türk marşı notaları piyano / Mozart Türk Marşı Notaları | SarkiNotalari.Net

Türk Marşı Notaları Piyano

türk marşı notaları piyano

Mozart Türk Marşı Notaları

Mozart, klasik dünya müziği için son derece önemli bir isim olarak kabul edilir. Tam ismi Wolfgang Amadeus Mozart olan bu müzisyen, Avusturya doğumlu ve hayatı boyunca pek çok şarkı ve melodi yaratmıştır. Bu şarkıların ve bestelerin birçoğu günümüze kadar gelmiş ve hala müzik dünyasında büyük bir etkiye sahiptir.

Mozart’ın Türk Marşı, onun bilinen en popüler melodi ve şarkıları arasındadır. Bu şarkı, 1783 yılında yazılmış ve Mozart’ın Türk müziği tarzını yansıtan eserlerinden biridir. Mozart, bu şarkıyı, Viyana’da bulunan bir jeneralle tanışması üzerine besteledi. General, Avusturya-Macaristan imparatorluğunda görev yapmıştı ve kendisine Türk halkının müzik geleneği hakkında birçok bilgi aktardı.

Bu müzikal öğeleri kullanan Mozart, Türk Marşı’nı yaratmak için çalıştı. Şarkı, orijinal olarak piyano için bestelenirken, günümüzde melodi notaları farklı enstrümanlar için de kullanılabiliyor, meydana getirdiği orkestra parçası ile son derece beğeniliyor.

Mozart’ın Türk Marşı, klasik müziği severlerin repertuvarlarında genellikle ilk seçenekler arasında yer alır. Bu şarkı, son derece popüler bir melodidir ve birçok müzisyen ve besteci tarafından yorumlanmıştır. Pek çok Türk müzisyen, bu şarkıyı ve Mozart’ın Türk müziğine olan yönünü övgüyle anmış ve farklı dönemlerde farklı yorumlarla sunmuştur.

Türk Marşı, Mozart’ın diğer pek çok eseri gibi, klasik müziğin temel eserleri arasında yer almaktadır. Bugün, müzisyenler bu şarkıyı genellikle orkestra parçası olarak seslendirirler ve pek çok dinleyiciyi etkilemeyi başarırlar. Mozart’ın Türk Marşı, klasik müziğin önemli müzikal öğelerini yansıtır ve müziğin sanatsal yönünü keşfetmek isteyenler için ideal bir seçimdir.

Mozart’ın Türk Marşı’nı çalmak, yalnızca müzikal bir performans etkinliği olmanın ötesinde, müzikal zevklerini geliştirmek ve farklı tarzlarda müzikal eserleri keşfetmek isteyenler için bir fırsattır. Bu şarkının notaları, müzik öğrenenler için paha biçilmez bir kaynak haline gelir. Mozart’ın Türk Marşı’nın seslendirilmesi, çeşitli enstrümanlar ile mümkündür ve bu da şarkının farklı yorumlarının ortaya çıkmasına ve diğer müzik tarzları ile harmanlanmasına olanak sağlar. Mozart Türk Marşı Melodika Notaları, bu şarkıyı çalmaya başlamak isteyenler için önemli bir kaynaktır.

Türk Marşı Notaları do re mi

Mozart’ın Türk Marşı, klasik müziğin en önemli eserlerinden biridir ve her müzisyenin, enstrümana bağlı olarak, repertuvarlarında yer alması gereken bir eserdir. Melodi notaları, müzik öğrenenler için harika bir araçtır ve Mozart’ın Türk müziği tarzında yarattığı atmosferi yansıtır. Bu şarkı, müzik dünyasının kalbindeki yerini hala korumaktadır ve müzisyenler için ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Mozart Türk Marşı Melodika Notaları

si la sol♭ la do re do si do mi fa mi re♭ mi
si la sol♭ la si la sol♭ la do la si sol la

si la sol la sol la si la sol la sol la si la sol
fa♭ mi (do/mi) (re/fa) (mi/sol)(mi/sol) la sol fa mi re
si la sol♭ la do re do si do mi fa mi re♭ mi
si la sol♭ la si la sol♭ la do la si sol la
si la sol la sol la si la sol la sol la si la sol

fa♭ mi (mi/do) (re/fa)
(mi/sol) (mi/sol) la sol fa mi re
(do/la) (re/si) (do/mi)
(do/mi) fa mi re do si

Puan Ver; )

[Toplam: 1 Beğenen: 5]

About The Author

admin

Türk Marşı – Turkish March (Rondo Alla Turca) Piano Sonata No. 11 K. 331

Wolfgang Amadeus Mozart

Türklerin Avrupa’da hayranlık uyandırdığı o yıllarda, Mehter Marşı’ndaki ritimden esinlenen Mozart, 1783 yılında 11 numaralı la majör piyano sonatı’nın (K. 311) 3’üncü bölümünde “Rondo alla Turca” (Türk Marşı)’nı besteler. Bu beste halen, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm özel davetlerinin yanı sıra, ülke tanıtımında kullanılmaktadır.

Ludwig Van Beethoven’ın da Türk Marşı olarak eseri vardır. Turkish March Beethoven (part of Op. 113 No. 4)

2014 yılında Macaristan Milli Kütüphanesi arşivinde bulunan 11 nolu La Majör Piyano Sonatı’na ait 4 sayfa orijinal nota yazısının arasında Türk Marşı’ndan da bir kısım bulunuyor.

Türk rap sanatçısı Ceza, sonatın üçüncü bölümüne 2012 yılında Türkçe söz yazdı ve parçaya bir klip çekildi.

Kaynak: Wikipedi

Ceza marşın bestesini şu şekilde yapmış;

Wolfgang Amadeus Mozart neden Türk Marşı’nı besteledi.

Çarpıcı olaylarla dolu, acı ve hüznün her zaman neşeye dönüştürülerek yaşandığı kısa bir hayatın hikayesi ise şöyledir:

27 Ocak 1756′da Avusturya’da Salzburg şehrinde doğdu. 5 Aralık 1791′de Viyana’da öldü. Babası Leopold Mozart, Salzburg Başpiskoposluğu Saray Orkestrası’nda keman çalan, bir çok besteler ve keman için bir metod yazan bir müzikçiydi. Oğlu Wolfgang üç yaşına geldiği zaman kendisinden beş yaş büyük olan kız kardeşi Maria Anna (Nannerl)’ın çaldığı klavsen parçalarını belleğine yerleştirip kendi kendine çalmaya başlayınca ondaki mucizevi özelliği farketti, hele bir gün minik Wolfgang’ın eline geçirdiği bir nota kağıdına daha kullanmayı bile beceremediği kocaman tüy kalemle konçerto çiziktirdiğini görünce, ona ciddi olarak klavsen dersleri vermeye başladı.

Gerçekten de Wolfgang’ın iyi bir müzikçi olmak için doğuştan olağanüstü özellikleri vardı; kulağı bir kemanda bir notanın sekizde bir kadar akort düşüklüğünü farkedecek derecede hassastı ve çirkin seslere, gürültülere karşı tepkisi ise baygınlık geçirecek ölçüde şiddetlenebiliyordu.

Zaman geçtikçe Mozart’ın müzik yanında aritmetik ve resime de yeteneği olduğu ortaya çıkıyordu. Çevrede bu harika çocuğa karşı ilginin artması üzerine, babası bu erken doğan güneşten faydalanmak, çocuklarının sayesinde para ve şöhret sağlayabilmek için, oğlunu ve kızını yanına alarak Avrupa kentlerini dolaşmaya, konserler vermeye başladı. Wolfgang klavsen, keman ve org çalmadaki ustalığıyla, her şeyden fazla doğaçtan çalışlarıyla dinleyicilerini hayrette bırakıyordu. Müzik aletlerini çalmakta gösterdiği kolaylığa denk bir kolaylıkla beste de yapmaya başladı. Beş yaşında menuet, yedi yaşında konçerto ve sekiz yaşında senfoni meydana getirdi.

mozart

Yaşamının ilk on iki yılında babası ve kız kardeşi ile birlikte konserler vererek boydan boya dolaştığı Avrupa’da geçtikleri her kentte hayranlık ve ilgi topladı, saraylarda krallar ve kraliçeler önünde çaldı. Soylular, her defasında yeni bir eserle ortaya çıkan harika çocuk Wolfgang’ı dinlemek için yarıştılar, çağın ünlü ressamları Mozart’ların portre ve resimlerini yaptılar.

O günlerde Wolfgang’ı dinleyen ünlü düşünürler Voltaire ve Goethe, bu küçük çocuğun bir gün sanatının en büyük ustaları arasına katılacağından emin olduklarını söylediler.

On Dört yaşında iken, ilk opera eseri “Lucia Silla” Milano’da çalındığı zaman Mozart kendini opera sahnelerine de, üstelik operanın vatanı İtalya’da, kabul ettirmiş bulunuyordu. Papa tarafından kabul edilerek ona, o güne kadar sadece büyük ustalara layık görülen “Altın Mahmuz” nişanı ve şövalyelik beratı verildi.
Mozart, bilinci salt şarkı ve müzikten oluştuğu için kendisini o günlerdeki bu ihtişamlı olayların cazibesine kaptırmadı; sadece besteleri ile uğraştı, bu uğraşını durmadan inatla, ısrarla yürüttü.
Yirmi beş yaşına kadar rahat ve huzur görmeden o kentten bu kente dolaştı, han köşelerinde barındı, bazen yiyeceksiz kaldı, kar ve yağmur yağarken atlı yolcu arabalarında titreyip durdu. Bu meşakkatli yolculuklar esasen sağlıksız ve zayıf olan bünyesini oldukça yıprattı.

Mozart’ın hayret uyandırıcı; bir başka yönü de birbiri ardına geçirdiği tifo, çiçek ve mafsal romatizması gibi o zamana göre ölümcül olan hastalıkları atlatması, ama buna rağmen ürün vermeye devam etmesi ve keyfini hiç bozmamasıdır. Ablası Nannerl onun bu yolculuklarında “Ben ülkesini teftişe çıkan küçük bir kralım” diyerek kendince bir eğlence yarattğını, geçtikleri kasaba ve köylere bir takım uydurma adlar taktığını anlatır anılarında.

Sanat tarihinin bu eşsiz insanı çocukluk nedir bilmedi, Ölünceye dek kendi çocuk ruhuna bağlanıp kaldı. Bu nedenle Mozart yaşamı boyunca iyi ve saf karakteri yanında çocuksu neşe ve espri (mizah) anlayışını hep muhafaza etti.

Hayatın küçük zevklerinden tat almaya bayılırdı, ümitsizliğe düşmek harcı değildi. İnsanlarla beraber olmaktan ve onlarla neşeli konuşmalar yapmaktan hoşlanırdı. Bilardo oynamak, Türk kahvesi içmek ve dans etmek ona büyük keyifler verirdi.

Kariyeri, onur ve şan yönünden parlak biçimde sürmesine rağmen maddi durumunu düzeltmedi. Yaşamı boyunca sonu gelmeyen para sıkıntısı çekti. Ona övgüler yağdıran krallar bile hasis davrandılar. Sadece dersler vererek ve halk konserleriyle yetinerek hayatını kazanmaya çalıştı.

Mozart’ın otuz altı yaşını doldurmadan vakitsiz ölümünde çocukluğunda geçirdiği ağır hastalıkların ve yapılan yıpratıcı yolculukların etkisinin büyük olduğu kabul edilmektedir.

Cenazesi fakir cenazeler için uygulanan biçimde kaldırıldı. Mezarının nerede olduğu ise bilinmemektedir. Söylenenlere göre, Mozart’ın tanıdığı insanlar arasından sadece altı kişinin katıldığı katedraldeki cenaze duasından sonra bu küçük kafile şiddetli yağmur nedeniyle mezarlığa kadar tabuta eşlik edemeyince cenaze aceleye getirilerek dilenciler için ayrılan bir mezara gömüldü. En fenası, bütün araştırmalara rağmen bu mezarın yeri öğrenilemedi, tabutun nasıl olup ta sahipsiz kaldığı ise ölüm sebebi gibi hiç bir zaman anlaşılamadı.

Kaynak: Onedio

Notalar için Video:

Eserin Notaları:

Notalar

Notalar

Notalar

Yorum yaparak destek olabilirsiniz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır