Osmanlı Devletinin kuruluşunun yıldönümünde YENİ TÜRKİYE olarak böylesine dev bir esere imza atmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Osmanlı Projesi, Türkiyenin en büyük fikir projesi ve bugüne kadar Osmanlı Tarihi üzerinde hazırlanmış en büyük araştırma oldu. Türkiyenin ve dünyanın en önemli Osmanlı uzmanlarının yer aldığı çalışmamızda, önce Osmanlı tarihi konusunda önde gelen bilim adamlarından oluşan bir Yayın Kurulu teşkil edildi. Yayın Kurulunun tespit ettiği konu başlıklarına göre araştırma yazılarının siparişleri verildi. Bunun için dünyanın 56 ülkesinden ve Türkiyeden olmak üzere bilim adamı ve uzmanla temas kuruldu. Türkiye dışındaki bilim adamlarından , Türkiyedeki bilim adamlarından olmak üzere toplam bilimsel yazı Yayın Kuruluna intikal etti. Bu yazılardan i Türkiye dışından ve si Türkiyeden toplam bilimsel makale eserimizde yer aldı. Yayınlanmayan yazıların büyük çoğunluğu da aslında bilimsel nitelikte idi; ancak tekrarlardan kaçınma, şekil şartlarına uymayış gibi gerekçeler yazıların yayınlanmamasında etkili oldu.
Yayınlanan yazıların tamamı da orijinal olup, daha önce herhangi bir dilde yayınlanmamış yazılardır. Bunların büyük çoğunluğu arşiv kaynaklarından yararlanılarak hazırlanmıştır, Bu araştırmalar yapılırken başta Başbakanlık Osmanlı Arşivi olmak üzere 33 ülkenin arşivlerinden faydalanılmıştır.
Eserimiz, 12 cilt ve toplam sayfadan meydana gelmektedir, l, ve 2. ciltler Siyaset, 3- cilt İktisat, 4. ve 5. ciltler Toplum, 6. cilt Teşkilât (idarî teşkilât, hukuk sistemi, askeri teşkilât), 7. cilt Düşünce, 8. cilt Bilim, 9-, ve ciltler Kültür ve Sanat, cilt Hanedan (biyografi ve bibliyografya) başlıklarını taşımaktadır. Osmanlı, bir ansiklopedi, kronolojik bir klasik siyasî tarih çalışması veya birkaç bilim adamının yazdığı bir tarih kitabı değildir. Osmanlı hakkında siyasî, iktisadî, sosyal, kültürel, bilimsel ve felsefî açıdan ilk defa bu derece kapsamlı bir çalışma yapılmıştır. Kısaca, Amerikalı bir bilim adamının ifadesi ile bu, bir milletin kendi tarihi hakkında yapabileceği en büyük araştırma projesidir.
XIII. Yüzyılın sonlarına doğru tarih sahnesine giren Osmanlı Beyliğinin aradan bir asır geçmeden bir cihan devleti, bir imparatorluk haline gelmesinin ardındaki esrar halen tartışılmaktadır. İnsanımız bu mucizevî oluşun sırrını, Osmanlının temelindeki manevî harç ile izah etmekte, Şeyh Edebalının tefsir ettiği Osman Gazinin meşhur rüyasındaki Çınar efsanesine inanmaktadır. Hangi görüş tarzı doğru olursa olsun, cihangirâne bir aşiretten cihan devletine ulaşmada sadece kılıcın rol oynamadığı, Osmanlının tehafüt tutkusuna, fütuhat ve gazâvar anlayışına, sağlam bir ekonominin, yerleşik, şehirli ve dengeli bir toplum yapısının, köklü bir eğitim, bilim, kültür ve sanat dokusunun destek olduğu, artık bütün ilmî çevrelerin kabul ettiği gerçeklerdir. Osmanlı Cihan Hâkimiyeti Mefkuresi, cihanşümuldur, emperyaldir fakat asla emperyalist değildir. Osmanlı Devleti, hâkimiyeti ve nüfuzu altına aldığı ülkeleri ve milletleri sömürmemiş; aksine âbâd eylemiş ve şenlendirmiştir. Devler-i Alîyye, hâkimiyet sahası, medeniyeti, ihtişamı, teşkilâtlanması ve sosyal yapısı bakımından çok kültürlü ve çok milletli bir imparatorluktur. Bize göre, imparatorluk teriminin menfî anlamlarından kaçınmak için Osmanlıyı bu muhteşem sıfattan mahrum etmek doğru değildir.
Osmanlı Cihan Devleti, Roma İmparatorluğundan sonra dünyanın en uzun ömürlü, hanedan olarak en uzun süre yaşayan, üç kıtada en büyük toprak parçasında hüküm süren ve nüfuz sahibi olan bir imparatorluktur. Coğrafya profesörü Ramazan Özey hocamızın araştırmalarına göre; kuruluşunda km olan Osmanlı Devletinin yüzölçümü, etki alanları ile birlikte Fatih döneminde km , Yavuz döneminde km (8 yıllık saltanat döneminde üç kat arttırmıştır), Kanunî döneminde km ve en geniş sınırlara ulaştığı nokta olan XVII. yy. sonlarında ise 24 milyon km yi buluyordu. Yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzölçümü, funduszeue.info km si Avrupa-i Osmaniyede, kmsi Asya-i Osmaniyede, km si Afrika-i Osmaniyede olmak üzere toplam km yi buluyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyeti akındaki topraklarda bugün 45 ülke, nüfuzu ve etkisi altındaki topraklarda ise 31 ülke bulunmaktadır. Daha da çarpıcı göstergelerle ifade edilirse, bugün Osmanlının hâkimiyeti ve etkisi altındaki coğrafyada 76 ülke ve devlet bulunmakta, bunların yüzölçümleri toplamının dünya geneline oranı %37,8, burada yaşayan nüfusun dünya nüfusuna oranı ise %40,1 olmaktadır.
Prof. Dr. Bernard Lewis, Osmanlının, hâkimiyeti akındaki her dinden ve her milletten insanlar için tartışmasız bir mutluluk devri olduğunu kaydetmiştir. Gerçekten de Osmanlı Millet Sistemi, her dinden ve her milletten insanların büyük bir hoşgörü anlayışı ile beraberce yaşadıkları bîr huzur medeniyetini ifade eder. (h m an h, her kültür ve medeniyet ile ilgilenmiş, güzel ve değerli gördüklerini benimsemiş ve bu güzellikleri Orta Asyadan, anayurttan taşıdığı kültür potasında İslâmın ölçüsüyle tartarak ve eriterek yeni, orijinal, zengin bir medeniyet inşa etmiştir.
Osmanlı Türktür. Osmanlı İmparatorluğu, çağdaşı Avrupalı devletler ve yazarlar tarafından Türk İmparator tuğu, Türk Devleti ve Türkiye olarak görülmüştür. Osmanoğulları da kendilerini Türk olarak kabul ermiş, Türkçe İmparatorluğun her döneminde Devletin resmî dili olarak kullanılmıştır. Bazı yazarların, literatürdeki etrak-i bî-idrak gibi âsi ve göçebe Türkmenleri ve özellikle Çel alî isyanlarına karışanları kasteden ifadeleri örnek göstererek Osmanlıyı Türklüğün dışında gösterme gayretleri doğru değildir.
Osmanlı İslâmdır. Osmanlı medeniyeti bir islâm medeniyetidir. İslâm tefekkürünün, biliminin, kültür ve sanatının şahikasına ulaştığı bîr zirve medeniyettir. Ancak, Osmanlı her dinî inanca karşı saygılı ve müsamahalı olmuş, din ve vicdan hürriyeti bakımından çağının ötesine geçmiş bir Güneş Ülkesidir.
İşte böyle bir devletin ve medeniyetin en tabiî ve meşru varisi Türkiye Cumhuriyetedir. Vatandaşı olmakla övündüğümüz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Toplumu, Osmanlının en Önemli miraslarıdır. Cumhuriyetimizin yönetim şekli elbette Osmanlıdan farklıdır. Türkiye Cumhuriyeti yepyeni bir Devlettir ve siyasî bakımdan Osmanlının devamı değildir. Ancak tarihin devamlılığı çerçevesinde, Osmanlının sosyal, ekonomik ve kültürel mirasını devraldığımız, ideolojik peşin hükümlerden sıyrılarak kabul etmemiz gereken bir gerçektir.
Yeni bin yılın eşiğinde Cumhuriyetimizi geliştirerek, demokrasi boyutunu zenginleştirerek Osmanlının da ilerisinde bir noktaya ulaşmayı ümit ve temenni ediyoruz.
Bu eserin hazırlanmasında en büyük emek sahibi, projenin fikir babası, bilimsel ayrıntılardan tashihine kadar her safhayı bizzat yürüten Hasan Celâl Güzele şükranlarımız sonsuzdur. Bu eser hep Onun eseri olarak anılacaktır.
Bilim editörlerimiz Doç. Dr. Kemal Çiçeke ve Cem Oğuza teşekkür borçluyuz, özellikle Doç. Dr. Kemal Çiçek, projenin başından sonuna kadar her türlü fedakârlığı ve gayreti göstermiş, tek tek bütün yazıları okuyarak bilimsel raportörlüğünü gerçekleştirmiştir. Cem Oğuz ve Cemre Güzel, dünyanın dört bir yanı ile temas kurmuş, yurt dışı v tercüme koordinasyonunu icra etmişlerdir.
Yayın Kurulu Başkanımız ve dünyanın bir numaralı Osmanlı Tarihçisi, hepimizin hocası Prof. Dr. Halil İnalcıka hem bu görevi, hem de çok değerli orijinal araştırması için şükranlarımızı sunuyoruz. Yayın Kurulu Üyelerimiz; bize Kurum ve şahıs olarak her türlü desteği sağlayan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halacoğluna, ekibiyle beraber biz! hiç yalnız bırakmayan IRC1CA Başkanı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğluna, defalarca mütevazi büromuzda günlerini, saatlerini harcayarak yazılan tek tek inceleyen nezaket timsali hocamız Prof. Dr. Nejat Göyünçe, en büyük destekçimiz olan sevgili hocamız Prof. Dr. Ercüment Kurana, her zamanki mütevazi edasıyla yükümüzün büyük kısmım yüklenen ve bibliyografya çalışması ile eserimize değer katan çalışkan hocamız Prof. Dr. Bahaeddin Yediyiyıldıza, gece gündüz bilgisine ve yardımına başvurduğumuz Prof. Dr. İlber Ortaylıya, sahasındaki yazıları büyük bir vukuf ve titizlikle inceleyen Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocaka, çok değerli hocamız Prof. Dr. Mübahat Kütükoğluna, Prof. Dr. Stanford Shawa ve Prof. Dr. Jakop Landauya en derin şükranlarımızı sunuyoruz.
Projenin gerçekleştirilmesinde Türkiyenin ve dünyanın en Önde gelen bilim adamları bize yardımcı oldular. Müşavirliğimizi üstlenen değerli hocalarımıza teşekkür borçluyuz. Bunlar arasında yer alan ve birer yayın kurulu üyesi gibi faaliyet gösteren başta Doç. Dr. Ali Birinci olmak üzere, proje hazırlık safhasında çalışmalara katılan Prof. Dr. Burhan Erdeme, Kültür ve Sanat ciltlerinin hazırlanmasında en büyük katkıya sahip olan Prof. Dr. Mustafa İsene ve Prof. Dr. Hakkı Acuna, her zaman yanımızda bulduğumuz Prof. Dr. Rüçhan Arıka ve Prof. Dr. Oluş Arıka, Düşünce cildimize büyük destekte bulunan Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolaya, bizzat büromuzu teşrif ederek yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Yavuz Ercana, Prof. Dr. Günsel Rendaya, Prof. Dr. Esin Kahyaya, Doç. Dr. Yusuf Oğuzoğluna, Dr. Zeynep Ertuğa, Dr. Kıymet. Giraya, Dr. Kate Fleete, Dr. Kaori Komatsuya ve Dr. Ayşe Judy Upton-Warda; ayrıca çalışmalarımızda yardımlarını esirgemeyen Prof. Dr. Ahmet Tabakoğluna, Prof. Dr. Murat Çizakçaya, Prof. Dr. Gönül Cantaya, Prof. Dr. Örçün Barıştaya ve Prof. Dr. Bekir Karlığaya şükranlarımızı sunuyoruz. Çoğunluğu akademisyen olan değerli mütercimlerimizin güzel tercümelerine, redaktörler Yılmaz Çolak ve Ertan Aydının üstün gayretlerine müteşekkiriz.
Projenin gerçekleşmesinde teknik koordinatörümüz Murat Ocak, insanüstü bir gayret göstermiştir. Gökçen Teknikten Ali Taştepe ve Ömer Faruk Taştepenin uykusuz gecen gecelerini ve emeklerini, genç bilim adamları musahhihlerimizin çırpınışlarını unutmamız mümkün değildir. Balkan Ciltevi’nin sahibi Muammer Bilgiç bir Osmanlı Efendisi edasıyla en güzel şekilde ciltlemeyi başarmıştır. Nihayet Semih Ofsetin sahibi Mustafa Çakır, hiç şüphe yok ki, bu projenin en büyük emektarları arasında baş sırada yer almaktadır. Omın gayretleri olmasaydı bu proje tamamlanamazdı. Ayrıca projeyi birlikte yürüttüğümüz Türk Erdem Vakfı (TÜRKEV) yöneticilerine ve Vakıf Başkanı Mesut Yılmaza teşekkürlerimiz bakîdir.
Osmanlıdan sonra sıra dört ciltlik ve sayfalık Great Ottoman-Turkısh Civilızationa geliyor. Çalışmalarını sürdürdüğümüz bu önemli eseri de inşallah kısa bir zamanda yayınlamayı ümit ediyoruz.
Osmanlı nın, Osmanlı araştırmalarına ve araştırmacılarına ışık tutmasını ve daha iyilerinin yapılmasına vesile olmasını diliyoruz.
Yeni Türkiye
Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Osmanlı haritası, imparatorluğun var olduğu sene boyunca değişkenlik göstermiş, özellikle altın çağlarında çok geniş sınırlara sahip olmuştur. Tarih kaynaklarında Osmanlı Devleti'nin '7 iklimin imparatorluğu' olarak geçtiğine neredeyse herkes çok kez şahit olmuştur. Peki, Osmanlı Devleti'nin sınırları neydi? Osmanlı Devleti haritası en büyük hali nedir? Bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını sizler için derleyip hazırladığımız içerikte bulabilirsiniz.
Diyarbakır tarihini haritalar üzerinden takip etmek istediğinizde Orta Çağ’dan başlamak gerekiyor. Yıllar içinde coğrafyacılar, gezginler, askerler ya da siyasi aktörler farklı saiklerle bölgenin çeşitli biçimlerde haritalandırılmasına vesile olmuşlar.
Orta Çağ’da harita için “cuğrâfiyâ”, “ca’râfiyâ”, “sûretü’l-arz”, “resmü’l-arz”, “sıfâtü’d-dünyâ” ve “eşkâlü’l-arz” gibi Arapça kökenli tabirler kullanılıyordu. İslam coğrafyacılarının benimsediği haritacılık geleneğinin ardında ise etkisini birkaç asır devam ettirecek olan Batlamyus (ö. ) vardı. Batlamyus, coğrafyayı “bilinen yeryüzü şekil ve hadiselerinin bir resim halinde tasviri” şeklinde tanımlamıştı.
Çoğu renkli olan bu haritalarda şehir, farklı devirlerde Amida, Amid, Amed, Kara Amid, Diyarbekir ve nihayet Cumhuriyet’in ilk yıllarında Diyarbakır olarak geçiyor. Gerçekte böyle bir ismi bulunmamasına rağmen, Latince kökenli dillerle hazırlanmış kimi haritalarda Kara Amid’in, Caramit’e ya da Caraemit’e dönüşmüş olması ayrıca ilginç. Haritalardaki bu gezinti şehrin idari alan olarak yaşadığı değişimleri de ortaya koyuyor.
Türk Tarih Kurumu (TTK) ile Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Müdürlüğü arasında yapılan iş birliğiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun en geniş sınırları haritalanacak.
Önümüzdeki yıl kamuoyuyla paylaşılması planlanan tarih haritasında, İmparatorluğun en geniş sınırlarına ulaştığı döneme ilişkin savaşlar ve önemli olaylar, yer gösterilerek anlatılacak.
Harita temelli bilgi sisteminin oluşturulmasının hedeflendiği iş birliğiyle kurumların arşivlerinde muhafaza edilen haritaların envanterleri çıkarılacak ve eski harfle hazırlanmış haritaların Türk alfabesine aktarılması sağlanacak.
Türkiye tarihini ilgilendiren farklı temalar altında haritalar da hazırlanacak.
TTK Başkanı Birol Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun soluklu bir proje için Harita Genel Müdürlüğü ile protokol imzalayarak, güzel bir başlangıca imza attıklarını söyledi.
İş birliğinin; harita ve görsel materyallerin dijitalleştirilmesi, arşivlerin oluşturulması, özel harita çalışmaları yapılması ve birçok haritanın Latin alfabesine aktarılmasını içerdiğini anlatan Çetin, hem yurt içindeki harita kaynaklarından yararlanacaklarını hem de yurt dışındaki haritaların teminini sağlayacaklarını belirtti.
Çetin, "Türkiye'de harita meraklısı insanlarımız, bilim adamları var. Kabartma haritalar da yapacağız. Haritaseverlere de bir hizmetimiz olacak. Daha çok tarihi ve temalı haritalar üreteceğiz." dedi.
İş birliği çerçevesinde üretecekleri ilk ürünün, Osmanlı İmparatorluğunun en geniş sınırlarını içeren bir tarih haritası olduğunu vurgulayan Çetin, haritada dönemin önemli savaşlarına ve olaylarına yer vereceklerini kaydetti.
"Tarihi Haritaların Üretimi ve Eski Haritaların Yeni Türk Alfabesine Çevrilmesi/Envanterlerinin ve Bilgi Sisteminin Oluşturulmasına İlişkin İş Birliği Protokolü"nde TTK Başkanı Çetin ile Harita Genel Müdürü Tuğgeneral Hurşit Ağırcan'ın imzası bulunuyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.çamaşır makinesi ses çıkarması topuz modelleri kapalı huawei hoparlör cızırtı hususi otomobil fiat doblo kurbağalıdere parkı ecele sitem melih gokcek jelibon 9 sınıf 2 dönem 2 yazılı almanca 150 rakı fiyatı 2020 parkour 2d en iyi uçlu kalem markası hangisi doğduğun gün ayın görüntüsü hey ram vasundhara das istanbul anadolu 20 icra dairesi iletişim silifke anamur otobüs grinin 50 tonu türkçe altyazılı bir peri masalı 6. bölüm izle sarayönü imsakiye hamile birinin ruyada bebek emzirdigini gormek eşkiya dünyaya hükümdar olmaz 29 bölüm atv emirgan sahili bordo bereli vs sat akbulut inşaat pendik satılık daire atlas park avm mağazalar bursa erenler hava durumu galleria avm kuaför bandırma edirne arası kaç km prof dr ali akyüz kimdir venom zehirli öfke türkçe dublaj izle 2018 indir a101 cafex kahve beyazlatıcı rize 3 asliye hukuk mahkemesi münazara hakkında bilgi 120 milyon doz diyanet mahrem açıklaması honda cr v modifiye aksesuarları ören örtur evleri iyi akşamlar elle abiye ayakkabı ekmek paparası nasıl yapılır tekirdağ çerkezköy 3 zırhlı tugay dört elle sarılmak anlamı sarayhan çiftehan otel bolu ocakbaşı iletişim kumaş ne ile yapışır başak kar maydonoz destesiyem mp3 indir eklips 3 in 1 fırça seti prof cüneyt özek istanbul kütahya yol güzergahı aski memnu soundtrack selçuk psikoloji taban puanları senfonilerle ilahiler adana mut otobüs gülben ergen hürrem rüyada sakız görmek diyanet pupui petek dinçöz mat ruj tenvin harfleri istanbul kocaeli haritası kolay starbucks kurabiyesi 10 sınıf polinom test pdf arçelik tezgah üstü su arıtma cihazı fiyatları şafi mezhebi cuma namazı nasıl kılınır ruhsal bozukluk için dua pvc iç kapı fiyatları işcep kartsız para çekme vga scart çevirici duyarsızlık sözleri samsung whatsapp konuşarak yazma palio şanzıman arızası