Mehmet Sabri Erbakan

Türkiye'yi sarsan ve büyüklüğündeki depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 40 bini geçti. Büyük afeti yayan ülkemizde siyasilerden de deprem afetine dair yorumlar gelmeye devam ediyor. Son olarak Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül bir deprem bakanlığının kurulmasını önerdi. Sarıgül bakan olarak da Sabri Erbakan'ı önerdi. Peki Sabri Erbakan kimdir, daha önce hangi gçrevlerde bulundu?

Sabri Erbakan kimdir?

Sabri Erbakan NEcmettin Erbakan'ın yeğenidir. Necmettin Erbakan'ın kardeşi Göz Doktoru Prof. Mehmet Sabri Erbakan'ın küçük oğludur.

yılında dünyaya gelen Sabri Erbakan siyasete genç yıllarda atıldı. AK Parti dönemindeKarayolları Genel Müdürlüğü, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Bayındır ve İskan Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. Daha sonra Bakanlık Müşavirliği'ne atandı.

Bu alanda yüksek lisansını yurt dışında tamamlayan Sabri Erbakan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Kararlar Daire Başkanı, Başbakanlık GAP Bölgesel Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Bakan Danışmanlığı görevinde de bulunmuştur.

Tümaş A.Ş. Mimari Grup Makina Kimya Yüksek Vasıflı Çelik Fab. Şantiye Şefi Ege Gübre Fabrikası Şantiye Şefliği görevinde bulunmuştur.

Görevnden emekli olduktan sonra ise siyaset yaşantısına Mustafa Sarıgül'ün kurduğu Türkiye Değişim Partisi'nde devam etme kararı aldı.

Sabri Erbakan ile Mustafa Sarıgül daha önce Şişli Meslek Yüksek Okulu Mütevelli Heyeti'nde yer almıştı.

65 yaşında olan Sabri Erbakan mimardır.

Sabri Erbakan, Necmettin Erbakan'ın neyi oluyor?

Sabri Erbakan, Necmettin Erbakan'ın kardeşinin oğludur.

Hoton Yayınları, gazeteci Fehmi Çalmuk'un yazdığı, eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın bugüne kadar hiç yayınlanmamış belge ve fotoğraflarından oluşan “Das ist Erbakan - Reis Beyin Oğlu’’ kitabının birinci cildini yayımladı.

Fehmi Çalmuk, kitabında Necmettin Erbakan'ın babası Mehmet Sabri Erbakan'ın Atatürk ile aynı karede saptanan bir fotoğrafı da dahil olmak üzere birçok anı, gözlem, fotoğraf ve belgeye de yer verdi. Kitapta, Necmettin Erbakan'ın İTÜ'den diplomasını alırken giydiği ilginç "sihirbaz" kıyafetiyle görüntülendiği bir fotoğraf da bulunuyor.

EVLAT, KARDEŞ, ÖĞRENCİ, DERVİŞ

Çalmuk, okurlarına Cumhuriyet’in ilk yıllarında ağır ceza reisi Mehmet Sabri Bey’in Sinop’ta dünyaya gelen oğlu Necmettin Erbakan’ın “evlat, kardeş, öğrenci ve derviş” olarak biyografisini sunuyor. 

Kitap; sadece Erbakan’ın değil dedesi, amcası ve babası ilgili de bilinmeyenleri su yüzüne çıkarıyor. Adana’nın Saimbeyli ilçesi eski ismiyle Haçin’li olan dedesi Hüseyin Bey ve oğlu Nazirzade’nin ’de Ermeni çetelerince camiye doldurularak diri diri yaktıkları kişi arasında yer alması kitabın önemli satır başları arasında yer alıyor.  

ERBAKAN'IN AMCASI CHP AZASIYMIŞ!

Askeri doktor olan amcası Yusuf Ziya Bey’in yılında Kozan vilayetinden Meclis-i Mebusan’a seçilmesi, Özbakan soyadını aldıktan sonra Adana Halkevi Başkanı ve CHP’den Belediye Meclisi üyesi olması, daha sonra da Adana Belediye Başkanlığı yapmasına kadar önemli belgeler kitapta yer alıyor.

Babası Mehmet Sabri Bey’in, Trabzon’da Ağır Ceza Hâkimi olduğu yılında Atatürk’ü karşılayan heyet içinde yer aldığını gösteren fotoğrafların ilk kez yayınlanması da kitabın önemli ayrıcalıklarından. Atatürk döneminde CHP’den milletvekilliği teklifini ve Yüksek Mahkeme üyeliğini reddeden Mehmet Sabri Bey’in, Atatürk’ün yer aldığı bir davete neden gitmediği, yeni devrim yasaları gereğince sakalını kesmek zorunda kalışını ve evlatlarına nasıl bir yol haritası çizdiğini Fehmi Çalmuk’un akıcı üslubun okumak mümkün oluyor.

NECMETTİN ERBAKAN'IN ANNESİ ŞEYH ŞAMİL'İN ÖNEMLİ KOMUTANLARINDAN BİRİNİN TORUNU

Gazeteci Yazar Fehmi Çalmuk, küçük Necmettin’in çocukluk yıllarını, hangi oyunları oynadığını, hangi yemekleri sevdiğini paylaşıyor okuyucuyla. Şeyh Şamil’in en önemli komutanlarından birinin torunu olan Annesi Kamer Hanım’ın ve kardeşlerinin hiç görmediğimiz fotoğrafları gün yüzüne çıkıyor.

ALMANYA'DAKİ ŞEYHE MEKTUP

Necmettin Erbakan İTÜ mezuniyetinde bu kıyafeti giymişti.

İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisiyken çekilen birçok fotoğrafı ilk kez kamuoyuyla paylaşan Çalmuk, Erbakan’ın öğrenci hareketlerindeki tavrını, ilişkilerini anlatırken, Gümüşhanevi Tekkesi’nin şeyhleriyle olan ilişkisinin kapılarını da aralıyor. Erbakan’ın asistan olması ve yurt dışında master yapmasına kadar birçok konunun şeyhleri tarafından belirlediğinin kaydedildiği kitapta, Erbakan’ın Almanya’dan şeyhi Abdülaziz Bekkine’ye yazdığı 20 sayfalık bir mektup da yer alıyor. 

İŞTE O KİTAPTAN PASAJLAR!

"Mehmet Sabri Bey’in düğününde önemli bir misafiri vardı. İlk görev yeri olan Genç’e tayin olduğunda kendisini ilk misafir edenler, Şeyh Said ve ailesiydi. Şeyh Said Hınıs’tan Erzurum’a her gelişinde bir ailenin evinde misafir olur, Mehmet Sabri Bey de bu eve davet edilirdi. Erzurum’da Şeyh Said Efendi ile var olan dostluğu hemen dikkat çekmişti. İlişkilerinde belirleyici olan etmenlerden biri dergâh arkadaşlığıydı. Şeyh Said Nakşibendi postnişini Mehmet Sabri Bey ise Nakşibendi müntesibiydi. Mehmet Sabri Bey, Şeyh Said Efendi’nin Takrir-i Sükûn Kanunu’nun çıkarılmasından sonra Kürt isyanı nedeniyle idam edilmesine çok üzülmüş, hatta vefat edene kadar Şeyh Said’in ölüm yıldönümlerinde ruhuna Kur’an-ı Kerim okumayı ihmal etmemişti. (Bu iddiaları Şeyh Said’in torunu RP Erzurum eski milletvekili Abdülillah Fırat, belirtiyor.)"

BABASI MEHEMT SABRİ BEY

Mehmet Sabri Bey  ilk eşi Sabire Hanım'dan olan Nizamettin ve Selahettin Erbakan ile

"Mehmet Sabri Bey, Hukuk Fakültesi’nden yılında âla derecesiyle mezun oldu. İlk atandığı yer ise o dönem Diyarbakır’a bağlı olan Genç ilçesidir. Adanalı tarihçi Cezmi Yurtsever’in yılında Saimbeyli eşrafından 90 yaşındaki Mehmet Baykal ile yaptığı röportajda, Mehmet Sabri Bey’in hukuk tahsilinden sonra bir müddet Haçin’de görev yaptığını belirtilmesine40 rağmen görev yerleri arasında Haçin bulunmamaktadır. Mehmet Sabri Bey sırasıyla; Genç Savcı Yardımcılığı, Hakkari Sancağı Ceza Dairesi Başkanlığı Erzurum Asliye Mahkemesi Savcılığı, Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesi Başkanlığı, Erzurum İstinaf Mahkemesi Savcılığı, Musul İstinaf Başkanlığı Erzurum İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Elazığ İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Bitlis İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Tekirdağ İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Beyoğlu Asliye Mahkemesi Üyeliği, Edirne İstinaf Mahkemesi Savcı Yardımcılığı, Uzunköprü Hakimliği, Kastamonu İstinaf Mahkemesi Başkanlığı, Sinop Asliye Mahkemesi Bakanlığı, Trabzon Cinayet Savcılığı Üyeliği, Afyon Cinayet Savcılığı, Kayseri Ağır Ceza Dairesi Başkanlığı, Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevlerinde bulundu. Mehmet Sabri Bey’in yılının Mayıs ayından yılının Ocak ayına kadar Sinop’ta Asliye Mahkemesi hakimliği yaptığı anlaşılmaktadır yılında Afyonkarahisar’da cinayet azalığı, cinayet savcılığı yaptığı anlaşılmaktadır. Adalet Bakanlığı kayıtlarında Afyonkarahisar’da görevi sırasında “ Ünvanı memuriyete tebdil edilmiştir (Memuriyete değiştirilmesi)” ifadesi dikkat çekmektedir. Adalet Bakanlığı kayıtlarında ilginç bir kayıt daha Sinop öncesi Mehmet Bey’in durumunu ortaya koymaktadır. yılında Kastamonu İstinaf Mahkemesi Reisi iken Sinop’a tayininde “memuriyeti ilga edilmiştir” (memuriyeti ortadan kaldırılmıştır) kayıtı üzerine durulması gereken bir konudur. Mehmet Sabri Bey yılında 5 ay süreyle Musul İstinaf Mahkemesi Başkanlığını Bakanlığı yapan yılında Bitlis İstinaf Mahkemesi başkanlığından iki yıl sonra Tekirdağ’a tayin olmadan öncen “azledildiği” de kayıtlardan anlaşılmaktadır."

Atatürk'ü Trabzon ziyaretinde karşılayanlar arasında Ağır Ceza Reisi Mehmet Sabri Erbakan'da vardı.

EVDEKİ SAKALSIZ ADAM

Mehmet Sabri Bey, Kayseri'de sakalını kestikten sonra ilk fotoğrafı

"Çocuklar, annelerinin tanımadıkları bir adamla evin salonunda konuştuğunu görünce şaşırmış, kapı aralığından onlara bakmayı denemişlerdi. Çocukları fark eden Kamer Hanım kapıyı hızlıca kapattı. Çocuklar hep birlikte üst kata çıkıp annelerinin gelmelerini merakla beklediler. Bu sakalsız adam kimdi? Anneleri tanımadıkları bir adamla ne konuşuyordu? Kamer Hanım gerekmedikçe dışarı çıkmaz, kapı önüne gelen satıcılarla bile kapı arkasından konuşurdu. Bu sakalsız adamın evde ne işinin olduğunu ve onların neden ellerini açarak sinirli bir şekilde konuştuklarını anlamamışlardı. Olay akşam yemeğinde anlaşıldı. Babaları yemek saatine kadar odasından dışarı çıkmamıştı. Masaya oturduklarında bütün merakları gitmiş ancak şaşkınlıkları devam etmekteydi. Babalarını ilk kez sakalsız görüyorlardı. Ankara’dan bütün hâkimlerin sakallarını kesmesi yönünde bir emir gelmişti. Mehmet Sabri Bey, sakallarının zorla kestirilmesine çok içerlediği için görevinden istifa etmeyi bile düşünmüştü. Kamer Hanım, emekliliğine az bir süre kaldığı için eşini bu kararından vazgeçirdi."

METİN FEYZİOĞLU’NUN DEDESİYLE KAVGASI

"Mehmet Sabri Erbakan ceza reisliği yaptığı adliyede, hukuk fakültesini bitirmemesine rağmen dava vekili sıfatıyla duruşmalara katılan ya da katiplik yaparak yargılamalara giren ve her girdiği duruşmada da hâkimlere ecel terleri döktüren Kör Sait isimli bir kişiden şikâyet ederdi. Ailenin Kör Sait’in ismiyle ilk tanışması ise adliye kapılarına düşen vatandaşların Kör Sait’i şikayet etmek için evin kapısına kadar gelmesi ile olmuştur. Mehmet Sabri Bey’e göre “Kör Sait’in girdiği davalarda oyun vardı.” Kör Sait’in bu maceraları yıllar sonra CHP’den ayrılarak Güven Partisi’ni kuran Turan Feyzioğlu’nun başına da bela olacaktır. Piyasaya çıkan “Kör Sait’in Oğlu” kitabı Feyzioğlu’nun başbakanlığını engelleyecektir."

ERBAKAN’IN AMCASI MECLİS-İ MEBUSAN’DA

Erbakan'ın amcası Yusuf Ziya Bey Adana Halkevi Başkanı iken

"Seçimlerde, Merkez, Cebelibereket (Osmaniye), Mersin ve Kozan sancakları için dört milletvekili seçiliyordu. Seçim evrakları Meclis-i Mebusan’a gönderildi. Buna göre Adana’dan Savni Rıza (Ramazanoğlu), Kozan’dan Dr. Yusuf Ziya (Özbakan), Tarsuslu Müftüzade Niyazi, Cebelibereket’ten Baha (Erzin) Beyler mebus seçilmişlerdi. Seçimleri, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderlik ettiği Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin adayları ezici çoğunlukla kazandı. Meclis-i Mebusan, 20 Şubat ’de yaptığı toplantıda, Kilikyalılar Cemiyeti’nin yaptığı seçimlerde seçilen 4 kişinin milletvekilliğini de kabul etti Necmettin Erbakan’ın amcası Yüzbaşı Doktor Yusuf Ziya Bey, Kozan Milletvekili olmuştu. Seçimi şaibeli duruma sokmak ve dış müdahaleyi sağlamak maksadıyla Ermeniler ve Rumlar bu seçime katılmamışlardı. Padişah Vahdettin’in rahatsızlığı sebebiyle Meclis-i Mebusan’da açış nutku Dahiliye Nazırı Damat Şerif Paşa tarafından okundu. Bu ilk toplantıya sadece 72 mebus iştirak edebildi Anadolu hareketinin lideri Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliye namına, son Osmanlı Meclisi başkanlığına kutlama telgrafını çekti

yapılan yerel seçimlerde Yusuf Ziya Bey CHP Belediye Meclisi Üyesi adaylarındandı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatı üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taziye ziyaretinde bulunanlar arasında Adana Halkevi ve Adana Belediye Başkanı Yusuf Ziya Özbakan’da vardı.

ERBAKAN NASIL ÖZBAKAN OLDU?

Yusuf Ziya Bey, yılında çıkarılan Soyadı Kanunu’yla “Özbakan” soyadını aldı. Öz kardeşi Mehmet Sabri Erbakan ile neden aynı soyadını almadığı konusu ise tam bir yazım/okuma hatası. Erbakanların hala torunu Süleyman Kaytancı bu olayı şöyle anlatmaktadır: “Büyüklerimizin bize anlattığı kadarı ile Mehmet Sabri Bey, Soyadı Kanunu çıktığında Yusuf Ziya Bey’e mektup yazıyor. Kardeşine, ‘Erbakan’ soyadını alacaklarını, kendisinin de bu soyadını almak için nüfus idaresine gitmesini istiyor. Ancak Osmanlıca yerine anlayan Yusuf Ziya Bey soyadını Özbakan olarak alıyor.

funduszeue.info

button