Hasan Ceylan Hakem

Her zaman babanın üst düzey hakem olması evladına yaramıyor tam tersi zararına da olabiliyor, şimdiye kadar çoktaaan bir derbi maçı yönetmeliydi Hakan…

Karlı bir stat.
Kardan temizlenmiş bir zemin.
Çok soğuk bir hava.
Nefeslerden belli.
Eldiven, tayt, boğazlı kazağa izin veriyorlar, şükür.

Sıcacık evden, televizyondan izlemesi çok kolay.
Saha hiç de öyle değil.
Harika 4 gol.
Çok iyi mücadele.
Futbolcular centilmen iyi niyetli.
Artist, mikser yok içlerinde.

Hepsi topun derdinde hocalardan belli.
İki teknik adam da artistlik, şov nedir bilmez.
Elazığspor Teknik Direktörü Coşkun Demirbakan ile Denizlispor Teknik Direktörü Ali Yalçın.
Futbolcularına yansımış.
Hepsi ekmeğinin peşinde, şovun değil.

Maçın hakemi Hakan Ceylan, Yardımcıları Cumhur Altay ile Gökmen Baltacı, Dördüncü Hakem de Yiğit Arslan.
Ekip olarak çok iyiydiler.
Hakem şansı da vardı, gözlemci şansı da.
Hakan’ın çocukluğunu, ilk düdük çaldığı maçı bilirim.
Bir gram kibir, kasıntılık yoktur.
‘Benim babam var yaaa’ lafını bir kez bile demedi, kesseniz demez.

O zamandan belliydi.
Şu ana kadar Cüneyt Çakır gibi olmalıydı.

Tren kaçmak üzere.
Babasından çok daha iyi hakem, o bir gerçek.

Babası Hasan Ceylan, eski FİFA Kokartlı hakemimiz.
MHK Üyeliğimizi de yaptı.

Hasan Ceylan’ın yaşadığı sorunlar, camia içi çekişmeler, Sen-ben kavgası, ben daha iyi hakemim kavgası, kısır dernek seçimleri, delege belirlenmesi, TFF Başkanı ile sorunlar Hakan’a yansıtıldı, hıncı ondan çıkarıldı.

Çok yazık oldu Hakan’ıma.
Hevesi kaybolmuş gibi.
O’na rağmen yine harika, maşalllah.

Babalarının sayesinde bir yerlere gelenlerden dert yanarız.
Hakan, hakem babası yüzünden, bir yerlere gelemeyenlerden.
Üst Klasman Hakemi ama.
Yetmez çok daha iyi konumda olabilirdi.
Gezdirildi, yıllardır.

Şimdiye kadar çok iyi yerlere gelmeliydi.
Neden bir Cüneyt Çakır olamadı.
Olmalıydı oysa.
Eksiği yok, fazlası var.

O sır ne ise.
Hasan Ceylan niye baba Serdar Çakır gibi yapamadı.
Onu anlayabilmiş değilim.
Merak da etmiyorum açıkçası.
Üzüntüm Hakan için.
Şimdiye kadar çoktaaan derbi yönetmeliydi.

Sonuç itibariyle.
İzmirli hakem dörtlüsü de öne çıkmak için gayret göstermeyince gayet güzel bir maç ortaya çıktı.
Ne diyelim.
Hakemler güzel, teknik adamlar güzel, futbolcular güzel, goller güzel.
Seyirciler güzel.

Maç da güzel.
Hak eden kazandı.
Kaybeden ayarını bozmadı.

Keşke her maç böyle olsa.
Liglerimiz bayram olsa.

funduszeue.info / Metin AYDINOĞLU

NOT; Samsunspor – Karşıyaka maçının hakemi Emre Altun’a da bir çift sözüm var, az sonra.

Sevgili dostlar, Türkiye Futbol Federasyonu seçiminden sonra yeni başkan tüm kurulların istifasını istemişti. Buna tamamen katılıyorum. Elbette sırtına ağır bir yük alan kişinin, kendine kimlerin yardım edeceğine de kendi karar vermesi gerekir. Sonuçta yeni Merkez Hakem Kurulu da oluştu. Ardından da bir dizi önemli kararlar alındı.

Öncelikle hakemlikte yeni teknolojilerin kullanılması taraftarıyım. Bir golün bile ne kadar önemli olduğu liglerimizde, yeni teknolojiler sayesinde düzeltilecek her türlü yanlış karar futbolun değerini ve kalitesini arttıracaktır. VAR sistemindeki hataların düzeltilmesi için sertifikalı hakemlerin kullanılacak olması yerinde bir karardır. Avrupa’nın önemli ligleri ile hakem değişim programı uygulanma kararı ise, benim yıllardır savunduğum bir karardır. Bu sayede liglerimizdeki müsabakalarda, VARMIŞ gibi eleştirilen hakem sorunlarının aslında futbolun ve insanın yapısından kaynaklandığını, sıfır hata ile müsabaka yönetmenin imkânsız olduğunu daha iyi anlayacağız. Dışarıdan gelen hakemlerin bizdekilerden pek de farkları olmadığını daha sık göreceğiz. Hatta eminim ki bir süre sonra “dışarıdan hakem getirmeyin” istekleri ile karşılaşacağız. Ancak hakemlerimizin gerçekten EŞDEĞER liglerle değişime girmesi olmazsa olmazdır.

Çift gözlemci gönderilmesi karmaşalara yol açacağı kanaatindeyim. Her iki gözlemcinin birbirine danışmadan rapor yazacağından kuşkuluyum. Bu olasılığı ortadan kaldırmanın yolunu bakalım nasıl bulacaklar. Yine de bulunacak her yönteme karşılık bir başka yöntemin yaratılacağına eminim.

Hakem ve gözlemci atamalarında yeni nesil teknolojilerden yararlanılacağı kararlaştırılmış. Ama bilgisayarlara verileri girecek olanlar kimler? Yine insanlar ve büyük olasılıkla MHK üyeleri ya da görevlendirecekleri TFF profesyonelleri. Bütün mesele burada düğümleniyor. Makine ne verirsen onun hesabını yaparak sonucu verir. Verilerin girişlerinde gösterilecek TAM tarafsızlık olmaması durumunda yine senin adamın, onun adamı tartışmalarını, güven erozyonunu gündeme getirecektir.

Belki de futbol seyircisini eğitim konusunda atılacak adımlar TFF’nin, MHK’nin ve elbette hakemlerin işlerini çok daha kolaylaştıracaktır. Bunun için ellerinde her türlü olanak var.

Utanıyorum…

Pandemi ile birlikte gittikçe artan HEKİMLERE ve SAĞLIK PERSONELİNE yönelik saldırılar son zamanlarda cinnet derecesine vardırıldı. Buna CİNNET mi demeli? Hayır katılmıyorum. İşin temeline inersek son yirmi yılda eğitimin getirildiği noktanın bir sonucudur. AKIL ve BİLİM bir kenara konularak ağırlıklı olarak tevekkül ve biat kültürü ile yetiştirilen İNSANSILAR attıkları adımın nereye varacağını hesaplayamaz beyinlere sahip oldular. Gördükleri vahşet nedeniyle tüm çabaları insan hayatını kurtarmak olan HEKİM ve SAĞLIK PERSONELİ dostlarıma selam veremiyorum, yüzlerine bakamıyorum, UTANIYORUM.