ciğerlerde iltihap tedavisi / Akciğerleri Yeniden Doğmuş gibi Temizleyen Yöntem - Medicana Sağlık Grubu

Ciğerlerde Iltihap Tedavisi

ciğerlerde iltihap tedavisi

Akciğer Enfeksiyonları

Akciğer Enfeksiyonları

Akciğer enfeksiyonları, bakteri ya da virüslerin sebep olduğu akciğer dokularında gelişen rahatsızlıkları tanımlar. Akciğerlerde oluşan enfeksiyon, ciddi komplikasyonlara yol açarak diğer organları da etkileyebilir. Bu yüzden belirtiler dikkate alınmalı ve alanında uzman bir doktora başvurulmalıdır.

Hastanemizde; akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi, kan ve kültür testleri yapılarak akciğer enfeksiyonları erken evrede tespit edilir. Göğüs hastalıkları kliniğimizde gerekli tetkikler yapılarak sizin için doğru tedavi yöntemleri uygulanacaktır.

Akciğer Enfeksiyonları Neden Olur?

Akciğer enfeksiyonları özellikle kış aylarında virüs veya bakteriler sonucunda gelişir. Grip gibi solunum yolu hastalıklarından sonra akciğerlerde enfeksiyon oluşma ihtimali vardır. Kişinin bünyesine göre enfeksiyon riski artabilir. Hastalık, öksürük, hapşırık gibi eylemler ile başka insanlara bulaşabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Türleri

Akciğer enfeksiyonu farklı şekillerde görülebilir. Bunları; Zatürre, bronşit, bronşiyolit olarak sıralayabiliriz.

Zatürre

Zatürre, en ciddi akciğer enfeksiyonlarında biridir. Enfeksiyon sonucu akciğerdeki hava kesecikleri iltihaplanır ve sıvı ile dolar. Tedavi edilmediğinde diğer organlarda da hasara yol açabilir. Nefes almayı da olumsuz etkileyerek hayati riske sebep olabilir. Özellikle iler yaşta veya kronik hastalığı olanlar için ölümcül bir hastalıktır.

Bronşit

Grip gibi solunum yolu hastalıklarından sonra akciğerlere hava taşıyan bronşların iltihaplanması sonucu gelişen bir akciğer hastalığıdır. Virüs veya bakteri kaynaklı olabilir.

Bronşiyolit

Akciğerlere hava taşıyan en küçük kanallardan biri olan bronşiyolitlerde gelişen bir enfeksiyondur. Genellikle bebek ve küçük çocuklarda görülür. Kendiliğinden iyileşebilse de nefes darlığı gibi ciddi belirtilere sebep olduğunda ilaçla tedaviye başvurulmalıdır.

Belirtileri Nelerdir?

Akciğer enfeksiyonu çoğu zaman net belirtiler ile kendini gösterir. Hastalığın şiddeti arttığı için normal bir soğuk algınlığı olmadığı anlaşılır. Belirtiler dikkate alınmaz ise enfeksiyon ilerleyerek daha ağır komplikasyonlara sebep olabilir. Akciğer enfeksiyonu belirtileri genel olarak şu şekildedir;

  • Yüksek ateş
  • Öksürürken göğüste ağrı
  • Nefes darlığı
  • Geçmeyen öksürük
  • Balgam çıkarma
  • Yaygın eklem ağrısı
  • Terleme, titreme
  • İştahsızlık

Tanı ve Tedavi

Akciğer enfeksiyonu tanısı için hasta hikâyesinde yer alan belirtiler dikkate alınır. enfeksiyon şüphesi olduğu taktirde akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi gibi tetiklere başvurulabilir.

Enfeksiyona sebep olan etkenlere göre bir tedavi yöntemi belirlenir. Antibiyotik, antiviral ilaçlar kullanılabilir. Aşırı sıvı kaybı oluştuğunda serum ile sıvı takviyesi uygulanır. Acil durumlarda oksijen desteği verilebilir.

Akciğer enfeksiyonu nasıl temizlenir? Akciğer enfeksiyonu neden olur, nasıl geçer?

Akciğer enfeksiyonunun en kötü yanı ciğerlerin iltihaplanması ile beraber solunumda güçlükler çekmektir. Solunum yollarını tıkayan mukuslar kuru öksürük, ateş, hırıltı gibi etkilere neden olur. Böyle durumlarda bebekler ve kronik hastalar için tehlike oluşturmaktadır. Akciğer enfeksiyonu neden olur? Sorusunun yanıtını açıklayarak akciğer enfeksiyonu tedavisi için neler yapılması gerektiğine değineceğiz. İşte tüm merak edilenler…

AKCİĞER ENFEKSİYONU NEDİR?

Akciğer enfeksiyonu alt solunum yollarında meydana gelen virüs ve bakterilerin neden olduğu hastalık türüdür. Akciğer enfeksiyonu genellikle grip gibi bulaşıcı bir hastalığın ardından oluşmaktadır. Bebeklerde ve kronik hastaların vücut dirençleri düşük olduğu için daha risk altındadırlar. Daha net açıklamak gerekirse ciğerleri solunum borusuna bağlayan bronşları ve hava keselerini etkileyen enfeksiyon çeşididir diyebiliriz. Hafif enfeksiyonlar kolayca atlatılabilirken şiddetli enfeksiyonlar antibiyotik tedavisi ile çözüm yoluna gidilmektedir.

AKCİĞER ENFEKSİYONU NEDEN OLUR?

Akciğerlere yerleşen bakteri ve virüsler akciğer enfeksiyonuna neden olur. Kış aylarının gelmesi, havaları soğuması ya da mevsim değişiklikleriyle beraber meydana gelen soğuk algınlığı hastalıklarından sonra akciğer enfeksiyonu da ortaya çıkabilmektedir.

AKCİĞER ENFEKSİYONU BELİRTİLERİ

  • Terleme
  • Ateş
  • Halsizlik
  • Kuru öksürük
  • Baş ağrısı
  • Hızlı kalp atışları
  • İştahsızlık
  • Sarı ya da yeşil renkli balgam
  • Nefes alırken hırıltı çıkması
  • Nefes darlığı, solunum güçlüğü
  • Burun tıkanıklığı
  • Göğüs ağrıları (Batma hissi)
  • Kas ağrıları
  • Eklem ağrıları

AKCİĞER ENFEKSİYONU TEDAVİSİ

Akciğer enfeksiyonu türlerine değinecek olursak; Akut Bronşit, Zatürre gibi sıralayabiliriz. Akut bronşit ilk 48 saat içerisinde kendini şiddetli bir şekilde gösterebilir. Düzenli tedaviler sonucu 7 ila 10 gün içerisinde geçer. Bazı kişilerde ilaç almadan da kendiliğinden geçer. Eğer geçmeyen uzun süren ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde zatürre gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Akciğer enfeksiyonu tedavinde ilk önce doktor hastaya genel sağlık bilgileri hakkında sorular sorar. Ateşine bakıp, ciğerlerini dinler. Eğer hastalık ilerlemiş ise göğüs röntgeni, balgam numuneleri, kan testleri ve nefes testleri yaptırması istenir. İlerlemiş akciğer enfeksiyonun tedavisi ilaçlardır. Tedavi için şu ilaç grupları önerilmektedir:

  • Antibiyotik
  • Antiviraller
  • Antifungaller

AKCİĞER ENFEKSİYONU NASIL TEMİZLENİR?

Eğer akciğer enfeksiyonu tedavisinde bitkisel, evde doğal çözümler arıyorsanız bunları deneyebilirsiniz

  • Öksürük otu
  • Bal
  • Andız otu kökü
  • Sarımsak ve soğan
  • Zencefil
  • Zerdeçal
  • Nane ve limon
  • Bol su içmek
  • Ihlamur
  • Ekinezya
  • Sağlıklı ve dengeli beslenmek
  • Hijyeni önemsemek
  • Sigara içmeyi bırakmak
  • Kırmızı mercimek
  • Tavuk suyu
  • C vitamini içeren gıdalar
  • Ilık su ve tuz karışımı ile gargara
  • Bol bol dinlenmek
  • Başını yüksek tutmak için yastık
  • Odayı sık sık temizlemek
  • Kuru ortamdan kaçınmak

Uzun süreli enfeksiyon durumlarında, kendiliğinden geçmeyen 7 günü aşan hastalık durumunda muhakkak doktor kontrolleri şarttır. Eğer hastalığınız ilerler ve enfeksiyon giderek yayılırsa zatürre olabilirsiniz. Zatürre tedavisi uzun süren ve kolay kolay geçmeyen bir hastalık türüdür. Bu yüzden en yakın sağlık kuruluşunda gerekli muayene ve testlerin yaptırılması gerekir.

Akciğer enfeksiyonu ölüm riski

Akciğer enfeksiyonu her yaş grubu insanı etkileyebilmektedir. Eğer ciddiye alınmazsa erken tedavi edilmezse hastalık daha çok yayılır ve ilerler. Tedavinin gecikmesi özellikle bebekler ve kronik hastalar için ölümcül olabilmektedir.

Akciğere Ne İyi Gelir? Akciğere İyi Gelen Besinler İle Ciğerleri Temizleyen Bitkisel Çözümler

Akciğer Enfeksiyonu Nedir? Neden Olur?

Akciğer enfeksiyonu içerisinde en önemli gruplardan biri pnömonilerdir. Pnömoni tanım olarak, akciğer dokusunun enfeksiyonudur. Bu enfeksiyonun en büyük nedeni bakteriler, virüsler ve mantarlar gibi mikro organizmalardır. Fakat enfeksiyon dışında asit ya da yemek artıkları gibi yabancı maddelerin akciğere kaçması, nefes yolu ile alınması, radyasyona maruz kalmak akciğer enfeksiyonuna neden olabilir. Pnömoni ülkemizde ölüm nedenleri arasında 5. sıradadır. Enfeksiyona bağlı ölüm sıralamasında ise ilk sırada yerini alır. Tüm dünyada olduğu gibi yaş ile birlikte pnömoni sıklığı artmaktadır. Ülkemizde pnömoniye bağlı ölüm riski hastalığın ağırlığına bağlı olarak yüzde 1 ile yüzde 60 oranında değişmektedir. Hastaneye yatan hastalarda daha da fazladır.

Akciğer enfeksiyonu çeşitli sebeplerden meydana gelen alt solunum yolu rahatsızlığıdır. Akciğerde toplanıp çoğalan bakteriler ya da virüsler bu rahatsızlığa sebep olur. Ciğerde iltihaplanma görülür ve birey solunum sorunu çekmeye başlar. Birey rahatsızlık yaşadıktan sonra enfeksiyon sebebi ile, ateşlenme, göğüste ağrı, öksürme yaşanır.
Eğer ağır bir virüs durumu mevcut değil ise semptomlar zamanla düzelir. Ama bazı durumlarda rahatsızlık ilerleyerek ağırlaşır. Bu durumda kişi hastaneye bile yatabilir. Kronik hastalığı olan kişiler bir uzmana muayene olabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Nedenleri Nelerdir?

Akciğer enfeksiyonuna yakalanan kişiler de bakteri akciğere yerleşir ve burada ilerlemeye devam eder. Kış mevsiminde ise en çok meydana gelen rahatsızlıkların içinde bulunur. Hastalığın yayılma hızı da çok fazladır. Öksürük yolu ile çevredeki kişilere geçer. Bu rahatsızlığı meydana getiren mikrobun belirli bir zaman havada asılı kalması, bulaşma oranını yükseltir. Bunun ile birlikte üst kısma inen mikroplar ile yakın temas kurulduğu zaman hastalık bulaşabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

Pnömoni, akut olarak başlayan öksürük ile karakterize bir hastalıktır. Akciğer enfeksiyonu ile birlikte meydana gelen bazı semptomlar vardır. Bu semptomları ise şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ateş 
  • Üşüme
  • Titreme
  • Balgam
  • Göğüs ağrısı
  • Nefes darlığı ve kanlı balgam

Tipik olmayan bulguları ise şu şekildedir;

  • Baş ağrısı
  • Bulantı
  • Kusma
  • Boğaz ağrısı 
  • Kas ağrısı
  • Karın ağrısı
  • İshal

Akciğer enfeksiyonunun tanımında öksürük ihmal edilmemesi gereken bir klinik bulgudur. Ayrıca buna eklenen ateş, üşüme, titreme ve mide bağırsak rahatsızlıkları gibi tipik olmayan bulgular, akciğer enfeksiyonu bakımından uyarmalı, kişi bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Akciğer Enfeksiyonu Risk Grupları Nelerdir?

Kronik hasta olan kişiler ve bebekler dayanıksız beden direncine sahiptirler ve daha fazla risk mevcuttur. Bununla birlikte oluşan diğer risk grupları şu şekildedir;

  • Sigara içen kişiler
  • Mesleksel faktörler (pamuk işçileri, matbaa işleri ile uğraşan kişiler, kimyasal boya işleri yapanlar)
  • Başka diğer ek hastalıklar (Koah hastalığı, Astım, kronik bronşit hastalıkları)
  • Bağışıklık sistemi bozulan kişiler
  • Hava yollarında tıkanıklık
  • Hava yollarında tümör olması
  • Yabancı cisim olması
  • Tekrarlayan bademcik enfeksiyonları
  • Burun etleri
  • Dalağın alınması
  • Alkolizm
  • Bakım evinde yaşam
  • Kanser tedavisi gören kişiler
  • Yutma bozuklukları
  • Viral enfeksiyonlar
  • Gribal enfeksiyonlar
  • Direkt olarak ilaçların yan etkileri

Yukarıda belirtilen risk guruplarında; aniden ateşlenme, ishal, nefes darlığı, baş ağrısı gibi etkenler gözlemleniyor ise bu hastaların akciğer enfeksiyonu açısından değerlendirilmesi gerekir.

Akciğer Enfeksiyonu Ne Kadar Sürer?

Akciğer enfeksiyonu tanısı için belirtiler, muayene bulguları ve akciğer grafisinde görüntülerin saptanması yeterlidir. Yaşı 65’in üzerinde olan veya koah, kalp yetmezliği, diyabet, kronik böbrek hastalığı, kronik akciğer hastalığı olan hastalarda ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bilinç bulanıklığı gibi solunum dışı bulgularda akciğer enfeksiyonun açısından incelemeye yönlendirmelidir. Sonuç olarak esas bulgu kliniktir. Bu bulgular akciğer muayene bulguları ile birleştirebilir. Akciğer de farklı akciğer seslerin görülmesi veya azalması buna örnek olabilir. En önemli tanı kriteri ise radyolojik olarak akciğerdeki dolgunluğun fark edilmesidir. Risk gruplarında öksürük gibi tipik bulgu olmasa bile kesinlikle akciğer enfeksiyonunun araştırılması gerekir. Enfeksiyonun geçme süresi altta yatan hastalıklara bağlı olarak değişmektedir. Hafif vakalar gün arasında iyileşme göstermektedirler. Eğer akciğer enfeksiyonu ilerlemiş ise 10 günlük bir süreç gerekebilmektedir. Atipik denilen durumlarda 15 güne kadar hatta 3 haftaya kadar değişebilmektedir. Apseleşme olur ise iyileşme süresi 6 haftaya kadar çıkabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Nasıl Tedavi Edilir?

Akciğer enfeksiyonunun ilerlemesi kişinin nefes alamaması anlamına gelir. Vücuda oksijenin girememesi durumudur. Enfeksiyon ilerlerse kişinin hayatta kalma nedeni olan oksijen gazı vücuda alınamaz ve kanımıza akciğer yolu ile geçmektedir, enfeksiyon durumunda geçemez. Oksijenin olmadığı şartlarda enerji üretimi durur ya da yavaşlar buda geniş dönemde kişinin boğularak ölmesi anlamına gelmektedir. Enfeksiyonun kendi ilerleyici enfeksiyon ile mücadele eden vücuttaki hormonlar da eğer antibiyotik tedavisi ile vaka iyileştirilemezse organlar kendi kendini imha eder. 
Akciğer enfeksiyonunun en önemli tedavisi etkene yönelik antibiyoterapi yöntemidir. Bunun için özellikle risk faktörlerinin üst hava yolu enfeksiyonları ile kirli havanın bulunduğu yerlerde, sağlıksız beslenme ile riske açık hale gelinmemelidir. Kirli havanın solunmaması önemlidir. El hijyeni, ağız ve burun enfeksiyonlarının engellenmesi ile birlikte aşı uygulamasına da dikkat edilmelidir. Erken tanı ve tedavi hayat kurtarır. En iyi sonucun alınabilmesi için akciğer enfeksiyonu tedavisine saat içinde başlanması gerekir. Antibiyotik tedavi tanı konduğu andan itibaren olası durumlar düşünülerek başlanır. Daha sonra alınan balgam ve kan örneklerine göre uygun antibiyotik ve uygun bakteri, virüs ya da mantara göre hastaya uygulanmaktadır. Burada en önemli nokta antibiyotik tedaviye erken başlanılmasıdır. Ayrıca balgam sökücüler, hava yolu açan spreyler, bol su içmek ve temiz havalı ortamlarda bulunmak doğru beslenmek, yatak istirahati de akciğer enfeksiyonunun tedavi edilmesinde faydalı olan diğer etkenler arasındadır.

Akciğer Enfeksiyonu Olursa Ne Olur?

Akciğer enfeksiyonu birtakım bakteri ve virüslerin akciğerde toplanıp problemlere sebep olması ile bağlantılıdır. Bağışıklık sisteminin güçlü olmadığı çocuk ve yaşlı insanlarda daha ciddi sorunlara neden olabilir. Bazı hasta kişilerde akciğer iltihaplanmasına bağlı solunum sıkıntıları gelişir.

Akciğer İltihabı

Akciğer İltihabı Nedir?

Akciğer iltihabı, akciğerlerdeki küçük hava yollarının, akciğer dokusunun ve akciğer içindeki alveol adı verilen hava keseciklerinin çeşitli mikroorganizmalar etkisiyle iltihaplanmasıdır. Bu iltihaplanma tek akciğerde olabileceği gibi her iki akciğerde de olabilmektedir. Bununla beraber iltihaplanma her iki akciğeri de çevreleyen plevra olarak adlandırılan akciğer zarında da meydana gelebilmektedir. 

Akciğer iltihaplanmalarının temel nedenleri akciğere göç edip orada biriken bakteriler ve virüslerdir. Göç eden bu mikroorganizmalar genellikle grip gibi bulaşıcı bir solunum yolu hastalığından sonra gelişir. Vücudun bu yabancı mikroorganizmalar ile savaşması için çeşitli savunma hücrelerini uyararak o bölgeye göndermesi ile yabancı mikroorganizmalara karşı iltihabi bir yanıt başlar. Bunun sonucunda da etkilenen bölgede salgı artışı ve iltihaplanma meydana gelir. Hastada aşırı derecede balgam üretimi ve solunum güçlüğü gerçekleşir.

Akciğerlerin ve hava yollarının iltihaplanma durumu, hastalığın derecesine göre kişide çeşitli belirtilere neden olabilmektedir. Bu belirtilerin hastanın yaşantısını ciddi derece olumsuz yönde etkileyebilir hatta kişinin ölümüne neden olabilir.

Akciğer iltihaplanmasının en sık görülen türleri akciğerdeki küçük hava yollarının yani bronşların etkilendiği bronşit ve akciğerlerdeki küçük hava keselerinin (alveoller) iltihaplandığı pnömoni yani zatürredir. Unutulmamalıdır ki akciğer iltihapları her yaştaki bireylerde görülebilmektedir. Doktorun önerdiği tedaviye ve tedavi süresine tam olarak uymak oldukça önemlidir. Bununla beraber hasta kişilerdeki enfeksiyon etkenleri damlacıklar ile taşındığı için hapşırma ve öksürme ile hasta bireyden sağlıklı bir bireye geçebilir. 

Akciğer İltihabı Belirtileri Nelerdir?

Akciğer iltihabı gelişen hastalarda, hastalığın derecesine göre hafif derecede belirtiler görülmekle beraber çok ciddi belirtiler de gelişebilmektedir. Bunun için çeşitli solunum şikayetleri olan hastalar erken dönemlerde uzman doktora başvurmalı ve gerekli kontrollerden geçmelidir. Geç tanı konulan ya da tedavisine gerekli uyumu göstermeyen hastalarda belirtiler daha da şiddetlenebilir. Hastalarda ilk başlarda görülen belirtiler, genellikle balgam çıkarmada artma ve nefes darlığı şikayetleridir. Hastalar genellikle bu şikayetler ile polikliniğe başvurmaktadır.

Bunun yanında hastalarda görülen diğer belirtiler şu şekildedir;

  • Yatar ya da oturur pozisyonda iken nefes darlığı
  • Şiddetli ve uzun süreli öksürük atakları
  • Sarı ya da yeşil renkte dolgun balgam çıkarma
  • Balgam çıkarma sayısında ve miktarında artma
  • İltihabın etkileme derecesine bağlı olarak kanlı öksürük ya da kanlı balgam
  • Solunum hızında artış
  • Soluk almada yüzeyselleşme
  • İltihap nedeniyle gelişen ateş yüksekliği
  • Nefes alıp verirken hırıltılı solunum duyulması
  • Gece terlemesi
  • Şiddetli baş ağrısı
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • Öksürme ya da nefes alma sırasında gelişen şiddetli göğüs ağrısı
  • Kalp hızında artış (taşikardi)
  • Sırt ağrısı
  • Kas, eklem ve kemik ağrıları
  • İştah kaybı
  • Nedeni açıklanamayan kilo kayıpları
  • Mide bulantısı ve kusma

Nefes alıp vermede zorlanma, şiddetli öksürük, boğaz ağrısı ve yüksek ateş şikayetleriniz varsa ve genel durumunuzda kötüleşme hissediyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.

Akciğer İltihabı Nedenleri Nelerdir?

Akciğer iltihapları, genellikle kış aylarında görülen bakteri ya da virüsler nedeniyle gelişen grip gibi solunum yolu hastalıklarından sonra meydana gelmektedir. Solunum yollarında göç eden bu mikroorganizmalarla savaşan savunma hücreleri o bölgede iltihabi bir yanıta neden olur. Bunun sonucunda da akciğer iltihaplanması gelişmektedir. 

Ayrıca hastalığa neden olan bu mikroorganizmalar damlacıklar ile taşınabildiği için hapşırma ve öksürme ile de havaya yayılabilir. Havada asılı kalabilen bu etkenler ayrıca yüzeylere de yerleşebilir. Bu durumda ellere yerleşmesi ile ağız, burun ve göz teması ile de sağlıklı bireyin vücuduna geçebilir. Bakterilerin ve virüslerin yanı sıra bazı mantarlar da nadir de olsa akciğerlerde iltihaplanmaya neden olabilmektedir.

Akciğer İltihabı için Risk Faktörleri

Akciğer iltihabı, yaş, cinsiyet, ırk ve yaşanılan bölge ayrımı yapmadan her bireyde görülebilmektedir. Ancak bazı faktörler kişilerin ya etkenlerle temas süresini ya da vücudun etkenlerle savaşma gücünü azaltarak hastalığın gelişme riskini arttırabilmektedir. Bu risk faktörlerine sahip kişiler daha dikkatli davranmalı, hasta bireyler ile temastan çekinmeli ve aralarındaki mesafeyi korumalıdır.

Akciğerlerin iltihabi hastalıklarının görülme riskinin daha fazla olduğu kişiler şu gruplardır;

Sigara kullanımı: Sigara kullanımı vücutta ciddi derece hücresel stres ve hücresel hasar meydana getirmektedir. Bunun yanında neden olduğu solunum yolu ve akciğer harabiyeti nedeniyle de akciğer ve solunum yolları iltihaplarının gelişme riskini ciddi derece arttırmaktadır.

Hamileler: Hamile kadınların bedenlerinde meydana gelen duygusal ve hormonal değişimler bağışıklık sisteminde zayıflamaya neden olabilir. Bu nedenle bu bireyler basit bir soğuk algınlığına bile daha sık yakalanabilir.

Bağışıklık sistemi baskılanan hastalar: Çeşitli hastalıklara yakalanma, çeşitli ilaçların kullanımı, yaşlılık bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilmektedir. Bu grupların yanı sıra bebeklerde bağışıklıkta görevli savunma hücreleri yeteri düzeyde olmadığından bebeklik dönemi de bağışıklığın zayıf olduğu durumlar arasındadır. Yaşlılık olarak kabul edilen dönem 65 yaş üstü kişiler, bebeklik dönemi ise yaş arası bebeklerdir. 

Bağışıklığın azalmasına neden olabilen ilaçların başında steroid grubundaki ilaçlar gelmektedir. Uzun süreli steroid kullanımı hastanın bağışıklığının azalmasına neden olabilmektedir. Kalp yetmezliği, astım, diyabet (şeker hastalığı), kistik fibrozis ve diğer kronik hastalığı olan kişiler bağışıklık sistemi daha zayıf olan kişilerdir. Bağışıklık sisteminin zayıf olması nedeniyle hastalık etkenlerine karşı vücut savunması daha az olduğu için bu kişilerde akciğer iltihabı gelişme riski daha fazladır.

Mesleksel ve çevresel etkenler: Yaşadığı çevre ya da yaptığı meslekten dolayı çeşitli zararlı toz, duman ya da kimyasallara maruz kalan kişilerde solunum yollarında tahriş meydana geldiği için bu kişilerde akciğer iltihaplarının görülme riski daha fazladır.

Son zamanlarda dünyada salgına neden olan COVİD hastalığı (Korona virüs) göstermiştir ki bütün insanlar akciğer iltihaplanması için risk altındadır. Bu nedenle gerekli önlemler alınmalı ve sosyal mesafe kuralına mutlaka uyulmalıdır.   

Akciğer İltihabı Türleri

Akciğer iltihapları, akciğerlerde solunum yollarını ve küçük hava keseciklerini tutabilmektedir. Bu durum sonucunda iltihabın akciğerdeki gelişme yerine göre çeşitli alt türlere ayrılmıştır. Başlıca bronşlarda, bronşiollerde ve akciğerin kendi dokusunda iltihaplanma görülmektedir. Alt türler şu şekildedir;

Akut bronşit: Akut bronşit, akciğerlerde yer alan bronş adı verilen hava yollarının iltihaplanmasıdır. Bu hastalarda görülen temel şikayetler nefes darlığı ve balgam çıkarmaktır. Bronşit görülme süresine bağlı olarak akut ve kronik olarak ikiye ayrılmaktadır. Akut bronşit toplumda çok yaygın görülmesine rağmen, sigara içenlerde olduğu gibi solunum yollarında tahriş ve iltihaplanma devam ederse kronik bronşit gelişebilmektedir. 

Akut bronşit hastalığı uygun tedavi ile kalıcı olmadan gün içinde iyileşebilir iken, meydana gelen öksürük daha geç iyileşir. Hastanın durumu daha da ilerler ve kronik bronşit haline dönüşürse hastada KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) gelişme riski artabilmektedir. Akut bronşit hastalığı daha sık olarak soğuk algınlığı ve gribe neden olan virüsler kaynaklıdır. Bu nedenle virüs etkenli bronşite antibiyotikler etki edemez. Kronik bronşit hastalığında ise temel nedenler sigara, hava kirliliği ve zararlı tozlardır.

Bronşiyolit: Bronşiyolit olarak bilinen klinik tablo akciğerlerdeki en küçük hava yollarının yani bronşiollerin iltihaplanmasıdır. Genellikle virüslerin neden olduğu bronşiyolit, daha çok yaş arası bebeklerde görülmektedir. Bebeklerde nefes darlığı gelişmesinin yanı sıra beslenme problemleri de görülebilmektedir. Bu durumda hastanın hastaneye yatışı gerekmektedir.

Pnömoni (Zatürre): Pnömoni yani zatürre bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmalar nedeniyle bir ya da her iki akciğerde meydana gelen iltihaplanmadır. İltihaplanma alveol adı verilen küçük hava keselerinde meydana gelmektedir. Bu hava keseciklerinde iltihaplanma meydana gelmesiyle alveollerin içinde iltihap sıvısı birikir. Bu birikim sonucunda havalanma azalır ve nefes almak zorlaşır. Pnömoniye neden olan etkenleri sayacak olursak; Bakteriler (Micoplasma pneumoniae, Legionella Pneumoniae), Virüler (Rinovirüsler, H. İnfluenzae) ve Mantarlardır (Histoplasmosis). Bu pnömoni etkenler damlacıklar içinde hapşırma ve öksürme ile sağlıklı bireylere bulaşabilmektedir.

Akciğer İltihabı Teşhisi

Akciğer iltihaplarının erken dönemde tanısı oldukça önemlidir. Hastanın şikayetleri erken dönemde teşhis edilip uygun tedaviye başlanırsa yapılan tedavinin başarı şansı daha yüksek olur ve hastadaki şikayetlerin kalıcı olma riski azalır. Hastalarda kendilerinde solunum sistemi ile ilgili şikayetler ve bunlara ek olarak yüksek ateş, terleme gibi diğer sistemik şikayetler fark ettiği zaman en kısa zamanda tanı için uzman doktora başvurmalıdır. Akciğer iltihapları gelişen hastalara tanı konulurken yararlanılan tanı yöntemleri şöyledir;

  • Fizik muayene ve tıbbi öykü: Akciğerlerde ya da solunum yollarında iltihap gelişen hastaların polikliniklere en sık başvuru sebepleri balgam çıkarma, şiddetli öksürük ve nefes darlığıdır. Bu şikayetlerin yanında diğer ek şikayetlerini de tanımlayan hastaya şikayetlerin ne kadar süredir olduğu, nefes darlığının hangi pozisyonda geliştiği, balgamın rengi ve içeriği gibi sorular sorularak önemli bilgiler elde edilir. Bu işlemden sonra fizik muayene kısmına geçilir. Fizik muayene kısmında abeslang (muayene çubuğu) ile ağız muayenesi ve akciğer muayenesi yapılır. Bunun yanında hastanın ateşi ve parmak oksijen ölçüm cihazı ile de oksijen doygunluğu ölçülür. Yapılan muayenelerden sonra hastanın görüntüleme yöntemleri incelenerek tanı konulmaya çalışılır.
  • Direkt Grafi (Röntgen): Direkt Grafi yani röntgen cihazı X-ışınlarını kullanarak arkadan ya da önden akciğerlerin görüntülenmesini sağlar. Ortaya çıkan görüntüde akciğerlerin yanında diyafram, nefes borusu ve kalp de incelenir. Bu yapılar çeşitli hastalıklarda beraber etkilenebileceği için incelemek oldukça önemlidir. Akciğerlerin girişindeki ve içindeki hava yolları, akciğeri çevreleyen plevra zarı, akciğerlerin boyutu, akciğerlerin genel yapısı göğüs filminde incelenen önemli noktalardır. Bunun yanında akciğerlerde olabilecek sıvı birikmesi (plevral efüzyon), tümör yapıları ve kistlerde mevcut ise filmde görülebilir. Bu istisnai durumlar dışında genellikle hastanın arkası dönük bir şekilde çekilir. Hasta ışınların düşeceği tabelaya sarılarak kollarını iyice açar. Bu sayede kürek kemikleri filmin içine girip görüntüyü bozmamış olur. Ayrıca akciğer filmi hastanın derin bir nefes aldığı anda çekilmelidir.
  • SFT (Solunum Fonksiyon Testi): Solunum fonksiyon testleri göğüs hastalıkları polikliniğinde kullanılan ve önemli bilgiler veren bir tanı aracıdır. Hasta ağzına üfleme cihazını alır, bir mandal ile burundan hava çıkışı önlenir. Daha sonra hasta derin bir nefes alır ve dur denilene kadar üflemeye devam eder. Bu işlem yapılması kolay olmayan bir işlem olmakla beraber hasta için tehlikesi yoktur. İşlem yapılan hasta görevlinin uyarılarına dikkat etmelidir. Bu sayede test sorunsuz şekilde tamamlanır. Yapılan testte hastanın akciğer kapasiteleri ile ilgili bilgiler elde edilir. Akciğer iltihaplarının yanı sıra astım ve KOAH gibi önemli sağlık sorunlarının teşhisinde yararlanılan tanı yöntemidir.
  • Balgam kültürü: Balgam örnekleri akciğer iltihabına neden olan etkenin teşhis edilip uygun antibiyotik verilmesinde önemlidir. Bu teşhis için hastanın derin öksürüğü sırasında alınan balgam örnekleri uygun koşullarda laboratuar ortamında analiz edilir.
  • Kan tahlilleri: Kan tahlilleri ile hastanın kanındaki iltihap değerleri incelenir. İncelenen parametrelerden bazıları CRP, Sedimentasyon hızı ve beyaz küre sayısıdır.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Bilgisayarlı tomografi X-ışınları kullanılarak hastanın akciğerleri ince kesitler halinde incelenerek akciğerler hakkında daha ayrıntılı görüntüleme elde edilir. Akciğerlerdeki hava yolları, akciğerlerdeki damarlar ve akciğerlerde tümör, sıvı birikmesi gibi anormal durumlar daha net görüntülenir.
  • Bronkoskopi: Bronkoskopi cihazı ile bronş adı verilen hava yollarının görüntülenmesi sağlanır. Ağızdan girilerek solunum yolları ve akciğerlere ucunda kamera olan ince bir tüp ile inilir. Yapılan tetkikler sonucu tanı konulan ve tedavi uygulanan hastalara tedavi beklenen etkiyi göstermediği takdirde daha ileri bir tanı yöntemi olarak başvurulur.
  • Akciğerlerden sıvı örneklemesi: Akciğerlerde sıvı toplanması olayına plevral efüzyon denilmektedir. Bu sıvı kimi zaman travmalar ve kanser gibi başka nedenlerden dolayı oluşabilirken, iltihaplanma sonucunda da sıvı birikmesi görülebilir. Biriken bu sıvıdan çeşitli araçlar yardımıyla sıvı örneği alınarak incelenebilir. Bunun yanında bazı durumlarda akciğerde sıvı birikmese de dışarıdan girilerek iltihaplanma olan bölgeye sıvı akıtılarak yıkama yapılır ve sıvı geri çekilir. Çekilen bu sıvıda incelemeye alınarak iltihaplanmaya neden olan etken laboratuar ortamında incelenir.

Akciğer İltihabı Tedavisi

Akciğer iltihaplarının temel nedenleri bakteriler, virüsler ve nadiren de olsa mantarlar olduğu için tedavide kullanılan yöntemler bu etkenlere karşı geliştirilen ilaçlardır. Yapılan tetkikler sonucunda doktorun önerdiği tedaviye tam olarak uyulmalı, tedavi dışına çıkılmamalı ve verilen tedavi yarım bırakılmamalıdır.

Tedavideki amaç iltihaplanmayı durdurmak, hastanın şikayetlerini gidermek ve tekrardan iltihaplanma görülmesine engel olmaktır. Ancak verilen tedavi kişisel alışkanlıklar ile sürdürülmeli, sigara ve alkol gibi alışkanlıklar bırakılmalı ve düzenli bir egzersiz programı edinilmelidir. Bunun yanında doktor onayı alınarak çeşitli bitkisel desteklerde alınabilir. Unutulmamalıdır ki bu bitkisel tedavilerin ciddi yan etkileri olabileceğinden mutlaka uzman doktora danışılıp onay alınmalıdır. Hastaların tedavisinde kullanılan ilaçlar etken olan mikroorganizmaya göre değişmekle beraber temel olarak şöyledir;

  1. Antibiyotik ilaç tedavisi: Antibiyotik tedavisi sadece bakterilerin neden olduğu akciğer iltihaplarında kullanılabilir. Bunun nedeni ise antibiyotiklerin etki mekanizmaları sadece bakteriler üzerinde etkili olmasıdır. Tedavide önemsenmesi gereken kısım belirtiler geçtiği zaman ilaç bitmeden ilaçların bırakılmasıdır. Hastalar doktorların verdiği antibiyotiği kullanmalıdır. Akrabalarının, arkadaşlarının hatta eşinin dahi kullandığı antibiyotiği kullanmamalıdır. Gereksiz ve bilinçsiz antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır. Bu yanlış yapıldığı zaman kullanılan antibiyotiğe bakteriler direnç kazanabilir ve verilen tedavinin hiçbir etkisi kalmayabilir. Hastada daha ciddi iltihaplanmalara yol açabilir.  
  2. Antiviral ilaç tedavisi: Antiviral tedavi olarak bahsedilen ilaçlar akciğer iltihaplarına neden olan virüslere karşı kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar virüslerin vücuttaki etki mekanizmasına karşı olup, çoğalmalarını engelleyip, virüsleri öldürmeye yöneliktir.
  3. Antifungal ilaç tedavi: Antifungal ilaçlar olarak adlandırılan gruplar mantarların neden olduğu akciğer iltihaplarında kullanılan ilaçlardır.
  4. Oksijen tedavisi: Akciğer iltihabı gelişen hastalarda ciddi nefes darlığı meydana gelirse maske ile ya da direkt burundan oksijen verilerek kişinin nefes almasına destek olunur.
  5. Diğer ilaç tedavileri: Hastalarda meydana gelen yüksek ateş, aşırı balgam ve şiddetli öksürüğe karşı farklı türde ilaçlar verilebilir. Balgam söktürücüler, ateş düşürücüler ve öksürük ilaçları bu ilaçlardan bazılarıdır.
  6. Damar yoluyla sıvı takviyesi: Şiddetli kusma, sıvı toplanması ve diğer şiddetli sıvı kayıplarında hastaya açılan damar yolu ile sıvı takviyesi yapılır. Sıvı kayıpları şiddetli olursa ve müdahale edilmezse hastada bilinç kaybı, elektrolit bozukluğu ve ölüme kadar ilerleyen tabloya neden olabilir.

Akciğer İltihabı İlaçları

Akciğer iltihaplarında kullanılan ilaçlar iltihaba neden olan mikroorganizmaya göre değişiklik göstermektedir. Bunun yanında hastada görülen diğer belirtilere karşı da ek ilaçlar verilebilir.

Hastalarda kullanılan ilaçlardan bazıları şunlardır;

  1. Antibiyotikler: Antibiyotikler bakterilerin neden olduğu hastalıklarda kullanılan ilaçlardır. Hastalar sadece doktorunun önerdiği antibiyotiği kullanmalı ve tedavi süresince ilacını erken kesmemelidir. Bununla beraber başkalarına iyi gelen bir antibiyotiği doktorunun onayı olmadan kullanmamalı, gereksiz ve bilinçsiz antibiyotik kullanımından uzak durmalıdır. Gereksiz antibiyotik kullanımı bakterilerde antibiyotik direnci meydana getirebilir ve hastalığın daha da ilerlemesine neden olabilir.
    • Amoksisilin
    • Sefuroksim
    • Sefaklor
    • rifampisin
    • Azitromisin
    • Klaritromisin
  2. Antiviraller: Antiviral tedaviler virüslerin etkili olduğu akciğer iltihaplarında kullanılan ilaçlardır. Genellikle grip etkeni olan H. İnfluenza virüsü için kullanılırlar. Grip virüsü özellikle akut bronşit gibi hastalıklarda etkili olabilmektedir.
    • Amantadine
    • Rimantadine
    • Zanamivir
    • Oseltamivir
  3. Antifungaller: Antifungal ilaçlar çok sık olmasa da bakterilerin neden olduğu akciğer iltihaplarında kullanılmaktadır. Bu ilaçlardan bazıları şunlardır;

Akciğer İltihabı Tedavi Edilmezse

Akciğer iltihaplarında erken dönemde teşhis edilip tedavi edildiği zaman hastada yüksek oranda başarılı sonuçlar gösterebilmektedir. Daha geç dönemde tedavi edilen, tedavisi başarılı olmayan, tedaviye direnç gelişen ya da tedaviyi yarıda bırakan hastalarda bazı komplikasyonlar görülebilmektedir.

Bu komplikasyonlardan bazıları şunlardır;

  • Kalıcı Öksürük: Akciğer iltihaplarının en sık belirtilerinden birisi şiddetli öksürüktür. Hastaların bazılarında durum daha kötüleşebilir, iyileşme görülse bile hastada kalıcı öksürük gelişebilir.
  • Nefes darlığı: Nefes darlığı akciğer hastalıkları gelişen hemen her hastada görülebilmektedir. Bazı hastalarda tedavi uygulanıp iyileşme görülse bile kalıcı nefes darlığı gelişebilir. Bu nefes darlığı yatarken, otururken ya da ayakkabı bağlarken görülebilir. Nefes darlığı için doktor tarafından bazı nefes açıcı ilaçlar verilebilir.
  • Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS): ARDS olarak adlandırılan tablo akciğer iltihaplarının tedavi edilemediği ve hastalığın daha da ilerlemesi sonucu meydana gelen acil bir durumdur. Hızlıca gereken müdahale uygulanmazsa hastanın ölümüne neden olabilmektedir.
  • Plevral efüzyon: Plevral efüzyon akciğerin etrafını saran iki katmanlı plevra zarının katmanları arasında sıvı birikmesi durumudur. Akciğer iltihapları olan hastalarda görülebilen ciddi komplikasyonlardan biridir. Bu durumda akciğerlere bası yapan sıvı nedeniyle akciğer yeterli miktarda genişleyip havalanamaz. Hastada ciddi nefes darlığı görülebilmek ile beraber erken dönemde gerekli müdahaleler uygulanarak sıvı boşaltılmalıdır.
  • Kana bakteri karışması (Bakteriyemi): Akciğer iltihaplarına neden olan bakteriler tedaviye iyi yanıt vermezse ve hastalık ilerlerse iltihaplanmaya neden olan bakteriler kana karışabilir. Bu durumda hastada ciddi derecede tansiyon düşmesi, septik şok ve ilerleyen evrede organ yetmezlikleri görülebilir. Bakteriyemi tedavi edilmezse hastanın ölümüne neden olmaktadır.
  • Bulaş olması: Akciğer iltihaplarına neden olan etkenler hastadan damlacıklar içinde bulunmaktadır. Hapşırma ve öksürme ile çevreye yayılabilir ve diğer sağlıklı kişilerin hastalanmasına neden olabilir. Bu nedenle tedavi süreci tamamlanana kadar gerekli izolasyon yapılmalı, yakın temastan uzak durulmalıdır.

Akciğer İltihabı Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir?

Akciğer iltihapları olan hastaların dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri şikayetlerinin başlamasından sonra en kısa sürede uzman doktora başvurmaktır. Bu sayede zamanında gerekli müdahaleler yapılarak hem hastanın sağlığının daha da kötüleşmesinin önüne geçilirken hem de çevresindeki sağlıklı bireylere hastalığın bulaşması önlenebilir.

Hem hastanın sağlığı hem de çevredeki diğer sağlıklı bireylerin sağlığı için alınması gereken bazı kurallar vardır;

  • Gereken tanı konulduktan sonra hastanın çevresi ile yakın teması önlenmeye çalışılmalıdır. Hastalık etkenleri damlacıklar aracılığıyla hapşırma ve öksürme yolu ile yayılarak sağlıklı bireyleri de etkileyebilir. Bu konuda gerekli mesafeye dikkat etmekle beraber hastanın ve yakınlarının maske takması ile korunma sağlanabilir.
  • Akciğer iltihabına neden olan mikroorganizmalarla savaşta doktorların önerdiği tedaviyi tam ve eksiksiz uygulamak oldukça önemlidir. Doktorun önerdiği antibiyotikler dışında başkalarının önerdiği antibiyotiklerden uzak durulmalı, tedavi yarıda bırakılmamalı ve doktorun önerilerine mümkün olduğunca uyulmalıdır. Bu sayede kullanılan antibiyotiklere bakterinin direnç geliştirmesi önlenebilir, hastalığın neden olabileceği komplikasyonların önüne geçilebilir ve hastada kalıcı hasarlar oluşması engellenebilir.
  • Sigara ve tütün kullanımı hem solunum yollarında hem de akciğerlerde kalıcı hasarlara yol açar. Bunun sonucunda hasar meydana gelen bölgelerde iltihap gelişme riski artarken vücudun savunma sistemi de zayıflar. Sonuç olarak özellikle solunum yolu ya da akciğerlerde herhangi bir hastalık meydana gelen hastaların sigara ve tütün kullanımı bırakması oldukça önemlidir.
  • Sağlıklı beslenme, düzenli uyku ve egzersiz alışkanlığı gibi önemli hayat tarzı değişiklikleri bağışıklık sisteminin güçlenmesinde oldukça etkilidir. Bu nedenle hastalar da dahil olmak üzere tüm insanların bu konulara gerekli hassasiyeti göstermesi oldukça değerlidir.
  • Önemli konulardan birisi de aşı yaptırmaktır. Aşılar hastalığa neden olan etkenlerin hastalık özelliği azaltılarak hazırlanmış ilaçlardır. Bu sayede vücut bu mikroorganizmayı tanımış olur ve ona karşı bağışıklık sistemini hazırlamış olur. Aşılar hastalık etkeni ile karşılaşma ihtimaline karşı sağlıklı bireylere yapılır. Özellikle H. İnfluenza, Pnömokok ve Hpv aşıları korunmada önemli aşılardır.
  • Evde tedavi için kullanılan bazı bitkiler, antibakteriyel ve iltihap giderici özelliklerinden dolayı hastalar tarafından kullanılabilmektedir. Öksürük otu, Andız otu kökü, Fesleğen, Zerdeçal, Havuç, Sarımsak, soğan ve Doğal bal-limon karışımı kullanılan bazı bitkisel besinlerdir. Ancak bu bitkilerin kullanılması sırasında bazı ciddi yan etkiler gelişebileceğinden uzman doktora danışılmadan asla kullanılmamalıdır.

Çocuklarda ve Bebeklerde Akciğer İltihabı

Çocuklarda ve bebeklerde özellikle pnömoni olmak üzere akciğer iltihabı vakaları yaygın olarak gelişmektedir. Bu yaş grubunda akciğer iltihaplarına neden olan etkenler çeşitli olmakla beraber genellikle virüslerdir. Özellikle H. İnfluenza ve Streptococcus Pneumoniae  5 yaş altı bebek ve çocuklarda etkili iken yaş arasındaki yaş grubunda Mycoplasma Pneumoniae etkeni daha sıklıkla görülür. Çocuklarda ve bebeklerde görülen şikayetler genellikle şöyledir; nefes almakta zorlanma, halsizlik, iştah azalması, ateş yüksekliği, öksürük, dudaklarda ve parmak uçlarında morarma vb. 

Tedavide hastanın klinik durumu hafifse dinlendirme ve ateş düşürücüler yeterli olabilirken, daha ileri vakalarda hastaneye yatış gerekmektedir. Tedavi süreci sonrasında hastanın klinik durumu 1 hafta içinde iyileşmektedir. Hastalığın daha sonraki dönemlerde tekrardan görülebileceği unutulmamalıdır. 

Unutulmamalıdır ki yaş arası bebeklerin bağışıklık sistemi zayıf olacağı için en riskli gruplar arasında yer almaktadırlar. yaş arası çocuklarda bağışıklık sistemi biraz daha gelişmiş olsa da savunma sistemi tam olarak gelişmediği için en riskli ikinci grup kabul edilebilir. 

 Hamilelerde Akciğer İltihabı    

Hamileliğin meydana getirdiği duygusal ve hormonal değişimler nedeniyle kadınların bağışıklık sistemi zayıflayabiliyor. Bu nedenle hamile kadınlar akciğer iltihaplarının gelişmesi açısından riskli gruplar içinde yer almaktadır. Akciğer iltihaplarının gösterdiği belirtiler kimi zaman hamilelik nedeniyle görülebilen belirtilere benzeyebildiği için bu durum fark edilemeyebilir. Ancak hamile kadınlar için anormal belirtiler görülmeye başladığında ya da her zaman görülen belirtilerin şiddeti ve karakteri değiştiği zaman doktora mutlaka doktora başvurmak gerekmektedir. Annede görülebilecek akciğer iltihaplarına gerekli müdahaleler uygulanmaz ise erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi bebek için tehlikeli durumlar görülebilir iken hastalık ilerlerse annenin sağlığı da olumsuz etkilenip tehlikeye girebilir. 

Akciğer İltihabı için Hangi Doktora Gidilmeli?

Akciğer iltihapları olan hastalarda solunum yolları ile ilgili şikayetler meydana gelmektedir. Hastada uzun süreli ciddi öksürük, nefes alıp vermede zorlanma, nefes darlığı, balgam çıkarma, kanlı balgam, hırıltılı solunum ve yüksek ateş gibi şikayetler meydana gelirse en kısa sürede uzman doktora başvurmak gerekmektedir. Başvuru süresi olduğu kadar erken sürede olmalıdır. Çünkü hasta bu süreçte evindeki ve iş yerindeki diğer sağlıklı bireylerle temas sonucu hastalığını bulaştırabilir. 

Hastaların başvurması gereken uzman doktorlar Göğüs Hastalıkları bölümüdür.

nest...

çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası