muhsin yazıcıoğlu helikopter kazası nerede oldu / Muhsin Yazıcoğlu ne zaman öldü? Muhsin Yazıcıoğlu kimdir, nereliydi? - Güncel Haberler Milliyet

Muhsin Yazıcıoğlu Helikopter Kazası Nerede Oldu

muhsin yazıcıoğlu helikopter kazası nerede oldu

url=seafoodplus.info://seafoodplus.infoom/guncel/aydin_ozsicak_izmir_de_yakalandi

fazla oku

29 Mart yerel seçimlerine sadece 4 gün kalmıştı. Siyasi parti liderleri, belediye başkanı adayları son günleri iyi değerlendirebilmek için mitingden mitinge koşuyor, Türkiye siyaseti sıcak günler yaşıyordu.

Seçim çalışmalarına yoğun bir şekilde katılan liderlerden birisi de Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. Yazıcıoğlu’nun 25 Mart programında iki miting vardı.

“İlk defa helikopter kiralayarak miting yapıyoruz”

Yoğun programı aksatmadan tamamlayabilmek için partinin kısıtlı imkanlarına rağmen bir helikopter kiralanmıştı. "Hazineden yardım almadan siyaset yapan tek partiyiz. İlk defa helikopter kiralayarak miting yapıyoruz. Seçimlerde iddialıyız” diyen Yazıcıoğlu, mitinglerin ardından yeniden Sivas’a dönmeyi planlıyordu.

seafoodplus.info

Medair'dan kiralanan TC-HEK tescil işaretli Bell L-4 LongRanger tipi helikopter Sivas’tan Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ilçesine gitmek üzere havalanırken içerisinde 6 kişi vardı: Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, Belediye Meclis Üyesi Murat Çetinkaya, Yazıcıoğlu’nun seçim çalışmalarını takip eden İHA muhabiri  İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe.

Yolculuk sorunsuz geçti. Yazıcıoğlu, havadayken de boş durmadı. Telefonla Sivas Gemerek’te partisinin düzenlediği mitinge bağlandı, partililerini selamladı. Bu anlar ise helikopterdeki İHA muhabiri İsmail Güneş tarafından kaydedildi. Çağlayancerit’te partilileri tarafından coşkuyla karşılanan Yazıcıoğlu, mitingde yaptığı konuşmanın ardından bir sonraki programına yetişmek için helikoptere döndü.

İkinci adres Yozgat’ın Yerköy ilçesi olacaktı. Yerköy’e gitmek için ’de havalanan helikopter, 25 dakika sonra düştü.

İlk haber yüreklere su serpti

Türkiye ilk haberi ’da duydu. Anadolu Ajansı, “Aralarında Muhsin Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu 6 kişiyi taşıyan Esas Holding'e ait helikopterin Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Çardak beldesi yakınlarında düştüğünü” duyurdu.

Anadolu’ya bahar geliyordu ama helikopterin düştüğü söylenen dağlık bölge kar altındaydı. Yağış sürüyor, kar zaman zaman tipiye dönüyordu.

Hemen arama kurtarma çalışmaları başlatıldı. İlk açıklamalardan birisi Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’den geldi. Bilici, "Bana gelen bilgilere göre, kurtarma ekipleri olay yerine ulaştı. Muhsin Yazıcıoğlu yaralı, şuuru açık. Arkadaşlar kendisini hastaneye ulaştıracaklar" dedi. Daha sonra birçok tartışmaya neden olacak bu açıklama yüreklere su serpti.

Yarım saat sonra Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Levent Avşaroğulları, kazada yaralananların hastanelerine getirileceği yönünde kendilerine bilgi verildiğini, gereken hazırlığın yapıldığını söyledi.

Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada da helikopterin koordinatlarının hızla belirlendiğini ve arama-kurtarma ekiplerinin bölgeye sevk edildiği bildirildi.

Haberlere göre, helikopter düşmüştü ancak yolcular yaralı kurtulmuştu. Derin bir oh çeken Türkiye kurtarma ekiplerinden gelecek müjdeli haberi beklemeye başladı.

seafoodplus.info

48 saat sonra köylüler buldu

Ancak saatler geçiyor, enkaz bir türlü bulunamıyordu. Umutlu havanın yerini gittikçe karamsarlık kaplıyor, zaman geçtikçe kazazedelerin yaşama şansı azalıyordu.

Açıklamalar üst üste geliyor, farklı bölgelere arama ekipleri sevk ediliyordu. Ancak bütün gece süren çalışmalardan bir sonuç alınamadı. 3 bin asker, korucular, kurtarma ekipleri, helikopterler bölgeye sevk edilmiş, bölge karış karış aranıyordu. Hava şartları da arama kurtarma ekiplerinin işini güçleştiriyordu.

Beklenen iyi haber o gün de gelmedi. 48 saat sonra Keş dağındaki arama çalışmalarına katılan gönüllü 17 köylü helikopterin enkazına ulaştı. Kanlıçukur mevkisinde dağa çarpan helikopter, metre kadar aşağıya düşmüştü.

Enkaz yoğun aramaların yapıldığı bölgeden yaklaşık km uzaktaydı.

Velhasıl, kazanın ardından yeşeren umutlar kurudu. Keş dağından Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin cansız bedenleri indirildi. Yazıoğlu, yüz binlerin katıldığı bir cenaze törenin ardından 31 Mart tarihinde vasiyet ettiği gibi Taceddin Dergahı’na defnedildi.

seafoodplus.info

Üşüyorum….

Yazıcıoğlu'nun naaşının, helikopter düştükten sonra karların üzerinde bulunması, sevenlerine "Üşüyorum" şiirini hatırlattı.Muhsin Yazıcıoğlu’nun cezaevi günlerinde kaleme aldığı şiir sembol haline geldi.

Zikre dalmis herşey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey bu sonsuzluğun sahibi
Sana ulaşmak istiyorum

Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk üşüyorum

Helikopter neden bulunamadı?

Tüm Türkiye, hayretler içerisindeydi. Bu helikopterin yerini tespit etmeye yarayan bir cihazı yok muydu? Yolcuların cep telefonlarından konumlarını bulmak bu kadar zor muydu? Soruların ardı arkası kesilmiyordu.

Helikopterin konumunu bulmak için kullanılan ELT cihazının çalışmadığı açıklandı. Cihazın kaza sırasında bozulmuş olabileceği iddia ediliyordu.

seafoodplus.info

İsmail Güneş defalarca aradı, yardım istedi

Ortaya çıkan bilgiler kamuoyunun şaşkınlığını daha da artırıyordu. Helikopterde bulunan İHA muhabiri kazanın hemen ardından yaralı halde acil çağrı merkezini aramış, yardım istemişti. Üstelik bir kez değil 7 kez telefonla görüşmüş, dakikalarca konuşmuştu.

Bacağının kırık olduğunu, helikopterin içinde sıkıştığını anlatıyordu. Karşısındaki kurtarma görevlisi yanıt alamadığı soruyu üst üste sorup duruyordu. “Neredesiniz?” Yanıt hep aynıydı, “Bilmiyorum. Her yer sis, bir şey göremiyorum.”

İsmail, “Şarjım bitiyor, burası çok soğuk üşüyorum. Hala bulamadınız mı yerimizi?” diye soruyordu.  İlk başta, “Erhan abi sağ, inliyor” diyen İsmail Güneş bir yandan yardım ekiplerine dert anlatmaya çalışırken, bir yandan da “Erhan Abi” diye seslenerek yol arkadaşına “Kendini bırakma toparlan” diye destek olmaya çalışıyordu.

“Burada herkes öldü galiba. Tipi var, ben de üşümeye başladım” sözleriyle karşı karşıya olduğu tehlikeyi anlatan İsmail Güneş”e sağlık görevlisi, “Sakin olun, İnşallah en iyi şekilde sonuçlanacak bu olay” diye yanıt veriyordu. Olmadı İsmail’in imdat sesine kimse yetişemedi. Her telefonda, şaşkınlıkla “Bizi hala nasıl bulamadınız” diye soran gazeteci yardım ekiplerini beklerken can verdi.

Görevliler yardım edemedi

Telefon konuşmaların yayınlanması tartışmaların daha da büyümesine neden oldu. Yardım ekipleri profesyonel değildi. Havacılık uzmanlarına göre, telefona bakan yardım görevlisi İsmail Güneş’ten helikopterdeki ELT cihazını manuel olarak çalıştırmasını isteyebilirdi. Başarılsaydı, helikopter daha kolay bulunabilirdi. Bu denenmemişti bile, İsmail’in telefonuna bir uzman baksa sonuç başka olabilirdi.

Kamuoyunun sorularına tatminkar yanıtlar verilmeyince, kazayla ilgili birçok iddia konuşulmaya başladı. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin bir suikasta kurban gittiği iddia edildi. Helikopterin o sırada havada olan savaş uçaklarının egzozundan etkilenerek düştüğü ileri sürüldü. Olayın ardından düşen helikopterden parçalar söken askeri görevlilerin görüntüleri ortaya çıktı. Görevlilerin helikopterin GPS cihazını söktükleri iddia edildi.

Komisyona göre, arama kurtarma zafiyeti

Helikopterin düşmesinin ardından Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca görevlendirilen savcılar, soruşturma başlattı ve kaza kırım ekibi oluşturuldu.

2 Şubat tarihinde kazayla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon raporu, hava arama kurtarma görevinin gerektiği gibi yapılamadığını ileri sürdü. Raporun sonuç kısmında şu ifadeler kullanıldı:

Maalesef Göksun’da yaşananlardan da ders alınmamıştır. SHGM bu konudaki zafiyetini ve kusurunu inkâr etmektedir. Kazazedelerin köylüler tarafından bulunduğu ve yaralı kurtulan iki kişinin donarak öldüğü gerçeği de görmezlikten gelinmektedir. Mevcut durumun ICAO, EASA ve diğer Dünya Havacılık teşkilatları tarafından öğrenilmesi halinde Türkiye hava sahasının güvenilmez ilan edilmesi ve ülkemize ağır yaptırımlar uygulanması kaçınılmaz olacaktır.

seafoodplus.info

DDK inceleme önerdi

Komisyon raporu da tatmin edici bulunmadı. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Yalçın Topçu ve Gülefer Yazıcıoğlu'nun girişimleriyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül devreye girdi. Gül’ün talimatı üzerine Devlet Denetleme Kurulu da olayı inceledi.

21 Ocak tarihinde açıklanan raporda, 72 tespit ve 29 öneri yer aldı. Özetle DDK da kurtarma çalışmalarındaki yetersizliğe vurgu yapıyordu. Raporda “Arama kurtarma çalışmalarında eldeki imkanlar (Binlerce asker,  sivil savunma ekibi, korucu ve diğer vatandaşlar) etkinlikle kullanılmamış olup eldeki tek bilimsel veri olan TİB’den alınan bilgi ve bu bilgiye dayalı olarak oluşturulan haritalar, arama kurtarma çalışmalarında  dikkate  alınmamıştır” denildi.

Raporda Kayseri Valisi’nin ‘Enkaza ulaşıldı” açıklamasına dayanak olan bilgiyi verdiği iddia edilen polisler ve kurtarma çalışmalarını yanlış yönlendirdiği iddia edilen şüpheliler hakkında inceleme yapılması öneriliyordu.

seafoodplus.info

Mahkeme takipsizlik verdi

Eski BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu ile Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve aile fertleri, 16 Şubat 'de Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, olayla ilgili "özel yetkili savcı ve özel yetkili mahkeme" talep etti.

Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilen soruşturma dosyası, özel yetkili mahkemeler kaldırılınca yeniden Kahramanmaraş’a döndü.

şüphelinin yer aldığı "ana soruşturma dosyası" hakkında 20 Haziran 'da takipsizlik kararı verildi. BBP ve Yazıcıoğlu ailesinin avukatları, 13 Temmuz 'da takipsizliğe karşı itirazda bulundu.

Kahramanmaraş 2. Sulh Ceza Hakimliği, itiraza ilişkin incelemesinin ardından 10 Nisan 'de, 20 şüpheli yönünden kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına,  diğer şüpheliler yönünden yapılan itirazların reddine hükmetti.

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Başsavcılıktan açıklama: Yeni bir bilirkişi heyeti teşekkül ettirilmiştir

Bu kapsamda, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeniden açılan ana soruşturma sürüyor. Başsavcılık 25 Aralık 'de yaptığı açıklamada, “Milletin gönlünde acısı hala taze olan bu elim olaya ilişkin tüm iddiaların eksiksiz ve ayrıntılı şekilde araştırılarak sonuçlandırılması için ana soruşturma kapsamlı şekilde yürütülmeye devam ediyor” denildi.

Soruşturmanın özellikle 15 Temmuz sonrasında elde edilen deliller ışığında yürütüldüğü belirtilen açıklamada, "Gelinen aşamada, olayın nasıl meydana geldiği, olayın oluşumunda harici kişilerin kastı, kusuru ya da ihmali bulunup bulunmadığı gibi hususlarda tüm soru işaretlerinin giderilmesine yönelik yeni bir rapor hazırlanması için konusunda uzman isimlerden oluşan yeni bir bilirkişi heyeti teşekkül ettirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

Davalar birleştirildi

Cumhurbaşkanına suikast girişiminden mahkum olan eski yarbay Davut Uçum ve eski astsubay Aydın Özsıcak'ın da aralarında olduğu 17 sanık hakkında hazırlanan iddianame ise 25 Aralık 'de Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturmada, FETÖ'nün amaç ve menfaatleri doğrultusunda usulsüz birçok işlem yapıldığı belirtilen iddianamede, gizli tanık ifadeleri ve ortam dinlemesi ile zorlama deliller oluşturulduğu, aynı zamanda yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarının istismar edildiği ileri sürüldü.

Soruşturmalara FETÖ müdahalesiyle ilgili dava dosyası ile helikopterden GPS cihazının sökülmesine ilişkin Göksun Asliye Ceza Mahkemesi’nde 10 sanığın yargılandığı dava 6 Ocak 'de birleştirildi.

Sanıklar, 22 Mart'ta görülen ilk duruşmada hakim karşısına çıktı. Duruşma, sanık savunmalarının ardından 28 Haziran'a ertelendi.

seafoodplus.info

Kamu görevlilerine “görevi ihmalden hapis”

Helikopterin düşmesinin ardından yürütülen arama kurtarma çalışmalarındaki ihmallere ilişkin görülen davalar ise 25 Ocak’ta karara bağlandı.

"Yazıcıoğlu'nun bacağı kırık, ambulansla hastaneye götürülüyor" şeklindeki bilgi notunu hazırladığı iddia edilen FETÖ hükümlüsü eski emniyet amiri Dursun Özmen, Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla 2 yıl hapis cezasına çarptırdı

9 üst düzey kamu görevlisinin yargılandığı dava ise Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde görüldü. 5 Şubat'ta karara bağlanan davada dönemin Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır, eski İl Jandarma Komutanı Sezai Akgün ve eski İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek'e "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl 2'şer ay hapis cezası verildi. 6 sanık beraat etti.

Kahramanmaraş 5. Asli Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve helikopterin düştüğü tarihte Adana Jandarma Bölge Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Mazlum Koçoğlu ve dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal da "görevi kötüye kullanma" suçundan 1 yıl 1'er ay hapis ile cezalandırıldı. Olay sırasında Adana Jandarma Bölge Komutanı olan emekli Korgeneral Ali Lapanta ve eski Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ise aynı davada 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

seafoodplus.info

“12 yıl iğneyle kuyu kazdık”

Yazıcıoğlu ailesinin Avukatı Kemal Yavuz, TRT’ye yaptığı açıklamada dava sürecini “12 yıldır adeta iğneyle kuyu kazıyoruz” diye özetledi.

Davadaki 2 sanığın FETÖ'nün darbe girişimi sırasında cumhurbaşkanına yönelik suikast timinin içerisinde yer almasının meselenin ne kadar vahim olduğunu ortaya kayan unsurlardan biri olduğunu belirten Yavuz, şunları söyledi:

Biz vicdani bir kanaat olarak, olayın bir suikast olduğu, bu suikastın askeri jetlerin oluşturdukları türbülansla gerçekleştirildiği ve karbonmonoksitle pilotu sersemletme düzeyine getirip 'işi sağlama aldıkları' inancındayız. İsmail Güneş'in konuşmaya başlamasıyla örgütlü yapının paniklediğini, bu delil karartma işlemlerini bu nedenle gerçekleştirmeye çalıştıkları inanç ve kanaatindeyiz.

Türk yargısına güvendiklerini belirten Yavuz, "Ana dosya olarak kabul edilen çatı dosyanın açılarak, diğer dosyaların güncellenerek, yargılamanın devam etmesi gerektiği inancındayız. Türk yargısının bunu yapacağını ve Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da bu amaçla çok ciddi bir çalışma içerisinde olduğunu biliyoruz " dedi.

Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği kazanın cumhuriyet tarihinin en profesyonel suikastı olduğunu" söyleyen Yavuz, olayın bütün yönleriyle aydınlatılmasını istedi.

Muhsin Yazıcıoğlu davası: 13,5 yıl sonra helikopterden görüntü olduğunu öğrendik

Büyük Birlik Partisi (BBP) Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu'nun avukatı, son görülen duruşmada tanık olarak dinlenen Mustafa Kemal Süler'den helikopter içinden çekilmiş bir görüntü olduğunu öğrendiklerini açıkladı. Avukat, ''Helikopter firması yetkilisinin bildiği bir görüntülü kayıt var; o hem dosyada hem bizim bilgimizde yok" dedi.

Kahramanmaraş'ta Muhsin Yazıcıoğlu ailesinin avukatı, 13,5 yıl sonra helikopter içinden görüntü olduğunu öğrendiklerini açıkladı. 

Göksun ilçesinde 25 Mart 'da düşen helikopterde bulunan Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybetmesiyle ilgili başlatılan soruşturmaya FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgüt yöneticilerinin talimatları ile müdahale edilerek, örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirildiği iddiasıyla 19 kişinin yargılandığı davanın 7'nci duruşması, 5 Ekim'de görüldü.

Duruşmada ilk olarak helikopterin kiralandığı Esas Havacılık'ın o dönem Genel Müdürü olan Mustafa Kemal Süler, tanık sıfatıyla dinlendi.

''PİLOT GAYET DENEYİMLİYDİ''

Helikopterin düştüğünü Trabzon'da öğrendiğini ve meteorolojik şartlar nedeniyle kazanın olduğunu ifade eden Süler, "Aynı zamanda helikopter pilotu olduğum için; o anki şartları ve çekilmiş görüntüleri incelediğimizde kazanın meteorolojik şartlardan olma olasılığının yüksek olduğunu gördüm. Pilot, gayet deneyimli bir pilottu. 9 bin saate yakın bir uçuşu olan, çok deneyimli bir pilottu" dedi.

''GÖRÜNTÜLERİ BEN DE İZLEDİM''

Avukat Kemal Yavuz'un 'Neye göre, helikopterin düşmesini kaza olarak yorumluyorsunuz' sorusu üzerine Süler, "Kameranın çekmiş olduğu görüntüleri ben de izledim. Kar yağışının başladığını, ilerisinin zaten karla kaplı olduğundan, görüşün düştüğü belli oluyor. Daha sonrasında sanıyorum ki; şartlar daha da ağırlaştı. Helikopterin gördüğümüz kadarıyla tırmanışta olduğunu gösteriyor" cevabını verdi.

'GÖRÜNTÜLERİN SİZDE OLMAMASINA BEN DE ŞAŞIRDIM'

Avukat Mehmet Cemal Erkoç da soruşturmanın en başından beri gizli olduğunu ve dosyanın içerisinden kendilerinin de alamadıkları bilgiyi, tanığın elde ettiğini söyleyerek, görüntüyü nasıl elde ettiğini sordu.

Muhsin Yaz&#x;c&#x;oğlu davas&#x;: 13,5 y&#x;l sonra helikopterden görüntü olduğunu öğrendik - 1

Tanık Süler ise görüntünün kendisine nasıl geldiğini ve nerede izlediğini tam olarak hatırlamadığını belirterek, "Kameramanın çekmiş olduğu görüntüler olması lazım ya da helikopterlerin içinde olan birisinin telefonun ya da bir şeyinden. Görüntülerin sizde olmamasına ben de şaşırdım" dedi.

Duruşmada ayrıca Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun bazı belgelerin imha edildiğine dair yazısı gündeme geldi. Yazıda, tanık Ahmet Ergeç'in cep telefonunun 3 aylık iletişim tespiti kararına istinaden elde edilen bilgi ve belgelerin imha edildiği belirtildi.

''DOSYADA OLMAYAN DELİLLER GÖRÜYORUZ''

Ertelenen duruşma hakkında konuşan Fatih Furkan Yazıcıoğlu'nun avukatı Veysel Aşkın, hem tanığın ifadesi hem de Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun gönderdiği yazının şaşkınlığı içinde olduklarını söyledi.

Helikopter düştükten sonra başlatılan soruşturmayı en başından beri takip edip, müdahil olmalarına rağmen helikopterin içinden çekilmiş bir görüntüyü ilk kez duyduklarını anlatan Aşkın, "Helikopter firmasının 'da genel müdürü olan Mustafa Kemal Süler isimli şahıs, helikopterin içinden çekilmiş bir videoyu izlediğini, hava şartlarını oradan gördüğünü söyledi. Oysa ne dosyada, ne bizde, ne savcılıkta, ne başka birinde böyle bir görüntü ve videoyu ne gördük, ne duyduk. 13,5 yıl sonra ilk defa böyle bir görüntünün olduğuna dair bir beyan duyduk. Bunu zaten kendisine de sorduk. Kendisi de bizim bunu bilmememize şaşırdı, bir de böyle bir garabet var. Helikopter firması yetkilisinin bildiği bir görüntülü kayıt var; o hem dosyada hem bizim bilgimizde yok" dedi.

KANUNLARA GÖRE DELİLLER 2 TÜRLÜ İMHA EDİLİR

Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun imha edildiğini belirttiği delilin hem devam eden dava hem de ana soruşturma dosyası için önemli olduğunu kaydeden Aşkın, "Halen derdest olan bir soruşturma içerisinde deliller olarak değerlendirilebilecek. Gerek soruşturma kapsamında, dava açılırsa kovuşturma kapsamında deliller olarak değerlendirilebilecek belge ve bilgiler var. Savcılıktan gelen cevabi yazıda 'O görüşme tutanağını, hatta yazının bütününe bakıldığı zaman CD, fotoğraflar, görüntüler ve o telefon tape kayıtlarını imha ettik' diye bir cevap var. Bu dosyanın bir delilini, dosya karara çıksa bile emanette saklanması gereken bir delilin imhası gibi bir şey ise ki; yazıdan anlaşılan o. Bu da ayrı bir vahamet" diye konuştu.

Kanunlara göre bir delilin imha edilmesi için 2 durumun olduğunu belirten Aşkın, "Ya delilin dosya ile hiç alakası yoktur. Ya da dosya kesinleşir, kesinleştikten sonra emanette durur. Eğer dosya imha edilirse; ancak onun ile beraber imha edilir" dedi.

TÜRK&#x;YE HABERLER&#x;

Yazıcıoğlu&#;nun helikopterini bulan köylülerin başına neler geldi?

25 Mart ’da saatler öğleyi biraz geçiyordu ki ajanslara bir haber düştü. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nu taşıyan helikopter, Kahramanmaraş-Kayseri, arasında dağlık bir bölgede çakılmıştı. Kaza televizyonlarda altyazı olarak geçerken dönemin Kayseri Valisi ilk açıklamayı yaptı: Kazadan Muhsin Yazıcıoğlu yaralı olarak kurtarılmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Sonra açıklama geri çekildi. Kazanın başka bölgede olduğu ve kazazedelere ulaşılamadığı açıklandı. Bu arada Yazıcıoğlu’nu takip eden İHA muhabiri İsmail Güneş, Acil’i arayıp 50 dakika kadar yardım istedi. 2 günlük aramanın ardından da Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin hayatını kaybettiği ‘resmileşti!’

Şimdi aynı güne ve aynı saatlere gidip size bugüne kadar hiç konuşulmayan bir olayı anlatayım. Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesine bağlı Kızılöz sakinleri, öğle saatlerinde köyün üzerinden geçen kırmızı bir helikopter gördü. Uçağı seyrek gören köylülerin dikkatini çekmişti kırmızı helikopter. Aynı helikopter köyün üzerinden geçtikten sonra Keş Dağı denilen yere çakılmıştı. Helikopterin düşerken çıkardığı gürültüyü duyan köylüler hemen jandarmayı aradı. Dediler ki, ‘Köyün yakınına bir helikopter düşerken gördük!’ Köylülerin iddiasına göre muhatapları ‘Bizde öyle bir bilgi yok’ deyip tabir caizse tersledi köylüyü. Kısa süre sonra televizyonlar kazayı haber yapınca köylüler tekrar aradı jandarmayı. Bu kez de durumun kontrol altında olduğu söylenip kapatıldı telefon.

Aynı dakikalarda Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin Elbistan-Göksun yolu üzerindeki Korkmaz Köyü’nün yakınlarında düştüğü söyleniyordu haberlerde. Hatta bölgede arama bile başlatılmıştı. Bunu gören Kızılöz köylüleri, bu kez polisi arayıp gördüklerini anlattı. Polis de ciddiye almadı köylüleri. ‘Helikopteri gördük, düşerken sesini duyduk’ diyorlardı ama kimseyi inandırmıyorlardı. Son bir gayretle BBP Göksun ilçe başkanına ulaştı köylüler. Olanları aktarınca ilçe başkanı arkadaşlarıyla beraber Kızılöz’e doğru yola çıkmak istedi. Ancak iddialara göre kar ve tipi gerekçesiyle geçişlerine izin verilmedi.

BBP ilçe başkanından da umudu kesen köylüler kendi imkanlarıyla helikopterin düştüğünü tahmin ettikleri yere doğru tırmanmaya başladı. Ayaklarına bölgede hetik denilen kar yürüteçlerini takan köylüler kısa sürede Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterine ulaştı. Buradan sonrasında ise iş daha da ilginçleşiyordu. Köylülerin iddiasına göre helikopter düşmemiş de bir çam ağacının üzerine inmek istemiş gibi duruyordu. Düşen helikopterin yanına vardıklarında insanları etrafa saçılmış olarak buldular. Muhsin Yazıcıoğlu ise yaralıydı ve bir köylünün anlattığına göre kara küçük bir çukur kazmış, paltosunu üzerine almış bekliyordu. Hatta köylüler daha sonra Muhsin Yazıcıoğlu’na, ‘Başkanım geçmiş olsun’ dediklerini onun da ‘Sağ olun’ dediğini bile iddia ettiler.

16 köylü olay yerine geldikten kısa süre sonra kaza mahalline iki helikopter indi iddialarına göre. Gelen askerler köylüleri alıp köye indirdi. Muhtarlığa topladıktan sonra bırakmadı bir daha. Telefonları toplandı, köylüler gördüklerini ve duyduklarını unutmaları konusunda ‘sıkı sıkı’ tembihlendi. Hepsine maaş bağlanacağı söylendi. Olur da konuşan olursa ‘başının derde gireceği’ söylendi kibarca. Bir gün sonra aynı köylüler Kahramanmaraş ve Adana’ya götürüldü. Orada da ikna çabaları vardı onları götürenlerin.

Şimdi bu hikayeyi saçma bulana sorayım: ile 44 dakika kadar konuşan gazeteci İsmail Güneş’in ‘Abi bu gelenler kim?’ diye yaralı BBP yöneticisine sorduğu soruyu bütün Türkiye duydu mu, duydu? Konuşma bittikten sonra hayatını kaybeden gazeteci Güneş’in otopsi raporunda çenesinin kırık olduğu açıklandı mı, açılandı? Herkes ‘İsmail Güneş kırık çene ile nasıl 44 dakika konuştu? ‘ diye sordu mu, sordu? Muhsin Yazıcıoğlu’ndan sonra BBP’nin başına geçen Yalçın Topçu, oradan Erdoğan’a danışman olarak atandı mı, atandı? Yalçın Topçu, kendisini davayı satmakla suçlayanlara, ‘Bana teklif edilen para size teklif edilse dininizi değiştirirsiniz’ dedi mi, dedi? Dönemin Kayseri Valisi’nin zamansız açıklamasını hatırlayın. Ardından Muhsin Yazıcıoğlu’na suikast davasına takipsizlik kararı veren hakimin başsavcı yapıldığını, takipsizlik kararına itiraz eden hakimin FETÖ’cü denilerek meslekten atıldığını ekleyin.

Bu hamur daha çok su kaldırır siz de anlayacaksınız.

Gelelim bugüne. Yazıcıoğlu öleli 10 küsür sene oldu. Hala aynı teraneler devam ediyor. Merak eden yürekli gazeteci varsa. Maraş orada, Göksun orada, Kızılöz köyü de orada. Gidip köylülere sorsunlar mevzu doğru mu değil mi?

Peki, birilerine göre ’eli kanlı katil’, diğerlerine göre ‘vatan sevdalısı’ Muhsin Yazıcıoğlu kimdi?

Muhsin Yazıcıoğlu ’te Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Elmalım köyünde doğdu. İlk, orta ve liseyi Şarkışla’da bitiren Yazıcıoğlu, daha 14 yaşındayken Şarkışla Genç Ülkücüler Derneği’ne üye olarak adım attı ülkücü camiaya. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’ni kazanıp Ülkü Ocakları’na girdiğinde yıllar ’yi gösteriyordu. Önce Ülkü Ocakları Genel Başkan yardımcısı olan Yazıcıoğlu, kısa süre sonra da genel başkanlığa seçildi. ’de Ülkücü Gençlik Derneği’ni kurup genel başkanı oldu.

‘Derin devlet’le üniversite yıllarında tanışan Yazıcıoğlu, iddialara göre bu yapının önemli isimlerinden biriydi. Sağ ve sol arasındaki çatışmanın önemli figürlerinden biri haline gelen Yazıcıoğlu, Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı gibi isimlerin ‘ağabeyiydi’ söylenenlere göre. Bahçelievler ve Kahramanmaraş’ta yaşanan katliamların planlayıcısı olmakla suçlandı. ‘Sol’a göre Kahramanmaraş katliamının faili olmakla suçlanan Ökkeş Kenger’in akıl hocasıydı Yazıcıoğlu.

Hatta ’de ülkücü camianın önde gelen isimleri Abdullah Çatlı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun Ankara’da gözaltına alınması üzerine, emniyeti arayıp, ‘Çatlı’yı bırakmak için 24 saatiniz var. Yoksa Ankara’nın yerinde bombalar patlatırım’ diye tehdit ettiği efsane gibi yayıldı. Söylenenlere göre Çatlı bu tehditten sonra bırakılmıştı. Ancak ne emniyetten ne de Yazıcıoğlu tarafından bu iddiayla ilgili bir açıklama yapılmadı.

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu

80 ihtilalinde tutuklanan Muhsin Yazıcıoğlu, 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl hapis yattı. Mamak cezaevinde gördüğü işkenceler çok sonraları ortaya çıktı. Cezaevinde yazdığı ‘Üşüyorum’ şiiri, ölümünün ardından meşhur oldu. Cezaevi çıkışı o zamanki MÇP’ye katılan Muhsin Yazıcıoğlu, partide genel sekreter yardımcılığına kadar yükseldi. ’de 3’lü koalisyonla girilen seçimde ilk kez milletvekili seçildi. Bir süre sonra da ‘MÇP’nin görüşleri ile benim hayat anlayışım uyuşmuyor’ diyerek Alparslan Türkeş’in partisinden istifa etti. ’de partiden kendisi ile birlikte ayrılan arkadaşlarıyla birlikte Büyük Birlik Partisi’ni kurdu. İki kez daha milletvekili seçilen Yazıcıoğlu’nun ismi hep olaylarla anıldı.

’deki Sivas katliamının planlayıcısı olduğu da iddia edildi, Hrant Dink’in katillerinin ‘Reis’i de. Sivas katliamı sonrası ölenleri ‘provakatörlük’le suçlaması büyük tepki aldı. Daha sonra Madımak Oteli’nin altına açılan kebapçının müzeye dönüştürülmesi projesine en büyük tepkiyi verenlerden birisiydi. Hrant Dink suikastında parmağı olduğu ortaya çıkan Erhan Tuncer’le fotoğrafları uzun süre manşetlerden inmedi. Diğer zanlı Yasin Hayal’in, ‘Alperenler’ merkezli tehditleri çok konuşuldu.

Refaf Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu

’li yıllarda Galatasaray, Türkiye’de ve Avrupa’da kupa bırakmayıp alırken, Salih Memecan’ın çok sevdiğim bir karikatürü vardı. Çocuk mutfakta iş yapan annesinin yanına gidiyor, ‘Anne kupam nerede?’ diye soruyordu. Annenin cevabı tam o günün gündemine uygundu: Bilmem Galatasaray almıştır! Şimdi bunu neden yazdım. Uzunca bir süredir ne olsa ‘FETÖ’ye yazılıyor. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü de tabii ki FETÖ teranesiyle Gülen cemaatinin üzerine yıkılmaya çalışılıyor.

Ben size yukarıda yazdığım olayda köylülerin alınıp dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın huzuruna çıkarıldıklarını yazayım. Üzerine Yazcıoğlu’nu arama çalışmaları sırasında oluşturulan kriz masasının başında da Ala’nın olduğunu ekleyeyim. Gerisine siz karar verin.

Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere.

Muhsin Yazıcıoğlu, ölmeden 3 ay kadar önce hadi tam tarih vereyim 6 Ocak ’da İsrail-Türkiye ilişkisi ile ilgili Erdoğan’ın yanıtlaması için soru önergesi verdiğini biliyor muydunuz? Ve &#;Gazze’ye bomba yağdıran İsrailli pilotlar eğitimlerini Türkiye’de yapmakta mıdır?&#; diye sorduğunu&#;

&#;Kamuya (ve bu arada ümmete) ait zararı önlemek için bir şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze alınır, sineye çekilir. Siyasette olan selim akıl ve kalb sahiplerine de bu kuralı hatırlatıyor ve örnek olarak merhum şehid Muhsin Yazıcıoğlu&#;nu dua ile anıyorum.&#; konusuna/fetvasına hiç girmeyeceğim.

Daha Fazla Göster:büyük birlik partisihelikopter kazasımuhsin yazıcıoğlu

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir