Arkeopark Nedir

Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş; Ankara'nın Ulus semtindeki Roma Tiyatrosu ve Arkeopark çalışması yaklaşık 30 dönüm alanı kapsayan proje bir canlandırma projesidir diyerek, tamamlandığında tarihi dokuyu aslına uygun olarak koruyacağını iddia etti.

Ankara Büyükşehir Belediyesince "Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi" hayata geçirilecek.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, başkentin tarihi miraslarından Roma Tiyatrosu'nu gün ışığına çıkaracak "Ankara Roma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi" için çalışmalara başlandı.

Bu yıl içinde restorasyon ve çevre düzenlemelerine başlanacak projenin, 'de dünya kültürel mirasına kazandırılması planlanıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş, ulus ve civarında hem tarihi mirasın korunacağını hem de alanın dünya tarihi mirasına kazandırılacağını belirtti.

Büyükşehir Belediyesi ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol çerçevesinde, alanda yılında kamulaştırma çalışmalarına başlandığını ifade eden Ödemiş, şunları kaydetti:

"Proje, Ankara 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulunca onaylandı. Yaklaşık 30 dönüm alanı kapsayan proje bir canlandırma projesidir. Tamamlandığında tarihi dokuyu aslına uygun olarak koruyacağız. Ankara Roma Dönemi Tiyatrosu; Hisar Parkı Caddesi, Kevgirli Sokak ve Hacı Bayram Bulvarı arasında kalan, doğu yönünde de Ankara Kalesi ile sınırlanan 1 ve 2'nci derece arkeolojik sit alanındaki 'Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Alanı' sınırları içerisinde yer alıyor. Roma döneminden kalan eserler için hassas ve titiz proje çalışmaları yapılarak, tarihi mirasımıza sahip çıkma temelinden hareket ederek, Bakanlıkla ortak protokoller hazırlayarak, hatta diğer kamu kurum ve kuruluşları, STK'lerle iş birliği içerisinde, katılımcı ve ortak anlayış bilinciyle hareket ediyoruz. Proje, Ankaramızın kültür ve tarih turizmine yeni bir soluk getirecek. Ayrıca yıl boyunca gerçekleştireceğimiz konser, tiyatro ve etkinliklerle bu alan Hollywood stüdyosu gibi değil, yaşayan nitelikte olacak."

Ankara Roma Tiyatrosu'nun tarihçesi

Roma Tiyatrosu, yılında bir temel kazısı sırasında keşfedildi.

yıllarında, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinin bilimsel danışmanlığı ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanlarının katılımıyla yapılan kazı çalışmalarında, yapı kısmen ortaya çıkarıldı.

Roma Tiyatrosu'nun Milattan Sonra 2 ila 3. yüzyıllar arasında yapıldığı düşünülüyor.
Ankara Büyükşehir BelediyesiBekir Ödemişkültür ve tabiat varlıklarıRoma Tiyatrosu ve Arkeopark Projesi

Ayşe Şensoy Boztepe - AA

arkeolojik kazı alanlarının açık hava müzeleri şeklinde, günümüzde giderek ait olduğu yörenin yerel mimari ve etnoğrafik verileriyle bütünleşerek, düzenlenmesini ifade eder. bu haliyle, her ne kadar bu adlama çok yeni olsa da, tarihöncesine yönelik ülkemizdeki ilk örnekleri adana karatepe, boğazköy/hattuşa, diyarbakır çayönü düzenlemeleridir; günümüzde ise birçok kazı projesinin bu doğrultuda düzenlemeleri söz konusudur.

türkiye'deki örnekler arasında adana karatepe uygulaması özellikle dikkat çekicidir. halet çambel'in kişisel girişimleriyle bir türk bilim insanı tarafından hayata geçirilen bu ilk uygulamada, yalnızca ören yeri düzenlemesi değil, bütüncül bir bölge planlaması gerçekleştirilmiştir. halet çambel, bir bölgedeki kültür varlıklarının ancak o bölgenin insanının sahiplenmesi durumunda korunabileceği öngörüsünden yola çıkarak, işe civardaki köylerle ve aslantaş baraj projesiyle ilgilenerek başlamıştır. bu bağlamda ilk olarak karatepe hitit dönemi ören yerinin yapılacak olan barajın suları altında kalacak olmasından dolayı, büyük bir mücadeleye girişmiş ve nihayetinde aslantaş baraj su kotunun arkeolojik varlıklara ve ormana zarar vermeyecek şekilde düşürülmesini sağlamıştır. ayrıca köylüleri ikna ederek keçi besiciliğine dayalı hayvancılığı, ormana zarar vermeyen koyun besiciliğiyle değiştirmeyi başarmıştır. bunun yanı sıra yine civardaki köylerde yok olmaya yüz tutmuş kilimcilik, marangozluk gibi yerel el sanatlarını yeniden canlandırmaya yönelik çalışmalar yapmış, okulu olmayan köylerde okuma yazma kursları açmıştır; bu kurslarda kendisinin yanı sıra istanbul'dan dostlarının ders vermelerini sağlamıştır, ki bu isimler arasında selahattin eyüboğlu da vardır. doğumlu olan halet çambel, daha bundan birkaç sene öncesine kadar halen karatepe'deki müze, köylülerin sorunları ve civarda tehdit altında olan diğer doğal ve kültürel varlıkların takibiyle uğraşmaktaydı.