canlıların ortak özellikleri uyarılara tepki / Canlıların Ortak Özellikleri: Uyarılara Tepki Verme konu anlatımı 9. sınıf biyoloji ders notu

Canlıların Ortak Özellikleri Uyarılara Tepki

canlıların ortak özellikleri uyarılara tepki

ÇEVRESEL UYARILARA TEPKİ (İRKİLME)

Uyarılma:Canlıların dış ortamda meydana gelen tüm fiziksel

ve kimyasal değişikliklere tepki göstermesine denir.

Canlılara dış ortamdan gelen fiziksel etki, kimyasal maddeler, ortam sıcaklığı, basınç gibi değişkenler çevresel uyarılardır.

Bir hücreliler ve çok hücreliler çevrelerinden gelen uyarılara karşı tepki gösterirler.

Örnekler:

Tatlı sularda yaşayan öglena kloroplastları sayesinde fotosentez yapabildiğinden ışığın geldiği yöne doğru hareket eder.

Köpekler ses duyduğunda kulaklarını dikleştirir.

Küstüm otu bitkisi kendisine dokunulduğunda yapraklarını kapatır.

İnsan sıcak bir cisme dokunduğunda elini hızla çeker.

Böcek kapan bitkiler böcek yaprağa konar konmaz hızla kapanır.

Bütün canlılar birbirinden farklı karakterestik özelliklere sahip olmalarına rağmen her canlı özel fonksiyonlara sahip hücre ya da hücrelerden oluşur.

Canlıların Ortak Özellikleri Nelerdir?

Hücre Yapıları

Hücreler, organizmaların canlılık faaliyetlerini gösteren yapısal ve işlevsel en küçük birimleridir. İki çeşit hücre vardır. Çekirdeği ve zarlı organelleri bulunmayan hücrelere prokaryot hücre denir.

Bakteriler ve arkeler prokaryot hücreli canlılardır. Çekirdeğe ve zarlı organellere sahip olan hücrelere ökaryot hücre denir.

Prokaryotik hücre yapısına sahip bakteri hücresi ve kısımları

Öglena, paramesyum, amip, algler, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar ökaryot hücreli canlılardır. Tüm canlı hücrelerin içinde solunum, beslenme, sindirim, boşaltım gibi faaliyetler belli bir düzen içinde gerçekleşir. Canlıların bazıları tek hücreli bazıları ise çok hücrelidir. Öglena, amip, paramesyum ve bakteri gibi canlılar tek hücreli olup çıplak gözle görülemez. Şapkalı mantarlar, bitkiler ve hayvanlar ise çok hücreli canlılardır ve çıplak gözle görülebilir.

Beslenme

Canlılar büyüyüp gelişmek, yıpranan doku ve organlarının onarımını yapmak, enerji elde etmek ve düzenleyici faaliyetlerini devam ettirebilmek için besin maddelerine ihtiyaç duyar. Kısacası canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır.

Canlıların bir kısmı yaşadığı ortamdan su, mineral ve karbondioksit gibi inorganik maddeleri alıp, güneş enerjisi veya kimyasal enerjiyi kullanarak ihtiyaç duyduğu organik besini üretir. Bu canlılara üretici (ototrof) canlılar denir. Bitkiler (tam parazit bitkiler hariç), algler (su yosunları) ve bazı tek hücreli canlılar doğanın üreticileridir.

Yeşil alglerin mikroskobik görüntüsü - Esmer alg - Altın sarısı alg - Kırmızı algin mikroskobik görüntüsü

Canlıların diğer bir kısmı ise inorganik maddelerden ihtiyaç duyduğu organik besinleri üretemez. Besinlerini yaşadıkları ortamdan hazır olarak alırlar. Bu canlılara tüketici (heterotrof) canlılar denir. Hayvanlar, mantarlar ve bazı tek hücreli canlılar tüketicidir.

Solunum

Canlılar, yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerji, besinlerin hücrede parçalanmasıyla elde edilen ATP (adenozin trifosfat) molekülünden karşılanır. Hücreler ATP’yi hücresel solunum ile üretir. Bütün canlılar hücresel solunum yapar. Bazı canlılar ATP’yi oksijen kullanarak üretirken bazıları oksijen kullanmadan üretir.

Oksijenli solunum, oksijensiz solunum ve fermantasyon olmak üzere üç çeşit hücresel solunum vardır. Organik besinlerin yapıtaşlarından oksijen yardımıyla ATP üretilmesi oksijenli solunum; oksijen olmaksızın farklı moleküller kullanılarak ATP üretimi oksijensiz solunum olarak adlandırılır. Oksijenli ve oksijensiz solunumda görev yapan elektron taşıma zincirleri ve oksijen olmaksızın sınırlı miktarda gerçekleşen ATP üretim şekline ise fermantasyon denir.

Boşaltım

Canlılar, hücreleri içindeki düzeni korumak amacıyla metabolizma sonucunda oluşan atık maddeleri hücreden uzaklaştırmak zorundadır. Tek hücreli canlılarda metabolik atıklar, hücre zarı ya da özelleşmiş organeller tarafından uzaklaştırılır.

Amip

Örneğin tatlı sularda yaşayan amip, öglena, paramesyum gibi tek hücreliler vücutlarındaki fazla suyu kontraktil koful denilen özelleşmiş bir organel yardımıyla dışarı atar. Karbondioksit ve amonyak gibi atık gazlar ise hücre zarından dışarıya verilir. Gelişmiş yapılı bitkiler; atık maddeleri yaprak dökümü, terleme (transpirasyon), damlama (gutasyon) ve kökleri yoluyla yaşadıkları ortama verir. Omurgalı hayvanlarda böbrekler, kandaki zararlı maddeleri süzerek idrarla; akciğerler, kandaki karbondioksiti solunum yoluyla vücuttan uzaklaştırır,. Ayrıca bazı omurgalılarda deri de terleme yoluyla boşaltıma yardımcı olur.

Hareket

Canlılar avlanmak, göç etmek, üremek, yavrularını beslemek, ışık ve suya ulaşmak gibi çeşitli nedenlerle hareket eder. Tek hücreli canlılar; kamçı, sil ve yalancı ayak gibi yapılar yardımıyla yer değiştirme hareketi yapar.

Kamçı bulunduran bakteriler

Bitkilerde hareket yer değiştirme şeklinde değil durum değiştirme şeklindedir. Örneğin ayçiçeğinin güneşe yönelmesi ya da böcekçil bitkinin yaprakları arasına konan böceği yakalaması durum değiştirmedir. Hayvanlarda ise hareket genellikle yer değiştirme şeklindedir. Hayvanlar hareket için bacak, kanat, yüzgeç gibi organlarını kullanır.

Uyarılara Tepki Verme

Canlılarda durum değiştirmeye veya harekete sebep olan her türlü faktöre uyaran, uyaranlara verilen cevaplara ise tepki denir. Canlılar yaşadıkları ortamdaki ısı, ışık, su miktarı, avcı, kimyasal madde gibi uyarıları algılayıp bunlara çeşitli tepkiler verir. Lalenin gün içerisindeki sıcaklık değişimlerine karşı çiçeklerini °C sıcaklıkta açarak, °C sıcaklıkta kapayarak tepki vermesi, bakterilerin bulunduğu ortamdaki kimyasal maddelerden etkilenip bunlardan uzaklaşması, bal arılarının besini algılayarak besine doğru hareket etmesi uyarılara verilen tepkilere örnektir. Canlılar, algıladığı uyarıya doğru tepki verirse canlıların yaşama ihtimali artar.

Metabolizma

Canlılar; büyüme, üreme, yenilenme vs. için enerjiye ihtiyaç duyar. Canlı hücrelerde gerçekleşen biyokimyasal olayların tamamına metabolizma denir. Canlının uyku dışında tam dinlenme hâlinde yaşamını sürdürebilmesi için minimum düzeyde enerji gerektiren metabolizmasına bazal metabolizma denir. Metabolik olaylar anabolizma ve katabolizma olmak üzere iki bölümde incelenir. Hücrelerin küçük molekülleri birleştirerek büyük moleküller oluşturmasına anabolizma (özümleme) denir.

Bitkilerin fotosentezle besin üretmesi, hayvanların protein ya da lipit sentezlemesi anabolizma örneklerindendir. Anabolizma tepkimelerinin gerçekleşmesi için gerekli enerji, ATP molekülünden karşılanır. Büyük moleküllerin parçalanarak daha küçük moleküller oluşturmasına katabolizma (yadımlama) denir. Sindirim ve hücresel solunum olayları katabolizmaya örnektir. Anabolizma ve katabolizma olayı, canlının yaşamı süresince değişik hızla devam eder. Bir organizmada hayat dönemine bağlı olarak bu hızlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.

Homeostazi

Bütün çevresel değişimlere rağmen organizmada kararlı bir iç ortamın sağlanması ve korunması olayına homeostazi denir. Canlılar, farklı şartların bulunduğu ortamlara fizyolojik değişikliklerle uyum sağlamaya çalışır. Örneğin yaz mevsiminde sıcaklığın artmasıyla birlikte vücut sıcaklığının normal sınırlar içinde kalabilmesi için deri, terleme yoluyla fizyolojik olarak vücut sıcaklığının normal değerlere düşmesine yardımcı olur.

Uyum

Tüm canlılar, yaşadıkları ortama uyum sağlayarak hayatta kalma şansını artırır. Örneğin kaktüs bitkisinin dikensi yaprakları sayesinde su kaybını azaltarak çöl ortamında yaşayabilmesi, geniş yaprak yüzeyine sahip nilüfer bitkisinin ise fazla suyu uzaklaştırma özelliğiyle batmadan suyun yüzeyinde kalabilmesi yaşadığı ortama uyum sağladığını gösterir. Pelikanların gaga yapısı su ortamında beslenebilmelerini, ördeklerin perdeli ayakları ise yüzmelerini kolaylaştırır.

Organizasyon

Tek hücreli canlılarda organizasyon, hücre içindeki yapıların uyumlu çalışmasını ifade eder. Çok hücreli canlılarda ise organizasyon; atom, molekül, organel, hücre, doku, organ, sistem ve organizmadan oluşur.

RNA’nın yapısındaki bazlar

Örneğin insan vücudunda karbon, hidrojen ve oksijen gibi atomlar birleşerek DNA, RNA, protein gibi molekülleri; bu moleküller de mitokondri, ribozom, golgi gibi organelleri oluşturur. Organeller ve diğer moleküller bir araya gelerek sinir hücresi gibi farklı hücre çeşitlerini oluşturur. Yapı ve görev bakımından benzer hücreler bir araya gelerek sinir doku, kas doku, kan doku gibi dokuları; sinir doku ve ilgili diğer dokular beyin gibi organları; beyin ve omurilik gibi organlar da sinir sistemini oluşturur.

Sinir sistemi, dolaşım sistemi, destek hareket sistemi gibi sistemler de gelişmiş bir organizma olan insan vücudunu oluşturur.

Üreme

Canlılar, neslinin sürekliliğini sağlamak için ürer. Üreme eşeysiz veya eşeyli olarak gerçekleşir. Eşeysiz üreme tek ata canlıdan genetik yapıları aynı olan yavruların oluşmasıdır. Bazı mantar türleri, tek hücreliler, bazı bitki ve hayvanlarda görülür.

Mantarlar Alemi

Eşeyli üreme, aynı türe ait dişi ve erkek üreme hücrelerinin birleşmesiyle genetik yapısı birbirinden farklı olan yavruların oluşmasıdır. Eşeyli üreme için çoğunlukla özelleşmiş üreme organları ve üreme hücreleri bulunur. Bitkilerin tohum oluşturması, kuşların yumurtlaması, memeli hayvanların doğurması eşeyli üremenin sonucudur.

Büyüme ve Gelişme

Tek hücreli canlılarda büyüme, hücre hacmi ve kütlesinin artması ile gerçekleşen bir olaydır. Çok hücreli canlılarda büyüme, hücre bölünmeleri sayesinde canlıya yeni hücrelerin eklenmesi ve var olan hücrelerin büyümesi ile gerçekleşir.

Gelişme canlılardaki doku ve organların görevlerini yerine getirebilecek olgunluğa erişmesidir. İnsanın boyunun uzaması büyümeye, parmak kaslarının kalemi tutup düzgün yazabilecek düzeye gelmesi ise gelişmeye örnek verilebilir.

Sonuç

Makalede &#;Canlıların Ortak Özellikleri Nelerdir?&#; sorusuna cevap aradık. Canlıların; Beslenme, Solunum, Boşaltım, Hareket, Uyarılara Tepki Verme, Metabolizma, Homeostazi, Uyum, Organizasyon, Üreme ve Büyüme ve Gelişme alanlarındaki ortak özelliklerini başlıklar halinde inceledik.

Canlıların Ortak Özellikleri Nelerdir?, sorusuna verecek bir yanıtınız var ise lütfen aşağıdaki yorum formunu kullanarak bizimle paylaşınız.

Post Views

Canlıların Ortak Özellikleri

Canlıları, cansız varlıklardan bir ya da birkaç özelliğine bakarak ayırt etmek zordur. Varlıkları canlı olarak nitelendirebilmek için; hücresel yapı, beslenme, solunum, boşaltım, hareket, uyarılara tepki, metabolizma, homeostazi, uyum, organizasyon, üreme, büyüme, gelişme gibi özelliklere sahip olup olmadığına bakılır. Bu özelliklere sahip olan varlıklar canlı, varlıkların canlı olma durumu ise canlılık olarak tanımlanır.

Biyoloji Bilimi ve Çözdüğü Sorunlar

Canlıları inceleyen bilime biyoloji bilimi denir. Biyoloji, yaşam bilimi anlamına gelen Yunanca bios (yaşam) ve logos (bilim) kelimelerinden türemiştir. Biyoloji temel olarak yaşamın her alanıyla ilgilenmektedir. Biyoloji bilimi insanlara yaşamın işleyiş şekliyle ilgili bilgiler sunmaya çalışmaktadır.

Biyoloji bilimi; canlıların yapısını, gelişimini, görevlerini, değişimini, sınıflandırılmasını ve coğrafi dağılımını inceleyen geniş kapsamlı bir bilim olarak kısaca tanımlanmaktadır. Biyoloji sayesinde,

  • Küresel ısınma
  • Artan nüfusa bağlı gıda kıtlığı
  • Tarım zararlılarından doğal yöntemlerle kurtulma
  • Hormonların veya bazı enzimlerin laboratuvar koşullarında da üretilebilmesi, böylece bazı hastalıklarla mücadelenin çok daha kolay olması
  • Atık su tesislerinin işleyiş biçimi,
  • Akvaryum içi bakterilerle doğal yollarla filtreleme yapmak
  • yıllında çıkarılmaya başlanan İnsan Genom Projesi

gibi sayısız konuda bilgi sahibi olur ve toplumların gelişmesi açısından kritik sorunlara çözüm önerileri yaratabiliriz.

Canlıların Ortak Özellikleri

Canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli olan belirli temel özellikler vardır. Canlı organizmalar arasında çok fazla farklılık olmasına rağmen bir çok ortak yönler bulunmaktadır. Bunlara canlıların ortak özellikleri denir. Bir nevi canlı olma şartlarıdır (aşağıdaki herhangi bir madde sağlanmazsa o organizmaya canlı diyemeyiz). Canlıların ortak özellikleri;

  1. Hücresel yapıda olmak
  2. Beslenmeyi sağlamak
  3. Solunum yapmak (ATP sentezi)
  4. Boşaltım yapmak
  5. Hareket etmek
  6. Uyarılara tepki
  7. Metabolizma
  8. Homeostaziyi korumak
  9. Bulundukları ortama uyum sağlamak (adaptasyon),
  10. Organizasyona sahip olmak
  11. Üreme ve çoğalma
  12. Büyüme ve gelişme

şeklinde sıralanır.

Hücresel Yapı

Bütün canlılar yapısal ve işlevsel bakımdan en küçük yapı birimi olan hücrelerden oluşur. Bazı canlılar sadece bir hücreden oluşur. Bu canlılara tek hücreli canlılar denir. Örneğin öglena, amip ve paramesyum tek hücreli canlılardır.

Bazı canlılar (hayvanlar ve bitkiler gibi) ise çok sayıda hücrenin belirli bir organizasyon ile bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur. Bu canlılara çok hücreli canlılar denir. Çok hücreli canlılar çok fazla hücreden oluştuğu için belirli miktarlarda farklılaşarak aynı işi yapan hücreleri oluşturur, bu hücre yığınları ise organları oluşturur. Bu sayede çok hücreli canlılarda hücreler arasında bir iş birliği vardır.

Karşılaştırma: Prokaryot ile Ökaryot Hücre Karşılaştırması

Beslenme

Vücudun yapım ve onarımı, büyüme ve enerji üretme gibi çeşitli amaçları gerçekleştirmek için, gerekli olan besinlerin temin edilmesine beslenme denir. Beslenme kendi içinde üretici ve tüketici olmak üzere ikiye ayrılır:

Ototrof (üretici) Canlı

Organik besinlerini kendisi üreten canlılara ototrof (üretici) canlılar denir. İnorganik maddelerini dış ortamdan alırlar. Örneğin ağaçlar ototrof canlılardır.

Heterotrof (tüketici) Canlı

Organik ve inorganik maddelerini dış ortamdan alan canlılardır. Beslenmek için diğer canlılara bağımlıdır. Örneğin insanlar heterotrof canlılardır.

Solunum

Biyoloji dersinde; solunum yapma terimini insanların nefes alıp vermesini ifade etmek için değil hücrelerin ATP sentezlemesini ifade etmek için kullanırız. Yani her hücrenin kendi enerjisini üretmesi solunum yapmak demektir. Bazı kaynaklarda bu durum, “hücresel solunum” olarak da ifade edilir.

Solunum kendi içerisinde oksijenli solunum ve oksijensiz solunum olmak üzere ikiye ayrılır. Oksijenli solunumda (aerobik) hücrenin ürettiği ATP miktarı (yaklaşık 38 ATP üretilir), oksijensiz solunumda (anaerobik) hücrenin ürettiği ATP (yaklaşık 2 ATP üretilir) miktarından oldukça fazladır.

Her canlı türü solunum yapar, ancak oksijenli ve oksijensiz solunum canlının gelişmişlik düzeyine göre değişir. Örneğin bazı bakteriler oksijensiz solunum yaparken, insan hücreleri oksijenli solunum yapar.

Karşılaştırma: Oksijenli ve Oksijensiz Solunum Karşılaştırması

Boşaltım

Bir hücreli ya da çok hücreli canlılarda metabolizma sonucunda oluşan atık maddelerin (metabolik atıkların) organizmadan uzaklaştırılmasına boşaltım denir. İnsanlar ve hayvanlar; terleme ve idrar yoluyla boşaltım yaparlar.

UYARI: Dışkılama bir boşaltım değil; sindirilmeyen besinlerin atılmasıdır. Dışkı metabolizma sonucu oluşmaz.

Hareket

Canlılar yaşadıkları ortamda hareket edebilme yeteneğine sahiptir. Canlılarda “pasif hareket” ve “aktif hareket” olmak üzere iki çeşit hareket vardır. İnsanlar ve hayvanlar aktif olarak hareket eden canlı türleridir. Bitkiler ise aktif hareket edemezler, hormonları ve ışığa-suya yönelme istekleri ile pasif olarak hareket ederler.

Uyarılara Tepki

Her canlı yaşadığı ortamla sürekli temas halindedir. Bu temas süresinde gerçekleşen çevresel değişikliklere (etkilere) tepki verir. Çevresel ortamdaki değişimler sayesinde uyarı oluşur. Tüm canlılar ise bu uyarılara tepki verir.

Bitki gibi nispeten tepkisiz gibi gözüken canlılar da çevreye tepki verirler. Bitki gövdelerinin yer çekiminin tersine yönelmesi köklerinin ise yer çekimine doğru yönelmesi bir tepki hareketi olarak yorumlanmaktadır.

Örneğin, öglena fotosentez reaksiyonlarını gerçekleştirmek için ışığın olduğu yere kamçısı ile gider ve güneş ışığından daha çok yararlanır.

Metabolizma

Dışarıdan alınan besinlerin hücrede kullanılması ve enerji oluşturulmasını içeren olayların tümüne metabolizma (metabolizma = anabolizma + katabolizma) denir.

Metabolizma; anabolizma (yapım tepkimeleri) ve katabolizma (yıkım tepkimeleri) olarak 2’ye ayrılır. Anabolizmaya, amino asitlerden protein sentezlenmesi örnek verilebilir. Katabolizmaya, solunum ve sindirim reaksiyonları örnek verilebilir. Anabolik ve katabolik tepkimeler bir hücrenin hayatı boyunca devam eder.

  • Anabolik olaylar >> Katabolik olaylar –> Canlı büyür.
  • Anabolik olaylar == Katabolik olaylar –> Büyüme durur (Yetişkinlik)
  • Anabolik olaylar << Katabolik olaylar –> Canlı yaşlanır.

Homeostazi

Homeostazi (homestaz), hücre dışı gerçekleşen olaylar karşısında hücrenin kendi metabolizmasını koruma eğilimidir. Hücre bu olay sırasında ATP harcar ve enerji sentezler.

Homeostazi sadece fiziksel koruma değildir, fiziksel görünüşün yanında kimyasal koruma da gerçekleşir. Örneğin hücre içi PH’ın ve sıcaklığın istenen seviyede tutulması homeostazinin korunmasını sağlar. Ayrıca, hücre içindeki organallerin hücre içindeki konumlarının korunması da homeostaziyi korumaktır.

Uyum (Adaptasyon)

Canlıların kalıtsal olarak ortama uyabilme yeteneğine adaptasyon (uyum) denir. Uyum, bir organizmanın yaşadığı çevrede hayatta kalma şansını artıran kalıtsal özelliklerin tamamıdır. Bu özellikler nesilden nesile aktarılır. Kutup ayılarının beyaz renkte olması adaptasyon sayesinde gerçekleşmiştir.

Organizasyon

Ortak bir amaç için ortak çalışma düzenine organizasyon denilmektedir. Tek hücrelilerde organizasyonu organeller arasında gözlemleyebildiğimiz gibi çok hücreli canlılarda organlar arası organizasyon da gözlemlenebilir. Çok hücreli canlılar için organizasyon yapısı küçükten büyüğe göre sıralandığında şu şekildedir:

Atom –> Molekül –> Organel –> Hücre –> Doku –> Organ –> Sistem –> Organizma

  • Atom: Bir elementin özelliklerini gösteren en küçük birimdir.
  • Molekül: Birbirine bağlanan atomlardan oluşur.
  • Organel: Özel bir fonksiyonu yerine getiren hücre içi yapıdır.
  • Hücre: Canlılık özelliklerine sahip olan en küçük birimdir.
  • Doku: Yapı ve görev bakımından benzer hücrelerden oluşur.
  • Organ: Özel bir görevi yapmak için bir araya gelen birçok dokudan oluşmuş vücut bölümüdür.
  • Sistem: Hayati bir vücut fonksiyonunu yerine getirmek için birlikte çalışan organlar grubudur.
  • Organizma: Sistemler bir araya gelerek organizmayı oluşturur.

Üreme ve Çoğalma

Nesillerin devamlılığı için canlılar kendilerine benzer yeni bireyler meydana getirmesi üreme ile sağlanır. Üreme canlının kendisi için önemli olmasa da canlı türünün devamı için çok önemlidir. Temel olarak iki çeşit üreme vardır; eşeyli üreme ve eşeysiz üreme.

Eşeysiz üreme daha çok tek hücreli canlılarda görülür. İkiye bölünerek veya yenilenerek (rejenerasyon) üremek bu grupta bulunur. Bazı çok hücreli canlılar da eşeysiz yöntemlerle üreyebilir.

Eşeyli üreme daha çok çok hücreli canlılarda gözlemlenir. Üreme hücreleri, mayoz bölünme, krosing-over ve bağımsız kromozom dağılımı gibi kavramlar kullanılır, kalıtsal çeşitlilik yaratılır.

Büyüme ve Gelişme

Büyüme tek hücreli ve çok hücreli canlılar için farklı tanımlanır. Tek hücreli canlılar için büyüme sitoplazmanın hacimce ve kütlece artışı olarak tanımlanırken çok hücreli canlılar için hücre sayısının ve hacminin artması olarak tanımlanır.

Gelişme canlının sahip olduğu yapıların zamanla değişerek fonksiyonel olarak olgunlaşmasına denir.

Yeni doğan bir bebek üzerinden büyüme ve gelişmeyi karşılaştırmak istersek;

  • Büyüme: Bebeğin kilo alması
  • Gelişme: Bebeğin emeklemesi, yürümesi ve koşması

Detaylı Okuma: Büyüme ve Gelişme Arasındaki Farklar

nest...

batman iftar saati 2021 viranşehir kaç kilometre seferberlik ne demek namaz nasıl kılınır ve hangi dualar okunur özel jimer anlamlı bayram mesajı maxoak 50.000 mah powerbank cin tırnağı nedir