Tereddüte

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde açılan mesleki eğitim merkezi programının uygulanmasında tereddüte düşülen hususlarda 7 soruyu cevaplandırdığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün tarih ve sayılı yazılarında aşağıdaki açıklamalara yer verdi;

P MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ PROGRAMININ UYGULANMASINDA TEREDDÜTE DÜŞÜLEN HUSUSLAR

1- Mesleki Eğitim Merkezi Çerçeve Programında bulunan diploma fark derslerinin Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 8'inci maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, öğretmenlerin ders ve ek ders görevi saatleri dışında olmak üzere 10 saat ek ders görevi verilmesinin uygun olup olmayacağı, derslerin hafta içi, hafta sonu, gündüz veya gece olmasının bu durumu etkileyip etkilemeyeceği hususu ile ilgili olarak;

2- Mesleki Eğitim Merkezi Çerçeve Programında bulunan mesleki eğitim derslerinin Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 8'inci maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, öğretmenlerin ders ve ek ders görevi saatleri dışında olmak üzere 10 saat ek ders görevi verilmesinin uygun olup olmayacağı, derslerin hafta içi, hafta sonu, gündüz veya gece olmasının bu durumu etkileyip etkilemeyeceği hususu ile ilgili olarak;

3- Hafta sonu veya mesai saatleri dışında yapılan mesleki eğitim merkezi programına ait dersler için gece ücreti mi yoksa normal ders ücreti mi ödeneceği, diploma fark dersi ya da mesleki eğitim programına ait ders olmasının bu durumu etkileyip etkilemeyeceği hususu ile ilgili olarak;

Bakanlığımıza bağlı mesleki ve teknik Anadolu liselerinde açılan mesleki eğitim merkezi programı (diploma fark dersleri de bu kapsamda bulunmaktadır.) ile ilgili olarak bir örneği de Valiliğinize gönderilen Milli Eğitim Bakanlığı'nın (Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü) tarihli ve sayılı yazısı ile tüm Valiliklere gerekli açıklama yapılmıştır. Gerekli değerlendirmenin buna göre yapılması gerekmektedir.

İşte o yazı;

4-Mesleki eğitim merkezi programı öğrencileri koordinatörlük görev süresi mesleki ve teknik Anadolu liselerinden farklı olması sebebiyle koordinatörlük görevi karşılığı verilecek ek ders görevi için, öğrencilerinden hem mesleki eğitim merkezi hem mesleki ve teknik Anadolu lisesi öğrencileri olması durumunda öğretmenlere ek ders ücretinin nasıl ödeneceği hususları ile ilgili olarak;

Bakanlığımız Personel Genel Müdürlüğünün dağıtımlı olarak Genel Müdürlüğümüze ve İstanbul Valiliğine gönderdiği Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü tarih ve yazısında;

"Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararın 15'inci maddesinde; "(1) İşletmelerde meslek eğitimi yapılan okul ve kurumlarda görevli yönetici ve öğretmenlerin öğrenci, çırak ve aday çırakların işyerindeki uygulamalı eğitimini izlemek, programa uygunluğunu ve sistemin iş yerindeki işlerliğini sağlamak, mesleki rehberlikte bulunmak üzere yaptıkları bu görevler ek ders görevi sayılır.

(2) Bu dersler, ders dağıtım çizelgelerinde "işletmelerde meslek eğitimi" adıyla gösterilir ve işletmelerin okul ve kuruma uzaklığı, öğrenci, çırak ve aday çırak sayısı gibi kıstaslar esas alınarak okul ve kurum müdürlüğünce hazırlanacak ve milli eğitim müdürlüğünce onaylanacak programlara göre haftada;

a) Mesleki eğitim merkezlerinde;

1) Büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçelerde 24 saati,

2) Diğer il ve ilçelerde 18 saati,

b) Diğer okul ve kurumlarda;

1) Büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçelerde 20 saati,

2) Diğer il ve ilçelerde 16 saati,

geçmemek üzere okutabilecekleri azami ek ders saatleri kapsamında verilir" hükmüne yer verilmiştir.

Bu çerçevede söz konusu okulda görev yapan atölye ve laboratuvar öğretmenlerinden aynı okulun mesleki eğitim merkezi programı uygulanan bölümünde öğrenim gören öğrencilerin işletmelerde meslek eğitimi uygulamalarında görevlendirilenlere, haftada okutabilecekleri azami ek ders saatleri kapsamında olmak üzere büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçelerde haftada 24 saate, diğer il ve ilçelerde ise haftada 18 saate kadar ek ders görevi verilmesinin mümkün bulunduğu değerlendirilmektedir." açıklaması yer almıştır.

İşte o yazı;

5- MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ PROGRAMINDA DERS YÜKÜ OLUŞTURULMASI İLE İLGİLİ OLARAK,

Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğinin 22'nci maddesinin ikinci fıkrasında; "Mesleki eğitim merkezi programında alan/dal derslerine ilişkin ders yükü hesaplanırken şubeler gruplara bölünmez ve bir şubedeki öğrenci sayısının birinci fıkranın (ç) bendinde belirtilen grup oluşturma sayısının altında olması durumunda işletmelerde meslek eğitimi dersi dışındaki alan/dal dersleri ders yükü hesabına dahil edilmez. İşletmelerde meslek eğitimi ders yükü hesaplanırken meslek alanındaki tüm sınıf seviyelerinde kayıtlı toplam çırak sayısı;

a) çırağa kadar 1,

b) çırağa kadar 2,

c) çırağa kadar 3,

ç) çırağa kadar 4,

d) çırağa kadar 5,

e) çırağa kadar 6,

f) çırağa kadar 7,

g) çırağa kadar 8,

ğ) çırağa kadar 9,

h) çırağa kadar 10,

ı) çırağa kadar 11,

i) ve daha fazla çırak için 12,

Olacak şekilde gruplandırılır. İşletmelerde meslek eğitimi ders yükü çerçeve öğretim programında yer alan işletmelerde meslek eğitimi ders saati ile grup sayısının çarpımı sonucu bulunur." hükmü ile Üçüncü fıkrasında; "Mesleki eğitim merkezi programında alanın toplam ders yükü, işletmelerde meslek eğitimi ders yüküne meslek alanında okutulan haftalık alan/dal ders saatleri eklenerek bulunur." hükmü bulunmaktadır.

Mesleki eğitim merkezi programında kayıtlı aynı meslek alanında yeterli sayıda öğrenci olmadığı için grup oluşturulamadığı durumlarda o alan için ders yükü oluşturulmaması, ancak, genel bilgi dersleri tüm alanlar için ortak olduğundan hareketle bu dersler için sınıf seviyesinde kayıtlı öğrenci sayısı dikkate alınarak şube oluşturulması ve gerekli değerlendirmenin buna göre yapılması gerekmektedir.

6- Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde açılan mesleki eğitim merkezi programına öğrenci kaydında üst yaş sınırı olmadığından bahisle mesleki eğitim merkezi programına kayıtlı, mühendislerin, ressamların, müzisyenlerin vs. öğrenci olabileceği göz önüne alındığında; bunların okul, ilçe, il ve ülke bazında yapılan sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel yarışmalara katılıp katılamayacağı hususu ile ilgili olarak;

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Sosyal etkinlikler" başlığı altındaki 18 inci maddesinde "(1) Öğrenci kulüp faaliyetleri, topluma hizmet etkinlikleri, geziler, törenler ile diğer bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif etkinlikler öğretmen, öğrenci, veli ve ilgili çevrenin katılımıyla okulda ya da okul müdürlüğünce belirlenen, eğitim ve öğretimin amaçlarına uygun mekanlarda yapılır. Ancak etkinlikler sırasında öğrencilerin her türlü zararlı alışkanlıklar, olumsuz davranışlar ve aşırılıklardan korunması, israftan kaçınılması için okul yönetimince öğretmenler ve velilerle iş birliği yapılarak gerekli tedbirler alınır. (3) Mesleki eğitim merkezi öğrencilerinin, işletmede mesleki eğitim gördükleri günlerde yapılan sosyal etkinliklere katılabilmeleri için işletmelerle işbirliği yapılır." hükmü yer almaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinin 1 inci maddesinde de "Bu Yönetmeliğin amacı; her tür ve seviyedeki resmi ve özel örgün ve hayat boyu öğrenme kurumlarında; öğretim programlarının yanında öğrenci ve kursiyerlerde öz güven ve sorumluluk duygusu geliştirmeye, yeni ilgi alanları oluşturmaya, milli, manevi, ahlaki, insani ve kültürel değerleri kazandırmaya yönelik bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda öğrenci kulübü ve toplum hizmeti kapsamındaki sosyal etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından eğitim kurumlarında yapılacak sosyal etkinliklerin usul ve esaslarını düzenlemektir." hükmü ile aynı Yönetmeliğin 2 nci maddesinde "Bu Yönetmelik; her tür ve seviyedeki resmi ve özel örgün ve hayat boyu öğrenme kurumlarında; öğretim programlarının yanında bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal, sportif alanlarda öğrenci kulübü ve toplum hizmeti kapsamındaki sosyal etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşları, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından eğitim kurumlarında yapılacak sosyal etkinliklere ait usul ve esasları kapsar." hükmü yer almaktadır.

Buna göre mesleki eğitim merkezi programlarına kayıtlı öğrencilerin diğer örgün ortaöğretim kurumu öğrencilerine yönelik yapılması planlanan sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel yarışmalara katılımları ile ilgili olarak; Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ve Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Etkinlik İzinleri Yönergesi ve ilgili diğer mevzuat hükümleri doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Kayıt şartları" başlığı altındaki 21 inci maddesi ile "Kayıt işlemleri" başlığı altındaki 22 nci maddesine göre diğer örgün ortaöğretim kurumlarına kayıt ve/veya nakil-geçiş şartlarını taşıyanların katılmaları uygun görülmektedir.

Ayrıca; mesleki eğitim merkezine kayıtlı öğrencilerin yaş, mezuniyet durumları ile profesyonel olarak sürdürdükleri iş/meslekleri de dikkate alınarak sosyal, kültürel, sportif ve bilimsel yarışmaların düzenlenmesinin de uygun olacağı değerlendirilmektedir.

7- "KOORDİNATÖRLÜK GÖREVİ 40 DAKİKA ÜZERİNDEN Mİ, 60 DAKİKA ÜZERİNDEN Mİ DEĞERLENDİRİLİR?" Sorusu ile ilgili olarak;

Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliğinin 9'uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; "Mesleki ve teknik ortaöğretim programlarında bir ders saati, mesleki alan uygulamalarına ilişkin derslerin eğitiminin okul/kurumun atölye ve laboratuvarlarında yapılması halinde 40 dakika, işletmelerde yapılması durumunda ise 60 dakikadır. Okulda veya işletmede yapılan staj süresi 60 dakika üzerinden değerlendirilir." hükmü getirilmiştir.

Kaynaştırma Öğrencilerinin Durumu Hakkında Görüş Talebi ile ilgili olarak;

Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarih ve sayılı görüş yazısında; "Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün tarihli ve E sayılı Makam Onayı ve eki Kılavuz hükümleri çerçevesinde kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla öğrenimlerine devam eden öğrencilerin Atölye, Laboratuvar ve İşletmelerde Beceri Eğitim Dersleri ile ilgili yapılması gereken iş ve işlemler hakkında Kılavuzda; "Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla öğrenimlerine devam eden özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler de dahil olmak üzere sağlık durumunun yerleştirildiği alanın öğrenimine elverişli olmadığı sonradan tespit edilen öğrencilerden programın özelliğine göre sağlık/sağlık kurulu raporu istenebilir. İstenen raporu temin edemeyen öğrenciler en geç 9 uncu sınıf birinci dönemin sonuna kadar durumlarına uygun başka meslek alanlarına yönlendirilecektir." ifadesinin yer aldığı bilgilerinizdir.

Mesleki ve teknik ortaöğretim kuramlarında işletmelerde mesleki eğitim ile okuldaki eğitim bir bütün olarak değerlendirildiğinden söz konusu öğrencilerin sağlık durumlarına uygun diğer alanlardan birinde eğitimlerine devam etmeleri gerekmektedir." açıklamasında bulunmuştur.

İşte o görüş yazısı;

Ahmet KANDEMİR

Son olarak 18 Şubat’ta deprem gündemiyle toplanan ve 2 Mart’ta adaylık konusunu görüşme kararı alan Altılı Masa, Hatay’da ve ’lik yeni depremlerin ardından bu kararını yeniden ele alacak. Henüz enkaz kaldırma çalışmalarının yeni başlamış olması ve yeni depremler nedeniyle hassas bir süreçten geçildiğini bildiren bazı masa üyeleri, aday toplantısının bir sonraki haftaya bırakılmasını istedi. İktidar tarafından 14 Mayıs olarak dillendirilen seçim tarihini de hesaba katan masa üyelerinin, 2 Mart’tan bir hafta sonra bu kez adayı belirlemek için yeniden toplanmayı tartıştıkları öğrenildi.

Saadet Partisi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek 2 Mart buluşmasında adayın belirlenmemesine karar verilirse, adayın çerçevesi çizilse ve dolaylı konularla gündeme gelse bile resmi adaylık tartışmaları yürütülmeyecek. Toplantıda, bu hafta resmen kurulacak deprem komisyonunun inceleme çalışmaları ve raporu ele alınacak. İstişare heyeti aracılığı ile sürdürülen liste çalışmalarının geldiği son durum da görüşülecek. Bu kapsamda hangi bölgede hangi partinin listelerinin kullanılması durumunda daha çok milletvekili çıkarılacağının hesaplama işlemlerinin henüz sürdüğü ve 2 Mart’a kadar somut çalışmalara geçileceği aktarıldı.

“BİR AN ÖNCE KARAR VERMELİYİZ” GÖRÜŞÜ

Masada tartışılan bir diğer görüş ise “aday için geç kalındığı” uyarısı oldu. Bu görüşü savunan masa üyeleri ve kurmaylarının, adayın belirlenmesi için daha fazla beklenmemesini istediği, adayın belirlenmediği her günün iktidara yarayacağı görüşünü dile getirdiği öğrenildi. Aday belirleme çalışmalarında son kararın, gelecek hafta başında liderlerin bire bir görüşmeleri ile verilmesi bekleniyor.

CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan TVNET canlı yayınında önemli açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle: Bu ara Karadeniz'deydim. Meydanlarda muazzam bir coşku var. Bu coşku adeta pik yaptı. Van öyleydi, hele hele Erzurum benim siyasi hayatımda görmediğim bir coşku ile bizi karşıladı. Otobüs yol almakta zorlanıyordu. Rize, Trabzon, buralar da bambaşkaydı. Ordu öyleydi. Samsun aynen Erzurum'un bir başka görünümüydü. Samsun'da bin kişinin üstüydü, Erzurum'da bin kişi vardı. Yarın Kayseri ve Mersin mitinglerimiz var. Pazar günü İstanbul'dayız. Milletim 14 Mayıs'ı dört gözle bekliyor. Seçime çok önem verdik ve 14 Mayıs seçimi de tarihi bir dönüm noktası olacak. 14 Mayıs'ı yeni atılımlar yapacağımız yeni yüzyılın bir miladı olarak görüyoruz. PKK'sından FETÖ'süne Bay Bay Kemal'in kendilerine verdikleri umuda bel bağlamış durumda. Gözlerini 14 Mayıs'a diktiler. PKK'sından FETÖ'süne derken bakıyorsunuz Kandil destek veriyor. Terör örgütünün başları destek veriyor. Benim milletimin öyle kenara koyacağı durum değil.

Batılı medya işi gücü bırakmış Türkiye'deki seçimleri ana gündem haline getirmiş durumda. Bay Bay Kemal'i pohpohluyorlar. Bu çok açık bir şekilde batının çıkarlarını öncelikli hale getireceğiz mesajı veriyor. Biz bu ülkeyi prangalarından kurtarmak için çok mücadele verdik. Biz Türkiye'yi yine size bağlı hale getireceğiz diye adeta göz kırpıyor. Bir başka dergi Erdoğan gitsin diye kapak yapıyor. Erdoğan gitsin diyenler tefeciler, teröristler. Maşa olarak kullandıkları terör örgütlerine nefes aldırmadığımız için Erdoğan gitsin diyorlar.

Milletim bunların hesabını 14 Mayıs'ta çok güzel soracak. 14 Mayıs seçimleri yerli ve milli Cumhur İttifakı ile kaos masası arasında geçecektir. 14 Mayıs teröristleri inlerinde yok edenler ve teröristlerle kol kola gezenler arasında geçecektir. Ben milletime güveniyorum.

'İstanbul benim aşkımdır. Siyasete İstanbul'da başladım'

İstanbul benim aşkımdır. Siyasete İstanbul'da başladım, burada belediye başkanlığı yaptım. İstanbul'u susuzluktan kurtardık. Peki biz İstanbul'u kimden aldık? CHP'den aldık. İstanbul ondan sonra farklı bir İstanbul haline geldi. Basit bir örnek vereyim Haliç kokudan geçilmezdi. O Haliç'i ne yaptık? Temizledik, dip çamurları pompa ile aktardık. Oradaki bütün o pislikleri aldık. Orası bin metrekarelik alan haline geldi. Orada şimdi çocuk oyun parkları var. Mevcut CHP'li belediye başkanı göreve geldi. Maalesef Haliç tekrar kokmaya başladı. Yaptığımız operasyonu geri döndürdü. Biz Boğaz'ın suyunu da Haliç'e aktardık. Haliç'in suyunu temize döndürmek sureti ile Haliç çok daha farklı bir hale geldi. İstanbul'a bizler göreve geldiğimizde doğal gaz miktarı 50 bin civarındaydı. Bu da İstanbulluya huzurlu bir yaşam getirdi. Metrosunu yaptık. Suyu da Isranca'dan getirdik. İstanbul'a getirdiğimiz bu içme suyu ile huzura kavuştu. Çukur kalmadı. İstanbul, temizlikte dünyada sayılı bir şehir dediler. Şu an mevcut CHP'li belediye başkanı İstanbul'u sel alıp götürürken Bodrum'dan çıkıyor.

'Atatürk Havalimanı'nda da yüzyılın mitingini yapacağız'

Bizim Atatürk Havalimanı'nda kovid döneminde şehir hastanesi yaptık. O bizi çok rahatlattı. 3 ayda yapıldı bu hastane. Millet bahçesi haline getireceğiz dedik. Çevre ve Şehircilik bakanımız bunun çalışmalarını sürüyor. Uygun olan müsait alanda da miting yapacağız. Onlar da sanırım Maltepe'de yapacaklarmış. Atatürk Havalimanı'nda da yüzyılın mitingini yapacağız. TEKNOFEST bu alanı bilimin geleceğin sembolü haline getirdi. Ekonomi için bir Amerikalı bir isim bulmuştu. Adam gelmeye bile tenezzül etmemiş video konferans ile bağlanmıştı. Bay bay Kemal de bunu büyük bir teknoloji diye anlatmıştı.

Tüm bu olanlar bu zatın SSK'yı nasıl batırdıysa devleti de nasıl batıracağının işaretidir. İnanıyorum ki milletim bunlara fırsata vermeyecektir. Gerekli cevap sandıklardan çıkacaktır.

Bay Bay Kemal daha güzel olacak gibi şeyler söylüyor. Biz terör örgütleri ile tarihimizin en büyük mücadelelerini verdik. Önümüze yeni ufuklar açıldı. Bu sayede terörle mücadele stratejimizde köklü bir değişikliğe gitti. Baktık uzattığımız eli ısırıyorlar, onların anlayacağı dilde konuştuk. Gabar'da bunları yok ettik. Cudi'de yok ettik. Diyor ya bahar gelecek. Biz baharı getirdik. İnlerine girerek getirdik. Hepsi Kandil'e yığıldı oradan sesleniyorlar. Kandil'i de başlarına yıkacağız. Diyarbakır'da benim 51 Kürt kardeşimi öldüren bunlar değil mi? Şimdi Selo'yu çıkaracakmış Bay Bay Kemal. Sen hukuk devletinde istediğin gibi atıp tutamazsın. Kimsen hangi desteği alırlarsa alsınlar, ülkemize zarar veremeyecekler.

Sınır ötesi harekatlar bitmiş değildir. Doğru zamanı bekliyoruz. Orada umduklarını bulamayanlar, karşımıza çıkardıkları bir masa ile amaçlarını gerçekleştirmeye çalıştılar. 14 Mayıs için kendilerini ortaya atmalarının sebebi budur. Kandil, Pensilvanya ne söylüyorsa Bay Bay Kemal de aynı şeyi söylüyor. PKK terör örgütüdür sözünü ağızlarından duyamadık. Bay Bay Kemal çık söyle. Söyleyemiyor. Son günlerdeki telaşları pazarlıklarının ortaya çıkmasından kaynaklı. Ülkemizin üzerindeki planlarını hayata geçirmek isteyenler bu treni kaçırmak istemiyor. Kılıçdaroğlu ve ortaklarının üzerine oynanan oyunu biz çok iyi biliyorlar. Başaramayacaklar. Terörle mücadelenin 19 Mayıs öncesi sonrası yok bizim için. Güvenlik güçlerimiz seçim öncesi ve sonrası provokatif bir hadise yaşanmaması için canla başla çalışıyorlar.

'HDP'nin başından beri bu masanın kurucusu olduğu ortadaydı'

Her şeyden önce Bay Bay Kemal terör örgütünü ve siyasal uzantısını öyle bir cesaretlendirdi ki herkes içinden geçeni söylemekten çekinmiyor. yılın hesabını soracağız diyor. HDP Bay Bay Kemal'in kapalı kapılar arkasında kendilerine sözler verdiğini açıkça ifade ettiler. HDP'nin başından beri bu masanın kurucusu olduğu ortadaydı. Bay Bay Kemal herkese bir şeyler dağıtırken, terör örgütlerini de ihmal etmiyor. Cezaevlerini boşaltmaktan söz ediyor. Londra'daki tefeciler de ülkemizi avuçları içine almanın hesabını yapıyor. Terör örgütleri ve Bay Bay Kemal'in söylem birliği içinde olmaları çok vahim bir durum. Masanın etrafında olanlardan da itiraz edenler yok. Sadece Kılıçdaroğlu değil yanındakiler de HDP'nin hakaretlerine karşı sessizliğe bürünmüş durumda. Ülkeye şu yeniliği getireceğiz dediklerini duyan var mı? Sadece şunları diyorlar, borç alacağız, eskiye döneceğiz, Erdoğan'dan kurtulacağız. Başka vaatleri yok. Bizim milletimiz bunların peşinden gitmez, yetki vermez. Bunların derdi millete hizmet değil, hatta Erdoğan'dan kurtulmak da değil.

Kılıçdaroğlu'nun Van mitingi

Allah kimseyi partisinin bayrağı ile terör örgütünün paçavralarını yan yana getirecek duruma düşürmesin. Terör örgütü PKK'ya destek veren dişe diş kana kan sloganları yükseldi. Neresi burası Van. İstanbul Belediye Başkanı burada konuşma yapıyor. Nasıl olur da dişe diş kana kan diye bir sloganın atılmasına müsade edebilir. Bu görüntülere CHP'den bir itiraz geldi mi? CHP'ye gönül vermiş vatandaşları rahatsız eden bu görüntü Kılıçdaroğlu ve avanesini mutlu etmiş olacak ki terör örgütünün işareti ile karşılık veriyorlar. Seçim günü yaklaştıkça bütün boyalar dökülüyor. Onların işaretine sahip çıkarsan, emellerini de paylaşıyorsun demektir. Öyle bir durum ortaya çıktı ki akılalır gibi değil. Masada kime ne söz verdikleri için herşeyi birbirlerine karıştırıyorlar. Elleri ile kalp işareti mi yapacakları bilemiyorlar. Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerine gitsin de Selo'yu serbest bırakacağım desin, diyemez.

Anketlerde son durum

Tekniğine uygun yapılan her anket bizim önde olduğumuza işaret ediyor. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis'te tereddüte yer vermeyecek şekilde öndeyiz. Fakat bu seçimlerin bir özelliği var. Büyük bir deprem felaketi ile karşı karşıya kaldık. 11 vilayetimiz bu depremi yaşadı. Deprem bölgesinin insanları birçok yere göç etmek zorunda kaldı. Bu adeta bir yerde şehirlerin boşalması demektir. Şehirlerimize tekrar geri dönenler var. Kendi evinde oyunu kullanma gayreti içinde olanlar var. Biz kamuoyumu bir yokluyoruz. Yoklamamızı meydanlarda yapıyoruz. Meydanlar Cumhur İttifakı ve AK Parti'nin üstünlüğünü adeta haykırıyor. Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor. Meydanların dilini iyi bilirim dediğim konu bu. İzmir Kılıçdaroğlu'nun milletvekili olduğu yer değil mi? Orada Kılıçdaroğlu'nun belediyesinin yaptığı bir hizmet var mı? Yine İzmir denince akla İstanbul geliyor. Arası 7 buçuk saatti. İzmir- İstanbul arasını 3 saat 15 dakikaya indirdik. Masa başı anketlerle seçim kazanılmayacağını Bay Bay Kemal ve avanesi bir kez daha anlayacak.

Sosyal medyada bir video kaç kere izlendi diye mutlu oluyorlar. Gerçi orada da foyaları ortaya çıktı. Kurdukları düzen ortaya çıkınca o rakamların hepsi çöp oldu. Anket firmaları da para karşılığı bunlara mutlu olacakları sonuçlar veriyorlar. işin komik yanı sosyal medya anketlerinden yapay sonuçlara kendileri de inanıyor. Bu millet gerçek anket sonucunu 14 Mayıs'ta verecek.

'Seçim sosyal medyada trol orduları ile değil, sandıkta millet ile kazanılır'

Bunların anlamadığı şu. Seçim sosyal medyada trol orduları ile değil, sandıkta millet ile kazanılır. Ne yapıyorlar, sandık güvenliğine gölge düşürmek için organizasyon kurmuşlar. Sahte isimler ve fotoğraf ile hesaplarla 40 milyon kişiye ulaşan bir şebeke kurmuşlar. Bu da yalan. 40 milyon kişiye nasıl ulaşıyorsun? Ortada milyonlarca kişi var gibi gözüküyor ama bu hesapları sadece birkaç kişi kullanıyor. Hesabın fotoğrafına bakıyorsunuz kadın. Bir bakıyorsunuz erkek çıkıyor. Orman yangınlarında depremlerde bu hesaplar her türlü fitneyi ortaya koydu.

Depremzede gibi davranıp twit attılar. Bunlar modern hırsız. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yöntemleri görüyorsunuz. Bay Bay Kemal bırak bu işleri de mücadeleni delikanlıca ver. Bizim muhalefete de bu aklı dışarıdan veriyorlar. Bunu örtmek için bize kara çalıyor. Halbuki hile, hurda, yalan sizde. Kişi kendinden bilir işi derler Ama bunu bile beceremiyorlar. Siyaseti kirlettikleri gibi sosyal medyayı da kirletiyorlar.

Biz siyaseti gönüllere girmek için yapıyoruz. Biz büyük ve güçlü bir Türkiye yönettiğinin bilincinde bir partiyiz. Biz bot partisi değiliz. Sosyal medyayı yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlattığımız bir mecra olarak görüyoruz. Avrupa geçen yıla göre çok farklı. Çok ciddi bir katılım söz konusu. Yurt dışındaki oy kullanımında Cumhur İttifakı'na verilecek destek bundan öncekilerle mukayese edilemeyecek kadar fazla olacak.

"Savunma sanayiine çılgınca saldırıyorlar"

TEKNOFEST'e ziyaretçi sayısı 2 buçuk milyondu. Bu bunları çılgına döndürdü. Bir taraftan diyorlar gençler bize destek verecek. Nerede size destek verecek? Savunma sanayine çılgınca saldırıyorlar. AKINCI, İHA, SİHA, KIZILELMA, seni neden rahatsız ediyor? Erdoğan bunun kayınpederi, Erdoğan bunlara destek veriyor diyorlar. Eğer dürüstseniz çıkın devletten Baykar grubuna verilen destek nedir bunu açıklayın. Bu namus meselesi. Allah rahmet eylesin dünürüm bırakın kredi almayı, devletin arsalarından kabullenmezdi. İlla paramı veririm, ben öyle arsa sahibi olurum. Hep böyle gitmiştir. Şu an çocuklar da öyle babanın gittiği izden gidiyorlar. Şimdi zirve yapan KAAN var, onu da çıkardık. TUSAŞ'ın önemli bir adımı. Bunlar neden rahatsız ediyor? Mesele bir özgüven meselesidir. Aynı işleri küresel firmalar yapıp bize parası ile satsalardı hiçbirinin sesi çıkmazdı. Sadece araç değil, tüm mühimmatlar da yerli ve milli. 21 yıl Bütün bu kazanımları elde ettik. Şimdi çıkmış masanın etrafındakilerden bir tanesi diyor ki ben bunlara destek verdim. Sen ne verdin, ne yaptın da verdin? Baykar'a ne verdin? Açıkla. Senin ne yaptığını millet çok iyi bilir, hele hele ben çok daha iyi bilirim. Senin dün söylediğini bugün inkar ettiğini biz çok iyi biliyoruz. 

Savunma sanayii atılımlarımızın sağladığı faydaları görüyoruz. S'leri biz gelince depoya kaldıracağız diyor Bay Bay Kemal. Sanıyor ki bu işler böyle yolda geçerken buldun. Milletim stratejik ürünlerin böyle elden çıkmasın fırsat vermeyecektir.

Kaan ve HÜRJET'i hangardan çıkardık. TCG Anadolu'yu deniz kuvvetlerimize teslim ettik. Şu an İzmir'de onbinlerce kişi ziyaret ediyor.

'Türkiye'ye borç sonra da buyruk vermeye alışık olanlar saldırılarını artırdılar'

Türkiye'nin cari açık konusu daha çok enerjiden kaynaklanıyordu. Borçlanmamızın yarısı enerjiydi. Rusya ile ilgili atılan adımlar çok farklıydı. Doğal gaz bizim en önemli üründü. Bu Karadeniz doğal gazı bu iki önemli adım bizi ciddi manada rahatlatacak. Türkiye'nin ilk imzasını CHP'nin attığı IMF tuzağından biz kurtardık. Davos'ta bu bebecan benim birlikte o zaman. Dedim ki siz alacaklarınız tahsil ediyor musunuz? Fakat dedim siz benim görevimi de üstleniyorsunuz. Türkiye'yi ben yöneteceğiz siz değil. Ülkemin yönetimine asla müdahale edemezsiniz. IMF'ye olan borcumuzu sıfırladık ve ilişiğimiz kalmadı. 23 buçuk milyar dolar borcumuz vardı. Gittiler otel odasında IMF ile görüşme yaptılar sonra da bize de borç alın tavsiyesinde bulundular. Bizim IMF'ye borcumuz yok. Türkiye'ye borç sonra da buyruk vermeye alışık olanlar saldırılarını artırdılar. Küresel ekonomik krize rağmen büyüyen sayılı ülkelerden olduk. Kimse Bay Bay Kemal'e değer vermez. Adam diyor ki milyar dolar getireceğiz. Tefecilerin verdiği söz ile para getirecektir. Bu zat başarısızlığının kitabını yazmış biri. Kitap değil broşür. Siyaset hayatımda ülkesini borçlandırma vaadi ile dolaşan başka siyasetçi görmedim.

Karadeniz gazı, enerjide üretici konumuna gelmemizi sağlayacak ve bu hayata yansıyacak. Her bir vatandaşımız bunun faydalarını görecek. Evlerde tüm kullanımı 1 ay için ücretsiz yaptık. Gabar'daki çıkan petrolün faydasını ve huzurunu da milletimiz yaşayacak.

'AK Parti asla LGBT'yi semtine uğratmaz'

Biz anayasa değişikliği istedik çünkü bizim için aile olmazsa olmaz. CHP LGBT'ci midir? İYİ Parti LGBT'ci mi? HDP LGBT'ci mi? Evet. AK Parti asla LGBT'yi semtine uğratmaz, Cumhur İttifakı uğratmaz. Çünkü aile bizim kutsalımızdır. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Gözümüzün nuru evlatlarımızı LGBT gibi sapkınlıklardan korumak bizim görevimizdir. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Aile ve gençlik bankası kuruyoruz. Yıllarca önce bir Norveç seyahatinde Norveç başbakanı ile konuşmuştum. Petrol gelirinin yüzde 25'ini gençliğin geleceğine yatırım olarak kullanıyoruz demişti. Biz de Aile ve gençlik bankasını bunun için kuruyoruz. Buradan gençlere ev hanımlara destek vereceğiz. Ev hanımlarımızın sigorta primlerinin üçte birini ödeyerek emekli edeceğiz. Türkiye çökertmek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz.

Deprem bölgesinde son durum

Deprem bizim öncelikli gündemimiz olmaya devam ediyor. Enkaz çalışmalarında artık sona geliyoruz. Kalıcı konutların yapımında da yoğun çalışma devam ediyor. TOKİ'ye kafayı takmış Bay Bay Kemal. Başındakini değiştirecekmiş. Kılıçdaroğlu sen kendinde misin? Nereden nerelere geldik. Sen şu an KİPTAŞ ile nerede ne yapıyorsun? Kaç konut yaptın? 6 Şubat depremlerini yaşayan şehirlerimizi ayağa kaldırma çalışmalarımız sürüyor. Burada bin konut yapacağız. Tamamladığımız köy evleri oldu. İnşa çalışmaları başlayan konutlar bini buldu. Sadece konut yapmıyoruz, kapsamlı bir şehircilik projesi hayata geçiriyoruz. İstanbul'dan başlayarak risk içindeki evini dönüştürenlere destek veriyoruz. Yarısı bizden kampanyasına şimdiye kadar bine yakın başvuru yapıldı. Devletimiz hem maaliyetin yarısını karşılayacak hem de uygun oranlarda kredi desteği vereceğiz. İlan ettiğimiz kentsel dönüşüm projelerine 'ü aşkın dava açtılar. Deprem siyaset üstü bir meseledir.