ay saklanabilir. Süt kullanılmadan önce, kavanozunda sıcak su içinde bekletilerek benmari usulü (bir kabı kaynar suya oturtmak yoluyla içindekini ısıtma ya da eritme yöntemi) ısıtılır. Süt doğrudan ısı kaynağı üzerine konulmamalı ve asla ısıtılmamalıdır.

2- Su verilmesi gerekmez

Anne sütüyle beslenen bebeklere ayrıca su verilmesi gerekmez. Sütün içeriği, bebeğin ayına ve dış ortamlara uygundur. Ancak ek besinlere geçişle beraber bebeklere kaynatılmış ılıtılmış su verilebilir. İlk günlerde bebeklere sarılık olmasın diye verilen şekerli su hem bağırsak florasını olumsuz etkiler hem de bebeğin kan şekerini yükselterek gereksiz tokluk hissi yaratır, emme problemlerine neden olur

3- Gaz yapmaz

Kitaplara göre anne sütü gaz yapmaz ama günlük hayatta gaz yapacak besinlerle (kuru baklagiller, yeşil yapraklı çiğ sebzeler, soğuk gazlı içecekler gibi) beslenen ya da gazı olan annelerin bebeklerinin o günlerde huzursuzluğunun ya da gaz sancılarının arttığı gözlemlenir. Annelere besinleri iyice çiğnemeleri önerilir.

4- Anne sütü bebek için yeterlidir

Son yıllarda anne sütü vermek isteyen ve konunun önemini kavramış anne sayısı gittikçe artmıştır. Bilinçli annelerin en büyük endişelerinden birisi bebeğinin doymadığı yönündedir. Özellikle doğumu takip eden ilk günlerde bu endişe ek besin başlanmasına neden olmaktadır. Ama bebeğin ilk günlerinde gıda gereksinimi çok olmadığı için endişeye gerek yoktur. Bebek 1. gününde yaklaşık olarak kilo başına 30 ml ile ihtiyaçlarını karşılayabilir. Bu da gr. doğan bir bebek için ml demektir. Daha sonra her gün bu miktar kilo başına 20 ml artar ve yaklaşık bir hafta sonra ml/kg değerine ulaşır. Kaba bir hesapla ml günlük anne sütü ile bebeğin doyduğu söylenebilir.

5- Anne sütü kalitesi nasıl artar?

Sağlıklı beslenen annelerin süt kalitesi yükselir. Çünkü annenin beslenmesi süt kalitesini ve içeriğini doğrudan etkiler. Doğru beslenmeyen annede emzirme sırasında bir takım eksiklikler gelişir ya da sütün kalitesi düşebilir. Bu da bebeğin daha az kilo almasına neden olur. Ayrıca genetik faktörlere bağlı olarak sütün yağ miktarı da kişiden kişiye değişebilir.

6- Sütün bebeğe yetersiz geldiği kilo alma miktarıyla anlaşılabilir

Anne sütünün bebeğe yeterli gelip gelmediğine doktor karar vermelidir. Sütün yetmemesinin en belirgin işareti bebeğin yetersiz kilo almasıdır. Bebek alt sınır olarak ayda gram ve üzerinde kilo alıyorsa, anne sütünün yettiği düşünülür. Bu durumda annelerin ilk 6 ay emzirmeyi bırakmaması gerekir.

7- Annenin yedikleri sütünü de etkiler

Annenin çok yemek yemesi anne sütünün protein ve enerji içeriğini fazla değiştirmez. Sadece özellikle omega 3 yönünden zengin beslenme ya da omega 3 takviyesi, anne sütünü bu açıdan zenginleştirir. Öte yandan annenin yediği soğan ve sarımsak gibi kokulu gıdalar anne sütünün kokusunu değiştirip, bebeğin memeyi itmesine neden olabilir. Bunun yanı sıra anneler mutlaka beslenmelerine özen göstermeli ve bol su tüketmeliler. Dereotu, maydanoz ve naneden elde edilen bitki çayları anne sütünü artırır.

8- Annenin psiko-sosyal durumu rahatsa sütü de fazla olur

Anne ne kadar rahat bir yapıya sahipse sütü de o kadar fazla olur. Kaygılı, stresli, takıntılı ve mükemmeliyetçi annelerde süt verimi düşüktür. Ayrıca annenin iyi dinlenip düzenli uyuması süt verimini artıran önemli bir etkendir. İş hayatının yorgunluğu ve stresli ortamı, aile içi sorunlar, annenin geçirdiği hastalıklar, ağrı ve sancılar süt verimini olumsuz etkiler.

9- Emzirme tekniğindeki hatalar anne sütünün verimini düşürür

Emzirmeye geç başlamak, formül mamaya ve ek besine erken geçmek, bebeğe biberon ya da yalancı emzik vermek, bebeği memeye yanlış yerleştirmek, bebeğin meme başını doğru kavramaması, gece emzirmemek, saatten uzun süre emzirmemek anne sütü verimini düşürür.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir